Browsing by Author "02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü"
Now showing 1 - 20 of 85
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis A.Giddens sosyolojisinde gündelik hayatın inşası(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2023) Yücedağ, İbrahim; Yücedağ, İbrahim; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSosyoloji geleneğinin yenilikçi ve özgün teorisyenlerinden A.Giddens, sosyoloji bilimine önemli katkılar sunmuştur. Klasik ve çağdaş teorisyenlerin eksik bıraktığı ve görmezden geldiği noktalara sentezci, analitik ve uzlaşımcı bir bakış açısıyla yaklaşan Giddens, başta toplum analizi ve toplumsal dönüşümlere katkısı bağlamında teorisinin ana hatlarını oluşturmuştur. Bu oluşumun devamında, pozitivist-hermeneutik açılımları, yapı-fail ikilemi ve yapılaşma teorisi önemli katkılar sağlamıştır. Sosyoloji disiplinin bir alt dalı olan gündelik hayat sosyolojisi, Giddens'da gündelik hayat sosyolojisinin gerçekliği ve bu gerçekliğin modernlik algısıyla ilişkiselliği, çalışmanın ana çerçevesini oluşturmaktadır. Son olarak gündelik hayat sosyolojisinde yapı-eylemin yerleşkesi ve kazanımları çalışmanın anlam ve bütünlüğüne uygun olarak tartışılmıştır. Bu çalışmada, Giddens teorisinin ana hatları ve gündelik hayat sosyolojisinin inşası, gündelik hayat sosyolojisinin kavramsal temelleri kapsamında anlamlandırılarak sosyolojik bir okumaya tabii tutulmuştur.Master Thesis Anadilini Kürtçe Olarak Belirten Üniversite Öğrencilerinin Etnik Kimlik Oluşumunda Sosyal Medyanın Etkisi: Dicle Üniversitesi ve Mardin Artuklu Üniversitesi Örnekleri(2024) Yıldırım, Serdar; Yıldırım, Serdar; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiGelişen ve yaygınlaşan sosyal medya platformları, milyonlarca kullanıcıya ulaşarak sosyal bilimlerde yeni bir araştırma alanı haline gelmiştir. Sosyal medya platformlarının işlevleri ve kitleleri harekete geçirme potansiyeli nedeniyle, bu platformlar yeni toplumsal mekânlar olarak değerlendirilmektedir. Toplumsal mekânlar, bireyler arası ilişkileri, kültürel ve toplumsal dinamikleri etkileyebildiği gibi bireylerin etnik kimlik algılarını da etkileyebilir. Bu bağlamda, günlük hayatımızda önemli bir yer edinen sosyal medya platformlarının bireylerin etnik kimlik algılarına etkileri araştırma konumuzu oluşturmaktadır. Araştırma nicel bir araştırma olup Mardin Artuklu Üniversitesi ve Dicle Üniversitesi'nde okuyan ve anadili Kürtçe olan öğrencilerle anket tekniği ile yapılmıştır. Çalışma, katılımcı öğrencilerin etnik kimlik ve sosyal medya pratikleri arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Bu ilişkiyi sağlıklı bir şekilde değerlendirebilmek amacıyla, katılımcılara etnik kimlik, sosyal medya kullanım amaçları, sosyal medyada kullandıkları dil, sosyal medya içerikleri ve siyasal görüşleri ile ilgili sorular yöneltilmiştir. Elde edilen veriler kategorize edilerek, Mardin Artuklu Üniversitesi ve Diyarbakır'da bulunan Dicle Üniversitesi'nde okuyan, anadili Kürtçe olan öğrencilerin etnik kimlik oluşumunda sosyal medyanın etkisine dair genel bir profil oluşturulmuştur. Bulgularımıza göre MAÜ'de kendini Kürt olarak tanımlayan katılımcılardan Kürtçeyi çok iyi bildiklerini belirtenlerin oranı %82.86 iken DÜ'de bu oran %55.08'tir. Bu veriler, başka kuruluşların sahada Mardin (%80.2) ve Diyarbakır'da (%64.4) Kürtçenin kullanımıyla ilgili yaptıkları tespitlerde uyumludur. MAÜ ve DÜ'de, Kürtçeyi çok iyi bildiklerini belirten katılımcıların %37.5'inin genellikle sosyal medyada kültürel kimlikleriyle ilgili paylaşımlar yaptıkları, %20'sinin yalnızca tarihsel veya özel günlerde, %25'inin çok nadir paylaşım yaptıkları ve %17.5'inin ise hiç paylaşım yapmadığı tespit edilmiştir. Katılımcıların genelinde sosyal medyada etnik kimlikleriyle ilgili paylaşımlar konusunda siyasi ve hukuki endişeler olduğu, 'fişlenme' kaygıları taşıdıkları görülmüştür. Katılımcıların yaklaşık yüzde sekseni etnik kimlik oluşumlarında aileyi başat faktör olarak görmektedir. Sosyal medyanın etnik kimliğin oluşumunda etkili olduğunu düşünenlerin oranının iki üniversitede (DÜ %17.4 ve MAÜ %45.7) farklı olduğu görülmüştür. DÜ'deki oran oldukça düşük kalmıştır. Çalışma, bunun sebebinin siyasal yönü ağır basan bir kent olan