Browsing by Author "NECLA KAPLAN"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Article Bizans Dönemi El Yazması: Topkapı Sarayı G.i.8 Nüshası Resimlerindeki Alegorik Unsurlar(AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ, 2019) NECLA KAPLANBugün Topkapı Sarayı Müzesi’nde G.İ.8 numarada kayıtlı bulunan Bizans Dönemi Resimli Oktateukh el yazması 12. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Bizans İmparatoru I. Aleksios Komnenos’un (1081-1118) oğlu Porfirogennetos İsaakios Komnenos tarafından hazırlanan eser, Yunanca küçük harflerle yazılmış Eski Ahit’in ilk sekiz kitabını içeren 569 sayfalı ve 301 resimli bir el yazmasıdır. Eserde geçen hikâyeler resimlerle görselleştirilmiştir. Bazı hikâyelerin resimlenmesinde alegorik unsurların kullanıldığı dikkat çekmiştir. Söz konusu nüshada görülen alegorik figürler bildiri konusu olarak seçilmiştir. Genişletilmiş bir metafor, soyut kavramın resim diline dönüştürülmesi, başka bir şey söylemek anlamına gelen alegori, dini bağlamda kullanıldığında bir hikâyenin ya da sanat eserinin teolojik değerlerinin sembolü olarak yorumlanması, görsel olarak anlatılması şeklinde tanımlanabilir. Alegori; antikçağ, ortaçağ, rönesans metinlerinde, tiyatroda ve resimde de tercih edilmiştir. Ortaçağ kitap ve duvar resimlerinde, kilise süslemelerinde soyut kavramın veya olgunun anlaşılmasını sağlamak için basitleştirilerek kullanılmıştır. Topkapı Sarayı G.İ.8 Oktateukh el yazmasında; “Âdem’in Hayvanlara İsim Vermesi” sahnesinde Kartal, “Musa’nın Nehirde Bulunması ve Rab’bin Musa’ya Vadedilen Toprakları Göstermesi” sahnelerinde Güvercin ve “İlk Doğanların Ölümü Belası” sahnesinde Yılan figürleri görülmektedir. Çalışmada, Eski Ahit konulu Bizans el yazmasında geçen hikâyeleri görselleştiren resimlerde görülen Kartal, Güvercin, Kuğu ve Yılan figürleri neyi ifade ediyor? sorusuna yanıt aranacaktır. Metin resim ilişkisi göz önünde bulundurularak figürlerin ikonografik ve alegorik anlamları irdelenmiş, sembolik ifadeleri açısından resmin çözümlemesi yapılmıştır. Bildirinin amaçlarından biri Bizans resim sanatını temsil eder nitelikteki söz konusu el yazmasının resimlerinde görülen alegorik unsurlara dikkat çekmek ve ikonografik açıdan irdelemektir. Diğer önemli amacı ise el yazmasındaki bu alegorik unsurların sembolik anlamlarına değinmektir.specialist-thesis.listelement.badge Bizans Dönemi Resimli Oktateukh El Yazması: Seraglio (Topkapı Sarayı Gi. 8)(ANADOLU ÜNİVERSİTESİ, 2017) NECLA KAPLANTezin konusu “Bizans Dönemi Resimli Oktateukh El Yazması: Seraglio (Topkapı Sarayı Gi. 8)”dur. Bizans’tan günümüze kalan Türkiye’deki tek resimli Oktateukh el yazması olması nedeniyle tez konusu olarak seçilmiştir. 12. yüzyıla tarihlendirilen Topkapı Sarayı G.