Kutlu, İzzettin
Loading...
Name Variants
Job Title
Araştırma Görevlisi
Email Address
Main Affiliation
Department of Architecture / Mimarlık Bölümü
Status
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID

Scholarly Output
53
Articles
32
Citation Count
0
Supervised Theses
1
48 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 10 of 48
Article Anadolu’da Selçuklu ve Osmanlı Kent Yapısında Çarşının Konumu ve Mekânsal Kurgusu Üzerine Bir İrdeleme(Kent Akademisi (Online), 2021) Kutlu, İzzettin; Kutlu, İzzettinBirçok kent merkezinde çarşı unsuru, kentin en önemli parçalarından biri olmaktadır ve kent ekonomisinin nabzının attığı kamusal bir mekân olarak bilinmektedir. Çarşı, sadece ticari faaliyetlerin yapıldığı bir alan olmayıp aynı zamanda üretim yapılan ve birçok farklı işlevdeki sosyal tesisi de içinde barındıran bir sistemdir. Bu sistem, genellikle şehir hayatının merkezini oluşturmaktadır. Dolayısı ile kent araştırmalarında çarşı unsuru önemli bir değer taşımaktadır. Bu çalışma, Anadolu kentlerindeki çarşı unsurunun, tarihsel sürecini inceleyerek kent dokusunda çarşının ortaya çıkışı ve geçtiği evreleri ele almaktadır. Anadolu topraklarında çarşı değişim ve gelişimini belirgin özellikleri ile yansıtmak amacıyla; Selçuklu ve Osmanlı dönemleri olmak üzere Anadolu’da önemli eserler inşa eden iki dönem karşılaştırılmıştır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada, öncelikle Selçuklu kent sisteminde ticari merkezin oluşumuna ve çarşının bu merkezdeki önemine değinilmiştir. Selçuklu döneminin ardından, kentlerde ticari sistemin ve çarşı kültürünün Osmanlı devleti ile beraber uğradığı değişimler değerlendirilmiştir. Çarşı ve içinde bulundurduğu birimleri ve işlevlerini açıklamak adına üç örnek çarşı kısaca irdelenmiştir. İlk örnek, kuruluşunun temelleri Selçuklu dönemine dayanan, Konya kentinin merkezinde bulunan ve farklı dönemler içerisinde değişimlere uğramasına rağmen halen varlığını sürdüren Konya Kapalı çarşı ve bedestenidir. İkinci örnek, Bursa kentinde bulunan kapalı çarşıdır. Son örnek ise Osmanlı kent-merkez gelişimi bağlamında dünyanın en büyük çarşılarından biri olan İstanbul Kapalıçarşı’sıdır. Çalışmanın sonucunda, çarşı unsurunun Selçuklu kent morfolojisindeki yeri ve özellikleri ile birlikte Osmanlı döneminde geçirdiği sosyo-ekonomik evreler ortaya çıkarılmıştır. Dönem içerisinde değişimlerin karşılaştırıldığı çalışmada, geçiş süreçlerinde ticari merkez ve çarşı özelliklerinin nasıl etkilendiği tartışılmıştır.Conference Object Geleneksel Midyat Yapıları ve Güncel Restorasyon Problemleri Üzerine Değerlendirme(CUKUROVA 7th INTERNATIONAL SCIENTIFIC RESEARCHES CONFERENCE, 2021) Kutlu, İzzettin; Eray, Saide SelinTarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Mardin şehri, Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olmuştur. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan Mardin’in, ikinci kalabalık nüfusa sahip ve merkeze 60 km uzaklıkta bulunan ilçesi Midyat bu çalışmanın içeriğini oluşturmaktadır. Midyat ilçesi Tur Abdin bölgesinin merkezinde bulunmaktadır ve tarihte birçok ticaret yolu kentin merkezinden geçmektedir. Bu sebeple Midyat, bölgedeki civar ilçelere oranla daha hızlı gelişmiş ve dolayısı ile daha fazla tarihi değerleri içinde barındırmıştır. Bu duruma paralel olarak sosyokültürel değerleri ve kültürel miras varlıkları bakımından ilçede çeşitlilik artmıştır. Tarihi yapı çeşitliliğinin fazla olması, Midyat’ın çok çeşitli bir kültüre sahip olması ve bu kültürlerin günümüze kadar bir arada gelmesi ile ilişkilendirilebilmektedir. Zaman içerisinde bölgede değişen yaşam koşulları ve teknolojik gelişmeler, pek çok kültürel varlık niteliğinde olan yapının özgün işlevinde kullanılamaması ve yapının terk edilerek