Browsing by Author "02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü"
Now showing 1 - 20 of 72
- Results Per Page
- Sort Options
Article ‘AKIFÊ WANÎ & ‘AŞIQ OSMAN SIPKÎ Û MEM Û ZÎNÊN WAN ÊN BI TIRKÎ DI KOLEKSÎYONA A. JABA DE(e-Şarkıyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 2018) Adak, Abdurrahman; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDi koleksiyona A. Jaba de li ser bingeha Mem û Zîna Xanî du Mem û Zînên bi tirkî ku ji aliyê du nivîskarên cuda ve hatine nivîsîn hene. Ew jî berhemên Akifê Wanî (Kurd 39) û Aşiq Osman Sipkî (Kurd 38) ne. Her du muellifan jiyana xwe di sedsala XIXem de bûrandine. Wanî, xelkê Wanê ye û burokratekî girîng ê serdema xwe ye. Sipkî jî ji eşîra Sipkan e û ji gundekî nêzî Erzirûmê ye. Wanî, berhema xwe di 1856an de nivîsiye, lêbelê nekariye xilas bike. Nusxeya Jaba tekane nusxeya vê berhemê ye. Heçî Sipkî ye, wî jî berhema xwe di 1273 (1856- 1857)an de nivîsiye. Du nusxeyên vê berhemê hene: Nusxeya Tehranê û ya Jaba. Ji ber ku di nusxeya Tehranê de tarîxa nivîsîna berhemê û tarîxa istinsaxa wê yek e, bi ihtîmaleke mezin ev nusxe ya muellif e. Daneyên berdest nîşan didin ku nusxeya Jaba di sala 1283 (1866-1867)an de li ber nusxeya muellif hatiye istinsaxkirin. Her du nusxeyên koleksiyona A. Jaba dema muellifên wan hatine Erzirûmê li ser daxwaza Jaba hatine istinsaxkirin. Wisa xuya ye ku istinsax bi lez û bez hatiye kirin. Lewra di nusxeyan de huner û teknîkên berhemên destnivîs li ber çavan nehatine girtin. Taybetiyeke her du nusxeyan ew e ku şûna Mem û Zînê bi navê “Riyazê Eşq”ê (bi xwendineke şaş Reyahînê Eşq) hatine binavkirin. Her çi be veguhestina van nusxeyan bi rêya koleksiyona A. Jaba bo roja me gelekî girîng e. Di gotarê de em ê bîyografîya Wanî û Sipkî di çarçoveya zanyariyên nû de ron bikin, li ser her du destnivîsan analîzeke kodîkolojîk bikin û di hin xalên binîqaş de hizrên xwe îfade bikin.Article ANALÎZEKE KODÎKOLOJÎK LI SER LEYLA Û MECNÛNÊN SEWADÎ, BAZÎDÎ Û FUZÛLÎ DI KOLEKSÎYONA A. JABA YA DESTNIVÎSÊN KURDÎ DE(e-Şarkıyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 2018) Adak, Abdurrahman; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDi koleksîyona A. Jaba ya destnivîsên kurdî de sê nusxeyên Leyla û Mecnûnê hene ku her yek ji wan ya nivîskarekî cuda ye. Di jimareya Kurd 30ê de Leyla û Mecnûna Sewadî (bi kurdî), di ya Kurd 31ê de Leyla û Mecnûna Mela Mehmûdê Bazîdî (bi kurdî) û di ya Kurd 14ê de jî Leyla û Mecnûna Fuzûlî (bi tirkî) cih digirin. Her sê nusxe jî li gor temamî, fêmbarî û dêrîniyê ve ku pîvanên kodîkolojiyê ne nusxeyên binirx in. Di her sêyan de jî qeydên istinsaxê hene. Di qeyda istinsaxê ya nusxeya Fuzûlî de navê mustensix cih digire, lêbelê di her duyên dî de cih nagire. Digel vê jî doneyên di dest de nîşan didin ku nusxeya Bazîdî ji aliyê Bazîdî bi xwe ve hatiye istinsaxkirin. Salên istinsaxê yên nusxeyên Fuzûlî û Bazîdî hatine qeydkirin, lêbelê ya Sewadî nehatiye qeydkirin. Ya Fuzûlî di sala 1218 (1803/1804), ya Bazîdî jî di sala 1274 (1858-59)an de hatiye istinsaxkirin. Doneyên ber destan navbera tarîxî ya istinsaxa nusxeya Sewadî wek 1759 ve 1857 nîşan didin. Ji ber ku li ser zehriyeya nusxeya Bazîdî eslê nusxeyê wek Leyla û Mecnûna tirkî hatiye nîşandan, mijara eslê vê nusxeyê hatiye rojevê. Li gor A. Jaba eslê vê Leyla û Mecnunê, Leyla û Mecnûna tirkî ye û li gor Rudenko ya Kurdî ye. Berawirdiya ku di navbera metnan de ji aliyê me ve hatin kirin derxist meydanê ku nêrîna Rudenko dirust e.Article The Analysis of Ehmedê Xasî’s Mawlid İn Terms of Themes and Literary Art(2019) Akman, İlyas; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiEhmedê Xasî‟s Mawlid is the first written work in Zazaish/Zazaki literature. That is why, this work is very important for Zazas. Although this work is the first written work of Zaza literature, the author puts Zaza literature among the successful literatures with his own successful writing. I analyzed the work in terms of themes and literary arts in my article. Initially, I evaluated each section separately and show the themes in the sections. Xasî mentions subjects