İ.8; Yunanca küçük harfle yazılmış resimli Eski Ahit metni içeren 569 folyolu, 301 resimli, üç ciltlik bir el yazmasıdır. El yazmasının tüm resimlerini kapsayan bir katalog hazırlanmış, ilgili konuların Yunancadan Türkçeye çevirisi yapılmış, resim-metin ilişkisi irdelenmiş, resimler ikonografik ve üslup açısından değerlendirilmiş ve farklı dönem resimli el yazmalarıyla karşılaştırma yapılmıştır. El yazmasının resimleri detaylı incelendiğinde, birbirinden farklı tarzda yapılmış pek çok resmin olduğu görülmüştür. Aralarında benzerlik kurulabilen resimler dikkate alındığında, A’dan H’ye kadar 8 üslup grubunun olduğu ve bazı resimlerin de onarım gördüğü tespit edilmiştir. El yazmasının başından sonuna kadar değişim gösteren resimlerinin gelişim sürecini anlayabilmek ve onarım gördüğü dönemi tespit etmek için farklı dönem el yazmaları incelenmiştir. Topkapı Sarayı G.İ.8 el yazmasının resimleri; Sina Gr. 1186 (11. yy.), plut., 9.28 (11. yy.), Vatikan Gr. 747 (11. yy.), Vatikan Gr. 746 (12. yy.), İzmir A. 1 (12. yy.), Vat. Gr. 1162 (12. yy.), Oxford Bodleian Gr. Th. F1 (14. yy.) ve Codex Gr.5 (14. yy.) ve diğer el yazmaların resimleriyle karşılaştırılmıştır. iv Yapılan karşılaştırmalar sonucunda, Topkapı Sarayı G.İ.8 el yazmasının resimlerinin 11-12. yy el yazmalarında görülen kalıplaşmış ikonografik programlarla benzer olduğu ve orijinaline bağlı kalınarak 14. yüzyılda Palaiologoslar döneminde onarım gördüğü önerilebilir.Article OSMANLI RESİM SANATINDA CEHENNEM TASVİRLERİ(MARDİN ARTUKLU ÜNİVERSİTESİ, 2011) NECLA KAPLANKişilerin; öldükten sonra ya da “kıyamet” denilen dünyanın sonunda, ikinci hayat da denilen zamanda, dirilecekleri ve yaşarken yaptıklarının hesabını verecekleri inancı, çoğu dinlerde vardır. İslam dinine göre, tüm insanlar Allah’ın huzurunda hazır bulunacaklar ve sorgulanacaklardır. Sorgulanan ölülerin, iyilik yapanların cennete kötülük yapanların cehenneme gideceği ve burada ikinci bir hayat yaşayacakları belirtilmektedir. Bu konu edebi metinlerle de ele alınırken aynı zamanda insanların zihninde tasavvur ettikleri şekliyle tasvir edilmiştir. Osmanlı resim sanatında da bu örnekleri görmekteyiz. Özellikle, Cifrû’l- Cami (TSMK, B.373; İÜK, TY. 6624; CBL, 444), Ahvâl-i Kıyâmet (SK. Hafıd Efendi 139, BSB Ms. Or. Oct.1596), Fâlnâme (TSMK H. 1703) gibi yazmalarda, gelecekten haber veren olaylar, Kıyâmet, Kıyâmet alâmetleri, Cennet ve Cehennem tasvirlerine yer verilmiştir. Araştırmasını yaptığımız Osmanlı resim sanatında cehennem tasvirlerinde, kullanılan üslûp 16. yüzyıl sonu ile 17. yüzyıl başında gördüğümüz üslup özelliğini, Nakkaş Hasan’ın üslûbunu yansıtmaktadır. Metne bağlı olarak yapılan bu tasvirler, Osmanlı toplumunun Cehennem ile ilgili düşüncelerini betimlemektedir. Azrail figürü, ateş, Cehennem azabı, Cehennem ortamı toplumun bu kavramlarla ilgili tasavvurlarını yansıtmaktadır.Article Resimli Bir Kısas ı Enbiya Örneği Süleymaniye Kütüphanesi Hamidiye 890 Nüshası(TÜRK TARİH KURUMU, 2016) NECLA KAPLANBu çalışmanın konusu, “Süleymaniye Kütüphanesi Hamidiye 980 Numarada Kayıtlı Kısas-ı Enbiyâ Nüshası ve Tasvirleri”dir. Bu el yazmasının seçilmesindeki başlıca neden, şimdiye kadar monografik bir çalışmaya konu olmamasıdır. Araştırmamızda, söz konusu eserin metninin okunarak tasvirlerinin ikonografisinin çözümlenmesi, üslûp ve ikonografik açıdan dönemin genel beğenileri içinde değerlendirilmesi amaçlanmıştır. 