Elektrik ve Enerji Bölümü
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/112
Browse
Browsing Elektrik ve Enerji Bölümü by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 77
- Results Per Page
- Sort Options
Book Part Artuklu Mimarisinde Aydınlatma(ARTUKLULAR, 2008) Adak, SüleymanBu bildiride, Mardin’deki tarihi Artuklu binalarının aydınlatılması üzerinde çalışılmıştır. Genel olarak tarihi Mardin evlerinin yapısı misafir odası, oturma odası, hol ve mutfaktan oluşur. Bu binaların aydınlatılması çok önemlidir. Bu binaların aydınlatılmasında renkli geleneksel armatürler kullanılmalıdır. Armatürlerin ışık rengi duvar rengine uygun olup san rengin tonlarını içermelidir. Artuklu binalarındaki aydınlatma nostaljik duygulara hitap etmelidir.Conference Object Analysis of solar inverter THD according to PWM’s carrier frequency(ICRERA, 2015) Adak, Süleyman; Adak, SüleymanSolar PV systems are usually used in the generation of power systems. Electricity produced in Photovoltaic systems in the form of direct current. In order to convert direct current to alternating current used converters, which are harmonic source. In this thesis study, output distortion currents of solar inverter t are analyzed for various PWM’s carrier frequency. Analytical expressions related to obtained numerical results, which was found by curve fitting method. Simulations are implemented in MATLAB and Simulink software. R-L inductive load is implemented in hardware to show the effectiveness of the proposed system.Article Fotovoltaik Sistemde Bulunan Üç Seviyeli Diyot Kenetlemeli Eviricinin Çıkış Gerilimi Toplam Harmonik Distorsiyonunun Simulasyon ve Analizi(BEÜ Fen Bilimleri Dergisi BEU Journal, 2016) Adak, SüleymanR-L endüktif yükü fotovoltaik (PV) sisteme DC/DC yükseltici dönüştürücü ve tek fazlı diyot kenetlemeli evirici üzerinden bağlanılmıştır. PV sistemde kullanılan DC/DC yükseltici dönüştürücü ile DC/AC üç seviyeli diyot kenetlemeli evirici birer harmonik kaynağı gibidirler. Bu makalede üç seviyeli diyot kenetlemeli eviricinin Toplam Harmonik Distorsiyou gerilim için (THDV) değeri üzerine odaklanılmıştır. Eviricinin çıkış gerilimi THDV değerinin simülasyon çalışması, Matlab/Simuulink yazılım programı ile yapılmıştır. Üç seviyeli diyot kenetlemeli eviricinin THDV değeri analitik olarak hesaplanmış ve Matlab/Simulink yazılım programı ile de gösterilmiştir. Matlab/Simulink değeri analitik yolla bulunanın değerin yaklaşık olarak aynısıdır.Article Effects of distributed generations' integration to the distribution networks case study of solar power plant(İlhami Çolak, 2017) Shobole, Abdulfetah; Baysal, Mustafa; Wadi, Mohammed; Tur, Mehmet RidaAll over the world, the Distributed Generations (DGs) integration to power system has increased in the recent years due to economic, environmental and technical advantages. Turkey which has the huge solar potential has focused on integrating both licensed and unlicensed solar power plants by providing 10 years of purchasing guarantee as an incentive for the electricity producers from solar energy. However, the integration of DGs has several negative effects on the distribution networks (DNs). This work is concerned with investigating the possible challenges that may arise due to integration of PV based DGs on the existing distribution networks. Short circuit current level with respect to variation in MW integration is studied for the case the utility network is weak and strong. When the utility network is strong, the integration effect of inverter based DGs like solar power plants were observed insignificant. However, for the weak utility networks, the integration of inverter based DGs has