Kürt Dili ve Kültürü ABD
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/184
Browse
Browsing Kürt Dili ve Kültürü ABD by Author "12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı"
Now showing 1 - 20 of 99
- Results Per Page
- Sort Options
Article BATI METAFİZİĞİNİN TEMEL SORUSU VE HEIDEGGER(2016) Keskin, Mesut; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiElinizdeki makale, Batı metafiziğinin temel sorusuna Heidegger'in yeni bir okuma ve çeviri anlayışıyla cevap denemesini serimler. Bu serimleme, Heidegger öncesi ve sonrası metafiziksel yaklaşımların temel soruyu nasıl ele aldıklarını şart koşar. Buna göre metafiziğin temel sorusunun bilhassa Leibniz ve Schelling'teki önemi vurgulanıp Heidegger yaklaşımının evveliyatı tasvir edilir. Bu tasvirin ışığında Heidegger'in getirdiği yenilikler, tartışmalar ve yeni sorunlar sunulur. Temel soru Heidegger'in bu sorunun tarihindeki merkezi konumuyla her hakiki felsefi soru gibi bitmez ve çağdaş felsefe ya da bilimlerde, metafizik dışı ve analitik bir biçimde işlenmiştir. Nihayet, metafiziğin temel sorusunun cevapsız güncelliğini, efsuni muammasını, çözülmez önemini ve faydasız zorunluluğunu göstermek bu makalenin en dipte yatan görevidir.Article Berawirdkirina Kurmancî û Zazakî ji Aliyê Felsefeya Zimên ve(Mardin Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü the journal of mesopotamian studies, 2016) Bingöl, İbrahim; Bingöl, İbrahim; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi“Comparison of Kurmanci and Zazaki in Terms of Philosophy of Language” This article deals with the subject of the comparison of Kurmanci and Zazaki in terms of philosophy of language. So far the comparison of Kurmanci and Zazaki have been performed mostly in terms of words, sentences and grammar etc. however few or no studies on the comparison in respect of philosophy of language have been performed. This article aims that the attention of the reader turn to this area. This article also aims to show how Kurmancs and Zazas think and behave in some universal situations.Master Thesis Berawirdkirinek li ser Şivanê Kurmanca û sêbareya Maksîm Gorkî(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2015) Yılmaz, Ferhat; Yılmaz, Ferhat; Çeçen, Ramazan; Çeçen, Ramazan; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKarşılaştırmalı edebiyat, 19uncu yüzyılda edebiyat biliminin bir dalı olarak kabul edildi. Bu edebiyat bilimi dalı çalışmalarında karşılaştıma yöntemini kabul etmiştir. Karşılaştırmalı edebiyat, bir edebiyat bilimi dalı olarak iki eser arasındaki benzerlik, etki ve ortak motifler üzerinde durur. Eğer bu eserler farklı dil ve edebiyatlara ait ise daha makbuldur. Bu edebiyat bilimi dalının iddiası, yekta ve katıksız bir ulusal edebiyatın olmadığıdır. Tür, tema, kahraman, tarz, düşünce ve duygu çalışmaları ile ulusal edebiyatlar arasında bir aktarımın olduğunu göstermektedir. Edebiyatlar arası aktarım özellikle çeviri vasıtası ile olmaktadır. Bu yüzden çeviri ve çeviri çalışmaları karşılaştırmalı edebiyat için çok önemlidir. Bir ulusun edebiyatı, çeviri sayesinde başka ulusların edebiyatlarındaki konu ve tarzlara ulaşabilir, kapılarını dünya edebiyatına açabilir. Sovyetler Birliği, 1920-36 yılları arasında tüm ülke genelinde okuryazarlık oranını artırmayı amaçlıyordu. Azınlıkların dillerini öğrenmeleri teşvik ediliyordu, azınlık yazarlarından edebiyatlarına sahip çıkmaları ve onu geliştirmeleri isteniyordu. Bu imkanlardan Kürt halkı da yararlanıyor. Sovyetler Birliği, devlet çalışmaları çerçevesinde, Kürt aydınlarına Kürt aydınlanması çalışmalarında destek veriyordu. Bu aydınlar arasında Erebê Şemo da yer alıyordu. Daha önce siyasi çalışmaları ile ön plana çıkan bu kişi, daha sonra edebiyat alanında da ön sıralarda yerini alıyor. Erebê Şemo 1930lu yıllarda edebi çalışmalarını vermeye başlıyor. Aynı yıllarda Sovyetler Birliğin'de "sosyalist gerçekçilik" anlayışı revaçtaydı ve bu edebi anlayış devlet eli ile desteklenmekteydi. Devlet bu edebi anlayışı desteklemek için 1928 yılında Maksim Gorki'yi ülkeye çağırıyor ve onu