İzgi, Mehmet Necat
Loading...
Name Variants
Izgi, Mehmet Necat
Job Title
Doç. Dr.
Email Address
Main Affiliation
Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü
Status
Current Staff
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Sustainable Development Goals Report Points
SDG data could not be loaded because of an error. Please refresh the page or try again later.

Scholarly Output
26
Articles
18
Citation Count
0
Supervised Theses
1
25 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 10 of 25
Article ÇUKUROVA KOŞULLARINDA Hyoscyamus niger' DE (SİYAH BANOTU) FARKLI EKİM VE HASAT ZAMANLARINlN DROG VERİMLERİ VE ALKALOİT ORANLARINA ETKİSİ(Ç.Ü. ZİRAAT FAKÜLTESİ YAYINLARI, 1997) İzgi, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler BölümüEylül 1993- Agustos 1994 tarihleri arasinda yürütülen bu denemede ikisi Sonbaharda, üçü Ilkbaharda olmak üzere bes ekim zamaninda (1. Ekim: 21 Kasim 1993, 2. Ekim: LOAralik 1993, 3. Ekim: 8 Nisan 1994,4. Ekim: 22 Nisan 1994, 5. Ekim 26 Mayis 1994) ekilen bitkiler, çiçeklenme öncesi, çiçeklenme sirasi ve çiçeklenme sonrasi olmak üzere üç farkli gelisme zamaninda hasat edilerek drog verimleri ile total alkaloit oran ve verimleri saptanmistir.Bölge için en uygun ekim zamaninin 26 Mayis (Y. Ekim) oldugu belirlenmistir.En yüksek drog verimleri ile total alkaloit oranı ve verimleri genellikle çiçeklenme sirasinda elde edilmiştirArticle Citation - WoS: 5Citation - Scopus: 9Effects of Nitrogen Fertilization on Coriander (Coriandrum Sativum L.): Yield and Quality Characteristics(Corvinus University of Budapest, 2020) Izgi, M.N.; İzgi, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler BölümüCoriander (Coriandrum sativum L.) is a spice plant belonging to the Apiaceae family. In this study, the aim was to specify the effects of different nitrogen doses on the yield and quality properties of coriander. In this research; [plant height, number of branches, number of umbels, thousand seed weight, seed yield, oil content, fatty acid composition, essential oil rate and essential oil composition were examined. The essential oil contents in coriander fruits was determined by Clevenger apparatus. Fatty oil was isolated by cold press. Essential oil and fatty oil compositions were determined by Gas chromatography–mass spectrometry (GC/MS-QP2020) device. While nitrogen doses did not positively affect fruit yield, they had a significantly positive effect on the herbal characteristics of coriander (plant height, number of umbels and thousand fruit weight). It was revealed that nitrogen doses had positive significant effect essential oil rate. Increasing nitrogen doses affected rate of linalool. Nitrogen doses had a significant effect only on butyric acid, and for fatty oil rate and other major fatty acids their effect was not significant. It has been determined that high fruit yields are obtained at 60 and 80 kg ha-1 nitrogen applications and that the rate of essential oil and linalool is the highest at 100 kg ha-1 nitrogen doses especially in the second year. © 2020, ALÖKI Kft.] Budapest, Hungary.Conference Object VARIATION OF FATTY ACID COMPOSITIONS IN CORIANDRUM(CORIANDRUM SATIVUM L. ) CULTIVAR GROWN IN TWO DIFFERENT ECOLOGY(Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2017) İzgi, Mehmet Necat; Telci, İsa; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler BölümüCoriander, Coriandrum sativum L., belonging Apiaceae family is an important spice plant grown in different locations of Turkey. The study was aimed to investigate the composition of fatty acid compositions of 6 coriander cultivars (Gamze, Arslan, Erbaa, Pelmus, Kudret, and Gürb üz) in two different ecologies of Turkey (Tokat and Mardin). The oils obtained with cold extraction were analyzed by Gas Chromatography. In the Results, total 22 fatty acids were identified in the cultivars. Petroelinic acid was the major fatty acid in all varieties, followed by linoleic acid and palmitic acid. The variation of the major fatty acids was limited in the study. The highest amount of petroselinic acid was changed between 80.5-82.6% and the highest value was reached in Arslan variety in Mardin. Palmitic acid, which is saturated fatty acid in all varieties, was found high in Mardin, while unsaturated fatty acid linoleic acid in Tokat. It was concluded that the effect of regions on fatty acids was little in the study.Article Effects of different nitrogen doses on thymoquinone and fatty acid composition in seed oil of black cumin (Nigella sativa L.)