Yaşayan Diller Enstitüsü
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/13
Browse
Browsing Yaşayan Diller Enstitüsü by Author "02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi"
Now showing 1 - 20 of 58
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis 819 Yılı Kroniği: Sunumu, tercümesi, tahlili(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2019) Vergili, Yuhanun; Akalın, Kutlu; Akalın, Kutlu; 02.13. Department of Syriac Language and Literature / Süryani Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSüryani historiyografisi alanında kendine yer bulmuş olan 819 Yılı Kroniği, Süryani ruhbanlar tarafından yüzyıllar boyunca oluşturulan tarih yazma literatürü alanında kaleme alınmış kroniklerden bir tanesidir. Süryanice yazılan kimi eserler Batıda yabancı dillere tercüme edilmelerine/çalışılmalarına rağmen, Türkiye'de bu alandaki çalışmalar yeni başlamış durumdadır. Bizlerde ilk defa olarak bu kroniği tercüme ederek Türkçeye kazandırmak ve okuyucuların yararına sunmak istedik. Eser, Mesih'in doğumundan başlayarak özelde Antakya Süryani Kilisesi ve genel olarak Suriye ve Mezopotamya'da cereyan eden olayları özet olarak miladi 819 yılına dek aktarmaktadır. Antakya Süryani Kilisesi ve Süryaniler dışında kronik, Bizans/Sasani ve Emevi/Abbasi devletleri ve dönemin dikkat çeken olayları hakkında da bazı özet bilgiler aktarmaktadır. vi Tez çalışmamız "giriş" ve "sonuç" kısımlarıyla birlikte iki ana bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında kroniğin önemi, kapsamı, sınırları ve çalışmanın amaçları ile çalışmada kullanılan kaynaklar tanıtılmıştır. "Siyasi, Sosyal ve Dini Arka Plan" başlığını taşıyan Birinci Bölümde, kroniğin yazıldığı dönemdeki siyasi, sosyal ve dini koşullar betimlenmiştir. Bir sonraki aşamada Süryanilerin kimliği, Batı ve Doğu Süryani Kiliseleri ve zımmî hukuku konularında bir özet sunulmuştur. Sonraki kademede ise yazmanın anonim yazarı, kroniğin elyazması ve kronik hakkında yapılan modern bazı çalışmalar aktarılmıştır. İkinci Bölümde, eserin Süryanice metni ve metnin Türkçe tercümesini verdik. Sonuç kısmında da çalışmanın bütünü ele alınarak bir değerlendirme yapılmış ve son safhada kullanılan kaynaklar sıralanmıştır.Master Thesis Afrahat'ın Beşinci İspatı(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2018) Hacımustafaoğlu, Ayşe; Hacımustafaoğlu, Ayşe; Akalın, Kutlu; Akalın, Kutlu; 02.13. Department of Syriac Language and Literature / Süryani Dili ve Edebiyatı Bölümü; 12.03. Syriac Language and Culture Programme / Süryani Dili ve Kültürü Programı; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiTezimiz, "Afrahat'ın (Savaşlar Hakkındaki) Beşinci İspatı" çerçevesinde ele alınacağından, Afrahat'ın (270-345) yaşadığı yüzyıldaki siyasî ve dinî yapı incelenmiştir. Özellikle, Afrahat ve İspatlar isimli hacimli eserinden biri olan "Beşinci İspat"ı Türkçeye tercüme etmek ve literatüre kazandırmak hedeflenmiştir. Bu konuyla ilgili ülkemizde ulaşabildiğimiz herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Afrahat'ın yirmi üç eseri, Süryani İncil metinlerinin tarihini, tefsirini ve biraz da kristolojisini konu aldığı için Süryani literatürü açısından klasik dönemin başlangıcını temsil eder. Ayrıca İspatlar'ın ilk onu, Hristiyanların temel inanç prensiplerini ve yapmaları gereken sorumlulukları konu alır. Diğerleri ise Yahudilikle ilgili olup Hristiyanlar arasındaki Yahudilik eğilimleri ile mücadele etmeyi konu edinir. Dönemin siyasî olaylarından bahsederken bu olaylara Allah'tan başka kimsenin müdahale edemeyeceğini vurgular. Bu konu hakkında da sadece Tevrat'ı kaynak olarak gösterir. Ayrıca Daniel kitabında bahsi geçen heykel ve hayvanlar hakkındaki misalleri Ortadoğu'nun özeti olarak vermekte bir sakınca görmez. İspatımızın temel konusu birbirlerine karşı büyüklük taslayanların elbet bir gün cezasını çekeceği üzerinedir. Tezimizin Giriş kısmında, araştırmamızın amacının ve sınırlarının ne olduğu üzerinde durulmuştur. vi Birinci Bölüm'de, Afrahat'ın yaşadığı dönem itibari ile Mezopotamya'nın siyasî ve dinî yapısı genel hatlarıyla incelenmiştir. Afrahat'ın kim olduğu, İspatlar'ının başlıkları, Beşinci İspat'ın özeti verilerek genel bir değerlendirme yapıldıktan sonra sonlandırılmıştır. İkinci Bölüm'de, Savaşlar Hakkındaki İspat'ın tercüme metni ile tercümede geçen şahıslar, yerler ve kavramlar hakkında açıklamalar yer almaktadır.Master Thesis Ali b. Hâmid eş-Şeyhâninin Tafsilû'l- Avâmili'l- Mî'e Adlı eserinin tahkiki(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Deniz, Hasan; Gemi, Ahmet; Gemi, Ahmet; 02.02. Department of Arabic Language and Literature / Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiArapça dil literatüründe İslam'dan önce ağırlıklı olarak şiirle ve İslam'dan sonra da dilin yapısı üzerinde, özellikle âmil-m'amul bağlamında çalışmalar yapılmıştır. Hz. Ali ve Ebu'l-Esved ed-Düelî (ö.69/688) arasında geçen konuşma ve müzakerede ifade edilen "Nahiv" kelimesi aslında bu dilin temelini oluşturacak bir terim olarak yerini bulmuştur. Buna binaen nahiv ilminin temelini oluşturan âmiller (el-'Avâmil) üzerine birçok çalışma yapılmıştır. Bunların başında Abdülkâhir el-Cürcânî'nin (ö.471/1078-79) el-'Avâmilu'l-Mi'e ve Muhammed el-Birgivî'nin (ö.981/1573) el- 'Avâmil'î gelmektedir. Ali b. Hâmid eş-Şeyhânî'nin (ö.1152/1739) Tafsîlu'l- Avâmil'il-Mi'e adlı eseri el-'Avâmil üzerinde yapılan şerh, tadil ve tekmile türü bir eser olup Arap dili alanında kaleme alınmış önemli bir eserdir. Bu çalışmada Ali b. Hâmid eş-Şeyhânî'nin hayatı ve eserleri, buna ek olarak da Tafsilu'l-Avâmili'l-Mi'e adlı