örnek bir edebiyatçı ve idol olarak genç yazarlara sunuyor. Bu yıllarda genç yazarlar Gorki'yi örnek alıyor, onun görüşlerini ve edebi çalışmalarını benimsiyordu. Erebê Şemo da kendi döneminin birçok genç yazar gibi Gorki'yi kendine idol görmüştür. Bu tezin temel amacı Şivanê Kurmanca ile Maksim Gorki'nin üçlemesinin içerik ve şekil yönünden karşılaştırılmasıdır. Erebê Şemo'nun ilk romanı, Şivanê Kurmanca, Maksim Gorki'nin üçlemesi gibi otobiyografiktir. Erebê Şemo ve Maksim Gorki halkın içinden gelme iki yazardır ve aynı dönem ve coğrafyada yaşamışlardır. İş ve uğraşları gereği iki yazar da halk ile sağlam bir ilişki içinde olmuşlardır. İki yazarın bu ortak yönleri ve Maksim Gorki'nin Erebê Şemo'ya idol olması bizi bu iki yazarın eserlerini içerik ve şekil yönünden karşılaştırmaya itti. Bu karşılaştırma ile anlaşılmıştır ki iki yazar da eserlerinin içeriğinde yoksul halkın çektiği zorluklara değinmişlerdir. Erebê Şemo romanında bu yoksulluğun sebebini açık bir şekilde baskıcı ve egemen sınıflara bağlamaktadır. Erebê Şemo, romanının anlatımını büyük oranda bu konu üzerine kurmaktadır. O, halka bu durumdan kurtulmak için yollar göstermektedir. Maksim Gorki de romanlarında halkın bu yoksulluğunu anlatmaktadır; ama o, Erebê Şemo gibi bu durumun sebebini açıkça göstermemektedir. Gorki de Şemo gibi bu durumdan kurtuluş yolları aramaya uğraşmaktadır. Bu eserlerin içerik benzerliği yanında, bu karşılaştırma ile görülmüştür ki yazarların edebi tarzları da birbirini çağrıştırmaktadır.Master Thesis Berhevkirina Hêmanên Folklorê li Gundê Qerekoyinê yê Girêdayî Sêwrekê(Mardin Artuklu Üniversitesi, Türkiye'de Yaşayan Diller Enstitüsü, 2023) Birgün, Argeş; Keskin, Necat; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiEv xebat li gundê Qereqoyinê (Karakoyun) yê girêdayî Sêwrekê hatîye kirin. Ev xebat parçeyekî xebatên monografîyê ye, lê belê bi tevahî ne monografî ye. Ji ber pirsgerekên kêmasîya demê, çûn û hatinê ev xebat nebû monografîyeke giştî. Ji ber ku li vî gundî xebatên wek vê çênebûye, me hewcedarî dît ku divê xebatên sehayê li vî gundî were kirin, ji ber ku ev gund ji gelek alîyan de li Sêwrekê cihê xwe girtîye, ji alîyê çandî, edebî, sîyasî û aborî de bi bandor e. Li gor hevpeyvînên me derdorê 30-40 sal berê li gund dengbêj û çîrokbêj hebûne, lê belê stranên û çîrokên wan bêtir bi jîyana wan ve sînordar mane, armanca me berhemên mayî berhevkirin û qeydkirin e. Ji alîyê din de jî ji ber pergala kapîtalîst ya dinyayê orf, edet û bawerî winda dibin, Ev rewş di lîstikên zarokan de jî dîyar e, ji ber ku zarok bi telefon, tablet û kompîturan ve dem derbas dikin, ev jî dibe sedema nelîstina lîstikan û jibîrkirina lîstikan. Ji ber ku li gundê Qereqoyinê berê xebatên akademîk nehatiye kirin, ji vî alîyî de û ji alîyê devokê de ji bo xebatên nû cihekî xwe yê girîng digire. Ji bo ku li ser hin xalan kûr bibin bi hin mijaran ve hatîye sînordarkirin û di naverokê de ev hatîye dîyarkirin. Me di vê xebata sahê de rêbaza hevdîtin, çavdêrî û rapirsînê kirin.Master Thesis Bı nêrîneke femînîst analîza romanên nîvîskarên mêr yên kurd(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2019) Taş, Hacire; Aslan, Mustafa; Aslan, Mustafa; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiEdebi metinler farklı eleştiri yöntemlerinin odak noktası olmuştur. Bu yöntemlerden biri de feminist edebiyat eleştirisidir. Bu çalışmada da dört Kürt erkek romancının (Sebrî Sîlêvanî, Meryema- Helîm Yusif, Sobarto- Bavê Nazê, Dara Pelweşiyayî ve Ferhat Pîrbal, Heft Wêney Rûtî Jinî Cenabî Wezîr ) birer romanı, feminist edebiyat eleştirisi yöntemiyle incelenmiştir. Bu romanlarda kadın karakterler analiz edilerek kadınların ataerkil toplum içerisindeki konumunun, yazar tarafından romanlara nasıl yansıdığı ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Yazarların, kadın karakterleri kurgularken ataerkil bakış açısından nasıl etkilendiği, toplumsal cinsiyet rollerinin, cinsiyetçiliğin, ne şekilde ortaya çıktığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada yer alan romanlarda, kadın karakterler çoğunlukla