1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 20 of 5892
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Presentation
    0.5 M HCL çözeltisi içerisinde yumuşak çelik yüzeyine 4,6-diamino-2-Hydroxy-1,3,5-Triazın’in adsorpsiyonu ve antikorozyon davranışı
    (2018) Yıldız, Reşit; Doğru Mert, Başak; Dehri, İlyas; Yazıcı, Birgül; Yıldız, Reşit; Doğru Mert, Başak; 09.03. Department of Nutrition and Dietetics/ Beslenme ve Diyetetik Bölümü; 09.01. Department of Nursing / Hemşirelik Bölümü; 9. Faculty of Health Sciences / Sağlık Bilimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    : 0,5 M HCl çözelti içerisinde yumuşak çeliğin (YÇ) korozyon davranışı üzerine 4,6-diamino-2-hydroxy-1,3,5-triazine’in (DHT) etkisi lineer polarizasyon, potansiyodinamik polarizasyon ve elektrokimyasal impedans spektroskopisi yöntemleri ile araştırılmıştır. Polarizasyon eğrileri, incelenen molekülün karma inhibitör olarak davrandığını göstermiştir. YÇ nin yüzey morfolojisi inhibitörlü ve inhibitörsüz ortamda 1 saat sonunda taramalı elektron mikroskopi (SEM) ile incelenmiştir. DHT, YÇ’nin 0.5 M HCl'deki korozyonunu iyi bir şekilde inhibe etmiştir ve DHT konsantrasyonu arttıkça inhibisyon etkinliğide artmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Citation - WoS: 23
    Citation - Scopus: 25
    1-(2-Hydroxyethyl)-2-imidazolidinone as corrosion inhibitor of mild steel in 0.5 M HCl solution: thermodynamic, electrochemical and theoretical studies
    (Journal of Adhesion Science and Technology, 2019) Keleşoğlu, Ayşen; Yıldız, Reşit; Dehri, İlyas; Yıldız, Reşit; 09.03. Department of Nutrition and Dietetics/ Beslenme ve Diyetetik Bölümü; 9. Faculty of Health Sciences / Sağlık Bilimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    The inhibition effect of 1-(2-Hydroxyethyl)-2-imidazolidinone (2-HEI) on mild steel (MS) corrosion in 0.5M HCl solution was investigated at different inhibitor concentration and temperature by electrochemical experiments, such as linear polarization resistance (LPR), electrochemical impedance spectroscopy (EIS), potentiodynamic polarization and quantum chemical calculations. The inhibitor adsorption process on mild steel in 0.5M HCl system was studied at different temperatures (20 C–50 C). Furthermore, the surface morphology of MS was also investigated with SEM in the absence and the presence of inhibitor. The adsorption of 1-(2-Hydroxyethyl)-2-imidazolidinone on MS surface is an exothermic process and this process obeys the Langmuir adsorption isotherm. The Quantum chemical findings are good agreed with the empirical data.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Citation - WoS: 5
    Citation - Scopus: 5
    1-6 Years Aged Childrens Mothers' First Aid for Burns Observation in Mardin City Center
    (derman Medical Publ, 2013) Demir, Cemil; Sahin, Deniz Say; Battaloğlu İnanç, Betül; 21.02. Department of Medical Services and Techniques / Tıbbi Hizmetler ve Teknikleri Bölümü; 09.01. Department of Nursing / Hemşirelik Bölümü; 9. Faculty of Health Sciences / Sağlık Bilimleri Fakültesi; 21. Vocational School of Health Services / Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Aim: In this study, we aimed to determine the mothers knowledge levels about burns and first aid. When they encounter burns, what will they do in the first instance and emergency application. At the end of this research correct information given to mothers. Aimed to supply the deficiency information. Material and Method: 25-49 age group of mothers who have 1-6 years aged childrens in the study were choisen ramdomly. After being informed about the study, only volunteries for questionnaires were used. There were a thousand mothers. Results: Children 21.6 % have burns. 81.4% burns were in their house , 18.6 % burns were out of their house. Often burns case were 2-4 years aged group children. 89.6 % mothers found themselves have no true knowledge about first aid for burns. Discussion: Mothers knowledge more deficient about the first aid for the burns. In this regard mothers lack of knowledge must be correct with the training activities to be applied. Prime necessity of the mothers were informed about the right applications.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Book Part
