Edebiyat Fakültesi
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/15
Browse
Browsing Edebiyat Fakültesi by Author "Acar, Ayşe"
Now showing 1 - 20 of 20
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation - WoS: 28Citation - Scopus: 25Ancient DNA from Mesopotamia suggests distinct Pre-Pottery and Pottery Neolithic migrations into Anatolia(Science, 2022) Acar, Ayşe; Lazaridis, Iosif; Alpaslan-Roodenberg, Songül; Açıkkol, Ayşen; Agelarakis, Anagnostis; Davtyan, Ruben; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüWe present the first ancient DNA data from the Pre-Pottery Neolithic of Mesopotamia (Southeastern Turkey and Northern Iraq), Cyprus, and the Northwestern Zagros, along with the first data from Neolithic Armenia. We show that these and neighboring populations were formed through admixture of pre-Neolithic sources related to Anatolian, Caucasus, and Levantine hunter-gatherers, forming a Neolithic continuum of ancestry mirroring the geography of West Asia. By analyzing Pre-Pottery and Pottery Neolithic populations of Anatolia, we show that the former were derived from admixture between Mesopotamian-related and local Epipaleolithic-related sources, but the latter experienced additional Levantine-related gene flow, thus documenting at least two pulses of migration from the Fertile Crescent heartland to the early farmers of Anatolia.Article Animal Remains From Çakırbeyli-Küçüktepe Höyük Excavations, Western Anatolia(ARMA Archaeologia Meandrica, 2023) Acar, Ayşe; Yaylalı, Serap; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüÇakırbeyli Küçüktepe Höyük is a mound site in western Anatolia, located 1.5 km north of Çakırbeyli village, Koçarlı district of Aydın province, Türkiye. This paper presents the first zooarchaeological report of the animal remains unearthed from the 2014-2016 excavations at Çakırbeyli-Küçüktepe Höyük. The aim was to record, identify and find animal-based subsistence at the site. Faunal assemblages from Early Bronze Age to Byzantine occupations of the site represents a total of 875 specimens were examined. The remains were identified by classifying them according to their genus and species. At first observation, representing 8 animal families, a total of 13 different species of mammals, reptiles and birds were identified. It appeared that Çakırbeyli- Küçüktepe people were both hunters and herders for their common subsistence. Although there were red deer, horses and cattle, sheep and goats (Ovicaprid) were found to be the most consumed species, comprising 89.60% of total identified specimens. Based on a few equid specimens, it appeared that horses were used at the site for transportation. The distribution of skeletal parts suggests on-site butchering practice. Heavy burn marks, especially around the edge, on a large number of bones suggest open fire or direct heat food processing. Overall, the identified species illustrate a mosaic of ecology and habitat exploitation as well as multiple aspects of humananimal relationships at Çakırbeyli-Küçüktepe Höyük.Conference Object Assessment of Sex and Stature of Unknown Skeletal Remains: Cerrahpaşa Anatomy Collection(2013) Acar, Ayşe; Mehmet Yaşar İŞCAN; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüObjective: Human skeletal parts are used in medical schools for anatomy education. Bones show the characteristics there are informative for deceased people. Anthropologist also used in the similar bones to