1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 20 of 38
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    ARİF KAZVİNÎ’NİN SÜLEYMAN NAZİF KASİDESİ
    (Doğu Araştırmaları Dergisi sayı 2016/2, 2016) Başçı, Nezahat; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Arif Qazvini, who is referred to as an Iranian national poet, had polemic against some of the Ottoman poets and intellectuals during both his years in Istanbul and after on. His 43-couplet qasida which he titled "Suleyman Nazif " is the best known of all. In essence, this qasida is a kind of debate and fight between Pan-Turkist and Pan-Iranist idea. Both Suleyman Nazif and Arif Qazvini adopted stand according to the political and social changes of their time and expressed their opinions by help of literature. However, they used a harsh and less than polite language toward each other. In this article, we attempt to study Arif Qazvini and his 43-couplet qasida which is a good example in terms of explaining role of literature in exploring nation-state notion in the first quarter of 1900's, and rivalry between the Ottoman and Iran at the time.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Azîz Nesefî Ve Kitâb-ı Keşfü’lhakâyık Adlı Farsça Eseri
    (2022) Koç, Serpil; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    XIII. asırda İslâm coğrafyasında çoğu mutasavvıf benimsemiş olduğu vahdet-i vücȗd düşüncesiyle çok sayıda eser vermiştir. İranlı Azîz b. Muhammed en-Nesefî (ö. 700/1300 [?]) de vahdet-i vücûd konusundaki düşünceleriyle bu asrın tanınmış mutasavvıf simalarından biridir. Aynı zamanda tıp ilmiyle de meşgul olan Nesefî’nin hayatı hakkındaki bilgiler oldukça sınırlıdır. Ancak devrin tasavvuf kültürünü yansıtması bakımından adına kayıtlı toplam sekiz eser oldukça mühimdir. Nesefî, tüm bu eserleri Farsça olarak kaleme almıştır. Nesefî’nin tasavvuf, felsefe ve kelâm konulu eserleri arasında “Keşfü’l- Hakâyık” adlı ansiklopedik mahiyetteki eseri, fâtihatü’l- kitâb ve hâtimetü’l-kitâb bölümleriyle on bab üzerine müteşekkildir. Müellif bu eserini, hicrî 671 (1273) senesinde Buhara’da yazmaya başlamış olsa da dönemin siyasî olaylarının olumsuz etkisiyle daha ileri bir tarihte tamamlayabilmiştir. Nesefî’nin diğer eserleri gibi günümüze ulaşan bu eserinin muhtelif sayıda Farsça yazma nüshası mevcuttur. Türkiye Kütüphaneleri Veri tabanında tespit edilen bu nüshalardan birkaçının da tanıtılacağı çalışmamızda Süleymaniye Kütüphanesi Ayasofya Bölümü’ndeki 002018 numarayla kayıtlı nüshadan istifade edildi. XIII. asır tasavvuf tarihine ve kültürüne kaynaklık etmesi bakımından bu mühim eserin tanıtılmasının hedeflendiği çalışma, iki bölüm üzerine tertip edilecektir. Birinci bölümde eserin müellifi olan Azîz Nesefî’nin hayatı, eserleri, ilmî ve tasavvufî şahsiyeti üzerinde durulacak; ikinci bölümde ise “Keşfü’l- Hakâyık” adlı Farsça eser dil-üslup ve muhteva özellikleri bakımından değerlendirilecektir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Çağdaş İran Edebiyatında Köy Edebiyatı
    (Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, 2019) Çekici, Mitat; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Coğrafya veya coğrafi bir bölge realist yazarların gözünde özel bir yere sahiptir ve onların eserlerinin temel unsurunu teşkil eder. Bazen yazarlar daha genel bir bölgenin kendine has özelliklerinden gelenek ve göreneklerine, toplumsal sorunlarına özel bir ilgi gösterir. Köy edebiyatı ya da bölge edebiyatı hemen her toplumda edebiyatın en önemli dallarından biri olmuş ve önemli yazarların birçoğu bu konuda eserler kaleme almışlardır. Yerel geleneklere dikkat çekmek, yerel efsaneler, hikâyelerde bölge halkından kişilere yer verilmesi, bölgedeki fakirliğin ön plana