Diyarbakır'da etnik kimlikle ilgili dijital paylaşımların 'fişlenme' kaygıları nedeniyle az olmasına bağlamaktadır. Sosyal medyada az görünen kimliğin etkisi de az olmaktadır. Mardin'de ise hem şehrin daha küçük olması hem de siyasallaşmanın daha az olması nedenleriyle sosyal medyanın etkisinin daha yüksek olduğu düşünülmektedir. Anahtar Sözcükler: Mardin Artuklu Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Kürt kimliği, Etnisite, Sosyal Medya Anahtar Sözcükler: Mardin Artuklu Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Kürt kimliği, Etnisite, Sosyal MedyaResearch Project Anadolu'da Devecilik Kültürü: Sosyal-Antropolojik Bir Analiz Denemesi02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiResearch Project Avrupa'ya Göç Eden Süryanilerin Habitusu'nun ve Kültürel Sermayesinin Yeniden Üretimi: Kafro Köyü Örneği02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiMaster Thesis Avrupa'ya göç eden Süryanilerin habitusunun ve kültürel sermayesinin yeniden üretimi: Midyat Kafro Köyü örneği(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Pekasil, Tahir; Pekasil, Tahir; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiMardin İli Midyat İlçesine bağlı Kafro köyünden Avrupa'ya yapılan göç ve Avrupa'dan Kafro köyüne tersine göç sonucu meydana gelen mekân pratiklerini ve taktiklerini kültürel sermaye bağlamında yorumlamak, göçün ve tersine göçün sonuçlarını Bourdieu sosyolojisi ile anlamak bu çalışmanın temel amacıdır. Çalışma sahasında incelenen asıl kuşak (2. kuşak), 1980-2002 yılları arasında Kafro köyünden Avrupa'ya ve Avrupa'dan Kafro köyüne tersine göç tecrübesini en yoğun yaşayan kuşaktır. Araştırmada, farklı uzamlarla karşılaşan aktörlerin, sınıfsal konuma ve yatkınlıklara göre dinamik, dönüşen, üretken 'habitus pratikleri' ile alanlarda farklılaşan sermaye biçimlerinin ilişkisi ifade edilecektir. Bunun yanı sıra göç ve tersine göç sürecini tecrübe eden 2. kuşak habitusunun ve kültürel sermayesinin üretimi ve yeniden üretimi Bourdieucu bir perspektif ile aktarılacaktır. Avrupa habitusunda doğan 3. kuşak gençlerin 'oyuna illusio olma' süreci ise yorumlamacı bir perspektiften hareketle incelenecektir. Mekânın yeniden üretimi için aktörleri kurulan 'oyun'a illusio kılmak yolunda güdülen stratejileri ve başvurulan taktikleri göstermek ve oluşum halindeki alan-habitus-sermaye-oyun konfigürasyonlarını anlamak çalışmamızda ele alınan kuşaklar arasındaki ilişkiyi doğru yorumlayabilmek için önemlidir. Göçü ve tersine göçü konu alan araştırmamızda, üretimin / yeniden üretimin sosyal şartlarını düzenleyen dinamik, dönüştürücü bir 'makine' olan habitus ve uzamlardaki sermaye farklılaşmaları oluş halinde gözlemlenmeye çalışılacaktır. Bu nedenle çalışmanın göç sosyolojisi literatürüne önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Göç ve tersine göç süreçlerinin ardından habitusun ve kültürel sermayenin yeniden üretimi, gözlem ve mülakatlarla elde edilen veriler doğrultusunda, Bourdieucu perspektifle ilişkilendirilerek yorumlanacak ve kavramsal analiz yapılacaktır.Master Thesis Baudrıllard Perspektifinden Sosyal Medya ve İtibar İlişkisi: Black Mirror Dizisi Nosedıve Bölümü Örneği(2024) Karadeniz, Sıtkı; Karadeniz, Sıtkı; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBaudrillard, medyayı sınırsız sayıda üretilebilen, anlamlarını yitirmiş çıktılar olarak tanımlamaktadır. Düşünür, doğrudan sosyal medya üzerinden bir tahlilde bulunmamasına karşın, medya, kitle ve itibar ilişkilerini analiz etmiş; bu kavramları potlaç kültürü ile açıklamıştır. Moda, reklam gibi yeni yüzyılın öne çıkan iletişim kanalları aracılığıyla benlik oluşturmak, beraberinde bunun için ciddi bir fedakârlığı da getirmektedir. Kitlenin talepleri doğrultusunda elde edilecek benlik, medyanın ürettiği şeffaflıkla itibar veya itibarsızlaşmaya yol açacaktır. Şeffaflık, toplumun gündelik yaşam fenomenlerine eklemlenerek ânı yok etmekte ve gerçek olanı gerçeğe benzeyenle değiştirmektedir. Hızla gelişen dijital gösteri sektörüne popüler bir giriş yapan post apokaliptik dizilerden biri olarak Black Mirror, her bölümünde farklı bir tasarımın olduğu birer hipergerçek gelecek sunumu yapmaktadır. Dizinin Dibe Vuruş olarak çevrilen Nosedive bölümü; Baudrillardcı bir