Elektrik ve Enerji Bölümü Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/174
Browse
Browsing Elektrik ve Enerji Bölümü Koleksiyonu by Author "Cangi Hasan"
Now showing 1 - 20 of 23
- Results Per Page
- Sort Options
Conference Object Analysis of solar inverter THD according to PWM’s carrier frequency(ICRERA, 2015) Adak, Süleyman; Adak, SüleymanSolar PV systems are usually used in the generation of power systems. Electricity produced in Photovoltaic systems in the form of direct current. In order to convert direct current to alternating current used converters, which are harmonic source. In this thesis study, output distortion currents of solar inverter t are analyzed for various PWM’s carrier frequency. Analytical expressions related to obtained numerical results, which was found by curve fitting method. Simulations are implemented in MATLAB and Simulink software. R-L inductive load is implemented in hardware to show the effectiveness of the proposed system.Conference Object ASENKRON MOTORLARIN KONTROLÜNDE PLC KULLANIMI(UBAK, 2018) Adak, Süleyman; Uncu Abdurrahman; Adak, SüleymanProgramlanabilir denetleyiciler (PLC) asenkron motorların kontrolünde, tarlaların sulanmasından ve robotların kontrolüne yoğun bir şekilde kullanılırlar. Bunlara ek olarak otomatik kontrol sistemlerinde, orta ve ağır sanayide, ısı kontrol sistemlerinde, tıp sistemlerinde ve güvenlik alanlarında kullanılırlar. PLC’ler programlanabilme ve simülasyon yapabilme özelliklerine de sahiptirler. Kontrol süreci PLC’lerde yazılım programı ile gerçekleştirildiği için hatalı çalışma riskleri çok azdır. Mikroişlemcilerde ulaşılan hızlı gelişmeler sonucu PLC’lerin endüstride kullanılması gün be gün artmaktadır. Endüstride uygulamalarda PLC cihazları ile yapılan endüstriyel otomasyon uygulamaları, röleli sistemlere nazaran daha verimlidir. Mikro PLC’ler endüstriyel otomasyon sistemlerinin kontrolü gerçekleştirmeye uygun yapıda giriş - çıkış birimleri ve iletişim arabirimleri vardır. Günümüzde gelişen iletişim teknolojisi sayesinde artık PLC ile üretim süreci farklı yerlerden izlenip denetlenebilir. PLC’ler anahtarlamalı elemanlar ve sensörlerden aldıkları bilgiyi yazılım programına göre işleyen ve sonuçlarını çıkıştaki sistemlere aktaran mikrobilgisayarlardır. Yazılım PLC’ lere bilgisayar üzerinden aktarılabilir. PLC'ye program yazabilmek için birkaç farklı dil bulunmaktadır. Bunların en yaygın olanları; Ladder Diyagramı (LD), Fonksiyon Blok Diyagramı (FBD) ve Sıtetment Listesi (STL).Conference Object ASENKRON MOTORLARIN PLC KONTROLLÜ DİNAMİK FRENLENMESİ(ISADET, 2019) Adak, Süleyman; Cangi Hasan; Yılmaz Ahmet SedarProgramlanabilir bir mantık denetleyicisi (PLC), makineleri ve süreçleri kontrol etmek için, sıralama, zamanlama, sayma ve aritmetik gibi işlevleri yerine getiren bir mikroişlemci tabanlı denetleyicidir. PLC ayrıca fabrikalardaki üretim bölümlerinde veya makinelerin kontrolü gibi işlemlerin denetiminde kullanılan otomasyon cihazıdır. Normal bilgisayarların aksine PLC' nin birçok giriş ve çıkışı (I/O) vardır. PLC avantajları elektriksel gürültülere, sıcaklık farklarına ve mekanik darbelere karşı dayanıklı tasarlanırlar. Bu denetleyici sistem, giriş bilgilerini büyük hızlarda tarayarak bunu çıkışa aktarırlar. Sistem bu bilgilere göre çalışır. PLC,ler kısa sürede daha çok ve kaliteli ürün üretme ve çok düşük hata oranlarında üretim yapma gibi özelliklere sahiptir.Bu çalışmada, PLC kontrollü Asenkron motorun frenlenmesi incelendi.Asenkron motorun frenlenmesi S7-200 PLC’ sinin kontrolü ile gerçekleştirildi.Conference Object THE EFFECT OF LOW IRRADIANCE ON THE HARMONICS IN STAND-ALONE PHOTOVOLTAIC SYSTEM(UEMK, 2019) Adak, Süleyman; Adak, SüleymanPhotovoltaic (PV) systems have