such as the creation of the Prophet and things, the creation of Adam, Adam's expulsion from heaven, The marriage of the Prophet's mother and father, the miracles that Amina experience, birth of the Prophet, the miracles that took place the night the Prophet was born, revelation, ascension. Then, I revealed the literary arts in the work. Xasî uses literary arts such as quotation, pun, metaphor, comparison, personification, question, repeat, alliteration, assonance.Master Thesis Averşîyayîşê domanan ser o tesîrê kayanê tradîsyonelan; Nımûneyê kayanê Sêwregı(2024) Kırkan, Ahmet; Kırkan, Ahmet; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiToplumların çocuk oyunlarının folklorik bir tarihi vardır. Folklor ise toplumun edebiyatı ve kültürel hafızasıdır. Oyunlar sadece çocukların güzel vakit geçirdikleri faliyetler değildir. Çocukların dili oyunlarıdır. Toplumlar ne kadar çok çocuklarının oyunlarına sahip çıkarlarsa kültürleri o kadar çok ayakta kalır. Oyunlar sadece toplumların kultürleri de değildir. Oyunlar aynı zamnda çocukların gelişimi, dilleri, sosyaliteleri ve psikolojileri üzerinde etki yaratmakyadır. Bu nedenle toplumların oyunları küçümsememeleri gerekiyor. Oyunlar çocukların kültürlerini öğrenme ve hayatla tanışmada köprü görevi görüyor. Bu nedenle bu çalışmada çocuk oyunları ele alınmış. Bu çalışmanın temel amacı unutulmakta olan çocuk oyunlarını gün yüzüne çıkarmak ve onları yeni nesille tanıştırmaktır. Aynı zamnada Siverek Destek köyünün folklorunu literatüre kazandırmaktır. Bu çalışmada Siverek Destek köyünün toplam elli tane çocuk oyunu toplanmıştır. Saha araştırma yöntemi, kişilerle görüşme, kişilere oyunları sorma, yüzyüze görüşme ve literatür taraması yapılmıştır. Çalışmada Destek köyünün elli oyunu ayrıntılarıyla ele alınmış, oyunların alanlizi yapılmış, oyunların çocukların gelişimi üzerindeki etkisi ve oyunların tasnifi yapılmıştır. Oyun tanımlamaları ve oyun teorileri ile ilgili teorisyenlerin görüşleri verilmiştir. Yazılan bu oyunlar tarih ve çocukların eliyle bugüne gelmiştir. Fakat bu oyunlar artık yazılmasa tamamı kaybolacak, unutulacak. Çünkü bu oyunların yüzde sekseni yeni nesil çocuklar tarafından oynanmamakta ve oyunlarda geçen kelimeleri bile bilmemektedirler. Bu çalışmada da amaç Destek köyünde daha önce oynanmış ve oynanmakta olan oyunları yazarak ölümsüzleştirmek ve bu oyunların okulların eğitiminde yer almasını sağlamaktır. Anahtar Sözcükler: Siverek, Çocuk Oyunları, Folklor, Destek, Çocuk Gelişimi, Oyunların Tasnifi.Article Ayhan Tek, Hâmîsiz Şâir Babasız Metin: Mem û Zîn ve Osmanlıca Çevirileri Üzerine Bir İnceleme, İstanbul: Nûbihar, 2018, 356 s.(2019) Adak, Abdurrahman; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiGörebildiğimiz kadarıyla Klasik Türk Edebiyatı akademik çalışmalarının önemli bir kısmında, bu edebiyatın, Arap ve Fars edebiyatları ile meydana getirdiği ilişkiler ele alınmış ve yapılan müstakil çalışmalarla bu konuda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Elbette Şark-İslam edebiyatının kurucu unsurları olmaları açısından Arap ve Fars edebiyatları özel bir ilgiyi hak etmektedirler. Bununla birlikte Osmanlı Dönemi’nde devletin hâkimiyet alanlarının genişlemesi ve çeşitli dilleri konuşan milletlerin Osmanlı hâkimiyetine girmesi sonucu, Klasik Türk Edebiyatı’nın başka edebiyatlar ile de daha çok emetteur/gönderici vasfı ile bir ilişki içerisine girdiği görülmektedir. Bu meyanda Balkanlar ve Afrika’daki kimi edebiyatlar ile Şark edebiyatının içinden doğan Kürt, Urdu, Peştu edebiyatlarının isimleri zikredilebilir. Türkiye’deki akademik birimlerde yürütülen Klasik Türk Edebiyatı çalışmalarında yeri geldiğinde Balkan ve Urdu edebiyatları üzerinde de durulduğu görülebilen bir husustur. Oysa Kürt edebiyatının Kurmanci ve Sorani kolları ile gelişen kısmının tamamı Osmanlı Dönemi’ne denk düşmesine ve bu dönemlerde her iki edebiyat arasında önemli bir etkileşim olmasına rağmen, kimi küçük değinileri saymazsak, denebilir ki şu ana kadar Türk edebiyatı akademik camiasında bu konu hiç ele alınmamıştır.Article Beylikler Döneminde Yazılmış Yazarı