Scopus İndeksli Yayınlar Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/3596
Browse
Browsing Scopus İndeksli Yayınlar Koleksiyonu by Author "05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi"
Now showing 1 - 14 of 14
- Results Per Page
- Sort Options
Article 16. Asır Kudüs’ünde Bir İlim Kurumu Taziyye: Medresesi(Hitit Üniversitesi, 2022) Evsen Aydın, Esra; 05.03. Department of Islamic History and Arts / İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÜç semavi din için kutsal kabul edilen, bu nedenle tarih boyunca bu üç dine mensup devletlerin şehre hâkim olma mücadeleleri verdiği, yeryüzünde bu özellikte tek şehir olan Kudüs Müslümanlar için de tarihleri boyunca önemli bir konumda olmuştur. İslam idaresinde olduğu her dönemde Mekke ve Medine’den sonra üçüncü harem kabul edilen, tamamı Mescid-i Aksa olarak anılan Harem-i Şerif alanı başta olmak üzere şehrin her köşesinde Müslüman bir kimlik oluşturmak amacıyla imar ve inşa faaliyetleri devam etmiştir. Coğrafi konumu sebebiyle ticaret merkezi özelliği taşımayan, Haçlı seferlerinin olduğu dönem dışında askeri ve siyasi olarak da merkezi bir konumu olmayan Kudüs, Müslümanların hâkim olduğu zamanlarda mukaddes bir dini merkez olmanın yanında önemli bir ilim merkezi özelliği de taşımıştır. Şehirde inşa edilen medreseler, tekke ve zaviyeler, ribâtlar, hankahlar gibi müstakil dini ve ilmi kurumların yanı sıra Mescid-i Aksa’nın kendisi de sadece ibadet için kullanılan bir mescit olmayıp her zaman cami dersleri, zikir meclisleri, mestabe denilen ve avlusunda kurulan ilim halkalarıyla canlı bir ilim merkezi fonksiyonu icra etmiştir. Şehirde ilim kurumlarının tesisi Eyyûbîler döneminde başlayarak Memlükler ile zirveye ulaşmış, Osmanlılar döneminde ise daha çok mevcut sistemin, kurumların ve bu kurumları ayakta tutan vakıfların muhafazasını sağlayan bir siyaset takip edilmiştir. Osmanlı idaresine geçtikten sonra Kudüs’te bulunan medreselerin işleyişini nasıl devam ettirdiği, vakıf müessesesinin kontrolü gibi konuların anlaşılması için Kudüs medreseleri üzerine yapılacak müstakil çalışmaların sayısının artması önemlidir. Bu alanda literatüre katkı sağlamayı amaçlayan bu makalenin konusu; önemli askeri ve idari hizmetlerde bulunan, ancak ömrünün son demlerinde yaşadığı siyasi sorunların ardından bir tür emeklilik ihsanı olarak Kudüs’te yaşama talebi kabul edilen Memlük emiri Emir Tâz tarafından inşa ettirilen, orta büyüklükte olduğunu düşündüğümüz Tâziyye Medresesi’dir. Mescid-i Aksa çevresinde kurulan ve sayıları elliyi aşan medreseden biri olan Tâziyye, XVI. asırda nüfusu ancak 5 bin civarında olan şehirdeki canlı ilim hayatının bir şahidi olarak Osmanlı devletinin hâkimiyeti döneminde de faaliyetine devam etmiştir. Osmanlı döneminde Arap coğrafyasında bulunan medreselerin yapısını ve işleyişini ele alan literatürde mevcut çalışmalar daha çok vakfiyesi bugüne gelen veya mansıp sahiplerinin ve talebelerinin izinin tabakât kitaplarından sürülebildiği yani hakkında malumata ulaşmanın nispeten kolay olduğu daha büyük ölçekli ve görünürlüğü olan yapılara odaklanmaktadır. Bu makalenin amacı ise, XVI. asırda Kudüs’ün ilmi kurumlarını ve yapısını anlayabilmek için büyük ve görünür bir örneğin değil, şehirde sayıca daha fazla olan ancak hakkında sınırlı miktarda malumata rastlanan orta ölçekli bir örneğin izini sürerek literatüre kazandırmaktır. Bunun için XVI. asırda farklı tarihlere ait Şer̒iyye sicilleri ve mühimme kayıtları ile literatürde mevcut çalışmalara müracaat edilecektir. Kudüs Şer̒iyye sicilleri Arapça olup defterlerin fiziki şartları ve yazı karakterleri sebebiyle okunması konusunda zorluklarla karşılaşıldığı için Türkçe literatürde, merkezine doğrudan bu yerel kaynakları alarak konuyu