Çiftçi, Erdal
Loading...
Name Variants
Job Title
Doçent
Email Address
Main Affiliation
Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü
Status
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID

Scholarly Output
15
Articles
11
Citation Count
3
Supervised Theses
2
15 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 10 of 15
Article Şecâat’ten Fesede’ye: Dağıstan Muhaciri Karapapak Hasan ve Hüseyin Bey Kardeşler Olayı (1880)(İçtimaiyat (Online), 2022) Çiftçi, ErdalBu çalışmada muhacir bir sınır boyu topluluğu olan Karapapak eşrafından iki kardeş Dağıstanlı Hasan ve Hüseyin Bey’in 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Osmanlı tarafına sundukları katkılarına ve sonrasında İzmit bölgesinde 1880 yılında gerçekleştirdikleri ahaliyi isyana teşvik etme, gasp ve alıkoyma gibi eylemlerine değinilmektedir. Bu kardeşlerin savaş sırasında şecâat (yiğitlik) olarak nitelendirilen bir konumdan birkaç yıl içerisinde fesede olarak adlandırılan isyancılara evirilmelerindeki süreç aydınlatılmaktadır. Hasan ve Hüseyin Bey’in bu eylemi neden gerçekleştirdiklerine, şiddet eylemlerini hangi amaçla araçsallaştırdıklarına ve tutuklanmaları sonrasında yaşanan sürgün edilme süreçlerine odaklanılmaktadır. Bu süreçte merkezi hükümet görevlilerinin onları kahramanlıktan eşkıyalığa evirilmelerindeki itici rolüne değinilmektedir. Bir sınır boyu topluluğu mensubu olarak Hasan ve Hüseyin Beylerin hem isyana teşvik aşamasında hem de sürgün kararı sonrasında var olan koşulları manipüle edici yönleri ayrıca tartışılmaktadır.Book Part Bir Hamidiye Aşiret Alayı Örneği: II. Abdülhamid Devrinde Heyderan Aşireti(Kitap Yayınevi, 2017) Çiftçi, Erdal…Article ULUS-DEVLET İNŞASININ TAHTACILARA YANSIMALARI: İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİ’NİN TAHTACI ALEVİLERİ RAPORU(e-Şarkıyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 2020) Çiftçi, ErdalBu çalışma İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) tarafından Adana-Mersinbölgesinde yaşayan Tahtacı Alevileri hakkında 1918 yılında hazırlatılmış bir rapor çerçevesinde İTC’nin Tahtacı Alevileri ile ilgili yaklaşımlarını irdelemeyi amaçlamaktadır. İmparatorluktan ulus-devlete dönüşümün yaşandığı süreçteortaya çıkmış baskın milliyetçi fikrîmülahazaların ve İTC yönetiminin Türkleştirme siyasasının Tahtacı Alevilerinin sosyal, kültürel, dini ve kimliksel yönleri ile ne derecede örtüşüp örtüşmediği tartışılacaktır. Anadolu’nun Türklüğün son kalesi olarak yeniden inşasında yaşananhomojenizasyon sürecinin sıklıkla farklı etnik yapılar üzerinden tartışmaya açıldığı görülmektedir. Bu çalışmadaayrıcaİTC’nin temel endişelerininfarklı bir etnik yapı olmayan bir topluluğa yansıması konu edilmektedir. Etno-dinsel bir topluluk olan Tahtacıların Alevi kimliğine ilişkindüşüncelerinİTC tarafından hazırlatılmış bir rapora nasıl yansıdığı irdelenecektir. Çalışmada Tahtacılar hakkında kısaca bazı bilgiler paylaşılması akabinde Tahtacılar ile ilgili var olan literatürüntemel argümanlarına değinilecektir. SonrasındaİTC’nin zihin dünyası hakkında ve konumuzu aydınlatıcıbazı bilgiler paylaşılacaktır. Son olarakTahtacılar raporunun