been observed to have significant influence. Finally, directly integrated DGs (without inverter) are considered to reveal its difference with the non-inverter based DGs. As the case study, the distribution network integration of a solar power project, which is found in the Antalya region of Turkey, is investigated. This is 12 MW solar power plant designed to be connected to the local distribution network in Antalya. It is concluded that the effects of directly integrated DGs are observed more prominent compared to the inverter based DGs. DigSILENT Power Factory simulation tool is used for the study.Conference Object FOTOVOLTAİK SİSTEMLERDE TOPRAKLAMA VE YILDIRIMDAN KORUMA(UBAK, 2018) Adak, Süleyman; Uncu Abdurrahman; Adak, SüleymanFotovoltaik (PV)sistemlerin aşırı gerilim ve yıldırıma karşı korunması sistemin güvenliği ve kararlı çalışması için gereklidir. Yıldırımdan korunma ve topraklama PV sistemde bir bütün olarak incelenmelidir. PV güç sistemlerinin ya açık araziler ya da çatılar kurulurlar. Bu alanlara yıldırım darbelerinin kolaylıkla ulaşacağı alanlardır. Güneş enerjisinin tesis edildiği araziler genellikle yıldırım darbelerinin kolaylıkla ulaşacağı açık alanlardır. Çatıdaki PV tesislerinde risk daha ciddi boyutlara ulaşmaktadır. Yıldırım darbesinin, tesisimizin yakın bir noktaya düşmesi de tesisimiz için risk oluşturur. Yıldırım darbesi PV panellerdeki küçük direnç farklılarından dolayı sistemim tümüne hızlı bir şekilde yayılır. Yıldırım darbesinin akım değeri 200 kA değerine, 25 ns süresinde nPV sistemde yayılan ve 28000°C sıcaklığa ulaşan doğal bir afettir. PV sistemdeki tüm panellerin çerçeveleri düzgünce topraklanmalıdır. PV sistemlerin hasarlanmasında en büyük etken yıldırım düşmesi sonucunda sistemde oluşan yüksek gerilimdir.nTopraklama hesabı toprak özgül direnç değeri değeri dikkate alınarak gerçekleştirilmelidir.nTopraklama çubuğu düşük direnci ve yüksek akım taşıma kapasiteli olmalıdır ve korozyona karşı yüksek dirençli olmalıdırlar.. Topraklama çubukları toprağa iyi temas etmelidir. Toprağın kuru olması durumunda ıslatılıp çamur hâline getirilmelidir. Toprak direncini artırdıklarından topraklama çubuğunun çevresindeki taş ve çakıllar temizlenmelidir. PV güç sistemlerinin bozulması genellikle yıldırım düşmesi sonucunda oluşan yüksek gerilimlerdir.Conference Object Abnormal Heart Sound Detection Using Ensemble Classifiers(IEEE, 2018) Zan, Hasan; Yıldız, Abdulnasır; Zan, HasanPhonocardiogram is used for ambulatory diagnostic to assess health status of heart and detect cardiovascular disease. The goal of this study is to develop automatic classification method of PCG recordings collected from different databases and recorded in a different way. For this purpose, after various time and frequency domain features are extracted from PCG recordings obtained from two databases, recordings are subjected to pre-classification in order determine which database they are obtained from. Before final classification, various time, frequency and time-frequency domain features of classified recordings are extracted. These features are fed into four different classification ensembles trained with training dataset. With final decision rule, proposed algorithm achieved an accuracy of 98.9%, a sensitivity of 93.75% and a specify of 99.5%.Conference Object TARİHİ YAPILARIN DOĞRU AYDINLATILMASININ ÖNEMİ(UBAK, 2018) Adak, Süleyman; Cangi Hasan; Yılmaz Ahmet SedarMardin’de sembolleşmiş tarihi yapıların doğru aydınlatma tasarımı ile yeniden aydınlatılması gerekir. Hassasiyet ve duyarlılıkla tasarlanmış incelikli bir dış aydınlatma sonucunda bu tarihi yapıların kentin sosyal ve kültürel hayatına yeniden katılmaları