inceleyen çalışma sayısının az olması nedeniyle bu makale bu yönüyle de alana katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Makale beş başlıktan oluşmaktadır. İlk başlıkta medresenin vâkıfı olan Memlük emiri Emir Tâz hakkında biyografik bilgilere, ikinci başlıkta medresenin mekânsal özelliklerine yer verilmiştir. Medresenin devamlılığı için en önemli unsur olan vakıf gelirlerinin ve bu işleyişte görevli kişilerin ele alındığı üçüncü başlıkta hem medresenin maddi desteğinin büyüklüğü incelenmiş hem işleyişte karşılaşılan bazı sorunlar ortaya konmuştur. Dördüncü başlıkta medresenin tedris faaliyetinin unsurlarına odaklanarak Kudüs medreselerinde mansıpların tevcihi, mansıp elde etmek için rekabet, medresenin tedris kapasitesi ve sunduğu imkânlar gibi konulara Tâziyye Medresesi özelinde yer verilmiştir. Beşinci başlıkta ise medresedeki diğer dini hizmetler incelenmiştir. Vakfiyesi bugüne ulaşmayan medresenin vakıf şartlarının detaylarına ve tarih boyunca değişime uğrayıp uğramadığı bilgisine ulaşmak henüz mümkün olmadığı gibi mevcut malumat tedrisin mahiyetine ve okutulan eserlerin hangileri olduğuna dair de detaylı bilgi elde etme imkânı sunmamaktadır. Kudüs ile alakalı medreseler ve daha büyük çerçevede ilmi hayat ile alakalı çalışmaların sayısı arttıkça literatürde bulunan bu boşlukların da doldurulması mümkün olacaktır.Article The Approach of The Shi'i Exegetists to The Instances of 'Umar's Muwafaqat(CUMHURIYET UNIV, FAC THEOLOGY, 2018) Ensari, Abdurrahman; 05.01. Department of Basic Islamic Sciences / Temel İslam Bilimleri Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKnowing the occasions related to the revelation of the Qur'anic verses is one of the factors contributing to its correct understanding. Since the examples named as "Umar's Muwafaqat" (corcurrences of Umar's perception with certain divine revelatio) is related to the occasion of Qur'an's revelation, they also contribute to the understanding of the related verses. 'Umar's Muwafaqat instances refers here to the subject mentioned after his expression of "I agreed with my Lord in three things." His agreement with His Lord is that he delivered an anticipating opinion, appropriate to God's provision. This is considered to be of the great virtues of 'Umar and of the most important sections of his life. Some narrated reports of 'Umar's Muwafaqat shows that there were many occasions of agreement. Of these instances, the verses that come upon his request that Abraham's Maqam is taken as a place of prayer and the Prophet's wives to veil as well as his statement to the Prophet's wives that God will grant him better wives than them if they give trouble to the Prophet. There have been conducted a number of studies on the subject of 'Umar's Muwafaqat. However, these studies are generally framed by Sunni sources. This study focuses on the way in which the instances of "`Umar's Muwafaqat" included in the Sunni sources are discussed in the sources of Shi'a tafsir. Therefore, the study is the critique of the way that 'Umar's Muwafaqat is handled in Shia tafsir sources.Article Arap Şiirinde Mardin’e Dair Bazı Yansımalar(2019) Akçay, Halil; 05.01. Department of Basic Islamic Sciences / Temel İslam Bilimleri Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışmamızda, ulaşılabilen kaynaklardan tespit edilebildiği kadarıyla Mardin’le ilgili yazılan şiirler ele alınmıştır. Mardin, gerek İslam fethinden önce gerek fetihten sonra Arapların yoğun göçü sonrasında Araplar için önemli bir kent haline gelmiştir. Bu husus, Mardin’in Araplarla olan coğrafi ve ticari bağlantısını güçlendirdiği gibi kültürel anlamda da aralarında bir yakınlık oluşturmuştur. Bu ve başka yönleri itibariyle Mardin, Arap şairlerinin