Aktaş, Hüsnü
Loading...
Name Variants
Aktaş , Hüsnü
AKTAŞ H
Aktas H.
Aktaş H.
Aktas, H.
Aktaş, H.
Aktas, Husnu
Aktaş, Hüsnü
AKTAŞ H
Aktas H.
Aktaş H.
Aktas, H.
Aktaş, H.
Aktas, Husnu
Aktaş, Hüsnü
Job Title
Prof. Dr.
Email Address
Main Affiliation
Department of Seed Production / Tohumculuk Teknolojisi Bölümü
Status
Current Staff
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Sustainable Development Goals Report Points
SDG data could not be loaded because of an error. Please refresh the page or try again later.

Scholarly Output
81
Articles
75
Citation Count
0
Supervised Theses
3
81 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 10 of 81
Article Sentetik ve Modern Ekmeklik Buğday Genotiplerinin (Triticum aestivum L.) Verim ve Kalite Özelliklerinin Karşılaştırılması(2017) Aktaş, Hüsnü; Kendal, Enver; Oral, Erol; Kendal, Enver; Tekdal, Sertaç; Kılıç, Hasan; Oral, Erol; Department of Seed Production / Tohumculuk Teknolojisi BölümüBu çalışma, kışlık gelişme tabiatına sahip 14 modern ekmeklik ve 11 sentetik buğday genotipinin tane verimi ve bazı kalite özellikleri bakımından karşılaştırılması amacıyla 2014- 15 ve 2015-16 yetiştirme sezonlarında Elazığ ili sulu şartlarında yürütülmüştür. Denemeler tesadüf blokları deneme deseninde 3 tekerrürlü olarak kurulmuş, birleştirilmiş varyans analiz sonuçlarına göre incelenen tüm özellikler bakımından genotipler arasındaki fark 0.01 düzeyinde istatistiki olarak önemli bulunmuştur. İki yıllık ortalama sonuçlara göre, sentetik ve modern ekmeklik buğday genotiplerinin tane verimi ortalaması sırasıyla 720 ve 707 kg da-1; bin tane ağırlığı için 41.42 ve 37.35 g; protein oranı için %10.71 ve %10.79; yaş gluten değeri %31.7 ve %30.7 olarak tespit edilmiştir. Çalışmada sentetik buğday genotipleri bin tane ağırlığı bakımından daha üstün özelliğe sahipken, tane verimi bakımından daha yüksek bir ortalamaya sahip olmalarına rağmen bariz bir üstünlük tespit edilememiştir. ANOVA ve GGE biplot analizleri sonucuna göre sentetik buğday genotipi S-4'ün bin tane, yaş gluten ve protein özellikleri bakımından, modern ekmeklik buğday genotipi M-3'ün ise zeleny sedimantasyon ve hektolitre özellikleri için en ideal değerlere sahip olduğu tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda sentetik buğday genotiplerinin tane verimi ve kalite özellikleri bakımından iyi bir potansiyele sahip olmakla beraber, dikkatli ve etkili bir seleksiyon ile modern ekmeklik buğday genotiplerinden daha üstün özelliklere sahip sentetik buğday genotiplerin belirlenebileceği ve bu konuda daha kapsamlı çalışmaların yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.Master Thesis Yerel ekmeklik buğday (Triticum aestivum L.) genotiplerinin derin ekime uygunluk bakımından karakterizasyonu(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2021) Aktaş, Hüsnü; Aktaş, Hüsnü; Department of Seed Production / Tohumculuk Teknolojisi BölümüYerel ekmeklik buğday çeşitlerinin derin ekime uygunluk bakımından karakterizasyonunun amaçlandığı bu çalışma 2019-20 sezonunda Mardin ekolojik koşullarında Augmented deneme deseninde dizayn edilen deneme ile Killi-Tınlı toprak sınıfına giren deneme alanı toprağında yürütülmüştür. Yapılan çalışmada, yerel buğday genotiplerinin koleoptil uzunluğu 7.5 cm ile 12 cm arasında değişirken ortalama değer 9.5 cm olarak tespit edilmiş, standart olarak kullanılan