eserinin tahkikine yer verilmiştir.Master Thesis Ana dili Arapça olmayanlar için konuşma becerilerinin öğretiminde yaşanan problemlerin çözümü (Türk öğrenciler örneği)(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2021) Yücel, Mehmet; Abdülhadioğlu, Ahmet; Abdülhadioğlu, Ahmet; 02.02. Department of Arabic Language and Literature / Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiHiç şüphe yok ki, Pratik, dünyadaki herhangi bir dili öğrenmenin temel dayanağıdır ve bununla ilgili çalışmalar, özellikle günümüzde ana dili Arapça olmayanlara Arapça öğretimi ile ilgili en önemli konular arasında yer alır. Pratik yetişkinler ve çocuklar için en önemli dilsel etkinliktir. Çok aşikardırki insanlar hayatlarında yazmaktan çok konuşmayı kullanırlar. Yani, yazdıklarından daha fazla konuşuyorlar ve bundan dolayı insanlar için ana dil iletişim şekli belirlenir. Bu nedenle konuşma, dil pratiğinin ve kullanımının en önemli parçasıdır. Bu nedenle, bu çalışma, bu zayıflığın tedavi etmesinin önemini artırır, ve öğrenmeyi kolay bir konuya dönüştürmek için uygun çözümler bulmayı amaçlar, öğrencinin dilin güzelliğini ve akıcılığını hissetmesini ve başkalarıyla iletişim sürecinde onu iyi kullanması için gerekli beceriyi vermesini sağlar. Bu çalışma, çalışmanın dayandığı en önemli teorik kavramları içeren bir girişten ve dört bölümden oluşmaktadır. "Arap Dilinin Gerçeği" başlıklı birinci bölüm önemi ve özellikleri ile Araplar ve Müslümanların onu yayma ve öğretme çabalarından bahseder. İkinci bölüm ise "Arap Dili ve İletişim" Arap dili becerileri ve bunların konuşma becerisiyle ilişkileri, konuşma becerisinin önemi, beceriler arasındaki konumu ve öğrenciler arasında nasıl geliştirileceği ile ilgilidir. Üçüncü bölümü anadili olmayanlar için Arapça konuşma öğretiminin zayıflığını tedavi etmek olarak adlandırdık ve bu bölümde öğrencinin öğrenme sürecinin unsurları, çevre, öğretim müfredatı ve öğretim yardımcılarından bahsettik. Arapça kelimeleri telaffuz etmedeki fonolojik zorluklar ve eğitim yöntemleri, eğitimli öğrenciler için Arapça cümle oluşturmanın zorlukları da sunuldu. Dördüncü bölüm: "Anadili olmayanlar için Arapça konuşma derslerinin seviyesinin iyileştirilmesi", dil öğretiminde uluslararası standartları ve konuşma becerisini değerlendirme yöntemlerini açıklamak için geldi.Ayrıca Arapça konuşma öğretiminde en iyi modern stratejileri önerdik.Master Thesis Anadili Arapça olmayanlara Arapça öğretiminde kültürel boyut(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2020) Zayiğ, Muhammed; Abdülhadioğlu, Ahmet; Abdülhadioğlu, Ahmet; 02.02. Department of Arabic Language and Literature / Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDil, fonemik, morfolojik ve gramatik sistemiyle ve dört becerisinin bilgisiyle sınırlı kalmaz. Bunun ötesinde tüm iletişimsel durumlara eşlik eden kültürel ve sosyal sisteme geçer. Bu nedenle, dil kültürünü anlamak ve konuşmada onunla etkileşim kurmak ve sosyal bağlamlarını bilmek ikinci dili öğrenmenin bir hedefi haline gelmiştir. Dil kültürünün öğretilmesi, öğrenciyi kültürel yeterliliğe bağlar. Onu iletişimsel durumların meydana getirdiği bağlamlarla, taşıdıkları dilsel ve kültürel işaretlerle ilişkilendirir; ve orijinal konuşmacı olarak konuşmasını sağlar. Bu çalışmada, kültürel bilgi yeterliliğinin ehemmiyeti ve yabancılara Arapça öğretiminde önemi anlatılacaktır. Bunun yanında kültürel diğer unsurların da tanıtılıp bilinmesinin gerekliliğine değinilecek, bu kültüre ulaşmayı gerektiren çalışmalara değinilecektir.Master Thesis Arap dilinin anadili arapça olmayanlara öğretilmesi sürecinde sınav hazırlama esasları(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2021) Haydar, Ahmet; Abdülhadioğlu, Ahmet; Abdülhadioğlu, Ahmet; 02.02. Department of Arabic Language and Literature / Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu tez, Arap dilinin öğretiminde testler oluşturma yöntemini ele almaktadır ve bu tezin ele alınmasındaki ve çalışılmasındaki önemi, bu testlerin öneminden ve anadili Arapça olmayanlara Arapça öğretimi üzerindeki etkisinden kaynaklanmaktadır, çünkü testler, öğrencilerin yeteneklerini ölçmek ve değerlendirmek için çok önemli bir araç olarak kabul edilir. Ayrıca öğrencilerin bilişsel ve davranışsal hedeflerine ulaşma dereceleri ve Arapça dilini öğrenmedeki gelişimleri saptanabilir. Öğretmen bu testlerin sonuçlarına dayanarak öğrencilerin seviyelerini belirleyebilir ve öğrencilerin yeteneklerini artırmak ve geliştirmek için bir plan geliştirebilir. Bu tez, öğretmenlerin öğrencilerin yetenek ve yeterlilik düzeylerini değerlendirme yöntemini çözmeyi amaçlamaktadır. Doğru ve açık temeller üzerine inşa edilen testlerin iyi ve doğru kullanımı ve yapılandırılması, öğrenciler için güçlü bir motivasyonu temsil eder ve onları öğrenme ve dil sevgisi için çaba göstermeye zorlar ve bunun tersi de geçerlidir.Bu da böyledir, çünkü testlerin yanlış yapılandırılması, eğitimli öğrencilerin tepkilerinde olumsuz sonuçlar vermekte ve buradan eğitimli öğrencilerin seviyelerini belirlemede, yeteneklerini geliştirmede ilham verici ve katalizör olmak için bu sorunun çözülmesinde ve bu testlerin en iyi şekilde kullanılması için bu tez yaplmıştır. Bu tezde, istenen bu amaca ulaşmak için betimsel ve analitik yaklaşım kunllanılmıştır.Master Thesis Biçim yönünden Hâfız İbrâhîm'in el-Kasîdatu'l-‘Umariyye isimli kasidesi(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Alibrahim, Mohamad; Abdülhadioğlu, Ahmet; Abdülhadioğlu, Ahmet; 02.02. Department of Arabic Language and Literature / Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiEdebi eser, ister şiir ister düzyazı olsun, sanatsal eserdir ve alıcı üzerindeki etki dereceleri onun bakış açısına ve doğru vizyona yardımcı olan araçlara göre değişir. İşin tanzim edildiği üslup ise bunda belirleyici faktördür. Ancak bu yöntemin, güzelliği ortaya çıkarmak, eksikliklerin ve kusurların yerlerini belirlemek için dikkatli, ince bir analize ihtiyacı vardır ve üslup çalışmalarının amacı da budur; üslup çalışmaları metinde ayrıntıları ve dilsel olguları daha ince bir anlayışa ve daha doğru bir hisse yardım etmek için gösterir. Bu nedenle, bu araştırma üslup çalışmasına dayanmaktadır. Şiirin pasaj ve mısralarının dağılımına ve bu pasajlar ile temaları arasındaki bağlantı gösterilerek bazı biçimsel ve nesnel yönler ele alınacaktır. Her şiir pasajının bahsettiği konuya göre, şiir pasajlarının uzunluğunda açık bir ihtilaf fark edeceğiz. Bu içeriğe göre pasajların öneminin farklılığını gösteriyor. Araştırmada şiirdeki fiillerin illetli ve sahih olması ve türevleri cihetiyle incelenip istatistiksel tablolarla açıklığa kavuşturulması ele alınacaktır. Morfolojik (sarf) araştırma, rakamlara ve yüzdeliklere dayanan istatistiksel yönteme göre metni daha net hale getirecektir. Bu tez ele aldığı kasidede retorik (belagat) araştırmaları kapsadığı gibi metafor ve benzetmelerin en önemli konularını da ele alıyor ve anlambilimini, estetiği belirtiyor. Belagat üslup şekillerinden bir şekildir, hatta estetik ve güzelliğin en belirgin biçimidir. Bir metinde ne kadar çok belagat varsa o nispette metnin tesiri ve kıymeti artar. Tez, kasidenin yazıldığı şiir veznini gösteren ritmik araştırma ile birlikte bu veznin kullanımını gösterir ve kasidedeki şiir parçalarının beyanını kapsar. Şiirsel vezinler ritim ve müzikal melodilerden ibarettir. Metnin psikolojik etkisi ise vezinden vezne değişir. Bunun için şiirin genel anlamı ile yazıldığı vezin arasında bağlantı vardır.Master Thesis Cahiliye döneminden modern döneme Arap şiirinde intihâl(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2023) Abdullah, Mahmut; Abdülhadioğlu, Ahmet; Abdülhadioğlu, Ahmet; 02.02. Department of Arabic Language and Literature / Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesiİslam öncesi dönemde şiirde intihal konusu, kadim ve modern birçok eleştirmen ve araştırmacının zihnini meşgul eden önemli konulardan birisidir. Bu konu, Arap edebiyat eleştirmenleri arasında tartışma konusu olması hasebiyle eleştiri kitaplarında da genişçe yer almıştır. Bu araştırmanın amacı, klasik Arap edebiyat eleştirisinde İslam öncesi şiirindeki intihal olgusu ve intihalin köken meselesi, bu edebi olgu hakkında oryantalistlerin ve modern edebiyat eleştirmenlerinin görüşlerine yer vermektir. Çalışmada, farklı merhalelerde eski Arap şiirinin, ardından metinler. Daha sonra, klasik ve modern Arap eleştirme, daha sonar söz konusu idialarına yanıt vermek suretiyle İslam öncesi döneme ait şiiri bu tartışmanın dışında tuttuk. modern dönemde teknoloji ve sosyal media aracılığıyla intihalin yayılmasının nedenlerine ve bilimsel çalışmaların kalitesine olan etkilerine ve bu intihallerin nasıl olduğuna değindik. Çalışmamızın sonunda, sonuçlara, intihalin yayılmasını sınırlayan önerilere yer verdik.Master Thesis Cengnameyeke Hezretî Elî:"Gezwetu Huneyn"a Mela Yasînê Alıkî (Metn û lêkolîn)(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Bişaroğlu, Seher; Acar, Hayrullah; Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiMela Yasinê Alikî, 1891 / 1901-1976 yılları arasında Ağrı'nın Patnos ilçesinde yaşamış Kürt bir şairdir. Babasının adı Abdullah, annesinin adı Hayat'tır. Mela Yasin Alıki, Alıkan aşiretinden ve Codıkan kabilesindendir. Alıkan aşireti Cizre bölgesinden Van'nın Erciş ilçesine göç edip oradan da Patnos'a göç eden göçmen bir aşirettir. Mela Yasinê Alikî ve Feqe Reşîdê Alikî akrabadırlar. Mela Yasinê Alikî, Feqe Reşîdê Alikî'nin amcasının torunudur. Mela Yasinê Alikî, Feqe Reşîdê Alikî, Mela Zahirê Memanî, Mela Qasimê Pozreş, Şêx Nesîmê Kufrewî, Şêx Muhemmedê Arvasî ve Mela Ehmedê Kurumzade gibi âlimlerden eğitim almış. Mela Yasin, çeşitli köylerde imamlık ve müderislik yapmış ve bu süre zarfında birçok kişiye eğitim vermiştir. Mela Yasin Aliki, Şeyh İsmail Hezroyi, Muhammed Emin, Mela Muhmemed Yıldırım ve birçok kişiye hocalık yapmıştır. Mela Yasin Aliki Nakşibendi tarikatına bağlı bir alim idi. Gezwetu Huneyn adlı eserinde tarikatına dair izler görmesek de şiirlerinde tarikatı ve şeyhlerini zikretmiştir. Mela Yasin Aliki ve Gezwetu Huneyn adlı eseri henüz tanınmamış ve hiç bir çalışmaya konu olmamıştır. Şimdiye kadar elimizde 5 şiiri geçmiştir. Tez çalışmamız onun cengnamesi üzerine olduğu için şiirleri üzerinde ayrıntılı bir şekilde durmadık. Mela Yasinê Alikî'nin manzum cengnamesi bendlerle yazılmış olup toplam 373 benten meydana gelmiştir. Eser, Hz. Muhammed'in döneminde meydana gelen Huneyn savaşını konu almaktadır. Mela Yasinê Alikî Huneyn Savaşını Kurmanci lehçesiyle bir cengname olarak yazmıştır. Şimdiye kadar bu cengnamenin üç nüshasına ulaştık, ancak bu üç nüshalardan sadece ikisi tamamiyle elimizde. Elimizde olan nüshaları karşılaştırdık ve tashihli metnimizi eldeki iki nushaya göre hazırladık. Cengnameyi muhteva ve şekil yönünden tahlil ettik.Master Thesis Cıhê kovara Hawarê dı dîroka perwerdeya Kurdî da(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Sadak, Murat Bedirhan; Aydın, Tahirhan; Aydın, Tahirhan; 02.02. Department of Arabic Language and Literature / Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiEğitim, toplumun en önemli meşkuliyetlerinden biridir. Eldeki kaynaklara göre, insanlık