dikkatlerini celbetmiştir. Çalışmamızda tarihi, kültürel ve sosyal yönleriyle Mardin hakkında kısaca bilgi verildikten sonra ortaya konan şiirler, Mardin’in tarihî, ilmî, sosyal ve kültürel durumuna ışık tutan hususlar açısından incelenmiş, anlam ve ön plana çıkan edebî sanatlar yönünden değerlendirilmiştir.Article Citation - Scopus: 1Dijital Beşerî Bilimler Bağlamında İlahiyat/İslâmî İlimler(İstanbul Üniversitesi, 2022) Saraçoğlu, Tuba Nur; 05.03. Department of Islamic History and Arts / İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSon yıllarda dijital beşerî bilimler alanında görülen gelişmeler İslamî ilimleri de kapsayan proje ve çalışmalarla akademinin gündemini meşgul etmektedir. Genel anlamda dijital beşerî bilimler alanının tarihçesi, literatürü ve bu alanlardaki çeşitli çalışmalar Türkçe literatürde yer almıştır. Ancak İslamî ilimlerle ilgili yapılan çalışmalar ve projeler hakkında henüz bir metin kaleme alınmamış, bu alanlara ilgi duyan akademisyen ve araştırmacıların ihtiyacı olan bir yol haritası da henüz oluşturulmamıştır. Bu makalenin hedefi ilahiyat alanında dijital beşerî bilimlerin yöntemlerine ilgi duyan araştırmacılar için bir çerçeve sunmak ve bu alanla ilgili projelerden örnekler sunmaktır. Bu bağlamda elinizdeki makalede günümüze kadar ilahiyat alanında kullanılan dijital imkânlara, veri tabanları ve programlar çerçevesinde değinilecek ardından dijital beşerî bilimlerin çalışma süreçleri, İslamî ilimlerle irtibatlı olarak veri elde etme, veri temizleme, analiz ve görselleştirme kapsamında ele alınacaktır. Dijital beşerî bilimlerin bu alana getirdiği yeni araştırma yöntemleri ve alanla irtibatları ve İslamî ilimlerin geleceği açısından etkisi uzun süre devam edecek projeler de makale boyunca ilgili başlıklarda değerlendirilecektir.Article Citation - Scopus: 2The Envision Of God İn The Crusader Idea And İts Effect On The Crusades;(Osman Kose, 2024) Çekiç, A.; 05.03. Department of Islamic History and Arts / İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiThe historiography of the Crusades is an extension of Western Europe's desire to reach its own ideal history. The vacuum of authority following the fall of Rome led the Catholic world to create a new world order for itself. With its religiously referenced starting point, the Crusades offer God's promise of salvation and victory to the Crusaders. According to the Crusader idea, the hand of God will ascend to the earth through the Crusaders and the state of God will be established in Jerusalem through the Crusades. With this idea, the Crusader idea constructed a new world order for itself and placed God at the top of this order. The aim of this article is to analyse how and in what way the envision of God was dealt with in Crusader thought. The lack of such a study based on Crusader sources in the literature reveals the importance of this article. Through the methodological analysis of Crusader sources, the conception of God in Crusader thought and its reflections have been tried to be understood. As a result, the Crusaders's positioning of God in a mobilising position helped the Crusaders to invent their autonomous God and establish the God State; it also formed the basis for the transformation of the Crusaders into a nation chosen and glorified by God. © 2024, Osman Kose. All rights reserved.Article Exploring the Function of Dhihn/Zihin (Cognitive Link) in Majāz in Islamic Legal Theory(Darulfunun İlahiyat Dergisi, 2020) Yaşar, Hakime Reyyan; 05.01. Department of Basic Islamic Sciences / Temel İslam Bilimleri Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSimon Udo and Michiel Leezenberg point to the cognitive traces in the works of ‘Abd al-Qāhir al-Jurjānī (d. 