ıslah çeşitlere ait koleoptil uzunluğu 5.5 cm ile 8.5 arasında değişmiş ortalama değer 7.3 cm olarak kaydedilmiştir. Çalışmadan elde edilen verilere göre koleoptil uzunluğu ile 3. Hafta sonunda 15 cm derinlik uygulamasındaki çıkış oranı arasında istatistiki olarak önemli ilişki (R2=0.16; P < 0.01) tespit edilmiştir. Ekim derinliği arttıkça toprak yüzeyine çıkan bitki sayısında bir azalma görülürken, yerel çeşitlerde 15 cm ekim derinliğinde çıkış oranı % 78.1 olarak kaydedilmiş, standart olarak kullanılan ıslah çeşitlerinde çıkış oranı % 51.9 olarak tespit edilmiştir. Tane verimi bakımından 5 cm ve 10 cm ekim derinliklerinde standart ıslah çeşitleri yerel çeşitlere bariz bir üstünlük sağlarken, 15 cm derinlik uygulamasında yerel çeşitlerin ortalama tane verimi 130 gr /parsel, standart çeşitlerde ise 83.5 gr / parsel olarak tespit edilmiştir. Benzer sonuçlar biyolik verim içinde tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, yerel buğday çeşitlerinin derine ekim uygulamasına daha elverişli özellikler taşıdığı, bu yerel kaynaklardaki bitki boyu ve koleoptil uzunluğunu idare eden farklı allellerin (Rht generi) tespit edilerek derin ekime uygun ıslah çeşitlerinin geliştirilmesinde yararlanılabilecek geniş bir varyasyona sahip oldukları tespit edilmiştir. Bu özelliklere sahip yerel kaynakların ıslah programlarında amaca uygun genotipler geliştirilmesinde kullanılabileceği önerilmiştir.Article Citation - WoS: 36Citation - Scopus: 36Phylogenetic and Taxonomic Relationship of Turkish Wild and Cultivated Emmer (Triticum Turgidum Ssp. Dicoccoides) Revealed by Ipbs-Retrotransposons Markers(Friends Science Publishers, 2019) Aktaş, Hüsnü; Nadeem, Muhammad Azhar; Aktas, Husnu; Yeken, Mehmet Zahit; Zencirci, Nusret; Nawaz, Muhammad Amjad; Baloch, Faheem Shehzad; Department of Seed Production / Tohumculuk Teknolojisi BölümüWild emmer (Triticum turgidum ssp. dicoccoides) is the progenitor of cultivated wheat. Turkey is the main center of wheat and plays a vital role in the spread of various crops among the continents. Karacadag region is considered as the domestication center of wheat and still, hundreds of landraces are prevalent. A total of 29 wild emmer landraces, 4 cultivated emmer wheat (T. turgidum ssp. dicoccum) and five durum wheat (T. turgidum ssp. durum) cultivars were investigated for the genetic diversity and phylogenetic relationship using the iPBS-retrotransposons markers. Mean polymorphism and polymorphic information contents (PIC) were 87.85% and 0.660, respectively. Mean effective numbers of alleles (1.961), Shannon's Information Index (0.682) and gene diversity (0.489) reflected the occurrence of a great level of variations. T17 and Chermik-1 genotypes were found much distinct and breeding valuable genotypes for wheat breeding. The unweighted pair-group method with arithmetic means (UPGMA) divided all genotypes by their genetic makeup and geographical locations. Among 3 species, UPGMA based clustering clearly separated the durum wheat from wild emmer and cultivated emmer wheat. Results are clearly supported by the principal coordinate analysis (PCoA) and model-based structure algorithm. Information provided herein comprehensively reflected the power of iPBS-retrotransposons for the diversity and phylogenetic relationship investigation and reflected that this marker system can be