hazırlandığı yıllardaki Tahtacı nüfusu hakkında bazı bilgiler paylaşıldıktan sonra Tahtacılar Raporunun ayrıntılarına inilecektir.Article İngiliz Seyahatnameleri ve Osmanlı Arşiv Kaynakları Işığında Geç Dönem Osmanlı Anadolu’sunda Konar-göçer Kadın(2023) Çiftçi, ErdalKonar-göçer kadınlar ile ilgili antropolojik ve sosyolojik çalışmaların varlığı söz konusu olsa da Osmanlı tarihi çalışmalarında aynı derecede zengin bir literatür yoktur. Bu çalışmada tarih yazımında geri planda kalmış olan konar-göçer kadın temsiliyetleri ile ilgili bazı ender bilgiler çerçevesinde literatüre mütevazı fakat önemli bir katkı sunulmuştur. Osmanlı arşivi kaynakları, konar-göçer kadın temsiliyeti ile ilgili araştırmacılara sınırlı bir veri sunabilmesine rağmen, ender de olsa bazı arşiv belgeleri konumuzu aydınlatıcı ve yön gösterici olmuştur. Ayrıca, oryantalist ve modernist önyargılarına rağmen, doğrudan gözlemler olması açısından, önemli kaynaklardan biri olan İngiliz erkek seyyahların Anadolu coğrafyasında sosyal yaşama dair sundukları veriler ışığında da konar-göçer kadın temsiliyetinin çok yönlülüğü ile ilgili bazı veriler paylaşılmıştır. İmparatorluğun son dönemlerine ait bu seyahatnameler ve yine bu döneme ait bazı Osmanlı arşiv kayıtları çerçevesinde konar-göçer topluluklarda kadının aşiret içerisindeki idari ve sosyal statülerinin çeşitliliğine ve çok yönlülüğüne değinilmiştir. Bu verilerin kritiği ve analizi çerçevesinde genellemeden kaçınarak konar-göçer kadınlar ile ilgili yapılacak sonraki çalışmalara katkı sunulması amaçlanmaktadır.Article The Karapapaks and their shifting loyalties on the imperial borderlands during the nineteenth century(Taylor & Francis Online, 2022) Çiftçi, ErdalThe Karapapaks were one of the less known native Turkish ethnic groups of the Transcaucasia, who overwhelmingly took refuge in the Ottoman and Qajar Empires in the late 1820s, after the expansion of Tsarist Russia into their homelands. This paper analyses how the literature regarding Karapapak movements and society was overwhelmingly shaped by selective, essentialist, and anachronistic approaches by some historians in Turkey and Iran. While the former determined that they were a loyal pro-Ottoman and pro-Sunni Karapapak society, the latter constructed an opposing pro-Iranian and pro-Shiite narrative. This paper deconstructs both approaches, and asserts that the collective ethnic and sectarian identities of this society played a secondary role in regards to influencing their cross-border movements. This paper argues that the approach of the current literature cannot explain this borderland society’s perpetual, multiple and multi-directional cross-border movement. Instead, the Karapapaks often manoeuvred the frontiers of the empires, and defected to another empire when it was necessary to, first and foremost, satisfy the needs of their own society, over those of any imperial allies.Master Thesis 3739 Numaralı Mardin Kazası Nüfus Defterinin Transkripsiyon ve Değerlendirilmesi(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2023) Çiftçi, Erdal; Çiftçi, ErdalNüfus, bir ülkenin veya bir bölgenin durumunu