Dişli, Semra Özlem
Loading...
Name Variants
Job Title
Dr. Öğr. Üyesi
Email Address
Main Affiliation
Department of Anthropology / Antropoloji Bölümü
Status
Current Staff
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID

Scholarly Output
9
Articles
5
Citation Count
0
Supervised Theses
0
8 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 8 of 8
Article "Çingene" mi, "Roman" mı? Bir İnşa Süreci(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji Dergisi, 2016) Dişli, Semra ÖzlemBu makalede popüler ve akademik yazında ve söylemde Çingene ya da Roman olarak adlandırılan grupların yine bu alanlarda nasıl tahayyül edildiği ve betimlendiği konu edilmektedir. Yazı boyunca temsil kavramından hareketle hem popüler hem akademik yazında ve söylemde Çingenelere ya da Romanlara dair temsillerin inşa süreci ayrı ayrı ele alınacaktır. Böylelikle her ne kadar aynı kişilere işaret ediyor olsa da Çingene ve Roman adlandırmalarının birbirinden farklılaşan kullanım biçimlerinin ortaya konması amaçlanmaktadır.Conference Object BİR TAKTİK OLARAK “ÇİNGENELİK”(VIII. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiriler Kitabı, 2017) Dişli, Semra ÖzlemŞubat 2015 – Eylül 2015 tarihleri arasında Çanakkale’nin Biga ilçesinde yaşayan Romanlar ile yürütülen alan araştrması deneyimine dayanan bu çalışma temel olarak, Bigalı Romanların güç ile kurdukları ilişkinin doğasına odaklanır. Çalışma, bu ilişkinin Certeau’nun ortaya koyduğu biçimi ile “olanla idare etme”ye dayalı olduğu argümanından hareket eder. Güç ağının dayattığı kuralları ve ürünleri kullanım biçimlerinde kendini gösteren olanla idare etme; baş etmeye, çıkar sağlamaya dayalı saptırıcı, kurnaz taktik türünden hamlelerin ifadesidir. Kendi siyasal-kültürel söylemlerini üretme gücünden yoksun olan Romanlar, birbirinin içinden geçen popüler ve akademik-resmi söylemlerce üretilen dışarıdan temsillere tabi kılınmışlardır. Yüklü olduğu dışlayıcı anlamlardan kaçınmak için Çingeneyi bir adlandırma olarak reddetseler de Bigalı Romanlar, kendilerince yaşam biçimlerini tanımlamak için “çingenelik”i kullanırlar. Kendilerine ilişkin temsillerin tüketimine/yeniden üretimine dayanan çingenelik, Bigalı Romanların biriktiremedikleri kazançlar sağlama adına kullandıkları taktiklerin de ifadesidir. Bu çalışmanın sınırlarının izin verdiği ölçüde, çingeneliğin görünümlerinden yalnızca biri olan ve “vurgunculuk” diye tanımlanan enformel ekonominin, kendilerine ilişkin temsillerin kendilerince kullanım biçimleri ile Bigalı Romanlar tarafından nasıl bir özerklik deneyimine dönüştürüldüğü tartışılacaktır.Article BİGALI ROMANLAR ÖRNEĞİNDE “ÇİNGENELİK”İ ANLAMAK: MİMESİS ÜZERİNE NOTLAR(Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018) Dişli, Semra ÖzlemBu çalışma Çingene/Roman temsillerinin Bigalı Romanlar üzerindeki etkilerine ve Bigalı Romanların kendilerine ilişkin bu temsilleri nasıl anlamlandırdıklarını, bunları nasıl kullandıklarını tartışmaya odaklıdır. Bu bağlamda çalışmada sorun edilen temel kavram “çingenelik”tir. Bigalı Romanlar, kendilerince yaşam biçimlerini tanımlamak için çingeneliği kullanırlar. Çalışma boyunca çingenelik, Bigalı Romanların kendilerine ilişkin temsilleri taklit etmeleri olarak ele alınacaktır. Öykü veya kopya etmeden farkı ortaya konarak taklit etme, yaratıcı bir uygulamaya işaret eden mimesis kavramı ile tartışılacaktır. Bigalı Romanlar, daha birçok pratik ve söylemi çingenelik başlığı altında ifade etseler de bu çalışma kapsamında çingenelik iki öğe aracılığıyla ele alınacaktır. Bunlardan biri “her şeye rağmen neşeli olma” ile birlikte mizah iken diğeri Bigalı Romanların kendi aralarındaki gizli iletişim biçimidir. Bu iki öğeden hareketle çalışmanın açığa çıkarmayı hedeflediği temel mesele, Bigalı Romanların benimsedikleri mimesis aracılığıyla kendilerine ilişkin temsilleri nasıl kullandıkları ve bu yolla ne tür kazançlar sağladıklarıdır. 