assess by using metric and morphologic techniques to determine identification.The purpose of this investigation is to determine demographic characteristics such as sex and stature of people commingled in laboratories. The technique is less affective on samples with few remains. Material and Methods: The analysis is based on 319 unknown bones macerated from cadavera used in I.U. Cerrahpaşa Medical Faculty anayomy labratories. Measurements were taken in mm with an osteometric board, digital and sliding calipers and steel tape. Results: Sex determination is based on humeral and femoral head diameters. Stature was calculated from Trotter’s regression formulae. Results indicated that there were 21 males (stature=166 cm) and 34 females (stature=154 cm) from the humeral head diameter. Results from the femur were 27 males (stature=165 cm) and 34 females (stature=156 cm) from the femoral head diameter. Conclusion: As a result, unknown sex and collection with a good preservation can asist forensic scientist to develop techniques to identify remains found in mass disasters (plane crash, earthquake and similar disasters). Therefore, these remains can be used in forensic anthropological research even though their number is limited and they lack information about the sample. It assists to understand biological nature of a skeletal population.Conference Object Coxae Kemiğinden Metrik Olarak Cinsiyet Tahmini(2016) Acar, Ayşe; Department of Anthropology / Antropoloji Bölümüİnsan iskeletinin tam olması durumunda %100‟e varan ihtimalle cinsiyet tayini yapılabilir. İskelet bütünlüğünün bulunmadığı durumlarda pelvis, kafatası ve uzun kemikler ayırıcı tanı koymaya yardımcı olabilir. Cinsiyet tayininde pelvis önemli bir yere sahiptir. Çalışma için, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı‟na ait eğitim için kullanılan kadavralardan elde edilen 42 adet coxae seçilmiştir. Kalıntıların yaşı, cinsiyeti, ölüm nedeni gibi geçmişe ait demografik belgeleri bulunmamaktadır. Bu nedenle her bir kemik bir birey olarak kabul edilmiştir. Bu çalışma için coxae yüksekliği ve iliac genişlik standart osteometrik ölçümleri osteometri tahtası kullanılarak milimetrik olarak alınmıştır. Araştırma sonucunda coxae yüksekliğine göre 23 adet erkek, 19 adet kadın, iliac genişliğine göre 26 adet erkek, 12 adet kadın birey tahmin edilmiştir. Metrik bulguların aynı koleksiyona ait uzun kemikler üzerinden yapılan cinsiyet tahmini ile uyumlu olduğu görülmüştür.Article Dara Antik Kent Kazısı Antropolojik Analizi(2017) Acar, Ayşe; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüDara Antik Kent Kazı çalışmaları, Mardin ili Artuklu İlçesi, Dara Mahallesinde Mardin Müze Müdürlüğü tarafından Müze Müdürü Nihat Erdoğan başkanlığında 2016 yılında Ocak ve Nisan ayları arasında gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın amacı, Dara Antik Kent kazısından elde edilen iskelet materyalden toplumun demografik durumunun belirlenmesi, bireylerin yaşam biçimi, beslenme alışkanlıklarının anlaşılması ve patolojik oluşumların saptanmasıyla bireylerin sağlık durumlarının belirlenmesini oluşturmaktadır. Laboratuvara gelen kemiklerde önce temizlik ve onarım çalışması yapılmış birey sayısı tahmin edilmeye çalışılmıştır. Çoklu gömülerde mezarlardaki birey sayısının tahmini için öncelikle varlığı halinde vücuttaki tek olan kemikler değerlendirilmiştir. Bulunmaması veya tahrip olması halinde çift olan kemiklerden de kişi sayısı tahmin