Sosyal Hizmetler ve Danışmanlık Bölümü
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/182
Browse
Browsing Sosyal Hizmetler ve Danışmanlık Bölümü by Author "Konak Özçelik, Musaye"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Presentation Aydınlanma Düşüncesinin Geliştirdiği Modern ve Postmodern Dönemlerinin Cemaatleşmeye Etkisi(İlmi Edütler Derneği, 2019) Özçelik, Musaye Konak; Konak Özçelik, Musaye; 09.06. Department of Social Services/ Sosyal Hizmet Bölümü; 9. Faculty of Health Sciences / Sağlık Bilimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiCemaat insanlık tarihinin başlangıcından beri vardır. Çünkü insan toplumsa bir varlıktır ve yalnız yaşaması mümkün değildir. bundan dolayı bireyler daima cemmatler içerisinde bulunma ihtiyacı duymuş ve cemaatler oluşmuştur. klasik sosyoloji boyunca cemaat hep Tönnies'in ortaya koyduğu anlamda, geleneksel tarım toplumunun sanayi öncesi yaşam biçiminini niteleyen toprak temelli, dini geleneklere bağlı komünal ve yarı komünal derin bir bizlik duygusu içeren toplumsal yaşam biçimi olarak algılanmıştır. fakat modernleşme ile birlikte bu anlamdaki cemaaten topluma geçileceği ve cemaatin yok olacağı, yerini toplumun alacağını fikri benimsenmişti. Toprağa bağlı çözülerek birincil önemini yitirmiştir. Ancak hiçbir zaman tamamen yok olmamıştır. Cemaat toplumsal yaşantının ilk ve en önemli özelliği olarak daima vardır ve çok çeşitli biçimlerde de olsa özünün koruyarak var olacaktır. Çünkü her fert cemaat içinde doğar ve yaşamını cemaate borçludur.Article GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BAZI SALGIN HASTALIKLARIN TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ(INSTİTUT FÜR DİE WELT DER TÜRKEN, 2021) Pesen, Birgül; Konak Özçelik, Musaye; Özçelik Konak, Musaye; 09.06. Department of Social Services/ Sosyal Hizmet Bölümü; 9. Faculty of Health Sciences / Sağlık Bilimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesiİnsanlık tarihi boyunca farklı dönemlerde toplumlarda hastalıklar ortaya çıkmıştır. Bu görülen kimi hastalıklar, salgın halini almıştır. Geçmişten günümüze görülen salgın hastalıklar toplumda derin izler bırakmıştır. Salgın hastalıklara karşı geçmişte de önlemler alınmaya çalışılmıştır. Tarihte görülen salgın hastalıkların kaynağı ve hastalığın ne gibi etkileri olacağı bilinmediğinden toplumda korku hâkim olmuştur. Süreç içerisinde yaşanan değişimlerden ve sağlık alanında atılan adımlarla salgın hastalıklara karşı uygun aşı bulunmuş ve karantina sistemi de faaliyete geçmiştir. Ancak atılan adımlara rağmen halkın yeterli bilgiye sahip olmadığı anlaşıldığından halkın bilinçlendirilmesi için çalışmalar yürütülmüştür. Çalışmalara rağmen salgın hastalıklarının öldürücü etkisi, toplum içerisinde ilişkilerde kopmalara yol açmıştır. Salgın ekonomide de etkisini göstermiş ve toplumda kıtlıklar baş göstermiştir. Salgın hastalıklar toplumun sosyo ekonomik hayatını oldukça kötü etkilediği gibi bireylerde de salgın nedeniyle olumsuzluklar fark edilmiştir. Salgının en çok vücut direnci zayıf kişileri (yaşlılar, çocuklar) etkilediği tespit edilmiştir. Osmanlı Devleti, faaliyetleriile salgın hastalıklara karşı mücadelede kararlılığını sürdürmüş ve nizam çerçevesinde hareket etmiştir. Bu kararlılık günümüzde de devam etmekte olup devlet yürütmeye çalıştığı politikaları ile salgına karşı* mücadelesini sürdürmektedir. Bu