(AOCS AND WILEY, 2021) İzgi, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler BölümüBlack cumin,Nigella sativaL. belonging to Ranunculaceae, is a valuablemedicinal plant because of the curative effects of seed and oil. Despite studieson black cumin, there are few studies on the effects of nitrogen on fatty acidcomposition, no records on thymoquinone yield, and the thymoquinone contentof the seed oil. In this study, the effects of different nitrogen doses on the seedoil yield, thymoquinone ratio/yield, and fatty acid compositions were investi-gated. Field studies with nitrogen doses (0, 40, 60, 80, and 100 kg/ha) werestudied using the randomized plot design. As a result of the research, nitrogendoses significantly affected the oil and thymoquinone yields while insignificanton the thymoquinone ratio. The highest oil yield with 501.6 kg/ha was obtainedfrom 80 kg/ha of the nitrogen doses, while the highest thymoquinone yield with10.24 kg/ha was obtained from the control plots. Thymoquinone yields were inthe same statistical group with other nitrogen doses, except for means of100 kg/ha nitrogen doses. Linoleic, oleic, and palmitic acids were major fattyacids of black cumin, and their variations were insignificant in nitrogen applica-tions. The values of butyric, capric, and linolenic acids varied significantly in dif-ferent nitrogen doses. As a result of the study, it was determined that thehighest oil yield was obtained from 80 kg/ha nitrogen application. It has beendetermined that nitrogen doses above 60–80 kg/ha should be avoided for theseed oil and thymoquinone yields in black cumin.Conference Object Farklı Kişniş (Coriandrum sativum L.) Popülasyon ve Çeşitlerinde Sıra Arası Mesafesinin Tarımsal Özellikleri ve Sabit Yağ Oranına Etkisi(Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2017) İzgi, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler BölümüKişniş, taze yaprak ve olgun meyveleri kullanılan önemli bir baharat bitkisidir. Mevcut çalışmada tescilli Arslan ve Erbaa çeşitleri ile Mardin ilinde, özellikle ova şartlarında yaygın olarak ekilen ve halk arasında Suriye kişnişi olarak bilinen yerel popülasyonun iki farklı sıra arası (17-34 cm) mesafesinde ekiminin verim ve toplam sabit yağ oranlarına etkisi araştırılmıştır. Çalışma 2015-2016 vejetasyon yılında Mardin ekolojik koşullarında tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre yürütülmüştür. Denemede ana parseller sıra arasını, alt parseller ise çeşitleri oluşturmuştur. Olgunlaşma dönemine gelen bitkilerde hasat öncesi bitki boyu, dal sayısı, şemsiye sayısı değerleri belirlenmiştir. Hasat edilen bitkilerin verimleri ile meyve sabit yağ oranları belirlenmiştir. Deneme sonucunda yağ oranları hariç, çeşitler arasında bir fark görülmemiştir. Farklı sıra arası mesafesi ise dal sayısı ile verimi önemli derecede etkilemiş ve 17 cm sıklıkta ekilen bitkilerden daha yüksek meyve verimi (222 kg da-1) alınmıştır.Master Thesis Sater (Satureja hortensis L.)'de farklı kurutma uygulamalarının uçucu yağ verim ve kompozizyonuna etkisi(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2021) İzgi, Mehmet Necat; İzgi, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler BölümüBu araştırma, 2020 yılında Mardin ekolojik koşullarında sater (Satureja hortensis L.) bitkisinde farklı kurutma uygulamalarının uçucu yağ oranı ve kompozisyonuna etkisini tespit etmek amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada 8 farklı kurutma yöntemi (Güneşte, Gölgede, 50 ºC 96 saat etüvde, 50 ºC 72 saat etüvde, 40 ºC 96 saat etüvde, 40 ºC 72 saat etüvde, 35 ºC 96 saat etüvde, 35 ºC 72 saat etüvde) kullanılmıştır. Uçucu yağ hidrodistilasyon yöntemi ile elde edildikten sonra uçucu yağ bileşenleri GC-MS cihazı ile analiz edilmiştir. Bu araştırmada elde edilen sonuçlara göre; en yüksek uçucu yağ oranı %2.85 ile gölgede kurutma uygulamasından, en düşük uçucu yağ oranı %1.35 ile 35°C 72 Saat etüvde kurutma uygulamasından elde edilmiştir. Uçucu yağ ana bileşenleri carvacrol, ? –terpinene, p-cymene olmuştur. En yüksek carvacrol oranı %44.99 güneşte kurutmada uygulamasından elde edilirken en düşük %30.11 oranı