MAÜ GCRIS Standart veritabanının içerik oluşturulması ve kurulumu Research Ecosystems (https://www.researchecosystems.com) tarafından devam etmektedir. Bu süreçte gördüğünüz verilerde eksikler olabilir.
 

Sözlü Gelenek, Form Kritiği ve İnciller

Thumbnail Image

Date

2019

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Open Access Color

OpenAIRE Downloads

OpenAIRE Views

Research Projects

Organizational Units

Journal Issue

Events

Abstract

İsa’nın ölümünden 35-70 yıl sonra bugün ‚İncil‛ diye tanımlanan anonim metinleri kaleme alan yazarların hangi bilgi kaynaklarını kullandıkları meselesi, araştırmacılar arasında tartışılan bir konudur. Bu bağlamda, İncil yazarlarının bazen birbirlerinin metinlerini kaynak olarak kullandıkları ortaya konulmuştur. Bazen hipotetik bazı yazılı kaynakları da kullanmış oldukları düşünülmektedir. Ancak İncillerin arkasında ‚sözlü gelenek‛ denilen şifahi bir rivayet külliyatının bulunduğu da kabul edilmektedir. Sözlü gelenek; İsa hakkında 30’lu yıllardan II. yüzyılın ikinci çeyreğine kadar yayılarak dolaşan küçük, ayrı, bağımsız, sözlü anlatılardan oluşmaktadır. Günümüzde ‚İncil‛ tabir edilen yazılı metinlerden hareketle, bu metinlerin arkasındaki sözlü geleneğin anlaşılmasına ve İncil yazarlarının reda ktörler olarak bu geleneği nasıl şekillendirdiklerine dair bilimsel arayışlar ise ‚form kritiği‛ denilen metodolojik bir yaklaşımı öne çıkarmıştır. Form kritiği, sözlü geleneğin yapısını, özgün temelini ve tarihini tanımlanmayı amaçlayan bir disiplindir. Bu disiplin, İncil araştırmaları alanında önemli sonuçlara ulaşmayı mümkün kılmaktadır. Wellhausen, Schmidt, Dibelius ve Bultmann gibi Alman araştırmacılar, bu alanın öncü isimleri olmuşla rdır. Bununla beraber, form kritiği konusu, tıpkı Kitab-ı Mukaddes Kritiği kapsamındaki diğer yöntemler gibi Türk akademisi özelinde boş bırakılmıştır. Bu makale, İncil rivayetlerinin arka planını oluşturan ‚sözlü gelenek‛ kavramına ve bu süreci çeşitli açılardan inceleyen ve aydınlatmaya çalışan ‚form kritiği‛ yöntemine, Türk akademisinin dikkatini çekmeyi amaçlamaktadır.
What kind of sources were used by the authors of the anonymous te xts that were written in 35-70 years after Jesus’ death and were subsequently defined as ‚Gospels‛ is a topic discussed among researchers. In this context, it has been revealed that the authors of the Gospels use not only each other’s texts as sources but also some hypothetical sources. However, it is also accepted that there is a corpus of narrative called the ‚oral tradition‛ behind the Gospels. The oral tradition consists of small, separate, independent, and oral narratives about Jesus which spread from around 30 C.E. to the second quarter of the second century. With reference to the written texts called Gospels today, scientific research for the understanding of the oral tradition behind these texts and how the Gospel writers to shape this tradition as redactors have highlighted a methodological approach called ‚form criticism‛. Form criticism is a discipline that aims to define the structure, original basis and the process of the oral tradition. This discipline makes it possible to reach important conclusions in the field of Gospel studies. German researchers such as Wellhausen, Schmidt, Dibelius, and Bultmann are leading names in this field. Nevertheless, just like the other methods included in Biblical Criticism, form criticism is not known by the Turkish academy. This article aims to attract the attention of the Turkish scholars to the oral tradition behind the Gospels and to the form criticism method that tries to clarify the oral tradition.

Description

Keywords

Dinler Tarihi, Hıristiyanlık, İnciller, Sözlü Gelenek, Form Kritiği, History of Religions, Christianity, Gospels, Oral Tradition, Form Criticism.

Turkish CoHE Thesis Center URL

Fields of Science

Citation

WoS Q

Scopus Q

Source

Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

Volume

Issue

46

Start Page

297

End Page

327