tarihi boyunca eğitim hep vardı. Öyle öngürülüyor ki gelekcekte dehep var olacaktır. Klasik dönemde toplum ve iktidargerekliliklerine göre eğitim şekillenip bu ihtiyaçlara göre eğitim veriliyordu. Modern çağda ise kısmen da olsa eğitimdeki bu durum değişiyor ve artık bireylerin zihinsel meraklarına göre eğitim verilmiştir.Kürt eğitimi deşüphesiz bu tarihi süreçlerden geçmiştir. Klasik dönemde Kürt medreselerinde verilen eğitim mîrliklerin çıkarları veya toplumun dini endişelerine göre veriliyordu. Fakat 19. yy sonuna gelindiğinde bu klasik anlayış değişiyor ve artık eğitim kişisel vaya çağın gerekliliklerine göre verilmiştir. Bu dönemde Kürt entellektüelleri da diğer milletlerin aydınları gibi harekete geçmişler ve toplumunu biliçlendirip aydınlanma konusunda eğitmeye çalışmışlar. Aynı zamada Kürt aydınları, toplumsal birlik ve bilinçlenme için dernekler kurmuşlar, gazete ve dergiler çıkarmışlar.Bu gazete ve dergiler da toplumsal eğitim çerçevesinde; kürtçenin öğretilmesine yönelik çalışmalar yapılmış. Aynı zamanda bu gazete ve dergilerde kürt medreselerinde verilmiş klasik eserler tanıtılmış, kürt tarihinin eski ve yakın çağlarına yönelik çalışmalar yayınlanmış, edebi ve folklorik hikayeler yayınlanmış.Özellikle 1. Dünya Savaşından sonra Kürtlerin topraklarındayeni ulusal devletler kurulmasıyla artık Kürt dili ve kültürü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Celadet Ali Bedirhan ve birkaç arkadaşı Kürt dili ve kültürüne yönelik bu tehlikeyi kendi üzerlerinde bir sorumluluk olarak görmüşler ve buna direnme çabalarına girmişler. Bu amaçla Hawar dergisini çıkarmaya başlamışlar. Hawar dergisi, Celadet Ali Bedirhan önderliğinde siyasi konular hariç Kürtlükle alaklı her konuyla ilgileneceğini beyannamesinde belirtmiştir. Hawar dergisinde çok geniş konu yelpazesiyle beraber Kürt/Kürtçeeğitimine yönelik çalışmalara da ağırlık verilmiştir.Hawar'da buna yönelik ilk defa Kürtçe latin alfabesi uygulanmış, Kürtçe dilbilgisi sistematiği konusunda temeller atılmış, çocuk hikayeleri ve pedagojik çalışmalar yayınlanmış. Dergide yayınlanmış bu çalışmalardan da anlaşılıyor ki Hawar'ın yazarları, okul disiplinine benzer şekilde Kürtçe eğitime yönelik çok yönlü ve yararlı çalışmalar içerisinde olmuşlardır.Master Thesis Daçek di Devoka semsûrê de (Nimûneya Deverên Sincik, Aldûş û Kûmîrê)(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2019) Esen, Haşim; Adak, Abdurrahman; Adak, Abdurrahman; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKürtçe üzerine bir çok çalışma yapılmakta ve dilbilgisi konuları çalışma alanı olmaktadır. Edatlar da bu çalışmanın yapıldığı dilbilgisi konularından birisidir. Kürtçe dilbilgisi üzerine hazırlanan kitaplar edatlar konusunda geniş kapsamlı değillerdir. Bu kitapların yazarları ya yaşadıkları bölgenin kürtçesini (ağzını) ya da daha önce yazılmış olan dilbilgisi kitaplarını kendi çalışmaları için esas almışlardır. Bu yüzden kürçenin bir çok ağzının özellikleri bu kitaplarda yer almamıştır. Adıyaman ağzı da bu kitaplarda yer almayan ağızlardan birisidir. Bu nedenle bu çalışma Adıyamman ağzı üzerine yapılmıştır. Bu çalışma için üç temel bölge (Kömür, Sincik, Gerger) belirlenmiştir. Çalışma belirlenen bölgelerin kürtçeleri üzerinde yürütülmüştür. Çalışmalarda kullanılan materyaller halk masalları ve günlük konuşmalardan derlenmiştir. Bununla Adıyaman ağzının özellikleri orijinal bir şekilde gösterilmek istenmiştir. Daha önce de belirtildiği gibi bu çalışma Adıyaman kürtçesi üzerine yapılmıştır. Bu çalışma dört bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde konu, amaç, önem, yöntem – teknikler ve çalışmanın önündeki engeller, ikinci bölümde edatlar ile ilgili genel bilgiler, üçüncü bölümde Adıyaman ağızındaki edat örnekleri ve özellikleri, dördüncü bölümde ise kürtçedeki edatlar ile Adıyaman ağzındaki edatlar karşılaştırılmıştır. Dördüncü bölümün sonunda da çalışmadan çıkarılan sonuçlar ile çalışmada yararlanılan kaynak kitaplar ve kaynak kişilerin listesi verilmiştir.Master Thesis Denbêjî di peywenda patronajê de(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2014) Gürür, Zeki; Acar, Hayrullah; Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSanatsal ve edebi üretimler üzerindeki etkisi inkâr edilmeyecek ölçüde belirgin olan "iktidar"ın, Kürt sözlü sanatının gelişim çizgisi üzerindeki etkisinin araştırılması bu çalışmanın amaçlarından biridir. Bu çalışmada sanat ve iktidar ilişkisi, dengbêjler ve onları himaye eden yapılar üzerinden incelenmektedir. Kürt sözlü kültürünün oluşum ve gelişim süreçlerine etki etmeleri dolayısıyla bu yapıları modernliğin Kürt toplumuna tezahürleri bağlamında modern ve modern öncesi şeklinde ayırmak mümkün. Çalışmada, dengbêjlik ve patronaj ilişkisi, tarihsel ve güncel örneklerden hareketle 2 temel bölüm halinde incelenmiştir. Çalışmanın giriş bölümünde, Kürt sözlü kültürünün bir parçası olan dengbêjlik sanatı; kolektif bellek, sözlü tarih ve sözlü kültür bağlamında incelenmiş olup, konu ile ilgili literatür taraması yapılmıştır. Kürt sözlü kültürü ile ilgili öncül yazılı materyaller taranmış olup, konu ile ilgili genel bilgiler aktarılmıştır. Matbaanın icat edilişinin sözlü ve yazılı kültüre etkisi, dünyada benzer süreçlerden geçmiş örnekler üzerinden incelenmiş, böylece matbaanın ve teknolojik imkânların Kürt sözlü kültürüne etkisi tahlil edilmiştir. 20. yüzyıldan sonra Kürt toplumunun içine düştüğü siyasal ve toplumsal koşulların, kültürel ve sanatsal üretimlere etkisi, sebep ve sonuçlarıyla beraber değerlendirilmiştir. Çalışmanın ilk bölümünde Kürdistan'daki idari sistemlerin tarihsel arka planı ve Kürt mirlikleriyle Osmanlı Devleti arasındaki ilişkiler incelenmiş, mirlikler etrafında ortaya çıkmış sanat ve edebiyat, patronaj bağlamında değerlendirilmiştir. 