    1. Cengiz, Yunus, “Manâ Teorisi”, İslam Düşüncesinde Teoriler I Meta-Fizik 2.
    (2021) Cengiz, Yunus; Cengiz, Yunus; 02.06. Department of Philosophy / Felsefe Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Cengiz, Yunus, “Manâ Teorisi”, İslam Düşüncesinde Teoriler I Meta-Fizik 2.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    10-12 yaş öğrencilere uygulanan 8 haftalık eğitsel oyunların motorik özellikler üzerine etkisi
    (Mardin Artuklu Üniversitesi, 2023) Türkmen, Mustafa; Türkmen, Mustafa; 13.02. Department of Coached Education / Antrenörlük Eğitimi Bölümü; 13. School of Physical Education and Sports / Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Bu tezin amacı 10-12 yaş arası öğrencilere uygulanan 8 haftalık eğitsel oyunlar çalışmalarının motorik özellikler üzerine etkisinin incelenmesi olarak belirlenmiştir. Çalışmaya Mardin Midyat'ta bulunan Barıştepe Ortaokulu'nda 2022-2023 yılında öğrenim gören 25 kişi deney grubu 25 kişi kontrol grubu olmak üzere toplamda 50 öğrenci katılım göstermiştir. Deney grubuna 8 hafta, haftada 3 gün olmak üzere eğitsel oyun oynatılmıştır, kontrol grubunun ise herhangi bir fiziksel aktiviteye katılmaması sağlanmaya çalışılmıştır. Çalışmada öğrencilere boy uzunluğu, kilo, kulaç uzunluğu, otur eriş, dikey sıçrama, sağlık topu atma, 20 m sürat, sağ ve sol el kavrama, reaksiyon testi ölçümleri yapılmıştır. Araştırma kapsamında toplanan verilerin analizinde SPSS 25.0 programı kullanılmıştır. Çalışmada grup içi ve gruplar arası ön test ve son test değerleri karşılaştırılmıştır. İstatiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak belirlenmiş ve veriler etki büyüklüğü (effect size) incelenerek yorumlanmıştır. Yapılan araştırmada ön test ve son test değerlerine bakıldığında boy uzunluğu, kulaç uzunluğu, otur eriş, dikey sıçrama, sağlık topu fırlatma, 20 m sürat, sağ ve sol el kavrama, refleks adet, refleks ortalama süre, yeşili bul adet, dikkatli ol adet, dikkatli ol ortalama süre parametrelerinde her iki grubun istatiksel olarak grup içi anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p<0.05). Yeşili bul ortalama süre ve kilo parametrelerinde her iki grubun grup içi karşılaştırmasında istatiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmemiştir (p>0.05). Boy uzunluğu(ön test-son test), kilo(ön test-son test), kulaç uzunluğu(ön test-son test), otur eriş(ön test-son test), dikey sıçrama(ön test), sağlık topu fırlatma(ön test), 20 m sürat(ön test), refleks adet(ön test), refleks ortalama süre(ön test-son test), yeşili bul adet(ön test), yeşili bul ortalama süre(ön test-son test), dikkatli ol adet(ön test),dikkatli ol ortalama süre(ön test) parametrelerinde gruplar arası karşılaştırmada anlamlı bir farklılık tespit edilmemiştir (p>0.05). Dikey sıçrama(son test), sağlık topu fırlatma(son test), 20 m sürat(son test), sağ ve sol el kavrama(ön test-son test), refleks adet(son test), yeşili bul adet(son test), dikkatli ol adet(son test), dikkatli ol ortalama süre(son test) parametrelerinde gruplar arası karşılaştırmada istatiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p<0.05).Yapılan eğitsel oyunlar uygulamasının 10-12 yaş grubunda deney grubu lehine farklılıklara katkı sağladığı görülmüştür. Benzer yaş gruplarında yapılan fiziksel aktiviteler ile belirgin bir gelişme gözlemlenmesi yapılan çalışmaların ortak bir özelliği olduğu söylenebilir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    1177 Tarihli Süryanice “Harklean” Dörtlü İncil El Yazması
    (TOKAT GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI, 2021) Kaplan, Necla; Akyüz, Mihayel; 02.11. Department of History of Art / Sanat Tarihi Bölümü; 12.03. Syriac Language and Culture Programme / Süryani Dili ve Kültürü Programı; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 12. Institute of Living Languages / Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Dublin Chester Beatty Kütüphanesi’nde Süryani koleksiyonunda Syc 703 numarada kayıtlı bulunan Harklean Dörtlü İncil el yazması makalenin konusunu oluşturmaktadır. El yazmasının şimdiye kadar detaylı monografik bir çalışmada incelenmediği ve yeteri kadar bilinmediği görülmüştür. Bu nedenle eser kodikolojik, paleografik ve sanat-tarihsel yönden incelenmiş, sahip olduğu özellikleri tanıtılmaya çalışılmıştır. Chester Beatty Kütüphanesi’nin dijital erişime sunmasıyla ulaşılan eser; Eusebios mektubu, 8 kanonun 17 adet tablosu, dekoratif haç motifi, 11 adet litürjik kodeks tabloları, Dörtlü İncil, her dört İncil’in (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna) bapları hakkında bilgi sunan “İçindekiler (Qephelaon) bölümü”, Harkelli Toma’nın kendi çalışması hakkında bilgi vermek için yazdığı sonsöz metninin kopyası, kolofon ve sonradan ilave edilmiş bazı bilgi notlarını içermektedir. Eserin Kolofonu ve bilgi notları okunmuş böylece detaylı bilgilere ulaşılmıştır. Görsellerle donatılmış kanon tablolu ve Harklean versiyonu olan bu Dörtlü İncil el yazması; Isho’bar Romanos ve aile bireyleri tarafından Tell Arsanius bölgesindeki Meryem Ana Kilisesi’nde 1177 yılında yazılmış ve banisi Rahip Ahrun tarafından 1180 yılında Madik Manastırı’ndaki Kırk Şehit Kilisesi’ne vakfedilmiştir
