Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/4188
Browse
Browsing Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Koleksiyonu by Language "tr"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
specialist-thesis.listelement.badge Brakial Pleksus Bloğunun Pletismografik Variabilite İndeksi ve Perfüzyon İndeksi ile Değerlendirilmesi(Harran Üniversitesi, 2021)Amaç: Blok başarısının değerlendirilmesi için kullanılan geleneksel yöntemler zaman alıcıdır ve hasta kooperasyonuna ihtiyaç duyar. Bu çalışmanın amacı; Perfüzyon İndeksi ve Pletismografik Variabilite İndeksinin brakiyal sinir blokajının başarısını tahmin etmek için kullanılıp kullanılamayacağını değerlendirmektir. Materyal ve metod: Bu çalışmaya 18-65 yaş arası, elektif veya acil cerrahi operasyona alınan 34 hasta dahil edildi. Brakialpleksus bloğu uygulandı. Kardiyak hastalığı, kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve astım hastalığı olanlar çalışma dışı bırakıldı. Hastaların yatak başı, noninvaziv, seri pletismografik variabilite indeksi (PVI) ve perfüzyon indeksi (PI) ölçümleri, blok uygulanan elin dördüncü parmak ucundan Radical-97 PulseOksimetre cihazı kullanılarak yapıldı. Bulgular: Blok yapılan koldan ölçülen PVI değerleri karşılaştırıldığında; 0 ile 5. dk, 5. dk ile 10. dk ve 0 ile 10.dk arasındaki farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulundu. PI değerleri 0 ve 5.dk, 5 ve 10.dk, 0 ve 10.dk olarak karşılaştırıldığında değişimler istatistiksel olarak anlamlı bulundu. ( p<0.05) Sonuç: Çalışmamızda PI ve PVI değerindeki değişimlerin istatistiksel olarak anlamlı olduğu görüldü. ( p<0.05) PVI ve PI arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon saptanmadı.Other Maksillofasiyal Travma ve Zor Havayolu Yönetimi: İki Olgu Sunumu(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022)Giriş ve Amaç: Maksillofasiyal travmalı hastalarda bozulan anatomi ve travmaya sekonder gelişen ödem nedeniyle hava yolu yönetimi hızla müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Travma hastasının değerlendirilmesinde ve yönetilmesinde öncelikle, hava yolu güvenliği sağlanmalı ve servikal omurga stabilize edilmelidir. Bu yazıda; ateşli silah yaralanması sonucu maksillofasiyal travma gelişen iki olguda uygulanan anestezi yönetiminin literatür eşliğinde tartışılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada iki hastanın hastane bilgi sistemindeki kayıtları ve anestezi kayıtları incelendi. Hastaların perioperatif özellikleri, cerrahi endikasyonu, anestezi tekniği ve komplikasyonları kaydedildi. Bulgular ve Sonuç: Maksillofasiyal travmalı hastalar; yüz kemikleri ve yumuşak dokulardaki hasarlanmaya bağlı olarak kısa sürede gelişebilen hava yolu ödemi, kan, pıhtı, yabancı cisim, kırık kemik fragmanları gibi hasarlı doku veya travmaya neden olan ana materyalin hava yolunu kapatabilmesinden kaynaklı aspirasyon riski nedeniyle hızla hava yolunun garantiye alınması gereken özellikli hasta grubudur. Yazımızda ateşli silah yaralanması sonucu maksillofasiyal travma gelişen iki olgudaki hava yolu yönetimini tartışmayı amaçladık.Article Postpartum Anorektal Hastalık Sıklığında Gebelikte Alınan Kilo Etkili midir?(Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2023)GİRİŞ: Tromboze eksternal hemoroid (TEH) ve anal fissür gebelik sırasında ve postpartum dönemde hayat kalitesini ciddi şekilde bozan benign anorektal hastalıklardandır. Bu lezyonların toplumdaki gerçek insidansı ve gebelikle progrese olması arasındaki ilişki yeterince bilinmemektedir. Çalışmamızın amacı gebeliğin son trimesterı ile postpartum birinci aya kadar gelişen TEH ve anal fissür insidansını saptamak ve bu durumun gebelik boyunca alınan kilo, yenidoğan ağırlığı ve doğumun ikinci fazındaki süre ile olan ilişkisini ortaya koyabilmektir. MATERIAL VE METHOD: 25 Temmuz 2021- 25 Ekim 2021 tarihleri arasında kadın doğum ve genel cerrahi polikliniğine başvuran gebe hastalar içinden üçüncü trimester ve postpartum birinci ayda TEH ve anal fissür görülen, kayıtları tam olan hastalar prospektif takip edilip retrospektif analiz edildi. Üçüncü trimesterda olan hastaların kilo artışı yüzde olarak hesaplandı. Tüm üçüncü trimester hamile hastalar asemptomatik iken ve postpartum ilk ayda, kadın doğum uzmanı veya genel cerrah tarafından en az üç kez muayene edildiler. Daha önceden hemoroidal hastalık nedeniyle operasyon öyküsü olan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. BULGULAR: TEH gelişen hastalarda; gebelik sırasında kilo artışı, bebek doğum ağırlığı, doğumun ikinci fazının uzaması risk faktörleri olarak saptandı (sırası ile p=0,003 p<0,001 p<0,001 p<0,001). Anal fissür risk faktörleri arasında ise gebelikte kilo artışı, bebek doğum ağırlığı, doğumun ikinci fazının uzaması saptandı (sırası ile p=0,003 p<0,001 p<0,001 p<0,001). İlk doğumun normal spontan vajinal doğum olması ve gebelik öncesi kilo fazlalığının TEH ve anal fissür sıklığında bir artışa neden olmadığı gözlemlendi. Sonuç: Gebelikte kilo alımı, bebek doğum ağırlığı ve doğumun ikinci fazının uzaması TEH ve anal fissür gibi Anorektal hastalıkların gelişimi açısından risk faktörü olarak sayılabilir.Book Part Sık Görülen Pediatrik Konjenital Sendromlarda Anestezi(Turkiye Klinikleri (Ortadogu Reklam Tanitim Yayincilik Turizm Egitim Insaat Sanayi A.S.), 2023)Konjenital sendromlu çocuk hastalar nadir hastalıklar olsa da uzmanlık eğitimi aldığımız sağlık kuruluşlarında bu hasta grubu ile karşılaşmaktayız. Konjenital sendromlu çocuklarda anestezi açısından önemli birçok özellik bulunabilir. Zor hava yolu sıklığında artış, hipertansiyon, subglottik stenoz, obstrüktif uyku apnesi, epilepsi sıklığında artış gibi anestezi yönetiminde önemli özellikleri olabilir. Konjetinal sendromlu çocuklarda anestezi yönetimi özellikli ve zorlu olabileceğinden preoperatif dönemden başlayarak hazırlıklı olunmalıdır.specialist-thesis.listelement.badge Tek Akciğer Ventilasyonun Kognitif Fonksiyonlar Üzerine Etkisi: Kesitsel Araştırma(Türkiye Klinikleri (Ortadoğu Reklam Tanıtım Yayıncılık Turizm Eğitim İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.), 2023)Amaç: Postoperatif kognitif disfonksiyon (POKD), majör cerrahi sonrası özellikle ileri yaş olmak üzere tüm yaş grubu hastalarda sıkça görülür ve aylarca sebat edebilir. Etiyolojisi multifaktöriyel olmakla birlikte, serebral oksijen sunum ve tüketim dengesini etkileyen faktörler suçlanmaktadır. Bu nedenle hipoksi gibi ciddi komplikasyonlarla seyredebilen tek akciğer ventilasyonu (TAV) uygulanan torasik cerrahi hastalarında POKD'yi mini-mental durum testi ile değerlendirerek hastalarda POKD'nin değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmaya 20 yaş ve 72 yaş arası, torasik cerrahide TAV adayı hastalar dâhil edildi. Anestezi protokolü tüm hastalarda aynı şekilde uygulandı. Kognitif değerlendirme operasyondan 1 gün önce, operasyondan 1 ve 3 gün sonra yapıldı. Bu amaçla MiniMental Durum Değerlendirme Testi kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya 30 hasta dâhil edildi. TAV uygulanan