edilmiştir. Daha sonraki aşamada cinsiyet ve yaş tahmini yapılmıştır. Kemiklerin korunma durumunun kötü olması sebebiyle var olan tüm vücut kemiklerinin morfolojik yapısı göz önünde bulundurulmuştur. Cinsiyet tahmininde pelvis, kafatası, alt çene ve uzun kemiklerdeki cinsiyet kriterleri kullanılmıştır (WEA,1980). Yaşlandırma bebek ve çocuklarda dişlerin sürme dönemlerine göre geliştirilen dental yaşlandırma (Ubelaker, 1978;Brothwell, 1981) ve uzun kemiklerin maksimum uzunluklarının ölçülmesi (WEA, 1980) ile tahmin edilmiştir. Genç erişkinlerde daimi dişlerin köklerinin kapanması (Ubelaker, 1978), epifizlerin kapanması (Brothwell, 1981), erişkin bireylerde ise dental aşınma (Olivier, 1969; Demirjian ve diğ., 1973; Brothwell, 1981), sutural yaşlandırma (Olivier, 1969) metotları kullanılarak yapılmıştır. Yaş aralıklarının belirlenmesinde bebek 0-2,4 yaş, çocuk 2,5-14,99 yaş, genç erişkin 15-29,99 yaş, orta erişkin 30-44,99 yaş, ileri erişkin 45+ yaş olarak değerlendirilmiştir. Kemik, diş ve çene patolojileri için Ortner ve Putschar’ın (1981), Brothwell’in (1981), Hilson’un (1990) çalışmaları kullanılmıştır. Ölçümlerde osteometri tahtası, elektronik kumpas ve şeritmetreden faydalanılmıştır. Dara Antik Kent kazı çalışması her yıl devam etmektedir. Yapılan çalışmalarla toplumun yapısının daha iyi anlaşılması hedeflenmektedir.Conference Object Erken Demir Çağında Trepenasyon Örneği(2014) Acar, Ayşe; Atiye Bahar Mergen; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüBaş delgi ameliyatı olarak tanımlanan trepanasyon, dünyanın çeşitli bölgelerinde farklı kültürlerde görülmesi ile tarihi ve kültürel bir yapı sergiler. Çalışmanın amacı, Van-Yoncatepe bölgesinde erken demir çağı olarak tarihlendirilen oda mezarlar içerisinde bulunan kalıntılar arasında erişkin bireye ait parietal kemiklerin birleştiği sagittal sutur üzerinde trepanasyon örneğinin incelenmesidir. Yuvarlak plan tekniği kullanılan deliğin çapı 6.40 mm’dir ve kemik üzerinde onarım izi bulunmamaktadır. Materyalin yüz kemikleri bulunmamaktadır. Cinsiyeti bu sebepten dolayı değerlendirilememiştir. Bireyin yaşı kafatasında suturların kapanma derecelerine göre değerlendirildiğinde 40 ve üzeri olarak tahmin edilmiştir. Erken Demir çağına tarihlenen Anadolu’daki diğer kazılarda da trepanasyon olgusuna rastlanmıştır.Conference Object FOURTH MOLARS-HYPERDONTIA: A CASE REPORT IN MIDYAT/AKTAS,(2014) Acar, Ayşe; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüHyperdontia or Supernumerary teeth are called numeric anomalies of teeth that is rare condition of unknown etiology. Genetic factors play important etiological role in the development of supernumerary teeth. This study was done on human remains found in four tombs at Aktas Site (Midyat/Turkey) excavated in 2013. A case report presents occurence in two mandibles which have fourth molars from the first tomb. Burial remains of human skeletons were dated to archaeological periods in AD 3rd and 4th centuries. There has been no information on sex, age, cause of death and demographic data of Aktas population so far. Morphological technique was used for sex assessment in the samples. We used dental wear to assess the age. The age and sex of the first sample were estimated between 20 and 25, and male respectively. The fourth molar of the first sample is post-mortem absent and the alveolary is located in the distal M3. The sample was poorly preserved, that is why it was not possible to assess the age and