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    12. HANEDAN’IN (MÖ. 1991-1782) AŞAĞI NÜBYE’DE KURDUĞU KALE-ÜSLER YA DA “ESKİ MISIR YAYILMACILIĞI”NIN BAŞLANGICI
    (2016) Çıvgın, İzzet; 04.01. Department of Economics / İktisat Bölümü; 04. Faculty of Economics and Administrative Sciences / İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Çalışma, tarihteki kültürel temas (ticaret, öykünme, kolonileşme, fetih) örnekleri ile bunların toplumsal ve siyasal değişmeye katkısını inceleyen bir makaleler dizisinin parçasıdır. Metnin temel argümanı, "1. Ara Dönem" gibi sarsıcı bir deneyimden çıkan Mısır uygarlığının, "sınır güvenliği, siyasal istikrar, uzun-mesafeli ticaret yollarının denetimi, anıtsal bina inşaatları, bunların dekorasyonunda kullanılan doğal kaynaklara erişim kolaylığı ve daha fazla servet birikimi" için tarihinde ilk kez yayılmacı bir programa yaslandığı ve Orta Krallık devrinde uygulanan bu programın "Yeni Krallık emperyalizmi"nin hazırlığı olduğudur. Önceki dönemlerin aksine, "düzenli bir ordu"su bulunan ve güney sınırının ötesinde (Aşağı Nübye'de) 15 kadar kale inşa ederek buralara sürekli asker gönderen Orta Krallık, biriktirdiği serveti (uzun vadede Mısır evrenine eklemleyeceği) yabancı topraklar için harcamıştır. Mısır uygarlığının emperyal dış siyaset yolunda attığı bu ilk adım, "sonu ilhaka varan kolonileşme süreçleri"nin ilk örneklerinden olup deniz-aşırı modern koloni imparatorluklarının kuruluş serüveni ve onların koloniler üzerindeki tasarrufları ile büyük benzerlikler sergilemektedir
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    12. ve 13. yüzyıllarda Fırat Adasının alimlerinin dış tehditlere karşı rolleri
    (Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Kadro, Narjes; Kadro, Narjes; 02.14. Department of History / Tarih Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Medeniyet gelişimin deve toplumların ilerlemesindeki en önemli faktölerin arasına alimler ve fakihler gelir. Peygamberlerin varisi ve islamın sancağını taşıyanlar oldukları için alimler, Allah katında ve müslüman toplumda büyük bir yere sahiptir. Şayet onların fetvaları ile toplum aydınlanabilir. Müslümanların maruz kaldığı fitne ve musibetlere karşı müslümanların güvenlik çemberi ve müdafaa hattı olmuşlar. Müslümanların maruz kalıp yaşadığı en büyük sınavlardan iki vakası 490h./ 1096 m. yılında gerçekleşmiş olan Haçlı seferleri ve 616h./ 1219 m. yılında İslam diyarını savuran Moğol istilaları idi. Toplumun en önemli kesimlerinden biri olan seçkin âlimlerin tutumlarını incelemek, Fırat bölgesinin işgaline karşı tutumlarını ve zaferlerin elde edilmesi konusunda ne kadar bir katkıda bulunduğunu inceleyip netleştirmek için bu önemli konunun incelenmesini önemi yukarıdaki belirttiği malimlerin öneminden kaynaklanmaktadır. Bu konubirgiriş, altı bölüm ve en önemli bulguları içeren bir sonuçtan oluşan bu araştırma aracılığıyla incelenmiştir. Birinci bölüm, Fırat bölgesinin ve en önemli şehirlerinin tarihi özetini ve Hicrialtıncı ve yedinci yüzyıllar ile Miladi on ikinci ve on üçüncü yüzyılların önemini ele aldı. İkinci bölümde ise, Haçlı Seferleri öncesi İslâmî Doğu'nun genel durumu, Haçlı tehlikesinin Fırat bölgesindeki etkisi ve Eyyubi devletinin temellerini atan Fakih İsa el-Hakari gibi önde gelen âlimleri ve onların Haçlılara karşı cihadda kirollerini anlatmıştır. Üçüncü bölüm de araştırmacı ,Selahaddin Eyyubi'nin çağdaşı ve ilmî hareketin ilerlemesine katkıları bulunan Bahaaeddin İbn Şeddadel-Mevsilive ilk Moğol saldırıların atanık olan ve Cengiz Han'ın hükümdarlığı ve İslam ülkelerindeki Moğol ordularının hareketlerini izleyip inceleyebilen İbnü'l-Esirel Cezeri gibi Fırat Adası'ndaki alimlerin Haçlı istilasına karşı siyasi ve entelektüel konumlarını ve cihatçı rollerini açıkladı. Dördüncü bölümde, Tasavvufun ve Şiiliğin yayıldığı ve İslam dünyasının büyük bir kayıp ve dağılma içinde olduğu Moğol saldırısı öncesi İslami Doğu'nun durumu ve Fırat adasına yapılan Moğol saldırıları ele alınmıştır. Beşinci bölümde, Moğol istilaları sırasında Müslüman âlimlerin cihattaki rolü ele alınmış. Özellikle İbnü's-Salah'ın toplumdaki sapkınlıklardan ve bidatlerden kaynaklanan yozlaşmayla mücadeledeki rolü ve Şeyhel-İslam İbn Teymiyye'nin Moğollara karşı cihade etkisi açıklanmıştır. Çalışmanın son bölümü olan altıncı bölümde ise gerek fıkıh ve hadis gibi dini ilimlere olan ilgileri gerekse de medreselerin kurulmasıyla önemli bir rol oynayan Rabia Hatun ve Zümrüd Hatun gibi âlim, fakih ve muhaddis kadınlardan oluşan toplumun birkesimi incelenmiştir. Bu çalışma sayesinde, âlimlerin toplumu, toplumda yaygın olan fitne ve yozlaşma kaynaklarından arındırmaya ne kadar hevesli oldukları anlaşılmıştır. Bu çalışma sayesinde, müslüman topluluğun Moğollara karşı durabilmelerini uman alimlerin toplumu, toplumda yaygın olan fitne kaynaklarından arındırmaya ve onları manevi açıdan hazırladıkları ve bukonuda ne kadar hevesli oldukları anlaşılmıştır. Bu araştırmada milleti yönlendirip rehber etmek ve cihada katılıp katılmaya teşvik etmek ve İslam'ı yaymak gibi her alan da alimlerin harikulade duruşları ortaya çıkmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    1234 Anonim Süryani Kroniği ve Diğer Yerel Hristiyan Kaynakları Çerçevesinde İmâdüddin Zengî’nin Urfa’yı Fethi