çalışmada veba, frengi, kolera, çiçek hastalığı, sıtma, kızamık, yeni koronavirüs (covit-19), gibi bazı salgın hastalıklar hakkında tarihsel bilgi verildikten sonra bu hastalıların toplum üzerindeki etkisi izah edilmeye çalışılmıştır.Book Part KADIN İSTİHDAMI VE EĞİTİM ARASINDAKİ İLİŞKİ(Efe Akademi Yayınları, 2023) Özçelik, Konak Musaye; Konak Özçelik, Musaye; 09.06. Department of Social Services/ Sosyal Hizmet Bölümü; 9. Faculty of Health Sciences / Sağlık Bilimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiYaradılışından bugününe kadının elinin ve emeğinin dokunmadığı bir nesne, bir insan, bir hayat şüphesiz yoktur. Sadece toplumsal yapıda konumlandığı yerden dolayı değil fıtratı itibariyle de kadın üretken, doğurgan, neslin devamlılığı sağlayan önemli bir pozisyondadır. Tüm zamanlarda kadın emeği hayatın akışında büyük yer tutmaktadır. Fakat bu emeğin ekonomik anlamda karşılık bulmaya başlaması, kadın emeğinin sergilendiği tarih kadar eski değildir. Bir ücret karşılığı, belirli bir zaman diliminde mesai harcayarak gerçekleşen istihdam anlamında kadın emeği, son yüzyıllarda mesele olmaya başlamış ve ne yazık ki hala gereken özene layık bulunamamıştır. Bu çalışmada da istihdam kavramı kısaca tanımlandıktan sonra, kadın istihdamı ve tarihçesi, kadın istihdamının önemi, kadın istihdamının sorunları ile ilgili açıklamalar yapılmıştır. Çalışmanın devamında kadın istihdamı ve eğitim arasındaki ilişki açıklandıktan sonra, eğitim durumuna göre kadın istihdamı, mesleki eğitimde eşitsizlik konuları hakkında bilgi verilmiştirBook Karşılaştırmalı Olarak Türk Sosyolog ve Tarihçileri(Doğu Kitabevi, 2022) Özçelik, Musaye Konak; Konak Özçelik, Musaye; 09.06. Department of Social Services/ Sosyal Hizmet Bölümü; 9. Faculty of Health Sciences / Sağlık Bilimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSosyolojide ve sosyal teoride dün ya da bugün yoktur. Var olan teorinin kapsamının zamanla genişlemesidir. Sosyolojinin kapsamı genişledikçe gerçek anlamda pek bir şeyin değişmediği de görülecektir. Sosyolog için dün bugündür. Bugünü açıklayabilirsek dünün de açıklanabileceği iddia edilmektedir. İki alanın ortaklığının dün ile bugün arasında kurmaya çalıştıkları ilişkiden doğduğu birçok düşünür tarafından kabul edilmektedir. Dünün aydınlatılmasıyla bugüne bakan “tarih” ve bugünü açıklayarak dünü bilen bir “Sosyoloji”nin kesişim noktası meydana gelir. Bu çalışmada tarih ve sosyoloji arasındaki ilişkiyi somut bir biçimde değerlendirmek amacıyla Cumhuriyet Dönemi sosyologları arasında Hilmi Ziya Ülken ve onun öğrencisi olan Cahit Tanyol, tarihçilerden ise; ülkemizde önde gelen ve dünyaca tanınan Halil İnalcık ve onu yakından takip ederek fikirlerinden etkilenen elli yıllık bir dostluk ilişkisi bulunan Kemal Haşim Karpat’ın, belli konulardaki fikirleri karşılaştırılmıştır. Söz konusu isimler ayrı ayrı değerlendirildikten sonra bu isimlerin Türk toplum tarihi ve toplum sorunları hakkındaki düşünceleri açıklanmıştır.Presentation Kemal Haşim Karpat'ın Sosyolojik Fikirleri(Recent Academic Studies, 2023) Konak Musaye, Özçelik; Konak Özçelik, Musaye; 09.06. Department of Social Services/ Sosyal Hizmet Bölümü; 9. Faculty of Health Sciences / Sağlık Bilimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiHer toplumsal olayın belli bir tarihte gerçekleşmesi ve her tarihsel olayın da aynı zamanda