effectively applied to investigate phylogenetic and taxonomic relationship in any crop due to its universal nature. (C) 2019 Friends Science PublishersArticle Assessment of Parametric and Non-parametric Methods for Selecting Stable and Adapted Durum Wheat Genotypes in Multi-Environments(Notulae Botanicae Horti Agrobotanici Cluj-Napoca, 2010) Aktaş, Hüsnü; Akçura, Mevlüt; Aktaş , Hüsnü; Department of Seed Production / Tohumculuk Teknolojisi BölümüSeventeen parametric and non-parametric methods for grain yield of 5 cultivars and 20 advanced durum wheat genotypes evaluated across 10 environments during the 2004-2007 growing seasons were used to assess performance stability and adaptability of the genotypes as well as to study interrelationship among these methods. Biplot analysis based on the rank correlation matrix indicated that most non-parametric methods were significantly inter-correlated with parametric methods. The results also showed that stability methods could be classified into four groups based on biplot analyses. The group related to the dynamic stability concept and strongly correlated with mean grain yield included the parameters of regression coefficient (bi), alpha (αi), TOP (proportion of environments in which a genotype ranked in the top third), environmental variance (Si2), coefficient of variation (CVi), Di2, Si(3) and Si(6). The second group included Wricke’s ecovalence (Wi2), the Huehn’s parameters [Si(1) Si(2)], Shukla’s stability variance (σ2i), Plaisted and Peterson’s parameter (P59) and Tai’s model (λi) which were influenced by both yield and stability simultaneously. The third group included Kang’s parameter (RS) and superiority index (Pi), which only measures stability. Genotypes 18, 16 and 2 were most stables based on parametric and non-parametric stability methods used.Article Türkiye’de Yoğun Ekim Alanına Sahip Bazı Arpa (Hordeum vulgare L.) Çeşitlerinin Destek Sulamalı ve Yağışa Dayalı Koşullarda Değerlendirilmesi(Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisi, 2017) Aktaş, Hüsnü; Department of Seed Production / Tohumculuk Teknolojisi BölümüBu çalışma Türkiye’de tescilli 10 arpa (Hordeum vulgare L.) çeşidinin tane verimi ve bazı agronomik karakterlerinin, yağışa dayalı ve destek sulamalı koşullarda araştırılması amacıyla 2011-12 ve 2012-13 yetiştirme sezonlarında Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde yürütülmüştür. Denemeler tesadüf blokları deneme deseninde, dört tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Elde edilen veriler varyans analizi ve GGE-biplot yöntemleri kullanılarak değerlendirilmiştir. Çalışmada kullanılan arpa çeşitleri aynı zamanda kuraklığa dayanıklılık parametreleri bakımından da değerlendirilmiştir. İki yıllık ortalamalara göre çeşitlerin destek sulu koşullardaki tane verimi (417 - 578 kg/da), yağışa dayalı koşullarda (281 - 391 kg/da) arasında değişirken; sulu ve yağışa dayalı koşullardaki ortalama değerler sırasıyla, bin tane ağırlığı için 41 g ve 38 g, hektolitre ağırlığı için 68 kg/hl ve 62 kg/hl ve m2’de başak sayısı için 513 adet/m2 ile 367 adet/m2 olarak kaydedilmiştir. GGE-biplot analizi sonuçlarına göre ise tane verimi bakımından G3 ve G5 en stabil çeşitler olarak belirlenmiştir. Sulu ve yağışa dayalı koşullardaki iki yılın ortalama verilerine göre tane verimi açısından G3, G9, G5 ve G10 en yüksek