1078), named Asrār al-Balāgha and Dalā’il al-i‘jāz. However, neither Simon nor Leezenberg provide an insight whether these traces can be found in other classical sources, where majāz and isti‘āra are discussed. This paper argues that Simon’s and Leezenberg’s argument that the awareness of the cognitive elements in the classical Islamic approach to majāz and isti‘āra cannot be reduced in ‘Abd al-Qāhir al-Jurjānī’s works. Rather, that the Hanafī legal theorists were aware of the function of dhihn/mind in the mechanism of majāz. Due to presenting a remarkable theoretical examination of the tropes and metaphors, 13th and 14th century Hanafī uṣūl al-fiqh sources are chosen. To clarify my argument, I will mainly focus on the analysis of the terminology, which expounds the relationship between majāz and mind: Such as, ittiṣāl (ilink/connection), dhihn (mind,) maḥal (space/domain).Article KASAP ESNAFINA DAİR FARSÇA YAZILAN ÜÇ FÜTÜVVETNÂME(Turk Kulturu ve Haci Bektas Veli - Arastirma Dergisi, 2022) Doğan Turay, Esra; Baylan, Zivar Hüseynli; 05.03. Department of Islamic History and Arts / İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSafeviler dönemiyle başlayan ve Farsça cevanmerd olarak nitelenen fütüvvet ehlinin tarihine, pirlerine, edep ve erkanına yer veren Farsça fütüvvetnameler arasında, kasaplara ait risaleler de mevcuttur. Bu eserlerin yazımı Selçuklular döneminde Büyük Horasan havzasında başlamıştır. Bu eserler 13. yüzyıl Anadolu Ahiliğinin temel kaynakları sayılmıştır. Farsça fütüvvetnamelerde bu meslek Hz. İbrahim’e dayandırılmıştır. Mesleğin piri Hz. Ömer ve Hz.Ali sayılmış, mesleğin kahramanı olarak ise soyu yedi kuşakta Hz. Ali’ye dayanan ve Muhammed Hanefiyye’nin (ö.81) yakın adamlarından sayılan Reyli Cevanmerd-i Gassab kabul edilmiştir. Farsça olarak kaleme alınan fütüvvetnameden ilki ‘’Fütüvvetname-i Gassab’’ adıyla İran Meclis Kütüphanesi 8898 numaralı el yazma mecmuada bulunmaktadır. Molla Muhammed Bagir Meclisi’ye (ö.1699) ait olduğu ve Safeviler döneminde yazıldığı ifade edilmiştir. Diğer risale Ravzatü’ş Şüheda adlı meşhur eserin sahibi olan Molla Hüseyin Vaiz Kaşifi Sebzevari’ye (ö.1504) ait olup ‘’Fütüvvetname-i Sultani’’ adlı eserdeki‘’ Fasl der Beyan-i Gabze-i Kard, Satur, Kardmal ve Tir ‘’başlıklı bölümde yer alır. Üçüncü ve son risale ise ‘’Risaley-i Gassaban ve Sallahan’’ adıyla İran Sipahsalar Medresesi Kütüphanesi el yazmaları arasında yer almaktadır. Müellifi meçhuldür. Kitabet kaydı ise1879 yılıdır. Bu üç eserde kasaplıkla ilgili benzer konular ele alınmış, mesleğin temel prensipleri belirlenmiştir. Kasapların pirleri hakkında detaylı bilgi verilmiştir. Hz.İbrahim’in oğlu İsmail’i kurban ediş sırrı üzerinde durulmuş, mesleğin pirleri tanıtılmış, mesleğe ait ayet ve hadisler zikredilmiştir. Kasap esnafının edep ve erkanı sıralanmış, kasaplığın ve kasapların ahlaki kuralları soru-cevap şeklinde dikte edilmiştir. Bu makale kasaplık mesleğine dair Farsça Fütüvvetnamelerin tanıtım ve tercümesiyle iki dildeki fütüvvetnamelerin benzerliklerine dikkat çeker. Bu eserlerin birbirinin devamı olduğuna, birlikte okunması ve bilinmesi gerektiğine vurgu yapar.Article Citation - WoS: 3Citation - Scopus: 3Kavramsal Metafor Kuramı’nın Kur’ân Çalışmalarına Dahil Edilmesi: Eleştirel Literatür Değerlendirmesi(Cumhuriyet İlahiyat Dergisi, 2022) Yaşar, Hakime Reyyan; 05.01. Department of Basic Islamic Sciences / Temel İslam Bilimleri Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKavramsal metafor kuramı, son yıllarda kognitif dilbiliminin metafor sahasına kazandırdığı iddialı teoriler-den biridir. Kuramın temel iddiası metaforların kelimeden ziyade kavramlar/tasavvur düzeyinde meydana geldiğidir. Burada tür-cins, nakil ve benzerlik