toplumsal olması sosyoloji ile tarih ilişkisini zorunlu kılmıştır. Tarihin aynı zamanda sosyolojiye geniş malzeme sunan bir laboratuvar olduğu kabul edilmektedir. Toplumu anlamak için geçmiş, şimdi ve gelecek önemsenmelidir. Şimdiyi geçmişle, geçmişi şimdiyle ve geleceği onlarla birlikte anlamak gerekmektedir. Tarih ve sosyoloji birbirini tamamlayan iki disiplindir. Biri olmadan diğeri eksik kalır. Bu görüşü savunan ve doğrultuda çalışmalar yapan gerek dünyada gerekse ülkemizde tanınan, önemli çalışmalara imza atan isimlerden biri Kemal Haşim Karpat’tır. Tarihçi olarak bilinen Karpat’ın çalışmaları incelendiğinde ve fikirleri değerlendirildiğinde onun sosyolojik yönünün de ağır bastığını görmek mümkündür. O, Osmanlı, Türkiye, Orta Asya tarihi vb. tarihsel konularda kapsamlı çalışmalar yaptığı gibi göç, kimlik, demokrasi, din gibi sosyal konularda da çalışarak sosyal gerçekliği tarihsel çerçevede değerlendirerek kendine özgü bir bakış açısı sunmuştur. Bu çalışmada da Karpat’ın kimlik, demokrasi, göç, din ve laiklik gibi sosyolojik konulara dair görüşleri değerlendirilerek sosyolojik yönüne dikkat çekilmiştir Toplumsal olaylar değerlendirilirken, tarihsel olaylarında değişim ve dönüşümleri göz önünde bulundurulmalıdır. Sosyolojide önde gelen Marx, Durkheim, Weber, Mills gibi isimler sosyal gerçekliği tarihsel gerçeklikten bağımsız değerlendirilmeyeceğini vurgulamışlardır. Tarih biliminin önemli isimlerinden olan Karpat’da benzer bir biçimde sosyolojinin tarih için önemli olduğunu ve tarihsel olayların toplumsal bir parspektifte değerlendirilmesi gerektiğini savunmuştur. Tarihçi olan Karpat’ın yapmış olduğun sosyolojik çalışmalarında önemli olduğunu savunmak mümkündür. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemi kapsamında doküman inceleme tekniği kullanılmıştır. Geniş çaplı literatür taraması yapıldıktan sonra elde edilen bilgiler sunulmuştur. Bu bilgiler sonucunda tarihçi olarak bilinen Karpat’ın çalışmalarının sosyolojik yönünün olduğu ve sosyoloji bilimine dahil edilecek çalışmalarının olduğunu savunmak mümkündür.Article Tehdit Algısının Güven Üzerindeki Etkisi(Sosyologca, 2020) Özçelik, Musaye Konak; Konak Özçelik, Musaye; 09.06. Department of Social Services/ Sosyal Hizmet Bölümü; 9. Faculty of Health Sciences / Sağlık Bilimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesiİnsanlar arasındaki ilişkilerde temel duygulardan biri olan güven, tehlike ve belirsizliklerin artması sonucu çağımızın temel problemlerinden biri olarak görülmektedir. Günlük hayatın bireysel ve sosyal ilişkilerinde çok önemli bir etken olan güvenin insanlık tarihi kadar eski olduğu bir gerçektir. Belirsizliklerin hızla yayıldığı bir dünyada güven eksikliği yakından hissedilmektedir. 21. yüzyıldaki hızlı değişim ve akışlar çağı bireylerin, grupların ve sosyal kurumların işleyişini değiştirmiştir. Buna ek olarak özellikle teknolojide meydana gelen değişme ve gelişmeler bir yandan insan hayatını kolaylaştırırken diğer yandandaha tehlikeli bir hal almasına sebep olmuştur. Teknolojik ilerleme, iletişim ve ulaşım olanaklarının gelişmesi, günümüz dünyasında yeni tehditlerin oluşmasına, var olan tehditlerin ise daha da etkili hale gelmesine neden olmuştur. Bu tehlike ve riskler toplum hayatında tehdit algısının oluşmasına sebebiyet vermiştir. Oluşan bu tehdit algısı ise güvensizliği yaygınlaştırmıştır.