bakışla, simülakr yığını modern dünyanın itibar için yağmalanmaya hazır bireylerini yeni bir perspektif ile göstermektedir. Nosedive; toplumda bireyler yerine sanal kimliklerin yer aldığı, duyguların taklit ve senaryo ile performe edilmiş bir göstergeye bağlı olduğu dünyanın yansımasıdır.Master Thesis Bilge Olgaç sinemasında erkeklik temsilleri(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2021) Çetin, Adnan; Çetin, Adnan; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu tez çalışması, Bilge Olgaç sinemasına toplumsal cinsiyet, erkeklik ve feminizm kavramları çerçevesinde odaklanmaktadır. Bilge Olgaç, erkek baskın bir alan olan Türk sinemasında varlık gösterebilmiş ve çok sayıda film yapmış kadın bir yönetmendir. Türk sineması gibi erkek egemen bir alanda bir kadının erkeklik ile ilgili ortaya koyduğu temsil biçimleri önemlidir. Bu çalışmada söylem analizi yöntemi kullanılarak bu temsil biçimlerinin çözümlenmesi amaçlanmıştır. Bu çerçevede öncelikle cinsiyet, toplumsal cinsiyet ve erkeklik kavramlarının analizi yapılmış ve bu kavramların birer toplumsal pratik olarak inşa edildikleri vurgulanmıştır. Çalışma kuramsal olarak R.W.Connel'in hegemonik erkeklik kavramı ile Pierre Bourdieu'nün eril tahakküm kavramlarına dayanmaktadır. Tarihsel bir perspektifle bu kavramların, Hollywood ve Türk sinemasında izleri sürülmüştür. Feminist sinema kuramı bağlamında Bilge Olgaç sinemasını incelediğimizde karşımıza farklılaşmış iki dönem çıkmaktadır. 1960'tan 1980'e kadar olan dönemde Türk sinemasındaki eril dilin Olgaç'ın sinemasında da hâkim olduğunu söyleyebiliriz. 1980'den sonraki süreçte ise kadın yönetmen kimliği ön plana çıkmış olup, feminist sinema yaklaşımına daha uygun bir üslup geliştirmiştir. Söz konusu ikinci dönemde kadın ve erkeğin farklılaşan toplumsal konumlarını sorunsallaştırdığını görmekteyiz. Bu çerçevede Olgaç'ın farklı dönemlerde çekilmiş Üçünüzü de Mıhlarım (1965), Linç (1970), Gülüşan (1985), İpekçe (1987) isimli dört filmi analiz edilmiştir.Research Project Bir Kentin Simgesel Çeperleri:Karşılaşmalar, Kırılmalar02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiArticle Bir Müzenin Dönüşümü: Öğrence Mekânı Olarak Mardin Müzesi(OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 2021) Gürhan, Nazife; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiGünümüzde müzeler geleneksel olarak kültürel mirasın sergilenmesi ve korunması işlevlerinin yanı sırabu mirasın aktarımının daha işlevsel bir sunumuna dair eğitim ve eğlencenin iç içe geçtiği uygulamalargeliştirmeye başlamışlardır. Çağdaş müzecilik anlayışıyla ortaya çıkan bu uygulamaların amacı müzeziyaretçilerine kültürel miras eğitimi verirken eğlenceli vakit geçirmelerini sağlamaktır. Eğitim veeğlencenin mekânsal olarak kesiştiği bu müzeler bir öğrence mekanına dönüşmüş durumdadır. Buçalışmada değişen müzecilik anlayışıyla birlikte ortaya çıkan edutainment/öğrence uygulamalarıMardin Müzesi örneğinde ele alınmıştır. Kültürel miras ögelerini bünyesinde barındıran bir mekânıneğitim ve eğlencenin mekânsal olarak kesiştiği bir öğrence mekanına nasıl dönüştüğünü ortaya çıkarmakçalışmanın temel amacıdır. Çalışmada katılımcıların müze deneyimlerinden yola çıkılarak müzeyle olanilişkileri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda nitel araştırma teknikleri kullanılarak kartopuörnekleme yöntemiyle 3 müze yetkilisi ve 5’i çocuktan oluşan çeşitli yaş gruplarından toplam 15 kişiylederinlemesine mülakat ve katılımlı gözlem yapılmıştır. Çalışmada, edutainment uygulamalarının müzeziyaretçilerinin aktif öğrenme süreçlerine dahil olmasını sağlayarak müzeye olan ilgilerini artırdığı,heyecanlı ve unutulmaz bir müze deneyimi sunduğu görülmüştür. Kültürel kimliğin devamınısağlamanın eğlenceli bir yolu olan atölye çalışmalarıyla yapılan eğitim faaliyetleri müzeyi eğlenereköğrenilen bir mekâna başka bir deyişle öğrence mekanına dönüştürmüş durumdadır.Article Bir sentez girişimi olarak gerçekliğin sosyal inşâsı(2013) Yücedağ, İbrahim; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSosyolojinin teorik temellerine ilişkin tartışmaların odağını oluşturan ‘toplum nasıl anlaşılabilir’ sorusu çeşitli açıklama çabalarını da beraberinde getirmiştir. Metateorik düzeyde