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar, Kürdistan'daki idari sistemi şekillendiren dinamiklerle beraber, bu süreçte Kürt mirleri tarafından saraylarda himaye edilmiş ve bu yönüyle anlatıda ifadesini bulmuş örnekler ele alınmıştır. Bu örneklerden hareketle, sanat ve iktidarın birbirini besleyen, birbirine maddi ve psikolojik motivasyon kaynağı olduğu saptanmıştır. Bu bağlamda sanatsal ve kültürel üretimlerin içeriği ve kapsamıyla, siyasal ve iktisadi hegemonya arasındaki ilişki ortaya konulmuştur. 2. bölümde 16. yüzyıldan, 20. yüzyıla kadar Kürt toplumundaki iktidar dönüşümleri, mir, şeyh ve ağalar üzerinden ele alınmış, bu dönüşümün Kürt edebiyatı ve sanatı üzerindeki tezahürleri değerlendirilmiştir. Aynı zamanda bu karakterlerin toplumdaki seçkinlik vasıfları ve siyasi, iktisadi nüfuzları ile sanatsal ve edebi üretimlerdeki rolleri bu bölümde tartışılmıştır. 20. yüzyılın başına doğru siyasi ve iktisadi hegemonyası azalan Kürt mirlikleri, onlardan sonra toplum üzerinde nüfuz sahibi şeyhler ve yüzyılın sonuna doğru ortaya çıkan ağalar üzerinden, Kürt sanatı ve özelde dengbêjliğin anlatı içeriğinin analizi yapılmıştır. Yine bu bölümde, sanat ve iktidar ilişkisinin mekânsal düzlemi, değişen siyasi, kültürel ve toplumsal dinamiklerin, kültürel ve sanatsal üretimlere etkisi himaye mekânları başlığında tartışılmıştır. Sanatın icrasında önemli himaye mekânları olarak karşımıza çıkan saraylar, köy odaları, radyolar ve dengbêjevlerinde, sistematik karşılığını bulmayan patronajın, tarihsel ve siyasal sebepleri değerlendirilmiştir. Kürdistan'daki iktidar değişimlerinin dengbêjler üzerindeki etkisi, anlatıya yansıyış biçimi ve epik anlatı türünün ortadan kayboluşu şeklinde ifadesini bulan patronaj sisteminin, kendini yeniden üretme biçimi tartışılmıştır. Günümüzde bu kültürün yeniden üretimi ile ilgili Mala Dengbêjan başlığında, güncel bir Dengbêjler Divanı örneği ile klasik dengbêjlik arasında benzerlik ve farklılıklar tespit edilmeye çalışmılmıştır.Master Thesis Dengbêj resoyê gopala(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2016) Beğik, Mahmut; Acar, Hayrullah; Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiToplum içinde çoğu zaman, toplumun üzerinde etkiler birakan olaylar meydana gelir. Eğer o toplum sözlü halk edebiyatını yaşıyorsa ve henüz tamamen yazılı edebiyata geçmemişse, bu olaylar bir şekilde bazı kimseler tarafından topluma sözlü olarak aktarılır. Bu olaylar bir nesilden diğer bir nesile nakledilirler. Kürt halkı içerisinde, genelde bu görev 'dengbêjler' tarafından yapılır. Dengbêjler bu olayları hikaye, destan veya türkü haline getirirler. Bölge halkı içerisinde veya bir bölgeden diğer bir bölgeye, baştan başa naklederler. Dengbêjlik, sözlü Kürt edebiyatında bugüne kadar devam etmektedir. Sadece türkülerinin bir kısmı, notalarıyla beraber yazılı edebiyata dönüştürülebilmiştir. Türküler, dengbêjler sayesinde kendi özlerini koruyabilmişlerdir. Kürtler içerisinde bir çok dengbêj, bugüne kadar bu sözlü edebiyatı taşıyabilmişlerdir.Bu sözlü kültürü koruyan ve ona büyük katkılar sağlayan dengbêjlerden bir tanesi de dengbêj Resoyê Gopala'dır.Dengbêj Reso70 yıldan fazla dengbêjlik yapmış ve Kürt dengbêliğine önemli katkılarda bulunmuştur. Bu araştımada,dengbêj Resoyê Gopala'nin yaşam ve eserleri üzerinde, detaylı bir araştırma yapılmıştır. Bu tez giriş ve 2 kısımdan oluşmaktadır. Giriş bölümünde, dünya genelinde sözlü edebiyat ve onun içerisinde 'dengbêjliğin' yeri üzerinde durulmuştur. Bunun yanında da komşu milletlerin ve Kurdistan topraklarında yaşıyan azınlıkların Kürt dengbêjliği üzerindeki etkisi veya Kürt dengbêjliğinin, bıraktığı etki ele alınmaktadır. Aynı bölümde, dünya ve Kürt araştırmacılarına göre, dengbêjliğin genel ölçüleri ve dengbêj Evdalê Zeynê'nin bir ekol olarak Kürt dengbêjliği içerisindeki yerine yer verilmiştir. Bunun da sebebi dengbêj Resoyê Gopala'nın Evdal'in bir takipçisi olmasındandır. Araştırmanın birinci bölümü, Reso'nun yaşami ve eserleri konu edinmektedir. Reso'nun aşireti, ailesi, zehirlenmesi bu bölümde yer almaktadır. Ayrıca Reso'nun ailesinden, araştırmacılardan, dengbêj ve arkadaşlarından, dengbêj Resoyê Gopala hakkındaki görüşlerine yer verilmiştir. Üçüncü bölümde, Reso'nun eserlerinden seçilmiş örnekler almaktadır. Bu örneklerde ele alınan türkülerin konusu, kahramanları, olay, yer ve örgüsü üzerinde durulmuştur. Resoyê Gopala, dengbêj Evdalê Zeynê'nin ekolunu takip eden bir dengbêj olması nedeniyle, ikisinin eserleri arasında karşılaştirmanın yapılabilmesi için örnek olarak iki eserine yer verilmiş ve eserler ekte sunulmuştur.Master Thesis Dengbêjnên jin ên Radyoya Erînavê(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Polattağ, Habibe; Acar, Hayrullah; Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDengbêjlik geleneği kürtlerin sahip olduğu sözlü kültürün en önemli unsurlarından biridir. Dengbêjlik, ana fonksiyonlarının yanısıra kürtler için tarihi belge olma özelliğine de sahip olmuştur. Dengbêjlik sanatını icra edenler halk arasında önemli bir statüye sahip olmuşlardır. Dengbêjlik eski dönemlerden beri hem kadınlar hem de erkekler tarafından icra edilmiş fakat sosyal sebeplerden dolayı kadınlar divanlarda pek yer alamamışlardır. Bu tezle kadınların dengbêjlik serüveninin tanımaya çalıştık. Tezin ana soruları şunlardı: Kadınlar dengbêjlik geleneğinde nasıl bir rol oynadı, Kadınlar dengbêjlik sanatını üretirken ve icra