sex in the second mandible. The fourth molar crown developed, however, its root was rudimentary and its size was smaller than the other molars in the second mandible. The cases described few samples of the supernumerary teeth.Article Citation - WoS: 61Citation - Scopus: 75The genetic history of the Southern Arc: A bridge between West Asia and Europe(Science, 2022) Acar, Ayşe; Lazaridis, Iosif; Alpaslan-Roodenberg, Songül; Açıkko, Ayşen; Agelarakis, Anagnostis; Davtyan, Ruben; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüMaterials and Methods The materials and methods described here are for the combined study of the population history of the Southern Arc and pertain to the present study (which describe the entire dataset and analytically focuses on the Chalcolithic and Bronze Age periods), and two studies on Neolithic populations and the more recent history of the Southern Arc which employ the same analysis dataset and methodsArticle Citation - WoS: 17Citation - Scopus: 13A genetic probe into the ancient and medieval history of Southern Europe and West Asia(Science, 2022) Acar, Ayşe; Lazaridis, Iosif; Alpaslan, Songül; Açıkkol, Ayşen; Agelarakis, Anagnostis; Aghikyan, Levon; Davtyan, Ruben; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüLiterary and archaeological sources have preserved a rich history of Southern Europe and West Asia since the Bronze Age that can be complemented by genetics. Mycenaean period elites in Greece did not differ from the general population and included both people with some steppe ancestry and others, like the Griffin Warrior, without it. Similarly, people in the central area of the Urartian Kingdom around Lake Van lacked the steppe ancestry characteristic of the kingdom's northern provinces. Anatolia exhibited extraordinary continuity down to the Roman and Byzantine periods, with its people serving as the demographic core of much of the Roman Empire, including the city of Rome itself. During medieval times, migrations associated with Slavic and Turkic speakers profoundly affected the region.Conference Object Hasankeyf Kazısı Antropolojik Analizi(2019) Acar, Ayşe; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüIlısu Barajı ve HES Projesi etkileşim alanında kalan kültür varlıklarının belgelenmesi ve kurtarılmasına yönelik olarak yapılacak çalışmalar kapsamında 2018 yılında Batman ili, Hasankeyf İlçesi, Hasankeyf Örenyeri’nde 25 Ekim-30 Aralık tarihleri arasında Kızlar Cami (Kuzeydoğu, güneydoğu, güneybatı ve kuzeybatı) ve Süleyman Han Cami Türbe (Türbe 1-2) ve Süleyman Han Cami Eyvan’da mezar kazıları yapılmıştır. Çalışma materyali, Batman İli, Hasankeyf İlçesi, Hasankeyf Örenyeri’nde 25 Ekim-30 Aralık 2018 yılında Kızlar Cami (Kuzeydoğu, güneydoğu, güneybatı ve kuzeybatı) ve Süleyman Han Cami Türbe (Türbe 1-2) bölümlerinden elde edilen insan kalıntılarından oluşmaktadır. Sonuç olarak 56 adet mezarda 64 adet birey tespit edilmiştir. Mezarların 29 adedi basit toprak mezar, 27 adedi taş sandık mezar, 13 adet de ahşap kalıntıları tespit edilmiştir. Bütün mezarlarda da çivi kalıntılarına rastlanmıştır. Ahşap kalıntı olmasa da çivi kalıntısının olması tabut için kullanıldığı düşüncesine ulaştırmıştır.Conference Object Küçüktepe Höyük Arkeolojik Kazısında Hayvan Kemiklerinden İki Olgu Sunumu(2016) Acar, Ayşe; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüArkeolojik kazı alanlarında ortaya çıkarılan tarihi, kültürel ve sanatsal yapıların yanısıra