ilişkisini bir kenara bırakılarak metaforların kelimelere değil tecrübeye dayalı tasavvura ait olduğu ortaya konulmuştur. Bu kuram, son yıllarda Kur’ân çalışmalarıyla ilgi-lenen pek çok araştırmacıların da dikkatini çekmiştir. Bunun neticesinde Kur’ân’daki mecâzları ve metafor-ları bu kuram penceresinden inceleyen bir literatür ortaya çıkmıştır. Ancak, kavramsal metafor kuramı, me-tafor çözümlemesini gündelik beşerî dil üzerinde gerçekleştirir. Bu nedenle kuramın kutsal metinlerde yer alan metaforların tahliline yönelik bir yaklaşımı bulunmamaktadır. Buna ek olarak, belagâtta mecâz lafız ve mana ilişkisi üzerinden açıklanırken, bu kuram metaforu tecrübeye dayalı düşünce ve dil ilişkisi üzerinde temellendirir. Bu farklılıklara rağmen, Kur’ân ayetlerini bu kuramla ele alan çalışmaların sayısı gün geçtik-çe artmaktadır. Kuramı, Kur’ân’ı yorumlama aracı olarak tatbik eden araştırmaların ayetleri tefsir usulü ve belagâtın desteğinin uzağında inceledikleri ve metaforların vahyin bir parçası olduğunu dikkate almadıkları tespit edilmiştir. Bu çalışma bahsi geçen literatürü, literatürün takip ettiği metodu, kuramı nasıl tatbik ettik-lerini, Kur’ân çalışmalarına katkılarını ve temel eksikliklerini değerlendirmektedir. Bu bağlamda, çalışma-mız kuramın alana katkısını ve eksikliklerini sorgulamaktadır.Article Manifesting the Crusaders' Instinct for Violence in the Context of the Capture of Antioch(Univ Malaya, Acad Islamic Studies, 2024) Cekic, Ayse; 05.03. Department of Islamic History and Arts / İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiThis paper scrutinises the ideological foundations and violent practices of the Crusaders during the First Crusade, focusing specifically on the massacre at Antioch in 1098. It posits that the Crusaders' notion of divine salvation was inherently linked to the brutalisation of non-Christian populations, particularly Muslims, whom they perceived as adversaries to Christian faith and sovereignty. By conducting a comparative analysis of Crusader and Muslim sources, this study investigates the development of a Crusader ethos that legitimised mass slaughter as a divinely sanctioned act. Antioch, a strategic waypoint en route to Jerusalem, held significant religious importance for Christians, thereby intensifying Crusader aggression. This massacre, driven by religious zeal and demographic ambitions, precipitated a transformative shift in the city's populace and symbolised the Crusaders' determination to re-establish Christianity in the East. Chronicles from the period, including those by Raymond d'Aguilers and Peter Tudebode, vividly describe the slaughter, often depicting it as fulfilling God's will. The paper underscores how Crusader narratives celebrated this violence as divine retribution, setting a precedent for subsequent massacres in Maara and Bayt al-Maqdis. Ultimately, this study enhances our understanding of the Crusader mindset, particularly how it rationalised extreme violence against perceived 'infidels' as essential to fulfilling a holy mandate. The findings highlight the complexities of Crusader ideology, shaped by theological, cultural, and geopolitical factors, which influenced European perspectives on the Eastern world for centuries to come.Article Mecūs Kavramının Tarihsel Arka Planına Işık Tutmak: Cahiliye Döneminden Risalete Arap Yarımadası’nda Sāsānī Varlığı(Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2022) Alıcı, Mehmet; 05.02. Department of Philosophy and Religious Sciences / Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışmada Cahiliye döneminden risalete Sāsānīlerin Arap Yarımadası’ndaki dinî ve siyasi varlığı, Kur’an-ı Kerim’in bahse konu ettiği mecūs kavramının tarihsel arka planına