gerçekleştirilen tartışmalarda, toplumun durağan ve değişen yanlarıyla,makro ve mikro boyuttaki gerçekliği arasındaki ilişkinin niteliği toplumu anlamada izlenecek yolu belirlemiştir. Toplumun anlaşılması sorunu, sosyolojinin varlık nedenlerine ilişkin bir sorgulamadır. Toplumsal yapı mı sadece incelenmelidir yoksa bireyin de içinde bulunduğu bir bakış açısı mı geliştirilmelidir? Bu ve benzeri sorular sosyolojide farklı kuramsal yaklaşımlara temel oluşturmuştur. Teorik düzeyde, yapısalcılıktan etnometodolojiye kadar bir çok teorinin beslendiği dilemma budur. Bu çerçevede, toplumun hemmakro hem de mikro boyutu arasında bir köprü kurmaya çalışan Peter L. Berger ve Thomas Luckmann toplumu, bu iki gerçeklik arasında sürekli oluş halindeki bir üst-gerçeklikolarak tasavvur eder. Çalışmamızda Berger ve Luckmann’ın ‘Gerçekliğin Sosyal İnşası’ kuramlarını oluştururken kimlerden etkilendikleri incelenmiş, bu kuramın temel bileşenleri ve eksiklikleri çeşitli yönleriyle tartışılmıştır.Master Thesis Birey, mekan, hafıza: Süryanilerin hafızasında Bahe Binebil(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Çetin, Adnan; Çetin, Adnan; Çelik, Duygu; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu tez kapsamında, Mardin Süryanileri için önemli bir kişilik olan Bahe Binebil'in biyografisi toplumsal hafıza bağlamında incelenmektedir. Bu çalışmanın amacı, sosyolojik bağlamda hafıza ve yaşam öyküsü arasındaki ilişkinin incelenerek, Bahe Binebil'in yaşamına ilişkin toplumsal hafıza oluşumunun ve Süryanilerdeki karşılığının araştırılmasıdır. İlk bölümde; hafıza çalışmalarına dair kavramsal bir çerçeve çizilmektedir. Süryani olmayan Mardinlilerin hafızasında Mardin Süryanilerini saha araştırmasındaki verilere dayalı olarak araştıran ikinci bölümde; Süryanilere dair anlatılar analiz edilmekte, bireysel hafızalarında nasıl anlamlandırıldığı, nasıl yer aldıkları ve nasıl bir kimlik oluşturdukları üzerinde durulmaktadır. Ayrıca mekân hafıza arasındaki ilişki üzerinde durularak Bahe Binebil'in hafıza-mekân deneyimleri incelenmektedir. Üçüncü bölümde; bir hafıza mekânı olan Deyrulzafaran manastırında ömrünü geçiren Bahe Binebil'in, Mardin Süryanilerinin hafızalarında nasıl yer aldığı, taşındığı ve nasıl ortak hafıza oluşturduğu Binebil'in gündelik yaşantısına ve toplumsal deneyimlerine nasıl yansıdığı Süryani ortak hafızası bağlamında incelenmektedir. Mardinli Süryani olmayanların hafızasında Süryanilerin yeri ve ardından Süryanilerin hafızasında Bahe Binebil konusunda yapılan saha çalışmasının ortak noktaları belirlenerek bireysel, kültürel ve toplumsal hafızanın birbiriyle temas ettiği noktalar Bahe Binebil odağında analiz edilmektedir.Master Thesis Bourdieucu toplumsal ayrım pratiklerinin sosyal medyaya yansımaları: Facebook ve Instagram örneği(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2020) Pekasil, Tahir; Pekasil, Tahir; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu araştırma, bireylerin toplumsal ayrım pratiklerinin Facebook ve Instagram sosyal medya platformlarındaki yansımalarına odaklanmaktadır. Bireyler, toplumsal yaşamda kendilerini başkalarından farklılaştırmada birtakım stratejiler kullanırlar. Bu stratejiler temelde habitus, alan ve sermaye ile yakından bağlantılıdır. Bireylerin habitusları onlara belirli alanlarda nasıl davranmaları gerektiğine ilişkin birtakım pratik yatkınlıkları sağlar. Öte yandan alanlar da belirli türden habitusların ortaya çıkmasını sağlar. Sermaye biçimi ise bireylerin farklı alanlardaki gücünü ve meşruiyetini pekiştirmektedir. Bu anlamda bireylerin devamlı bir iktidar mücadelesi içerisinde bulunduğu iddiası, Pierre Bourdieu'nun araştırmalarının merkezi konusunu oluşturmaktadır. Gündelik toplumsal ilişkilerde olduğu gibi bireyler, beğeni tercihleri ve sermaye çevrimi yoluyla sosyal medya platformlarında da kendilerini başkalarından ayırt edebilmektedir. Bu iktidar mücadelesi, birtakım kültürel beğeni kalıpları ve belirli alanlardaki sermaye çevrimi dolayımında tezahür etmektedir. Bu anlamda toplumsal yaşamda bireylerin kendilerini başkalarından ayırt etme pratiklerine başvurdukları kadar bu ayrım pratiklerinin sosyal medya platformlarına da yansıdığı söylenebilir.Doctoral Thesis Clinical Sociology: From a