insana ve hayvana ait kalıntılar da tespit edilebilir. Çalışmanın amacı, çıkarılan hayvan kemiklerinden bölgenin faunası ile ekolojik sınırları belirleyebilmektir. Çalışmanın konusunu, Aydın ili, Koçarlı ilçesi, Çakırbeyli köyü, Küçüktepe Mevkiinde Adnan Menderes Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından yapılan kazı çalışmasında ortaya çıkarılan hayvan kemiklerine ilişkin iki olgu oluşturmaktadır. Olgulardan birincisi geyiğe ait tibia kemiğindeki travma, ikincisi koyuna ait axisteki kesici aletle yapılan kesiktir. Araştırma sonucunda geyiğe ait tibianın travması üçgen uçlu (muhtemelen ok ucu) bir aletle yapıldığı, yanısıra yanmış olması ve koyuna ait axis kemiğinin kesik bulunması bu hayvanların gıda amaçlı tüketim için avlandığı tahmin edilmiştir.Article MARDİN MEZAR TAŞLARINDA KÜLTÜREL ETKİLEŞİM(2016) Acar, Ayşe; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüMezar taşları bir toplumun inanış ve kültürel değerlerini taşıması açısından oldukça önem taşımaktadır. Güneydoğu Anadolu’nun önemli merkezlerinden biri olan Mardin’in tarihi dokusunda farklı dönemlere ait mezar taşları ve mezarlar, kentin dini ve kültürel değerlerini anlama konusunda etkin bir rol oynamaktadır. Çalışmanın temel amacı; farklı etnik yapılardan oluşan şehrin kültürel etkileşimini mezar taşlarından okumaktır. Ayrıca mezar yapısının farklılığı ve üzerindeki desen ve motifle-rin hem ikonografik hem de antropolojik çözümlemesi hedeflenmektedir. Bu amaç doğrultusunda Mardin kent merkezindeki iki adet Müslüman ve iki adet Süryani mezarlığından mezar taşları incelenmiştir. Sonuç olarak, Müslüman (Türk, Kürt, Arap) ve Süryani mezarlarında sanatsal ve kültürel anlamda ortak bir anlatım dilinden söz etmek mümkündür.Article Mardin Midyat Aktaş Mevkii İnsan İskeletlerinde Diş ve Çene Patolojileri(2018) Acar, Ayşe; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüMidyat Aktaş Mevkii iskeletleri, 2013 yılında Mardin ili Midyat ilçesi Aktaş Mevkii Mor Hobil-Mor Abrohom manastırının kuzeyinde yer alan ve Roma Dönemine tarihlendirilen dört adet oda mezardan ele geçirilmiştir. Çalışmanın amacı; Midyat, Aktaş Mevkii bireylerinin diş, üst ve alt çenelerine ait patolojilerini inceleyerek bireylerin yaşam biçimi, ağız sağlığı, beslenme alışkanlıkları ve demografik yapısını tahmin etmektir. Çalışmada, Midyat, Aktaş Mevkii oda mezarlardaki 319 adet üst ve alt çenelerden elde edilen veriler kullanılmıştır. Sonuç olarak, toplumda 319 adet birey olduğu (%11,28’i bebek, %15,67’si çocuk, %5,64’ü kadın, %14,42’si erkek, %50,78’i cinsiyeti bilinmeyen) saptanmıştır. Aktaş Mevkii bireylerinin diş ve çene patolojileri, %6,19’u çürük, %9,29’u apse, %42,95’i ölüm öncesi diş kayıplarından oluşmaktadır. Toplumun beslenme alışkanlıklarının hayvansal proteine yönelik olduğu söylenebilir.Article Mardin Şeyh Mahmud El Türkî Aile Kabristanındaki Mezar Taşlarının Sanat Tarihsel ve Antropolojik Açıdan Değerlendirilmesi(2021) Yeşilbaş, Evindar; Acar, Ayşe; Department of History of Art / Sanat Tarihi Bölümü; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüMezar taşları ölen kişinin bu dünya ile bağının kurulduğu ve ahirete göçen şahsın anısını yaşatmak üzere kimlik bilgileri, mesleği, cinsiyeti, doğum ve ölüm tarihleri gibi bir takım bilgileri ihtiva eden somut kültür varlıklarıdır. Mezar taşları üzerinden kişinin öldüğü döneme ait mezar yapım gelenekleri de öğrenilmektedir. Çalışmanın yapıldığı Mardin’de mezarlık alanları içerisinde