değerlere (sulu koşular: 578; 533; 520; 550 kg/da, yağışa dayalı şartlar: 363; 365; 391 ve 363 kg/da) sahip çeşitler olarak belirlenmiştir. GGE biplot sonuçlarına göre G9 yağışa dayalı şartlara, G3 ise sulu koşullara uygun çeşitler olarak tespit edilmiştir. Çalışmada kurağa dayanıklılık parametrelerinden olan YI (Yield index; Verim indeksi) ile yağışa dayalı şartlardaki verim (Ys) ile ilişkili bulunurken, bu parametrenin kuraklığa tolerant çeşit geliştirme çalışmalarında kullanılabileceği öngörülmüştür. Diğer kurağa dayanıklılık parametrelerinden HM (Harmonic Mean; Harmonik ortalama), GMP (Geometric Mean Productivity; Geometrik Ortalama Verim), STI (Stress tolerance index; Stres Tolerant İndeks) ve MP (Mean productivity; Ortalama verimlilik) ve TOL (Tolerans) parametreleri ise sulu koşullarda verim ile ilişkili bulunmuş, bu yüzden sulu koşullara uygun genotiplerin belirlenmesinde bu parametrelerinin kullanılabileceği tespit edilmiştir.Article Bazı Makarnalık Buğday Çeşitlerinin Diyarbakır ve Adıyaman Sulu Koşullarında Verim ve Kalite Parametreleri Yönünden Karşılaştırılması(Uludağ . Ü. ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2012) Kendal, Enver; Aktaş, Hüsnü; Aktaş , Hüsnü; Karaman, Mehmet; Department of Seed Production / Tohumculuk Teknolojisi BölümüBu çalışma, Güneydoğu Anadolu Bölgesi Diyarbakır ve Adıyaman sulu koşullarında 2009-2010 yetiştirme sezonunda yürütülmüştür. Çalışmada, İtalya’dan temin edilen 3 adet yazlık makarnalık buğday çeşidi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yoğun olarak ekilen 7 adet yazlık makarnalık buğday çeşidi kullanılarak toplam 10 çeşitten oluşan bir deneme seti ile yürütülmüştür. Yapılan birleşik varyans analizlerinde, incelenen özellikler bakımından yer, çeşit ve yer x çeşit interaksiyonuna ilişkin %1 ve %5 seviyesinde önemli farklılıklar belirlenmiştir. Çalışmadan elde edilen veriler üzerinde yapılan birleşik varyans analiz sonuçlarına göre; başaklanma süresi 108.5 ile 114.5 gün, bitki boyu 95.0 ile 107.5 cm, hektolitre ağırlığı 75.8 ile 79.2 g, bin tane ağırlığı 31.5 ile 39.4 g, tane verimi 431.8 ile 530.3 kg/da protein değeri %10.8-11.9, SDS 7.6-12.9 ml, irmik rengi %20.6-24.4 arasında değişmiştir. Lokasyonlara göre değişen çevre koşullarında İtalya’dan temin edilen Pitagora çeşidi, çalışmada kullanılan ve bölgede yoğun olarak ekilen yerli çeşitlerden daha yüksek verim vermiştir. Tane verimi bakımından Pitagora ve bölgenin yeni tescilli çeşidi olan Güneyyıldızı çeşitleri öne çıkmıştır. GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğünün geliştirmiş olduğu yeni çeşitlerle birlikte İtalya’dan temin edilen yazlık makarnalık buğday çeşitlerinin iyi performans gösterdiği bu çalışma ile ortaya konulmuştur.Article Çinko Uygulamasının Makarnalık Buğdayın (Triticum durum Desf.) Verim ve Bazı Kalite Özellikleri Üzerindeki Etkisi(2016) Aktaş, Hüsnü; Department of Seed Production / Tohumculuk Teknolojisi BölümüBu çalışma çinkonun (Zn) toprak ve yapraktan beraber uygulanmasının Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yoğun ekim alanına sahip 7 adet durum buğdayı çeşidinin verim, verim bileşenleri ve kalite özellikleri üzerine olan etkisinin araştırılması amacıyla yapılmıştır. Çalışma 2013-14 ve 2014-15 buğday yetiştirme sezonlarında sulu koşullarda Kızıltepe Meslek Yüksek Okulu Deneme Alanında tesadüf blokları deneme deseninde üç tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Birinci yılda çinko kullanılan (+Zn) ve çinko kullanılmayan (-Zn) uygulamaların tane verimi ortalaması sırasıyla 742 - 693 kg/da ve istatistiki olarak önemsiz, ikinci yılda ise 751 - 659 kg/da ve istatistiki olarak önemli olarak tespit edilmiştir. Varyans analiz sonuçlarına göre, ilk yılda başakta tane sayısı, camsı tane oranı, sedimantasyon, protein oranı, yaş gluten özellikleri için uygulamalar arasındaki farklar istatistiki olarak önemli bulunurken (P<0.05 ya da P<0.01), ikinci yılda tane verimi, başak ağırlığı, camsı tane oranı, sedimantasyon, protein oranı, ve yaş gluten özellikleri için önemli bulunmuştur. Çalışmada kullanılan çeşitlerin +Zn ve –Zn uygulamalarındaki responsu farklı olmuş, her uygulamada da çeşitler arasındaki farklar incelenen özellikler bakımından istatistiki olarak önemli bulunmuştur. Çinko uygulaması ile en yüksek tane verimi artışı birinci yılda G1 çeşidinde, ikinci yılda ise G3 ve G5 çeşitlerinde gözlenirken, camsılık parametresi için birinci yılda çinko uygulaması ile en yüksek artış G3 ve G4 çeşitlerinde, ikinci yılda ise G2 ve G5 çeşitlerinde belirlenmiştir. Çinko uygulaması ile protein oranında en yüksek artış birinci yılda G7 çeşidinde ikinci yılda ise G6 çeşidinde gerçekleşmiştir. Birinci yılda G6 ve ikinci yılda ise G2 çeşitleri dışında çinko uygulaması ile bütün çeşitlerde SDS sedimantasyon değeri artış gösterirken, irmik rengi (b) için uygulamalar arasında belirgin bir fark gözlenmemiştir.Article İleri Kademe Ekmeklik Buğday Hatlarının Farklı Çevrelerde Tane Verimi ve Bazı Kalite Özellikleri Yönünden Değerlendirilmesi(Iğdır Üni. Fen Bilimleri Enst. Der, 2014) Kendal, Enver; Aktaş, Hüsnü; Aktaş , Hüsnü; Tekdal, Sertaç; Department of Seed Production / Tohumculuk Teknolojisi BölümüBu araştırma Ülkesel Serin İklim Tahılları projesi çerçevesinde bölge verim denemelerinden seçilen ileri kademe ekmeklik buğdayı hatlarının Güneydoğu Anadolu Bölgesi ekolojik şartlarında tane verimi ve bazı kalite özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada materyal olarak 17 ekmeklik buğday ileri hattı ile 8 adet tescilli ekmeklik buğday çeşidi (Basribey-95, Kaşifbey-95, Pamukova-97, Tahirova-2000, Adana-99, Sakin, Nurkent ve Canik-2003) kullanılmıştır. Denemeler 2004-2005 yılında Tesadüf Blokları deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak Diyarbakır ve Ceylanpınar lokasyonlarında yağışa dayalı şartlarda yürütülmüştür. Çalışmada tane verimi ile birlikte başaklanma süresi (BS), bitki boyu (BB), bin tane ağırlığı (BİNTA), hektolitre ağırlığı (HL), SDS sedimantasyon testi, danede protein oranı (TP), sertlik derecesi (PSI), enerji değeri (W), hamur dengesi (P/G) ve kurve taban uzunluğu (L) incelenmiştir. Tane verimi Diyarbakır lokasyonunda 382.3-606.7 kg da-1 arasında değişirken Ceylanpınar lokasyonunda 95.0-391.3 kg da-1 arasında değişim göstermiştir. Genotip ve karakterler arası (GK) ilişkileri göstermeye esas GK biplot analizinde üç farklı grup oluşmuştur. Tane verimi ve kalite özellikleri yönünden öne çıkan genotipler ülkesel buğday ıslah programlarında değerlendirilmiştir.Article GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ’NDE YABANCI ORİJİNLİ BAZI DURUM BUĞDAY GENOTİPLERİNİN ADAPTASYON KABİLİYETLERİNİN BELİRLENMESİ(Trakya University Journal of Natural Sciences, 