sağlanabilir. Bu yolla kentlerin tarihi ve kültürel kimlikleri daha belirginleşecektir. Tarihi önem taşıyan yapıların doğru aydınlatılması ile ruhlarını geri kazanarak, bulundukları kentin tarihsel kimliğini vurgulamaya yardımcı olacaklardır. Özellikle Mardin gibi tarihsel açıdan hayli zengin kentlerimizdeki bu kültürel mirasının nitelikli bir biçimde aydınlatılarak ortaya çıkartılması gerekmektedir. Tarihi yapıların aydınlatmasında yapının ait olduğu dönem ile bu dönemin mimari niteliklerinin çok iyi analiz edilmelidir. Kentsel kaygılarla tasarlanmamış uygulamalar, yapının asla görülmesini istemeyeceğimiz kusurlarını görünür kılarak olumsuz sonuçlar verebileceği gibi çevresindeki yapılardaki yaşam için de rahatsız edici olabilir. Bu bağlamda bir yapı aydınlatılırken çevrenin de büyük bir özenle analiz edilmesi gerekir. Aydınlatmanın çevrede olumsuz etkiler oluşturmaması için önlem alınması gerekir. Bütün ışıklar göze çarpmaması için aydınlatma armatürlerinin uygun bir şekilde yönlendirilmesi gerekir. Doğru aydınlatma aygıtlarının seçimiyle gerçekleştirilen aydınlatma tasarımı ile ışık kirliliği gibi çevresel etkiler minimuma indirilmelidir. Tarihi bir yapıda yapılacak çalışmada bina yüzeyinde sabitlenmesi gereken dış aydınlatma ekipmanlarının yapının tarihi dokusunu tahrip etmemesi gerekir. Yaz-kış koşullarına ve belirli özel günlere göre değişen sistemler oluşturularak hem görsel açıdan daha etkin durumlar oluşturulabilir.Conference Object THE RELATIONSHIP BETWEEN THE INPUT CURRENT HARMONIC DISTORTION OF ASYNCHRONOUS MOTOR AND THE SWITCHING FREQUENCY IN PHOTOVOLTAIC POWER SYSTEM(UBAK, 2018) Adak, Süleyman; Cangi Hasan; Yılmaz Ahmet SedarThis paper deals with the design, modelling, analysis and simulation input current harmonics distortion of induction motor depending on switching frequency (fsw) in off-grid photovoltaic (PV) power system. The proposed solar system is a combination of a boost DC–DC boost converter, DCAC solar inverter;three-phase squirrel cage induction motor.Harmonic currents generated by power electronics based devices, and cause serious power quality problems in off- grid PV systems. Harmonics are being increased day by day in off-grid PV power systems. As a result, heat losses, power bills, and reduction in the efficiency occur in the system. Harmonic components should be measured and calculated correctly in order to solve the energy quality problems.The relationship between carrier frequency of PWM and total harmonic distortion for current (THDI) are examined in this article.The analytical expression between fsw and THDI of induction motor are obtained by using the curve fitting method. It is observed that THDI value decreases as value of fsw increases. The design, modelling and simulation of this topology are performed using Matlab/Simulink program for range of 200 Hz to 51 kHz switching frequency.This shows the satisfactory performance of harmonic distortion mitigation higher than 0, 70 kHz switching frequency of PWM. It is observed that the PWM carrier frequency is inversely proportional changes with load current total harmonic distortion. Inverse proportionality constant is found by curve fitting method.Conference Object Aktif Güç Filtresi ile Harmoniklerin Dengesiz Yükte Eliminasyonu(2018) Adak, SüleymanBu çalışmada, non-lineer ve dengesiz yükün bulunduğu güç sisteminde aktif filtre kullanılarak harmonik distorsiyonun değeri düşürülmüştür. Pasif harmonik filtrelerin aksine, modern aktif harmonik filtreler, güç faktörü düzeltme, gerilim regülasyonunu saglama, yükün dengelenmesi, harmonikleri filtrelenmesi, gerilimdeki flikerin azalmasını önleme, reaktif güç kontrolü gibi