Sociology at the Margins To an Intervention Sociology(2025) Kara, Zülküf; Kara, Zülküf; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiToplumsalı anlama ya da açıklama biçimi olarak sosyoloji, klasik geleneğinden bu yana büyük epistemolojik birikimini kavramsal ve kuramsal bakiyesini de göz önüne alarak gündelik hayat sosyolojisindeki değişimlere odaklamış ve olası entelektüel çıkarımlarını yeni bir eksene doğru kaydırmış görünmektedir. Bu eksen, sosyolojik düşüncenin derinliğine ve çerçevesine büyük bir ivme kazandıracak gibi görünmektedir. Sosyolojik teoriyi toplumsal alandan başlamak üzere 'klinik' bir eksene oturtmaya çalışan bu yeni ivme, sosyal değişim parametrelerini beden, patoloji, müdahale ve travma bağlamında yeniden okumaya tabi tutmaktadır. Sosyolojinin epistemolojik çeperlerini genişletme gayesi taşıyan bu tezde, toplumsal sınırlarda dolaşan sosyolojinin bir klinik müdahale biçimi olarak teorik/pratik bir genişleme sağlayıp sağlamayacağı tartışma konusu yapılmıştır. Tartışma, sosyolojik bir kavram olarak kliniğin, toplumsal bedende patolojik olandan kesitler edinerek sorunun iyileşmesini sağlayan interdisipliner bir çabaya doğru evrilmiştir. Öyle ki klinik sosyolog, sorunlu davranışın istenen yönde değişimi için tek tek bireylerle, ailelerle, gruplarla, kurumlarla ve hatta uluslararası düzeyde bile faaliyet yürütebilmektedir. Dolayısıyla sınırdan bir sosyolojiden müdahale yapabilen ve bizzat alandan patolojik veriler toplayarak toplumsal, bireysel veya kurumsal tüm düzeylerde metodolojik bir iş birliğine imkân sağlayan yeni bir müdahale sosyoloji söz konusudur. Özetle bu çalışmadaki amaç, sosyolojik teoriyi kullanıma ve uygulamaya sokmaya çalışan klinik sosyolojiye dair detaylı bir literatür taraması yapmak ve klinik sosyolojiyi Türkiye sosyolojisine kazandırmaktır. Aynı zamanda klinik sosyolog etiketi altında, sosyolojinin güncel ve aktif kullanım alanlarının çeşitliliğini ortaya koymaktır.Master Thesis Dengbêjlik geleneği ve toplumsal hafıza: Batman örneği(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Çetin, Adnan; Çetin, Adnan; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKürtçe sözlü edebiyat ve müzik tarihinde dengbêjlik geleneği olarak bilinen özel bir gelenek bulunmaktadır. Dengbêj, "deng-söz" ve "bêjtin-söylemek" kelimelerinden müteşekkil birleşik bir kelimedir. Dengbêjî (dengbêjlik), yapılan işi ifade ederken, dengbêj söz konusu işi icra edendir. Bazı araştırmacılar dengbêjleri hikâye anlatıcıları dengbêj eserlerini de hikâye olarak görürken, bazıları dengbêjleri şarkıcı ve dengbêj eserlerini de bir tarz şarkı olarak ele almaktadır. Dengbêjleri şair ve dengbêj eserlerini de şiir olarak görenler ve hatta dengbêjliğin teatral tarafına odaklananlar da bulunmaktadır. Bana göre, birçok sanat dalından özellikler barındıran dengbêjînin bir ya da birkaç kelime ile tanımlanması ve sınırlarının çizilmesi çok zordur; ama dengêjler ve dengbêjlik hakkında bir şeyler söyleyecek olursam şunu derim: Hem kilam hem stran (şarkı) söyleyen ve aynı zamanda çîrok (hikâye) anlatan dengbêjler icra ettikleri çok boyutlu dengbêjlik sanatıyla Kürt toplumunun kültürel ve etik değerlerini, gelenek ve göreneklerini, sosyo-politik ve tarihi olaylarını kuşağa aktararak insanlar arasında ortak bir kimlik inşa etmektedir. Dengbêjlik kültürü ve geleneği Kürtlerin yaşadığı her coğrafyada hayat bulmuştur; ama Kürtçenin Kurmanci lehçesinin koşulduğu yerlerde dengbêjlik geleneği ve kültürünün daha güçlü olduğu kabul edilmektedir. Karapetê Xaco gibi meşhur bir dengbêjin çıktığı ve hala onlarca dengbêjin yaşadığı; Filîtê Quto, Silêmanê Mistê, Emê Gozê, Eliyê Ûnis, Bavê Fexriya ve burada adını sayamayacağım birçok kilam ve stranın üretildiği ve azımsanmayacak bir alımlayıcı nüfusuna sahip yer olan Batman gelişkin ve müstakil bir dengbêjlik geleneğine sahip şehirlerden biridir. Buna rağmen Batman dengbêjliğini direkt olarak merkeze olan bir araştırma bulunmamaktadır. Konusu Batman dengbêjliği olan bu tez bu alandaki eksikliği kapatmayı ve dengbêjlik geleneği ile ilgili literatüre mütevazi bir katkı yapmayı amaçlamaktadır. Bu tez esas itibariyle 2017 ve 2018 yıllarında yapmış olduğum alan araştırmasına dayanmaktadır. Sahadaki güncel durumdan