çıkarılması ve köylülerin yaşam kültürü, bu akımın öykü yazarları hikâyelerinin ortak özelliklerindendir. Çağdaş İran Edebiyatında Köy Edebiyatı Kısa Öykücülüğü ciddi anlamda H.1330 yıllarında başlamış ve H.1340 ile 1350 yılları arasında en parlak dönemini yaşamıştır. Köy edebiyatı öyküleri genellikle coğrafi bir bölgenin ortak özelliklerinden olan adap, anane, inanç ve kültür gibi özelliklerin daha çok ön plana çıkarılmasıdır. Bunların yanı sıra bölgede yaşanan sosyal problemler de yazarların eserlerinin konusu olmuştur. Biz bu çalışmada İran Çağdaş Edebiyatında önemli bir yere sahip olan köy edebiyatına ve ön plana çıkmış yazarlarından bazılarına ve eserlerine değinilmiştir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    CEMALEDDIN AFGANİ'NİN EDEBİ KİŞİLİĞI VE ŞİİRLERİ
    (e-Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi/Journal of Oriental Scientific Research (JOSR), 2019) Başçı, Nezahat; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    There are some poems that have an important place in understanding of his emotions and thoughts, reflecting the literary and artistic aspect of the Afghani, one of the important ideas and politicians of the 20th century Islamic world. Being familiar with Arabic and Persian literature, as well as literatures of different languages, the Afghani has despacthed messages or has been alone with his own inner world through the poems he had written or noted in a variety of ways. The longest and most voluminous of her poems is Sakinâme with a total of ninety couplets. In addition to this, there are also poetry and single poems written in Arabic, Persian and Persian in the form of rubai, gazel, mesnevi and kaside. As these poems reflect the poetic, literary and aesthetic taste of Afghan; the political difficulties in his view of the turbulent (his) life and his political difficulties are reflected in his pseudonym language. Based on these poems, which include references to Ottoman statesmen, he presented the translation of poems; we will try to shed light on the poetry, art and literature understanding of Afghani, who is not recognized in our country with his literary aspects.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    The concept of “love” according to rumi and Shakespeare, A comparative study of Mathnavi and Antonu and Cleopatra
    (Doğu Araştırmaları Dergisi sayı 2009–2, 2009) Başçı, Nezahat; BAŞÇI, Nezahat; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    The main motif behind most of Shakespeare’s tragedies is the concept of Love. This concept may also be seen as the major theme in many of the stories of Rumi’s Mathnawi and Dīvân–e Shams. The fate of this love is usually the death of the lovers by the end of the story. This common theme, along with the common ending of such stories, is the main topic of this article. In this work, the definitions of love are briefly provided according to Sufism and Rumi’s ideas, and then 11 common items with respect to the concept of love are studied in the works of these two great literary figures. The data for this research have been collected based on Shakespeare’s tragedies, and Rumi’s verses, and the concept of love has been studied in two levels of Form and content. The idea of love forms the basis of Shakespeare’s tragedies, and leads to the death of the lovers. Therefore, death is also studied within this framework along with love. The ultimate goal of this article is to provide an analysis of the common features of love in Shakespeare’s work from the eye of an oriental, Persian-speaking reader, who is more acquainted with Rumi’s works. Among Shakespeare’s tragedies, Antony and Cleopatra has been chosen as the main source, however, the other great tragedies of his have not been neglected. KEY WORDS Rumi, Shakespeare, love, Antony and Cleopatra, Mathnawi.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Determination of Trace Manganese Contents in Real Samples and Interference Studies by Combining Coated Magnetic Nanoparticle-Assisted Solid-Phase Microextraction With Slotted Quartz Tube-Flame Atomic Absorption Spectrometry
