MAÜ GCRIS Standart veritabanının içerik oluşturulması ve kurulumu Research Ecosystems (https://www.researchecosystems.com) tarafından devam etmektedir. Bu süreçte gördüğünüz verilerde eksikler olabilir.
 

OLUŞUN AKIL VE AHLAK ÖTESİ HALİ: MEVLÂNÂ’DA ÖZGÜRLEŞME YA DA KENDİNİ AŞMA PRATİĞİ OLARAK FENÂ

Loading...
Thumbnail Image

Date

2021

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

e-Şarkıyat İlmi Araştırmalar Dergisi

Open Access Color

OpenAIRE Downloads

OpenAIRE Views

Research Projects

Organizational Units

Organizational Unit
Department of Philosophy / Felsefe Bölümü
2009 yılında kuruluş hazırlıklarına başlanan Bölümümüz 2010-2011 eğitim yılında lisans düzeyinde öğrenim vermeye başlamıştır. Bölümümüz 2014 yılı Haziran ayında ilk mezunlarını vermiştir. Bölümümüzde 2013 Eylül ayından itibaren Yüksek Lisans programı kapsamında eğitim öğretim faaliyetleri başlamıştır. Doktora düzeyinde öğrenim ise 2021 Bahar Yarıyılında başlamıştır. Mardin Artuklu Üniversitesi Felsefe Bölümünde kadrolu 2 doçent, 3 doktor öğretim üyesi, 1 öğretim görevlisi ve 4 araştırma görevlisi bulunmaktadır. Mardin Artuklu Üniversitesi Felsefe Bölümü çalışma alanlarının zenginliği üç anabilim dalı içerisinde kendini göstermektedir. Akademisyenlerimiz, Sistematik Felsefe ve Mantık, Felsefe Tarihi ve İslam Felsefesi anabilim dalları altında çalışmalarını sürdürmektedir. Bu üç anabilim dalı altında hem Batı Felsefesinin temel tartışma konuları ve akımları derslere yansıtılırken hem de Doğu felsefe geleneği sistematik bir biçimde ortaya konulmaktadır. Bölümümüz bunu yaparken, temel felsefe derslerinin yanı sıra, zengin seçmeli ders olanağı ile öğrencilerin kendi ilgi ve gereksinimleri doğrultusunda düşünce dünyasını genişletmesine imkân vermektedir.

Journal Issue

Events

Abstract

Bu makalede tasavvuf metinlerinde çeşitli sınırlılıkları aşmanın bir biçimi olarak incelenen fenâ düşüncesi, Mevlânâ Celâleddîn Rûmî’nin eserleri üzerinden bir özgürleşme ya da kendini aşma pratiği bağlamında tartışılıyor. Mevlânâ açısından fenâ; bedensel, ruhsal, sosyal, tarihsel ve kültürel gibi alanlarda ortaya tüm sınırlıkları aşma anlamlarında kullanılır. Bu bağlamda makalenin temel iddiası, fenânın bir yönüyle söz konusu sınırlıkların dışına çıkmak anlamında hiçlik olduğu, diğer yönüyle ise aynı sınırlıkların ötesine geçmek bakımından mutlak özgürlüğe atılan varoluş hamlesi olduğu yönündedir. Mevlânâ açısından çeşitli özgürleşme hamlelerinden oluşan bir süreç olarak varoluş, kişinin aşamalı bir şekilde yaşam sürecince yüklendiği tanım, kalıp ve sınırlardan ya da dünya benliğinden kurtulma çabasıdır. Her yönüyle aşılmak üzere içinden geçilen bu oluş sürecindeki amaç, tam bir aşk haline geliş anlamındaki ezel benliğinde biri diğeriyle özdeş olarak görünür olan hiçliğe, yokluğa ya da özgürlüğe ulaşmaktır. Bu özdeşliği çeşitli kavramsal araçlar ve birer haline gelişler olan aşamalar üzerinden takip etmeye çalışan makale, onları hem var olanların fenâsı hem de benliğin fenâsı bağlamında bir araya getiriyor. Bu özgürleşme pratiği aracılığıyla, Mevlânâ’nın bir taraftan var olanların çoklu imkânlarını ortaya çıkarmaya çalıştığını; diğer taraftan akıl ve irade gibi bizzat ilke ve değer koyan unsurların da ötesine geçmeye çabaladığını öne sürüyor. İşte bu nedenle, makale, Mevlânâ düşüncesindeki bu fenâ halini yalnızca bir hiçlik olarak değil, aynı zamanda bir özgürlük hali olarak okumayı deniyor.
In this essay, the idea of self-annihilation (fana), which is discussed as a means of liberation from various constraints in the Sufism texts, is presented in the context of the practice of liberation through the works of Mavlana Jalāl-ad-Dīn Rumi. The self-annihilation means exceeding all physical, spiritual, social, historical and cultural constraints in Mavlana texts. In this context, the main claim of the article is that the self-annihilation means nothingness in the sense of going beyond these limitations on one side, and it means a move of existence that is thrown into absolute freedom in terms of going beyond the same limitations on the other. According to Mavlana, existence as a process consisting of various liberation movements is an attempt to exceed of the meaning, habits, and limits that a person has gradually imposed in the process of life. The object of this process of being, which must be gone through in order to be overcome in any way, is to attain nothingness, absence or liberation, one of which is identical to the other, in the eternal self, which means becoming love. In this process of being, which must be gone through in order to be conquered in any way, the aim is to attain nothingness, absence or liberty that becomes apparent in the eternal self, one identical to the other. Trying to follow this identity through various conceptual tools and occurrences, the article brings them together in the context of both the annihilation of existing and self-annihilation. It argues that Mavlana tries to go beyond the elements that set principles and values, such as reason and will, on the one hand revealing the multiple possibilities of existing things, on the other. That is why the essay tries to read this self-annihilation in Mavlana thought not only as nothingness but also as a state of liberty.

Description

Keywords

Özgürlük, oluş, fenâ (hiçlik), akıl, irade, erdemler, aşk., Liberty, being, self-annihilation, nothingness, reason, will, virtues, love.

Turkish CoHE Thesis Center URL

Fields of Science

Citation

WoS Q

Scopus Q

Source

e-Şarkıyat İlmi Araştırmalar Dergisi

Volume

13

Issue

1

Start Page

220

End Page

241