    (Ortaçağ Araştırmaları Dergisi, 2022) Can, Umut; Yaşar, Şükran; 02.13. Department of Syriac Language and Literature / Süryani Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Öz– İmâdüddin Zengî, 1144 yılında Urfa’yı fethederek bu şehirdeki Haçlı varlığına son vermiş ve yaklaşık yarım asırdan beri Müslüman komutanların yapamadığını başarmıştır. Hadise büyük yankı uyandırmış ve Avrupa’dan gelecek olan II. Haçlı Seferi’ne zemin oluşturmuştur. Müslümanlar için büyük bir zafer, Haçlılar için ise büyük bir yıkım olan hadisenin kayıtları her iki görüşün tarih yazıcıları için de önemlidir. Bundan dolayıdır ki hem Müslüman hem de Hristiyan yazarlar, eldeki veriler ışığında vakaya dair bilgileri, kendi dünya görüşleri doğrultusunda aktarmaya gayret göstermişlerdir. Ancak bir de bu olayı kendi dünya görüşleri üzerinden aktaran bölgenin yerel Hristiyan tarih yazıcıları vardır ki, özellikle mezhebi farklılıklar sebebiyle onların dünyaya bakışı ne tam olarak Haçlılar gibi ne de doğal olarak Müslümanlar gibidir. Dolayısıyla bu yazarların Urfa’nın fethi hususunda aktarmış oldukları bilgiler, diğerlerine nazaran daha farklı bir bakış açısı sunmaktadır. Bu bağlamda, Yerel Hristiyan Kaynaklarındaki bilgiler, bölgenin yerlisi olmalarının ve birinci elden bilgilere ulaşma olanaklarının avantajıyla, İslâm tarihçilerinin verdikleri bilgilerden daha detaylıdır. İslâm kaynaklarının vaka üzerine verdiği bilgiler, birbirine oldukça benzemekte ve bilginin bir ya da iki kaynaktan edinilmiş olduğu izlenimini vermektedir. Dolayısıyla bu hadise özelinde Yerel Hristiyan Kaynaklarının verileri büyük önem arz etmektedir. Bu amaçla Haçlı ve Ermeni kroniklerinin yanında, Süryanice yazan tarihçilerin eserleri, ziyadesiyle ön plana çıkmaktadır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    14 -16 Yaş Grubu Çocuklarda Korfbol Temel Beceri Eğitimi Antrenman Programının Motor Gelişime Etkisi
    (OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 2020) Eskiyecek, Canan Gülbin; Bayazıt, Betül; Abdikoğlu, Dilruba; 13.02. Department of Coached Education / Antrenörlük Eğitimi Bölümü; 13. School of Physical Education and Sports / Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Bu çalışmanın amacı, 14-16 yaş grubu kız ve erkek çocuklarda korfbol temel beceri eğitimi antrenmanlarının motor gelişime etkisini belirlemektir. Çalışma grubunu, Kocaeli Fen Lisesi’nde öğrenim gören ve random yöntemiyle seçilmiş 12’si kız ve 20’si erkek olmak üzere toplam 32 gönüllü öğrenci oluşturmuştur. Öğrenciler cinsiyete bakılmaksızın denek (n=17) ve kontrol (n=15) grubu olmak üzere iki eş gruba ayrılmıştır. Çalışmada deney grubuna 8 hafta süreyle haftada 2 gün ve günde 60 dakika olmak üzere korfbol branşının temel motor becerilerini geliştirmeye yönelik beş temel beceriyi içeren (pas, şut, penaltı, turnike ve V kat şut atışı) bir antrenman programı uygulanmıştır. Kontrol grubuna ise herhangi bir antrenman programı uygulanmamıştır. Çalışmanın yürütülebilmesi için 2019/01.2 sayılı ve 2018/346 proje (KÜ GOKAEK) ile Etik Kurul Onayı alınmıştır. Elde edilen verilere, SPSS programı ile tanımlayıcı istatistiksel işlemlerle birlikte gruplar arasındaki farkı belirlemek için Mann Whitney U testi, grupların kendi içerisindeki farkı belirlemek için ise Wilcoxon testi kullanılmıştır. Sonuçlar p<0.05 önemlilik düzeyinde değerlendirilmiştir. Çalışmada ön-test ve son-test ölçüm değerlerinin karşılaştırılmasında, denek grubunun pas, şut, penaltı, turnike ve V kat şut atışı değişkenleri arasında istatistiksel olarak önemli düzeyde fark olduğu tespit edilmiştir (p<0.05). Çalışma sonucunda, 8 hafta süresince pas tekniği ile birlikte şut tekniklerini geliştirmeye yönelik yapılan antrenmanlar çocukların korfbol temel motor becerileri üzerinde iyileşmeler sağlamıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    14-17. yüzyıllarda Osmanlı Devlet Yönetimi'ni etkilemiş bazı saray kadınları
