Browsing by Author "Alkhattaf, Hasan"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Article Man's Accountability for Deeds in Islam: Shari'ah vs. Theology(2017) Alkhattaf, Hasan; 05.01. Department of Basic Islamic Sciences / Temel İslam Bilimleri Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiGod has created Man and honored him, and one manifestation of this honoring is that God has commissioned Man and made him responsible for his actions. This commissioning or accountability, in fact, brings nothing to Man but happiness in this life and the hereafter. However, God has commissioned Man according to Man's mental ability, physical strength, and financial capacity, as evidenced by many texts from the Quran and Sunnah. Nevertheless, Al-Ash'ari believed that Man's accountability could exceed his capacity, and some others followed him in this belief. So, what stands beyond this peculiar belief, which is totally counters the known ease of Shariah? Does it have any historical or philosophical background? Before answering these questions, the paper attempts to define, according to theologians, the theory of accountability beyond human capacity, and it touches on its relation to attaching unbecoming things to God. The paper also attempts to discover any example that might support such belief.Article الحقيقة الشرعية وجذورها اللغوية بنظر المتكلِّمين: مفهوم الإيمان بالله نموذجا(2018) Alkhattaf, HasanŞeri hakikate farklı açılardan bakılmıştır. Usulcüler, dilciler ve kelamcılar şeri hakikat hakkında görüşlerini dile getirmişlerdir. Burada bizi ilgilendiren husus ise kelamcıların görüşüdür. Şeri hakikate bakış açısında Ehli sünneti temsil eden Maturidi ve Eşari ekolü ile Mutezile ekolü arasındaki ihtilaf açıktır. Mutezile ekolü şeri hakikati dil kurallarından tamamen ayırmıştır. Çünkü din, şeri hakikate önceden bulunmayan yeni anlamlar yüklemiştir. Eşari ve Maturidi ekolü ise şeri hakikat için dili temel almıştır. İbn- Hazm ise anlam açısından Eşari ekolüne ön yargılı olmakla beraber Mutezile ekolüne daha yakındır. Bu farklılığın üzerine ‘iman ve amelle alakası’ noktasında bir ihtilaf meydana gelmiştir. Mutezile ekolü ve Hariciler ameli, imandan bir parça saymışlardır, bu da Haricileri tekfir etmeye kadar götürmüştür. Mutezile ekolünde ise ‘İki makam ve mekân arasında bir mekân’ demelerine yol açmıştır. Ehli sünneti temsil eden Maturidi ve Eşari ekolünde ise bunun aksine amel, imanın tamamlayıcısıdır. Bu araştırmada bunu ele alacağız.