been increasingly used in the generation of electrical energy, either as a means of providing electricity in areas where there is standalone systems, or by providing electricity to the grid connected systems. In this study the effect of low irradiance has been investigated on the harmonic components for standalone PV systems. Pyranometer was installed for controlled data acquisition system and used to collect the spectral irradiance data. It is clear that total harmonics distortion (THD) is very sensitive to be changed in solar irradiance condition. The THD values are high up to 130 % in the morning and evening hours when the solar irradiance is low and also when the solar irradiance is affected by sudden changes like passing clouds. But when the solar irradiance is high during the day, the current THD value gets reduced below the value of 10%. Also, fluctuating solar irradiance resulted in reduction of active power generated by off-grid PV system reducing the overall efficiency of the solar system.Conference Object ELEKTRİK TESİSLERİNDE HARMONİK KAYNAĞI OLARAK BİLGİSAYARLAR(UBAK, 2018) Adak, Süleyman; Uncu Abdurrahman,; Cangi HasanElektrik tesislerinde harmonik bileşenler non-lineer devre elemanları veya non-sinüsoidal güç kaynaklarının güç devresinde bulunması sonucunda meydana gelirler. Non-lineer bir dalganın temel bileşen dışındaki sinüzoidal dalgalarına harmonik bileşenler denir. Non-linear gerilim veya akım dalgası temel bileşen ile harmonik bileşenlerden oluşur. Günümüzde bilgisayarlar ile benzeri ofis cihazların kullanımını gün be gün artmaktadır. Bilgisayarın donanım parçalarında kullanılan nonlineer devre elemanlarından dolayı bilgisayarlar elektrik şebekelerinde birer harmonik kaynağı olarak davranırlar. Güç sistemlerindeki harmonik bileşenler standartlarca belirtilen limit değerlere çekilmelidirler. Elektrik tesislerindeki harmonik bileşenlerden kaynaklanan birçok problem bulunmaktadır. Bu problemler hem teknik hem de ekonomik olarak sınıflandırılabilir. Elektrik tesislerindeki harmonik bileşenlerden kaynaklanan birçok olumsuzluk bulunmaktadır. Bu olumsuzluklar teknik hem ekonomik bakımdan bir sürü olumsuzluğa neden olmaktadırlar. Harmonik bileşenler sonucu devre dışı kalan bir fabrikadaki ekonomik zarar oldukça fazladır. Teknik olarak harmonik bileşenlerin sebep oldukları zararlar; Mikro işlemcili cihazların hatalı çalışması, sistemdeki nötr akımının artması ve ısınmanın artması sonucunda elektrikli cihazlarda kayıpların artması. Devrede non-lineer elemanlar veya nonsinüzoidal kaynaklar varsa bunun sonucunda harmonik bileşenler meydana gelir ve bunlar Fourier teoremi ile bulunurlar. Non-lineer bir dalga formu bu teoreme göre temel bileşen ile harmonik bileşenlerin toplamı olarak ifade edilir.Conference Object FOTOVOLTAİK GÜÇ SİSTEMLERİNDE SICAKLIĞIN ÇIKIŞ GÜÇÜ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ(ZEUGMA, 2019) Adak, Süleyman; Cangi HasanYenilenebilir enerji kaynakları içinde en önemlisi güneş enerjisidir. Güneş enerjisi sistemleri çevreyi kirletmezler ve de sessiz çalışırlar. Fotovoltaik (PV) panellerde kullanılan yarı iletken malzemeler sayesinde güneş enerjisi elektrik enerjisine dönüştürülür. PV paneller birer enerji dönüştürücüdürler. Panel çıkış gücünü etkileyen birçok parametre bulunmaktadır. Solar sistemde kayıplara neden olan parametreler, PV sistemde kullanılan dönüştürücülerin kayıpları, panel üzerindeki gölgelenme ve kirlilik, panel yüzeyine gelen güneş ışınımının miktarı, ortam sıcaklığı ve panelin eğim acısıdır. PV hücresi, güneşten gelen ışığını direkt olarak gerilime dönüştürür. PV hücreler seri ve/veya paralel bağlanarak PV paneller oluşturulur. PV paneller yapılarındaki yarı iletken malzemeye