haberdar olmak için kendileriyle röportaj yaptığım dengbêjlerle iletişim halinde oldum. Ayrıca tezimde Batman şehir ve kültürel yaşamına yabancı olmayan bir araştırmacı olarak şahsi deneyim ve gözlemlerimden de faydalandım. Üç ana bölümden meydana gelen bu tez, ilk bölümde dengbêjlik nedir ve dengbêj kime nedir sorularına mevcut araştırmacılar, dengbêjler ve alımlayıcılar üzerinden cevaplar bulmaya çalışmaktadır. Yine bu bölümde dengbêj eserleri ve anlatılarının türleri örnekleriyle birlikle incelenmiştir. İkinci bölüm; Batman dengbêjliğinin özelliklerini, Batman'ın dengbêjlik geleneği ile ön plana çıkan bölgelerini, dengbêjliğin Batman'daki kamusal ve özel icra alanlarını ve Batmanlı dengbêjlerin sosyo-ekonomik durumlarını ve toplumsal profillerini konu edinmektedir. Üçüncü ve son bölümde ise, Batman dengbêjliği içinden seçilen altı dengbêj kilamı söylem ve içerik analizine tabi tutulmuş ve bu eserlerin nasıl bir söylem ürettiği irdelenmiştir. Ayrıca, bu kilamların ürettiği söylemin Batman toplumsal ve kültürel hafızasında nasıl bir yere tekabül ettiği üzerinde durulmuştur.Article Differentiation in the Types of Religious Status: Sheikhs, Mollas and Sayyids in Cizre Example(Karabuk Univ, 2013) Pekasil, Tahir; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiIn East and Southeast Anatolia, it is seen that the status and reputation of religious status types of sheikhs, mullahs and sayyids were interrupted by "mandatory / sudden modernization" project of the Republic and furthermore, modern education and Marxist movements stepped up this process. Through the example of Cizre, this study emphasizes how the charisma of the types of religious authorites became a routine and through which social motives and effects they suffered a loss of their status. The issue is important to understand the changes brought by "symbolic universe change" to corporate level as a result of maintenance of the universe devices not fulfilling their functions in the space of forced migration and "the problem of Ontological Security". People with "the problem of Ontological Security" have tended to seek an alternate universe due to the loss of representation and function in religious types of status. The study is supported by the interview technique of qualitative research methods.Master Thesis Dijital feminizm: Sosyal medyada feminist söylem(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2018) Gürhan, Nazife; Gürhan, Nazife; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesiİletişim teknolojilerindeki hızlı değişimle birlikte insanların birbirleriyle iletişim ve etkileşime girme şekli değişime başlamıştır. Yeni iletişim teknolojileri (sosyal ağlar) bir zamanlar coğrafi olarak izole edilmiş toplulukları birbirine bağlarken, iş birliğinin hızını ve yoğunluğunu büyük ölçüde arttırmaktadır. Her ne kadar insanların tamamının internete erişimi sağlanmamış olsa da kullanan kişilerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bu nedenle topluluklar ve kültürler doğrudan bir şekilde sosyal ağlardan etkilenme ve toplumsal örgütlenmelerin doğasında değişim ve dönüşüme neden olmaktadır. Feminizm de toplumdaki eşitsiz iktidar ilişkilerini ve ataerkil düzene karşı yapılan mücadeleyi ifade etmekte ve kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmasını talep etmektedir. Enformasyon teknolojisiyle birlikte toplumsal ilişkiler ve örgütlenme biçimlerindeki değişime paralel olarak feminizmin de mücadele şeklinde radikal bir dönüşüm ortaya çıkmıştır. Toplumsal eylemlerin dijitale kaydığı ve feminist hareketler ile sosyal ağların kesiştiği yerde "dijital feminizm" veya "dördüncü dalga feminizm" kavramları ortaya çıkmıştır. Bu çalışma son yıllarda ortaya çıkan dijital feminizmin doğasını açığa çıkarmaya çalışmaktadır. Ayrıca çevrimiçi feminist topluluğunun ilgilendikleri konuları tespit etmek ve yaptıkları aktivizm türünü ele almak araştırmanın amaçlarından biridir. Sosyal ağlar aracılığıyla örgütlenen feminist hareketin kullanıcıları çevrimiçi ve çevrimdışı eylemlere katılmaya nasıl motive ettiklerinin açığa çıkarılması hedeflenmektedir. Araştırmada Instagram'da faaliyet gösteren ve mücadele alanını sosyal ağlara taşıyarak feministlerin taleplerine yer veren @unwomen, @womensmarch ve @dijitaltopuklar sayfaları incelenerek; sayfaların paylaşımları ile feminist hareketin söylemlerine odaklanılmaktadır. Aynı zamanda içerik analizi tekniğiyle sayfa analizleri yapılarak sayfalarda ön plana çıkan konu başlıkları tespit edilmeye çalışılmaktadır. Sonuçta yeni feminist hareketin dijital ortamlarda örgütlenerek talep ve söylemlerini sosyal mecralarda dile getirdiğini söylemek mümkündür.Master Thesis Dijital toplumlarda benlik sunumu(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2019) Yücedağ, İbrahim; Yücedağ, İbrahim; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDijital toplumlarda, teknolojik gelişmelerin gündelik hayatı dönüştürmesiyle beraber sosyal medya aracılığıyla ünlenerek şöhretleri artan fenomenler ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, örneklem olarak ele alınan Instagram fenomeni Kerimcan Durmaz'ın benlik sunumu analiz edilmiştir. Dramaturjik kuramı çerçevesinde Instagram profilindeki fotoğraf paylaşımları incelenen Kerimcan Durmaz'ın benlik sunumunu nasıl gerçekleştirdiği tartışmaya açılmıştır. Bu ilişki bağlamında, sosyal medya araçlarından biri olan Instagram'dan benlik sunumunun toplumsal düzlemde nasıl tezahür ettiği ele alınmıştır. Dijital toplumları anlamak için içinde cereyan eden gelişmeleri de anlamak gerekir. Bu amaçla benlik kavramının sosyal bilimler düzlemindeki kavramsallaştırmaları, dijital toplumda sosyal medya kavramı, araçları, özellikleri ele alınıp açıklanmıştır. Burada örneklem olarak ele alınan Kerimcan Durmaz'ın Instagram gönderileri üzerinden benlik sunumunun nasıl toplumsal bir boyut kazandığı, dijital toplumdaki değişimi anlamak açısından önemlidir. Böylece araştırma boyunca benlik algısının dijital toplumlardaki dönüşümü Goffman'ın dramaturji kuramı çerçevesinde içerik çözümlemesi ve göstergebilim yöntemi ile anlamlandırılacaktır.Article DİYARBAKIR KENT ALGISI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA(2016) Gürhan, Nazife; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiToplumsal ilişkilerle şekillenen ve üretilen bir alan olarak kentsel mekân, toplumsal yapı ve değişmelerin izlenebildiği, toplumun kimliğinin yansıdığı bir gösterge olarak karşımızda durmaktadır. Kentsel mekânlar, içinde yaşayanların kimliklerinin yansıması olarak görülebileceği gibi kendisi de bir kimlik ve kişiliğe sahiptir. Bu nedenle her kent içinde yaşayanların zihinlerinde çeşitli çağrışımlar yapar. Kentin imajı ya da kent imgesi de diyebileceğimiz bu zihinsel çağrışımlar, kentin içinde barındırdığı kültürel kodlar çerçevesinde şekillenmektedir. Diyarbakır kent algısını ortaya çıkarmaya çalışan bu araştırma, Diyarbakır'ın Diclekent ve Metropol semtlerinde yapılan saha araştırmasına dayanmaktadır. Diyarbakırlıların hem kente ilişkin genel algıları hem de mekânsal ve kültürel farklılıkların getirisi olarak birbirinden tamamen farklı görünümler sergileyen semtlere dair kent sakinlerinin zihinlerindeki algılar yapılan derinlemesine görüşmelerle ortaya konulmuştur. Küreselleşmenin etkisiyle artan sosyal kutuplaşmanın bütün emarelerini gösteren Diyarbakır toplumsal sınıflar tarafından şekillendirilen kentsel mekânıyla bölünmüş ve ikili yapıda bir kent görünümü sergilemektedirMaster Thesis Doğal Afetlerin Seçmen Davranışı Üzerindeki Etkisi: 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimleri Adıyaman Örneği(2024) Yıldırım, Serdar; Yıldırım, Serdar; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSerbest seçimler yoluyla iktidarın belirlenmesi demokrasinin en temel unsurlarından biridir. Genel oy ilkesinin dünyaya daha çok yayılmasıyla, belli bir yaşın üstündeki hemen herkes seçmen olmuş ve seçimlerde yarışan partilerin 'ikna etmesi' gereken insan sayısı birçok ülkede on milyonlarla ifade edilir olmuştur. Bu da beraberinde seçmenlerin davranışlarını nelerin etkilediği ile ilgili araştırmaları getirmiştir. Çalışmamız da seçmen davranışı literatürüne, büyük bir afetten hemen sonra yapılan seçimlerdeki seçmen tercihlerini inceleyerek katkı sunmayı amaçlamıştır. 