Yıldırım, Ferda
Loading...
Name Variants
Job Title
Araştırma Görevlisi
Email Address
Main Affiliation
Department of Philosophy and Religious Sciences / Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü
Status
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID

Scholarly Output
3
Articles
3
Citation Count
0
Supervised Theses
0
3 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 3 of 3
Article İnsan Doğası, Toplum ve Adalet Bağlamında Platon’un Demokrasi\releştirisine Rancièreci Bir İtiraz(2021) Yıldırım, FerdaPlaton hem demokratik yönetimin pratikteki açmazlarından hem de sahip olduğu epistemolojik ve\rahlaki kaygılardan hareketle demokrasiyi reddeder. İnsanın kendi doğasına uygun işi yapmasını toplumun\rmutluluğu ve adaletin gerçekleşmesi için zorunlu görür. Meslekler hiyerarşisini sarsan, değişim ve\rçokluğu içinde barındıran, eşitlik iddiasında bulunan demokrasiyi hedef alır. Platon düşüncesinde demos,\ryönetime bulaşmaması gereken halk yığınıdır. Jacques Rancière, Platon’un bu görüşlerine itiraz eder ve\rdemos’u siyasal mücadelenin zeminine yerleştirir. Düşünüre göre Platon’un eleştirdiği demokrasi gerçek\ranlamdaki demokrasidir. Siyaseti polis düzenine indirgeyen Platoncu yaklaşıma itiraz eden Rancière\rmodern ve çağdaş dönemdeki demokrasi karşıtlarını da siyaseti polis düzenine indirgemekle ve\rdemokrasiyi iktidar düşüncesinden bağımsız olarak ele almamakla suçlar. Siyasal kavramını siyasete\rönceleyen düşünür açısından bu kavram polis düzeninin sekteye uğramasına işaret eder ve temelinde\ruyuşmazlık vardır. Uyuşmazlık fikri, verili olan rollerin dışına çıkmakla ilişkilidir. Bu çalışmada öncelikle\rPlaton’un demokratik politikaya yönelik eleştirisi irdelenecek, daha sonra ise bu bağlamda demokrasi\releştirisine Rancière’e referansla itirazlar yöneltilecektir.Article Kant’ın Özgürlük Düşüncesi ve Adorno’nun Negatif Ahlak Felsefesi Bağlamında Radikal Kötülük Tartışması(Beytulhikme An International Journal of Philosophy, 2021) Yıldırım, FerdaKant, insanın kötülüğe doğal bir eğilimi olduğunu iddia ederek bu eğilimi özgürlüğün gerçekleşmesine yönelik bir zemin olarak sunar. Özgür bir varlık olan insanın ahlak yasasına, dolayısıyla ödev ahlakına uygun eylemlerde bulunmasını kötülükten kaçınmak için zorunlu görür. Adorno ise mevcut dünyada Kant’ın varsaydığı türden bir özgürlükten bahsedilemeyeceğini iddia eder. Negatif ahlak felsefesinden hareket eden Adorno, Kant’ın ödev ahlakının mevcut kötülüğü meşrulaştırma aracına dönüşebileceğini göstermeye çalışır. Bu makale Kant’ın özgürlük-kötülük ilişkisi bağlamında radikal kötülük doktrinini nasıl temellendirdiğine ve Adorno’nun Kant’a yönelik itirazlarının negatif ahlak felsefesi bağlamında nasıl ele alınabileceğine odaklanmaktadır.Article Foucault’nun İktidar Sorunsallaştırmasında Hukuk ve Haklar(2024) Yıldırım, FerdaBu çalışmada Michel Foucault’nun iktidar sorunsallaştırması bağlamında hukuk ve haklar tartışması yürütülmektedir. Foucault özellikle ilk dönem teorik çalışmalarında hukuk ve insan haklarını iktidar pratikleri çerçevesinde eleştirir. Bu kapsamda öznenin üretildiği hakikat rejimlerine ve iktidar düzeneklerine dikkat çeker. Son dönem politik söylemlerinde ise insan hakları mücadelesinin önemine değinir. Bu çalışma, Foucault’nun ilk dönemiyle son dönemi arasında radikal bir kopuş olmadığını savunmakta; düşünürün hukuk ve insan haklarına olumlu yaklaşmasının onun genel düşünceleriyle çelişmediğini iddia etmektedir. Foucault düşüncesinde haklar, aşkın bir güç dolayımıyla insanlara bahşedilmiş unsurlar olmadığı gibi, doğuştan sahip olunan metafizik kesinlikler de değildir. Haklar belirli bir insan doğası ya da insanlık fikrine dayanmayan, stratejik uygulamalarda varlık ve etkileşim kazanan performatif karakterli politik pratiklerdir.