Belli Olma- Yan Kürtçe Bir Namaz Manzumesi(2023) Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKlasik doğu edebiyatlarında dinî-edebî türler geniş bir yazılı eser yelpazesine sahiptir. Bu eserler arasında İslami ilimlerle ilgili olanlar önemli bir yer tutmaktadır. Doğu edebiyatında İslami ilimlerle ilgili pek çok man- zum eser yazılmıştır. Bu eserlerden akaid (akaidname) ile fıkıh ilmi (fıkıhname) hakkında yazılanlar hacim ve muhteva bakımından farklılık göstermektedir. Bu eserler, ihtiyaca göre, temel konularda, özet bir şekilde, kolay ez- berlenebilmesi için manzum olarak sade bir dil ve akıcı bir uslup ile kaleme alınmışlardır. Bu tür eserler genel- likle ilmihal başlığı altında toplanmışlardır. Bu eserler Arapça, Farsça ve Türkçe dillerinde yeterince mevcuttur. Bu alanda 1950’den bu yana Kürtçe ile de bir dizi edebi eser yazılmıştır. Kürtçe akaid eserleri akademik olarak bazı araştırmacıların ilgisini çekebilmişse de, Kürtçe yazılmış fıkıhnameler ile ilgili akademide çok az çalışma yapılmıştır. XVIII yüzyılda yazıldığı tahmin edilen bu namaz manzumesi, eldeki veriler ışığında en eski Kürtçe fıkıh- name olarak kabul edilebilir. Bu isimsiz ve yazarı belli olmayan ve Berlin’de Marburg Üniversitesi Yazma Eser- ler Kütüphanesinde bir şiir mecmuası içinde muhafaza altında olan manzume tarafımızdan “Namaz Manzume- si” olarak adlandırıldı. Bu çalışmada, mesnevi tarzında yazılan ve 63 beyit- ten oluşan manzume metni kısa bir inceleme ile birlikte sunulmuştur.Article BİLGE KARASU’NUN ESERLERİNİN POSTMODERN YAZAR VE ANLATICI BAĞLAMINDA ANALİZİ(2017) Akman, İlyas; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiEdebî ürünler, çoğunlukla içinde doğdukları çağın düşünce dünyasından etkilenirler. Sosyal ve toplumsal yapı, edebî eserlerin yapısına da etki eder. Bu gerçekliğin doğal sonucu olarak postmodern düşüncenin hâkim olduğu dönemde yazılan eserler, kendilerinden önceki yüzyılların eserleriyle farklılıklar gösterirler. Yazar ve anlatıcı olgusu, bu farklılığın kendisini en fazla gösterdiği alanlardan biridir. Türk edebiyatında, postmodern anlayışla eserler kaleme alan ilk yazarlardan biri Bilge Karasu"dur ve onun eserlerinde, postmodern edebî anlayışın izlerini sürmek mümkündür. Karasu, eserlerinde, özellikle yazar ve anlatıcı noktasında, postmodern edebî anlayışa yer verirArticle Bilge Karasu’nun Gece romanında estetize edilmiş unsurlar(2012) Akman, İlyas; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBilge Karasu’ya göre her edebi eser, onu yazan, okuyan ve eserin kahramanları için bir yolculuktur. Bilge Karasu’nun dil işçiliğini gösterdiği ve en komplike metinlerinden biri olan Gece romanında, okuyucu çıktığı yolculukta son derece güçlük çeker. Metnin bu kompleks yapısının yanında metnin anlamsal boyutunda ise okuyucu derin bir karamsarlıkla karşı karşıyadır. Kitabın isminden itibaren okuyucu bu karamsar ve kaotik ortama çekilir. Fakat Gece’nin karanlığını delen ve okuyucunun yolunu aydınlatan bazı estetize edilmiş unsurların Karasu tarafından metne serpiştirildiği görülür. Yazar, dil olgusunu, insanı, insanlar içinde de aydın/entelektüel kesimi ve bazı doğa unsurlarını estetize ederek okura sunar.Master Thesis Cengnameyeke Hezretî Elî:"Gezwetu Huneyn"a Mela Yasînê Alıkî (Metn û lêkolîn)(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Acar, Hayrullah; Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiMela Yasinê Alikî, 1891 / 1901-1976 yılları arasında Ağrı'nın Patnos ilçesinde yaşamış Kürt bir şairdir. Babasının adı Abdullah, annesinin adı Hayat'tır. Mela Yasin Alıki, Alıkan aşiretinden ve Codıkan kabilesindendir. Alıkan aşireti Cizre bölgesinden Van'nın Erciş ilçesine göç edip oradan da Patnos'a göç eden göçmen bir aşirettir. Mela Yasinê Alikî ve Feqe Reşîdê Alikî akrabadırlar. Mela Yasinê Alikî, Feqe Reşîdê Alikî'nin amcasının torunudur. Mela Yasinê Alikî, Feqe Reşîdê Alikî, Mela Zahirê Memanî, Mela Qasimê Pozreş, Şêx Nesîmê Kufrewî, Şêx Muhemmedê Arvasî ve Mela Ehmedê Kurumzade gibi âlimlerden eğitim almış. Mela Yasin, çeşitli köylerde imamlık ve müderislik yapmış ve bu süre zarfında