bir çok fonksiyona sahiptirler. Önerilen güç sistemi, üç fazlı gerilim kaynağı, tam dalgalı kontrolsüz redresör, aktif filtre ve R-L endüktif yükünden oluşmaktadır. Tam dalga kontrolsüz doğrultucu 3., 5., 7., 11., 13., 15., 17., 19., vb. harmonik bileşenleri üretir. Tam dalgalı kontrolsüz doğrultucu giriş akımının toplam harmonik bozulmasını (THDI) azaltmak için aktif filtre kullanıldı. Güç sistemi Matlab/Simulink programı kullanılarak modellendi. Simülasyon sonuçları hem harmoniklerin elimine edildiğini hem de THD’ninde azaltıldığını göstermiştir. Güç sisteminde THDI değeri % 44.61 olarak ölçüldü.Filtreleme kullanıldıktan sonar bu değer % 4.491 olarak ölçüldü. Güç sisteminde aktif filtre kullanılması sonucunda THDI degerinde % 41.119 oranında azalma sağlandı.Conference Object ELEKTRİK TESİSLERİNDE HARMONİK KAYNAĞI OLARAK BİLGİSAYARLAR(UBAK, 2018) Adak, Süleyman; Uncu Abdurrahman,; Cangi HasanElektrik tesislerinde harmonik bileşenler non-lineer devre elemanları veya non-sinüsoidal güç kaynaklarının güç devresinde bulunması sonucunda meydana gelirler. Non-lineer bir dalganın temel bileşen dışındaki sinüzoidal dalgalarına harmonik bileşenler denir. Non-linear gerilim veya akım dalgası temel bileşen ile harmonik bileşenlerden oluşur. Günümüzde bilgisayarlar ile benzeri ofis cihazların kullanımını gün be gün artmaktadır. Bilgisayarın donanım parçalarında kullanılan nonlineer devre elemanlarından dolayı bilgisayarlar elektrik şebekelerinde birer harmonik kaynağı olarak davranırlar. Güç sistemlerindeki harmonik bileşenler standartlarca belirtilen limit değerlere çekilmelidirler. Elektrik tesislerindeki harmonik bileşenlerden kaynaklanan birçok problem bulunmaktadır. Bu problemler hem teknik hem de ekonomik olarak sınıflandırılabilir. Elektrik tesislerindeki harmonik bileşenlerden kaynaklanan birçok olumsuzluk bulunmaktadır. Bu olumsuzluklar teknik hem ekonomik bakımdan bir sürü olumsuzluğa neden olmaktadırlar. Harmonik bileşenler sonucu devre dışı kalan bir fabrikadaki ekonomik zarar oldukça fazladır. Teknik olarak harmonik bileşenlerin sebep oldukları zararlar; Mikro işlemcili cihazların hatalı çalışması, sistemdeki nötr akımının artması ve ısınmanın artması sonucunda elektrikli cihazlarda kayıpların artması. Devrede non-lineer elemanlar veya nonsinüzoidal kaynaklar varsa bunun sonucunda harmonik bileşenler meydana gelir ve bunlar Fourier teoremi ile bulunurlar. Non-lineer bir dalga formu bu teoreme göre temel bileşen ile harmonik bileşenlerin toplamı olarak ifade edilir.Conference Object Güç Sisteminde Triplen Harmoniklerin Eliminasyonu(SET Technology, 2018) Adak, SüleymanElektrik sistemlerinin arızasız ve güvenli bir şekilde çalışabilmesi, akım ve gerilim gibi devre büyüklüklerin 50 Hz frekansta ve sinüsoidal formda olmasına bağlıdır. Bununla birlikte bir çok nedenlerden dolayı bu temel büyüklükler sinüsoidal özelliklerini kaybederek güç sisteminde istenmeyen triplen harmonic bileşenler (3rd, 9th, 15th, 21st etc.) oluşmaktadır. Triplen harmonik akımlar, doğrusal olmayan tek fazlı güç elektroniği yükleri veya sinüzoidal olmayan kaynaklar tarafından üretilirler. Harmonikler bileşenler güç sisteminde gün be gün artmaktadırlar. Bunun sonucu olarak, ısı kayıpları, ekstra enerji faturaları ve sistemin verimliliğinin azaltılması kaçınılmazdır.Triplen harmoniklerin sınırlandırılması ve güç kalitesini artırılması için basit bir yöntem, pasif filtrelerin kullanılmasıdır. Triplen harmoniklerden dolayı akım ve gerilim dalga şeklinin bozulması tüketicilere ve güç sistemine zarar verebilir veya devre dışı bırakabilir.Pasif filtreler bir fazlı kontrolsuz doğrultucunun giriş akımı toplam harmonik distorsiyonunu azaltmak