hastaların %26,6'sında POKD tespit edildi. Hastaların yapılan mini-mental durum değerlendirme testi, ameliyat öncesi ile ameliyat sonrası 1. gün ile 3. gün arasında kognitif disfonksiyon açısından fark tespit edildi. Ameliyat sonrası 1. gün ile ameliyat sonrası 3. gün arasında fark tespit edilmemiştir. Sonuç: Toraks cerrahisinde TAV uygulanan hastalarda erken dönem kognitif disfonksiyon görülmektedir. Bunda cerrahi süre, anestetik ilaçlar, hastayla ilgili parametreler etkili olmakta olup, hastalar intaroperatif yakın takip edilmeli ve ameliyat sonrasında da hastalar kognitif fonksiyonları açısından yakından izlenmelidir.Article Tek Akciğer Ventilasyonun Kognitif Fonksiyonlar Üzerine Etkisi: Kesitsel Araştırma(Türkiye Klinikleri, 2023) Aydoğan, Mesut; Çelik, Enes; Yıldırım, Zeynep Baysal; Kuyumcu, MahırAmaç: Postoperatif kognitif disfonksiyon (POKD), majör cer- rahi sonrası özellikle ileri ya ş olmak üzere tüm ya ş grubu hastalarda sıkça görülür ve aylarca sebat edebilir. Etiyolojisi multifaktöriyel ol- makla birlikte, serebral oksijen sunum ve tüketim dengesini etkileyen faktörler suçlanmaktadır. Bu nedenle hipoksi gibi ciddi komplikas- yonlarla seyredebilen tek akciğer ventilasyonu (TAV) uygulanan tora- sik cerrahi hastalar ında POKD’yi mini-mental durum testi ile değerlendirerek hastalarda POKD’nin de ğerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmaya 20 yaş ve 72 yaş arası, torasik cer- rahide TAV adayı hastalar dâhil edildi. Anestezi protokolü tüm hasta- larda aynı şekilde uygulandı. Kognitif değerlendirme operasyondan 1 gün önce, operasyondan 1 ve 3 gün sonra yap ıldı. Bu amaçla Mini- Mental Durum De ğerlendirme Testi kullan ıldı. Bulgular: Çalışmaya 30 hasta dâhil edildi. TAV uygulanan hastalar ın %26,6’sında POKD tespit edildi. Hastaların yapılan mini-mental durum değerlendirme testi, ameliyat öncesi ile ameliyat sonrası 1. gün ile 3. gün arasında kognitif disfonksiyon açısından fark tespit edildi. Ameliyat sonras ı 1. gün ile ameliyat sonrası 3. gün arasında fark tespit edilmemiştir. Sonuç: Toraks cerrahisinde TAV uygulanan hastalarda erken dönem kognitif dis- fonksiyon görülmektedir. Bunda cerrahi süre, anestetik ilaçlar, hastayla ilgili parametreler etkili olmakta olup, hastalar intaroperatif yakın takip edilmeli ve ameliyat sonrasında da hastalar kognitif fonksiyonları açı- sından yakından izlenmelidir.Book Part Yoğun Bakım ve Bilinci Kapalı Hasta İle İletişim(AKADEMİSYEN YAYINEVİ, 2023)Yoğun bakım hastaları ile iletişim ile ilgili henüz kabul görmüş genel bir yaklaşım bulunmamaktadır. Yeni yayınlarda özellikle teknolojik gelişmelerden yararlanılması dikkat çekmektedir. Hasta yakınlarının bir çok yayında yeteri kadar bilgilendirilmediklerini düşündüğü vurgulanmıştır. Çoğu hasta yakını ve yoğun bakımdan taburcu olan hastada posttravmatik stres bozukluğu yaşandığı belirtilmiştir. Tüm dünyada bu konudaki eksiklikler çalışmalara konu olmuştur. Hemşire ve doktorların standart eğitim müfredatlarının bu konuda eksik katıldığı eleştirilmektedir. Bu sebeple yoğun bakım ünitesi çalışanları iletişim konusunda ek eğitimler almalı ve eğitimde öğrendiklerini günlük pratiklerine eklemelidir. Hasta yakınlarına anlaşılır ve kapsamlı bilgi verilmelidir. Soru sormaları teşvik edilmelidir. Bu amaçla multidisipliner ekipler kurulabilir. Yoğun bakımlarda hasta ve yakını ile iletişime önem verilmesi yanında ekip içi iletişime de dikkat edilmelidir. Ekibe yeni dahil olanların korkmadan, çekinmeden soru sorabileceği ortam sağlanmalıdır.