Browsing by Author "Kaya, Hakan"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Article ÇEVRE SORUNLARI İLE MÜCADELEDE MALİYE POLİTİKALARI(Rating Academy, 2017) Aydın, Mehmet Sadık; Kaya, Hakan; Kete, HalilÇevre kirliliğine sebep olan atık ve artıkların azaltılması, atıkların geri kazanılması veya yeniden kullanılması, daha az kirlilikle elde edilebilecek üretim teknolojilerin geliştirilmesi ve enerji tasarrufunun sağlanması ve en önemlisi üretim ve tüketim tercihlerinin çevreye duyarlı bir hale getirilmesi ekolojik vergiler gibi maliye politikası araçları ile gerçekleştirilebilmekte ve çevre kirliliği ile oluşan zararın karşılanması için bir kaynak elde edilebilmektedir. Bu çalışmada öncelikle çevre sorunlarının teorik altyapısı ve güncel durumu ele alınmış, devamında bu sorunların çözümünde kullanılabilecek maliye politikası araçları incelenmiş ve çözüm önerileri getirilmiştir. Özellikle Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlara çevre politikalarının belirlenmesi ve çevre sorunlarının çözümü hususunda önemli sorumluluk ve görev düşmektedir. Bu düşünceden hareketle makalede ”yeşil ekonomi konusu”; ekolojik ve çevresel riskleri belirgin bir şekilde azaltırken, sosyal eşitlik ve insan refahını iyileştiren bir kavram olarak, sadece çevreyi korumakla kalmayıp, ekonomik kalkınmanın sağlanmasında da etkili bir araç olarak kullanılabileceği ele alınmıştır.Presentation Dünya Yükseköğretim Sıralama Sistemleri ve Türk Yükseköğretim Kurumlarının Bu Sistemler İçerisindeki Yeri(ASOS, 2017) Aydın, Mehmet Sadık; Kaya, HakanKüreselleşmenin yükselmesiyle birlikte, ülkeler arası rekabet daha da önem kazanmaya başlamış, ülkeler rekabette avantajlı konuma gelmek için yeni zenginlik kaynakları keşfetmeye yönelmiştirler. Önceleri ülkeler arası rekabet, ticari açıdan üstünlük, ekonomik üstünlük, sanayi üstünlüğü gibi unsurlarla ölçümlenebilirken, günümüzde rekabet açısından en önemlik zenginlik kaynağı olarak beşeri sermaye kabul edilmektedir. Güney Kore'nin Yirminci Yüzyılın ortalarından günümüze gelen süreçte yaşadığı tecrübe ülkeler açısından buna örnek olarak gösterilmektedir. Beşeri sermayenin en önemli özelliği bireylerin, eğitim, sağlık gibi açıdan donanımlı halde olmasıdır. Eğitimli bireyin en önemli koşulu ise nitelikli bir yükseköğretim sisteminin olmasıdır. Nitelikli bir yükseköğretim sistemi sayesinde hem beşeri sermaye güç kazanacak hem de ülkeler arası rekabette avantajlı konuma geleceklerdir. Üniversitelerin niteliği, dünya genelinde belirli kuruluşlar tarafından belli niteliklere göre yapılan ölçümlerle belirlenmektedir. Dünya genelinde ölçüm yapan kuruluşlar; yayın sayısı, atıf sayısı, öğrenci sayısı, öğrenci başına öğretim elemanı sayısı, fiziki yeterlilik gibi belli koşulları göz önünde bulundurmaktadırlar. Yükseköğretim sıralama sistemleri farklı amaçlarla yapılabilmektedir,kimi zaman mevcut durumu analiz edip o doğrultuda çalışma yapmaya yardımcı olması sağlanırken, kimi zaman da yükseköğretim politikalarında değişiklik yapma amacıyla sıralama yapılabilmektedir. Bu çalışmada, dünya genelinde üniversite sıralaması yapan kuruluşlar ve Türkiye'de sıralama yapan belli kuruluşların sıralama sistemleri ve bu sistemlerim baz aldığı temel kriterler anlatılarak Türkiye'de yükseköğretim kuruluşlarının bu sıralama sistemi içerisindeki mevcut durumu ve bu durumun daha iyi hale getirilebilmesi için yapılması gerekenlerin neler olduğu anlatılmaya çalışılacaktır. Çalışma sonucunda, Türk yükseköğretim sisteminini daha nitelikli bir duruma gelmesi ve uluslararası alanda rekabet edilebilir bir duruma gelmesine yardımcı olması amaçlanmaktadır.Article TÜRKİYE'DE YAŞAM BEKLENTİSİ TASARRUF İLİŞKİSİ: ARDL SINIR TESTİ YAKLAŞIMI(2017) Aydın, Mehmet Sadık; Kaya, Hakan; Kete, HalilYaşam beklentisinin uzunluğunda yıllar içerisinde meydana gelen artış, insanların daha uzun ve sağlıklı bir ömür geçirmelerini sağlamanın yanı sıra, uzun dönemde iktisadi büyüme ve gelişmenin en önemli ölçütü haline gelmiştir. Çalışmada 1980-2015 dönemi için Türkiye’de yaşam beklentisindeki artışın tasarruflar üzerine etkisi ARDL yöntemi ile kısa ve uzun dönem açısından incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre, bir taraftan yaşam beklentisindeki artış orta yaş dönemindeki hane halklarının emeklilik dönemine ulaşma olasılığı artarak aktif çalışan nüfusun çalışma süresini uzatacak ve toplam tasarruflar üzerinde pozitif etki yaratacakken diğer taraftan ise bağımlı nüfus oranını artırarak uzun dönemde toplam tasarrufları negatif olarak etkileyecektir.