fiziki yönleriyle betimlenmiş ve daha çok dişilikleriyle ön plana çıkarılmışlardır. Bu kadınların duygu ve düşünce dünyalarının göz ardı edildiği gözlemlenmiştir. Ancak Sebri Silêvaninin, Meryema karakterini bu tespitin dışında tutuyoruz. Kadın karakterler; ataerkil toplumun toplumsal cinsiyet sınırları içerisinde sınırlandırılmış ve bu kadınların, romanların nesnesi konumunda oldukları görülmüştür. Bu romanlarda ataerkil toplumun kadına bakış açısı, erkek karakterlerin bakış açıları üzerinden de incelenmiş ve erkek egemen zihniyetin yansımaları tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışma giriş kısmı, birinci bölüm ve ikinci bölüm olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında çalışmanın konusu, amacı, sınırlılıkları ve yöntemi belirlenmiştir. Birinci bölümde feminizm, feminizmin dalgaları, çeşitleri ve feminist edebiyat eleştirisi üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde ise erkek romancıların romanları feminist edebiyat eleştirisi açısından incelenmiştir. Bu romanlardaki karakterler ve öne çıkan konular analiz edilmiştir.Article BÎBLIYOGRAFYAYA TEZÊN MASTER Û DOKTORAYÊ YÊN BEŞÊN ZIMAN Û EDEBIYATA KURDÎ Û ZIMAN Û ÇANDA KURDÎ (2011-2020)(Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 2021) Yıldırımçakar, Ziyattin; Yıldız, Reşit; Yıldırımçakar, Ziyattin; 09.03. Department of Nutrition and Dietetics/ Beslenme ve Diyetetik Bölümü; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 9. Faculty of Health Sciences / Sağlık Bilimleri Fakültesi; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiEv gotar li ser tezên master û doktorayê ye ku di nav- bera salên 2012 û 2020an de, di beşên Ziman û Edebiya- ta Kurdî û Ziman û Çanda Kurdî de yên li Zanîngehên Tir- kiyeyê hatine amadekirin. Armanca me ji bo nivîsandina vê xebatê ew e ku em bîbliyografyayekê li ser van tezan amade bikin û li gorî biwaran wan rêz bikin ku kesên dixwazin ji wan îstîfade bikin bi rihetî xwe bigihîninê. Herçiqas bîbliyografyaya tezên heta sala 2018an berê hatibû çêkirin jî, me guncan dît ku piştî tezên doktorayê û gelek tezên masterê ên van herdu salên dawî, em xebateke din çêbikin. Me di vê gotarê de cih da tezên kurmancî, zazakî û çend hebên soranî û ew beş bi beş kategorîze kirin.Book Part Bidestxistina Zimanê Yekem(Nûbihar, 2017) Kurt, Şehmuz; Kurt, Şehmus; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi…Master Thesis Bikaranîna çîrokên Kurdî di perwerdeya zarokan de(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2015) Tarduş, İbrahim; Tarduş, İbrahim; Pertev, Ramazan; Pertev, Ramazan; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiMasallar bireysel ve sosyal ilişkiler içerisinde yaratılan ve bir kuşaktan diğerine aktarılan geleneksel anlatılardır. Masallar çocukların hayallerini süsleyen ve zenginleştiren eserlerdir. Çocuklar masal okuma ya da dinlemeyle çok mutlu olurlar; zaten masalların özelliklerinden biri de masalların eğlendirici olmasıdır. Çocuklar masal dinleyerek hayal dünyalarını renklendirmek ve o andan tad almak isterler. Lakin masallar sadece eğlendiren yönleriyle ulaşmazlar çocuklara, masallar bazı yönleriyle öğreticidir, kendi içerisinde birçok bilgi, nasihat ve toplumsal kod barındırır ve çocuklara ulaştırır. Denilebilir ki masallar eğlendiren gizli öğretmenlerdirler. Tezimizin amacı Kürtçe'nin Kurmancî lehçesine ait halk masalları ile eğitim arasında var olan köprüyü ortaya çıkarmaktır. Bu amaçla çocuk gelişimiyle ilgili iki teoriyi baz alarak tezimizi inşa ettik. Tezimizde Kürtçe'nin Kurmancî lehçesine ait halk masaları bu iki teoriye göre incelenecektir. İlkin masalların nasıl ve ne öğrettiğinin daha iyi bilinebilmesi için masallar Jean Piaget'nin Zihisel Gelişim Teorisine göre incelenecektir. Bu amaçla masalların içerdiği ve çocukların zihninde oluşabilecek muhtemel şemalar ortaya çıkarılmaya çalışılacaktır. Bir diğer teori ise Lawrence Kohlberg'in Ahlaki Gelişim Teorisidir ki tezimiz bu teoriyi baz alarak masal kahramanlarının davranışlarının yapısını, ahlaksal düzey ve seviyelerini tespit etmeyi amaçlamaktadır. Böylece