işlevsiz kalması sonucunda harap duruma gelmesine neden olmuştur. Bu duruma engel olmak amacıyla zamanla tarihi yapıları koruma kavramı gündeme gelmiş ve özgün işlevlerini yitiren yapıların yeniden işlevlendirilmeleri koruma-restorasyon çalışmalarının en önemli konuları arasında yer almıştır. Günümüzde, doğru analizlerin ve müdahalelerin yapılamaması sonucunda tarihi değerlere uygulanan restorasyon teknikleri, özgün değerlerin nesiller arası aktarımında en büyük sorunlarından biri olabilmektedir. Bu çalışmada, 2021 yılına kadar olan süreçte Midyat’taki anıtsal ve sivil mimari yapılarında rastlanılan restorasyon problemlerine yer verilmektedir. Bu problemlerin zamanla geleneksel kent dokusunda ne tür sorunlar oluşturabileceğine değinmek ve kentin karşılaşabileceği sorunlara çözüm önerileri getirmek hedeflenmektedir. Belirlenen hedef doğrultusunda Midyat’ta anıtsal mimari yapı olarak Mor Gabirel Manastırı, Ortaçarşı Mahallesi’nde bulunan sivil mimari örneği ve kent dokusunu değerlendirmek amacıyla İzbırak Mahallesi ayrı ayrı incelenmiştir. Yapılan incelemeler kapsamında, yapı gruplarının özgün dokusu göz önünde bulundurularak yapılan müdahalelerde zarar, katkı ve uyum kriterleri doğrultusunda değerlendirilmiştir. Çalışmanın bulgularında, Geleneksel Midyat yapılarının özgün olan değerlerinin yanlış müdahaleler ile gelecek nesillere aktarılma durumuyla karşı karşıya kaldıkları görülmüştür. Sonuç olarak yapılan çalışma ile ele alınan yapı gruplarının özgün değerleri arşiv belgeleri ve güncel fotoğraflar ile ortaya çıkarılmış, özgün olmayan müdahalelere yönelik farkındalığın arttırılmasına katkı sunulmuştur.Article COVİD-19 SONRASI OFİS MOBİLYALARINDAKİ DEĞİŞİMİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BAĞLAMI(Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2022) Kutlu, İzzettin; Kutlu, İzzettinİnsanlığın sosyal ve ekonomik büyümesi, yıllar boyunca yaygın ve benzersiz krizlere neden olan bir dizi olumsuzluğu da beraberinde getirmiştir. Çin’in Wuhan kentinde 2019 yılının son aylarında ortaya çıkan Covid-19 salgını, 21.yüzyılda tüm dünyayı etkisi altına alarak kriz yaratmış ve kısa bir zamanda tüm dünyada yayılmıştır. Çalışmada, Covid-19 salgını sonrası ofis mobilyaları tasarımında, üretiminde ve detaylarında yaşanan değişimi ortaya çıkarmak ve değişiklikleri sürdürülebilirlik bağlamında değerlendirmek amaçlanmaktadır. Bu kapsamda, üç aşamadan oluşan çalışmanın ilk aşamasında, literatür taraması yoluyla sürdürülebilir mobilya özelliklerine ilişkin kavramlar ortaya konmuştur. İkinci aşamada öncelikle salgının ofis ortamı ve mobilya tasarımına etkisi ele alınmıştır. Bu doğrultuda yurtiçi ve yurt dışı ofis mobilya tasarımlarında gözlemlenen değişiklikler ile tasarımcıların ve mobilya üreticilerinin pandemide tasarım yönelimlerine yönelik yaptığı açıklamalar üzerinden takip edilmiştir. Beraberinde en yoğun ve ortak odaklanılan konular olarak mobilyanın işlev, malzeme, bölücü eleman ve teknolojik açıdan uğradığı değişimler örnekler üzerinden açıklanmıştır. Üçüncü aşamada ise ofis mobilyalarında gözlemlenen değişimler, sürdürülebilir mobilya özellikleri bağlamında değerlendirilmiştir. Bu çalışma, ortaya konan verilerin dünya çapında tasarımcıların ofis ve mobilya tasarımı için yeni normale nasıl hazırlandıklarını göstermiştir. Çalışmanın sonucunda, mobilya tasarımlarında gözlemlenen değişimlerin işlev, malzeme ve teknolojik kriterler bağlamında sürdürülebilir mobilya özelliklerini büyük oranda karşıladığı ve salgın sonrası kullanımının devam edebileceği sonucuna varılmıştır.Article Akıllı Şehirlerde Markalaşma Stratejisi Olarak Akıllı Sağlık: Şehir Hastaneleri(Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, 2022) Aydın, Serdar; Şimşek, Deryanur; Kutlu, İzzettinTeknoloji