Tanrıverdi, Ömer
Loading...
Name Variants
Job Title
Araştırma Görevlisi
Email Address
omertanriverdi@artuklu.edu.tr
Main Affiliation
Department of Nursing / Hemşirelik Bölümü
Status
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID

Scholarly Output
10
Articles
6
Citation Count
2
Supervised Theses
0
9 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 9 of 9
Article COVID -19’ un sağlık çalışanlarının ruh sağlığına etkisi ve ruhsal travmaların önlenmesi(Dergipark, 2021) Tanrıverdi, Ömer; Tanrıverdi, SeherDünyada hızla yayılıp yaklaşık 2 milyon insanın ölümüne sebep olan coronavirüs (COVID-19), ilk olarak Çin’in Wuhan Eyaleti’nde 2019 yılı Aralık ayının sonlarında ortaya çıkarak, solunum yolu enfeksiyonuna neden olup, insandan insana bulaşabilen bir virüstür. Önce Asya sınırlarına, sonra tüm Avrupa’ya yayılan COVID-19 WHO tarafından pandemi olarak kabul edildi. Pandemi sürecindeki bu müdahaleler bireysel ve toplumsal ruh sağlığı üzerinde oldukça olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Toplumun salgınla mücadele sürecinin en önemli üyelerinden olan sağlık çalışanları da bu olumsuz etkilere en fazla maruz kalan meslek gruplarından olup fiziksel ve psikolojik yönden birçok tehdite maruz kalmaktadırlar. COVID-19 salgınının ilk ortaya çıktığı Wuhan kentinde sağlıkçılar üzerinde gerçekleştirilen ilk çalışmada, salgının hemen ardından sağlık ekiplerinin %71,3'ünde eşik altı ve hafif düzeyde, %22,4'ünde orta düzeyde, %6,2’sinde ciddi düzeyde ruhsal bozuklukların meydana geldiği belirlenmiştir. COVID-19 pandemisinde sağlık çalışanlarının ruhsal travmalardan korunması için; yeterli uyku, yoga, meditasyon gibi gevşeme uygulamaları stres azaltıcı, müzik dinleme, resim çizme gibi yöntemler faydalı olacaktır.Conference Object INVESTIGATION OF THE RELATIONSHIP BETWEEN PSYCHOLOGICAL RESILIENCE AND MORAL INTELLIGENCE LEVELS IN NURSES"(2023) Tanrıverdi, ÖmerHemşireler, hemşirelik bakımını planlayan, uygulayan ve değerlendiren, diğer sağlık ekibi üyeleriyle işbirliğini sağlayan kişilerdir. Ayrıca hemşireler bilgi yönetimi, kanıta dayalı bakım ve yönetimi, etik olaylar gibi alanlarda da faaliyet gösterirler. Bu faaliyet başarısını, sadece teorik hemşirelik bilgisiyle sağlanamayacağı, hemşirelerin aynı zamanda empati, vicdan, güven, doğruluk-dürüstlük, saygı, adalet değerlerin gelişmiş olmaları ile mümkün olabileceği savunulmaktadır. Bu araştırmanın amacı Hemşirelerde Psikolojik Sağlamlık ile Ahlaki Zeka Düzeyleri Arasındaki İlişkiyi incelemektir. Bu araştırmanın örneklemi Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin bir ilinde bulunan iki devlet hastanesinde çalışan 249 hemşire oluşturdu. Verilerin toplanmasında Tanıtıcı Bilgiler Formu, Kısa Psikolojik Sağlamlık ve Yakut-Ahlaki zeka anketi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; hemşireler toplam ahlaki zeka düzeyi ortalaması 70,38 ± 13,22 olması ahlaki zeka puanın orta düzeyin üstünde olduğunu göstermektedir. Psikolojik sağlamlık puan ortalaması 18,36 ± 3,42 olması orta seviyede olduğu göstermektedir. Ahlaki zeka toplam puan ile psikolojik sağlamlık arasında pozitif anlamlı bir ilişki bulundu (p=0.028), (p<0,05).Conference Object Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı Olan Hastalarda Öz-Yeterlilik İle Yaşam Doyumu Arasındaki İlişkinin İncelenmesi(2019) Tanrıverdi, Ömer; Korkmaz, MedetBu çalışma, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı olan hastalarda öz yeterlilik ile yaşam doyumu arasındaki ilişkinin incelenmesi, amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Bu çalışmanın evrenini Mardin Devlet Hastanesi ve Kızıltepe Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Servisinde Mart 2018-Ağustos 2018 tarihleri arasında KOAH tanısı ile tedavi olan hastalar, örneklemini ise kabul edilme kriterlerine uygun 127 hasta oluşturmuştur. Veriler hasta tanıtım formu, Yaşam Doyum Ölçeği (YDÖ), Genel öz yeterlilik Ölçeği (GÖYÖ) ile araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme tekniği ile toplanmıştır. Çalışmaya katılan bireylerin %62, 2 si erkek ve yaş ortalamasının 66. 04±13. 44olduğu belirlenmiştir. Hastaların yaşam doyumu ile öz yeterlilikleri arasında pozitif yönlü, orta düzeyde bir ilişki olduğu istatistiksel açıdan önemli olduğu saptandı (p<0. 05). Araştırmaya katılan hastaların yaşları ile genel öz yeterlilik puanları arasında istatistiksel olarak önemli negatif yönlü zayıf bir ilişki olduğu bulundu (p<0. 05). Araştırmaya katılan hastaların yaşları ile yaşam doyumu puanları arasında istatistiksel olarak önemli negatif yönlü orta düzeyde bir ilişki olduğu bulundu (p<0. 05). Sigara kullanmayanların Genel öz yeterlilik puanları daha yüksek bulundu (p<0, 05). Ancak hastaların sigara içme durumu ile yaşam doyumu arasında önemli bir ilişki saptanmamıştır. (p>0, 05). KOAH'lı hastaların öz yeterlilik ve yaşam doyumlarının saptanarak, uygun hemşirelik girişimlerinin planlanması ve uygulanması, hastaların öz yeterlilik ve yaşam doyumlarını düşüren sebeplerin belirlenerek bu sebeplere yönelik hemşirelik girişimlerinin uygulanması önerilebilir.Article Determınatıon Of The Attıtudes Of Student Nurses For Safe Use Of Cuttıng And Drıllıng Medıcal Applıances(Dergipark, 2019) Tanrıverdi, Ömer; Tanrıverdi, Seher; Tanrıverdi, Ömer; Tanrıverdi, Seher; Aksu, EkremPurpose:The study was carried out descriptively in order to determine the attitudes of the nurses to the safe use of medical instruments. Patients and MethodsArticle The relationship between self-effıcacy and life satisfaction in patients with chronic obstructive pulmonary disease(springer Link, 2021) Tanrıverdi, Ömer; Korkmaz, MedetBackground This is a descriptive research investigating the relationship between self-efficacy and life satisfaction in chronic obstructive pulmonary disease (COPD). Methods The population of this research consists of COPD patients in pulmonology clinics of Mardin State Hospital and Kızıltepe State Hospital between March 2018 and August 2018 sampling 127 patients meeting admittance criteria. The required data is collected from patient introduction forms, Satisfaction with Life Scales (SWL), General Self-Efficacy Scales (GSE), and researcher’s face-to-face interviews. Results Of the interviewers, 62.2% were males, and the average age of patiens was 66.04 ± 13.44. A statistically significant, medium-level and positive relationship is verified between life satisfaction and self-efficacy of patients (p < 0.05, r 