kahramanın başarısı ya da yenilgisi, ödüllendirilmesi ya da cezalandırmasından yola çıkarak kahraman davranışları incelenecektir. Bu şekilde tezimiz Kürt masallarında çocuklara önerilen davranışlar ve kaçınılması gereken davranışları tespit etmeyi amaçlamaktadır.Book Part Bikaranîna ergatîfîyê di zazakî û kurmancî de(Mardin Artuklu Üniversitesi Yayınları, 2018) Bingöl, İbrahim; Bingöl, İbrahim; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiAs known, the ergativity is an important feature in the dialects of Kurmanci and Zazaki. How is the feature used in both dialects? How do the Kurmancs and Zazas express themselves in terms of ergativity? What is the relationship between the subject and object and how is this relation changed according to the tenses? This paper will deal with these issues. As far as I know, there are few studies on these issues up to now. We can also say that there are not the studies like this. Of course, there are some studies on ergativity especially in Kurmanci but the ergativity has not been examined in terms of self-expression. We will focus on the usage of ergativity in both Kurmanci and Zazaki and compare the ergativity in both dialects.Article Bir İlk Roman Olarak Kilama Pepûgî Üzerine Bir Analiz(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2020) Yıldız, Pınar; Yıldız, Pınar; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiNa xebate de ma hewl da ke romanê yewin yê kirmanckî (zazakî) Kilama Pepûgî (2000) ser o analîzêk bikê. Na xebate destpêk û hîrê beşan ser o awan bîya. Destpêk de ma tarîxê vejîyayîşê romanî ser o vindertî û edebîyatê rojhelatî de bîlhesa edebîyatê kurdkî de romanî senîn dest pêkerdo, ser o vindertî. Rolê modernîzm û neteweperwerî romanî ser o esto. Coka beşê yewinî de ma tesîrê modernîzmî, neteweperwerî û folklorî yo ke romanî ser o esto ra ewnîyayî. Bîlhesa ma waşt bimojnê ra ke nê mefhuman nê romanê verênî ser o senîn tesîr kerdo. Seba ke Kilama Pepûgî, romanêko tarîxî yo ma beşê dîyinî de zî mefhûmê romanê tarîxî ser o vindertî û ma hewl da ke nê romanî zî sey yew romanê tarîxî analiz bikê. Beşê peyênî de zî ma no roman hetê unsuranê romanî ra analiz kerd. Çike zafê romanê verênî hetê unsuranê teknîkan ra wayîrê probleman ê û kalîteyêkê edebî ra dûrî yê. Ma waşt bimojnê ra ke Kilama Pepûgî de nê unsurê teknîkî senîn ameyê karardiş. Seba ke Kilama Pepûgî hem romanê yew dewrî yo hem zî romano yewin o ma analîz û rexneyê xo goreyê şert û mercê ê dewrî û tarîxê çapbîyayîşê romanî kerdî. Yanî perspektîfê ma ser o tesîrê têkilîya nuştox-eser-dewr bi. Seba ke ma waşt fikrêk bidî wendoxan ma peynîye de yew bîblîyografîya romananê kirmanckî îlawe kerdî. Yanî mabênê vîst serran de romanî ke bi kirmanckî nusîyayê û açarnîyayî, ma listeya inan îlaweyê na xebate kerdî.Article Cihnav di Zazakiya Gimgimê de(Mardin Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü the journal of mesopotamian studies, 2017) Bingöl, İbrahim; Bingöl, İbrahim; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi“Pronouns in the Zazaki of Gimgim’s Accent” This article deals with the subject of pronoun in Gimgim’s zazaki accent. As known, pronoun takes an important place in understanding a language. Just as an archaeologist can reveal the features of ancient periods via a part of stone, a map of a grammar of a language can be drawn via a research on pronouns on the language. This article focuses on the kinds of pronoun and their usages in the Gimgim’s accent. In this article the subject of pronoun is examined according to data based on Gimgim’s accent, in terms of the typological aspect.Master Thesis Çîrokên Kurdî li gorî motîf îndeksa Stith Thompson (Bi nimûneyên çîrokên Mîrze Mihemed)(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2016) Demir, Bünyamin; Demir, Bünyamin; Pertev, Ramazan; Pertev, Ramazan; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiMasalların analizi ve sınıflandırılması için halk bilimi alanında Propp Yöntemi, Aarne'nin Tip Sınıflandırması ve Thompson'un Motif İndeksi gibi birkaç önemli yöntem