birçok kişiye eğitim vermiştir. Mela Yasin Aliki, Şeyh İsmail Hezroyi, Muhammed Emin, Mela Muhmemed Yıldırım ve birçok kişiye hocalık yapmıştır. Mela Yasin Aliki Nakşibendi tarikatına bağlı bir alim idi. Gezwetu Huneyn adlı eserinde tarikatına dair izler görmesek de şiirlerinde tarikatı ve şeyhlerini zikretmiştir. Mela Yasin Aliki ve Gezwetu Huneyn adlı eseri henüz tanınmamış ve hiç bir çalışmaya konu olmamıştır. Şimdiye kadar elimizde 5 şiiri geçmiştir. Tez çalışmamız onun cengnamesi üzerine olduğu için şiirleri üzerinde ayrıntılı bir şekilde durmadık. Mela Yasinê Alikî'nin manzum cengnamesi bendlerle yazılmış olup toplam 373 benten meydana gelmiştir. Eser, Hz. Muhammed'in döneminde meydana gelen Huneyn savaşını konu almaktadır. Mela Yasinê Alikî Huneyn Savaşını Kurmanci lehçesiyle bir cengname olarak yazmıştır. Şimdiye kadar bu cengnamenin üç nüshasına ulaştık, ancak bu üç nüshalardan sadece ikisi tamamiyle elimizde. Elimizde olan nüshaları karşılaştırdık ve tashihli metnimizi eldeki iki nushaya göre hazırladık. Cengnameyi muhteva ve şekil yönünden tahlil ettik.Book Part Çîroknûsiya Zazakî di Peywenda Dîrok, Desthilat û Diyardeya Civakî de(Weşanên Peywend, 2014) Akman, İlyas; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi…Master Thesis Daçek di Devoka semsûrê de (Nimûneya Deverên Sincik, Aldûş û Kûmîrê)(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2019) Adak, Abdurrahman; Adak, Abdurrahman; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKürtçe üzerine bir çok çalışma yapılmakta ve dilbilgisi konuları çalışma alanı olmaktadır. Edatlar da bu çalışmanın yapıldığı dilbilgisi konularından birisidir. Kürtçe dilbilgisi üzerine hazırlanan kitaplar edatlar konusunda geniş kapsamlı değillerdir. Bu kitapların yazarları ya yaşadıkları bölgenin kürtçesini (ağzını) ya da daha önce yazılmış olan dilbilgisi kitaplarını kendi çalışmaları için esas almışlardır. Bu yüzden kürçenin bir çok ağzının özellikleri bu kitaplarda yer almamıştır. Adıyaman ağzı da bu kitaplarda yer almayan ağızlardan birisidir. Bu nedenle bu çalışma Adıyamman ağzı üzerine yapılmıştır. Bu çalışma için üç temel bölge (Kömür, Sincik, Gerger) belirlenmiştir. Çalışma belirlenen bölgelerin kürtçeleri üzerinde yürütülmüştür. Çalışmalarda kullanılan materyaller halk masalları ve günlük konuşmalardan derlenmiştir. Bununla Adıyaman ağzının özellikleri orijinal bir şekilde gösterilmek istenmiştir. Daha önce de belirtildiği gibi bu çalışma Adıyaman kürtçesi üzerine yapılmıştır. Bu çalışma dört bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde konu, amaç, önem, yöntem – teknikler ve çalışmanın önündeki engeller, ikinci bölümde edatlar ile ilgili genel bilgiler, üçüncü bölümde Adıyaman ağızındaki edat örnekleri ve özellikleri, dördüncü bölümde ise kürtçedeki edatlar ile Adıyaman ağzındaki edatlar karşılaştırılmıştır. Dördüncü bölümün sonunda da çalışmadan çıkarılan sonuçlar ile çalışmada yararlanılan kaynak kitaplar ve kaynak kişilerin listesi verilmiştir.Master Thesis Denbêjî di peywenda patronajê de(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2014) Acar, Hayrullah; Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSanatsal ve edebi üretimler üzerindeki etkisi inkâr edilmeyecek ölçüde belirgin olan "iktidar"ın, Kürt sözlü sanatının gelişim çizgisi üzerindeki etkisinin araştırılması bu çalışmanın amaçlarından biridir. Bu çalışmada sanat ve iktidar ilişkisi, dengbêjler ve onları himaye eden yapılar üzerinden incelenmektedir. Kürt sözlü kültürünün oluşum ve gelişim süreçlerine etki etmeleri dolayısıyla bu yapıları modernliğin Kürt toplumuna tezahürleri bağlamında modern ve modern öncesi şeklinde ayırmak mümkün. Çalışmada, dengbêjlik ve patronaj ilişkisi, tarihsel ve güncel örneklerden hareketle 2 temel bölüm halinde incelenmiştir. Çalışmanın giriş bölümünde, Kürt sözlü kültürünün bir parçası olan dengbêjlik sanatı; kolektif bellek, sözlü tarih ve sözlü kültür bağlamında incelenmiş olup, konu ile ilgili literatür taraması yapılmıştır. Kürt sözlü kültürü ile ilgili öncül yazılı materyaller taranmış olup, konu ile ilgili genel bilgiler aktarılmıştır. Matbaanın icat edilişinin sözlü ve yazılı kültüre etkisi, dünyada benzer süreçlerden geçmiş örnekler üzerinden incelenmiş, böylece matbaanın ve teknolojik imkânların Kürt sözlü kültürüne etkisi tahlil edilmiştir. 