MAÜ GCRIS Standart veritabanının içerik oluşturulması ve kurulumu Research Ecosystems (https://www.researchecosystems.com) tarafından devam etmektedir. Bu süreçte gördüğünüz verilerde eksikler olabilir.
 

İzgi, Mehmet Necat

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Izgi, Mehmet Necat
Job Title
Doç. Dr.
Email Address
Main Affiliation
Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü
Status
Current Staff
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID

Sustainable Development Goals Report Points

SDG data could not be loaded because of an error. Please refresh the page or try again later.
Scholarly Output

26

Articles

18

Citation Count

0

Supervised Theses

1

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 25
  • Article
    Farklı IBA (İndol-3-Bütirik Asit) Dozları ve Köklendirme Ortamlarının Bazı Tıbbi Bitkilerin Köklenmesi Üzerine Etkileri
    (Türkiye Tarımsal Araştırmalar Dergisi, 2020) İzgi, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü
    Bu çalışma; yağ gülü (Rosa damascena Mill.), kadıntuzluğu (Berberis thunbergii DC.), biberiye (Rosmarinus officinalis L.) ve lavanta (Lavandula angustifolia Mill.) bitkilerine ait çeliklerde, farklı köklendirme ortamları [torf, perlit, torf-perlit (1:1) ve kokopit] ve indol-3-bütirik asit (IBA) dozlarının (0, 1000, 2000, 3000, 4000, 5000 ppm) köklenmeye etkilerini saptamak amacıyla yapılmıştır. Çelikler, sera ortamında farklı IBA çözeltilerine maruz tutularak dört farklı ortamda dikimleri yapılmıştır. Yaklaşık 80 gün köklendirmeye bırakılan çeliklerde köklenme oranları, kök uzunlukları ve kök sayıları belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, köklendirme ortamları ve farklı dozlardaki IBA uygulamalarının yağ gülü, kadıntuzluğu, biberiye ve lavanta çeliklerinde köklenmeye etkisi anlamlı bulunmuştur. Yağ gülü, kadıntuzluğu, biberiye ve lavanta bitkilerinde en yüksek köklenme oranları sırasıyla % 95.00, % 81.67, % 88.33 ve % 82.50; kök sayıları sırasıyla 19.28, 13.44, 26.12 ve 17.38 adet bitki-1 ve kök uzunlukları sırasıyla 18.89, 14.32, 25.58 ve 17.26 cm ile perlit köklendirme ortamında ve 4000-5000 ppm IBA çözeltisinde olduğu tespit edilmiştir. Bitki çeliklerinin köklendirme ortamı olarak perlit ortamından, IBA dozu olarak ise adventif köklenmeyi teşvik eden 4000 ppm uygulamasından en iyi sonuçlar alınmıştır.
  • Book
    TARIMDA ARAŞTIRMA KONULARI VE KONSEPTLERİ
    (İKSAD, 2023) İzgi, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü
    Küresel gıda sistemi, büyüyen ve daha varlıklı bir dünya nüfusunun ihtiyaçlarına cevap vermeye devam etmektedir. Hükümet politikaları ve müdahaleleri, gıda ve tarım piyasalarının şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır, ancak politikalar her zaman gelişen hedeflerle uyumlu değildir. Kaynakların tükenmesi ve iklim değişikliği, küresel gıda sistemi için büyük zorluklar oluşturmaktadır, ancak bu zorlukların üstesinden gelinmesine yardımcı olacak politikalar için fırsatlar mevcuttur. Küresel gıda, tarım ve balıkçılık sisteminin önümüzdeki yıllarda nasıl gelişeceği, kimsenin geride kalmamasını sağlamaya yönelik hedeflenen önlemlere bağlı olacaktır. Tarım ürünlerinin artırılması bu daldaki araştırma ve geliştirmenin üretim büyümesini geliştiren en önemli altyapılardan biri olarak kabul edilmesi açısından önem arz etmektedir. Tarımsal üretim yöntemleri, girdiler ve üretim yöntemleri ile ilgili yeni ve gelişmiş bulgular sağlar, dolayısıyla Ar-Ge etkinliği artar ve tarım ürünlerinin veriminin artmasına yardımcı olur ve doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı azaltır. Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda çiftçi başına düşen tarım ürünleri, yeni teknoloji uygulamasının etkinliğini göstermektedir, bu nedenle tarım alanında temel Ar-Ge uygulamaları gerçekten önemlidir. Temel kavram olarak tarım, toprağı işleme, ürün yetiştirme ve hayvan yetiştirme sanatı ve bilimidir. Bitkisel ve hayvansal ürünlerin insanların kullanması için hazırlanmasını ve pazarlara dağıtımını içerir. Tarımdaki yeni paradigma ise, "daha az kaynaktan daha fazla verim" elde etmektir. Anahtar konulardan başılacaları tarımsal ticaret; tarım ve çevre; tarımsal piyasa bilgi sistemleri; tarım politikasının izlenmesi ve değerlendirilmesi; tarımsal üretkenlik ve yenilik; anti-mikrobiyal direnç ve tarım; biyolojik çeşitlilik ve ekosistemler; iklim değişikliği ve gıda sistemleri; çiftlik düzeyinde analiz; balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği; besin zinciri analizi; gıda güvenliği ve beslenme; küresel değer zincirleri ve tarım; tarımsal üretkenlik; sürdürülebilir tarım ve gıda sistemleri; risk yönetimi ve dayanıklılık; tohumlar, traktörler, ormanlar, meyve ve sebzeler için standartlar; teknoloji ve dijital tarım; su ve tarım sayılabilir. Bu alanlarda yapılacak daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
  • Article
    Variation in essential oil composition of coriander (Coriandrum sativum L.) varieties cultivated in two different ecologies
    (Taylor & Francis, 2017) İzgi, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü
    Coriander, Coriandrum sativum L, is an important medicinal plant belonging to Apiaceae family, which is grown in many parts of Turkey. In this study, essential oil and composition of 6 Turkish coriander cultivars (Gamze, Arslan, Erbaa, Pelmus, Kudret, Gürbüz) were examined in two different (Mardin and Tokat) ecologies. Essential oils were isolated with distillation method in maturated fruits and component composition was determined with gas chromatography–mass spectrometry (GC-MS). Main component was linalool in all cultivar, and it was higher in the conditions of Mardin having a warmer climate in all the cultivars than that of Tokat with temperate climate. Contrary to linalool, α-pinene and neryl acetate contents of all cultivar were higher in Tokat.
  • Article
    Bazı Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin Köklendirme Özellikleri Üzerine Optimum IBA Dozlarının Saptanması
    (Bitlis Eren Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, 2020) İzgi, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü
    Bu çalışma; perlit köklendirme ortamında farklı IBA dozlarının (kontrol, 1000, 1500, 2000, 2500, 3000, 3500, 4000, 4500, 5000 ve 5500 ppm) Lavanta, (Lavandula angustifolia Mill.), yağ gülü (Rosa damascena Mill.), kadıntuzluğu (Berberis thunbergii DC) ve biberiye (Rosmarinus officinalis L.) bitkilerinin çelikle köklendirilmeleri üzerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Mardin Büyükşehir Belediyesi Fidanlığından 2018 yılında anaç bitkilerden alınan çelikler, 11 farklı IBA dozunda maruz bırakılarak perlitte, sera ortamında dikimleri yapılmıştır. Köklendirmeye bırakılan çeliklerde; kök sayısı, kök uzunluğu ve köklenme oranları hesaplanmıştır. Çalışmada; IBA dozlarının kadıntuzluğu bitkisinde köklenme oranları ve biberiye bitkisinde ise kök uzunlukları üzerine etkisi önemsiz, diğer özellikler üzerine etkileri istatistiksel yönden önemli bulunmuştur. En yüksek kök sayısı lavanta bitkisinde 25.10 adet/bitki ile 4500 ppm, yağ gülü bitkisinde 24.86 adet/bitki ile 4000 ppm, kadıntuzluğunda 15.95 adet/bitki ile 3000 ppm ve biberiyede 33.31 adet/bitki ile 5000 ppm IBA dozu uygulamalarından elde edilmiştir. Kök uzunluğu değerleri, biberiye hariç olmak üzere, lavantada 24.80 cm ile 4000 ppm, yağ gülünde 23.99 cm ile 3000 ppm ve kadıntuzluğu bitkisinde 13.75 cm ile 4000 ppm IBA dozlarında tespit edilmiştir. En yüksek köklenme oranlarının, kadıntuzluğu bitkisi hariç olmak üzere, lavantada 3500 ve 4000 ppm IBA dozlarında %90.00, yağ gülünde 4500 ppm IBA dozunda %76.67 ve biberiyede 5000 ve 5500 IBA dozlarında %93.33 olduğu saptanmıştır.