vardır. Stith Thompson'un yöntemi bunlar arasında en çok öne çıkanlardan biridir. Thompson masallarda motif analizi yaparak motifi, masalın devamlılık kabiliyeti gösteren en küçük unsuru olarak tanımlamiştır. Thompson bu amacını ve yöntemini geliştirmek için The Motîf Îndex Of Folk Literature (Halk Edebiyatı Motif İndeksi) adlı eserinde yaklaşık 45000 motife yer vermiştir. Thompson'un bu yöntemi ile masalların ortak yanları motifler sayesinde ortaya konulabilir. Ayrıca motif çalışmaları masalların daha iyi anlaşılması için de gerekli bir çalışma türüdür. Biz de bu çalışmamızda Kürt masalları arasında önemli bir yeri olduğuna inandığımız Mîrze Mihemed masallarında yer alan motifleri Stith Thompson'un motif indeksine göre belirlemeye çalıştık. Bununla da Kürt masallarının, dünya masalları ile ortak yanlarını ortaya çıkarmayı amaçladık. Kürt masallarının içinden folklorik açıdan çalışılmaya uygun bulduğumuz Mîrze Mihemed masallarını, çalışmamız açısından esas aldık. Sahadan derlenen sekiz adet Mîrze Mihemed masalı üzerinde motif araştırması yaptığımız bu çalışmada, tespit ettiğimiz motifleri Stith Thompson'un motif indeksindeki sıralamasına göre teker teker dizdik. Bunun dışında çalışmamızla ilgili olarak masalların analizi ve sınıflandırılması çalışmalarından da bahsettik. Çalışmamızdan elde ettiğimiz tespitlere göre, Kürt masalları halk edebiyatı motifleri açısından çok zengin masallardır. En çok görülen motifler ise: Sihir, olağanüstülükler, hayvanlar, formel sayılar, sınavlar vs.dir. Bu zenginlik ayrıca Kürt masallarının diğer dünya masalları ile olan ortaklığının da br göstergesidir. Yani Kürt masalları birçok yönden dünya masalları ile benzerlikler taşımaktadırlar ve ortak bir kaynaktan çıkmış olabilirler.Master Thesis Daçek dı zaravayê Kurmancî da(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2018) Taman, Bahattin; Aslan, Mustafa; Aslan, Mustafa; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiEdatlar, Kurmanci lehçesinde en etkili dilbilgisi öğelerindendir. Pozisyon olarak kelimelerden önce kullanılır ve ayrıca çift edatlar kelimeyi içlerine alırlar. Yapı olarak yalın, ad ve birleşik durumda karşımıza çıkarlar. Cümle içinde kelimelerle kullanılarak, cümleye kalma, yönelme, çıkma, beraberlik, içinde olma, benzetme, ölçme ve soru anlamı verirler. Bunun yanı sıra parçalardan oluştukları ve fazla kullanıldıkları için dil ahengi üzerinde geniş bir etkiye sahiptirler. İsim, zamir, fiil, zarf, bağlaç gibi kelime türlerini etkilerler. Edatlar küçük parçacıklardan oluşmuşlardır ve çok kullanıldıkları için ses değişimlerine uğrarlar. Bazılarında düşme, bazılarında değişme meydana gelir. Kurmanci lehçesinde en büyük sorunlardan bir tanesi art-edatlardaki ses sorunu tercihidir ki dildeki ahenge ve akıcılığa etki etmektedirler. Bu çalışmada, edatlar "yer", "yapı", "anlam", "görev" ve "sesbilim" açısından incelenecektir. Amaç, edatları pozisyon ve yapılarına göre genel anlamda tasnif etmek, edatların cümleye kattıkları anlam imkânlarını ortaya çıkarmak, edatların diğer dilbilgisi öğeleriyle olan ilişkilerini belirtmek, edatlardaki ses değişimlerini ve ortaya çıkan problemleri analiz edip bu bağlamda bir yön belirlemektir. Şüphesiz edatların ayrıntılarıyla incelenmesi, Kurmanci lehçesinin kullanım imkânlarını genişletecek. Çünkü birçok dilbilgisi konusuyla ilintili olan edatlar etki sahibidirler. Bu yüzden edatların kullanım olanaklarını belirtmek gerekiyor. Bu çalışma aynı zamanda, edatların ses bilimsel yönlerine eğilerek edatların kullanımın tercihleri üzerinde etki edecektir.Article Dahênana Mem û Zîna Xanî Wek Berhema Sereke ya Kanona Neteweyî ya Kurdî(Nûbihar Akademî, 2018) Ergün, Zülküf; Ergün, Zülküf; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiPUXTE Kanonkirina hin berhemên edebî û needebî diyardeyeke kevin be jî kanona neteweyî di serdema modern de bi belavbûna netewetiyê û damezirandina dewletên neteweyî re peyda dibe. Di vê kanonê de hin berhemên edebî yên taybetmend ji bo nîşandana hebûn û berdewamiya neteweyekê tên hilbijartin û ev berhem wek temsîla