ederken nasıl sorunlarla karşılaştılar, bu alanda onların işini kolaylaştıran ve zorlaştıran unsurlar nelerdir? Kafkas Kürtleri Sovyetler birliğinin değişen eğitim politikaları sayesinde önemli gelişmeler yaşadı. Kürtçe eğitim onlara milli bir bilinç kazandırdı. Kürtler bu milli bilinçle edebiyat, akademi ve müzik gibi alanlarda önemli çalışmalara imza attı. Bu çalışmalar içinde en çok ses getiren ve tanınan kuşkusuz Erivan Radyosudur. Kafkas Kürtlerinin dengbêjlik mirası Erivan Radyosu sayesinde önemli bir arşive sahip oldu. Bu arşiv aynı zamanda kürt müziğinin de başlıca kaynaklarından birisi oldu. Radyo, dengbêjliğin yeni icra merkezi olmuştu. Kadınlar da icracı olarak divanlarda bulamadıkları fırsatı radyoda buluyordu. Bu kürtler için yeni bir durumdu. Fatma Îsa, Belga Qado, Aslîka Qadir ve daha birçok dengbêj toplumsal ve ailevi baskılara rağmen radyoda dengbêjliği icra ettiler ve dengbejlik geleneğinde kendilerine yer buldular. Teknolojik ve sosyal değişimlerden sonra dengbêjlik geleneği ve Kürt müziği de yeni bir döneme girmiş oldu. Yeni dönemde radyo ve plaklar patronaj sisteminin yerini aldı. Burada dikkat çeken en önemli noktalardan birisi de kadınların da artık dengbêjlik icrasında öne çıkmak için fırsat bulmasıdır. Bu durum önceleri toplum tarafından kabul edilmiyordu ve dengbêjlik icrasında sesini duyurmaya çalışan kadınlar bir çok baskıyla karşı karşıya kalıyordu. Bu konuda Erivan Radyosu ve Kafkas Kürtleri önemli bir örnek oluşturuyor.Master Thesis Destana Zembîlfiroş û Gulxatûnê(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2013) Samur, Aziz; Yıldırım, Kadri; Yıldırım, Kadri; 02.02. Department of Arabic Language and Literature / Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışma Klasik Kürt Edebiyatı'nın aşk destanlarından olan Zembilfıroş ile Gülhatun hikâyesinin yazılı varyantları etrafında hikâyenin metinsel tahlilini, olay örgüsünü, kahramanların konumu ile özellikleri, destanın tarihsel ve sosyal arka planını ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Çalışmanın üzerinde şekillendiği varyantların ilki Feqiyê Teyran'a (1549-1631); ikincisi Melayê Bateyî'ye (1675-1760); ve üçüncüsü de Mûradxanê Bayezîdî'ye (yazılış yılı 1776) aittir. Çalışmanın birinci bölümünde destan ve destanların ortaya çıkışı ile türleri üzerinde durulmuş, batı ve doğu edebiyatındaki örnekleri işlenmiştir. İkinci bölümde aşk destanları ve bunların batı edebiyatındaki örnekleriyle birlikte doğu edebiyatında meşhur olan örnekleri de tanıtılmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise esas konuyu teşkil eden üç varyantın metin bilgisi etrafında, Zembilfıroş ile Gülhatun destanının Klasik Kürt Edebiyatı ile Çağdaş Kürt Edebiyatı'ndaki yeri; varyantların şair, içerik, tema, mesaj, düşünce, dil, nazım şekli gibi metin tahlilleri; hikâyenin kahramanlarının nitelikleri; destanın ortaya çıkış yer(ler)i ile olayın oluş şekli; destanın vuku bulduktan zonraki yayılma ve yazıya geçirilme durumu; destanın erkek kahramanı olan Zembilfıroş'un, Kürdistan tarihini anlatan kaynaklardan yola çıkarak gerçek tarihsel kişiliğinin tespiti gibi konular işlenmiştir. Bu bölümde ulaşılan en önemli sonuçlardan biri, Zembilfıroş ile Gülhatun arasında vuku bulan aşk hikâyesi, miladi 994 yılında Mervaniler (Miladi 985-1086) döneminde Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde meydana gelmiştir. İkinci önemli ayrıntı, adı geçen aşk hikâyesinin erkek kahramanı olan Zembilfıroş'un gerçek ismi Emir Said olup, Diyarbakır Paşalarından Emir Hasan'ın oğludur. Bu noktada Kürdistan tarihi ile ilgili literatür taranmış, Emir Said ve Emir Hasan ile ilgili önemli bilgilere ulaşılmıştır. Yine günümüz yazar ve araştırmacılarının eserlerindeki Zembilfıroş ile ilgili araştırma, analiz ve düşünceleri de işlenerek, hikâyenin gerçek kimliğine kavuşması yönünde sundukları katkı dikkatlere sunulmuştur. Çalışmanın son bölümü olan dördüncü bölümde ise Zembilfıroş hikâyesi, Yusuf ile Züleyha ve İbrahim Edhem hikâyelerinin olayın gerçekleşme ve kurgu biçimi bakımından ortak yönleri ele alınmıştır. Bu bölümde karşılaştırılan hikâyeler ve ortaya çıkan benzer motiflerin varlığı, farklı toplumların benzer edebiyat kültürüne sahip olduklarının işaretleri gibidir. Son olarak ekler bölümünde, üzerinde analiz ve tahliller yapılan Zembilfıroş ile Gülhatun aşk hikâyesinin üç varyantı olduğu gibi verilmiştir.Master Thesis Di çend pexşanên Kurmancî de Evînên Efsanevî(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2015) Polat, Edip; Yıldırım, Kadri; Yıldırım, Kadri; 02.02. Department of Arabic Language and Literature / Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDenemeler hariç, bütün kürtçe nesir edebiyatı örnekleri birçok açıdan birbirine yakındır. Halk edebiyatında, özellikle Efsanevî Aşklar'ı içeren eserlerde edebî türler arasındaki farklar çok azalır, bazen de neredeyse ortadan kalkar. Her efsaneden üç-dört varyant veya formu ele aldım ve karşılaştırdım. İçerik, karakterler, anlatım silsilesi, olay örgüsü aynı olanlar, eser kısa da olsa özellikleri bir varyantınkine benziyorsa, biz onu "form" olarak adlandırdık. Efsanelerin özetlerini en uzun ve halk arasında daha çok bilinen varyantı esas alarak yazdım. Efsanenin karakterlerini ister ana karakterler ister stero karakterler olsun, hepsini inceledim. Duygusal, akraba, dini, arkadaşlık vs. ilişkileri incelemeye değerdi, fakat varyantlara göre bu karakterler ve ilişkileri değişmekteydi, bunu ayrı bir başlık altında ele aldım. Eğer bu durum netleştirilmeseydi, varyantlar anlaşılmayacaktı. Bazı efsanelerin form ve varyantları çok