    (Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Gümüş, Ercan; Gümüş, Ercan; 02.14. Department of History / Tarih Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Kuruluş Dönemi'nde sultanlar, kadınları devlet yönetiminden uzak tutmaya çalışmışlardır. Bu dönemde sultanlar genellikle siyasi evlilikler yapmışlardır. Güçlü kadınların varlığı devlet yönetimine zarar verememiştir. Tabi böyle bir girişimin olmadığı anlamına gelmemektedir. Kuruluş Dönemi'nde güçlü padişahların başa geçmesi kadının yönetime olan etkisini de azalmıştır. Saray kadınlarının yönetime dâhil olmaması hak ettikleri payın fazlasına sahip olmalarına sebep olmuştur. Bundan dolayı bu dönemlerde kadınlar saltanatından söz etmek mümkün değildir. Ama bu durum hanedan arasında bir iş birliğinin olmadığı manasına da gelmemektedir. Bu dönemlerde saray kadınlarının geri plana atılmaları ve kaderci tavır takınmaları eleştirilmiştir. Fatih Sultan Mehmed Han Dönemi'ne kadar siyasi evlikler devam etmiştir. Daha sonraki dönemlerde siyasi evliklere son verilmiş ve saray içinde cariyelerle ilişkilerin başlandığı görülmüştür. Bu evliliklerde kadınlar devşirilmiş, 17. yüzyıla gelindiğinde ise valide sultanlar Osmanlı sarayında ve devlet yönetiminde oldukça söz sahibi olmuşlardır. Daha sonraki dönemlerde padişahların küçük yaşta olmaları ve aklıselim olmamalarından dolayı valide sultanlar yönetimin tek sahibi olmuşlardır. Osmanlı sarayında padişah ve ailesinin bulunduğu haremde bazı dönemlerde sayıları yüzleri aşan kadınların bulunması giderlerin zamanla artmasına ve Osmanlı ekonomisinin olumsuz etkilenmesine sebep olmuştur. Haremde valide sultanların ve haseki sultanların birbirleriyle mücadele etmeleri Osmanlı Devleti'nin tarihini olumsuz yönde etkilemiştir. Şehzadelerin sancağa çıkmaması ve saray içi eğitime tabii tutulması (Kafes Sitemi) onların devlet yönetiminden bihaber olmalarına ve tecrübesiz kalmalarına sebep olmuştur. Hürrem Sultan'dan itibaren kadınlar saltanatı artış göstermiş olup bu durum Turhan Sultan döneminde son bulmuştur.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    15-49 yaş arası annelerin anne sütü ile ilgili uygulamaları ve etki eden faktörler
    (2013) Battaloğlu İnanç, Betül; 09.01. Department of Nursing / Hemşirelik Bölümü; 9. Faculty of Health Sciences / Sağlık Bilimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Amaç: Bu çalışmada, 15-49 yaş arasındaki annelerin bebeklerinibesleme durumlarının ve emzirme konusundaki uygulamalarınınsaptanması ve etki eden faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır.Yöntem: Mardin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi,Kadın Doğum Polikliniğine 1 Ekim-30 Kasım 2012 tarihleri arasında başvuran, 15-49 yaş arası kadınlardan basit rastgele örneklemeyöntemi ile seçilen 330 anne çalışmaya dahil edildi. Amaca uygunolarak hazırlanmış bir anket, yüz yüze görüşme tekniği ile katılımcılara uygulandı. Bulgular: Yaş ortalaması 28.2±5.2 olan kadınların %23.5'i annesütünü ilk 6 ay, %24.4'ü 12 aya kadar, %40.8'i 24 aya kadar ve%11.3'ü 24 aydan fazla süre bebeklerine vermişlerdi. Kadınların%69.1'i ilk 6 ay, sadece anne sütü vererek bebeklerini beslemişlerdi. Bu besleme tarzı, annelerin eğitim düzeyi arttıkça artış göstermekteydi (p=0.017). Ek gıdaya 6 aydan sonra başlayanlar dahaçok yüksekokul ve üniversite mezunları idi ve eğitim seviyesininazalmasıyla istatistiksel olarak anlamlı düzeyde olmasa da bu süreden sapmalar görülmekteydi (p>0.05) Yüksekokul ve üniversitemezunları anne sütü ile ilgili bilgileri daha çok ebe-hemşire ve doktordan alırken, eğitim düzeyi düştükçe bu bilgiler aile ve çevredenalınmaktaydı (p=0.018). Sonuç: Annelerin büyük çoğunluğu bebeklerine anne sütü vermelerine karşın, eğitim düzeyi düştükçe ek gıdaya başlama yaşı konusunda yanlış uygulamalar artmaktadır. Öte yandan eğitim düzeyidüştükçe anne sütü verme süresi uzamaktadır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    15. YÜZYIL SONUNDA ÖZGÜN BİR ŞEHNAME ÖRNEĞİ: STAATSBIBLIOTHEK ZU BERLIN, MS. OR. FOL. 4255
    (Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Sciences, 2020) Aydın, Derya; 02.11. Department of History of Art / Sanat Tarihi Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Ebul Kasım Firdevsi tarafından 11. yüzyılın başında tamamlanan Şehname, yazıldıktan sonra zaman içerisinde ün kazanan bir eser olmuştur ve resimli nüshaları yapılmaya başlamıştır. Şehname’nin günümüzde dünya müzelerinin ve kütüphanelerinin koleksiyonunda pek çok resimli nüshası bulunmaktadır. Bu nüshalardan biri de Staatsbibliothek zu Berlin’in- Preussischer Kulturbesitz, Orientabteilung’de, 1489 tarihli Ms. or. fol. 4255’dir. Eser 15. yüzyılın sonunda İran ve çevresine Akkoyunlu devletlerinin (1340-1514) hâkim olduğu dönemi ifade eden Türkmen dönemine tarihlendirilmektedir. Döneme ait kitaplar yapılan araştırmalarda “ticari” kavramı ile birlikte değerlendirilmiştir. Böylece aynı türdekilerin birbirine benzedikleri düşüncesini oluşmuştur. Ms.or.fol.4255 de bu düşünceye dahil edilmektedir. Bununla birlikte,�����ticari����� olarak hazırlandığı düşünülen her bir n�����üsha���������� kendi iç�����inde de�����erlendirmek, benz�����erliklerinin �����yanı����� sı�����ra eserin sahip olduğ�����u ����������özg�����ünlüğü orta�����ya ����������komasını����� sa�����ğlay�����acaktı�����r. Kitab�����n, tasar�����ımının tamamla����������c�����ısı olan cildi v�����e resimli, resimsi�����z sa�����yfaları�����ndaki d����������eni farklı�����l�����ısını����� ortaya koyarken, resim-metin ili�����kisi �����e sahnelerdeki �����yorumlar ����������özgünlüğü belirginle�����tirecektir. Bu bağ�����lamda Ms. or. fol. 4255��������������� bu �����al����������mada incelenmesi özgün taraflar�����n�����n orta�����ya konulması����� sağ�����layacaktır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    16-17 YAŞ GRUBU ÖĞRENCİLERDE DAİRESEL ANTRENMAN PROGRAMININ DENGE VE MOTOR ÖZELLİKLERE ETKİSİ