bağlı olarak (%5 -%20) verimle çalışırlar. Güneş ışınım şiddeti ile sıcaklığın değişmesi panel çıkış gücünü etkiler. Bundan dolayı güneş ışınım şiddeti ile sıcaklığın panel çıkış gücüne olan etkisinin bilinmesi gerekir. Bu çalışmada Matlab/Simulink kullanılarak bir PV panelin simulink eşdeğeri oluşturuldu. Ortam sıcaklığının yükselmesi durumunda Panel sıcaklığıda artar. Sıcaklığın artması sonucunda panelin ürettiği akımın küçük oranlarda artmasına karşılık, panel gerilimi ise sıcaklık ile ters orantılı olarak düşer. PV Panel gerilimdeki azalma oranı, akımın yükselme oranına göre daha fazladır. PV panellerin çıkış gücü sıcaklıkla ters orantılı olarak değişir. Ortam sıcaklığı arttıkça panelin çıkış gücü düşmektedir.Conference Object FOTOVOLTAİK PANELİN SİMULİNKİNİN EŞDEĞERİNİN BULUNMASI VE ANALİZ(MAS, 2018) Adak, Süleyman; Cangi Hasan; Yılmaz Ahmet SedarYenilenebilir enerji kaynaklarının en önemlisi olan güneş enerjisi doğrudan güneş ışınlarından elde edilir. Fosil yakıtların çevreye verdikleri zararlara karşılık, yenilenebilir enerji kaynakları temiz ve çevre dostu olarak bilinirler. Günümüzde evlerin ve hatta küçük işletmelerin büyük bir kısmı artık güneş enerjisinden faydalanmayı düşünmektedir. Fotovoltaik (PV) hücreler yüzeyleri üzerine gelen güneş ışığını elektrik enerjisine dönüştüren yarıiletken maddelerdir. PV hücreler, seri-paralel bağlanarak istenilen güçte PV panel oluşturulabilir. Buna ek olarak, PV paneller seri-paralel olarak bağlandığında PV dizinler oluşur. PV hücre ve panelin eşdeğer modelini elde etmek sistemin analizini yapmak ve verimliliği artırmak için gereklidir. PV panele ait matematiksel formülleri bu eşdeğer simulink model üzerinden elde etmek oldukça kolaylaşır. Bu çalışmada, PV panel için Matlab/Simulink’tebir model geliştirildi. PV panele ait simulink’ten hareketle I-V ve P-V eğrileri elde edildi.Conference Object FOTOVOLTAİK PANELLERDE KISMİ GÖLGELENMENİN ÇIKIŞ GÜCÜ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ(UBAK, 2018) Adak, Süleyman; Cangi Hasan; Yılmaz Ahmet SedarFotovoltaik (PV) paneller üzerinde önemli etkisi olan parçalı gölgelenmenin Matlab/Simulink ortamında modeli çıkartılmış olup çıkış gücü üzerindeki olumsuz etkisi incelenmiştir. Gücü 300 Watt olan PV panelinin benzetimi Matlab/Simulink programı yardımıyla oluşturulmuştur. 4 adet paralel bağlı PV panellerinin kısmi gölgelenmede çeşitli ışıma değerleri için çıkış gücünün analizi yapılmıştır. PV sistemlerde paneller üzerindeki kirlilik, toz ve kısmi gölgelenmede çıkış enerjisinde kayıplar oluşmaktadır.PV paneller genellikle 24 ile 72 hücreden oluşur. Güneşten gelen ışıma nenerjisi hücre üzerine düştüğünde hücrede yaklaşık 0.58 V indüklenir. Hücrelerde indüklenen gerilim genellikle sabittir. PV hücreler seri-paralel kombinasyonu şeklinde bağlanarak çıkış gerilim ve güç değeri arttırılabilir. PV panellere genellikle güneşten gelen ışıma gün boyunca değişme göstermektedir. PV panellerin üzerinde kısmi gölgelenme olması durumunda panelin ürettiği enerjide azalmalar oluşur. Söz konusu enerji azalmasını önlemek için "By-pass Diyotlar" kullanılır. Gölgeli durumlarda By-pass diyotları aktif hale geçerek paneldeki enerji azalmasını önler. PV panelinin pozitif ve negatif çıkış uçlarına By-pass diyotları ters yönlü olarak bağlanır. Kısmi gölgelenmede By-pass diyotu kısa devre özelliği göstererek akımın akmasını sağlar. By-pass diyotları sayesinde PV sistemi daha etkin ve kesintisiz bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu çalışmada kısmi gölgelenmenin çeşitli halleri için simülasyonlar gerçekleştirilmiş olup PV modüllerinin gerilime bağlı olarak gerilim-akım (V-I) ve gerilim-güç (V-P) eğrileri elde edilmiştir.Conference Object FOTOVOLTAİK