ayrı birer bölüm halinde aynı aileden bireylerin gömüldüğü aile kabristanı oluşturma geleneği hâkimdir. Çalışma materyalini, Şeyh Mahmud El Türkî aile kabristanındaki mezar taşları oluşturmaktadır. Bu kabristanda yer alan 20 adet mezar taşı, malzeme, teknik, süsleme, dil ve içerik açısından sanat tarihsel ve antropolojik olarak değerlendirilmiştir. Mezar taşlarından tarihi kimliğe sahip olduğu tespit edilen yalnızca 10 tane mezar taşı, sanat tarihsel açıdan incelenerek katologlanmıştır. Değerlendirme sonucunda, kalker taşı malzeme üzerine oyma tekniğinde bitkisel ve geometrik süslemeler ile sülüs karakterli kitabelerin işlendiği anlaşılmıştır. Bölgenin mimari yapılarında karşılaşılan süsleme dilinin bu mezar taşlarına da yansıdığı görülmüştür. İncelenen mezarlık alandaki mezar taşlarında, hem kültürel hem de sanatsal anlamda söz konusu ailenin sahip olduğu kültürel kodlar tespit edilmiştir.Article MİDYAT AKTAŞ MEVKİİ BİREYLERİNE AİT CALCANEUS KEMİĞİNDEN METRİK VE NONMETRİK DEĞERLENDİRME(2018) Acar, Ayşe; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüCalcaneus kemiğinin dayanıklı yapıda olması, kazı alanlarında daha sık ve sağlam durumda bulunmasını sağlamaktadır. Çalışmada calcaneus kemiği üzerinden metrik özelliklere dayanan cinsiyet ve boy tahmini, nonmetrik incelemelerle belirlenen facet tiplerinin sıklığı hesaplanmıştır. Bu çalışmanın amacı, demografik bilgileri bilinmeyen (Cinsiyet, Yaş, Boy vs.) Midyat Aktaş Mevkii bireylerine ait calcaneus kemiğinden metrik olarak cinsiyet ve boy tahmini yapmak ve non metrik incelemelerle articuler facet tiplerini sınıflamaktır. Çalışmada kullanılan 66 adet materyal 2013 yılında Mardin Müzesi başkanlığında yürütülen Midyat Aktaş Mevkii kazı alanından elde edilmiştir. Kalıntılar Mardin Artuklu Üniversitesi osteoloji laboratuvarına getirilerek temizlik çalışması yapılmıştır. Uzunluk ve genişlik ölçümleri için hem sağ hem de sol taraf kullanılmış, ölçümler dijital kumpas kullanılarak yapılmıştır. Nonmetrik sınıflandırma için Gupta ve arkadaşları ve Compos ve Pellico’nun geliştirmiş oldukları sınıflandırmalar ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda, cinsiyeti tahmini için 54 adet maksimum calcaneus uzunluğunun aritmetik ortalaması kullanılmış ve 26 adet erkek, 28 adet kadın birey tahmin edilmiştir. Boy tahmini için Holland’ın geliştirmiş olduğu formül çalışmamıza uygulandığında erkeklerin boy ortalaması 174,14 +-5,03 cm, kadınların boy ortalaması 161,56+-3,6 cm olarak hesaplanmıştır. Nonmetrik bulgularda Compos ve Pellico’nun geliştirdiği sınıflandırma 65 adet calcaneus kemiğine uygulandığında en sık rastlanan tip B tipi, cinsiyetler arası değerlendirmede erkeklerde en sık görülen tip A3 ve B2 tipi, kadınlarda ise B tipi olduğu gözlenmiştir. Gupta ve arkadaşlarının geliştidiği sınıflandırma çalışmamıza uygulandığında en sık görülen tip 1 tipidir. Erkek ve kadınlar arasında en sık görülen tip 1 tipi olmuştur. Sonuç olarak, calcaneus kemiğinin metrik ve nonmetrik incelemelerinin kimliklendirme çalışmalarında önemli bir yere sahip olduğu tespit edilmiştir.Article MİDYAT AKTAŞ MEVKİİ BİREYLERİNE AİT TALUS KEMİĞİNDEN METRİK VE NONMETRİK DEĞERLENDİRME(2018) Acar, Ayşe; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüBiyolojik profilin oluşturulmasında ilk ve en önemli aşamalardan biri cinsiyet tahminidir.Bu çalışmanın amacı, demografik bilgileri bilinmeyen (Cinsiyet, Yaş, Boy vs.) Midyat Aktaş Mevkii bireylerine ait talus kemiğinden metrik olarak cinsiyet ve boy tahmini yapmak ve non metrik incelemelerle artiküler facet tiplerini sınıflamaktır.