20. yüzyıldan sonra Kürt toplumunun içine düştüğü siyasal ve toplumsal koşulların, kültürel ve sanatsal üretimlere etkisi, sebep ve sonuçlarıyla beraber değerlendirilmiştir. Çalışmanın ilk bölümünde Kürdistan'daki idari sistemlerin tarihsel arka planı ve Kürt mirlikleriyle Osmanlı Devleti arasındaki ilişkiler incelenmiş, mirlikler etrafında ortaya çıkmış sanat ve edebiyat, patronaj bağlamında değerlendirilmiştir. 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar, Kürdistan'daki idari sistemi şekillendiren dinamiklerle beraber, bu süreçte Kürt mirleri tarafından saraylarda himaye edilmiş ve bu yönüyle anlatıda ifadesini bulmuş örnekler ele alınmıştır. Bu örneklerden hareketle, sanat ve iktidarın birbirini besleyen, birbirine maddi ve psikolojik motivasyon kaynağı olduğu saptanmıştır. Bu bağlamda sanatsal ve kültürel üretimlerin içeriği ve kapsamıyla, siyasal ve iktisadi hegemonya arasındaki ilişki ortaya konulmuştur. 2. bölümde 16. yüzyıldan, 20. yüzyıla kadar Kürt toplumundaki iktidar dönüşümleri, mir, şeyh ve ağalar üzerinden ele alınmış, bu dönüşümün Kürt edebiyatı ve sanatı üzerindeki tezahürleri değerlendirilmiştir. Aynı zamanda bu karakterlerin toplumdaki seçkinlik vasıfları ve siyasi, iktisadi nüfuzları ile sanatsal ve edebi üretimlerdeki rolleri bu bölümde tartışılmıştır. 20. yüzyılın başına doğru siyasi ve iktisadi hegemonyası azalan Kürt mirlikleri, onlardan sonra toplum üzerinde nüfuz sahibi şeyhler ve yüzyılın sonuna doğru ortaya çıkan ağalar üzerinden, Kürt sanatı ve özelde dengbêjliğin anlatı içeriğinin analizi yapılmıştır. Yine bu bölümde, sanat ve iktidar ilişkisinin mekânsal düzlemi, değişen siyasi, kültürel ve toplumsal dinamiklerin, kültürel ve sanatsal üretimlere etkisi himaye mekânları başlığında tartışılmıştır. Sanatın icrasında önemli himaye mekânları olarak karşımıza çıkan saraylar, köy odaları, radyolar ve dengbêjevlerinde, sistematik karşılığını bulmayan patronajın, tarihsel ve siyasal sebepleri değerlendirilmiştir. Kürdistan'daki iktidar değişimlerinin dengbêjler üzerindeki etkisi, anlatıya yansıyış biçimi ve epik anlatı türünün ortadan kayboluşu şeklinde ifadesini bulan patronaj sisteminin, kendini yeniden üretme biçimi tartışılmıştır. Günümüzde bu kültürün yeniden üretimi ile ilgili Mala Dengbêjan başlığında, güncel bir Dengbêjler Divanı örneği ile klasik dengbêjlik arasında benzerlik ve farklılıklar tespit edilmeye çalışmılmıştır.Master Thesis Dengbêj resoyê gopala(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2016) Acar, Hayrullah; Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiToplum içinde çoğu zaman, toplumun üzerinde etkiler birakan olaylar meydana gelir. Eğer o toplum sözlü halk edebiyatını yaşıyorsa ve henüz tamamen yazılı edebiyata geçmemişse, bu olaylar bir şekilde bazı kimseler tarafından topluma sözlü olarak aktarılır. Bu olaylar bir nesilden diğer bir nesile nakledilirler. Kürt halkı içerisinde, genelde bu görev 'dengbêjler' tarafından yapılır. Dengbêjler bu olayları hikaye, destan veya türkü haline getirirler. Bölge halkı içerisinde veya bir bölgeden diğer bir bölgeye, baştan başa naklederler. Dengbêjlik, sözlü Kürt edebiyatında bugüne kadar devam etmektedir. Sadece türkülerinin bir kısmı, notalarıyla beraber yazılı edebiyata dönüştürülebilmiştir. Türküler, dengbêjler sayesinde kendi özlerini koruyabilmişlerdir. Kürtler içerisinde bir çok dengbêj, bugüne kadar bu sözlü edebiyatı taşıyabilmişlerdir.Bu sözlü kültürü koruyan ve ona büyük katkılar sağlayan dengbêjlerden bir tanesi de dengbêj Resoyê Gopala'dır.Dengbêj Reso70 yıldan fazla dengbêjlik yapmış ve Kürt dengbêliğine önemli katkılarda bulunmuştur. Bu araştımada,dengbêj Resoyê Gopala'nin yaşam ve eserleri üzerinde, detaylı bir araştırma yapılmıştır. Bu tez giriş ve 2 kısımdan oluşmaktadır. Giriş bölümünde, dünya genelinde sözlü edebiyat ve onun içerisinde 