SİSTEMLERDE TOPRAKLAMA VE YILDIRIMDAN KORUMA(UBAK, 2018) Adak, Süleyman; Uncu Abdurrahman; Adak, SüleymanFotovoltaik (PV)sistemlerin aşırı gerilim ve yıldırıma karşı korunması sistemin güvenliği ve kararlı çalışması için gereklidir. Yıldırımdan korunma ve topraklama PV sistemde bir bütün olarak incelenmelidir. PV güç sistemlerinin ya açık araziler ya da çatılar kurulurlar. Bu alanlara yıldırım darbelerinin kolaylıkla ulaşacağı alanlardır. Güneş enerjisinin tesis edildiği araziler genellikle yıldırım darbelerinin kolaylıkla ulaşacağı açık alanlardır. Çatıdaki PV tesislerinde risk daha ciddi boyutlara ulaşmaktadır. Yıldırım darbesinin, tesisimizin yakın bir noktaya düşmesi de tesisimiz için risk oluşturur. Yıldırım darbesi PV panellerdeki küçük direnç farklılarından dolayı sistemim tümüne hızlı bir şekilde yayılır. Yıldırım darbesinin akım değeri 200 kA değerine, 25 ns süresinde nPV sistemde yayılan ve 28000°C sıcaklığa ulaşan doğal bir afettir. PV sistemdeki tüm panellerin çerçeveleri düzgünce topraklanmalıdır. PV sistemlerin hasarlanmasında en büyük etken yıldırım düşmesi sonucunda sistemde oluşan yüksek gerilimdir.nTopraklama hesabı toprak özgül direnç değeri değeri dikkate alınarak gerçekleştirilmelidir.nTopraklama çubuğu düşük direnci ve yüksek akım taşıma kapasiteli olmalıdır ve korozyona karşı yüksek dirençli olmalıdırlar.. Topraklama çubukları toprağa iyi temas etmelidir. Toprağın kuru olması durumunda ıslatılıp çamur hâline getirilmelidir. Toprak direncini artırdıklarından topraklama çubuğunun çevresindeki taş ve çakıllar temizlenmelidir. PV güç sistemlerinin bozulması genellikle yıldırım düşmesi sonucunda oluşan yüksek gerilimlerdir.Conference Object GÜÇ SISTEMLERINDE HARMONIK REZONANSIN ANALIZI VE MODELLENMESI(IKSAD, 2019) Adak, Süleyman; Cangi HasanHarmoniklerin bileşenlerin en büyük bozucu etkilerinden biri de rezonans etkisidir. Endüktif reaktansın kapasitif reaktansa eşit olduğu frekansa "rezonans frekansı" denmektedir. Güç sistemlerinde frekans arttıkça endüktif freaktans artarken; kapasitif reaktans azalmaktadır. Güç sisteminin frekansı endüktif reaktansla doğru orantılı, kapasitif reaktans ile ters orantılıdır. Kapasitif ve endüktif reaktansın, aynı harmonik frekansta birbirlerine eşit olması durumunda rezonans oluşur. Rezonans güç sisteminde çok yüksek gerilimlerin oluşmasına ve sisteme bağlı donanımın zarar gömesine neden olur. Paralel ve seri olmak üzere iki türlü rezonans vardır. Seri rezonans harmonik akımlarının akışına düşük empedans göstermesine karşın, paralel rezonans harmonikli akımların akışına yüksek empedans gösterir. Seri rezonans gerilim yükselmelerinenneden olurken, paralel rezonans ise akım değerlerinin artmasına neden olmaktadır. Güç sisteminde rezonans oluşması sonucunda yüksek düzeyde gerilim veya akım değerleri oluşur. Aşırı akım ve gerilim değerleri güç sistemindeki kondansatör bataryaları bozulmasına ve sisteme bağlı donanımların devre dışı kalmasına neden olur.Conference Object HARMONİK KAYNAĞI OLARAK ALTI DARBELİ KONTROLSUN DOĞRULTUCUNUN BİLGİSAYAR DESTEKLİ ANALİZİ(IKSAD, 2019) Adak, Süleyman; Cangi HasanGünümüzde güç elektroniği tabanlı cihazların kullanımının artması güç sistemlerinde harmonik bileşenlerin artmasına neden olmuştur. Çünkü bu cihazlarda kullanılan anahtarlama elemanları non-lineer karakteristiklidir. Güç elektroniği tabanlı cihazların kullanımının artması ve bu cihazlarda kullanılan anahtarlama elemanlarının non-lineer özellikte olması güç sistemlerinde harmonik bileşenlerin oluşmamasına neden olmaktadır. Bu durum güç kalitesini ciddi bir biçimde etkilemektedir. Harmonik bileşenler non-lineer elemanlar veya non-sinusoidal kaynaklardan herhangi birisinin güç sisteminde bulunması sonucunda