    (2019) Eskiyecek, Canan Gülbin; Bayazıt, Betül; Tan, Hakan; Akkaya, Cemre can; 13.02. Department of Coached Education / Antrenörlük Eğitimi Bölümü; 13. School of Physical Education and Sports / Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Bu araştırmanın amacı, 16-17 yaş grubu spor lisesi öğrencilerine uygulanan 8 haftalık denge yoğunluklu dairesel egzersizlerin öğrencilerin motorsal özellikleri (esneklik, sıçrama kuvveti, sırt kuvveti) ve denge performansları üzerine etkisinin incelenmesidir. Araştırma grubunu, Hayrettin Gürsoy Spor Lisesi’nde öğrenim gören 28 gönüllü erkek öğrenci oluşturmuş ve öğrenciler deney grubu (n:14; yaş: 16 ± 0 yıl; boy uzunluğu: 169.75 ± 6.53 cm; vücut ağırlığı: 60.31 ± 9.4 kg) ve kontrol grubu (n:14; yaş: 16.79 ± 0.43 yıl; boy uzunluğu: 168.93 ± 4.29 cm; vücut ağırlığı: 61.59 ± 4.98 kg) olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Araştırmada flamingo denge, otur eriş uzan esneklik, dikey sıçrama ve sırt kuvveti testleri ön test ve son test şeklinde uygulanmıştır. Antrenmana katılan öğrencilere haftada 2 gün ve günde 1 saat olmak üzere toplam 8 hafta denge yoğunluklu (statik ve dinamik denge) dairesel antrenmanlar uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde SPSS 24.0 istatistik paket programından faydalanılarak, tanımlayıcı istatistikler ile birlikte ön test ve son test değerlerinin karşılaştırmasında grup içi ölçüm sonuçları Wilcoxon testi, gruplararası ölçüm sonuçları ise Mann-Whitney U testi ile hesaplanmıştır. Anlamlılık düzeyi ise p<0.05 olarak belirlenmiştir. Araştırmada, deney grubunun ön test ve son testleri arasında; esneklik, dikey sıçrama, sırt kuvveti, flamingo denge testi sağ ve sol değerlerinde, kontrol grubunun ön testve son testleri arasında; vücut ağırlığı, esneklik, sırt kuvveti ve BKİ değerlerinde, gruplar arası ön test ve son testleri arasında ise flamingo denge testi sağ ayak son testinde istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur (p<0.05). Bunun nedeni, uygulanan çalışma program içeriğinin çocukların gelişim seviyesine uygun olmasına ve çalışmaya odaklanarak daha iyi bir gelişim ortaya koymalarına bağlanabilir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    16-18. Yüzyılda Osmanlı Doğu Vilayetlerinde Safevi/Acem Hacılarıyla İlgili Değerlendirmeler
    (2019) Doğan Turay, Esra; 05.03. Department of Islamic History and Arts / İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Safevî hacıları Osmanlı Devleti’nin kendilerine belirlediği Şam-Mekke güzergâhına ulaşmak için Erzurum-Urfa-Halep ya da Van-Urfa-Halep bağlantı yollarını kullanmışlardır. İki ülkenin rekabet alanından geçen bu yollar Safevî hacılarını bazen zor durumda bırakmış, tüm İslam coğrafyalarında dokunulmazlığı olan hacı olma durumu Acem hacılarını saldırılardan koruyamamıştır. Hacıları korumak için Osmanlı devleti tarafından tayin edilen Acem Ağası çözümün bir parçası olmak yerine Kürdistan hâkimleri ve yerel halkla işbirliği yaparak sorunun bir parçası haline gelmiş, bu durum çoğu kez Osmanlı sultanları ile Safevî şahları arasında hoşnutsuzluğa sebep olmuştur. Buna rağmen Şii hacıların yolculukları hiçbir dönem kesintiye uğramamıştır. Acem hacılarının iki ülke siyasetinden kaynaklanan bu sıkıntıları Osmanlı resmi belgeleri, Safevî vakayinameleri ve döneme ait seyahatnamelerde açıkça görülmektedir
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    16. Asır Kudüs’ünde Bir İlim Kurumu Taziyye: Medresesi
    (Hitit Üniversitesi, 2022) Evsen Aydın, Esra; 05.03. Department of Islamic History and Arts / İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü; 05. Faculty of Islamic Sciences / İslami İlimleri Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Üç semavi din için kutsal kabul edilen, bu nedenle tarih boyunca bu üç dine mensup devletlerin şehre hâkim olma mücadeleleri verdiği, yeryüzünde bu özellikte tek şehir olan Kudüs Müslümanlar için de tarihleri boyunca önemli bir konumda olmuştur. İslam idaresinde olduğu her dönemde Mekke ve Medine’den sonra üçüncü harem kabul edilen, tamamı Mescid-i Aksa olarak anılan Harem-i Şerif alanı başta olmak üzere şehrin her köşesinde Müslüman bir kimlik oluşturmak amacıyla imar ve inşa faaliyetleri devam etmiştir. Coğrafi konumu sebebiyle ticaret merkezi özelliği taşımayan, Haçlı seferlerinin olduğu dönem dışında askeri ve siyasi olarak da merkezi bir konumu olmayan Kudüs, Müslümanların hâkim olduğu zamanlarda mukaddes bir dini merkez olmanın yanında önemli bir ilim merkezi özelliği de taşımıştır. Şehirde inşa edilen medreseler, tekke ve zaviyeler, ribâtlar, hankahlar gibi müstakil dini ve ilmi kurumların yanı sıra Mescid-i Aksa’nın kendisi de sadece ibadet için kullanılan bir mescit olmayıp her zaman