fazlaydı, hepsinin özetlerini bu çalışma kapsamına dahil edemezdim, bu ancak bir doktora tezi olabilirdi, fakat halk arasında yerleşik olan belirli form ve varyantları daha çok ele aldım. Bu varyant ve formların bazıları türkçe idi, fakat onlar kürt efsaneleri oldukları, eserin ruhu kürtçe ve olay kürtlerin yaşadıkları topraklarda geçtiği için, onları da bu inceleme içine aldım (örneğin M. Said Ramazan el-Bûtî tarafından yazılan Mem û Zin romanı ile Bawer Ferat tarafından yazılan Dewrêş ile Adûle). Efsanelerin ne zaman ve nerede yaşandıkları herkes için önemlidir, öğrenebildiğim kadarıyla bu konuyu inceledim. Bütün efsanelerin sonuçlarının değerlendirilmesi gerekirdi, kendimce yorumlanmasını uygun gördüm. Bütün efsaneler için değişmeyen bu konu başlıkları, incelemem için paydaş bir yöntem olarak ortaya çıktı. Konu nesirlerle sınırlı olduğu için, bu efsanelerin ezgi, şiir, destan vs. manzume şeklindeki söyleyişlerine yer vermedim. Fakat bu efsanelerin metinleri içinde birkaç dizeye yer verdim. Bütün örneklerin genel değerlendirilmesi ve yorumlanması için, çalışmanın sonunda "Sonuç" yer almaktadır. Bununla birlikte "Ek 1" de Edûlê'nin tarafından söylendiği rivayet edilen Dewrêş üzerine bir ezgi (kilam) yer almaktadır. Bu çalışmanın sonunda kürt edebiyatında başka bir yazın biçimiyle karşılaştım: Karma edebiyat formu. Bilindiği gibi edebiyat tarihinde şekil (morfoloji) bakımından bir yazı ya dize ve beyitlerden oluşur ki biz buna destan, mesnevî, gazel vb. deriz, ya da nesir şeklinde hazırlanırlar ki biz bunlara masal, öykü, roman, anı vb. deriz. Karma Edebiyat Formu bir arada kullanılan bu iki türden oluşur. Yani bir metnin içinde hem nesir var, hem şiir, destan ve "kılam" var. Bu tür, çoğunlukla efsanevî aşklarda kullanılagelmiştir. Bu formu tam anlayabilmemiz için, efsanevi aşkların örneklerini araştırma ve inceleme konusu olarak seçtim. Özellikle Bijen ile Menice aşkı kurmanclar arasında şimdiye kadar pek bilinmiyordu, fakat görülecek ki bir çok açıdan Mem ile Zin aşkından geri kalır tarafı yok. Ahmedî Xanî'nin mesnevisi olan Mem ile Zin, Mola Mahmudî Beyazidi tarafından öykü şeklinde edebiyat dünyasına kazandırılmış, ancak edebi omurgasından bir şey kaybetmemiştir. Bunun gibi, Firdevsi'nin Şehnamesi'nde Bijen ile Menice aşkı ikili beyitler halinde anlatılırken, bu tezin ilerleyen sayfalarında da görüleceği gibi bu sevdalar birçok bölgede masal olarak da anlatılır ve nesir olarak kitaplarda yer almışlardır. Hangi stil ile söylenmiş veya yazılmış olursa olsun, kısa ya da uzun, yörelere göre değişen varyantları olsa bile, kahraman adları ve olayların geçtiği yerler değişse bile, bu aşklar içeriklerinden bir şey kaybetmemişlerdir. Kafiyeli şiirlerde veya ezgilerde söylenemeyen betimlemeler, sözü uzatma fırsatının daha çok olduğu öykü veya roman sayfaları arasında rahatlıkla ve genişçe dile getirilebilmiştir. M. Ö.'sine ait bir örnek vardır: Bijen ile Menice aşkı. Bu otantik aşk halen kürtlerin gece oturumlarında (şevbêrk) masalcılardan dinleniliyor. Bijen Ristemî Zal'ın yeğenidir ve Menice Turanistan kralı Efrasiyab 'ın kızıdır ki o İran'ın düşmanıdır. En büyük engel işte bu düşmanlıktır. Dewrêşê Evdî ile Edûlê'nin aşkı, Milan ve öteki üç aşiret Türkmen, Gêsî ve Şemiran arasında patlak veren çatışma döneminde gelişir ve trajediyle sona erer. Bu aşkın önündeki en büyük engel inançları ve sınıfsal farklılıklarıdır. Dewrêş hem Yezîdî hem de yoksuldur, Edûl ise suni müslüman ve Mîr olan Temir Paşa'nın kızıdır. Siyabend ile Xecê'nin aşkı hasretle karşı karşıya kalır; Siyabend eşkıyadır, dağlardadır ve tek başınadır, fakat Xecê yedi erkek kardeşin ailedeki tek kız kardeşidir. Kardeşleri Xecê'yî Siyabend'e vermezler, o da kızı kaçırır, Sipan dağının doruklarına götürür. Siyabend orada bir yabanöküzünün boynuz darbesiyle bir kaza sonucu uçurumdan düşer ve ölür. Xecê de peşinden atlar. Burada sosyal ilişkilerdeki çelişkiler var, eğer o kaza meydana gelmeseydi, belki de birlikte mutlu yaşarlardı. Mem ile Zin aşkı, önceleri Memê Alan destanında yer almış, sonra Ahmedê Xanî tarafından mesnevi tarzında yazılmıştır, 18. yüzyılda Mele Mahmûdê Beyazidî tarafından öykü olarak kaleme alınmıştır. Son yıllarda ise roman tarzında yayınlanmıştır. Bu aşklardan sadece dört örneği ele aldık: Dewrêşê Evdî ile Edûlê, Siyabend ile Xecê, Bijen ile Menîce, Mem ile Zîn. Fakat buna benzer onlarca örneğin olduğunu belirtmek gerekir.Master Thesis Di romanên Erebê Şemo'de folklora Kurdî(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2013) Gören, Ebubekir; Acar, Hayrullah; Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiGören, Ebubekir, "Erebê Şemo'nun Romanlarında Kürt Folkloru", Master Tezi. Danışman: Hayrullah ACAR, XIV+169 Folklor, halklara ait kültürel ve edebi ögelerden oluşur. Folklor yoluyla halkarın yaşamı, deneyimleri, adetleri, düşünce ve inanışları somutlaşır. Öykü, destan, atasözü ve deyimler, binlerce yıllık süreç içinde anlatılır ve nakledilir. Bu ögeler, dil ile korunur ve devamlılıkları sağlanır. Folklor disiplini de bu ögeleri toplar, sınıflandırır ve değerlendirir. Folklor yoluyla halkların edebi ögeleri öğrenilir. Bu yönleriyle folklor, eşsiz bir edebi anlatım hazinesidir. Modern dönemin edebi bir icadı olan roman türü, folklorun hazinesine muhtaçtır. Bu yüzdendir ki birçok romanın kaynağı folklordan alınmıştır. Kürt romancısı Erebê Şemo da, eserlerinde Kürt folklorunu temel almıştır. O, yazdığı "Şivanê Kurmanca" adlı romanıyla Kürt edebiyatı için yeni bir alanın kapısını açmıştır. Çünkü "Şivanê Kurmanca" ilk Kürtçe romandır. Bu çalışma, Erebê Şemo'nun hayatı, eserleri ve romanlarındaki