MAÜ GCRIS Standart veritabanının içerik oluşturulması ve kurulumu Research Ecosystems (https://www.researchecosystems.com) tarafından devam etmektedir. Bu süreçte gördüğünüz verilerde eksikler olabilir.
 

Toprak, Bilal

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Bilal Toprak
Job Title
Dr. Öğr. Üyesi
Email Address
Main Affiliation
Department of Philosophy and Religious Sciences / Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü
Status
Former Staff
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID

Sustainable Development Goals Report Points

SDG data could not be loaded because of an error. Please refresh the page or try again later.
Scholarly Output

6

Articles

3

Citation Count

0

Supervised Theses

2

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 6 of 6
  • Article
    Şamanizm: Muğlak Bir Kavramın Anatomisi
    (Milel ve Nihal İnanç, Kültür ve Mitoloji Araştırmaları Dergisi, 2020) Toprak, Bilal; Department of Philosophy and Religious Sciences / Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü
    Şamanizm kavramı 1950’li yıllarda Mircea Eliade gibi din bilimcilerin ça-lışmalarıyla birlikte anlam genişlemesine uğrayarak daha büyük bir evreni ifade etmek üzere kullanılmaya başlanmıştır. Ancak bugenişleme bir yan-dan geçmişteki dar anlamından önemli izler taşırken bir yandan da muğlak bir alana işaret etmektedir. Bu bağlamda Şamanizm kavramının yaşadığı anlam genişlemesi ve neticesinde ortaya çıkan kimi sorunlardan söz edile-bilir. Bu çalışma dinler tarihi, antropoloji ve arkeoloji gibi alanlar açısın-dan son derece önemli olan Şaman/Şamanizm kavramının tarihsel süreç içerisinde yaşadığı anlam değişikliğini ve bunun oluşturduğu algıyı konu edinmektedir.
  • Master Thesis
    Filistin'de Sömürgeciliğin Arkeolojik Boyutu: Filistin Araştırma Fonu'nun Kuruluşu ve Siyonizm Üzerindeki Etkileri
    (2024) Şener, Oğuzhan; Toprak, Bilal; Toprak, Bilal; Department of Philosophy and Religious Sciences / Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü
    Arkeoloji, toprakta saklı olan geçmişi gün yüzüne çıkarıp bulgular üzerinden geçmişi yorumlama bilimi olarak tanımlanmaktadır. Bunlar çoğu zaman bulguyu elde eden kişinin, bağlı olduğu kuruluşun ve bilhassa mensubiyeti bulunan devletin inisiyatifindedir. İnisiyatif sahiplerinin gözünde; ideoloji, dini inançlar ve dönemin koşulları gibi önemli unsurlar etkilidir. Geleceğin inşasında geçmişin saklı bilgisinin gayelere uygun haliyle dönüştürülmesi gerektiğini düşünen devletler için arkeoloji, etkili bir araç olarak kullanılmaktadır. Tarihte bunun kayda değer bir örneği 1865 yılında kurulan ve kısa adı PEF olan Filistin Araştırma Fonu (Palestine Exploration Fund)'nda görülmektedir. İngiltere merkezli bir kuruluş olan Filistin Araştırma Fonu, arkeoloji bilimini kullanarak Filistin'de sömürgeleştirmeye giden yolda büyük adımlar attı. Edindiği bilgilerle savaşlarda İngiliz ordusunun stratejilerine önemli katkılar sağladı. Bunun yanında, yaptığı çalışmalarda emperyalist içgüdü ile hareket ederek Filistin'de geçmişten gelen aidiyet iddiasını kanıtlamayı ve bölgede meşruiyetini sağlamayı amaçladı. Bu çalışmada öncelikle Filistin Araştırma Fonu'nun kuruluşundaki ideolojik altyapı incelenecektir. Daha sonra fon sağlanan önemli kişiler ve arkeolojik kazılar aktarılarak, elde edilen bulguların kullanılma biçimleri tartışılacaktır. Filistin Araştırma Fonu'nun, kuruluşundan I. Dünya Savaşı'na kadar geçen süreçteki faaliyetleri ele alınacaktır. Modern dönemde Filistin bölgesinin şekillenmesinde önemli bir yer tutması nedeniyle I. Dünya Savaşı'na kadar olan süreç çalışmanın sınırı olacaktır. Çalışmada amaç, Filistin Araştırma Fonu gibi önemli bir kuruluşun, bölge şekillenirken gerçekleştirdiği faaliyetlerle bu süreçteki rolünü ortaya koymak ve arkeoloji biliminin politik biçimde kullanımına bir örnek sunmaktır. Buna ek olarak kuruluşun Siyonizm üzerindeki etkisi aktarılarak İsrail Devleti'nin; sömürgeciliğin mirasçısı olarak Filistin'de kurulduğu ve varlığını sürdürdüğü ortaya konulmaya çalışılacaktır.