16. yüzyılda istinsah edilmiş pek çok resimli Kısas-ı Enbiyâ nüshası günümüze kadar gelmiştir. Bunlardan bir tanesi olan SK Hamidiye 980 nüshası, benzer özellikteki TSMK H. 1227’de kayıtlı Kısas-ı Enbiyâ, TSMK E.H. 1430’da kayıtlı Kısas-ı Enbiyâ ve SK Halet Efendi 377’de kayıtlı Emir Hüsrev Dihlevi’nin Hamse’sinin nüshası ile karşılaştırılmış, benzer özellikler sergiledikleri saptanmıştır. Bu nüshalarda yer alan resimlerin hemen hemen birçoğunda aynı konular işlenmiş ve birbirine yakın üslûpta resmedilmiştir. İncelenen eserde 27 tasvir/resim bulunmaktadır. Bu resimler, kompozisyon, figürler ve kıyafet özellikleri, doğa kurgusu, mimari ve üslûp benzerliği bakımından Safevi hâkimiyetindeki İran topraklarında, Horasan- İsfahan- Tebriz- Bağdat arasında dolaşan gezgin sanatçı olarak adlandırılan bazı sanatçılar tarafından, 1560–1580 yılları arasında üretildiği düşünülen el yazma eserlerin resim özelliklerini taşımaktadır. Orijinal olan SK Hamidiye 980 numaralı Kısas-ı Enbiyâ nüshası, söz konusu döneme ait resimli yazmalardan biri olarak önem taşımaktadır.Article Resimli Kutsal Kitap (Hristiyan) El Yazmalarındaki Kurban Sahnelerine Genel Bir Bakış(KADİM AKADEMİ SBD, 2017) NECLA KAPLANÇalışmada, resimli kutsal kitap (Hristiyan) el yazmaları üzerinden kurban sahnelerine genel bir bakış açısı verilmesi amaçlanmıştır. Genesis, Pentateukh, Octateukh ve Yeni Ahit resimli el yazmalarından örnek resimler seçilmiş ve kurban törenlerinin kutsal metinlerindeki kronolojiye göre resim sanatındaki yansıması irdelenmiştir. Bilinen ilk Kurban sunma olayı, Kabil ile Habil hikâyesinde karşımıza çıkmakta ve Nuh ile İbrahim Peygamberlerin hikâyelerinde devam etmektedir. Kutsal Kitapta (Eski Ahit’te) geçen bu konular, Hristiyan resim sanatında da yer bulmuştur. Tanrı’ya adanan son kurban olarak kabul edilen İsa’nın çarmıha gerilmesi sahnesi de resimli Yeni Ahit kitaplarında görülen en önemli tasvirlerdendir. Kurban sunma törenini canlandıran resimler, ilgili metnin görselleştirilmesi için Kutsal Kitap el yazmalarında yer almıştır. Hikâyesinin tanınmasını ve konunun kesintisiz izlenmesini sağlar nitelikte olan bu görseller, öyküleyici anlatımlı resimleme anlayışıyla tasarlanmıştır. Kurban, alevli bir sunağın içinde veya yanında tasvir edilmiştir. Ateşte yakıldığı anlaşılan kurbanların, Tanrı’nın eli betimine yönelir şekilde sunulduğu anlaşılmaktadır.specialist-thesis.listelement.badge SÜLEYMANĠYE KÜTÜPHANESĠ HAMĠDĠYE 980 NUMARALI KISAS-I ENBİYÂ NÜSHASI VE TASVĠRLERĠ(PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ, 2013) NECLA KAPLANBu tezin konusu, “Süleymaniye Kütüphanesi Hamidiye 980 Numarada Kayıtlı Kısas-ı Enbiyâ Nüshası ve Tasvirleri”dir. Bu el yazmasının seçilmesindeki baĢlıca neden, bu nüshanın Ģimdiye kadar monografik bir çalıĢmaya konu olmamasıdır. Tezde, söz konusu eserin metninin okunarak tasvirlerinin ikonografisinin çözümlenmesi, üslûp ve ikonografik açıdan dönemin genel beğenileri içinde değerlendirilmesi amaçlanmıĢtır. 