Browsing by Author "İpek, Bahattin"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Article Çemka Höyük Ppna Dönem Mimarisinde Devamlılık Sorunsalı: Mekân, Mimari, Hafıza ve Devamlılık(2024) Kodaş, Ergül; İpek, Bahattin; Erbil, Eşref; İpek, Bahattin; Erbil, EşrefArkeolojik ve antropolojik açıdan bir birey, aile veya grubun yaşadığı sabit yer/alan olarak tanımlanabilecek olan mekânın uzun süreli kullanımı ve birtakım yapıların aynı alana tekrar tekrar inşa edilmesi arkeolojik açıdan bir mimari devamlılık olarak yorumlanmaktadır. Söz konusu devamlılık, Yakındoğu neolitiğinde, yapıların sadece teknik bir mimari sürekliliğini temsil etmediği öne sürülmekte dir. Bu bağlamda mimari devamlılık, herhangi bir mekânın sahip olabileceği olası bir aidiyet duygusu ile ilişkilendirilmekte ve olası bir aidiyet anlayışının metaforik ölümsüzlüğünün somutlaştırılmış hali olarak yorumlanmaktadır. Yukarı Dicle Vadisi’nde bulunan ve Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem’in ilk evres ine tarihlenen (PPNA) mimari öğelerin açığa çıkarıldığı Çemka Höyük yerleşim yerinde yapılan kazılar sonrası söz konusu mekânsal devamlılık üzerine yeni veriler elde edilmiştir. Çemka Höyük’ün sunmuş olduğu veriler erken yerleşimlerde ortaya çıkarılan mimari ve kültür arasında ilişkilendirmelerde old ukça önemli sonuçlara değinmekle birlikte yerleşim alanı içinde bireysel veya kamusal olguları da gözler önüne sermektedir. Çemka Höyük’ü mimarisi, özellikle mekân (bireysel ve kamusal), kültürel aidiyet ve inanç gibi oluşumlarla birlikte düşündüğümüzde Neolitik hafıza konusunda önemli bilgiler sunmaktadır. Keza yerleşimin Epi-Paleolitik Dönem sonundan Çanak-Çömleksiz Neolitik A evresi sonuna kadar bir devamlılık sunmasından dolayı erken yerleşimlerde bu durumun daha iyi anlaşılmasına vesile olacaktır.Article Halaf Kültürünün Yukarı Dicle Bölgesi'ndeki Dağılımı(Ensar Neşriyat, 2018) İpek, BahattinHalaf kültürü yaklaşık olarak M.Ö. 6100-5300/5100 tarihleri arasında Kuzey Irak, Kuzey Suriye, İran’ın Batısı ve Güneydoğu Anadolu’ya (Mardin’den, Diyarbakır, Siirt ve Van bölgesindeki Tilki Tepe yerleşimine; Şanlıurfa’dan Kahramanmaraş’taki Domuztepe’ye kadar) kadar geniş bir bölgeye yayılan önemli bir Geç Neolitik Dönem kültürüdür. Halaf kültürünün en önemli özelliği çok kaliteli ve değişik desenleri içeren çanak-çömlek üretim geleneğidir. Söz konusu kaplar üzerinde yüzlerce farklı desen gözlemlenmekle birlikte iki veya üç katlı yapıları betimleyen sahneler, başları gövdelerinden ayrık olan insanları içeren tasvirler, dans eden insan motifleri, boğa başları, bitki motifleri ön plana çıkmaktadır. Halaf Kültürünün önemli bir parçası olan Yukarı Dicle Havzasında bulunan Halaf yerleşimleri (örneğin Boztepe-Bismil, Karavelyan-Bismil, Girikihaciyan-Ergani) bizlere Geç Neolitik Dönem kültürlerinin içerisinde bulunduğu sosyo-kültürel ve ekonomik yapısı hakkında bilgiler vermektedir.Article Hırbe Helale Nekropol Alanı 2018 Yılı Kazıları(Artuklu İnsan ve Toplum Bilim Dergisi, 2018) Kodaş, Ergül; Genç, Bülent; İpek, Bahattin; Lebedan-Kodaş, Charlotte; İpek, Bahattin; Erdoğan, NihatMardin Artuklu Üniversitesi Kampüs Alanı içerisinde bulunan Arkeolojik alanda Hırbe Helale olarak tescilli alanda 2018 yılında yapılan mezar kazısı çalışmaları içermektedir.Article Yontmataş Bulgular Işığında Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Yeni Bir Çanak-çömleksiz Neolitik Dönem Yerleşim Yeri: Tarin Mağarası(2021) İpek, Bahattin; Genç, Bülent; Dinç, Onur; Kodaş, Ergül; Çiftçi, Yunus; Tümer, Hale; Kodaş, ErgülYukarı Dicle Vadisi ile Yukarı Habur Bölgesi arasında bulunan Tur Abdin dağ sırası üzerinde bulunan Tarin Mağarası yontmataş buluntuları Çanak-Çömleksiz Neolitik Dönem’in erken evrelerine ve Paleolitik Çağ’a tarihlenmektedir. Bir mağara ve terası üzerinde bulunan yerleşim yerinde yontmataş aletler dışında başka bir buluntuya rastlanmamıştır. Söz konusu mağaranın çevresinde ele geçen Çanak-Çömleksiz Neolitik Dönem yontmataş aletler Güneydoğu Anadolu’da daha çok höyükleşme konteksti üzerinden tanımlanan bu dönemin bölgede daha dağlık alanlarında bulunan mağaralarda veya mağara teraslarında da farklı bir model olarak yaşanmış olabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca aynı bölgede bulunan derin vadiler içerisinde veya mağara teraslarında tespit edilen diğer yontmataş buluntu alanları Geç Epipaleolitik ve Neolitik Çağ’da söz konusu dağlık bölgede düşünüldüğünden daha yoğun bir yerleşmenin söz konusu olduğunu destekler niteliktedir.