anlatabilecek en önemli kaynaklardan biridir. Günümüzde olduğu gibi geçmişte de devlet yöneticileri hakimiyeti altındaki halk hakkında bilgi sahibi olmak istemişlerdir. Osmanlı Devleti incelenen çalışma gibi birçok bölgede çeşitli araçlar ve amaçlarla sayımlar yapmıştır. Tahrir veya avarız kayıtları buna örnek olarak verilebilir. Günümüzdeki amaçlar kısmen benzer olsa da önceki dönemlerde yapılan tahkikatlar ülkenin asker, vergi ve tarıma olan bağlılığı sebebi ile yapılmıştır. İncelenen Mardin Müslim Nüfus Defteri miladi 1845 yılında Osmanlı Devleti'nin Mardin Sancağındaki Müslüman nüfusunu ortaya çıkarmak için yapılmıştır. Bu defter içerisinde kişilerin aile fertleri ile beraber fiziki özellikleri, meslekleri, lakapları ve yaşı gibi bilgilere ulaşabilmekteyiz. Yapılan sayım, sadece Müslüman erkekleri içerdiği için kadınlar veya gayrimüslim tebaa hakkında bilgi içermez. Bu çalışma ile beraber Mardinde yaşayan Müslüman nüfusun hangi mahallede, nasıl bir yoğunlukta bulunduklarını ve Müslüman erkek sayısını ortaya çıkarmaktadır.Article Deve, Aşiret ve Devlet: Osmanlı Madencilik ve Ordu Lojistiğinde Aşiret Develerinin Rolü(2023) Çiftçi, ErdalOsmanlı Devleti’nde aşiretler ile ilgili çalışmalar çoğu zaman eşkıyalık ile sınırlı kalmıştır. Bu tartışmalar aşiretlerin ve dahili oldukları geçmişin dar bir perspektifle ele alınmasından neşet etmiştir. Fakat son dönem araştırmalar aşiretlerin Osmanlı sosyal, ekonomik ve siyasi gelişmelerinin uzağında olmadığını ortaya koymuştur. Bu çalışmada da aşiretlerin Osmanlı madencilik ve ordu lojistiğindeki yeri ve fonksiyonunu ele alarak onların bu iki önemli sahadaki kritik rolleri incelenmiştir. Aşiretlerin bu önemli fonksiyona sayıca yüksek sayıdaki develeri ile sahip oldukları anlaşılmaktadır. Osmanlı toplumunda yüksek sayıda deveye sahip olan zümreler aşiretler olduğundan madenlerden çıkarılan ham maddelerin kalhanelere ve Baruthane-i Amire’ye ulaştırılmasında ve burada üretilen mühimmatın da ordu ve cephelere aktarılmasında çoğunlukla aşiret develerinden yararlanılmıştır. Bunun yanı sıra zahire ve peksimet gibi yiyecek malzemelerinin de taşınmasında aşiret develeri kullanılmıştır. Osmanlı Devleti’nin sona erdiği dönemlere kadar aşiret develeri engebeli bölgelerde daha hızlı ve ekonomik taşımacılığı sağladığından sıklıkla istihdam edilmişlerdir. Bu çalışma Osmanlı arşiv kayıtlarından yararlanılarak aşiretlerin bazı madenler ve Osmanlı kara ordusu lojistiğindeki taşımacılık faaliyetlerinde devamlılık arz eden kritik faaliyetlerini analiz etmektedir.Book Part Devlet-Aşiret Arasındaki Simbiyotik İlişki: 19.Yüzyıl'da Osmanlı-İran Sınır Bölgesinde Heyderan Aşireti(Bağlam Yayınları, 2019) Çiftçi, Erdal…Article 19. Yüzyıl Vanı’nda Âyan Bir Aile: Timurpaşazâdeler(2022) Çiftçi, ErdalBu çalışma 18. yüzyılın son çeyreğinden 19. yüzyılın ortasına kadar Van yönetiminde bulunan ve bu tarihten sonra da Van’da etkili olmaya devam eden ayan bir ailenin yerel siyasetteki rolüne odaklanmaktadır. Ayanlar çağı olarak bilinen 18. yüzyılda Osmanlı imparatorluğunda güçlenmiş olan ayanlarla ilgili literatüre mikro bir çalışma ile Van örneği üzerinden katkı sunulması