16. yüzyılda istinsah edilmiĢ pek çok resimli Kısas-ı Enbiyâ nüshası günümüze kadar gelebilmiĢtir. Bu nüshalardan bir tanesi olan SK Hamidiye 980 nüshası, benzer özellikteki TSMK H. 1227’de kayıtlı Kısas-ı Enbiyâ, TSMK E.H. 1430’da kayıtlı Kısas-ı Enbiyâ ve SK Halet Efendi 377’de kayıtlı Emir Hüsrev Dihlevi’nin Hamse’sinin nüshası ile karĢılaĢtırılmıĢ, benzer özellikler sergiledikleri saptanmıĢtır. Bu nüshalarda yer alan resimlerin hemen hemen birçoğunda aynı konular iĢlenmiĢ ve bunlar birbirine yakın üslûpta resmedilmiĢtir. Ġncelenen eserde 27 tasvir/resim bulunmaktadır. Bu resimler, kompozisyon, figürler ve kıyafet özellikleri, doğa kurgusu, mimari ve üslûp benzerliği bakımından Safevi hâkimiyetindeki Ġran topraklarında, Horasan- Ġsfahan- Tebriz- Bağdat arasında dolaĢan gezgin sanatçı olarak adlandırılan bazı sanatçılar tarafından, 1560–1580 yılları arasında üretildiği düĢünülen el yazma eserlerin resim özelliklerini taĢımaktadır. Orijinal olan SK Hamidiye 980 numaralı Kısas-ı Enbiyâ nüshası, söz konusu döneme ait resimli yazmalardan biri olarak önem taĢımaktadır.Article TOPKAPI SARAYI G.İ. 8, OKTATEUKH EL YAZMASININ BİZANS EL YAZMALARI İÇİNDEKİ YERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME(Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2018) NECLA KAPLANÇalışmada, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde G.İ.8 numarada kayıtlı bulunan resimli Oktateukh el yazması üzerine bir değerlendirme yapılması amaçlanmıştır. Bununla birlikte, eserin bugünkü durumu gözlemlenmiş ve yapılan inceleme sonucunda elde edilmiş tespitlere değinilmiştir. 12. yüzyılda Konstantinopolis’te üretildiği bilinen bu el yazması; Yunanca küçük harfle yazılmış Eski Ahit metnini içeren 569 folyolu, 301 resimli ve üç ciltlik bir el yazmasıdır. El yazmasında birbirinden farklı tarzda yapılmış pek çok resim bulunmaktadır. Aralarında benzerlik kurulabilen resimler gruplandırılmıştır: A, B, C, D, E, F, G ve H grup şeklinde ifade edilen 8 üslup belirlenmiştir. Bu resimlerden bazılarının da onarım gördüğü düşünülmektedir. El yazmasının başından sonuna kadar değişim gösteren resimlerinin; gelişim sürecini anlayabilmek ve onarım gördüğü dönemi tespit etmek için farklı dönem el yazmaları incelenmiştir. Yapılan karşılaştırmalar sonucunda, Topkapı Sarayı G.İ.8 Oktateukh el yazmasının resimlerinin 11-12. yüzyıl el yazmalarında görülen kalıplaşmış ikonografik programlarla aynı olduğu ve eserdeki bazı resimlerin orijinaline bağlı kalınarak 14. yüzyılda Palaiologoslar döneminde onarım gördüğü önerilmektedir