2014) Kendal, Enver; Aktaş, Hüsnü; Aktaş , Hüsnü; Karaman, Mehmet; Doğan, Hasan; Kılıç, Hasan; Karahan, Halil; Department of Seed Production / Tohumculuk Teknolojisi BölümüGüneydoğu Anadolu Bölgesinin iki önemli alt bölgesini temsil eden Diyarbakır ve Kızıltepe lokasyonlarında 2011-2012 yetiştirme sezonunda yürütülen bu çalışma, adaptasyon kabiliyeti ve kalite özellikleri yönünden üstün durum buğday genotiplerini belirlemek ve ıslah programlarında kullanmak amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada, ICARDA (International Center for Agricultural Research in the Dry Areas)’dan temin edilen 18 hat ile 5 kontrol çeşit (Omrabi5, Younes1, Korifla, Waha, Miki2) ile beraber, bölgede ekilen Zühre çeşidi standart olarak kullanılmıştır. Deneme, tesadüf blokları deneme dese-nine göre iki lokasyonda ve üç tekerrürlü olarak kurulmuştur. Çalışmada tane verimi, bin tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı, pro-tein içeriği, irmik rengi ile SDS değeri incelenmiştir. Yapılan bileşik analize göre, hektolitre ağırlığı dışındaki bütün paramet-reler açısından genotipler arasında önemli farklılıklar tespit edilmiştir. Lokasyonlar arasında tane verimi ve bin tane ağırlığı; genotip x lokasyon interaksiyonunda ise tane verimi, bin tane ağırlığı ve protein oranı bakımından önemli farklılıklar göz-lenmiştir. Ayrıca özellikler arası ve genotip-özellik ilişkilerini değerlendirmek amacıyla Biplot analizi uygulanmıştır. Bu ana-liz yöntemiyle, birbirleriyle ilişkili özellikler ve belirli özellikler açısından öne çıkan genotipler görsel olarak gösterilmiştir. İki lokasyon ortalamasına göre verim ve kalite özellikleri ile ilgili umut vadeden genotipler, ıslah programının ileri kademele-rine alınmıştır.Article Güneydoğu Anadolu Bölgesi Orjinli Yerel Arpa (hordeum Vulgare L.) Genotiplerinin Morfolojik Yönden Değerlendirilmesi(2024) Aktaş, Hüsnü; Aktaş, Hüsnü; Department of Seed Production / Tohumculuk Teknolojisi BölümüBu çalışma 2020/21 yetiştirme sezonunda Mardin ve Diyarbakır lokasyonlarında yürütülmüştür. Diyarbakır lokasyonunda yağışa dayalı şartlarda Mardin lokasyonunda ise destek sulama yapılarak yürütülen çalışmada, denemeler Augmented deneme deseni uyarınca kurulmuş olup, 78 adet yerel arpa çeşidi ve 7 adette standart çeşit kullanılmıştır. Deneme deseni her blokta 26 adet yerel genotip ve 7 adet kontrol çeşit kullanılarak 3 blok halinde düzenlenmiştir. Bu araştırmada Güneydoğu Anadolu bölgesinin farklı alanlarından toplanan yerel arpa çeşitlerinin morfolojik karakterizasyonu amaçlanmıştır. Yerel arpa genotipleri ve kontrol çeşitlerin Diyarbakır lokasyonundan elde edilen sonuçlar sırasıyla tane verimi 150,1 kg da-1 ve 134,62 kg da-1; Mardin lokasyonunda ise sırasıyla yerel genotiplerin ve kontrol çeşitlerinin tane verimi 325 kg da- 1 ve 460.7 kg da-1 olarak kaydedilmiştir. Kuraklık stresinin yaşandığı sezonda, Mardin lokasyonunda destek sulama yapıldığı için tane verimi, bin tane ağırlığı, bitki boyu ve diğer değerler bakımından Diyarbakır lokasyonundan daha yüksek değerler elde edilmiştir. Bu çalışma sonucunda incelenen özellikler bakımından arpa ıslah programlarında yararlı olacak yüksek derecede varyasyonlar tespit edilmiştir. Aynı zamanda bu yerel arpa çeşitlerinin sürdürülebilir tarım faaliyetleri ve gelecekte planlanacak ıslah programları için korunması gerektiği önerisinde bulunulmuştur.