için kullanıldılar.Güç sistemi Matlab/Simulink programı kullanılarak modellenmiştir.Simülasyon sonuçları, harmonik bileşenlerin efektif bir şekilde ortadan kaldırıldığını göstermiştir. Pasif filtreler kullanıldıktan sonra, üçüncü harmonik bileşen% 59.51, dokuzuncu harmonik bileşen % 83.12 ve on beşinci harmonik bileşen % 83.12 oranlarında azalmıştır.Conference Object FOTOVOLTAİK PANELİN SİMULİNKİNİN EŞDEĞERİNİN BULUNMASI VE ANALİZ(MAS, 2018) Adak, Süleyman; Cangi Hasan; Yılmaz Ahmet SedarYenilenebilir enerji kaynaklarının en önemlisi olan güneş enerjisi doğrudan güneş ışınlarından elde edilir. Fosil yakıtların çevreye verdikleri zararlara karşılık, yenilenebilir enerji kaynakları temiz ve çevre dostu olarak bilinirler. Günümüzde evlerin ve hatta küçük işletmelerin büyük bir kısmı artık güneş enerjisinden faydalanmayı düşünmektedir. Fotovoltaik (PV) hücreler yüzeyleri üzerine gelen güneş ışığını elektrik enerjisine dönüştüren yarıiletken maddelerdir. PV hücreler, seri-paralel bağlanarak istenilen güçte PV panel oluşturulabilir. Buna ek olarak, PV paneller seri-paralel olarak bağlandığında PV dizinler oluşur. PV hücre ve panelin eşdeğer modelini elde etmek sistemin analizini yapmak ve verimliliği artırmak için gereklidir. PV panele ait matematiksel formülleri bu eşdeğer simulink model üzerinden elde etmek oldukça kolaylaşır. Bu çalışmada, PV panel için Matlab/Simulink’tebir model geliştirildi. PV panele ait simulink’ten hareketle I-V ve P-V eğrileri elde edildi.Conference Object ASENKRON MOTORLARIN KONTROLÜNDE PLC KULLANIMI(UBAK, 2018) Adak, Süleyman; Uncu Abdurrahman; Adak, SüleymanProgramlanabilir denetleyiciler (PLC) asenkron motorların kontrolünde, tarlaların sulanmasından ve robotların kontrolüne yoğun bir şekilde kullanılırlar. Bunlara ek olarak otomatik kontrol sistemlerinde, orta ve ağır sanayide, ısı kontrol sistemlerinde, tıp sistemlerinde ve güvenlik alanlarında kullanılırlar. PLC’ler programlanabilme ve simülasyon yapabilme özelliklerine de sahiptirler. Kontrol süreci PLC’lerde yazılım programı ile gerçekleştirildiği için hatalı çalışma riskleri çok azdır. Mikroişlemcilerde ulaşılan hızlı gelişmeler sonucu PLC’lerin endüstride kullanılması gün be gün artmaktadır. Endüstride uygulamalarda PLC cihazları ile yapılan endüstriyel otomasyon uygulamaları, röleli sistemlere nazaran daha verimlidir. Mikro PLC’ler endüstriyel otomasyon sistemlerinin kontrolü gerçekleştirmeye uygun yapıda giriş - çıkış birimleri ve iletişim arabirimleri vardır. Günümüzde gelişen iletişim teknolojisi sayesinde artık PLC ile üretim süreci farklı yerlerden izlenip denetlenebilir. PLC’ler anahtarlamalı elemanlar ve sensörlerden aldıkları bilgiyi yazılım programına göre işleyen ve sonuçlarını çıkıştaki sistemlere aktaran mikrobilgisayarlardır. Yazılım PLC’ lere bilgisayar üzerinden aktarılabilir. PLC'ye program yazabilmek için birkaç farklı dil bulunmaktadır. Bunların en yaygın olanları; Ladder Diyagramı (LD), Fonksiyon Blok Diyagramı (FBD) ve Sıtetment Listesi (STL).Article Sonlu elemanlar yöntemi kullanarak farklı tip sargılar için güç transformatörün 2B analiz sonuçlarının karşılaştırılması(DÜMF Mühendislik Dergisi, 2018) Çeçen, MehmetBu çalışmada, kademeli bir güç transformatörünün sonlu elemanlar yöntemiyle 2 boyutlu (2B) simülasyon modeli tasarlanmıştır. Üç farklı tip sargının transformatörün birincil ve ikincil sargı gerilimleri, kademe gerilimleri, demir kaybı ve bakır kaybı üzerindeki etkileri incelenmiştir. Çalışmada, birincil ana sargısı 1392 sarım, birincil kademe sargısı iki adet 37 sarımdan oluşan ve ikincil sargısında 32 sarım bulunan 250 kVA’ lık 11/0.416 kV kademeli bir güç transformatörü sonlu elemanlar