amaçlanmaktadır. Van’da Timurpaşazadeler ismi ile ayanlaşan bir ailenin güçlenerek ortaya çıkışı, Tanzimat öncesi ve sırasında yaşanan tepkiler ve Tanzimat sonrasında bu ayan ailenin yeni düzen içerisindeki aktif yer alışı incelenmektedir. Tanzimat düzeninin bu gibi ayan aileleri yaptırımcı, tek taraflı ve üstten bir yaklaşımla izale ederek uygulamaya dökülebildiği görüşü son dönemlere kadar literatürün baskın tezlerinden biriydi. Fakat son dönemlerde yapılan yeni çalışmalardan ve Van örneğinden de görüleceği üzere Tanzimat merkezileşmesi yerel ayan ailelerin mülki idari güçlerine belirli oranda bir sınır uygulamış olsa da Timurpaşazadeler yeni düzenin uygulanmasında aktif rol oynamaya devam etmişlerdir. Timurpaşazadelerin bir eşraf olarak kendi rol ve çıkarlarını yeni düzen içerisinde aramaya devam ettikleri anlaşılmaktadır. Dersaadet’in Timurpaşazadeleri Van’dan kaldırmamış olması ve Timurpaşazadelerin bazı Van valileri ile yakın ilişkilerini sürdürmesi bu durumun önünü açan sebeplerden birkaçıdır.Master Thesis 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ve Şırnaklı Kıbrıs Gazileri(2024) Çiftçi, Erdal; Çiftçi, ErdalKıbrıs Adası, jeopolitik konumu sebebiyle her daim stratejik bir öneme haizdir. Bu yüzden tarih boyunca egemenlik yarışına sahne olmuştur. 1571'den 1878 yılına kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalan adanın idaresi, 1878'de geçici olarak İngiltere'ye bırakılmıştır. İngilizlerin patronajlığında Rumlar ada yönetiminde etkin hale gelmişlerdir. Bunu tarihi fırsat olarak gören Rumlar, Enosis düşüncesiyle kurdukları EOKA gibi örgütlerin öncülüğünde adadaki Türklere baskı ve katliamlar yaptılar. Baskılara karşı Türkler de meşru savunma şuuruyla Türk Mukavemet Teşkilatı gibi örgütler kurdu. Adadaki İngiliz yönetimi 1960'da Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin öncülüğünde Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla sona ermiştir. Ancak bu yeni cumhuriyetin ömrü, Rumların tavırlarından ötürü kısa olmuştur. 1963-1967 yılları arasında; Tahtakale, Kanlı Noel, Boğaziçi ve Geçitkale olaylarıyla Türklere saldırıların yoğun olduğu bir süreç olmuştur. Kıbrıs'ta 15 Temmuz 1974 tarihinde Yunanistan destekli ve Enosis'in gerçekleşmesi için büyük adım olarak yorumlanan darbe yaşandı. Türkiye, Garanti Antlaşması ile elde ettiği müdahale yetkisine dayanarak Kıbrıs Adası'na 20 Temmuz 1974'te Türk Silahlı Kuvvetleri öncülüğünde Barış Harekâtı düzenlemiştir. Çalışmada, Kıbrıs Barış Harekâtı'na giden süreç ve harekâtta yer alan 22 Şırnaklı gazinin anlatımlarına yer verilmiştir. Gazilerin vermiş oldukları bilgiler ışığında harekâtı yeniden değerlendirmek, gazilerin yaşadığı deneyimler, tanıklıkları aracılığı ile harekâtın bilinmeyen yönleri aydınlatılmaktadır. Sözlü tarih metodunun kullanıldığı bu çalışma ile harekâtın ayrıntıları, psikolojik etkileri ve adada yaşanan gelişmelere değinilecektir. Belge analiz tekniği yöntemi ile olay bizzat tanıkların gözüyle tartışılmıştır. Bu amaçla çalışma hazırlanırken akademik kaynaklar, İslam ansiklopedisi, meclis tutanakları, arşiv belgeleri, yerel ve ulusal gazetelerden istifade edilmiştir.