0.350). We discovered a negatively bounded and poor relationship between GSE and the ages of participating patients, which was statistically significant (p < 0.05, r –0.27). We determined that the GSE of non-smokers was higher than smokers (p < 0.059). Conclusions We suggest determining the reasons for the decrease in GSE and SWL of patients as the first step and then to plan and perform appropriate nursing care accordinglyArticle COVID -19’ un sağlık çalışanlarının ruh sağlığına etkisi ve ruhsal travmaların önlenmesi(DergiPark, 2021) Tanrıverdi, Ömer; Tanrıverdi, SeherDünyada hızla yayılıp yaklaşık 2 milyon insanın ölümüne sebep olan coronavirüs (COVID-19), ilk olarak Çin’in Wuhan Eyaleti’nde 2019 yılı Aralık ayının sonlarında ortaya çıkarak, solunum yolu enfeksiyonuna neden olup, insandan insana bulaşabilen bir virüstür. Önce Asya sınırlarına, sonra tüm Avrupa’ya yayılan COVID-19 WHO tarafından pandemi olarak kabul edildi. Pandemi sürecindeki bu müdahaleler bireysel ve toplumsal ruh sağlığı üzerinde oldukça olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Toplumun salgınla mücadele sürecinin en önemli üyelerinden olan sağlık çalışanları da bu olumsuz etkilere en fazla maruz kalan meslek gruplarından olup fiziksel ve psikolojik yönden birçok tehdite maruz kalmaktadırlar. COVID-19 salgınının ilk ortaya çıktığı Wuhan kentinde sağlıkçılar üzerinde gerçekleştirilen ilk çalışmada, salgının hemen ardından sağlık ekiplerinin %71,3'ünde eşik altı ve hafif düzeyde, %22,4'ünde orta düzeyde, %6,2’sinde ciddi düzeyde ruhsal bozuklukların meydana geldiği belirlenmiştir. COVID-19 pandemisinde sağlık çalışanlarının ruhsal travmalardan korunması için; yeterli uyku, yoga, meditasyon gibi gevşeme uygulamaları stres azaltıcı, müzik dinleme, resim çizme gibi yöntemler faydalı olacaktır.Article Öğrenci Hemşirelerin Kesici-Delici Tıbbi Aletleri Güvenli Kullanımına Yönelik Tutumlarının Belirlenmesi(Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2021) Tanrıverdi, Ömer; Tanrıverdi, Seher; Tanrıverdi, Ömer; Tanrıverdi, Seher; Aksu, EkremAmaç:Araştırmamız, öğrenci hemşirelerin kesici-delici tıbbi aletleri güvenli kullanımına yönelik tutumlarının belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapıldı. Hastalar ve Yöntem:Verilerin toplanmasında, sekiz sorudan oluşan öğrencilere ait tanıtıcı özellikler içeren öğrenci bilgi formu, sağlık çalışanlarının kesici-delici tıbbi aletleri güvenli kullanımına yönelik tutum ölçeği kullanıldı. Araştırmada elde edilen verilerin değerlendirilmesinde, sayı, yüzdelik dağılım, ortalamalar, İndependet-sample t-test, One-way ANOVA testi kullanıldı. Bulgular:Öğrencilerin ölçekten aldıkları puanların bağımsız değişkenler ile karşılaştırılmasına ilişkin bulguların incelenmesinde; 21 yaş ve üzeri öğrencilerde duyuşsal, kadınlarda davranışsal, 4. sınıf öğrencilerde bilişsel, eğitim alanlarda ise davranışsal alt ölçek puanı ve toplam ölçek puan ortalamalarının anlamlı derecede yüksek olduğu saptandı (p<0.05). Sonuç:Yaşı ve klinik deneyimi artan, eğitim alan öğrencilerin kesici-delici tıbbi aletleri güvenli kullanımına yönelik tutumlarının da arttığı belirlendi. Klinik uygulamaya başlamadan önce öğrencilere eğitim verilmesi, hastane