    (Springer Wien, 2025) Umaz, Adil; Işık Aydın, Arda Dılovan; Umaz, Adil; Umaz, Kader; Aydin, Isil; Türkben Aydın, Funda; Aydin, Firat; 19.02. Department of Applied English and Translation / Uygulamalı İngilizce ve Çevirmenlik Bölümü; 21.02. Department of Medical Services and Techniques / Tıbbi Hizmetler ve Teknikleri Bölümü; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 19. Vocational Higher School of Nusaybi / Nusaybin Meslek Yüksekokulu; 21. Vocational School of Health Services / Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    This study aimed to propose a sensitive analytical method to determine trace levels of manganese by combining magnetic nanoparticle (MNP)-assisted solid-phase microextraction (SPME) with slotted quartz tube flame atomic absorption spectrometry (SQT-FAAS). MNP was used as an absorbent in the extraction processes, univariately optimizing parameters such as pH, buffer volume, MNP amount, eluent concentration and volume, mixing type and duration, and interaction time to improve extraction efficiency. The limits of detection and quantification values for the developed MNP-SPME-SQT-FAAS method were identified as 108 and 359 mu g/dm(3), respectively. The coefficient of determination, percentage relative standard deviation, and percentage recovery values were also calculated as 0.9995, 3.84, and 96.73, respectively. As a result, the developed MNP-SPME-SQT-FAAS method improved the detection power of the traditional FAAS method by 16.91-fold. This method is the first to accurately and sensitively determine trace manganese content in nut samples. The developed MNP-SPME-SQT-FAAS method was confirmed that have a high sensitivity to determine the trace amounts of manganese and displayed potential applicability for real samples.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    DİL ÖĞRENİMİNDE TÜRKÇE-FARSÇA ORTAK DEYİMLERİN ÖNEMİ ÜZERİNE BİR İNCELEME
    (Turkish Studies, 2018) Türkben Aydın, Funda; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Dünyanın neredeyse tüm dillerinde önemli bir yere sahip olan deyimler, duygu ve düşünceleri ifade etmede olmazsa olmaz bir unsurdur. Farklı dilleri konuşsalar bile, birlikte yaşayan ya da yakın coğrafyalarda yaşam süren milletlerin ana dillerinde kullandıkları deyimlerle, iç içe yaşadıkları toplumların dillerindeki deyimlerin ortaklığı dikkat çeker. Dolayısıyla deyimler, farklı dilleri konuşan birden fazla toplumun kültürel ortaklıklarının ve farklılıklarının anlaşılmasında önemli rol alan unsurlardan biri olarak karşımıza çıkar. Yıllarca toplumumuzda edebiyat dili olarak kullanılan Farsça, Türkçe ile aynı dil ailesine bağlı olmasa bile ortak kelimeler, deyimler, nükteler vs. açısından birbirine en yakın diller arasında sayılabilir. Deyim ve atasözlerinde dikkat çeken bu benzerlikler, iki ulusun yaşam ve düşünce yönünden birbirlerine hangi noktalarda yaklaştıklarını, nerelerde birbirlerinden ayrıldıklarını göstermeleri bakımından da önemlidir. Ayrıca bu, ulusların olaylar karşısındaki tepkilerinin, tutum ve davranışlarının saptanmasına da yardımcı olur. Çünkü deyimler, toplumların dünyaya bakışı, yaşam şekli, örf, adet ve gelenek gibi bir takım inanç ve kültür unsurları hakkında ipuçları içerir ve o dili konuşan toplumun düşünme şeklini, buluşlarını ve mizah anlayışını ortaya çıkaran ifade biçimleridir. Bu çalışmada farklı dil ailelerine mensup olsalar bile birbirine çok yakın olan ve yüzyıllar boyunca kültürel etkileşim içinde olan bu iki kültürel coğrafyanın dillerinin öğreniminde deyimlerin ne denli önemli olduğu vurgulanmış, deyim öğretimi konusundaki çalışmalara değinilmiş ve bir takım öneriler sunulmaya çalışılmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Book