yöntemi kullanılarak ANSYS MAXWELL paket programında 2 boyutlu (2B) simülasyon modeli tasarlanmıştır. Bu model kullanılarak, Üç farklı tip sargının analiz sonuçlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır. ANSYS MAXWELL kütüphanesinde bulunan bakır, alüminyum ve gümüş olmak üzere üç farklı tipte sargı malzemesi kullanılmıştır. Güç transformatöründe kullanılan bu üç farklı tip sargının transformatör kayıpları, transformatörün birincil ve ikincil sargılarında indüklenen gerilim ve faz akımlarına olan etkisi incelenmiştir. Alüminyum, bakır ve gümüş sargıları için 120 ms süresince yapılan analizlere göre her üç sargı tipinde de ikincil sargıda İndüklenen gerilim 215.02 Volt(rms), birincil ana sargıda indüklenen gerilim 9495.50 Volt(rms), birincil sargının birinci kademe sargısında indüklenen gerilim 253.25 Volt(rms), birincil sargının ikinci kademe sargısında indüklenen gerilim 250.77 Volt(rms), ikincil faz akımı 258.97 Amper(rms), birincil faz akımı 15.33 Amper(rms) ve demir kaybı 397.47 Watt olmak üzere aynı değerler elde edilmiştir. Analiz sonucunda alüminyum iletkeninin ortalama sargı kaybı 2.26 kW, bakır iletkeninin ortalama sargı kaybı 1,48 kW ve gümüş iletkeninin ortalama sargı kaybı 1.40 kW olarak hesaplanmıştır. Alüminyum sargı kaybı görünür gücün % 0.90’ ı, bakır sargı kaybı görünür gücün % 0.59’ u ve gümüş sargı kaybı görünür gücün % 0.56’ sı kadardır. En az sargı kaybı gümüş iletkeninde saptanmıştır. Sargı tipinin sadece sargı kaybını etkilediğini transformatörün diğer parametrelerini etkilemediği tespit edilmiştir.Article Journal of Engineering and Technology(Journal of Engineering and Technology, 2018) Adak, SüleymanThe increased use of power electronic based devices and the nonlinear characteristics of circuit elements used in these devices have led to the formation of harmonic components in power systems. The stable and safe working of power systems depends on the foundation of quantities such as voltage and current, which are sinusoidal and at 50 Hz frequency. However, these foundation quantities lose their sinusoidal characteristics because of many reasons and unwanted harmonic components occur in the off-grid power system. It is highly preferred to use passive LCL filter to reduce the harmonic components that occur in the solar system. The proposed power system is a combination of solar panels, a DC/DC boost converters, solar inverters, six-pulse rectifiers, passive LCL filters and R-L inductive loads. A six-pulse uncontrolled rectifier produces 5th, 7th, 11th, 13th, 17th, 19th, etc. Harmonic components. A passive LCL filter is used to reduce the input current of the total harmonic distortion (THDI) of an uncontrolled rectifier. According to these results, the designed passive LCL filters have a simple structure and control is not too complicated provides significant advantages and are not complicated to control, which provides significant advantages. Modelling of off-grid PV power system and simulation was performed with Matlab/Simulink. Simulation results showed that the THDI value reduced from 91.53 % to 2.927%. As a result, LCL filter improves both the system efficiency and reliability of stand-alone PV power systemsArticle Physical properties of solution processable n-type Fe and Al co-doped ZnO nanostructured thin films: Role of Al doping levels and annealing(ELSEVIER, 2018) BOZ, İbrahim; GÖKTAŞ, Abdullah; ASLAN, Ferhat; YEŞİLATA, BülentThe role of annealing temperature and Fe and Al co-doping on structural, optical, electrical and magnetic properties of solution processable ZnO thin films were investigated. ZnO:Fe thin films fixed with 2% of typical ferrous component were