karaktera neteweyî bi şîroveyên cuda cuda tên bihêzkirin. Di nav ronakbîrên Kurd de jî ji destpêka belavbûna hizra neteweyî û vir ve hewla danîna kanoneke neteweyî tê dayîn û di vê çarçoveyê de ji ber hin taybetmendiyên wê yên xweser Mem û Zîna Xanî wek çavkaniya sereke ya kanona neteweyî û Xanî jî wek pêşengê hizra Kurdayetiyê tê ragihandin. Ev hizir cara pêşî di helbesteke Hacî Qadirê Koyî de bê pêşniyazkirin jî bêtir bi rêya ronakbîrên malbata Bedirxanî di kovar û rojnameyên pêşî yên Kurdî de tê sîstematîzekirin. Piştî demekê ev boçûn bi weşandina çapên cuda yên Mem û Zînê, belavkirina dîrok û antolojiyên edebiyata Kurdî û bi rêya belavkirina berhemên edebî û akademîk cihê xwe digire. Ji ber vê jî Mem û Zîna Xanî hem di warê civakî hem di warê siyasî û hem jî di warê edebî de wek berhema yekem a kanona neteweyî tê pejirandin.Article DESTNIVÎSÊN MECMÛ‘EYÊN KURD (21-22-47) ÊN DI KOLEKSÎYONA ALEXANDRE JABA DE (NÛBAR Û EQÎDEYA ÎMANÊ)(2020) Subaşı, Kenan; Subaşı, Kenan; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiNûbar û Eqîdeya Îmanê du berhemên gelek girîng in di prosesa perwerdeya klasîk de û herwiha piştî xwendina Qur’anê xwendina van herdu berheman di nav Kurdan de weku çandeke berbelav tê dîtin. Lewma piştî telîfê gelek nusxeyên van berheman di nav Kurdan de hatine îstînsaxkirin. Destnivîsên ku di koleksîyona Kurdî ya Alexandre Jaba de bi navên Kurd 21, Kurd 22, Kurd 47 hatine tomarkirin, berhemên Ehmedê Xanî yên bi navê Nûbar û Eqîdeya Îmanê ne. Me di vê xebatê de van destnivîsên navborî nasandin û analîz kirin. Nasandina destnivîsan bi du awayî; ji alîyê teşe û naverokê ve hatiye kirin. Ji hêla teşeyê ve sernav, cins û rengê kaxizê, rengê nivîsê, kesê ku destnivîs îstinsax kirî ango mustensîx, tarîxa destnivîsê, rêzik, sitûn, rengê murekebê, agahîyên li ser bergê berhemê, hecm û xisûsîyetên bi vî rengî hatin ravekirin. Ji hêla naverokê ve jî di nav mecmu’eyan de kîjan berhem cih girtibin, mijarên wan, sernav û beşên wan, jêrenot, pasajên destpêk û dûmahîka wan hatin ravekirin. Berî ku ev danasînên teknîkî bên kirin, weku destpêk me di vê xebatê de qala Alexandre Jaba û serpêhatîya wî ya tomarkirina van destnivîsan kir. Herwiha piştî ku danerê van berheman; Ehmedê Xanî hat nasandin, di bin sernavekî din de me derbarê destnivîs û çapên Nûbara Biçûkan de yên ku ji berê ta niha hatine peydakirin û zêdekirin, hin agahî parve kirin. Herî dawî me van destnivîsên ku bi awayekî teknîkê hatin nasandin, ji hêla şêwaz û tarîxa îstinsaxa wan, ji hêla kêmasî û zêdehîyên wan ve berawird kirin. Me hin manendî û cudahîyên wan di encama vê berawirdkirinê de destnîşan kirin û li gorî vê yekê me destnivîsa tekûztir û ya bêtir nêzî ya resen, li gorî wan encaman dîyar kir.Article Dêw û Formên Wan di Folklora Kurdî da(2022) Subaşı, Kenan; Subaşı, Kenan; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDi nav mîtan da mexlûqekî herî berbiçav û pir tê qalkirin, dêw e. Dêw bi piranî weku mexlûqên şênber ên gir, tirsnak, bihêz û weku mirovan tên şayesandin. Carinan jî ne weku mexlûqeke şênber lê weku xul, saw, xof, hîseke razber hatine pênasekirin. Xisûsen di nav miletên Îranî da berî Zerdeştiyê heyînên baş û heta Xwedavend dihatin hebandin û digel Zerdeştiyê ew hevalkar û temsîlkarên Ehrîmen hatin pênasekirin. Carinan bi navên taybet hatine binavkirin û carinan weku temsîleke giştî bi navê “Dêw” hatine binavkirin. Me di vê xebatê da di nav çarçoveya folklora Kurdî da lêkolîna dêw û peywendîya wan a bi sêhrê re, tezahurên wan, cureyên wan û temsîlên wan kir. Xebata me li ser du çiqan pêk hatiye ku yek jê rasterast weku mexlûqek dêw in. Çiqa duyem jî form û tezahurên dêwan ên bi navê Perî, Pîra Cadû, Kula Stûbizengil, Elk, Meyreman, Xapxapok, Reşê Şevê, Rotê Şevê, Dêlegur, Gurê Manco, Xermexozan, Psîka Girnexok, Gornepaş, Zibên, Sibat, Kabûs û hwd. in. Ev mexlûq di vê xebatê da hem hatine tesnîfkirin û ravekirin hem jî di nav folklora Kurdî da çawa û di çi peywendê da hatibin pênasekirin, bizarkirin û şayesandin bi nimûneyên xwe hatine nîşandan.Article Di Helbesta Kurdî de Destpêka Rêbaza