Şahinalp, HacerŞahinalp, HacerAtılgan, FeyzullahDepartment of Basic Islamic Sciences / Temel İslam Bilimleri Bölümü2025-06-192025-06-192025https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=htlyhJG97gjBTPjAeWRhPsLz8bF-CdGFjJqKDZoBPqjRoNvHL63HOvcbe1OX66UWhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/8984İslam düşünce tarihinde, Hz. Peygamber'in vefatının ardından yaşanan siyasal, sosyal ve kültürel hadiseler, birçok düşünce ve akımın neşet etmesine yol açmıştır. Tarihsel süreçte yaşanan bu tür olaylar, zaman zaman kesin ayrışmaların ve çatışmaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Her bir grup, kendisini hakikatin yegâne muhafızı olarak görmüş ve diğer grupları bid'atla suçlayarak dini prensipler temelinde dışlamıştır. Ashâbü'l-Hadîs, itikadî tartışmaların ön plana çıkmaya başlamasıyla fıkhî alandaki metodolojik yaklaşımını itikadî bir düzlemde de sürdürmeye çalışarak nassın anlam alanın sınırlarını aşmamaya ve bunun dışındaki yaklaşımları da reddetmeye yönelik bir eğilim sergilemiştir. Tarihsel süreçte bu eğilim, farklı zamanlarda ve mekanlarda kelâmcılara yönelik tenkit ve dışlanma şeklinde kendini göstermiştir. 384/994-456/1064 Tarihleri arasında Endülüs'te yaşan İbn Hazm, itikadî meselelerde kendine has bir metodoloji ile kelâmcılara yönelik tenkit ve dışlamada bulunmuştur. Ashâbü'l-Hadîs çizgisinde olan Zâhirîlik ve Zâhirîliğin ikinci kurucusu sayılan İbn Hazm, itikadî konularda Kur'an ve hadislerin lafızlarının izin verdiği ölçü ve sınırda kalarak bunun dışında yapılan te'vil ve aklî çıkarımlara mesafeli durmaya çalışmıştır. Onun bu yaklaşımı, bazen Ashâbü'l-Hadîs ile benzer yönleri olmakla birlikte kendine özgü bir yönteminin de olduğu anlaşılmaktadır.In the history of Islamic thought, the political, social, and cultural events that occured after the passing of Prophet Muhammed led to the emergence of various intellectual currents and movements. These historical developments sometimes resulted in sharp divisions and conflicts. Each group saw itself as the sole guardian of truth and often accused others of innovation (bid'ah), using religious principles to exclude them. The Ashab al-Hadith, as doctrinal debates gained prominence, it sought to maintain its methodological approach in jurisprudence (fiqh) on a doctrinal level as well. They attempted to stay within the boundaries of the textual meanings (nass) and reject approaches that went beyond these limits. Throughout history, this inclination manifested itself as criticism and exlusion of theologians (kalam) at different times and places. Ibn Hazm, who lived in Andalusia between 384/994-456/1064, criticized and excluded theologians with a unique methodology in matters of faith. Ibn Hazm, who is considered to be the second founder of Zahirism, which is in line with Ashab al-Hadith, tried to stay away from interpretations and mental inferences by staying within the limits allowed by the words of the Qur'an and hadiths. His approach, while sometimes showing similarities to the Ashab al-Hadith, is understood to have its own unique methodology as well.trDinReligionProjections of Ashabul Hadith's Opposition To Kalam in Ibn HazmAshâbü'l-Hadîs'in Kelâm Karşıtlığının İbn Hazm'daki İzdüşümleriMaster Thesis136936253