yönetimlerinin kesici delici alet yaralanmalarını önlemeye yönelik kurum politikaları geliştirmesi ve yaygınlaştırması önerilebilir. Anahtar Sözcükler: Yaralar, Kesici alet, Hemşirelik öğrencisi, Sağlık Bakımı Kalite GüvencesiConference Object Öğrenci Hemşirelerin Kesici-Delici Tıbbi Aletleri Güvenli Kullanımına Yönelik Tutumlarının Belirlenmesi(2019) Tanrıverdi, Ömer; Tanrıverdi, Seher; Tanrıverdi, Ömer; Tanrıverdi, Seher; Aksu, EkremAmaç:Araştırmamız, öğrenci hemşirelerin kesici-delici tıbbi aletleri güvenli kullanımına yönelik tutumlarının belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapıldı. Hastalar ve Yöntem:Verilerin toplanmasında, sekiz sorudan oluşan öğrencilere ait tanıtıcı özellikler içeren öğrenci bilgi formu, sağlık çalışanlarının kesici-delici tıbbi aletleri güvenli kullanımına yönelik tutum ölçeği kullanıldı. Araştırmada elde edilen verilerin değerlendirilmesinde, sayı, yüzdelik dağılım, ortalamalar, İndependet-sample t-test, One-way ANOVA testi kullanıldı. Bulgular:Öğrencilerin ölçekten aldıkları puanların bağımsız değişkenler ile karşılaştırılmasına ilişkin bulguların incelenmesinde; 21 yaş ve üzeri öğrencilerde duyuşsal, kadınlarda davranışsal, 4. sınıf öğrencilerde bilişsel, eğitim alanlarda ise davranışsal alt ölçek puanı ve toplam ölçek puan ortalamalarının anlamlı derecede yüksek olduğu saptandı (p<0.05). Sonuç:Yaşı ve klinik deneyimi artan, eğitim alan öğrencilerin kesici-delici tıbbi aletleri güvenli kullanımına yönelik tutumlarının da arttığı belirlendi. Klinik uygulamaya başlamadan önce öğrencilere eğitim verilmesi, hastane yönetimlerinin kesici delici alet yaralanmalarını önlemeye yönelik kurum politikaları geliştirmesi ve yaygınlaştırması önerilebilirArticle Öğrenci Hemşirelerin Kesici-Delici Tıbbi Aletleri Güvenli Kullanımına Yönelik Tutumlarının Belirlenmesi(DergiPark, 2021) Tanrıverdi, Ömer; Tanrıverdi, Seher; Tanrıverdi,Ömer; Tanrıverdi, Seher; Aksu,EkremAmaç:Araştırmamız, öğrenci hemşirelerin kesici-delici tıbbi aletleri güvenli kullanımına yönelik tutumlarının belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapıldı. Hastalar ve Yöntem:Verilerin toplanmasında, sekiz sorudan oluşan öğrencilere ait tanıtıcı özellikler içeren öğrenci bilgi formu, sağlık çalışanlarının kesici-delici tıbbi aletleri güvenli kullanımına yönelik tutum ölçeği kullanıldı. Araştırmada elde edilen verilerin değerlendirilmesinde, sayı, yüzdelik dağılım, ortalamalar, İndependet-sample t-test, One-way ANOVA testi kullanıldı. Bulgular:Öğrencilerin ölçekten aldıkları puanların bağımsız değişkenler ile karşılaştırılmasına ilişkin bulguların incelenmesinde; 21 yaş ve üzeri öğrencilerde duyuşsal, kadınlarda davranışsal, 4. sınıf öğrencilerde bilişsel, eğitim alanlarda ise davranışsal alt ölçek puanı ve toplam ölçek puan ortalamalarının anlamlı derecede yüksek olduğu saptandı (p<0.05). Sonuç:Yaşı ve klinik deneyimi artan, eğitim alan öğrencilerin kesici-delici tıbbi aletleri güvenli kullanımına yönelik tutumlarının da arttığı belirlendi. Klinik uygulamaya başlamadan önce öğrencilere eğitim verilmesi, hastane yönetimlerinin kesici delici alet yaralanmalarını önlemeye yönelik kurum politikaları geliştirmesi ve yaygınlaştırması önerilebilir.