temasla irdelenecektir. Bu çerçevede Cahiliye Arabı’nın İran/Pers kültür havzasıyla münasebetinin boyutu, mecūs kavramının odağa alınmasıyla tartışılacaktır. Bu kavramın oluşum sürecinde Ḥīre’nin ve Güney Arabistan’ın Arap-Pers etkileşimindeki kayda değer rolüne temas edilecektir. Özellikle Sāsānī hakimiyetinin Arap Yarımadası’na bakan yüzü olan Ḥīre’nin konumu, kültürel etkileşimin zemini olarak öne çıkmaktadır. Bu yolla Sāsānīlerin bu coğrafyadaki kadim tarihine ışık tutulurken mecūs ifadesiyle dinî bağlama işaret edilecektir. Böylelikle Kur’an’ın kullandığı mecūs kavramının Cahiliye Arabı’nın zihin dünyasında bir karşılığının olduğu ve dolayısıyla Sāsānīlerin dinî anlayışının Arap Yarımadası’nda bu kavram üzerinden varlık bulduğu ortaya çıkarılacaktır. Aynı zamanda risalet sürecinde Mecūsīlere ilişkin onların da Ehl-i kitap gibi kabul edilmeleri hususu, Cahiliye Arabı’nın anlam dünyasıyla arz ettiği paralellik açısından bahse konu edilecektir.Article Molla Gurani's Commentary Criticism of Qadi and Zamakhshari on Their Interpretations of Fatiha and Baqara Suras(CUMHURIYET UNIV, FAC THEOLOGY, 2018) Ekinci, Kutbettin; 05.01. Department of Basic Islamic Sciences / Temel İslam Bilimleri Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiThis work deals with Molla Gurani's critique (d. 813/1488) of Qadi al-Baydawi (d. 596/1200) and Zamakhshari (d. 538/1144). The Fatiha and Baqara suras in his manuscript tafsir "Ghayat al-Amani" are chosen as the texts to examplify Molla Gurani's critique. His criticism is mostly related to language, qira'a (recitation and vocalization of Qur'anic text), conceptual meaning and disagreement in interpretations of the Qur'anic verses in question. Gurani primarly criticisez Qadi due to his reputation among Ottoman scholars. Gurani has not only criticized Kadi and Zamahshari in the commentary of the surahs Fatiha and Baqara but also Taftazani and Kavashi. This clearly shows thah he is a well-versed scholar in researching especially in comperative analysis. In this study, our investigation is limited to, however, Zemakhshari and Qadi. This stuyd shows that Zemakhshari is strictly bound to Ahl al-Sunnah. Moreover, the hadith reports are considerably important for him in understanding and interpreting the Qur'anic verses. He closely follows the interpretive traditions of early Muslim scholars, especially on the matters that Muslim scholars had an argeemnet.Conference Object Citation - Scopus: 40Predicting Depression and Emotions in the Cross-Roads of Cultures, Para-Linguistics, and Non-Linguistics(Association for Computing Machinery, Inc, 2019) Kaya, H.; Fedotov, D.; Dresvyanskiy, D.; Doyran, M.; Mamontov, D.; Markitantov, M.; Salah, A.A.; 05.01. Department of Basic Islamic Sciences / Temel İslam Bilimleri Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiCross-language, cross-cultural emotion recognition and accurate prediction of affective disorders are two of the major challenges in affective computing today. In this work, we compare several systems for Detecting Depression with AI Sub-challenge (DDS) and Cross-cultural Emotion Sub-challenge (CES) that are published as part of the Audio-Visual Emotion Challenge (AVEC) 2019. For both sub-challenges, we benefit from the baselines, while introducing our own features and regression models. For the DDS challenge, where ASR transcripts are provided by the organizers, we propose simple linguistic and word-duration features. These ASR transcriptbased features are shown to outperform the state of the art audio visual features for this task, reaching a test set Concordance Correlation Coefficient (CCC) performance of 0.344 in comparison to a challenge baseline of 0.120. Our results show