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerde en çok zarar gören yerleşim birimlerinden biri de Adıyaman Merkez ilçesi olmuştur. Çalışmamız, yaşanan büyük yıkımın Adıyaman Merkez ilçede ikamet eden seçmenlerin Mayıs 2023 Genel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı Seçimlerindeki tercihlerini etkileyip etkilemediği sorusu üzerinden doğal afetle gelen yıkımın seçmen davranışını ne ölçüde etkilediğini incelemiştir. Çalışma, Mayıs 2023 seçimlerinde Adıyaman Merkez ilçesindeki kayıtlı seçmenler arasından Basit Rastgele Örnekleme yöntemi ile seçilen 411 katılımcıyla anket tekniği kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın bulguları, AK Parti'nin yeniden inşa ile ilgili vaatleri büyük oranda inandırıcı bulunmamış olduğu halde en çok da evi tamamen yıkılan grubun iktidara oy verdiğini göstermiştir. Ev hanımları ve özel sektör çalışanları depremden en çok etkilenen kesim olarak öne çıkarken bu kesimde de iktidar lehine oy kullanma yüksek çıkmıştır. Bulgular, muhalefetin vaatlerinin daha da az inandırıcı bulunduğunu ve seçmenin rasyonel tercih kuramı ile uyumlu hareket ettiğini göstermiştir. Seçmen, iki rakip tarafın da yeniden inşaya dair vaatlerini inandırıcı bulmamış ve değişimin getireceği belirsizlik ve risklerden kaçınarak, önceki seçimlerdeki tutumuyla uyumlu olarak da, yine iktidar partisine ve adayına oy vermiştir. Mayıs 2023 seçimleri ile ilgili saha çalışmaları tamamlandıktan sonra yapılan Mart 2024 Yerel Seçimlerinde, Adıyaman'da 2023 seçimlerinden çok farklı bir tablo ortaya çıkınca, tezimizin kapsamı içinde bulunmadığı halde, yerel seçimlerle ilgili 38 kişilik mini bir anket de çalışmaya eklenmiştir. Bu rakamın iki seçim arasında birebir karşılaştırma yapmaya imkân vermediğinin farkındayız. Lakin vakit darlığı nedeniyle 2023 ile aynı ölçekte bir çalışma gerçekleştirilememiş ve yerel seçimleri tamamen dışarıda bırakmak ile mini bir anketle sınırlı bir değerlendirmeyi teze eklemek arasındaki tercih ikinciden yana kullanılmıştır. Bulgular, yerel seçimlerde 2023 AK Parti seçmeninden önemli oranda, HDP seçmeninden de belli bir oranda CHP'ye yönelme olduğunu göstermiştir. Bu yönelme özellikle, depremle gündelik hayatı en çok alt-üst olmuş kesim olan ev hanımları arasında diğer tüm gruplardan yüksek seyretmiştir. İktidar seçmeninin önemli bir kısmı aradan geçen 10 ayda depremin etkilerini daha çok hissetmeye başlamış ve oyunun yönünü değiştirmişken, HDP seçmeni de kazanabileceğini düşündüğü muhalefet adayına yönelmiştir.Article Duygu Yüklü Mekânlar: Yoğun Bakım Çalışanları Üzerine Fenomenolojik Bir Araştırma(2023) Çetin, Adnan; Demir, Ali Eren; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSağlık hizmetlerinin sunulduğu bakım, teşhis ve tedavi gibi alanlarda duygular genellikle görünmez bir biçimde deneyimlenmektedir. Ancak, duygular görünmez olmalarına rağmen, sağlık hizmetlerinin çeşitli duygusal süreçlerle birlikte geliştiği gerçeği inkâr edilemez. Yoğun bakım ortamında, duygusal dengeyi etkileyebilecek bakım ve tedavi değişkenlerine sosyolojik bir perspektiften odaklanan bu çalışma, yoğun bakım ünitelerinde çalışan sağlık profesyonellerinin duygusal deneyimlerini keşfetmeyi amaçlamaktadır. Başka bir deyişle, bu çalışmada, “yoğun bakım ünitelerinde çalışan sağlık profesyonelleri yoğun bakım ortamını ve yoğun bakım hizmetlerini nasıl duygusal olarak deneyimliyor?” sorusuna cevap aranmaktadır. Bireysel deneyimlere odaklanan çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik bir desen kullanmıştır. Bir yıldan fazla süredir çeşitli kamu hastanelerinin yoğun bakım birimlerinde çalışan 15 hemşire, 1 ebe, 1 fizyoterapist ve 1 diyetisyen olmak üzere toplam 18 yarı yapılandırılmış mülakat gerçekleştirilmiş ve mülakatlardan elde edilen veriler, MAXQDA 2018 programı kullanılarak tematik kodlama yöntemiyle analiz edilmiştir. Sonuçlar, yoğun bakım birimlerindeki sağlık profesyonellerinin çoğunlukla “üzüntü” ve “mutluluk” duygularını deneyimlediğini göstermiştir. “Üzüntü” hissi hastaların ölümü ile ilişkilidir, “mutluluk” hissi ise taburcu edilmeleriyle birlikte gelmektedir. Ancak, bu duygusal durumların her ikisi de “empati” duygusuyla beslenmektedir. Sağlık çalışanları, hasta yakınlarıyla kurdukları empatik bağlantılar nedeniyle bu ek duyguları deneyimlemektir. Sonuç olarak, yoğun bakım üniteleri, tedavi, bakım ve duygu gibi hassas alanların iç içe geçtiği yerler olarak ortaya çıkmaktadır.