    Dünyada Mevlana İzleri, (Uluslararası Sempozyum)
    (2007) Yaman, Hakan; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    …
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Edebi Bir Tür Olarak Mevlid ve Farsça Mevlid Müellifi Nureddin Muhammed Kazerûnî
    (Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, 2020) Çekici, Mitat; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Peygamber’in doğumunu anlatan anlamında kullanılan Mevlid kavramı edebiyatta terim olarak Hz. Muhammed’in dünyaya geldiği gün olarak kullanılmıştır. Mevlid kavramı gelişerek Hz. Muhammed’in dünyaya gelişi, hayatı, mucizelerini, gazalarını, ahlakını, vefatını konu alan eserlerin ve bu eserlerin okunduğu törenleri karşılar olmuştur. Özellikle Hz. Peygamberin doğum gecesinde, çoğunlukla özel gün ve gecelerde hayra vesile olacağı düşüncesiyle okunan Kur’an, Dua, İlahi ve övgü şiirlerine denilen Mevlid metinleri yazılı ve sözlü gelenekte Allah’a iman ve Peygambere bağlılığını göstermek için okuduğu, ezberlendiği ve öğrendiği belirli bir edebi birikim sonucu kurulmuştur. İran edebiyatında Peygamber’in hayatını ve onun özelliklerine dair direkt Farsça yazılmış eserler ilk devirlerde görülmez. Bundan dolayı Fars edebiyatında mevlid olarak yazılmış eserler yok ancak Hüseyin’in Şehit edilmesini anlatan birçok esere rastlamak mümkündür. Nureddin Muhammed Kazerûnî’nin eserinin önsözü hayatı hakkında çok kapsamlı değildir ve Müellif de kendisi hakkında detaylı açıklamalarda bulunmamıştır. Bilinen tek bilginin Kazerûn ailesinin dini ilimlerde çok tanınmış olmalarıdır. Kazeronî’nin Kazerûn ailesinden olduğu ve bu ailenin Nebi Siyeri’ni telif etmekte etkili olduklarıdır. Yazar, orijinali nesir olan bir Mevlid eserden nazmetmiş ancak hiçbir şekilde o eserin ve yazarın ismini belirtmemiştir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Fars Edebiyatında İlk Sâkînâme Örneği
    (2019) Türkben Aydın, Funda; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    XII. yüzyılın önemli şairlerinden olan ve Hamse yazma geleneğini başlatan Nizâmî-yi Gencevî (ö. 607-611 (1212-1214), edebiyata katmış olduğu yeniliklerle dikkat çekmektedir. Farklı ve yeni edebi türler kullanmasıyla sahada öncülük etmiş olan şair, Fars edebiyatının en çekici türlerinden biri olan sâkînâme türünün de yaratıcısıdır. Kendisinden sonra kaleme alınan bu lirik şiir türüne öncülük etmiştir. Nizâmî, bu türde kaleme almış olduğu şiirleri müstakil bir eser olarak yazmamıştır. Fakat şair, Hamse’de yer alan mesnevilerden Leylâ vü Mecnûn’un başında 33 beyit ve son eseri İskendernâme’de 156 beyit ile sâkî’ye hitaben yazmış olduğu sâkînâme bölümlerine yer vermiştir. Bu çalışma, Nizâmî-yi Gencevî’nin olgunluk dönemi eseri olarak ifade ettiği, son mesnevisi İskendernâme’nin ilk kitabı Şerefnâme’de yer alan sâkînâmeler ile ilgilidir. Eserde sâkînâme başlığı altında yer verilen beyitler; sâkî, şarap, kadeh gibi kavramlar üzerinden incelenmeye çalışılmıştır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Book Part
    GAZNELİ SARAYININ MEDDAHI ‘UNSURÎ-Yİ BELHÎ
