Acar, NecmettinSaylık, Muhammed İkbal2025-09-152025-09-152025https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=Xau5rw3KuCgEuy-FuJQtsCohgIzlvxZB3yxAQkTH76mv1VFulWLE_A70N1xcYMTLhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/9229Uluslararası kamuoyunda, son yıllarda giderek artan bir sıklıkta, Türkiye'nin bilhassa Arap Baharı sürecinde ve sonrasında takip etmiş olduğu dış politikanın revizyonist özelliklere sahip olduğu ve Osmanlı'yı yeniden diriltmek amacına matuf olduğu dile getirilmektedir. Bu iddiaların gerekçesi olarak da Türkiye'nin komşu ülkelerde gerçekleştirdiği sınır ötesi askeri harekâtlar, Suriye'de 2011'de başlayan iç savaş sürecine ve bölgede yaşanan bir takım silahlı ihtilaflara, özellikle bir dönem aktif bir şekilde müdahil olması, Ortadoğu ve Kuzey Afrika coğrafyasında çeşitli büyüklüklerde askeri üsler kurması, yerli savunma sanayii alanında büyük yatırımlar ve hamleler yapması, Karadeniz'de ve Doğu Akdeniz'de tartışmalara yol açan enerji kaynakları arama ve sondaj çalışmaları yapması sayılmaktadır. Ancak bunun yanında, Türkiye'nin bölgedeki askeri ve ekonomik faaliyetlerini sadece revizyonist olarak tanımlamanın doğru olmayacağına dair görüşler de mevcuttur. Yapılan çalışmada ayrıntılı olarak ele alındığı üzere, ikinci görüşü savunanlara göre bu faaliyetlerin amacı esasen 2003 yılında Irak'ın işgali ve özellikle 2010 yılı sonunda başlayan Arap Baharı sürecinin ardından ortaya çıkan ve büyük ölçüde Türkiye'ye yönelik olduğu nitelendirilen terör tehditlerini kaynağında ortadan kaldırmak; Türkiye sınırlarının yanı başında oluşturulmaya çalışılan terör koridorları gibi yapıları tamamen bertaraf ederek ülke sınırlarının güvenliğini sağlamak ve sınır içerisinde ve sınırların ötesinde bulunan ekonomik ve siyasi çıkarları korumaktır. Yine bu yaklaşıma göre, Türkiye'nin geçmişten günümüze kadar sürdürdüğü ve bölgedeki mevcut statükonun korunmasına yönelik izlediği politikanın yanı sıra, komşularının toprak bütünlüğünü her fırsatta ve ortamda dile getirmesi, çeşitli kaynaklarca öne sürülen revizyonist dış politika söylemleriyle çelişen bir yaklaşım sergilemektedir. Bu çalışmada ikinci görüşü savunan yaklaşım doğrultusunda yapılmış olan çalışmalar incelenmiş ve buradan hareketle bu görüşü destekler mahiyette bir analiz yapılmıştır.For many years, especially since the beginning of the Arab Spring, Türkiye is being criticized or even accused in the international community for adopting a revisionist foreign policy, and that its objective is to revive the Ottoman legacy in its region. Facts like Turkey's military activities in its neighbors, its once active involvement in the Syrian civil war and other regional conflicts, the construction of Turkish military bases in the Middle East and North Africa, its significant investments in the country's defense sector, and its exploration of energy resources in the Black Sea and Eastern Mediterranean Sea in spite of criticism from some of its neighbors and the international community are cited to support such claims. However, there are also views claiming that it would not be correct to describe Turkey's military and economic activities in the region as merely revisionist. As discussed in details in the study, according to the defenders of the second view, the aim of these activities is to eliminate the terrorist threats that emerged after the invasion of Iraq in 2003 and especially after the Arab Spring that started at the end of 2010, and which are considered to be largely aiming Türkiye, at their source; to ensure the security of the country's borders by completely eradicating structures such as terror corridors that are aimed to be established next to Türkiye's borders, and to safeguard economic and political interests within and beyond the borders. According to this approach, Türkiye's policy of preserving the current status quo in the region, as well as its policy of expressing the territorial integrity of its neighbors at every opportunity and environment, displays an approach that contradicts the revisionist foreign policy discourses put forward by various sources. In this study, the approaches defending the second view are supported and an analysis is made based on the studies conducted in this direction, supporting this view.trUluslararası İlişkilerInternational RelationsAssessment of Türkiye's Post-Arab Spring Middle East Policy in Terms of Defensive and Offensive RealismsArap Baharı Sonrası Türkiye'nin Ortadoğu Politikasının Ofansif ve Defansif Realizm Bağlamında DeğerlendirilmesiMaster Thesis