  • Article
    Mehmet Alıcı, Işığın Elçisi Mani ve Gnostik Düşüncesi
    (Milel ve Nihal İnanç, Kültür ve Mitoloji Araştırmaları Dergisi, 2018) Toprak, Bilal; Department of Philosophy and Religious Sciences / Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü
    İnsanın kurtuluşunu hedefleyen dinlerin temel öğretilerini belirleyen etmenlerin başında insanın madde ile olan ilişkisine yönelik konular gelmektedir. Kimi dini gelenekler insanı bir bütün olarak ele alırken, kimileri de maddeyi teolojik ve ontolojik açıdan kötü olarak değerlendirir. Dinin dünyaya bakışını belirleyen, insan ve çevre ilişkilerine yön veren bu etkinin doğru anlaşılabilmesi için gnostik geleneklerin insan algısı büyük önem arz etmektedir. Düalist bir bakış açısına sahip olan gnostik düşünceye göre, madde ve maddeden kaynaklanan her şey kötüdür. Maddeye karşı geliştirilen bu radikal tavrın sonucu olarak, Tanrı’nın kötü olan hiçbir şeyi yaratmayacağı düşüncesi hâkimdir. Kötü bir yer olan dünyada, dünyevi işler aracılığıyla kurtuluşa ermek mümkün değildir. Buna göre gerçek kurtuluş ancak hakikatin bilgisine yani gnosise sahip olmakla mümkün olabilir. Birçok dini cemaat sayesinde varlığını sürdüren gnostisizm, özellikle Sabiilik ve Maniheizm sayesinde müstakil bir yapıya bürünür. Bu bağlamda kendisini Budda, Zerdüşt ve İsa Mesih’in müjdelediği kurtarıcı olarak tanıtan Mani’nin gnostik yaşam öyküsü ve düşüncesi Ortadoğu’daki dini grupları anlamak noktasında da bizlere önemli ipuçları sunmaktadır.
  • Presentation
    Dursun Ali Aykıt, Etiyopya Kilisesi, (İstanbul: Ayışığı Kitapları, 2013)
    (2013) Toprak, Bilal; Department of Philosophy and Religious Sciences / Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü
  • Master Thesis
    Neo-şamanizm ve Türkiye'deki Durumu
    (2024) Toprak, Bilal; Toprak, Bilal; Department of Philosophy and Religious Sciences / Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü
    Daha sonra doldurulacaktır.
  • Article
    Müphem Bir Kavram Olarak “İlkel”: Barbarlık ve Bilgelik Arasında Değişen Algılar
    (2021) Toprak, Bilal; Department of Philosophy and Religious Sciences / Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü
    Bu çalışma, “ilkel” kavramının sosyal bilimlerdeki kullanım alanlarına ve etkisine odaklanmaktadır. Gerek uzak\rgeçmişte yaşamış insanları gerekse modernite ile temas kurmamış insan topluluklarını ifade etmek üzere kullanılan\rbu kavram, oldukça müphem bir anlam dünyasına sahiptir. Temelde Batı ve öteki dikotomisi üzerine kurulan bu\ryaklaşımda, Batı dışı toplumların “ilkel” olarak kodlandığını söylemek mümkündür. Kendisini ilerleme çizgisinin\rzirvesinde gören pozitivist zihin, modernite ile temas kurmayan insanı irrasyonel, çevresinden habersiz, birçok değer ve\rkurumdan yoksun olarak sunmaktadır. Günümüzde “gelişmekte olan toplum”lara demokrasi ve refah transfer etmenin\rarka planında da “ilkel toplum teorisi”nin başat rolü üstlendiği söylenebilir. Bu makale ayrıca ilerlemeci yaklaşımın\retkisiyle barbar ve vahşi olarak kodlanan eski çağ insanının zamanla romantizmin etkisiyle bilgi ve hikmet sahibi bir\rvarlığa dönüştürülmesini de ele almaktadır. Günümüzde kimi eleştirilere rağmen literatürde kendisine yer bulmaya\rdevam eden “ilkel” kavramı sanılanın ötesinde bir etki alanına sahiptir. “İlkel”in eleştirisi hem eski çağ insanının\rhem de geleneksel olarak ifade edilen günümüz toplumlarının doğru anlaşılmasına önemli katkılar sunmaktadır