'dengbêjliğin' yeri üzerinde durulmuştur. Bunun yanında da komşu milletlerin ve Kurdistan topraklarında yaşıyan azınlıkların Kürt dengbêjliği üzerindeki etkisi veya Kürt dengbêjliğinin, bıraktığı etki ele alınmaktadır. Aynı bölümde, dünya ve Kürt araştırmacılarına göre, dengbêjliğin genel ölçüleri ve dengbêj Evdalê Zeynê'nin bir ekol olarak Kürt dengbêjliği içerisindeki yerine yer verilmiştir. Bunun da sebebi dengbêj Resoyê Gopala'nın Evdal'in bir takipçisi olmasındandır. Araştırmanın birinci bölümü, Reso'nun yaşami ve eserleri konu edinmektedir. Reso'nun aşireti, ailesi, zehirlenmesi bu bölümde yer almaktadır. Ayrıca Reso'nun ailesinden, araştırmacılardan, dengbêj ve arkadaşlarından, dengbêj Resoyê Gopala hakkındaki görüşlerine yer verilmiştir. Üçüncü bölümde, Reso'nun eserlerinden seçilmiş örnekler almaktadır. Bu örneklerde ele alınan türkülerin konusu, kahramanları, olay, yer ve örgüsü üzerinde durulmuştur. Resoyê Gopala, dengbêj Evdalê Zeynê'nin ekolunu takip eden bir dengbêj olması nedeniyle, ikisinin eserleri arasında karşılaştirmanın yapılabilmesi için örnek olarak iki eserine yer verilmiş ve eserler ekte sunulmuştur.Article Dengbêjlik Geleneğinin İcrasında Toplumsal Cinsiyet Kalıpyargılarının Etkileri: Ayşe Şan Örneği(2024) Kaplan, Leyla; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesiİnsan sosyal bir varlıktır ve onun içinden çıktığı topluma uyum sağlaması beklenir. Ne var ki içinde yaşadığımız toplumda cinsiyetçi yaklaşımlar oldukça fazladır ve bu yaklaşımlar çoğunlukla kadınların aleyhine olmaktadır. Ayşe Şan, yaşadığı dönemde sesini duyurabilmiş ve etkisi hala da devam eden kadın dengbêjlerdendir. O da hemcinsi birçok kadın gibi cinsiyetçi yaklaşımlara maruz kalmış fakat onlardan farklı olarak bu yaklaşımlara direnip hayallerinin peşinden koşmuştur. Ayşe Şan tüm hayatı boyunca toplumsal cinsiyet kalıpyargıları ile mücadele etmiş, ayakları üzerinde durmuş, aileye, topluma rağmen bir kadın olarak onlarca CD, kaset doldurup konserler vermiştir. Bu çalışmada Ayşe Şan’ın hayatı ve sanatı hakkında bilgi verildikten sonra, toplumsal cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kalıpyargılarına değinildi. Daha sonra, Ayşe Şan’ın yaşamı toplumsal cinsiyet kalıpyargıları çerçevesinde incelendi. Sonuç olarak Ayşe Şan’ın tüm hayatı boyunca toplumsal cinsiyet kalıpyargılarına başkaldıran bir kişilik olarak var olduğu ortaya çıkmıştır.Master Thesis Dengbêjnên jin ên Radyoya Erînavê(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Acar, Hayrullah; Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDengbêjlik geleneği kürtlerin sahip olduğu sözlü kültürün en önemli unsurlarından biridir. Dengbêjlik, ana fonksiyonlarının yanısıra kürtler için tarihi belge olma özelliğine de sahip olmuştur. Dengbêjlik sanatını icra edenler halk arasında önemli bir statüye sahip olmuşlardır. Dengbêjlik eski dönemlerden beri hem kadınlar hem de erkekler tarafından icra edilmiş fakat sosyal sebeplerden dolayı kadınlar divanlarda pek yer alamamışlardır. Bu tezle kadınların dengbêjlik serüveninin tanımaya çalıştık. Tezin ana soruları şunlardı: Kadınlar dengbêjlik geleneğinde nasıl bir rol oynadı, Kadınlar dengbêjlik sanatını üretirken ve icra ederken nasıl sorunlarla karşılaştılar, bu alanda onların işini kolaylaştıran ve zorlaştıran unsurlar nelerdir? Kafkas Kürtleri Sovyetler birliğinin değişen eğitim politikaları sayesinde önemli gelişmeler yaşadı. Kürtçe eğitim onlara milli bir bilinç kazandırdı. Kürtler bu milli bilinçle edebiyat, akademi ve müzik gibi alanlarda önemli çalışmalara imza attı. Bu çalışmalar içinde en çok ses getiren ve tanınan kuşkusuz Erivan Radyosudur. Kafkas Kürtlerinin dengbêjlik mirası Erivan Radyosu sayesinde önemli bir arşive sahip oldu. Bu arşiv aynı zamanda kürt müziğinin de başlıca kaynaklarından birisi oldu. Radyo, dengbêjliğin yeni icra merkezi olmuştu. Kadınlar da icracı olarak divanlarda bulamadıkları fırsatı radyoda buluyordu. Bu kürtler için yeni bir durumdu. Fatma Îsa, Belga Qado, Aslîka Qadir ve daha birçok dengbêj toplumsal ve ailevi baskılara rağmen radyoda dengbêjliği icra