Romantîzmê û Taybetmendiyên Romantîzma Hacî û Cegerxwîn(Nûbihar Akademî, 2014) Ergün, Zülküf; Ergün, Zülküf; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiPUXTE: Romantîzm wek rêbazeke edebî di sedsala XVIIIan de cara pêşîn li Îngilîstanê derket holê û di demeke kurt de di nav edebiyatên neteweyên Ewrupayî de belav bû. Ev rêbaz di sedsala XIXan de bi riya hin xwendekar û ronakbîrên Osmanî yên ku ji bo Fransayê hatibûn şandin di nav dewleta Osmanî de jî hat nasîn. Bi vî awayî romantîzma ronakger a fransî bi rengeke neteweyî di nav ronakbîrên Osmanî de wek meşrûtiyetxwazî û di nav ronakbîrên jêrdestê Osmaniyan de jî wek serxwebûnxwazî derket holê. Dema ku li Stenbola paytexta dewleta Osmanî ev tişt diqewimîn Hacî Qadirê Koyî jî li Stenbolê bû û wek helbestvanekî Kurd cara yekemîn nûnertiya romantîzma neteweyî kir. Ji ber ku di serdema jiyana Hacî de Kurd negihîştin armancên xwe yên siyasî, di seranserî sedsala XXî de jî fikra romantîzma neteweyî di edebiyata Kurdî de zindî ma. Ji ber vê çendê sed sal piştî Hacî û li ser şopa wî bi awayekî xurt vê carê Cegerxwîn nûnertiya romantîzma neteweyî kir. Herçend di nav wan de hin ciyawazî hebin jî Hacî û Cegerxwîn li ser fikra neteweyî, hişmendiya zimanê zikmakî, vejandina dîroka neteweyî, dijayetiya serekên feodal, xurtkirina hesta welatperweriyê, pesindana fikra rasyonel û bilind nirxandina zanistên pozîtîv xwedî heman bîr û boçûn bûn. Ev jî nîşan dide ku her Di Helbesta Kurdî de Destpêka Rêbaza Romantîzmê û Taybetmendiyên Romantîzma Hacî û Cegerxwîn In Kurdish Poetry the Beginning of the Method of Romanticism of Haci and Cegerxwin du helbestvan di mijara romantîzma neteweyî de digihîjin hevdu û di vê xalê de Cegerxwîn şopgêr û mîratgirê Hacî ye.Master Thesis Di Kitabê Muhemmedê Şêx Ensarî: "Raro Raşt" û "Me?lûmatê Dînîye" (Metn û cigêrayîş)(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2016) Zilan, Bilal; Tayfun, Mehmet; Tayfun, Mehmet; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışma Muhemmedê Şêx Ensarî'nin Raro Raşt ve Melûmatê Dînîye kitapları üzerinedir. Bu manzum eserler 1947-1948 yılında yazılmıştır. Raro Raşt (Doğru Yol) akide ile ilgili, Melûmatê Dînîye (Dini Bilgiler) de fıkıh hakkında yazılmıştır. Kronolojik açıdan Zazacada üçüncü ve dördüncü kitaptırlar; fakat kendi alanlarında Zazaca olarak yazılmış ilk kitaplardır. Bu kitaplar bugüne kadar sadece el yazmalarıyla sınırlı kalmıştı, bu sebeple birkaç kişi dışında kimsenin söz konusu eserlerin varlığından haberi yoktu. Bu çalışmayla bu kitaplar ilk defa tanıtılmakta ve tahlil edilmektedir. Bu çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Kürtçe ve diğer dillerde manzum akaid ve fıkıh eserleri üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde, Muhemmedê Şêx Ensarî'nin hayatı hakkında bilgi verilip eserleri tanıtılmaktadır. Üçüncü bölümde, şekil ve edebi sanatlar yönünden kitapların metni tahlil edilmektedir. Dördüncü bölümde ise metinler tenkit metoduyla transkribe edilmiştir.Master Thesis DI PEYDABÛNA EDEBIYATA KURDÎ YA LI CIZÎRA BOTAN DE KARÎGERIYA BAJARVANIYÊ(Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü, 2012) Ergün, Zülküf; Ergün, Zülküf; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiEv xebat ji destpêkek û çar beşan pêk tê û di mînaka Cizîra Botan de di peydabûna edebiyata Kurdî de rola bajarvaniyê vedikole. Peywendiya bajar û edebiyatê ji bajarên pêşî û vir ve dewam dike, lewra ji bajarên sumerî û vir ve hinek diyardeyên bajarvaniyê bûn sedem ku bingeha edebiyata nivîskî li bajaran bê danîn. Niştecîbûn, dewlet, xanedan, dîn, nivîs û şaristanî weku girîngtirîn diyardeyên bajarvaniyê derdikevin pêş. Di serdema îslamî de û bi taybetî di dawiya xelîfetiya Ebbasî de hin xanedanên kurdan derketin holê û di paytextên van xanedanan de bingeheke bihêz a bajarvanî û edebiyatê hat danîn. Lê di pêvajoya avabûna vê bajarvanî û edebiyatê de xanedanên kurdan û bajarên wan ketin ber pêla dagirkeriya tirk û moxolan û heta sedsala çardeh û panzdehan ev rewş neguherî. Piştî vê demê, li hin herêmên Kurdistanê mîrekên kurd derketin