obtained to examine the role of 1–10% Al doping. X-ray diffraction analyses clearly indicates that the films to be polycrystalline and preferentially oriented along the c-axis of the hexagonal wurtzite structure. The film thickness, homogeneous distribution and decreasing/increasing of grain size dependence on Al content/annealing temperature (TA) were assessed by scanning electron microscopy. X-ray photoelectron spectroscopy revealed that Al3+ and Fe2+ ions to substitute for Zn2+ without changing the wurtzite structure. A slight decrease in the optical band gap of ZnO at fixed Fe dopant and a considerable increase of the optical band gap with increased Al doping concentrations and TA were observed. The refractive index increases with the fixed Fe dopant level and then decreases by Al doping levels, whereas the extinction coefficient clearly increases depended on both of Fe and Al concentrations. The refractive index and extinction coefficient both decrease with TA. Hall measurements show n-type conductivity and the increase of charge carrier concentration by Al doping levels and TA. Magnetic studies indicate room temperature ferromagnetism in Al and Fe co-doped ZnO thin films, whereas no room temperature ferromagnetism for the Fe-doped ZnO thin films was observed. An enhanced room temperature ferromagnetism in Al and Fe co-doped ZnO thin films was observed to depend on TA.Conference Object FOTOVOLTAİK PANELLERDE KISMİ GÖLGELENMENİN ÇIKIŞ GÜCÜ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ(UBAK, 2018) Adak, Süleyman; Cangi Hasan; Yılmaz Ahmet SedarFotovoltaik (PV) paneller üzerinde önemli etkisi olan parçalı gölgelenmenin Matlab/Simulink ortamında modeli çıkartılmış olup çıkış gücü üzerindeki olumsuz etkisi incelenmiştir. Gücü 300 Watt olan PV panelinin benzetimi Matlab/Simulink programı yardımıyla oluşturulmuştur. 4 adet paralel bağlı PV panellerinin kısmi gölgelenmede çeşitli ışıma değerleri için çıkış gücünün analizi yapılmıştır. PV sistemlerde paneller üzerindeki kirlilik, toz ve kısmi gölgelenmede çıkış enerjisinde kayıplar oluşmaktadır.PV paneller genellikle 24 ile 72 hücreden oluşur. Güneşten gelen ışıma nenerjisi hücre üzerine düştüğünde hücrede yaklaşık 0.58 V indüklenir. Hücrelerde indüklenen gerilim genellikle sabittir. PV hücreler seri-paralel kombinasyonu şeklinde bağlanarak çıkış gerilim ve güç değeri arttırılabilir. PV panellere genellikle güneşten gelen ışıma gün boyunca değişme göstermektedir. PV panellerin üzerinde kısmi gölgelenme olması durumunda panelin ürettiği enerjide azalmalar oluşur. Söz konusu enerji azalmasını önlemek için "By-pass Diyotlar" kullanılır. Gölgeli durumlarda By-pass diyotları aktif hale geçerek paneldeki enerji azalmasını önler. PV panelinin pozitif ve negatif çıkış uçlarına By-pass diyotları ters yönlü olarak bağlanır. Kısmi gölgelenmede By-pass diyotu kısa devre özelliği göstererek akımın akmasını sağlar. By-pass diyotları sayesinde PV sistemi daha etkin ve kesintisiz bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu çalışmada kısmi gölgelenmenin çeşitli halleri için simülasyonlar gerçekleştirilmiş olup PV modüllerinin gerilime bağlı olarak gerilim-akım (V-I) ve gerilim-güç (V-P) eğrileri elde edilmiştir.Conference Object Bir Fazlı Tam Dalga Kontrollü Doğrultucu Giriş Akımı Harmonik Analizi.