    (Demavend yayınları, 2021) Çekici, Mitat; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    V/X. yüzyıl ile V/XI. yüzyılın ilk dönemlerinde Fars edebiyatının yükselişe geçişinin başlangıç dönemi olması ile Fars edebiyatının en önemli edebi dönemlerinden biri olarak kabul görmektedir. Öyle ki bu dönemin başlangıcında şairlerin üstadı (Peder-i Ş’ir Farsî) olarak da kabul edilen üstat Rûdekî ve ondan sonra Fars şiirinin iki önemli siması olan Firdevsî ve ‘Unsurî gibi iki büyük şair yaşamıştır. Bu dönemde şair ve şiirin revaç bulmasında dönemin padişahlarının etkisi önemli bir yer edinmiştir. Padişah ve emirlerin bu dönemde şairleri teşvik etme noktasında harcadıkları çaba takdire şayandır. IV/X. yüzyıl ile V/XI. yüzyılın ilk yarısında bu dönem şairleri, şiirin farklı türlerini oluşturan mesnevi, kaside, gazel, musammat, terci-i bend, rubai, dubeyti, kıta ve bunlara benzer türlerde şiirler vermeye çalışmışlardır. Medih, vasf, gazel, hamase, hiciv, hezel, destan daima bu dönem şiirinde bulunmuştur. Övgülü şiir veya medhiye söyleme bu dönemin genelinde büyük saray şairleri, padişahları ve saray erkanını övmekle uğraşmışlardır. Özellikle Gazneli sultanlarından sultan Mahmud, medhiyeci şairlere bağış yapmada son derece cömert davranmıştır. Üstat Ebû’l-Kâsım Hasan b. Ahmed ‘Unsurî-yi Belhî, Gazneli Mahmûd ve Mes’ûd sarayının Farsça söyleyen önemli şairlerinden birisidir. Şair ‘Unsurî, sultan Mahmûd’un bağış ve hediye vermedeki cömertliğinden nasiplenmiş bir şairdir. Şiirlerinde de anlaşıldığı üzere şair ‘Unsurî, üstün nitelikli ve hünerli bir kişiliğe sahiptir. Bu çalışmamızda bahsi geçen dönem ile ilgili bilgi verildikten sonra şairin hayatı, edebi kişiliği ele alınacaktır. Şairin şiirinden birkaç örnek verilecektir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Hâfız-i Şirâzî’nin Gazellerinde Aşk Mefhumunun Değerlendirilmesi
    (Mukaddime Dergisi, 2023) Çekici, Mitat; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Aşk, muhabbetin en üst noktası ve mükemmelliğidir. Tüm büyüleyiciliği, tutku ve coşkusuyla, sevginin nihai ve doruk noktasıdır. Aşk, dizginsiz ve kontrol edilemez bazen kaynayan ve isyankâr bazen de sel gibi ya da ateş püskürtendir sevmek, ama yine de sevmektir. Sevgiliyi, ilahı, âşığı tanımadan sevmek ve âşık olmak mümkün müdür? Mutasavvıflar, aşka kalp yoluyla ulaşılması gerektiğine, aşka götüren bilginin de kalp yoluyla elde edildiğine ve sevgiliyi kalp gözüyle müşâhede etmekle elde edildiğine inanırlar. Geçmişten günümüze bilge, arif ve şairlerin yaygın olarak kullandıkları aşka yani sihirli sözcüğe yüklenen mana ve hissiyatın etkisini gözlemlemek mümkündür. Fars edebiyatında aşkın geçmişi ilk Farsça şiir söyleyenlerin ortaya çıktığı döneme kadar dayanmaktadır. İnsanî ve zeminî aşk türü ilk dönem şairlerin şiirinde revaç bulmuştur. Hâfız-i Şirâzî’nin şiirlerinde özellikle de gazellerindeki sözü çeşitli şekillerde iki manalı bir özelliğe sahiptir. Şair, duygu ve düşüncelerini farklı konularla harmanlayarak açıklamıştır. Hâfız, aşkı sadece varlık sorusuna cevap olarak değil ayrıca her yerde bulunan varlığın ruhu olarak bilir ve Âdem ile peri, yıldızlar, gezegenler hepsi aşk varlığının birer tufeylidir. Bu çalışmamızda Hâfız’ın gazellerinde aşk mefhumuna yüklemiş olduğu manayı değerlendirmekteyiz. Şaire göre bütün kâinat ve varlık, aşk varlığının birer evladıdır ve ondan türemiştir, aşık dünyayı maşukun yüz güzelliğini tamamıyla yansıtan bir ayna olarak görmektedir. Yalnızca kendisi değil, güneş, ay, gezegenler ve evrendeki her zerre onun cemalinin aynasıdır ve onun aşkını ve sevgisini kendi özünde, mayasında bilir. Hâfız, aşkı insanın aslî hüneri olarak açıklar. O, yaratılış amacını ve insanın kemale ermesini aşk ve aşıklıkta bilir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Book Part
    İSLÂMÎ EDEBİYATLARDA TA‘BÎRNÂME YAZMA GELENEĞİ
    (Akademisyen Yayınevi, 2019) Yaman, Hakan; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    …