ettiler ve dengbejlik geleneğinde kendilerine yer buldular. Teknolojik ve sosyal değişimlerden sonra dengbêjlik geleneği ve Kürt müziği de yeni bir döneme girmiş oldu. Yeni dönemde radyo ve plaklar patronaj sisteminin yerini aldı. Burada dikkat çeken en önemli noktalardan birisi de kadınların da artık dengbêjlik icrasında öne çıkmak için fırsat bulmasıdır. Bu durum önceleri toplum tarafından kabul edilmiyordu ve dengbêjlik icrasında sesini duyurmaya çalışan kadınlar bir çok baskıyla karşı karşıya kalıyordu. Bu konuda Erivan Radyosu ve Kafkas Kürtleri önemli bir örnek oluşturuyor.Article Dersi̇m Massacre in the Novel Named Kalaşni̇kof(2018) Akman, İlyas; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiIt was tried to show how the massacre of the Dersim was dealt with in the work of Deniz Gündüz named Kalaşnikof, in this study. As the author wrote his novel on the basis of real events, the events in the real life were tried to be given together with the events in the novel. For this reason, the memories of those who personally experienced the Dersim massacre and the periodicals were used. At the end of all this, it was revealed that the events in the novel and the events in the real life are similar. For example villages, houses, forests, gardens, animals are burned; people are mass killed in real history. Children, especially girls, adopted by soldiers, civil servants. People hiding in a cave are killed with poison gas and the mouths of the caves are closed with concrete. Readers read the details of these events in the novel.Master Thesis Di romanên Erebê Şemo'de folklora Kurdî(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2013) Acar, Hayrullah; Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiGören, Ebubekir, "Erebê Şemo'nun Romanlarında Kürt Folkloru", Master Tezi. Danışman: Hayrullah ACAR, XIV+169 Folklor, halklara ait kültürel ve edebi ögelerden oluşur. Folklor yoluyla halkarın yaşamı, deneyimleri, adetleri, düşünce ve inanışları somutlaşır. Öykü, destan, atasözü ve deyimler, binlerce yıllık süreç içinde anlatılır ve nakledilir. Bu ögeler, dil ile korunur ve devamlılıkları sağlanır. Folklor disiplini de bu ögeleri toplar, sınıflandırır ve değerlendirir. Folklor yoluyla halkların edebi ögeleri öğrenilir. Bu yönleriyle folklor, eşsiz bir edebi anlatım hazinesidir. Modern dönemin edebi bir icadı olan roman türü, folklorun hazinesine muhtaçtır. Bu yüzdendir ki birçok romanın kaynağı folklordan alınmıştır. Kürt romancısı Erebê Şemo da, eserlerinde Kürt folklorunu temel almıştır. O, yazdığı "Şivanê Kurmanca" adlı romanıyla Kürt edebiyatı için yeni bir alanın kapısını açmıştır. Çünkü "Şivanê Kurmanca" ilk Kürtçe romandır. Bu çalışma, Erebê Şemo'nun hayatı, eserleri ve romanlarındaki Kürt folklorunu konu edinmiştir. Çalışma, önsöz, giriş ve sonuç kısımları hariç, iki bölümden oluşur. Giriş bölümünde, folklorun anlamı ve içeriği üzerinde durulmuştur. Folklorun temel özelliklerine ve onun dil, kültür, tarih ve edebiyat ile bağlantılarına işaret edilmiştir. Burada, sözlü kültürlerin ortaya çıkışından bu yana, anlatım ve yazım alanlarındaki büyük gelişmelerden bahsedilmiş ve tarih boyunca sözlü anlatım alanındaki biçimsel ve içeriksel değişimler gözler önüne serilmiştir. Bu gelişim seyri sanayi devrimi, hümanizm ve Fransız ihtilali ile ilişkilendirilmiş, konu modern roman sanatının ortaya çıkışına kadar getirilmiştir. Roman sanatı da onun tarihine ve bireyler ve uluslar için anlamına göre değerlendirilmiş ve onun folklor ile bağlantısı ortaya konmuştur. Son olarak da Kafkasya Kürt romanı, onun temel karakteristiği ve bu karakteristiğin nedenleri irdelenmiştir. Birinci bölümde, Erebê Şemo'nun yaşamı, edebi kişiliği ve eserleri üzerinde durulmuştur. Şemo'nun romanları, özellike, kültürel, folklorik, tarihi ve edebi yönlerden değerlendirilmiştir. İkinci bölümde, Erebê Şemo'nun romanlarındaki Kürt folkloru ögeleri bir araya getirilmiş ve bunlar alanlarına göre sınıflandırılmıştır. Bu folklorik unsurlar Kürt kültürü ve adetleri açısından açıklanıp yorumlanmıştır. Sonuç bölümünde, Erebê Şemo'nun romancılık dışındaki yönleri ele alınmıştır. Erebê Şemo'nun gazetelerde yayınlanmış makaleleri, radyo ve dil çalışmaları ve siyasi mücadelesi üzerinde durulmuştur.Master Thesis Dîwana laxer(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2019) Acar, Hayrullah; Acar, Hayrullah; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKlasik Kürt Şiirinin şairlerinden biri olan Laxer 19. Yüzyılın sonlarında ve 20. Yüzyılın ilk yarısında yaşamıştır (1866? – 1927). Müküs bölgesindendir; adı Tinis olan bir köyde doğmuştur. Mezarı da şu anda Van Edremit'e bağlı Elmalı (Zivistanî) köyündedir. Medrese geleneğinden gelen Laxer'in aile kökeni Behdînan bölgesine dayanır. Mir Hesen Veli, Kırmızı Medrese ve Arvas Medresesi gibi, yaşadığı coğrafyanın en meşhur medreselerinde dini ve edebi eğitimini gören Laxer, tasavuf ehlidir ve Nakşî tarikatına intisabı vardır. Edebi olarak Melayê Cizirî'den çok etkilenen şair, şiirlerinde daha çok din, tasavuf, aşk, tabiat temalarını işlemiştir. Şiir divanı, oğlu döneminde bir sel felaketine maruz kalır ve büyük zarar görür. Çoğu artık okunamaz hale gelir, ne var ki oğlu yine de biri arapça, biri farsça ve yirmi sekiz tanesi de kürtçe olmak üzere otuz tane şiirini kurtarıp yeniden yazmayı başarır. İşte bu otuz güzel şiiri ile Laxer olarak kürt edebiyatı tarihine geçer. Halk arasında Mela Umerê Aşiq ya da Mela Umerê Tînîsî olarak bilinen Laxer, şiirlerinde Laxer mahlasını kullandığı için edebiyat sahasında şair Laxer olarak tanınır. Bu çalışmamızda, onun hayatı, divanı ve görüşleri üzerine detaylı durmanın yanı sıra şiirleri hakkında biçimsel, içeriksel ve tematik tahliller yaptık.Master Thesis Dîwana Mela Hesenê Sofyanî: Metin û lêkolîn(2024) Adak, Abdurrahman; Adak, Abdurrahman; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiMela Hesenê Sofyanî, bir Klasîk Kürt Edebiyatı şairidir. 1943 yılında Silvan'ın Kevnecar Köyünde dünyaya gelmiştir. Mela Hesen, dini ilmiyle beraber daha çok milli ve toplumsal konulara odaklanmıştır. Bununla beraber Klasik Kürt Edebiyatı özellikleri kapsamında yazmış olduğu özgün divanı, sekiz şiir dışında daha önce hiçbir şekilde yayımlanmamıştır. Muhteva açısından oldukça zengin edebiyatın yanısıra milli ve toplumsal konularda yazılmış şiirlerden oluşmaktdır. Divanında şekilsel açıdan genel olarak mesnevi ve murabba nazım birimlerinin ağırlığının yanısıra gazel, kaside ve müseddes de yer almaktadır. Her ne kadar ritim olarak aruz ölçüsü etkisini hissettirse de aruz kalıpları belirgin bir şekilde ortaya çıkmamaktadır. Şair, şiirlerinde genel olarak hece ölçüsü kullanmıştır. Bu çalışma bir giriş ve dört kısımdan oluşmaktadır; birinci kısım şairin hayatı, ikinci kısım şekil ve içerik açısından divanın incelemesi, üçüncü kısım ilk iki bölümün incelemesi üzerine şairin edebi kişiliği, dördüncü kısım ise divanın transkribesinden oluşmaktadır. Bu divanın özgün özellikler barındırdığını, şekilsel açıdan çeşitli olup dilin sade ve akıcı olduğu tespit edilmiştir. Şair, şiirlerini Cegerxwîn ve Ehmedê Xanî'nin etkisinde kalarak kaleme almıştır. Mela Hesenê Sofyanî, sosyal ve milli ve bir şair olup XX. yüzyıl Klasik Kürt Edebiyatı özelliklerini taşımaktadır.Master Thesis Dorûverê Gêlî ra Des Estanikî(Mardin Artuklu Üniversitesi, Türkiye'de Yaşayan Diller Enstitüsü, 2023) Kırkan, Ahmet; 02.08. Department of Kurdish Language and Literature / Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiAmancê na xebate top kerdişê estanikanê kirmanckî yo. Na xebate de des estanikî estê. Mi nê des estanikî dewa xo ra kom kerdî. Mi nê estanikî zafane maya xo ra arê kerdê. Mi vengê maya xo bi telefonî qeyd kerdine û dima estanikî ke maya mi vatinê, mi înan goşdarî kerdine û nuştînî. Semedê ke maya mi êdî extîyar bîya taye estanikî xo vîr ra kerde bî û nêmcet vatinê. Aye estanikî ke nêmcet mi ra vatê, mi bi ardimkarîya waya xo temam kerdî. Weyta de çîyêk muhîm esto, lazim o ke ez vaca maya min kurmanc a. Nê estanikî ke mi nuştê wextêk maya mi şenik bîya bawkalê mi, derê vatê. Dima maya mi bi pîyê de zewîcîyêna kirmanckî bander bena. Wextêk ma şenik bîyê maya mi zî ma rê bi kirmanckî vatinê.