ile 35 ºC 72 Saat etüvde kurutma uygulamasından elde edilmiştir. En yüksek ? -terpinene oranı %32.57 ile gölgede kurutma uygulamasında elde edilirken en düşük oran ise %4.33 ile 35 ºC 72 Saat etüvde kurutma uygulamasından elde edilmiştir. En yüksek p-cymene oranı %38.02 ile 35 ºC 72 Saat etüvde kurutma uygulamasından elde edilirken en düşük oran ise %7.06 ile güneşte kurutma uygulamasından elde edilmiştir. Bu çalışmada, Sater (Satureja hortensis L.) uygulanan farklı kurutma yöntemlerinin uçucu yağ kompozisyonu üzerinde önemli bir etkisi olduğu belirlenmiştir.Conference Object INTENT-TO-TREAT MEDICINAL PLANTS FOUND IN THE FLORA OF MARDIN PROVINCE OF TURKEY AND NEIGHBORHOOD(2017) İzgi, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler BölümüUsage of plants for medicinal purposes is as old as the history of humanity. In the present study, we evaluated the results of a survey conducted with herbalists and people experienced in herbal mixtures who are located in the city center of Mardin, with the purpose of identifying the medicinal plants growing in the flora of Mardin and neighborhood, and as well as their therapeutic uses. In this study, both the local and Latin names of the examined plants, their indented use, the parts of the plant that is used, and preparation methods were specified. Totally 24 plant types were recorded, and some of these plants were used to treat more than one disease. Accordingly, the studied plants were used to treat a total of 34 diseases, with 29 internal and 5 external use. Most common therapeutic use of the plants included regulation of blood sugar level, cardiovascular system, cholesterol and circulation, respiration, digestion, gastrointestinal disorders, urinary tract disorders, analgesic, burns, and skin diseases. It was determined that most plants were used alone, while some were mixed as mixtures.Article Field Performance of Some Soybean [Glycine Max (L.) Merr.] Cultivars Sown on Different Dates(2023) İzgi, Mehmet Necat; Izgı, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler BölümüSoybean [Glycine max (L.) Merr.], with high oil and protein content, is one of the world's main nutritional sources and millions of hectares are given over to its cultivation. Intensive farming and producing multiple crops per year (such as second-crop soybean cultivation), can improve natural resource exploitation and productivity. The objective of this study was to examine the effects of some soybean cultivars on yield and yield components in lowland conditions in the Mardin province over the main-crop and second-crop seasons. This research was carried out in the lowland conditions of Mardin province in Türkiye in 2018 and 2019. The A-3127, Arısoy, Ataem-7, Blaze, Bravo, Cinsoy, Gapsoy-16, Lider, May-5312, Nova, SA-88, and Umut-2002 cultivars were used as plant material in this research. Since the region is suitable for growing double crops per year, soybean field trials were carried out both as a main crop and as a second-cropped. Sowing dates and 12 different soybean cultivars were taken as factors in the research. The first sowing took place on April 16, the second on April 25, the third on June 15, and the fourth on June 30 in both years of the research. Two sowings were the main crop, while the other two were second-crop. According to the results, the A-3127 (3700 kg ha-1) and Gapsoy-16 (3694 kg ha-1) cultivars produced the highest seed yield. The Arısoy (676 kg ha-1), Gapsoy-16 (676 kg ha-1), A-3127 (662 kg ha-1), and Cinsoy (662 kg ha-1) cultivars produced the most oil yield. The study determined that early sowing increases overall yield while late sowing decreases seed yield significantly (on average by 30%). For this region and in areas with similar agricultural environments where double-crop can be grown each year, early cultivars for a second crop may be recommended to reduce the vegetable food and oil deficit.Article Farklı IBA (İndol-3-Bütirik Asit) Dozları ve Köklendirme Ortamlarının Bazı Tıbbi Bitkilerin Köklenmesi Üzerine Etkileri(Türkiye Tarımsal Araştırmalar Dergisi, 2020) İzgi, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler BölümüBu çalışma; yağ gülü (Rosa damascena Mill.), kadıntuzluğu (Berberis thunbergii DC.), biberiye (Rosmarinus officinalis L.) ve lavanta (Lavandula angustifolia Mill.) bitkilerine