2012-2016 yılları arasında Bigalı Romanlar ile yürütülen alan araştırması deneyimine dayanan bu çalışmada etnografik yöntem benimsenmiştir.Article Birlikte Yaşama: Ankara'da Kediler Ve İnsanlar Üzerine Çoktürlü Etnografi(2022) Dişli, Semra Özlemİnsan ve hayvan ilişkilerinin tartışılmasındaki yerleşik yaklaşımları eleştirel bir çözümlemeye tabi tutan bu çalışmada, paylaşılan bir mekân olarak ev içinde kurulan insan ve kedi ilişkileri konu edilmektedir. Çalışmanın amacı ise, paylaşılan bir mekân olarak evde kurulan kedi ve insan ilişkilerinin nasıl yorumlandığı ve anlamlandırıldığını çoktürlü etnogra yaklaşımı ile ele almaktır. Araştırma alanı Ankara olan bu çalışmada yer alan yorum ve analizler, derinlemesine mülakatlar yolu ile derlenen verilere dayanır. Bu çerçevede, kedi veya kediler ile beraber yaşayan kadın ve erkek toplam yirmi altı kişi ile görüşmeler yapılmıştır. Gerçekleştirilen bu görüşmelerde, kediler ile ilişkiler betimlenirken “birlikte yaşama” kavramı kullanılmaktadır. Kedilerinde de insanlar gibi fail oldukları kabulünü içeren “birlikte yaşama” kavramı, insan ve insan olmayan iki failin ilişkilerini ifade ederken, aynı zamanda doğa-kültür, özne-nesne gibi ikiliklerin ötesine geçmemize olanak sağlar ve bu dikotomilerin aslında iç içe geçmiş olduklarını da ortaya koyar. Anlatılarda ifade edilen kediler ve insanlar arasındaki ilişkilerin nasıl kurulduğuna ve nasıl yaşandığına ilişkin gündelik pratikler ve deneyimler ise, kedilerin ve insanların karşılıklılığa dayanan bir ilişkiyi inşa etme olanaklarını gösterir. Karşılıklılık ilişkisi çerçevesinde gelişen birlikte yaşama, her zaman “uzlaşmaya” dayalıdır. Böylelikle bu çalışmada, insanlar ve kediler arasında, “birlikte yaşama” ve “uzlaşma” kavramları etrafında kurulan yakın, gündelik ve karmaşık ilişkilerin açığa çıkartılmasına çalışılmaktadır.Article “Kemançe” ve “Mû-Zik”: Nusaybinli Domlarda Kimlik(Folklor/Edebiyat, 2021) Dişli, Semra ÖzlemBu çalışmada Mardin’in Nusaybin ilçesinde yaşayan Domların kendilerini nasıltanımladıkları konu edilmektedir. Bu bağlamda çalışma boyunca kendisinden hareketedilen kavram kimlik kavramıdır. Kimliğin ilişkisel olduğu kabul edilerekçalışmanın merkezini Domlar ile Nusaybin ilçe nüfusunun geri kalanı arasındakiilişkiler oluşturmaktadır. Bu ilişkilerin arakesitinde ise müzik yer alır. NusaybinliDomlar kendilerini öncelikli olarak müzisyen diye tanımlar ve öyle de tanımlanırlar.Nusaybinli Domların ana sazları ise rebap denen enstrümandır. Yerel dilde“kemançe” olarak adlandırılan rebap Domlar ile özdeşleşmiştir. Müzisyenlik vekemançe Dom kimliğinin oluşumundaki temel tartışma eksenini oluşturmaktadır.Çalışma boyunca kemançe bir maddi kültür öğesi olarak ele alınmakta olup Domkimliğinin oluşumunda kemançenin nasıl bir rol oynadığı soruşturulmaktadır. Buyolla çalışmanın açığa çıkarmayı hedeflediği temel mesele Dom kimliğinin nasılkurulduğudur. Bu temel meseleye ek olarak ayrıca maddi kültür aracılığıyla kişilerve nesneler arasındaki ilişki üzerine düşünülmesi de amaçlanmaktadır. Çalışma,2011 – 2015 yılları ile 2018 – 2019 yılları arasında Mardin’in Nusaybin ilçesindeyaşayan Domlar ile yürütülen alan araştırmasına dayanmaktadır. Katılımlı gözlem ve derinlemesine görüşme tekniklerinin kullanıldığı bu alan araştırmasındaetnografik yöntem benimsenmiştir. Gerçekleştirilen alan araştırmasından hareketleçalışmada, kemançenin Dom kimliğinin oluşumundaki faillerden biri ve Domkimliğinin değişen bağlam ve durumlara göre yeniden biçimlenmeye açık olduğusonucuna varılmıştır.Other Kemançe” and “Mû-Zik”: Identity in nusaybin doms(Folklor/Edebiyat, 2021) Dişli, Semra ÖzlemBu çalışmada Mardin’in Nusaybin ilçesinde yaşayan Domların kendilerini nasıl tanımladıkları konu edilmektedir. Bu bağlamda çalışma boyunca kendisinden hareket edilen kavram kimlik kavramıdır. Kimliğin ilişkisel olduğu kabul edilerek çalışmanın merkezini Domlar ile Nusaybin ilçe nüfusunun geri kalanı arasındaki ilişkiler oluşturmaktadır. Bu ilişkilerin arakesitinde ise müzik yer alır. Nusaybinli Domlar kendilerini öncelikli olarak müzisyen diye tanımlar ve öyle de tanımlanırlar. Nusaybinli Domların ana sazları ise rebap denen enstrümandır. Yerel dilde “kemançe” olarak adlandırılan rebap Domlar ile özdeşleşmiştir. Müzisyenlik ve kemançe Dom kimliğinin oluşumundaki temel tartışma eksenini oluşturmaktadır. Çalışma boyunca kemançe bir maddi kültür öğesi olarak ele alınmakta olup Dom kimliğinin oluşumunda kemançenin nasıl bir rol oynadığı soruşturulmaktadır. Bu yolla çalışmanın açığa çıkarmayı hedeflediği temel mesele Dom kimliğinin nasıl kurulduğudur. Bu temel meseleye ek olarak ayrıca maddi kültür aracılığıyla kişiler ve nesneler arasındaki ilişki üzerine düşünülmesi de amaçlanmaktadır. Çalışma, 2011 – 2015 yılları ile 2018 – 2019 yılları arasında Mardin’in Nusaybin ilçesinde yaşayan Domlar ile yürütülen alan araştırmasına dayanmaktadır. Katılımlı gözlem ve derinlemesine görüşme tekniklerinin kullanıldığı bu alan araştırmasında etnografik yöntem benimsenmiştir. Gerçekleştirilen alan araştırmasından hareketle çalışmada, kemançenin Dom kimliğinin oluşumundaki faillerden biri ve Dom kimliğinin değişen bağlam ve durumlara göre yeniden biçimlenmeye açık olduğu sonucuna varılmıştır.Book Review Kitap İncelemesi: Güvencesizlik ve Belirsizlik Koşullarında Türler Arası Dolanıklık, Türler Arası İşbirliği(2024) Dişli, Semra ÖzlemBu çalışmada, antropolog Anna Lowenhaupt Tsing’in Dünyanın Sonundaki Mantar: Kapitalizmin Enkazlarında Yaşam İmkânı Üzerine isimli kitabı değerlendirilmektedir. 2015 yılında Princeton University Press tarafından Amerika’da İngilizce olarak yayınlanan kitap, antropoloji dünyasında büyük ses getirmiş Victor Turner Etnografik Yazma Ödülü (2016) ile Gregory Bateson Kitap Ödülü’nün (2016) yanı sıra daha birçok ödülün sahibi olmuştur. 2023 yılında da kitap, Erdem Gökyaran’ın çevirisiyle Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlamıştır. Dünyanın Sonundaki Mantar, günümüz küresel kapitalizmin bir sonucu olan güvencesizlik ve belirsizlik koşullarındaki yaşamları anlatır. Ancak bu anlatıyı, sadece insanı değil, aynı zamanda insan olmayan bir varlık türünü; matsutake mantarını da odağa alarak kurmaktadır. Bu çerçevede kitap, yaygın etnografik yaklaşımlardan iki önemli açıdan farklılaşır. İlk olarak kitap, yerleşik insan-merkezli düşüncenin sınırlarının ötesine geçen bir kavrayışla toplumsala, tarihe, ekonomiye ve ekolojiye yaklaşmaktadır. İkinci olarak ise kitapta, insan ile insan olmayan varlık türleri arasındaki birbirini etkileyen, şekillendiren ilişki ve işbirlikleri merkeze alınmaktadır. Kitap bu iki yönüyle çoktürlü etnografi yaklaşımına örnek teşkil eder. Çoktürlü etnografiyi ortaya çıkaran dönüşümlere değinerek başlayan bu değerlendirme, Dünyanın Sonundaki Mantar’ı içerdiği temel tartışmalarla tanıtmayı amaçlamaktadır.Article Neden antropoloji? Aktivist antropoloji üzerine bir değerlendirme(Antropoloji, 2021) Dişli, Semra Özlem2020 yılının başından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19salgını ve salgın yöntemi ekolojik yıkım, iklim krizi, yoksulluk ile yerleşikeşitsizlik gibi mevcut birçok sorunu daha da görünür hale getirdi.Bu yazı da antropolojinin bu mevcut sorunların çözümüne nasıl katkısağlayabileceği üzerine düşünerek, aktivist antropoloji yaklaşımını konuedinmektedir. Bu bağlamda yazı konuyu üç aşamada ele almaktadır. İlkolarak disiplinin sınırlarına ilişkin genel bir değerlendirme yapılmaktadır.Bu değerlendirme aktivizm ile antropoloji arasındaki keskin ayrımdanhareket etmektedir. İkinci olarak ise toplumsal sorunların çözümüneyönelik antropoloji yaklaşımını ifade eden uygulamalı antropolojiyaklaşımı ele alınmaktadır. Uygulamalı antropolojinin ele alınmasındakiamaç, aralarındaki benzerlik ve farklılıkları yoluyla aktivist antropolojininanalizine zemin hazırlamaktadır. Nihayet, aktivist antropoloji incelenerekantropolojiyi kamusal bir ses ve sorumluluğa, dahası bir mücadele alanıhaline dönüştürme imkânın ortaya konması hedeflenmektedir