cami dersleri, zikir meclisleri, mestabe denilen ve avlusunda kurulan ilim halkalarıyla canlı bir ilim merkezi fonksiyonu icra etmiştir. Şehirde ilim kurumlarının tesisi Eyyûbîler döneminde başlayarak Memlükler ile zirveye ulaşmış, Osmanlılar döneminde ise daha çok mevcut sistemin, kurumların ve bu kurumları ayakta tutan vakıfların muhafazasını sağlayan bir siyaset takip edilmiştir. Osmanlı idaresine geçtikten sonra Kudüs’te bulunan medreselerin işleyişini nasıl devam ettirdiği, vakıf müessesesinin kontrolü gibi konuların anlaşılması için Kudüs medreseleri üzerine yapılacak müstakil çalışmaların sayısının artması önemlidir. Bu alanda literatüre katkı sağlamayı amaçlayan bu makalenin konusu; önemli askeri ve idari hizmetlerde bulunan, ancak ömrünün son demlerinde yaşadığı siyasi sorunların ardından bir tür emeklilik ihsanı olarak Kudüs’te yaşama talebi kabul edilen Memlük emiri Emir Tâz tarafından inşa ettirilen, orta büyüklükte olduğunu düşündüğümüz Tâziyye Medresesi’dir. Mescid-i Aksa çevresinde kurulan ve sayıları elliyi aşan medreseden biri olan Tâziyye, XVI. asırda nüfusu ancak 5 bin civarında olan şehirdeki canlı ilim hayatının bir şahidi olarak Osmanlı devletinin hâkimiyeti döneminde de faaliyetine devam etmiştir. Osmanlı döneminde Arap coğrafyasında bulunan medreselerin yapısını ve işleyişini ele alan literatürde mevcut çalışmalar daha çok vakfiyesi bugüne gelen veya mansıp sahiplerinin ve talebelerinin izinin tabakât kitaplarından sürülebildiği yani hakkında malumata ulaşmanın nispeten kolay olduğu daha büyük ölçekli ve görünürlüğü olan yapılara odaklanmaktadır. Bu makalenin amacı ise, XVI. asırda Kudüs’ün ilmi kurumlarını ve yapısını anlayabilmek için büyük ve görünür bir örneğin değil, şehirde sayıca daha fazla olan ancak hakkında sınırlı miktarda malumata rastlanan orta ölçekli bir örneğin izini sürerek literatüre kazandırmaktır. Bunun için XVI. asırda farklı tarihlere ait Şer̒iyye sicilleri ve mühimme kayıtları ile literatürde mevcut çalışmalara müracaat edilecektir. Kudüs Şer̒iyye sicilleri Arapça olup defterlerin fiziki şartları ve yazı karakterleri sebebiyle okunması konusunda zorluklarla karşılaşıldığı için Türkçe literatürde, merkezine doğrudan bu yerel kaynakları alarak konuyu inceleyen çalışma sayısının az olması nedeniyle bu makale bu yönüyle de alana katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Makale beş başlıktan oluşmaktadır. İlk başlıkta medresenin vâkıfı olan Memlük emiri Emir Tâz hakkında biyografik bilgilere, ikinci başlıkta medresenin mekânsal özelliklerine yer verilmiştir. Medresenin devamlılığı için en önemli unsur olan vakıf gelirlerinin ve bu işleyişte görevli kişilerin ele alındığı üçüncü başlıkta hem medresenin maddi desteğinin büyüklüğü incelenmiş hem işleyişte karşılaşılan bazı sorunlar ortaya konmuştur. Dördüncü başlıkta medresenin tedris faaliyetinin unsurlarına odaklanarak Kudüs medreselerinde mansıpların tevcihi, mansıp elde etmek için rekabet, medresenin tedris kapasitesi ve sunduğu imkânlar gibi konulara Tâziyye Medresesi özelinde yer verilmiştir. Beşinci başlıkta ise medresedeki diğer dini hizmetler incelenmiştir. Vakfiyesi bugüne ulaşmayan medresenin vakıf şartlarının detaylarına ve tarih boyunca değişime uğrayıp uğramadığı bilgisine ulaşmak henüz mümkün olmadığı gibi mevcut malumat tedrisin mahiyetine ve okutulan eserlerin hangileri olduğuna dair de detaylı bilgi elde etme imkânı sunmamaktadır. Kudüs ile alakalı medreseler ve daha büyük çerçevede ilmi hayat ile alakalı çalışmaların sayısı arttıkça literatürde bulunan bu boşlukların da doldurulması mümkün olacaktır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Master Thesis
    16. yüzyıl Osmanlı tarih yazarları ve eserlerinde Şia-Safevi algısı
    (Mardin Artuklu Üniversitesi, 2021) Gümüş, Ercan; Gümüş, Ercan; 02.14. Department of History / Tarih Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    XVI. yüzyılın en önemli dönüm noktalarından biri Safevi Devleti'nin ortaya çıkması olmuştur. Osmanlı Devletinin doğu tarafında ortaya çıkan bu siyasi güç, dönemin tarihi seyrini değiştirmiş, adeta tarihin akışına yön vermiştir. Ataları Şeyh Safiyüddin tarafından Sünni bir nitelikte kurulan Safeviyye Tarikatı, şahlık postundaki değişikliklerle bambaşka bir kimliğe bürünmüştür. Zaman içerisinde adından söz ettiren tarikat, geniş bir alana nüfuz ederek dini yönünden ziyade siyasi özellikleri ile ön plana çıkmıştır. Sünnilikten Şiiliğe temayül eden tarikat, Şeyh Cüneyd döneminde siyasallaşmış, torunu Şah İsmail döneminde ise devlet haline gelmiştir. Safevi Devleti'nin müritleri "Kızılbaş" olarak anılmış, resmi mezhebi ise "Şiilik" olmuştur. Şii nitelikte olan Safevi Devleti'nin faaliyetleri, Sünni mezhepli Osmanlı Devleti'ne ters düşmekle birlikte halk arasında karışıklığa yol açmıştır. Nitekim bu karışıklıklar geniş çaplı isyanların ortaya çıkmasına, Osmanlı için kayıplar verdirmesine yol açmıştır. Dönem içerisinde vuku bulan olaylar Osmanlı tarih yazarlarının kroniklerine de yansımıştır. Bu yansımalar aynı zamanda Osmanlı Devleti'nin Şiilere ve Safevilere bakış açısını da ortaya koymaktadır. Sünni mezhebin koruyucuları olarak ayrı bir yere oturtulan Osmanlı tarih yazarlarının, Safevi Devleti'ne ve Kızılbaşlara olan bakışı hiçbir zaman olumlu yönde gelişmemiştir. Olumsuz bakış açılarını kaleme aldıkları kroniklerine de yansıtarak Şah İsmail ve müritleri için her zaman aşağılayıcı, kötüleyici ve küçümseyici tabirler kullanılmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    16. Yüzyıl Osmanlı Tarihçisi Şükrü-yi Bitlisi ve Eseri "Selim-name"
    (Beyan Yayınları, 2008) Gümüş, Ercan; 02.14. Department of History / Tarih Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    …
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    17 VE 19 YAŞ ALTI KADIN MİLLİ BADMİNTON OYUNCULARININ MÜSABAKA SIRASINDA YAPTIKLARI BASİT HATALARIN KARŞILAŞTIRILMASI
    (2019) Özgür, Beyhan; 13.03. Department of Physical Education and Sports / Beden Eğitimi ve Spor Bölümü; 13. School of Physical Education and Sports / Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Bu çalışmada 17 ve 19 yaş grubu kadın milli badminton oyuncularının maç ortamında yaptıkları basit hataların karşılaştırılması amaçlanmıştır. Araştırmaya, U19 kategorisinden 6 (yaş 17,17±0,40) ve U17 kategorisinden 15 (yaş 15,53±0,51) kadın milli badmintoncu gönüllü olarak katılmıştır. Basit hata analizi için U19 kategorisinde 9 tek kadın maçı ve U17 kategorisinde 20 tek kadın maçı değerlendirilmiştir. Basit hatalar, TH (toplamda yapılan basit hata), KTS (kaybedilen toplam sayı), BKTSY (basit hataların kaybedilen toplam sayıdaki yüzdesi), HÖK (hata ön kort), HOK (hata orta kort), HAK (hata arka kort), HAÖK (hata aut ön kort), HAOK (hata aut orta kort), HAAK (hata aut arka kort), TAH (toplam aut hatası), HFÖK (hata file ön kort), HFOK (hata file orta kort), HFAK (hata file arka kort), TFH (Toplam File Hatası) olarak değerlendirilmiştir. Elde edilen veriler SPSS 22 paket programına aktarılmış ve tanımlayıcı istatistikleri için minimum, maksimum, ortalama ve standart sapma değerleri hesaplanmıştır. Kategoriler arası ve kazanan-kazanamayan sporcular arası farkın analizi için Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Sonuç olarak, U19 kategorisinde kazanan ve kazanamayan sporcuların KTS değerleri arasında anlamlı fark bulunurken (p<0,05), U17 kategorisinde kazanan ve kazanamayan sporcuların KTS(p<0,01), TH, TFH ve HOK değerleri arasında anlamlı fark bulunmuştur (p<0,05).
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    17. Ve 18. Yüzyıl Osmanlı Devleti Hukuk Düzeni’nde Zamanaşımı (Mürûr-I Zamân) Uygulaması ve Amid Mahkemesi’nden Bazı Örnekler
    (OTAM, 2017) Gümüş, Ercan; 02.14. Department of History / Tarih Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Kökeni Eski Yunan ve Roma hukukuna dayanan dava zamanaşımı, İslam hukukçularınca da kabul görmüş ve uzunca süre İslam hukukunda yürürlükte kalmış bir uygulamadır. Bunun Osmanlı Devleti’nde sıklıkla uygulandığı, kadı defterleri ve fetva koleksiyonlarında yer edindiği bilinmektedir. Çalışmanın amacı 17. ve 18. yüzyıllarda Amid mahkemesine yansıyan davalar arasında 10-15 yılın üstündeki davaların neler oldukları ve bunların zamanaşımı olgusu/karinesi ile ilişkisini irdelemektir. Çalışmanın amaç edindiği ikinci bir husus ise genelleme problemidir. Tarihe özgü çalışmalarda sıklıkla karşılaşılan bu yanılgı/sapma zamanaşımı hususunda da görülmektedir. Hukukta zamanaşımı olgusunun/karinesinin varlığına rağmen, bu karinenin her zaman ve her yerde aynı şekilde uygulanmadığı düşünülmektedir. Bundan hareketle, bu çalışmada, zamanaşımı hakkında kesin ve mutlak yargılar koymanın araştırmacılar için bir problem oluşturduğuna dikkat çekilmektir. Summary Nonclaim statute, originating from Ancient Greek and Roman law, has been accepted by Islamic lawyers and been in force in Islamic law for a long time. It is known that the implementation of statute of limitations was frequently used in the Ottoman State, and referred in the books of the cadi and in the fatwa collections. The purpose of the study is to examine the cases of over 10-15 years reflected in the Amid court in the 17th and 18th centuries while examining their relevance to the statute of limitations fact/presumption. Another subject that the study aspires to is the generalization problem. We often encounter this mistake/deviation in the statute of limitations subject as well as the studies specific to history. Despite the existence of fact/presumption of statute of limitations in law, this presumption is considered to have not been always executed in the same way everywhere. From this point of view, passing final and absolute judgement on the statute of limitations is remarked in this study as a problem for the researchers. Key Words: Statute of Limitations (Mürûr-ı Zamân), Ottoman State, Islamic Law, Amid Court, Cadi, Fatwa.
  • «
  • 1 (current)
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • ...
  • 295
  • »