that non-verbal parts of the signal are important for detection of depression, and combining this with linguistic information produces the best results. For CES, the proposed systems using unsupervised feature adaptation outperform the challenge baselines on emotional primitives, reaching test set CCC performances of 0.466 and 0.499 for arousal and valence, respectively. © 2019 Association for Computing Machinery.Article Citation - WoS: 1Citation - Scopus: 1Seasonal effects of the fatty acid composition of phospholipid and triacylglycerol in the muscle and liver of male Salmo trutta macrostigma(GRASAS Y ACEITES, 2021) Kaçar, Semra; Kaya, H.; Başhan, M.; 09.03. Department of Nutrition and Dietetics/ Beslenme ve Diyetetik Bölümü; 05.01. Department of Basic Islamic Sciences / Temel İslam Bilimleri Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 9. Faculty of Health Sciences / Sağlık Bilimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiThe seasonal effects on the fatty acid composition of triacylglycerol (TAG) and phospholipid (PL) in the muscle and liver of male Salmo trutta macrostigma were determined using the gas chromatographic (GC) method. The fatty acid (FA) compositions of total lipid, PL and TAG fractions were determined in muscle and liver tissues of S. trutta macrostigma. The phospholipids contained a higher proportion of 16:0 compared to the TAG in the muscle tissue of S. trutta macrostigma. Docosahexaenoic acid (22:6 ω-3) and eicosapentaenoic acid (20:5 ω-3) contents were high in both muscle and liver tissues. The total lipid contents in the muscle and liver were 1.07-2.45 and 3.00-4.64%, respectively. S. trutta macrostigma is a rich source of ω-3 and ω-6, polyunsaturated fatty acids (PUFA) with numerous benefits to human health. © 2021 CSIC Consejo Superior de Investigaciones Cientificas. All rights reserved.Article Surplus of Meaning or Suspending Philology?: Some Reflections on Philological Ramification in Classical Qur'an Commentary(Bursa Ilahiyat Vakfi, 2024) Palanci, Merve; 05.01. Department of Basic Islamic Sciences / Temel İslam Bilimleri Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiThis study examines the philological data criteria used for exploring the genuine meanings and denominators of Arabic verbatim of the Qur'an by Muslim exegetes of the classical period, with a special focus on the philological ramification of the commentary of dhalika l-kit & amacr;b pattern in Q 2:2. Having attained the status of a corpus (kitab) in the aftermath of a very long-phased oral tradition, the Qur'an's textus receptus reflects both portrayals of verbality and scriptural traits embedded in its Arabic verbatim yielded by the compilation process. The Qur'an, representing a junction spot for oral and written traditions in Arab culture, is known to be molded according to the Arabic language register and also formalized the language's post facto grammar. In this vein, the Qur'anic text bears a reflexive affiliation with its pertinent language. This article argues that the lingual reciprocity between the Qur'anic text and its language underwent a critical suspension through commentaries when the case was Qur'an's al-kitab. In this article, the first layer of the data reflects the historical background of the term kitab. Then, it construes the word within Qur'an's cross-references. It exemplifies commentaries on the dhalika l-kit & amacr;b pattern, circumventing philological evidence. After elucidating different grounds leading to philological ramification, I argue that a philological inference from the Qur'an nests in its fullest sense only when the commentator credits historical data and cross-references within the Qur'anic content.