Kürt folklorunu konu edinmiştir. Çalışma, önsöz, giriş ve sonuç kısımları hariç, iki bölümden oluşur. Giriş bölümünde, folklorun anlamı ve içeriği üzerinde durulmuştur. Folklorun temel özelliklerine ve onun dil, kültür, tarih ve edebiyat ile bağlantılarına işaret edilmiştir. Burada, sözlü kültürlerin ortaya çıkışından bu yana, anlatım ve yazım alanlarındaki büyük gelişmelerden bahsedilmiş ve tarih boyunca sözlü anlatım alanındaki biçimsel ve içeriksel değişimler gözler önüne serilmiştir. Bu gelişim seyri sanayi devrimi, hümanizm ve Fransız ihtilali ile ilişkilendirilmiş, konu modern roman sanatının ortaya çıkışına kadar getirilmiştir. Roman sanatı da onun tarihine ve bireyler ve uluslar için anlamına göre değerlendirilmiş ve onun folklor ile bağlantısı ortaya konmuştur. Son olarak da Kafkasya Kürt romanı, onun temel karakteristiği ve bu karakteristiğin nedenleri irdelenmiştir. Birinci bölümde, Erebê Şemo'nun yaşamı, edebi kişiliği ve eserleri üzerinde durulmuştur. Şemo'nun romanları, özellike, kültürel, folklorik, tarihi ve edebi yönlerden değerlendirilmiştir. İkinci bölümde, Erebê Şemo'nun romanlarındaki Kürt folkloru ögeleri bir araya getirilmiş ve bunlar alanlarına göre sınıflandırılmıştır. Bu folklorik unsurlar Kürt kültürü ve adetleri açısından açıklanıp yorumlanmıştır. Sonuç bölümünde, Erebê Şemo'nun romancılık dışındaki yönleri ele alınmıştır. Erebê Şemo'nun gazetelerde yayınlanmış makaleleri, radyo ve dil çalışmaları ve siyasi mücadelesi üzerinde durulmuştur.Master Thesis Dil kimlik ilişkisi bağlamında Batı sömürgeciliğinin modern Mısır edebiyatı tercüme hareketlerine etkisi(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Erkar, İmren Hicran; Gemi, Ahmet; Gemi, Ahmet; 02.02. Department of Arabic Language and Literature / Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÖZET Sömürgeci devletler doğrudan ya da dolaylı bir şekilde milletlerin kimliklerine ve kültürlerine müdahale etmiştir. Sömürülen halkların Batı eksenli modern yaşam tarzına olan hayranlıkları, kültür ve edebiyat dalında değişime zemin hazırlamıştır. Tercüme hareketleri bu zeminin en önemli parçası olarak yerini almıştır. Hazırlamış olduğumuz bu çalışmamızda sömürge faaliyetlerinin tercüme hareketlerine yansıması incelenmiş, aynı zamanda bu yansımanın edebiyatta yarattığı değişimler de ele alınmıştır. Çalışmamızın birinci bölümünde Mısır'ın sömürgecilik tarihi araştırılmış ve sömürgeciliğin, bir milletin kimliğinde ve dilinde bıraktığı etki işlenmiştir. Bu minvalde Mısır'ın sömürgecilik tarihinin başlangıcı olarak kabul edilen Fransız İhtilali ve Fransız İhtilali'ni takip eden İngiliz işgaline de yer verilmiştir. Buna mukabil ortaya çıkan gelişmeler ve Mısır'ın değişen sosyolojik ve kültürel yapısı da çalışmamızda konu edinmiştir. Çalışmamızın ikinci bölümünde ise modern Mısır edebiyatının temelini atan tercüme hareketleri ele alınmıştır. Tercüme hareketlerine yön veren edebiyatçılar ve bu doğrultuda Mısır kültüründe, dilinde ve edebiyatında oluşan farklılıklar incelenmiştir. Yine çalışmamızda, tercüme hareketiyle birlikte Batı edebiyatından etkilenen edebiyatçılar ve bu dönemde işlenmiş olan konular yer edinmiştir.Master Thesis Dîwana laxer(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2019) Yılmaz, Hacı; Acar, Hayrullah; Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKlasik Kürt Şiirinin şairlerinden biri olan Laxer 19. Yüzyılın sonlarında ve 20. Yüzyılın ilk yarısında yaşamıştır (1866? – 1927). Müküs bölgesindendir; adı Tinis olan bir köyde doğmuştur. Mezarı da şu anda Van Edremit'e bağlı Elmalı (Zivistanî) köyündedir. Medrese geleneğinden gelen Laxer'in aile kökeni Behdînan bölgesine dayanır. Mir Hesen Veli, Kırmızı Medrese ve Arvas Medresesi gibi, yaşadığı coğrafyanın en meşhur medreselerinde dini ve edebi eğitimini gören Laxer, tasavuf ehlidir ve Nakşî tarikatına intisabı vardır. Edebi olarak Melayê Cizirî'den çok etkilenen şair, şiirlerinde daha çok din, tasavuf, aşk, tabiat temalarını işlemiştir. Şiir divanı, oğlu döneminde bir sel felaketine maruz kalır ve büyük zarar görür. Çoğu artık okunamaz hale gelir, ne var ki oğlu yine de biri arapça, biri farsça ve yirmi sekiz tanesi de kürtçe olmak üzere otuz tane şiirini kurtarıp yeniden yazmayı başarır. İşte bu otuz güzel şiiri ile Laxer olarak kürt edebiyatı tarihine geçer. Halk arasında Mela Umerê Aşiq ya da Mela Umerê Tînîsî olarak bilinen Laxer, şiirlerinde Laxer mahlasını kullandığı için edebiyat sahasında şair Laxer olarak tanınır. Bu çalışmamızda, onun hayatı, divanı ve görüşleri üzerine detaylı durmanın yanı sıra şiirleri hakkında biçimsel, içeriksel ve tematik tahliller yaptık.Master Thesis Dorûverê Gêlî ra Des Estanikî(Mardin Artuklu Üniversitesi, Türkiye'de Yaşayan Diller Enstitüsü, 2023) Biçer, Ömer; Kırkan, Ahmet; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiAmancê na xebate top kerdişê estanikanê kirmanckî yo. Na xebate de des estanikî estê. Mi nê des estanikî dewa xo ra kom kerdî. Mi nê estanikî zafane maya xo ra arê kerdê. Mi vengê maya xo bi telefonî qeyd kerdine û dima estanikî ke maya mi vatinê, mi înan goşdarî kerdine û nuştînî. Semedê ke maya mi êdî extîyar bîya taye estanikî xo vîr ra kerde bî û nêmcet vatinê. Aye estanikî ke nêmcet mi ra vatê, mi bi ardimkarîya waya xo temam kerdî. Weyta de çîyêk muhîm esto, lazim o ke ez vaca maya min kurmanc a. Nê estanikî ke mi nuştê wextêk maya mi şenik bîya bawkalê mi, derê vatê. Dima maya mi bi pîyê de zewîcîyêna kirmanckî bander bena. Wextêk ma şenik bîyê maya mi zî ma rê bi kirmanckî vatinê.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »