Güzel Sanatlar Fakültesi
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/18
Browse
Browsing Güzel Sanatlar Fakültesi by Access Right "info:eu-repo/semantics/closedAccess"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Article From sacrificing sister to star sister: the history of queer celebrity in Turkey(Taylor & Francis Online, 2022) Duyan, YektanurşinThis article investigates the relationship between celebrity and queerness in Turkey by examining the social media celebrities Kerimcan Durmaz, Selin Ciğerci, and Murat Övüç. Although they resemble lesbian, gay, bisexual, and transgender (LGBT) celebrities from earlier periods, queer Turkish celebrities on digital platforms like Instagram can enrich our understanding of general changes to queer celebrity in modern Turkey. While the secular nature of the Turkish Republic is revered by many, Islam is often regarded as the essence of Turkish culture. In this context, queerness is stringently repressed by religiously informed national norms, with the stage representing the sole avenue for tacitly accepted queer expression.1 For this reason, most queer artists make use of Islamic discourse. For example, they emphasise their Muslim identity and make frequent references to Allah in conversations, interviews, performances, and songs. In essence, they emphasise that they are Muslims in all circumstances and under all conditions. Any attempt to analyse and understand queer celebrity and conservative discourse in Turkey calls for a reflection on Islam and secularism. Examining these connections will be the task of this studyPresentation Yeni Medya ve Etik: Sosyal Medyada Mahremiyet(2019) Özden, KansuTeknolojinin gelişimi ile evrimleşen geleneksel medya, sayısız mecrayı kapsayan yeni medya denilen kavram haline gelmiştir. İletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişmeler yeni olanaklara ve özellikle yeni medyada yeni sorunlara yol açmış bulunmaktadır. Bu çerçevede geleneksel medyadaki ekonomik dönüşüme de ayak uyduramayarak yetersiz kalan etik ilkelerin, yeni medyaya uyarlanması zorunlu görünmektedir (Vardal, 2015). Özellikle yetersiz kalınan ilkelerin en önemlisi mahremiyettir denilebilir. İngilizce privacy anlamına gelen mahremiyet, özellikle yeni medyanın hakim olduğu son yıllara kadar gündemde bu denli yer almazken, internet çağı ve sosyal medyanın bu denli gelişmesi sayesinde önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Bunun sebebi geleneksel medyada bireyin mahremiyetine herhangi bir saldırı unsuru neredeyse yokken, günümüzde yeni medya öğelerinden olan sosyal medyanın çok hızlı yaygınlaşması ve birçok bireyin bu platformlarda yer almasıyla birlikte, bireylerin mahremiyetleri ciddi anlamda tehlike altına girmiştir. The Statistics Portal web sitesinin 2017 bilgilerine göre dünyada 2.46 milyar insan internet aracılığıyla Facebook, Instagram, Twitter vb. gibi örneklere sahip olan sosyal medya platformlarında yer almakta ve Google, Yahoo gibi arama motorlarını kullanmaktadır (Portal, 2017). Bu platformlardaki iş modelleri sebebiyle platformlarda ücretsiz varolabilen ve bu mecraları kullanan kullanıcılar, bunun karşılığında kişisel pek çok bilgi vermek zorunda bırakılmaktadır. Tüm bu kullanıcılar bahsedilen platformların sahiplerine reklam vermek isteyen şirketler ve kuruluşlar için çok zengin bir kaynak ve hedef kitle oluşturmaktadır. Özellikle son yıllarda çıkan ve bu durumdan çokça bahsedilen haberlere rağmen, insanlar mahremiyetlerinden vazgeçmeyi kullandıkları sosyal platformlardan kopmamaya yeğlemektedir. Bu Çalışma da doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın amacı ise; bireylerin günümüzde mahremiyetlerinin ne derece tehlike altına girdiğini ve ileride ne şekilde girebileceğini, bahsedilen platformlardaki iş modellerini inceleyerek ne gibi önlemler alınabileceğini ve geliştirilen önerilerle şu an sahip olunan mahremiyet problemine uygun çözümlerin nasıl oluşturulabileceğini açıklamayı hedeflemektedir.