oluşur. Harmonik bileşenler sinüzoidal olan akım ve gerilim olan dalga formlarını bozarlar. Bu dalgalar non-sinüzoidal dalga olarak adlandırılırlar. Nonlineer dalga temel bileşen ile sinüzoidal dalgalardan oluşur. Non-sinüzoidal dalgalar Fourier analizi yardımıyla temel bileşen ve diğer harmonik bileşenler cinsinden ifade edilir. Harmonik bileşenler elektrik tesislerinde; ek enerji kayıplarına, ek gerilim düşümlerine, güç sisteminde rezonans olaylarına, güç faktörünün düşmesine ve tüketicinin düşük kaliteli enerji kullanmasına neden olurlar. Özellikle AC/DC dönüştürücüler elektrik tesislerinde önemli bir harmonik kaynağıdırlar. Bu çalışmada güç sisteminde bulunan altı darbeli kontrolsüz doğrultucunun Matlab/Simulink'te eşdeğeri oluşturuldu. Sisteme ait eşdeğer devreden yararlanarak kontrolsüz doğrultucunun harmonik analizi yapıldı. Altı darbeli kontrolsüz doğrultucuda etkin bir biçimde 5., 7., 11. ,13., harmonik bileşenler bulunmaktadır. Altı darbeli kontrolsüz doğrultucunun giriş akımı toplam harmonik distorsiyonu (THDI ) %30.8 olarak ölçüldü. THDI değerinin azaltılması için 12, 24, veya daha yüksek darbeli doğrultucular kullanılmaktadır.Conference Object İNDİRİCİ YÜKSELTİCİ ÇEVİRİCİLERİN MATEMATİKSEL ANALİZİ(isarc, 2020) Adak, Süleyman; Cangi Hasan; İnan Cemil; İnan, Cemil; Adak, SüleymanYenilenebilir enerji kaynakları doğal olarak yenilenen ve tükenmeyen enerji kaynaklarıdır. Başlıca yenilenebilir enerji kaynakları güneş enerjisi ve onun türevleri olan rüzgâr enerjisi, jeotermal enerji, hidrolik enerji, biyokütle enerjisi ve hidrojen enerjisi gibi enerji kaynaklarıdır. Bunlardan güneş enerjisi ülkemizde ve dünyada en yaygın olarak kullanılan yenilenebilir enerji kaynaklarından biridir. Bu çalışmada, güneş enerjisinden elde edilen elektrik enerjisi sistemlerinde kullanılan Buck/Boost konverterlerin analizi incelenmiştir. DC-DC konverterler arasında iki yönlü kullanılabilen bir çevirici olarak Buck/Boost konverterlerin temel mantığı, diğer konverterlerde de olduğu gibi, anahtarlamalı güç kaynaklarına dayanmaktadır. Buck/Boost konverter devreleri diğer anahtarlamalı konverterler gibi anahtarlama elemanın iletim/kesim durumuna göre iki aşamada incelenmektedirler. Devre üzerinde bir adet tam kontrollü anahtarlama elemanı bulunur ve bu elemanın görev döngüsü (duty cycle) değerine göre devrenin çıkışındaki gerilimin değeri kontrol edilir. Devredeki anahtarlama elemanı basit bir sürücü devresi yardımı ile anahtarlanabilir özelliktedir. Devrenin kontrol diyagramı alçaltıcı ve yükseltici konverter ile aynıdır. Çıkıştan elde edilen gerilim değeri ile elde edilmek istenen gerilim değeri arasındaki fark bir diferansiyel kuvvetlendirici ile bulunur. Daha sonra, bu fark üçgen ya da testere dişi dalga ile karşılaştırılır. Netice olarak üçgen işaretin fark işaretine göre büyük ya da küçük olması durumunda anahtarlama elemanın iletim/kesim durumu kontrol edilir. Devrede, bir adet gerilim kaynağı, bir anahtarlama elemanı, bobin, diyot, kondansatör ve paralel bağlı bir yükten oluşmaktadır.Conference Object KARARLILIĞIN ELEKTRĠK DEVRELERĠNDE BĠLGĠSAYAR DESTEKLĠ ANALĠZĠ(IKSAD, 2020) Cangi Hasan; Adak, Süleyman; İnan Cemil; İnan, Cemil; Adak, SüleymanBu çalışmada, RLC elemanlarından oluşan bir doğru akım devresinin kararlığı incelenmiştir. Elektrik devresindeki bütün bağımsız kaynaklar devre dışı bırakılır. Bağımsız gerilim kaynakları kısa-devre ve bağımsız akım kaynaklarını açık devre yapılır. Elektrik devresi ilk koşulları ile bırakılır. Bu durumda durum değişkenlerinin genlikleri “t” sonsuza giderken sonlu kalıyorsa devre kararlıdır. Aksi halde devre kararsızdır. Kararsız devrelerde durum değişkenleri endüktans akımları ile kapasite gerilimleri sonsuz değerler aldığından devredeki endüktans ile kapasite elemanları hasar görür. Ayrıca RLC devresinin Simulink modellemesi yapılarak devrenin analizi ve Simülasyonu gerçekleştirilebilir. Devrenin analizini yapmak için devreyi oluşturan her bir elemanın matematiksel modeli ve bu elemanların birbirleri ile olan bağlantıları dikkate alınması gerekir. Günümüzde devre analizinde bilgisayar desteği yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Devrenin durum denklemi ile çözümünde durum değişkenlerinin diğer elemanlarla olan ilişkisi matrissel formda yazılır. Elde edilen diferansiyel denklemler Matlab programı komutları ile çözülür. Matlab’a ait fonksiyon ve komutların desteği ile matematiksel denklemler kolaylıkla analiz edilebilir.Conference Object LED İLE AYDINLATMADA KULLANILAN SEPİK KONVERTERLERİN MATEMATİKSEL ANALİZİ(isarc, 2020) İnan Cemil; Adak, Süleyman; Cangi Hasan; Yılmaz Ahmet Sedar; İnan, Cemil; Adak, SüleymanSon zamanlarda, LED’ler (Işık Yayan Diyot) artık sadece dekoratif değil hayatın her alanında mevcut bulunuyor. LED 'leri önemli kılan sayısız avantajları vardır. Özellikle genel aydınlatmalarda oldukça tasarruf sağlamaktadır. Üstelik çevreye de zarar vermemektedir. LED’ lerin ana maddesi silikondur ve dolayısı ile yarı-iletkendirler. Işık yayan diyot çeşidi olup bir elektronik devre elemanıdır. LED'in üzerinden akım geçtiğinde foton yayarak ışık oluşumunu gerçekleştiren en önemli kısmı olan yarı iletken maddeden oluşur. Plastik kılıf içerisindeki bağlantı bacaklarının bağlı olduğu bir LED çiptir. Aydınlatma armatürlerinin içerisinde yüksek verimlerinden dolayı güç LED’leri kullanımı gün be gün artmaktadır. Güç LED’leri çalışmaları ve ışık yaymaları için doğru gerilime ihtiyaç duyar. Bu doğru gerilim, bataryadan veya güneş pillerinden elde edilebildiği gibi şebeke geriliminin doğrultularak kullanımı pratikte en çok tercih edilen yöntemdir. Son olarak ışığın belli bir yöne doğru yayılması için kılıf içine yansıtıcı eleman yerleştirilir. Bu çalışmada, yüksek güç faktörlü Sepik konvertör incelenmiştir. Sepik konvertör LED’lerin sürücü devresinde kullanılır. Sepik doğru akım dönüştürücü iki tane bobin ve iki tane kondansatör ile anahtarlama elemanlarından oluşmaktadır. Bu dönüştürücünün çıkış gerilimi giriş geriliminden daha düşük ya da daha yüksek olabilmekte ve çıkış polaritesi giriş polaritesi ile aynıdır. Sepik dönüştürücünün analizinde Matlab/Simulink programı kullanılmıştır.Book Part MITIGATION OF HARMONIC DISTORTION IN A THREE-PHASE FULL-WAVE CONTROLLED RECTIFIER(GECE, 2021) Adak, Süleyman; Cangi HasanNon-linear loads that increasing use of with the development of technology, caused disorders in the sinusoidal form of current and voltage signals. Non-linear waveform contains harmonic components. These harmonic components occur in integer multiples of the main components (50 Hz), such as 150Hz, 250Hz, 350Hz and 750Hz are the 3rd 5th, 7th,.., and 15th harmonic components of a 50Hz fundamental waveform. Harmonic distortion is generally caused by a nonlinear waveform in electrical power systems networks. Harmonic components in the power system will cause in the following hazards at electricity networks:Conference Object NON-SİNÜZOİDAL KAYNAK VE NON-LİNEER YÜK DURUMUNDA ELEKTRİK DEVRELERİNDE GÜÇ FAKTÖRÜNÜN ANALİZİ(IKSAD, 2020) Adak, Süleyman; Cangi HasanGünümüzde güç elektroniği tabanlı cihazların kullanımının artması elektrik şebekelerinde harmonik bileşenlerin artmasına neden olmuştur. Çünkü bu cihazlarda kullanılan anahtarlama elemanları non-lineer karakteristiktedir. Harmonikler nedeniyle oluşan gerilim ve akımın dalga biçimindeki bozulmalar, elektrik tesislerine ve bu tesislere bağlı tüketicilere zarar vermekte veya tamamen devre dışı bırakmaktadır. Harmonik bileşenler güç sisteminde güç faktörü değerinin düşmesine neden olur. Böylece güç sistemi veriminin düşmesine neden olur. Bu çalışmada non-sinüzoidal kaynak ve non-lineer yük durumunda güç faktörü değerinin analiziyapılmıştır.Elektrik şebekelerinin ve bu şebekelere bağlanan yüklerin arızasız bir şekilde çalışabilmesi için o sistemdeki dalga şeklinin sinüzoidal ve frekansının 50 Hz olması gerekir.Lineer olmayan yüklerin, elektrik dağıtım sistemlerinde, gerilim ve akım dalga biçiminde bozulma meydana getirdikleri uzun yılardır bilinmektedir. Ancak günümüzde; eskiden beri var olan lineer olmayan yüklere ilaveten, güç elektroniği elemanlarının hızla yaygınlaşması ise dalga şeklindeki bozulmaya duyarlı elemanların sayısındaki artış, bu konuda yapılacak çalışmaların önemini artırmıştır.Conference Object PLC KONTROLLÜ ASENKRON MOTORLARA REAKTANS BOBİNİ İLE YOL VERME(ISPEC, 2020) Adak, Süleyman; Cangi Hasan; İnan Cemil; İnan, Cemil; Adak, SüleymanProgrammable logic controllers (PLCs) are electronic systems that designed to operate in industrial facilities and operate according to digital principles. These devices are designed to control a system with its own analog or digital input / output modules, functions such as logical control, timing and counting. In addition, PLCs can be used to collect data depending on various processes in production. These data are measurable data such as temperature, ambient temperature, humidity and the like. In this study, starting condition of three phase asynchronous motor controlled by PLC is investigated. Asynchronous motors draw about 3 to 7 times their rated current during the starting time. This current value is harmful to the network. Thus, this current value is reduced by connecting the reactance coil to the stator of the induction motors. The most commonly used motor type in the industry are asynchronous motors. The fact that it has a simple structure that works with alternating current and also requires low maintenance has made them more preferred in the industry than other motor types. PLCs are devices that can control the execution of the work in a specific order. For example; It can be used in the systems where the floors will be controlled in which order the elevators will be in which order. PLCs are long lasting and reliable. They can work safely in dusty, dirty, humid, electrically noisy environments. PLCs are very small and space-saving devices according to their capabilities. This allows the PLCs to be installed in any environment without any problems. In addition to logic-based operations, PLCs also include commands for performing mathematical operations. These features are one of the reasons that make PLCs superior.Conference Object THE RELATIONSHIP BETWEEN THE INPUT CURRENT HARMONIC DISTORTION OF ASYNCHRONOUS MOTOR AND THE SWITCHING FREQUENCY IN PHOTOVOLTAIC POWER SYSTEM(UBAK, 2018) Adak, Süleyman; Cangi Hasan; Yılmaz Ahmet SedarThis paper deals with the design, modelling, analysis and simulation input current harmonics distortion of induction motor depending on switching frequency (fsw) in off-grid photovoltaic (PV) power system. The proposed solar system is a combination of a boost DC–DC boost converter, DCAC solar inverter;three-phase squirrel cage induction motor.Harmonic currents generated by power electronics based devices, and cause serious power quality problems in off- grid PV systems. Harmonics are being increased day by day in off-grid PV power systems. As a result, heat losses, power bills, and reduction in the efficiency occur in the system. Harmonic components should be measured and calculated correctly in order to solve the energy quality problems.The relationship between carrier frequency of PWM and total harmonic distortion for current (THDI) are examined in this article.The analytical expression between fsw and THDI of induction motor are obtained by using the curve fitting method. It is observed that THDI value decreases as value of fsw increases. The design, modelling and simulation of this topology are performed using Matlab/Simulink program for range of 200 Hz to 51 kHz switching frequency.This shows the satisfactory performance of harmonic distortion mitigation higher than 0, 70 kHz switching frequency of PWM. It is observed that the PWM carrier frequency is inversely proportional changes with load current total harmonic distortion. Inverse proportionality constant is found by curve fitting method.Conference Object TARİHİ MARDİN YAPILARINDA DIŞ CEPHE AYDINLATMASI(IKSAD, 2019) Adak, Süleyman; Cangi HasanTarihi yapıların cephe aydınlatılması yapıldığında bu yapıların ait olduğu dönem ile yapının mimari niteliklerinin çok iyi analiz edilmesi gerekir. Tarihi binalar iyi bir aydınlatma sistemi ile görselliği daha dikkat çekici bir hale getirilebilir. Modern teknolojiyle cephe aydınlatması ile yapıların özgünlükleri arttırılabilirken, yanlış bir uygulamayla yapının tüm görsel dokusu, yapı özellikleri, varsa tarihi değerleri büyük zarar görebilir. Bu nedenle tasarım ve uygulama aşamasında mimari aydınlatmakriterlerinin doğru belirlenmesi ve bunların projelendirmeden başlayarak uygulamanın bitimine kadar doğru seçimlerin yapılması büyük önem arz etmektedir. Cephe aydınlatmasının uzun ömürlü ve verimli olması içinperiyodik bakım ve onarım çok önemlidir. Bunun yanı sıra kent sakinleri, aydınlatma armatürlerinin korunması konusunda bilinçlendirilmelidir. Bu çalışmada, tarihi Mardin yapıların aydınlatma tasarımlarıyla ilgili esaslar ile aydınlatmada LED armatürlerin kullanılmasının avantajları incelenmiştir.Conference Object TARİHİ YAPILARIN DOĞRU AYDINLATILMASININ ÖNEMİ(UBAK, 2018) Adak, Süleyman; Cangi Hasan; Yılmaz Ahmet SedarMardin’de sembolleşmiş tarihi yapıların doğru aydınlatma tasarımı ile yeniden aydınlatılması gerekir. Hassasiyet ve duyarlılıkla tasarlanmış incelikli bir dış aydınlatma sonucunda bu tarihi yapıların kentin sosyal ve kültürel hayatına yeniden katılmaları sağlanabilir. Bu yolla kentlerin tarihi ve kültürel kimlikleri daha belirginleşecektir. Tarihi önem taşıyan yapıların doğru aydınlatılması ile ruhlarını geri kazanarak, bulundukları kentin tarihsel kimliğini vurgulamaya yardımcı olacaklardır. Özellikle Mardin gibi tarihsel açıdan hayli zengin kentlerimizdeki bu kültürel mirasının nitelikli bir biçimde aydınlatılarak ortaya çıkartılması gerekmektedir. Tarihi yapıların aydınlatmasında yapının ait olduğu dönem ile bu dönemin mimari niteliklerinin çok iyi analiz edilmelidir. Kentsel kaygılarla tasarlanmamış uygulamalar, yapının asla görülmesini istemeyeceğimiz kusurlarını görünür kılarak olumsuz sonuçlar verebileceği gibi çevresindeki yapılardaki yaşam için de rahatsız edici olabilir. Bu bağlamda bir yapı aydınlatılırken çevrenin de büyük bir özenle analiz edilmesi gerekir. Aydınlatmanın çevrede olumsuz etkiler oluşturmaması için önlem alınması gerekir. Bütün ışıklar göze çarpmaması için aydınlatma armatürlerinin uygun bir şekilde yönlendirilmesi gerekir. Doğru aydınlatma aygıtlarının seçimiyle gerçekleştirilen aydınlatma tasarımı ile ışık kirliliği gibi çevresel etkiler minimuma indirilmelidir. Tarihi bir yapıda yapılacak çalışmada bina yüzeyinde sabitlenmesi gereken dış aydınlatma ekipmanlarının yapının tarihi dokusunu tahrip etmemesi gerekir. Yaz-kış koşullarına ve belirli özel günlere göre değişen sistemler oluşturularak hem görsel açıdan daha etkin durumlar oluşturulabilir.