odaklı küreselleşme ve kentleşme süreçleri dünya üzerinde hızla artarak yayılmaktadır. Görünen o ki, teknolojik küreselleşme sürecini geriden takip eden kentleri, büyük sıkıntılar beklemektedir.Article Yığma Yapılarda Güçlendirme Tekniklerinin Koruma İlkeleri ile İlişkilendirilmesi ve Mardin Tarihi Dokusunda Değerlendirilmesi(2024) Kutlu, İzzettinTarihi yapılar, deprem, kuvvetli rüzgâr, patlama gibi güçlü dış yüklere karşı savunmasız olduğundan, son yıllarda yığma yapılar ve elemanları için farklı güçlendirme yaklaşımları geliştirilmiştir. Yapıya uygulanacak en uygun güçlendirme yöntemini belirlemek için her bir tekniğin avantaj ve dezavantajlarının kapsamlı biçimde değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu çalışma, farklı güçlendirme yöntemlerinin karşılaştırılmasını ve etkinliklerinin değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Çalışmada sistematik literatür taraması, verilerin analizi ve koruma tüzüklerinin incelenmesi olmak üzere toplam 3 aşamalı bir metodoloji izlenmiştir. İlk aşamada, literatür taraması ile tarihi yapıların güçlendirilmesi konusunda ilgili önemli mevcut kaynaklara yer verilmiş ve önemli bir veri sunulmuştur. İkinci aşamada elde edilen sonuçlara ait veriler tablolaştırılmıştır. Son aşamada ise uluslararası koruma tüzükleri kapsamında geçen güçlendirme maddeleri ortaya konmuş ve tarihi yığma yapılara uygulanabilecek güçlendirme tekniklerinin değerlendirmelerine yer verilmiştir. Bu değerlendirmeler ile birlikte önemli kültürel miras eserlerine sahip Mardin’deki tarihi yapıların durumu analiz edilmiştir. Çalışmada, tarihi yığma yapılarının güçlendirilmesinde teknolojik gelişmeler ile birlikte uygun müdahalelerin gerçekleştirilmesinin analiz ve deneyler ile mümkün olduğu; Mardin tarihi dokusunda güçlendirme tekniklerine ihtiyaç duyulan birçok yığma yapı stoğunun var olduğu vurgulanmaktadır. Sonuç olarak, inşa edildiği döneme ait değerlerin nesiller arası aktarımında kritik öneme sahip olan mimari miras yapılarının gerektiği durumlarda uygun güçlendirme stratejileri ve projeler ile korunması büyük önem arz etmektedir.Conference Object Yeniden İşlevlendirilen Endüstri Yapılarında Cam Malzeme Kullanımı Üzerine Bir İnceleme(Güven Plus Grup A.Ş. Yayınları, 2021) Kutlu, İzzettin; Kutlu, İzzettinYaşadığı dönemin izlerini taşıyan, üretim ve yaşam biçimine ilişkin bilgi aktaran endüstri yapıları,zamana bağlı değişimler ve teknolojik gelişmeler ile birlikte günümüz ihtiyaçlarına cevap verememekteve kullanım dışı kalabilmektedir. Bunun bir sonucu olarak yapıların yeni bir işlev ile kullanılması veböylece yaşayan mekanlar haline getirilmesi (yeniden işlevlendirilmesi), endüstri yapılarının korunmasıadına sıklıkla uygulanan bir koruma stratejisidir. Yeniden işlevlendirilen tarihi yapıların restorasyonçalışmalarında çağdaş bir malzeme olarak cam kullanımı, şeffaf ve yapının özgün karakterine saygılı birmalzeme olması nedeniyle günümüzde sıklıkla tercih edilen bir çözümdür. Çalışmada yeniden işlevlendirme ve restorasyon uygulamalarında cam malzemenin kullanımı endüstri yapıları özelinde ele alınmaktadır. Bu kapsamda Türkiye'de önemli kültürel ve tarihi değerleri barındıran endüstri yapılarınınyeniden restorasyonu sırasında cam kullanımını ortaya koymak amaçlanmaktadır. Bu kapsamda çalışmaiki aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada yeniden işlevlendirilen endüstri yapılarında cam malzeme kullanımına ilişkin kuramsal alt yapı oluşturulmuş ve konuya ilişkin literatürde yer alan çalışmalar incelenmiştir. İkinci aşamada ise Türkiye’de yeniden işlevlendirilerek kullanılan tarihi endüsri yapıları araştı-rılmış ve bu kapsamda literatürde sıklıkla karşılaşılan 6 yapı incelenmiştir. İncelenen yapıların eski veyeni