Browsing by Author "Ergün, Müslüm"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Article Comparison of the Transobturator Tape and Minisling Methods in the Treatment of Stress Urinary Incontinence(Iniestares, S.A., 2025) Sagir, Süleyman; Basgut, Ozlem; Tuncekin, Adem; Ergün, Müslüm; Turgut, OmerBackground: This study aims to evaluate and compare the transobturator tape and minisling surgical techniques in the treatment of stress urinary incontinence, focusing on their effectiveness and postoperative outcomes. Methods: This retrospective analysis included 113 patients who underwent midurethral sling surgery for stress urinary incontinence at Islahiye State Hospital between January 2016 and October 2022. The patients were divided into two groups: Those treated with transobturator tape (Group 1, n = 70) and those treated with minisling (Group 2, n = 43). Data were collected from medical records and follow-up interviews. The variables assessed included demographics (age and body mass index), preop-erative and postoperative Urinary Incontinence Quality of Life Scale scores, and postoperative pain details. Operative details, such as procedure duration and hospital stay length, were recorded. Patients were also asked about postoperative symptoms, including groin pain and dyspareunia. Additionally, the duration of symptom-free months following surgery was documented. Binary logistic regression analysis was conducted to evaluate the effect of surgical methods on long-term well-being. Results: The transobturator tape and minisling techniques demonstrated similar improvements in postoperative Urinary Incontinence Quality of Life Scale scores (p = 0.213). However, the minisling procedure had significantly shorter operative time (29.2 min vs. 52.2 min, p < 0.001) and hospital stay (1.33 days vs. 1.96 days, p = 0.003) than transobturator tape. Postoperative complications were notably higher in the transobturator tape group, with significantly more patients reporting groin pain (28.6% vs. 4.7%, p = 0.002) and dyspareunia (20.0% vs. 0.0%, p = 0.002). Logistic regression analysis identified surgical method as the primary predictor of long-term well-being beyond one year (p = 0.040). Conclusions: While the transobturator tape and minisling surgeries are effective for treating stress urinary incontinence, the minisling method offers advantages, such as shorter operative time, reduced hospital stay, and fewer postoperative complica-tions, over the transobturator tape method. These findings suggest that the minisling approach may provide a more favorable patient experience, particularly due to reduced postoperative pain and quick recovery, than the transobturator tape method. © 2025 Elsevier B.V., All rights reserved.Article Penis Kırıklarının Acil Cerrahi Tedavisinin Sonuçları: Dikiş Malzemeleri, Gecikmiş Onarım ve Ameliyat Sonrası Sonuçlar Üzerine Bir Çalışma(2024) Özden, Cüneyt; Güler, Mustafa; Toktaş, İzzettin; Sağır, Süleyman; Çelikkaleli, Ferhat; Ergün, Müslüm; Department of Internal Medical Sciences / Dahili Tıp Bilimleri Bölümü; Department of Surgical Medical Sciences / Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü; 10. Faculty of Medicine / Tıp Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiAmaç: Bu çalışma, penis kırığı (PK) hastalarında cerrahi zamanlama ve dikiş malzemelerinin ameliyat sonrası sonuçlar üzerindeki etkisini, özellikle penil kurvatür (PK) gelişimine odaklanarak incelemektedir. Gereç ve Yöntemler: 2015-2024 yılları arasında penis kırıkları nedeniyle tedavi edilen 63 hasta üzerinde retrospektif bir analiz yapıldı. Ameliyat süresi, dikiş malzemeleri ve PK gibi ameliyat sonrası komplikasyonlar hakkındaki veriler toplandı. Bulgular: Hastaların %27’sinde PK gelişti ve bu hastalarda cerrahi müdahale süresi, PK gelişmeyenlere kıyasla anlamlı derecede daha uzun bulundu. Dikiş malzemesi türü (2-0 Prolene ve 3-0 Vicryl) PK veya nodül oluşumu üzerinde anlamlı bir etkiye sahip değildi. Sonuç: Gecikmiş cerrahi müdahale, PK riskinin artmasıyla ilişkilidir. Komplikasyonları azaltmak için erken cerrahi önerilmektedir, ancak dikiş malzemesi sonuçları etkilememektedir.Article Prematür Ejakülasyon Tanılı Hastalarda Depresyon ve Kaygı Düzeylerinin Değerlendirilmesi(2024) Sağır, Süleyman; Allahverdi, Şule; Ergün, Müslüm; Katar, Kübra Sezer; Department of Surgical Medical Sciences / Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü; 10. Faculty of Medicine / Tıp Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiAMAÇ: Prematür ejakülasyon şikayeti olan hastalar sıklıkla kötü psikolojik durumla hastaneye başvururlar. Bu çalışmada amacımız prematür ejakülasyon şikayetiyle başvuran hastalarda depresyon ve kaygı düzeylerinin değerlendirilmektir. GEREÇ ve YÖNTEMLER: Çalışmaya sadece yaşam boyu prematür ejakülasyon (PE) ve sonradan kazanılmış olan PE hastaları dahil edildi. Bu çalışmaya toplam 80 hasta dahil edildi. Dahil edilme kriterlerini karşılayan hastaların yaş, boy, kilo, vücut kitle indeksi (BMI), meslek gibi demografik verileri kaydedildikten sonra depresyon ve anksiyete şiddetini değerlendirmede kullanılan Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) ve Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği (HADÖ) anketleri doldurtuldu. BULGULAR: Araştırmaya katılanların prematür ejakülasyon süresi 30 saniyesinin altında olanlarda 30 saniyenin üstünde olanlara göre; PE değerlendirme anketi puanı, Beck Depresyon Ölçeği ve HAD Ölçeği puanları anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p<0,05). Ayrıca yaılan korelasyon analizleri Prematür ejakülasyon anketi puanı arttıkça; BDÖ puanı (r=0,775) ve HAD Ölçeği puanının da (r=0,882) arttığını göstermektedir. SONUÇ: Erkek hastalarda prematür ejakülasyon şiddeti arttıkça depresyon ve anksiyete düzeylerinde artış gözlenmekte bu nedenle hasta değerlendirilmesinde ve tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım sergilenmelidir.