(SET Technology, 2018) Adak, SüleymanÖzet-Güç sisteminde akım ve gerilimin dalga formunun sinüsoidal formda olması gerekir. Fakat bu her zaman mümkün olmaz. Non-sinüsoidal gerilim veya elemanlar güç sisteminde harmoniklerin oluşmasına sebeb olur. Harmonikler güç sisteminde, ek ısıl kayıplara, rezonans olaylarına, ölçme hatalarına vb. problemlere sebep olurlar. Aynı zamanda enerji kalitesini olumsuz yönde etkilerler. Toplam harmonik distorsiyonu (THD) bize güç sistemindeki harmonik kirlilik hakkında bilgi verir. THD değerinin standartlarca verilen limit değerleri aşmaması gerekir. Bu makalede bir fazlı tam dalga kontrollü doğrultucu giriş akımı harmonik analizi yapılmıştır. Devrede dört adet tiristör, bir adet diyot ,R-L yükü ve iki adet darbe generetörü kullanılmıştır. Giriş akımına ait THD simulink devreden % 33.24 olarak ölçülmüştür. Güç devresi Matlab/Simulik yazılım programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Analitik sonuç ile simulink sonucunun benzer olduğu gözlenmiştir.Conference Object ÜÇ FAZLI INVERTERİN ANALİZ VE TASARIMI(EJONS, 2019) Adak, SüleymanInverterler doğru akımı alternative akıma dönüştürürler. Tek fazlı veya üç fazlı olarak imal edilirler. İnverterler indüksiyon ile ısıtmada, AC makinelerin sürülmesinde (beslenmesinde), regüle (ayarlı) gerilim ve frekanslı güç kaynaklarında, kesintisiz güç kaynaklarında ve yenilenebilir enerji kaynaklarında yaygın olarak kullanılırlar. İnverterlerde anahtarlama elemanları olarak, Tristör, BJT, IGBT, MOSFET gibi devre elemanları kullanılır. Bu anahtarlama elemanları iletim ve kesim modunda çalıştırılırlar. İnverterler beslenme özelliklerine göre “akım beslemeli” ve “gerilim beslemeli” olarak iki gruba ayrılırlar. Gerilim beslemeli inverterler sabit DC gerilimle beslenmesine karşılık akım beslemeli inverterler akım kaynağından beslenirler. Gerilim kaynağına seri olarak yüksek bir endüktans bağlandığında akım kaynağı oluşturulur. Akım veya gerilim beslemeli inverterler arasında yapılacak seçim, yükün özelliklerine gore değişir. Yük harmonik akımlara karşı yüksek empedans gösteriyorsa gerilim beslemeli inverterler tercih edilmelidir. Buna karşılık yük harmonic akımlara karşı düşük empedans gösteriyorsa, akım beslemeli inverterler secilmelidir. Inverterlerde harmonikleri yok edecek filtrelerin tasarımında her harmonik bileşenin seviyesi önemlidir. Eğer inverter çıkışında bir filter kullanılırsa, daha yüksek mertebeden olan harmonikler daha çok filitrelenir. Bu nedenle her harmoniğin hem frekansının hem de genliğinin bilinmesi önem taşır.Conference Object GÜÇ SİSTEMLERİNDE GÜÇ FAKTÖRÜNÜN BİLGİSAYAR DESEKLİ MODELLENMESİ VE ANALİZİ(MAS, 2019) Adak, SüleymanBüyüyen elektrik enerjisi ihtiyacını sahip olduğumuz kısıtlı limit kaynaklarla karşılamak gittikçe zorlaşmaktadır. Bu nedenle kullandığımız elektriği tasarruf etmenin yanında kalitesini de arttırmamız gerekir. Tüketiciye sunulan elektrik enerjisinin kesintisiz sağlanması ve gerilim, frekans ve güç faktörü gibi büyüklüklerin istenen sınırlar içerisinde kalması olarak tanımlanabilecek enerji kalitesi kavramı, uzun süredir elektrik mühendislerinin başlıca çalışma konuları arasında yer almaktadır. Son yıllarda elektrik iletim sistemlerinin büyümesi ve daha karmaşık bir yapıya kavuşmasıyla birlikte çeşitli güç kalitesi sorunları da gündeme gelmektedir. Elektrik enerji sistemlerinde işletmeyi kolaylaştırmanın, verimi arttırmanın ve enerji tasarrufu sağlamanın en etkin ve en kolay yöntemlerinden birisi güç faktörünü düzeltmektir. Güç faktörü, bir katsayı olup aktif gücün görünür güce oranı ile bulunur. Güç kaybının önlenmesi için güç faktörünün ölçülmesi gerekir. Düşük güç katsayısı elektrik tesislerinde gerilim düşümleri ile güç kayıplarına neden olur. Bu çalışmada, güç sisteminin eşdeğeri Matlab /simulink ile oluşturuldu. Yapılan çalışma sonucunda, teorik hesapla bulunan sonuçların simulinkle bulunan sonuçlarla örtüştüğü gözlendi. Güç katsayısının yükseltilmesi sonucu, sisteminin kapasitesinde artmalar oluşur, güç sitemindeki kayıplar ise azalır.