  • Article
    Agronomic Characteristics and Yield Values of Sesame (Sesamum Indicum L.) Cultivars at Various Sowing Dates
    (2023) Izgı, Mehmet Necat; İzgi, Mehmet Necat; Bulut, Burhan; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü
    In this study, ten different sesame (Sesamum indicum L.) cultivars registered in Türkiye were investigated for their sowing dates as a second crop in the lowlands of Mardin province, in 2018 and 2019. In this study, ten different sesame cultivars were used; these were Arslanbey, Boydak, Cumhuriyet-99, Hatipoğlu, Muganlı-57, Orhangazi-99, Osmanlı-99, Sarısu, Tan-99, and Tanas. Four different sowing dates (June 5, June 15, June 25, and July 4) were examined for these cultivars. In this study, agricultural parameters such as plant height, number of lateral branches, number of capsules, seed yield, oil ratio, and oil yield of the sesame cultivars were investigated. Different sowing dates were found to have a significant effect on the sesame cultivars. The second sowing date resulted in the highest plant height, number of branches, number of capsules, seed yield, oil content, and oil yield (June 15). In terms of cultivars, the Boydak and Sarısu had the highest seed yield (2184 and 2149 kg ha-1, respectively), the Osmanlı-99 (54.6%) had the highest oil ratio, and the Sarısu and Boydak had the highest oil yield (1075 and 1062 kg ha-1, respectively). The Boydak and Sarısu cultivars are promising for high seed and oil yields in the second crop sowing, and a sowing date of June 15 is advised.
  • Article
    Citation - WoS: 4
    Citation - Scopus: 6
    Effect of Different Harvest Dates to Essential Oil Components of Oil-Bearing Rose (Rosa damascena Mill.) in Mardin
    (Taylor & Francis Online, 2022) İzgi, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü
    Rosa damascena Mill. is the most prominent rose source for the manufacturing of rose oil, rose water, concrete, and absolute from flower petals. The purpose of this study was to see how different harvest dates affected the essential oil components and rates obtained from flowers in oil rose planted for the first time in Turkey's Mardin Province. Blossoms were taken five times with three replications, at around one-week intervals, from a garden in the Yaylabaşı district at 6:00 a.m. (4, 11, 18, 24, and 31 May). Animal manure and leonardite were used instead of chemical fertilizers for plants. No chemical pesticides have been applied. Essential oil components of the oils obtained by a water distillation system (Clevenger apparatus) were determined by GC/MS. The citronellol ratio, which is the most important component for the quality of the essential oil in the plant, was found to be highest (35.90%) in the first harvest period and lowest in the last harvest period (17.57%). Geraniol levels decreased in the first three harvests, with the greatest level (27.16%) coming in the last harvest. The percentages of citronellol/geraniol varied between 1.51 and 0.65 depending on the different harvest dates. Nerol rates peaked at 15.44% on the first harvest, progressively declined until the fourth harvest (7.92%), then slightly increased on the fifth harvest. Nonadecane continuously increased from the first to the last harvest (4.10%-11.66%). No methyl eugenol was detected. Mardin is a promising location for oil-bearing rose cultivation, given the essential oil components and their ratios.
  • Article
    Agronomic and Quality Parameters and Yield Interactions of Various Safflower (Carthamus Tinctorius L.) Cultivars at Different Sowing Dates
    (2023) İzgi, Mehmet Necat; Izgı, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü
    Safflower (Carthamus tinctorius L.) is cultivated across numerous nations for its oilseed and flower, as well as its fabric and food coloring properties. In the plain circumstances of Mardin Province (Türkiye), this study was conducted to determine the best date to sow six different safflower cultivars in the vegetation years of 2018 and 2019. Six safflower cultivars (Asol, Balcı, Dinçer, Linas, Olas, and Remzibey-05) were planted in the main plots on four different sowing dates (February 06, February 16, February 26, and March 05), located in the sub-plots. Safflower characteristics, including plant height, first branch height, number of branches, number of heads, head diameter, seed yield, protein ratio, oil ratio, and oil yield, were examined in the study. The first sowing date of the Remzibey-05 cultivar yielded the most seeds (4118 kg ha-1), and the second sowing date of the Remzibey-05 yielded the most oil (1197 kg ha-1). The Asol cultivar exhibited the highest protein content, however, no discernible pattern of increase or decrease was observed with respect to sowing dates. Early sowing enhanced seed production, and as sowing time was delayed, yield significantly decreased (on average by 30%). Further comprehensive research is required to tackle the deficiencies in vegetable and oil materials, not only in this locality but also in areas expressing equivalent weather and ecological features.
  • Article
    Citation - WoS: 8
    Citation - Scopus: 8
    Effects of different nitrogen doses on thymoquinone and fatty acid composition in seed oil of black cumin (Nigella sativa L.)
    (JAOCS, Journal of the American Oil Chemists' Society, 2021) İzgi, Mehmet Necat; Izgi, Mehmet Necat; Ozek, Temel; Yasak, Selma; Yur, Suleyman; Ozek, Gulmira; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü
    Black cumin, Nigella sativa L. belonging to Ranunculaceae, is a valuable medicinal plant because of the curative effects of seed and oil. Despite studies on black cumin, there are few studies on the effects of nitrogen on fatty acid composition, no records on thymoquinone yield, and the thymoquinone content of the seed oil. In this study, the effects of different nitrogen doses on the seed oil yield, thymoquinone ratio/yield, and fatty acid compositions were investigated. Field studies with nitrogen doses (0, 40, 60, 80, and 100 kg/ha) were studied using the randomized plot design. As a result of the research, nitrogen doses significantly affected the oil and thymoquinone yields while insignificant on the thymoquinone ratio. The highest oil yield with 501.6 kg/ha was obtained from 80 kg/ha of the nitrogen doses, while the highest thymoquinone yield with 10.24 kg/ha was obtained from the control plots. Thymoquinone yields were in the same statistical group with other nitrogen doses, except for means of 100 kg/ha nitrogen doses. Linoleic, oleic, and palmitic acids were major fatty acids of black cumin, and their variations were insignificant in nitrogen applications. The values of butyric, capric, and linolenic acids varied significantly in different nitrogen doses. As a result of the study, it was determined that the highest oil yield was obtained from 80 kg/ha nitrogen application. It has been determined that nitrogen doses above 60-80 kg/ha should be avoided for the seed oil and thymoquinone yields in black cumin.
  • Article
    Citation - WoS: 15
    Citation - Scopus: 21
    Variation in essential oil composition of coriander (Coriandrum sativum L.) varieties cultivated in two different ecologies
    (TAYLOR & FRANCIS INC, 2017) İzgi, Mehmet Necat; Telci, Isa; Elmastas, Mahfuz; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü
    Coriander, Coriandrum sativum L, is an important medicinal plant belonging to Apiaceae family, which is grown in many parts of Turkey. In this study, essential oil and composition of 6 Turkish coriander cultivars (Gamze, Arslan, Erbaa, Pelmus, Kudret, Gurbuz) were examined in two different (Mardin and Tokat) ecologies. Essential oils were isolated with distillation method in maturated fruits and component composition was determined with gas chromatography-mass spectrometry (GC-MS). Main component was linalool in all cultivar, and it was higher in the conditions of Mardin having a warmer climate in all the cultivars than that of Tokat with temperate climate. Contrary to linalool, -pinene and neryl acetate contents of all cultivar were higher in Tokat.
  • Book Part
    TÜRKİYE’NİN MARDİN İLİNDE ORGANİK YETİŞTİRİCİLİĞİ YAPILAN YAĞ GÜLÜNÜN (Rosa damascena Mill.) UÇUCU YAĞ BİLEŞENLERİ VE METİL ÖJENOL VARLIĞI
    (İKSAD, 2023) İzgi, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü
    Yağ gülü (Rosa damascena Mill.), Rosaceae ailesine ait, kendine özgü bir kokusu olan, çok yıllık aromatik bir bitkidir. Gül yağı, gül suyu, gül konkreti ve gül absolutu dâhil olmak üzere çeşitli ürünler için yetiştirilen en önemli yağ gülü türüdür (Abdel-Hameed et al., 2012; Baser and Arslan, 2014; Baydar et al., 2016; Kovatcheva-Apostolova et al., 2008; Kumar et al., 2009).Dünyada yağ içeren güllerin başlıca üreticileri Türkiye ve Bulgaristan'ın yanı sıra Fas, İran, Mısır, Fransa, Çin ve Hindistan'dır. R. damascena çiçeğinden elde edilen gül yağı, gül oksitleri, linalool, geraniol, sitronellol ve nerol bakımından zengindir (Dobreva et al., 2013; Kumar et al., 2013). Gıda endüstrisinde kullanılan gül suyu, karakteristik aroması ve bileşenlerinin sentetik yöntemlerle yapılamaması nedeniyle dünyadaki en pahalı bitkisel uçucu yağdır. Gül yağının temel uçucu yağ bileşenleri sitronelol ve geranioldür (Baydar and Baydar, 2005; Farooqi and Srikant, 1990; Izgi, 2022). Küresel pazarda gül yağına yönelik artan bir talep olmasına rağmen, üretim durağan olmaya devam ediyor. Bu nedenle R. damascena' nın yetiştirildiği alanın arttırılması ve üretiminde kullanılan teknolojinin geliştirilmesi esastır (Pal, 2013). Gül sektöründe istihdam edilen kişi sayısı, gelir miktarı ve ihracat oranları dikkate alındığında, gül yetiştiriciliği bölge için önemli bir sektördür. 1 dekarlık bir gül bahçesinden yaklaşık 3,5 ton çiçek hasat edilip taze damıtıldığında sadece 1 kilogram gül yağı üretilir. Fakat gül yağı kozmetik, ilaç, parfüm ve gıda sanayinde kullanılan en önemli bir madde olduğu için dünyanın en değerli bitkisel uçucu yağıdır (Baka, 2020). Yoğun ilaçlama uygulamaları sonucunda güllerdeki kimyasal kalıntılar tüm dünyada maalesef büyük bir sorun haline gelmiştir. Organik gül üretiminin gerekliliği ve önemi artmakla birlikte tüketici tercihleri de bu yönde değişmiştir. Göller Bölgesinde organik yağ gülü tarımı 5000 dekar, geleneksel yağ gülü tarımı yapılan toplam alan 17.840 dekar alanda üretim yapılmaktadır. Mardin ilinde ortalama 600 dekar organik gül bahçesi kurulmuştur. Mardin İlindeki üretim Göller Bölgesindeki organik yağ gülü üretimine göre yaklaşık 1/8 oranında olduğu görülmüştür. Mardin’de yağ gülü üretim alanlarının artmasıyla Türkiye’ye gül yağı üretim katkısı olacağı tahmin edilmektedir. Dünya piyasalarında organik gül yağına karşı artan talebi karşılayabilmenin en akılcı ve ekonomik yolu yeni ve bakir toprakların tarıma açılmasıyla mümkün olabilir. Mardin İli dağlık kesimleri ve çevresinde yüzyıllardır hiç tarım yapılmamış ve kimyasal kalıntılardan uzak on binlerce hektar bakir yeni alanlar mevcuttur. Bu çalışmada Mardin’in Artuklu İlçesine bağlı Yaylabaşı kırsal mahallesinde kurulmuş olan organik bahçelerden alınan çiçeklerin uçucu yağların bileşen analizleri yapılıp sonuçlar değerlendirilmiştir.