işlevlerine, konumlarına, yapım yıllarına ilişkin veriler ile birlikte; yeniden işlevlendirme ve restorasyon uygulamaları sırasında camın kullanıldığı yerler ve kullanım amaçları ortaya konmuştur. Sonuçolarak cam kullanımı; özgün yapı malzemesi ile uyum göstermesi, çoğunlukla yapılan müdahaleleringeri dönüştürülebilir olması, mekansal bütünlüğe engel olmaması gibi özellikleri sayesinde endüstri yapılarının restorasyonu sırasında sıklıkla tercih edildiği görülmüştür.Article DEKONSTRÜKTİVİZM AKIMININ FRANK GEHRY ÖRNEKLEMİ ÜZERİNDEN MİMARLIK ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ(Atlas Journal, 2018) Kutlu, İzzettin; Kutlu, İzzettinBu çalışmada malzemeyi ve formları yenilikçi bir tarzda kullanan, 21.yüzyıl mimarisini etkileyen ünlü Amerikalı mimar Frank Gehry’nin ürettiği eserler strüktür, malzeme ve tasarım ilişkisi açısından ele alınmaktadır. Gehry’nin tasarladığı geniş açıklıklar ve farklı formlarla bir araya gelen eserlerinin, tasarım yapılan alanın çevresel ve fiziksel özellikleri, yapının işlevi, mekansal kurgusu, strüktürü ile uyumu dikkat çekmektedir. Dikkat çeken tasarımları ile beraber özellikle farklı bir form oluşturma ve teknolojik arayışının doruk noktası olarak görülen Guggenheim vakfına ait 5 müzeden biri olan eseri Guggenheim Bilbao Müzesi ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir. Strüktürü ve yapı malzemesini bir dahi olarak kullanan Gehry’nin eserlerinin mimarlık öğrencileri üzerinde bıraktığı etkiler, açık uçlu ve yorumlama sorularından meydana gelen anket çalışması ile araştırılmıştır. Elde edilen veriler ile öğrencilerin mimari tasarımı yorumlamada, ifade etmede ve kendi fikirlerini üretmekte yaşamış oldukları zorluklar görülmektedir. Ayrıca Gehry’nin eserlerinin taşıyıcı sisteminin kusursuz olması, malzeme ile taşıyıcı sistemi bütünleştirmesi gibi özelliklerinin hala “estetik” hissi uyandırmayabildiği; bazı insanlarda “karmaşıklık” hissettirdiği de görülebilmektedir.Conference Object The Use Of Three-Dimensional Representation In Architectural Education: The Case Of Louis Kahn(DAKAM, 2021) Kutlu, İzzettin; Bal, Havva Beril; Bekar, İrem; Kutlu, İzzettinIn design-based educational programs that aim to raise individuals who can think critically and analytically, interpret all variables in a unique way in problem solving and have an aesthetic perception, education isapplied both formally and informally. Activities organized to support the creativity potential of students by opening their horizons throughout the education process constitute an important part of informal education. Within the scope of the study, a workshop on an architectural representation process was held with theparticipation of the students of the Department of Architecture and Interior Architecture of the Avrasya University. Representation, which is the embodiment of thought, is a tool needed today in conveying thoughts. In the study, it is aimed to experience and represent the structures designed by Louis Kahn, oneof the most important architects of modern architectural history, from different angles to produce a finalproduct and thus to increase the awareness of the student. The workshop defines a process that enables students with a theoretical background to use knowledge by feeding it with practice by taking courses inarchitecture and art history. The workshop consists of three stages: preliminary preparation, designprocess and presentation.As a result of the study, it was observed that the students' awareness of these structures has been increased significantly. In this case, unlike the architectural art history classes remain only verbal expression, thinking with students in an interactive way and has revealed the results can be achieved by introducing