Çalışma materyali, kazı alanındaki dört oda mezardan elde edilen 83 adet yetişkin bireye ait talus kemiğinden oluşmaktadır. Her kemik bir birey olarak değerlendirilmiş kemiğin sağ ve sol tarafı birlikte kullanılmıştır. Ölçümlerde dijital kumpas kullanılmış, ölçümü alınabilen bütün talus kemikleri çalışma için tercih edilmiştir. Maksimum talus yüksekliği, genişlik ve yükseklik ölçüleri alınmıştır.Nonmetrik karakterler için Bilodi ve Agrawal (2003) geliştirdiği sınıflandırma kullanılmıştır.Toplumsal ve kişisel farklar gösteren artiküler faset tipleri Midyat Aktaş Mevkii bireylerinde incelendiğinde en fazla Tip II, en az Tip IV olduğu gözlenmiştir. Talus kemiğinin dayanıklı ve sağlam yapısı arkeolojik alanlarda ve sonrasında oluşabilecek tahribatlarda korunabileceği için, cinsiyet, boy ve artiküler faset ayrımında, metrik ve nonmetrik olarak kimliklendirme çalışmalarında güvenilir sonuçlar elde edilebilmektedir.Article MİDYAT AKTAŞ MEVKİİ ROMA DÖNEMİ İSKELETLERİNİN PALEODEMOGRAFİK ANALİZİ(2018) Acar, Ayşe; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüPaleodemografik çalışmalar, arkeolojik kazılar sonucu elde edilen insan iskelet kalıntılarından yola çıkarak toplumların nüfus yapısı, büyüklüğü, yoğunluğu ve hareketliliği açısından inceleyen bir bilim dalıdır. Çalışmanın amacı, Roma Dönemine tarihlendirilen Midyat, Aktaş Mevkii Nekropol alanının, Anadolu’da yaşamış diğer eski insan topluluklarıyla karşılaştırılarak, biyolojik uzaklığı, nüfus yapısı, boy uzunluğu gibi yaşam biçimi ve çevreye uyum sürecini ele alarak toplumsal yapıyı değerlendirmektir. Bu çalışma, Mardin’in Midyat İlçesi Aktaş Mevkii’ne bağlı Mor Hobil-Mor Abrohom manastırının kuzeyinde yer alan 2013 yılında yapılan kazıda, Roma Dönemine tarihlendirilen 4 adet oda mezar ve 1 adet yaşam alanı içindeki insan kemiklerini içermektedir. İskeletlerin temizlik ve restorasyon çalışması yapıldıktan sonra birey sayısı, cinsiyet ve yaş tahmini yapılmıştır. Birey sayısı, kafatası (N: 76 kişi), mandibula (N: 228 kişi) ve maxilla (N:91 kişi) kemiklerine göre ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Cinsiyet ve yaşı belirlenmiş 41 adet bireyden yaşam tablosu oluşturulmuştur. Yaşam süreleri erkeklerin kadınlara oranla daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Erişkinlerin ortalama ölüm yaşı erkeklerde 31-36 yaş, kadınlarda 30-35 yaş arasında tahmin edilmiştir. Genç yaşta ölümler, kadınlarda %35.70, erkeklerde %18.5 oranında görülmektedir. Genel popülasyon içerisinde bebek ve çocuk ölümleri oranı %36.95 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak, Midyat Aktaş Mevkii bireylerinin demografik yapısının anlaşılması, Güneydoğu Anadolu bölgesi için arkeolojik veri kaynağı niteliği taşımaktadır.Conference Object MORPHOLOGIC AND OSTEOMETRIC ASSESSMENT OF SEX FROM THE SKULL IN YONCATEPE POPULATION(2014) Acar, Ayşe; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüBoth forensic and archaeological sciences use metric and morphologic analysis of human skeletal remains for sex estimation of unknown individuals. Sex determination is the vital part of identification in forensic science. When the pelvis is unvaliable the skull is considered the second best indicator of sex. Morphological features and metric difference on sex determination are significant for adults. The purpose of this study was to apply