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Kadim Bir Münâzara ve Müfâhare Örneği: Dreḫt-ī Āsūrīg
    (İran Çalışmaları Dergisi, 2022) Başçı, Nezahat; Başçı, Veysel; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Sasaniler döneminde Pehlevi diliyle yazıya aktarılmış Dreḫt-ī Āsūrīg (Asur Ağacı), doğu edebiyatlarında dıştan bakınca “din dışı” gibi görünen metinlerdendir. Ayrıca doğunun en kadim münâzara ve müfâhare örneklerindendir. Bir keçi ile bir hurma ağacının atışmasını ve üstünlük yarışını konu alan anlatıda keçi, hayvancılıkla uğraşan Zerdüştî toplulukları, karşısındaki hurma ağacı ise Mezopotamya menşeli çok tanrılı Asur topluluklarını ezoterik şekilde temsil eder. Bu yönüyle eser Aryan ve Semitik halkların münâzarası olarak da görülebilir. Münâzaranın bunun dışında da farklı sembolik yönleri ve semantik özellikleri sözkonusudur. Toplam 121 bentten oluşan ünazaranın farklı dillerde birçok çevirisi bulunmaktadır. Bir kopyası Mehraban Kay-Khosrow Kodeksi arasında günümüze kadar ulaşmış münâzarada, huzvariş kelimelerde olduğundan; satır aralarında semitik dillerden Süryancanın izlerine de rastlamak mümkündür. Bu makalede, Pehlevi yazılı mirası içerisinde yer alan Dreḫt-ī Āsūrīg’in incelemeli tanıtımı yapılmış ve ortografik transkripsiyonuyla birlikte Türkçe çevirisi eksiksiz şekilde araştırmacılara sunulmuştur. Metinde yer alan bazı özel kavram ve semboller; kadim İran kültür ve edebiyatı, Mezopotamya sahası ve Zerdüştlük alanı incelemelerine katkı sağlaması amacıyla değerlendirilmiştir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    KLASİK FARS ŞİİRİNDE BEDEN DİLİ (MEVLÂNÂ VE HÂFIZ ÖRNEĞİ)
    (2020) Türkben Aydın, Funda; Türkben Aydın, Funda; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Tarih boyunca neredeyse bütün bilim ve sanat dallarını bir yönüyle etkileyen iletişim unsuru, edebiyat bilimini ve sanatını da etkilemektedir. Edebiyat, bir söz söyleme sanatı olsa da bazen mesaj, sözsüz iletişim biçimleri ile de gönderilebilir. Bu sözsüz iletişim biçimlerinden biri de beden dilidir. Kavramlarda ve yüklemlerde kullanılan eylemler, sözel tasvirler oluşturarak bazen uzun yazıların ve açıklamaların yerini doldurup gereken mesajı en kısa ve en etkili şekilde aktarabilmektedir. Dünya genelinde didaktik yönünün güçlü olmasıyla bilinen Fars edebiyatında bu örneklerle fazlasıyla karşılaşmaktayız. Dil sanatları kullanımında başarılı şair Hâfız-ı Şirâzî’nin, anlam ve içerik zenginliği ile ün kazanan sûfî şair Mevlânâ’nın bu sanatı en güzel kullanan şairler oldukları var sayılabilir. Bu makalede örnek olarak bu iki şairin şiirlerinde kullandıkları beden dili ile ilgili kavramlar ele alınmış ve bu kavramların hangi duyguları karşıladığı incelenmiştir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Book Part
    KLASİK FARS ŞİİRİNDE MİTOLOJİK VE İRFANÎ MOTİF OLARAK “CÂM-I CEM”
    (Demavend yayınları, 2022) Çekici, Mitat; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Hamâsî ya da mitolojik kahramanlık şahsiyetlerin değişmesinde ve sûfîyâne düşüncelerin etkisiyle tasavvufî bir kimliğe dönüşmelerinin altında bir takım nedenler vardır. Hicri beşinci ve altıncı yüzyıllarda mezhebî taassup ve bozulmalar, siyasî liderlerdeki kalıplaşmış ve donuk düşünce biçimi ve fitnelerin yayılması gibi etkenler toplumda bazı inanç esas ve usullerin, görüşlerin değişmesinde etkisi olmuştur. Bu dönemlerde baskın ve yaygın olan bu ortam, özgür düşünce anlayışında olan İran toplumunun güvenilir bir sığınak arayışında olmasına sebep olmuş ve sûfîyâne inzivâlar; iç dünyaya yöneliş, dünyadan el çekme ve zamanın fitnesinden kaçmak için en uygun sığınak olmuştur. Bu sebeple tasavvufî eserler, hamâsî ve mitolojik eserlerin yerine geçmiş ve hamâsî olarak “ en iyi insan” olan şahıslar kendisinde bulundurduğu birçok ahlâkî ve mânevî özelikleri ile İran tasavvufunda yeniden ön plana çıkmıştır. Kısaca mitolojik edebî yapılar ve unsurlar hamâsî eserlerden tasavvufî eserlere yeniden uyarlanıp konu bakımından işlenmiştir. Bu edebî hareket, irfanî hamâsî olarak ortaya çıkmış ve Fars edebiyatında önemli ve kalıcı olmuştur. İran’ın antik mitolojik fikirlerin İslâmî kültürel öğretiler ve güzellikler ile uyumlu olması irfanî hamâsî gelişmelerin oluşmasında son derece önemli ve etkili olmuştur. Firdevsî’nin Şehnâmesi’nde, Nasır Hüsrev’in bazı eserlerinde, Sühreverdî Nizâmî ve Attâr gibi önemli şahsiyetlerin eserlerine yansımaları olmuştur.4 İsmi geçen şairler dışında Fars edebiyatının önemli isimleri arasında yer alan diğer şairler tarafından da bu konuya ilgi gösterilmiştir. Cem(Cemşîd)’in kadehi olarak üzerinde yedi hattın bulunduğu bir kadehtir. Yedi feleğin sırrını taşıdığına inanılan bu kadeh, temsili yedi madenden yapıldığı rivayet edilmekte ve efsaneye göre dünyanın tamamı bu kadehte seyredilmiştir.27 Kadehin içine bakıldığında dünyadaki gelişmelerin, olayların görünür olduğuna inanılan câm-ı Cem gerek Fars gerekse Türk edebiyatında câm-ı cihân-ârâ (dünyayı süsleyen kadeh), câm-ı cihân-nümâ (dünyayı gösteren kadeh), câm-ı cihân-bîn (dünyayı gören kadeh) gibi isimlerle kullanılmaktadır.28 Câm-ı Cemşîd olarak bilinen bu kadeh câm-ı Keyhüsrev olarak da meşhur olmuştur. Altıncı yüzyıla kadar Cemşîd’in şöhreti ve onun Hz. Süleyman ile bir bilinmesi münasebetiyle söz konusu kadeh, Cemşîd’e intisap edilmiş ve câm-ı Cem, câm-ı Cemşîd, câm-ı gîtînûmâ, Ayîne-i gîtînûmâ gibi isimlerle nitelendirilmiştir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Mevlânâ’nın Şiirinde Bir İletişim Yöntemi Olarak Sessizlik
    (2020) Türkben Aydın, Funda; Aydın, Funda Türkben; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    Tasavvufi gelenekte şair kimliğiyle de iyi bilinen Mevlânâ Celaleddîn Rum󠆼î’nin şiirleri, didaktik unsurları da içinde barındıran oldukça geniş bir muhtevaya sahiptir. Tasavvuf dünyasına ait edebî eserlerde çoğunlukla eğitim ve öğretimi amaçlayan öğüt içerikli hikâyeler bulunmaktadır. Sözlü iletişim aracı olarak kullanılan bu hikâyelerin yanı sıra kimi zaman sessizlik ve duraklamalar da bir iletişim ve eğitim aracı olarak eserlerde kullanılmaktadır. Çok yönlü bir şair olan ve eğitmen kimliğiyle de bilinen Mevlânâ, kaleme aldığı eserlerinde çoğunlukla ahlâkî ve tasavvufî öğretilere yer vermiştir. Eserlerinde yer verdiği pek çok önemli hasletten biri de sessizliktir. Çünkü ona göre sessizlik, söz ve sözlü iletişimden çok daha değerlidir. Şair, sessizliği etkili bir iletişim aracı olarak görmektedir. Mevlânâ’nın şiirinde bir iletişim biçimi olarak sessizlik, söz ile aktarması mümkün olmayan ve tarif edilemeyen anlamı ifade etme yöntemi olarak kullanılmaktadır. Bu tür sessizlik biçimi sözcüklerden daha fazla anlam ifade eden, daha etkili ve daha derin bir ifade biçimidir. Bu çalışmada Mevlânâ’nın eserlerinde sıklıkla başvurduğu iletişimsel sessizlik, beyit örnekleriyle açıklanmaya çalışılacaktır.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    MİRZA AĞAHAN-I KİRMANÎ’NİN KASİDESİNDE İTTİHAD-I İSLAM SÖYLEMİ VE SULTAN II. ABDÜLHAMİD