more efficient products.Conference Object The role and applications of artificial intelligence (AI) in disaster management(2023) Kutlu, İzzettin; Şimşek, Deryanur; Şık, BüşraPurpose: Artificial intelligence (AI) technology is an innovative approach that can be developed to enable rapid and effective action in disaster management activities for disaster-affected countries. This study aimed to reveal the role and application methods of artificial intelligence systems in disaster management processes (pre-and post-disaster). It also discussed the adequacy and effectiveness of these roles and methods, especially in Türkiye Study design/methodology/approach: A systematic literature review on the use of AI systems in disaster management was conducted and an inventory on the use of AI in disaster management was developed. This inventory was prepared by considering earthquakes, floods, fires, tsunamis and hurricanes as data sets. These datasets are categorized, compared and evaluated in terms of their application locations, time and duration of use (pre-or post-disaster), developed AI systems and their purposes, methods, scale and final products. Findings: The study revealed that the use of AI systems will be effective in minimizing logistical challenges in the intervention and management of natural disasters. Additionally, the systematic review has observed a frequent focus on earthquakes in AI applications related to disasters, and it was determined that research on the prevention and process management of other potential disasters is limited. Originality/value: This study is highly effective in revealing the role of AI systems in disaster management and identifying their utilization in Türkiye. It is expected to provide preliminary knowledge for future studies by focusing on artificial intelligence studies in disaster management in a holistic manner.Conference Object Digital Approach to Documenting Cultural Heritage Dynamics in Hasankeyf(2023) Kutlu, İzzettin; Şimşek, DeryanurThe history of humanity has a rich and diverse history with numerous civilizations and cultures. Cultural heritage sites preserve this heritage as an urban memory that can be passed on to future generations. However, rapidly increasing urban development, unpredictable natural disasters and complex socio-political dynamics are serious risks that threaten the sustainability of these heritage assets. Hasankeyf, with its thousands of years of history and hundreds of archaeological sites, has been one of the cultural treasures under risk. The major change in the city due to the Ilısu Dam project has aroused widespread repercussions at the international level and it has reminded that the preservation of cultural assets should include not only tangible assets, but also historical memory and knowledge. Therefore, documenting and archiving historical and cultural assets in detail is crucial before their permanent transformations. In this study, photogrammetric models of Hasankeyf were created with Metashape software using old drone images. Then, a photogrammetric model of the area was created using the latest drone images in order to make a process evaluation. Then, the transformation of Hasankeyf was examined through the models obtained and the transformation was visualized. The interaction between cultural heritage and technology has gained great importance in preservation studies in the digital age of rapidly developing technology. This study highlights the possibilities that digital technologies can present in the preservation of cultural heritage and demonstrates the increasing necessity of documenting historical values. It also provides a framework for documentation of similar historical heritages.