morphologic and metric techniques on sex assessment from cranial dimensions. The study was done on human remains found in 6 tombs of Yoncatepe site (Van/Turkey) excaveted between 1998-1999. Morphological and metric techniques are used to determine sex by the skull. A total of 29 standard cranial measurements were taken from 11 male and 6 female skeletons in the population of Yoncatepe whose sex, age and demographic information were previously unknown. The measurements did not include adolescent skeletons. The measurements were taken in mm with a digital and sliding calipers and steel tape. The mean, minimum, maximum and standard deviation were calculated. Since the skeletal remains of archaeological series are very often poorly preserved and fragmentary, commingled numbers were measured from a number of bones of a number of skeletons. As a result all of the cranial dimensions were larger in males than females. The majority of males have narrow cranial structure. Both males and females have medium frontal width.Conference Object Yoncatepe İskelet Popülasyonunda Odontometrik Metotla Cinsiyet Tahmini(2015) Acar, Ayşe; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüKimliği bilinmeyen iskelet materyallerinden cinsiyet tahmini yapmak antropoloji ve adli bilimler için çok önemlidir. Bu çalışmanın amacı, Yoncatepe Popülasyonunda odontometrik metotlar kullanarak cinsiyet tahmini yapmaktır. Çalışma için Yoncatepe toplumuna ait Mandibula (N=56) ve Maksilla (N=31) üzerindeki tüm dişler kullanılarak yapılmıştır. Mesiodistal (MD) ve bukkolingual (BL) ölçüleri dijital kumpas ile alınmıştır. Cinsiyet, mandibula ve maksilladan morfolojik ve metrik metotla tahmin edilmiştir. Odontometrik özelliklerin cinsiyetler arasındaki farkı Students’ t testi kullanılarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak cinsiyet, odontometrik metotlarla mandibula üzerindeki dişlerden daha yüksek oranda tahmin etmek mümkündür. Mandibula ve maksillanın birlikte kullanılması ile daha güvenilir sonuçlara ulaşılabilir. Antemortem cinsiyet bilgilerinin olmadığı arkeolojik toplumlarda, cinsiyet tahmininin güvenilirliğini arttırmak için farklı metotları birlikte kullanmak başarı düzeyini yükseltecektir.Article Yoncatepe Toplumunda Calcaneus ve Talus Kemiklerinden Cinsiyet ve Boy Tahmini(2014) Acar, Ayşe; Department of Anthropology / Antropoloji BölümüArkeolojik kazı alanlarında bulunan insan iskeletleri o toplumun gelişim ve değişim süreçlerini anlamamıza yardımcı olmaktadır. Çalışmanın amacı, Yoncatepe toplumuna ait calcaneus ve talus kemikleri kullanılarak bireylerin cinsiyet ve boylarının tahmin edilmesi, ayrıca bireylerin vücut yapısı ve sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olmaktır. Van-Yoncatepe’de 1998-1999 kazı döneminde yapılan çalışmalar sonucunda Erken Demir Çağına ait 6 adet oda mezar ortaya çıkarılmıştır. Yetişkinlere ait 56 adet calcaneus ve 64 adet talus kemiği dijital kumpas kullanılarak ölçülmüştür (mak. calcaneus uz.,mak. talus yük.). Cinsiyeti bilinmeyen Yoncatepe toplumunun ortalama boy uzunluğu calcaneus kemiğinden 161.16 ve talus kemiğinden 161.34 olarak hesaplanmıştır. Cinsiyet, kemiklerin ölçümlerinden çıkan ortalama değere göre tahmin edilmiştir. Buna göre, calcaneustan 30 adet erkek, 26 adet kadın, talustan 30 adet erkek 34 adet kadın birey olduğu tahmin edilmiştir. Sonuç olarak, Yoncatepe populasyonunun boy ve cinsiyeti, aynı veya yakın dönem diğer toplumlarla uyum göstermiştir.