    (e-Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi Journal of Oriental Scientific Research (JOSR), 2016) Başçı, Nezahat; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    In the intellectual history of Iran, Mirza Aga Khan Kirmanî has been one of the fiercest advocates of Sultan Abdul Hamid II’s idea of Panislamism during his years in Istanbul along with other figures such as Sayyid Jamaluddin Afghani and Sheikh Ahmad Ruhi. We can see the influence of the Sultan Abdul Hamid II in particular and the Eastern politics of Ottomans in general in his thoughts and Ode. Besides being known as one of the reformers of Persian Literature of Qajar and Constitutional era, he is also accepted as a significant thinker and writer of Iranian constitutionalism amongst Mirza Malkom Khan, Zayn al-Abidin Maraghi, Ahundov, Talibov and other clerics and disciples. He was a literary criticist who simultaneously pursued a multi-faceted political life which would even lead to a political crisis between the Ottomans and the Iranians. Similar thoughts onPanislamism, Kirmanî’s political odes inscribed to Sultan Abdul Hamid II and his relations with the Ottomans constitute a significant place in the modern history of Turkey.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    MİRZA AĞAHAN-I KİRMANÎ'NİN KASİDESİNDE İTTİHAD-I İSLAM SÖYLEMİ VE SULTAN II. ABDÜLHAMİD
    (2016) Başçı, Nezahat; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    İran'ın aydınlanma çağında özgür düşüncenin, yeniliğin, modern milliyetçiliğin ve rasyonalizmin öncülerinden olmuş şair, yazar ve düşünür Mirza Ağa Han-ı Kirmanî uzun yıllar yaşadığı İstanbul'da, Seyyid Cemâleddin Afgâni ve Şeyh Ahmed-i Ruhi gibi isimlerle birlikte Sultan II. Abdulhamid'in İttihad-ı İslam söyleminin ateşli taraftarlarından birisi olmuştur. Kirmanî'nin düşüncelerinde ve bazı şiirlerinde; özelde Sultan II. Abdülhamid'in genelde ise Osmanlının Doğu politikalarına ilişkin etkiler görmek mümkündür. Kirmanî aynı zamanda Kaçarlar ve Meşrutiyet Dönemi Fars Edebiyatının da yenilikçilerinden kabul edilir ve Mirza Malkom Han, Zeynelâbidin Merağeyi, Ahundov ve Talibov gibi İran Meşrutiyet dönemi önemli fikir ve edebiyatçıları arasında gösterilir. Osmanlı ve İran arasında diplomatik kriz çıkaracak kadar çok yönlü siyasi bir hayata sahip bu edebiyat eleştirmeni ve şair'in Sultan II. Abdülhamid'e hitaben kaleme aldığı politik kasidesi, Osmanlı ile münasebetleri ve bilhassa İttihad-ı İslam [Panislamizm] siyasetine bakışı ve yaklaşımı, ülkemiz yakın tarihi açısından da önemlidir
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    MİRZÂDE IŞKÎ KÜLLİYATINDA OSMANLI - TÜRK MÜLAHAZALARI
    (Doğu Araştırmaları Dergisi sayı 2014/2, 2014) Başçı, Nezahat; 02.05. Department of Persian Language and Literature / Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi
    In many parts in his poetry, articles, play and opera writings Mirzadeh Eshghi, one of the most significant poets of Iranian Constitutionalism era, talks of the Ottoman, Bab-i Ali, Istanbul and Turks. He lived in Istanbul during First World War. Eshghi, as a poet and journalist at the same time, was influenced by ottoman idea and criticized the Young Turks on some their assertions and ideas. In this sense, he was one the major personalities that reflect the Iranian intellectual upheld view of the Ottoman. Eshghi, is considered as a patriotic poet of Iranian Constitutionalism period. Ottoman empire got potrayed true to the political, cultural and literary conjunctural of the time in his poetry. Altough, this could be said to be particle to Eshghi, we can see the same trace in other patriotic Iranian poets of the time. He met Turkish intellectuals such as Ali Nihad Tarlan, Huseyin Danis Pedram and Riza Tevfik. We can infer that he was influenced by Tevfik Fikret's reformist ideas, yet he would still talk in favour of Ottoman-Iranian alliance against the West, or answer Turanists very harshly on occasion, or accuse the Iranian committee of treachery for negotiating with Ottomans. Eshghi, had a short but accomplished life. In this article, we will try to present Eshghi’s perception of the Ottoman Empire and Turks by referring to his poetry.
  • «
  • 1 (current)
  • 2
  • »