holê û paytextên van mîrekan bûn cihê peydabûna edebiyata nivîskî ya kurdî. Mîr Ebdulezîz di destpêka sedsala çardehan de dawî li hukmê moxolan anî û Cizîrê kir paytexta Mîrektiya Azîzan. Bi vî awayî ji sedsala XIVan heta sedsala XIXan bi evraz û nişûv be jî bajar di bin rêvebiriya Mîrektiya Azîzan de ma û bû yek ji wan navendên herî bihêz ên edebiyata kurdî. Lewra bajar ji ber rêvebirî, bingeha aborî, heterojeniya civakî, avadanî û dezgehên xwe yên xwendin û rewşenbîriyê bû navenda dahênana edebî. Li ser vê bingehê, piştî ku xanedaneke kurd li Cizîrê hat ser hukum û nesaqamgîriya siyasî ji holê rabû, di sedsala XVIan de bi riya Melayê Cizîrî li Cizîra Botan edebiyateke bihêz a kurdî serî hilda. Mela di nava hel û mercên libar ên Cizîrê de pêgihîşt û bi saya parastina mîrên Cizîra Botan li Medreseya Sor bû muderis. Ji xwe her du qesîdeyên Melayê Cizîrî yên ku ji bo pesindana Mîrê Cizîra Botan Mîr Şerefê Sêyem hatine nivîsîn û danberheva Mîr Umadîn û Mela vê peywendiya xurt a Mela ya digel seraya Cizîra Botan berçav dikin. Ev jî nîşan dide ku Mela mîna helbestvanên bajarî yên serdema xwe ji sîstema parastinê ya hukumdaran veder nebûye û ev sîstema parastinê ji bo peydabûna edebiyata wî bûye hokareke girîng. Ji bilî pesindana mîrên Cizîra Botan salixdana hin bûyer û kesayetên girîng ên dîroka Cizîra Botan û weku nîşaneya edebiyata bajarî wesifdana evîneke piralî IV jî taybetmendiyên girîng ên edebiyata Melayê Cizîrî ne ku peywendiya wê bi bajarvaniya Cizîra Botan re heye. Cizîra Botan ji ber bingehên xwe yên bajarvaniyê dibe cihê serdana helbestvanan û mijara berhemên edebî. Di vê çarçoveyê de Ehmedê Xanî digel ku ne helbestvanekî Cizîrî ye jî şakara xwe ya edebî Mem û Zînê li ser çîrok û efsaneyên Cizîra Botan nivîsiye û Cizîr kiriye navenda bûyerên berhema xwe. Weku taybetmendiyên berhemên edebiyata bajarî di Mem û Zînê de jî pesnê Mîrê Cizîra Botan û seraya Cizîrê hatiye dayîn û bi vî awayî taybetmendiyên bajarvaniya Cizîra Botan hatine berçavkirin. Feqiyê Teyran jî digel ku ne ji Cizîrê ye demekê li vî bajarî maye û digel Melayê Cizîrî danberheveke helbestî daniye. Di vê çarçoveyê de Melayê Cizîrî ji ber ku damezirînerê xwendingeha edebî ya Cizîra Botan e, îlham daye gelek helbestvanan û li dora wî bizaveke edebî peyda bûye. Ji xwe Remezanê Cizîrî jî yek ji wan şagirtên Melayê Cizîrî bûye ku li ser şopa wî helbest nivîsiye û bûye yek ji helbestvanên hêja yên Cizîra Botan. Bi vî awayî derdikeve ku Cizîra Botan ji ber derfetên xwe yên bajarvaniyê weku bikerên edebî rê li ber pegihîştin û pevgihîştina helbestvanan vekiriye û ji ber van diyardeyên xwe yên bajarî, bûye navendeke girîng a edebiyata kurdî.Article DUCEMSERIYA REALÎZMA SOSYALÎST DI ROMANÊN EREBÊ ŞEMO Û HECIYÊ CINDÎ DE(e-Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi/Journal of Oriental Scientific Research (JOSR), 2017) Ergün, Zülküf; Ergün, Zülküf; 12.02. Kurdish Language and Culture Programme / Kürt Dili ve Kültürü Programı; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiRealîzma sosyalîst navê polîtîkaya fermî ya edebiyata Sovyetê ye ku ji salên 1930î heta dawiya Sovyetê li seranserî vî welatî edebiyateke hevşêwe afirandiye. Edebiyata kurdî ya Sovyetê jî di vê maweyê de li ser vê bingehê û di bin karîgeriya vê rêbaza edebî de hatiye berhemanîn ku bi giştî xwe dispêre civaka kurdên êzîdî. Di vê gotarê de sê romanên Erebê Şemo û romana Hewarîyê ya Heciyê Cindî di vê çarçoveyê de tên nirxandin. Lewra Erebê Şemo û Heciyê Cindî wek du nivîskarên pêşeng ên vê edebiyatê di çarçoveya rêbaza ducemseriya realîzma sosyalîst de romanên xwe dikin zemîna berawirdkirina feodalîzm û sosyalîzmê û piştgiriya bicihkirina bernameya damezirandinê ya sosyalîst dikin. Bi vê mebestê di romanên xwe de mijarên zordariya feodalîzmê û rizgarkeriya Şoreşa Bolşevîk, adetên xirab ên feodalîzmê û azadîxwaziya sosyalîzmê, nezaniya serdema feodal û ronakgeriya Sovyetê, paşdemayîna feodalîzmê û pêşketina aboriya sosyalîst berawird dikin û bi vê rêbaza xwe dibin nerîtdanerên edebiyateke yekdeng û yekreng di edebiyata kurdî ya Sovyetê de.