ait çeliklerde, farklı köklendirme ortamları [torf, perlit, torf-perlit (1:1) ve kokopit] ve indol-3-bütirik asit (IBA) dozlarının (0, 1000, 2000, 3000, 4000, 5000 ppm) köklenmeye etkilerini saptamak amacıyla yapılmıştır. Çelikler, sera ortamında farklı IBA çözeltilerine maruz tutularak dört farklı ortamda dikimleri yapılmıştır. Yaklaşık 80 gün köklendirmeye bırakılan çeliklerde köklenme oranları, kök uzunlukları ve kök sayıları belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, köklendirme ortamları ve farklı dozlardaki IBA uygulamalarının yağ gülü, kadıntuzluğu, biberiye ve lavanta çeliklerinde köklenmeye etkisi anlamlı bulunmuştur. Yağ gülü, kadıntuzluğu, biberiye ve lavanta bitkilerinde en yüksek köklenme oranları sırasıyla % 95.00, % 81.67, % 88.33 ve % 82.50; kök sayıları sırasıyla 19.28, 13.44, 26.12 ve 17.38 adet bitki-1 ve kök uzunlukları sırasıyla 18.89, 14.32, 25.58 ve 17.26 cm ile perlit köklendirme ortamında ve 4000-5000 ppm IBA çözeltisinde olduğu tespit edilmiştir. Bitki çeliklerinin köklendirme ortamı olarak perlit ortamından, IBA dozu olarak ise adventif köklenmeyi teşvik eden 4000 ppm uygulamasından en iyi sonuçlar alınmıştır.Book Part TÜRKİYE’NİN MARDİN İLİNDE ORGANİK YETİŞTİRİCİLİĞİ YAPILAN YAĞ GÜLÜNÜN (Rosa damascena Mill.) UÇUCU YAĞ BİLEŞENLERİ VE METİL ÖJENOL VARLIĞI(İKSAD, 2023) İzgi, Mehmet Necat; Department of Medical and Aromatic Plants / Tıbbi ve Aromatik Bitkiler BölümüYağ gülü (Rosa damascena Mill.), Rosaceae ailesine ait, kendine özgü bir kokusu olan, çok yıllık aromatik bir bitkidir. Gül yağı, gül suyu, gül konkreti ve gül absolutu dâhil olmak üzere çeşitli ürünler için yetiştirilen en önemli yağ gülü türüdür (Abdel-Hameed et al., 2012; Baser and Arslan, 2014; Baydar et al., 2016; Kovatcheva-Apostolova et al., 2008; Kumar et al., 2009).Dünyada yağ içeren güllerin başlıca üreticileri Türkiye ve Bulgaristan'ın yanı sıra Fas, İran, Mısır, Fransa, Çin ve Hindistan'dır. R. damascena çiçeğinden elde edilen gül yağı, gül oksitleri, linalool, geraniol, sitronellol ve nerol bakımından zengindir (Dobreva et al., 2013; Kumar et al., 2013). Gıda endüstrisinde kullanılan gül suyu, karakteristik aroması ve bileşenlerinin sentetik yöntemlerle yapılamaması nedeniyle dünyadaki en pahalı bitkisel uçucu yağdır. Gül yağının temel uçucu yağ bileşenleri sitronelol ve geranioldür (Baydar and Baydar, 2005; Farooqi and Srikant, 1990; Izgi, 2022). Küresel pazarda gül yağına yönelik artan bir talep olmasına rağmen, üretim durağan olmaya devam ediyor. Bu nedenle R. damascena' nın yetiştirildiği alanın arttırılması ve üretiminde kullanılan teknolojinin geliştirilmesi esastır (Pal, 2013). Gül sektöründe istihdam edilen kişi sayısı, gelir miktarı ve ihracat oranları dikkate alındığında, gül yetiştiriciliği bölge için önemli bir sektördür. 1 dekarlık bir gül bahçesinden yaklaşık 3,5 ton çiçek hasat edilip taze damıtıldığında sadece 1 kilogram gül yağı üretilir. Fakat gül yağı kozmetik, ilaç, parfüm ve gıda sanayinde kullanılan en önemli bir madde olduğu için dünyanın en değerli bitkisel uçucu yağıdır (Baka, 2020). Yoğun ilaçlama uygulamaları sonucunda güllerdeki kimyasal kalıntılar tüm dünyada maalesef büyük bir sorun haline gelmiştir. Organik gül üretiminin gerekliliği ve önemi artmakla birlikte tüketici tercihleri de bu yönde değişmiştir. Göller Bölgesinde organik yağ gülü tarımı 5000 dekar, geleneksel yağ gülü tarımı yapılan toplam alan 17.840 dekar alanda üretim yapılmaktadır. Mardin ilinde ortalama 600 dekar organik gül bahçesi kurulmuştur. Mardin İlindeki üretim Göller Bölgesindeki organik yağ gülü üretimine göre yaklaşık 1/8 oranında olduğu görülmüştür. Mardin’de yağ gülü üretim alanlarının artmasıyla Türkiye’ye gül yağı üretim katkısı olacağı tahmin edilmektedir. Dünya piyasalarında organik gül yağına karşı artan talebi karşılayabilmenin en akılcı ve ekonomik yolu yeni ve bakir toprakların tarıma açılmasıyla mümkün olabilir. Mardin İli dağlık kesimleri ve çevresinde yüzyıllardır hiç tarım yapılmamış ve kimyasal kalıntılardan uzak on binlerce hektar bakir yeni alanlar mevcuttur. Bu çalışmada Mardin’in Artuklu İlçesine bağlı Yaylabaşı kırsal mahallesinde kurulmuş olan organik bahçelerden alınan çiçeklerin uçucu yağların bileşen analizleri yapılıp sonuçlar değerlendirilmiştir.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »