Browsing by Author "Kara, Serdal"
Now showing 1 - 19 of 19
- Results Per Page
- Sort Options
Article 19. Yüzyıl Bir Bektaşi Şairinden Sultan Abdülaziz’e Övgü: İstiḫrâc-I Ḥıfẓî(2025) Kara, SerdalÇalışma konumuz 19. yüzyıl Bektaşi şairlerinden Hıfzî’nin İstiḫrâc-ı Ḥıfẓî adlı manzum eseridir. Hıfzî bu eserinde Sultan Abdülaziz’in tahta çıkması ile oluşabilecek muhtemel sonuç, anlam ve beklentiler üzerinde durmaktadır. Toplam kırk beş beyitten oluşan metin 8+8 on altılı hece ölçüsü ile yazılmıştır. Metinde gerek ses tekrarı gerek iç kafiye ve gerekse de rediflerle ahenk sağlanmaktadır. Metin şekil dışında konu ve içerik bakımından; farklı tasavvufi inançları bünyesinde eriterek İslamiyet öncesi Türk unsurları ihtiva eden ve 15. yüzyılda ananesi oluşan Bektaşilik anlayışı ile ilgili unsurlar içermektedir. Bunun yanı sıra metinde baskı dönemleri sonrası Sultan Abdülaziz’i özlemle bekleyiş ve Sultan Abdülaziz’e övgü ile ilgili duygu ve düşüncelere de yer verilmektedir. Çalışma giriş, dil özellikleri, metin ve sonuç bölümlerinden oluşmaktadır. Giriş bölümünde Bektaşilik inancı ve Bektaşiliğin diğer tarikatlarla olan ilişkisi hakkında bilgi verilmekte, Sultan Abdülaziz dönemine kadar olan Bektaşilik tarihi genel olarak değerlendirilmektedir. Daha sonra metnin gerek şekilsel ve gerekse de muhteva açısından özelliklerine değinilmekte ve manzume şairi hakkındaki bilgilere yer verilmektedir. Dil özellikleri bölümünde yazım ve ses özellikleri üzerinde durulmakta ve ses özelliklerinden dudak uyumu ele alınmaktadır. Dil özellikleri sonrası metnin çeviri yazısına yer verilmektedir. Son olarak metin ile ilgili elde edilen bulguların değerlendirildiği sonuç bölümü yer almaktadır.Master Thesis Bilge Karasu'nun "Gece" Adlı Romanının söz dizimi yönünden incelenmesi(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2019) Kara, Serdal; Kara, Serdal; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBilge Karasu' nun "Gece" adlı romanının söz dizimsel yönden incelendiği çalışmada, çıkış noktasını yapısalcılık temelinden alan, "üretici-dönüşümsel dilbilgisi" nin de şekillendirdiği bir söz dizimi anlayışı oluşturmuştur. Yargılı ve yargısız anlatımlar olarak bilinen cümle, cümle türleri, ögeleri ve kelime grupları çalışmaya ilişkin ana bölümleri oluşturmuştur. Bunun sonucunda ortaya çıkan cümle çeşitleri, cümle ögeleri ve kelime grupları yapı yönünden -metin odaklı- uygun ana ve alt başlıklara ayrılmış, inceleme metni üzerinden örneklendirilmiştir. Bilge Karasu' nun Türk Edebiyatındaki yerinin önemi, Türkçe üzerindeki hâkimiyeti, dili kullanma becerileri ve dil hassasiyetiyle de ilgilidir. Bu durum onun yapıtlarında önemli bir dilsel çalışma malzemesi yaratmaktadır. Dilsel çalışmaların en önemli malzemesinin yine dilin kendisi olduğunu düşündüğümüzde Bilge Karasu'nun Amerika'da "Pegasus" ödülünü alan "Gece" adlı romanı bu anlamda verimli bir inceleme ve çalışma metni sunmuştur.Article Bir On Yedinci Yüzyıl Osmanlı Eserinden Hareketle Maji/Büyü Sanatına Dair(2025) Kara, SerdalNesne, olay ve olgular toplumların kendi imgesel dünyalarına göre algılanmakta ve buna bağlı olarak tanımlanıp anlamlandırılmaktadır. Bazı tabu ve anlayışların oluşmasına neden olan bu algı ve anlamlandırmalar toplumsal birlikteliği güçlü kılmakta ve bireylerin toplum üyelerine veya toplumsal yaşama zarar verecek davranış ya da eylemlerden uzaklaşmasını sağlamaktadır. Bu durum ve anlayışa karşı gelen suçluları cezalandırmak için başvurulan yöntemlerden biri olarak majik güçten yararlanılmaktadır. Maji, büyü ya da buna dair nesneler bu türden bir gereklilik sonucu bir işlevi yerine getirmek için kullanılmaktadır. Nicel sonuç amaçlayan pratik bir yapıya sahip olan büyü ya da maji, insanın ihtiyaç, eğilim, gereksinim ve hedeflerinin belli ilkelere bağlı olarak belirli tekniklerle yapılması olarak kabul edilebilir. Çalışmada XVII. yüzyıl Osmanlı dönemine ait bir yazma eser olan Fezâ’il-i Beytü’l-Mukaddes’te kutsal kabul edilen Kudüs’ü korumak için düzenlenen majik güçlere sahip nesnelerin koruyuculuğu temelinden hareketle toplumsal yapıda büyünün etkisi, toplumların büyüye bakış açısı ve büyünün koruyuculuğu üzerine yaygın olan inanışlar ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Çalışmamızda ilk olarak büyü, maji, tılsım terimleri ve bu terimlere bağlı fetişizm, anima, simya, kimya gibi terimler üzerinde durulmaktadır. Daha sonra insan-büyü/maji-nesne ilişkisine yer verilmektedir. Büyünün koruyuculuğu ve Fezâ’il-i Beytü’l-Mukaddes’te buna dair halk inanışları ile ilgili bilgi verildikten sonra elde edilen bulguların değerlendirildiği sonuç bölümü ile çalışma tamamlanmaktadır.Article FARKLI NÜSHALAR IŞIĞINDA AHMED-İ BÎCÂN'IN MANZUM CEVÂHİR-NÂMESİ'NİN TENKİTLİ METNİ(2016) Kara, Serdal; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi15. yüzyıl Türk âlim ve mutasavvıflarından olan Ahmed-i Bîcân'ıncevherlerin tesir ve işlevlerini konu edinen ve daha önce bulunmuş olan üç farklı nüsha ile bizim bulduğumuz yeni iki nüshada farklı şekillerde adlandırılmış manzum eseri, cevherlerin sağlık üzerindeki etkileri ile ilgili dönem anlayışını yansıtması bakımından dikkat çekicidir. Mesnevi nazım biçimiyle yazılan ve toplam kırk bir beyitten oluşan eserin ilk altı beyti giriş bölümünü oluştururken, daha sonra gelen otuz iki beyitte asıl konunun anlatıldığı bölüme yer verilmektedir. Bu bölüm sonrası gelen son üçbeyitle de eser sonlandırılmaktadır. Ahmed-i Bîcân'ın söz konusu eserinin tespit edilen nüshalarının tamamı harekesizdir. Telif ya da istinsah tarihi yer almayan bu nüshalardaki yanlış ve eksik ifadeler ile nüsha farklılıkları dipnotlarda gösterilmiş olup çalışmada Ahmed-i Bîcân gibi önemli bir şahsiyetin bilinen tek manzum eserinin tenkitli metinle tam ve doğru bir şekilde ortaya konulması amaçlanmıştır.Çalışmamız "Giriş, Metin ve Sonuç" bölümlerinden oluşmaktadır. "Giriş" bölümünde Ahmed-i Bîcân ve manzum eseri hakkında genel bilgiler verildikten sonra bu eser üzerine yapılmış çalışmalardan söz edilmektedir. Daha sonra eserin nüshaları tanıtılarak bu nüshalar hakkında bilgi verilmektedir. Nüsha tanıtımı yapılırken her nüshanın Eski Anadolu Türkçesinden ayrılan ya da diğer nüshalardan farklı olan belirli bazı dil özellikleri üzerinde de durulmaktadır. Metin kuruluşunda izlenen yöntemlerin anlatıldığı "Giriş" bölümü sonrası eserin çeviri yazısının yapıldığı "Metin" bölümü gelmektedir. Çalışma elde edilen bulguların değerlendirildiği "Sonuç" bölümü ile tamamlanmaktadır.Article Fezâ’il-i Beytü’l-Mukaddes’te Yer Alan Bazı Halk İnançlarına Dair Söylemler(2024) Kara, Serdal; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÇalışmamız 17. yüzyılda Hıfzî tarafından kaleme alınan Fezâ’il-i Beytü’l-Mukaddes adlı eserde yer alan bazı halk inanışlarına dair söylemler üzerinedir. İncelemeye esas aldığımız Fezâ’il-i Beytü’l-Mukaddes’te yer alan halk inanışlarına dair söylemlerin din, kültür, coğrafya ve zamana bağlı olarak yeniden şekillendiği görülmektedir. Bu söylemlerden dünyanın şekli, duruşu ve mesafesine dair söylemlerin daha çok mitolojik unsurlar taşıdığı, ancak dünyanın sonuna dair söylemlerin dinsel olduğu görülebilmektedir. Pınar, ırmak, rüzgâr gibi dünya yaşamının vazgeçilmezi olan kaynakların oluşumları yarı mitolojik yarı dinsel yaklaşımla açıklanırken bazı kaynak suların beslenme şekli sadece dinsel söylemle açıklanmaktadır. Ayrıca bazı dinsel inançlardan dilsel söylemler geliştirilirken bazı nesnelerin tespit edilen zıt özelliklerinden de söylem geliştirilmektedir. Çalışmamızda ilk olarak Fezâ’il-i Beytü’l-Mukaddes hakkında kısa bir bilgi verilmekte daha sonra metinde tespit edilen halk inanışları ve bunlara dair yaklaşımlarımız yer almaktadır. Son olarak elde ettiğimiz bulguların değerlendirildiği Sonuç bölümüne yer verilmektedir.Article Girişik cümle problemi üzerine bir inceleme(2012) Kara, Serdal; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDilbilimciler, fiilimsilerle kurulu cümlelerin basit cümle içinde mi yoksa birleşik cümle olarak mı değerlendirilmesi gerektiği üzerinde durmuş ve konu ile ilgili farklı yaklaşımlar göstermişlerdir. Bu farklı yaklaşımların temel nedeni, fiilimsilerin yan cümle oluşturup oluşturamayacağı noktasındadır. Bilindiği üzere fiilimsiler hem fiile, hem de isme özgü nitelikler taşımaktadır. Yani fiilimsiler cümle içinde hem fiil özelliklerini devam ettirirken, hem de yüklemi isim, sıfat ve zarf gibi çeşitli yönlerden tamamlamakta ve ismin alabileceği iyelik ve hal ekleri gibi ekleri alabilmektedir. İşte fiilimsilerin bu özellikleri, dilbilimcilerin fiilimsilerle kurulu cümle yapısı ile ilgili farklı yaklaşımlar göstermelerine neden olmuştur. Konu ile ilgili çalışmada bu farklı görüş ve değerlendirmeler incelenerek farklı sonuçlar kategorize edilmeye çalışılacaktır.Article HAıÂ KİTÂB-I äANÂYİè-İ ÒAFİYYE(2017) Kara, Serdal; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKonusu altın, gümüş gibi madenler ile zümrüt, yakut gibi değerli taşların yapımı olan "HaõÀ KitÀb-ı äanÀyiè-i Òafiyye" adlı eserin yazarı ve yazılış tarihi belli değildir. Tek nüshasını tespit edebildiğimiz eser, on sekiz fasıldan oluşmaktadır. Değerli olmayan maddelerden değerli maden ve taşların elde edilmeye çalışıldığı eserde, elde edilen maden ve taşların gerçek olduğu iddia edilmektedir. Dolaysıyla konusu ve içeri itibariyle gerek bilim tarihi için gerekse de dönemin sanayi anlayışını göstermesi bakımından dikkate değer olan eser, içerdiği terimler yönüyle de Türkçenin bu alanla ilgili söz varlığını göstermesi bakımından ayrı bir değere sahiptir. Çalışmamızda ilk olarak eserle ilgili genel bilgiler verilmekte, daha sonra metnin başlıca dil özellikleri üzerinde durulmaktadır. Metnin çeviri yazıya aktarılması ve gramatikal dizinin oluşturulması ile ilgili yöntemler hakkında da bilgi verildikten sonra, çeviri yazının yapıldığı metin bölümü gelmekte ve çalışmamız gramatikal dizin ile tamamlanmaktadırArticle İSKENDER PALA’NIN “KATRE-İ MATEM” ADLI ROMANINDA YAPILARINA GÖRE CÜMLELER(e-Şarkıyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 2022) Kara, Serdal; Yıldız, Sercan; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÜlkemizde dil bilimi alanında yapılan çalışmalar incelendiğinde özellikle söz dizimi üzerine bazı tartışmaların olduğu görülmektedir. Son yıllarda söz dizimi üzerine yapılan çalışmalarda artış olmasına rağmen hâlâ birçok konunun kendi içerisinde tartışılıyor olması bu alanda çalışan araştırmacılarda kafa karışıklığına sebep olabilmektedir. Bu çalışmada, son dönem Türk edebiyatının en önemli roman yazarlarından olan İskender Pala’nın ‘‘Katre-i Matem’’ adlı romanı, modern dil bilim anlayışından hareketle yapılarına göre cümleler bakımından incelenmiştir. Bu çalışma ile hem İskender Pala’nın daha önce söz dizimi yönünden incelenmeyen ‘‘Katre-i Matem’’ adlı romanının incelenmesi hem de son yıllarda artan söz dizimi çalışmalarına katkı sağlanması amaçlanmıştır. Çalışmanın giriş bölümünde, ülkemizde söz dizimi alanında çalışan araştırmacıların ‘‘cümlenin yapı bakımından sınıflandırılması’’na ilişkin yaklaşımları tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmacıların yaklaşımlarından hareketle ‘‘cümlenin yapı bakımından sınıflandırılması’’ üzerine ortak bir görüşün oluşamadığı tespit edilmiştir. Bu çalışmada esas alınan ‘‘yapılarına göre sınıflandırma’’ modeli, inceleme metnimizden seçilen ve ilgili başlığı en doğru şekilde yansıtan, sayfa ve satır numaraları verilen örnek cümlelerle açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın sonuç bölümünde ise metinden hareketle cümleler yapılarına göre değerlendirilmiş olup “mi” soru edatıyla oluşturulan cümlelerin sınırlı sayıda kullanıldığı”, özne ve yüklem ortaklığına dayalı sıralı cümlelerin diğer sıralı cümlelere göre daha fazla tercih edildiği, basit cümlelerde kurallı cümlelerin devrik cümlelere göre daha fazla kullanıldığı gibi bilgilerin yer aldığı bulgular genel hatlarıyla değerlendirilmiştir.Master Thesis İskender Pala'nın 'Katre-i Matem' romanının söz dizimi yönünden incelemesi(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2020) Kara, Serdal; Kara, Serdal; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesiİskender Pala'nın Katre-i Matem romanının söz dizimi incelenmesini kapsayan çalışmamız, giriş ve iki ana bölüm halinde düzenlendi. Giriş bölümünde çalışmamızın amacı, önemi ve yöntemi üzerinde duruldu. Cümle türlerini ve ögelerini kapsayan ilk bölüm ile kelime gruplarını oluşturan ikinci bölümde, ilgili alt başlıkların teorik altyapısı oluşturulurken araştırmacılarımızın yaklaşımları göz önünde bulunduruldu. Modern dil bilim anlayışından hareketle taradığımız eserimizde, çalışmaya ilişkin başlıklarımız -anlam ve biçim özelliklerinin bir arada ele alınması esasıyla- yapı bakımından incelenmiştir. Ayrıca her konuyla ilgili bilgiler verildikten sonra inceleme metnimizden seçilen temsili örneklerle konuların daha iyi anlaşılması sağlandı. Son olarak çalışmaya ilişkin bulgularımız sonuç bölümünde, yazara ve romana ilişkin bilgiler ekler bölümünde, yararlandığımız kaynaklar ise kaynakça bölümünde gösterildi. Yaptığımız inceleme sonucunda eserinden faydalandığımız İskender Pala'nın Katre-i Matem romanının söz dizimi bakımından zengin bir dil malzemesi sunduğunu görmekteyiz.Article MECMßèATÜéä- äANÁYİè VE DİL ÖZELLİKLERİ(2014) Kara, Serdal; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÇalışmamızın konusu 17. yüzyılda Farsçadan Türkçeye tercüme edilen "Mecmÿèatüéã-äanÀyiè" adlı eserdir. Eser farklı alanlarla ilgili konuları ihtiva etmesi bakımından oldukça önemlidir. Çünkü bir dilin tarih içindeki gelişimini ortaya koyabilmek, farklı alanlarda yazılmış ve değişik dönemlerine ait eserlerin incelenmesi ile mümkün olabilmektedir. İncelemeye esas aldığımız eser de bu yönüyle önem taşımaktadır. Bu tür yazma eserlerin az sayıda olması da eserin önemini arttırmaktadır. Ayrıca eserin birden fazla nüshasının bulunması ve bu nüshaların farklı zamanlarda istinsah edilmesi eserin gördüğü ilgiyi göstermesi bakımından da ayrı bir değere sahiptir. Bunun yanı sıra eserde farklı alanlarla ilgili terimlerin yer alması da Türkçenin bu alanlardaki durumunu göstermesi bakımından ayrı bir önem taşımaktadır. Çalışmamızın giriş bölümünde eserin yazarı ve yazılış tarihi ile mütercimi ve müstensihleri hakkında bilgi verilmeye çalışılmış, daha sonra eserin konusu ve bölümleri üzerinde durulmuştur. Eserin adı ve yazılış amacı ile ilgili bilgiler ise nüshalardan hareketle verilmiştir. Bu bilgiler sonrası eserin nüshaları tek tek ele alınarak nüshalar hakkında ayrıntılı bilgi verilmeye çalışılmıştır. Giriş bölümünde verilen bu bilgiler sonrası eserin başlıca dil özellikleri ortaya konulmaya çalışılmış ve son olarak da bu incelemeler sonrası elde edilen bulgulardan hareketle değerlendirmeler yapılmıştırMaster Thesis Orhan Pamuk'un Veba Geceleri romanının söz varlığı(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2023) Kara, Serdal; Kara, Serdal; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDil, yazılı ve sözlü iletişimde insanlar için çok önemli bir yer tutar. Dil ile ilgili farklı aktarım şekilleri vardır. Bunlardan bir tanesi de romandır. Batılılaşmanın etkisiyle Türk edebiyatında da görülmeye başlanan roman türünde süreç içinde birçok başırılı yapıt verilmiştir. Nobel Edebiyat Ödülü kazanan ilk ve tek Türk yazar olan Orhan Pamuk 1952 yılında İstanbul'da doğmuştur. Türk edebiyatının ve romanının önde gelen isimlerinden olan Orhan Pamuk'un yazmış olduğu "Veba Geceleri" adlı romanı bu çalışmada söz varlığı bakımından incelenmiştir. Betimsel tarama yöntemi ve sözlükler desteğiyle incelenen Veba Geceleri kitabının söz varlığı tablolar yardımıyla değerlendirilmiştir. Çalışmanın amacı, Orhan Pamuk'un "Veba Geceleri" romanının söz varlığı açısından incelenmesidir. Kitabın söz varlığı açısından zengin olduğu, başka dillerden doğrudan veya çeviri yoluyla binlerce sözcüğün alındığı tespit edilmiştir. En sık kullanılan 100 sözcüğün kitabın üçte birini oluşturması, bağlaçların sık sık tekrar etmesi, 7.261 sözcüğün sadece bir kere kullanılması, iki ve üç farklı dile ait kök ve eklerin birleşmesi sonucu meydana gelen sözcüklerin varlığı, üç Türkçe sözcüğün birleşmesiyle meydana gelen sözcüklerin türetilmesi Veba Geceleri Romanında dikkat çeken hususlardır.Article RİSÂLE’-İ CÂME-ŞÛY-NÂME(2015) Kara, Serdal; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiFarklı elbise ve kumaş türlerinden çeşitli lekeleri çıkarmayı konu edinen "Risâle'-i Câme-şûy-nâme", Arapçadan Türkçeye tercüme bir eserdir. Tek nüshasını tespit ettiğimiz eserin iki bâbdan oluştuğu belirtilmişse de, metin içinde bir bâb anlatılmaktadır. Klasik Osmanlı Türkçesi döneminde yazıldığını tahmin ettiğimiz eserin yazılış tarihi ya da mütercimi hakkında herhangi bir bilgi yer almamaktadır. Yazarı da belirtilmeyen eserin 2b sayfasında geçen manzum parçada kendisinden övgüyle bahsedilen ve çeşitli özellikleri verilen Ahmedî adı yer almaktadır. Ancak metne göre bunun kim olduğunu belirlemek çok da mümkün olmamaktadır. Konusu gereği kumaş, renk, bitki ve toprak adlarının yer aldığı eser terim ve söz varlığı açısından büyük öneme sahiptir. Ayrıca terimlerin anlamlarına gerek metin içinde gerekse de derkenarlarda yer verilmesiyle de eser ayrı bir değere sahiptir. Türk sanayi ve kültür tarihi açısından büyük öneme sahip olan metin, bu konuyla ilgili çalışma yapacak araştırmacılara da yardımcı olacağı kanısındayız. Çalışmamız giriş, dil özellikleri, metin, dizin ve sonuç bölümlerinden oluşmaktadır. Çalışmamızın giriş bölümünde ilk olarak eser hakkında genel bilgi verilmeye çalışıldı. Daha sonra metin çeviri yazıya aktarılırken ve metnin gramatikal dizini oluşturulurken izlenen yöntemlerle ilgili bilgi verildi. Yazım, ses ve yapı özelliklerinin verildiği dil özellikleri bölümünde ise metnin tam bir gramerini ortaya koymaktan çok, dil özelliklerini ortaya koyacak başlıca yazım, ses ve yapı özellikleri üzerinde duruldu. Çalışmanın çeviri yazısının yapıldığı metin bölümünden sonra, metinde geçen kelime ve tamlamaların anlamlandırılıp gramatikal dizininin oluşturulduğu dizin bölümüne yer verildi. Çalışmanın sonuç bölümünde ise yapılan bu çalışmalar sonrası elde edilen bulgular yer almaktadır.Article SIRALI CÜMLE ÜZERİNE BİR İNCELEME(2012) Kara, Serdal; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiTürk dili üzerine yapılan çalışmalara bakıldığında dilbilimcilerin cümle tanımlamalarının hemen hemen aynı olduğu, ancak birbirine çeşitli şekillerde bağlanan birden fazla bağımsız cümlenin tanımlaması ya da sınıflandırması konusunda ayrılığa düştüğü görülmektedir. Bu durumun temel nedeni bazı dilbilimcilerin konuyu biçimsel, bazılarının ise anlamsal yönden ele almasıdır. Sıralı cümlelerle ilgili çalışmalar incelendiğinde bu cümle türünün farklı başlıklar altında ele alındığı ve konu ile ilgili farklı tanımlar yapıldığı görülmektedir. Bu tanımlara bakıldığında sıralı cümlelerin sadece virgül ya da noktalı virgülle ayrılan bir cümle türü mü; yoksa bağlaçlarla bağlanan cümlelerin de mi bu cümle türüne dahil edilmesi gerektiği konusunda farklı yaklaşımlar olduğu tespit edilmektedir. Ayrıca öge ortaklığının da sıralı cümle için belirleyici bir unsur olup olamayacağı konusunda da farklı görüşler yer almaktadır. Bu bakış açılarına bağlı olarak bu cümle türü ile ilgili çeşitli şekillerde sınıflandırma yapılmaktadır. Bu tür sınıflandırmaların yanı sıra, sıralı cümleleri oluşturan bağımsız cümleler arasındaki anlamsal ilişkiye dayalı sınıflandırmalar da bulunmaktadır. Bir cümlenin yapı yönünden sınıflandırılıp sınıflandırılamayacağı da tartışılan konular arasında yer almaktadır. Bu nedenle sıralı cümlelerin yapı yönünden mi, yoksa bağlanış şekillerine göre mi ele alması gerektiği üzerine farklı bakış açılarının geliştiği görülmektedir. Biz de çalışmamızın amacına uygun olarak, bu cümle türü ile ilgili başlıca yaklaşımları verdikten sonra ortak bir sonuç elde edip sıralı cümleleri sınıflandırmaya çalışacağız.Master Thesis Süreyya Evren'in "Postmodern Bir Kız Sevdim" ve "Ur Lokantası" adlı romanlarının söz dizimsel incelemesi(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2020) Kara, Serdal; Kara, Serdal; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışmamızda son dönem postmodern yazarlarımızdan Süreyya EVREN'in "Postmodern Bir Kız Sevdim ve Ur Lokantası" adlı romanları, söz dizimi açısından incelenmiştir. Araştırmanın temel amacı, bu romanlardan hareketle Türkçe söz diziminde cümlenin öğeleri, cümle çeşitleri ve kelime grupları ile ilgili özellikleri ortaya koymaktır. Araştırma, dil bilgisinin söz dizimi alanıyla ilgilidir. Çalışmamızda dil bilimcilerin söz dizimi ile ilgili araştırmaları temel çerçeve olarak alınmıştır. Farklı kaynaklar ve romandaki örnekler de göz önüne alınarak bir sınıflandırma yapılmıştır. Çalışma, son dönem postmodern Türk romanına ait örneklerden hareketle,söz dizimi ile ilgili tespitler ortaya koymayı amaçlayan metin merkezli bir çalışmadır. Postmodern çerçeve ve Türk edebiyatında postmodern gelişim evreleri de işlenmiştir. Söz dizimi ve dil açısından farklılık gösteren eserlerimizin incelemeleri hem modern hem de postmodern açıdan yorumlanmaya çalışılıp sunulmuştur. Çalışmamız üç ana başlıktan oluşmaktadır. Çalışmanın birinci başlığında kelime grupları ve bu grupların yapısı ile ilgili durumlar ortaya konmuş ve bu durumlar eserlerden seçilen örneklerle somutlaştırılmıştır. Çalışmamızın ikinci başlığında cümle çeşitleri genel özellikleriyle tanıtılmış ve eserlerden örneklendirilmiştir. Üçüncü ana başlıkta ise cümle ve cümle öğeleri ile ilgili belirlemeler yine eserlerden seçilen örnekler üzerinde gösterilmiştir. Son olarak da sonuç , ekler ve eserlerde yararlanılan kaynaklara yer verilmiştir.Article TAMLAYAN AD DURUMU ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME(Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim (TEKE) Dergisi, 2018) Kara, Serdal; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÇalışmamız, ad durumunun belirlenmesinde esas alınan kıstaslar temelinde tamlayan durumunun ad durumu olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği üzerinde durmaktadır. Çalışmamızda ilk olarak tamlayan durumunun ad durumu olarak kabul edilmemesinde etkili olan temel görüşler ortaya konulmuş ve bu görüşler ışığında tamlayan durumunun nasıl bir değerlendirmeye tabi tutulduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Daha sonra ad durumu olarak kabul eden yaklaşımlar verilmiş ve bu yaklaşımlarda da esas alınan düşünceler ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ancak gerek ad durumu olarak kabul etmeyen yaklaşımların gerekse de ad durumu olarak kabul eden görüşlerin kendi içinde de farklı yöntem ve bakış açılarının olduğu görülmektedir. Bütün bu farklı yöntem ve bakış açılarından hareketle Türkiye Türkçesinde ad durumunun belirlenmesinde temel alınabilecek görüş ve yöntemler üzerinde durulmuş ve tamlayan ad durumunun bu görüş ve yöntemler ışığında değerlendirilmesi yapılmıştır.Article Tanpınar’ın Dilinden Bir Toplum Eleştirisi: Saatleri Ayarlama Enstitüsü(2024) Kara, Serdal; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÇalışmamız Ahmet Hamdi Tanpınar’ın toplumsal eleştiriyi ironik bir üslupla gerçekleştirdiği “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” adlı eseridir. “Büyük Ümitler, Küçük Hakikatler, Sabaha Doğru, Her Mevsimin Sonu Vardır” başlıkları altında dört bölümden oluşan eserin her bir bölümü kendi içinde numaralandırılarak alt bölümlere ayrılmaktadır. Birey ya da toplumun gelişmesi önünde engel olan kişi, kurum ya da toplumsal davranış gibi aksayan yönlerin gösterilip hicvedildiği eserde yazar, metaforlarla toplumsal eleştirisini yapmakta, sözcük seçimi ve temsili nesneler ile eserdeki farklılıkları çarpıcı şekilde ortaya koymaktadır. Eserde toplum ya da kurumlardaki çürümüşlüğü verirken sözcükler arasındaki ilişkiye dikkat etmekte, bu ilişkinin en güçlü şekilde söyleme dönüşmesini sağlamakta ve sözcükler arasındaki karşıtlıklardan faydalanarak ironiyi daha da güçlü hale getirmektedir. Eserde özellikle kurum ya da toplum içinde yanlış olan iş, işlem ya da davranışların daha sonra toplumun genel kabulüne dönüşmesine dikkat çekilmektedir. Çalışmamızda eserin her bir bölümünde anlatılan olay, kişi, zaman ve yer ile ilgili bilgilerin verildiği “Giriş” bölümü sonrası yazarın eserinde, dikkatimizi çeken, toplumun aksayan yönlerini ironik şekilde ele aldığı eleştirilerine başlıklar halinde yer verilmektedir. Son olarak çalışma sonunda eser hakkında elde edilen bulguların değerlendirildiği “Sonuç” bölümüne yer verilmektedir.Master Thesis Tarihî Türk Yazı Dillerinde Alet İsimleri(2024) Kara, Serdal; Kara, Serdal; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÇalışmamızda Köktürkçeden Osmanlı Türkçesine kadar olan toplam doksan adet eserin dizin kısımları taranmıştır. Tarihî Türk yazı dilleri Köktürk, Eski Uygur, Karahanlı, Harezm, Altın Ordu, Kıpçak, Memlük Kıpçak, Çağatay, Eski Anadolu ve Osmanlı Türkçesi olarak dönemlere ayrıldı. Eserler taranmaya Köktürkçeden başlandı, Osmanlı Türkçesine kadar sürdürüldü. Kamus-ı Türkî adlı eserde yeni bir alet ismi tespit edilmedi, sadece önceki dönemlerde bulunan kelimelerin bu eserde kullanılıp kullanılmadığı incelendi. Alet isimleri aydınlatma aletleri, bağlama aletleri, bitkiler ile ilgili aletler, boyama aletleri, çocuk uyutma aletleri, delme aletleri, demirci aletleri, denizcilik aletleri, dikim aletleri, dinî merasim aletleri, hayvanlar ile ilgili aletler, işkence aletleri, kazma aletleri, kesme aletleri, kilitleme aletleri, kişisel bakım aletleri, marangoz aletleri, mutfak aletleri, müzik aletleri, oyun aletleri, ölçme aletleri, saklama aletleri, savaş aletleri, serinletme aletleri, tarım aletleri, taşıma aletleri, temizleme aletleri, tıbbî aletler, vurmadövme aletleri, yanıcı-yakıcı aletler, yansıtma aletleri, yapı aletleri ve yazma aletleri olmak üzere 33 farklı sınıfa ayrıldı. 1.297 adet alet ismi tespit edildi. Madde başı sözcüklerin dizini oluşturuldu. Eski Uygur Türkçesi ve Çağatay Türkçesi döneminde müzik aleti isimlerinin diğer dönemlere göre sayıca daha fazla olduğu sonucuna ulaşıldı. Karahanlı Türkçesi döneminde hayvanlar ile ilgili alet isimlerine diğer dönemlere nazaran daha çok ulaşıldı. Memlük-Kıpçak Türkçesi ve Çağatay Türkçesi döneminde denizcilik aleti isimlerinin diğer dönemlere göre daha fazla olduğu tespit edildi. Çalışmamızda yoğun bir şeklide dikim, mutfak, müzik, savaş aletlerine ve hayvanlar ile ilgili aletlere rastlandı. 156 adet dikim aleti, 230 adet mutfak aleti, 96 adet müzik aleti, 150 adet savaş aleti ve 119 adet hayvanlar ile ilgili alet tespit edildi. Buradan hareketle Türklerin giyim kuşam, yeme içme, müzik, hayvancılık ve savaş kültürünün hayli gelişmiş olduğu sonucuna ulaşılabilir.Article TÜRKÇE SÖZLÜK İLE MİSALLİ BÜYÜK TÜRKÇE SÖZLÜK’ÜN KARŞILAŞTIRMALI KISA BİR DEĞERLENDİRMESİ(2019) Kara, Serdal; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiToplumların kültürel dokularının bir parçası olan sözlükler bir dilin söz varlığının kaydedildiği önemli başvuru kaynaklarıdır. Aynı zamanda toplumun geçmişten getirdiği birikim, hayal ve düşüncelerinin vücut bulmuş olduğu sözcüklerin yansıtıldığı kaynak eserlerdir. Hazırlanış tekniğiyle uzmanlık isteyen ve çoğu zaman birden fazla uzmanın yer aldığı bu önemli eserlerde dili konuşan ve yazan gelmiş geçmiş herkesin katkısı olduğu da muhakkaktır. Sözlükler hazırlanış amaçlarına, taşıdıkları niteliklere ve hedefledikleri kitlelere göre değişmekte ve bunlara göre düzenlenmektedirler. Farklı yöntemlerle hazırlanan bu sözlüklerden aynı amaç ve hedef kitleye yönelik hazırlanan sözlüklerde bile farklılar görülmektedir. Sözlükler, bir dilin bütün ya da belli bir dönemine ait sözcükleri ile bu sözcüklerin diğer öğelerle kurdukları söz öbeklerinin yazılış, söyleyiş, tür ve anlamlarını gösteren, önemli eserlerdir. Bu önemli eserler arasında Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan Türkçe Sözlük ile Misalli Büyük Türkçe Sözlük zikredilmesi gereken eserlerdendir. Çalışmamızda bu sözlüklerde madde başı ya da madde içi olarak yer alan sözcüklerin yazım, söyleyiş, tür, anlamlandırma gibi özellikleri üzerinde durulmakta ve bu özelliklerden hareketle aralarındaki farklılıklar ortaya konulmaya çalışılmaktadır.Article Yaşar Kemal’in Bebek Adlı Hikâyesinde Yer Alan Ağız Unsurları(2025) Kara, Serdalİnsanoğlunun kendi varlığını sürdürmesinin temel unsuru olan dil, onu çepeçevre kuşatır. Tarih, bilim, eğitim, din ve edebiyat gibi kültür varlıklarının her alanında kendini hissettirip yaşamın her anına damgasını vurur. Tarihî süreç içinde dil, toplumların yaşama dair bilgi, tecrübe ve bakış açıları ile doğa ve insan iletişimine dair bilgilerini üzerinde taşır. Bu bilgilerin yer aldığı yazılı ürünlerle dil canlı bir şekilde izlenebilirken sözlü ürünler toplumların tarih, kültür ve anlayışının taşıyıcısı ve ifadesi olarak önemli bir yer tutar. Çünkü dil sosyal yaşam içinde canlılığını korur, gelişir ve değişir. Toplum sosyal yaşam içinde duygu ve düşüncelerini dile getirirken toplumsal hafızasını dil yoluyla aktarır ve sözlü kültür içinde dilini de işlemeye devam eder. Konuşma diline ait olan bu sözlü kültür ürünlerinin zaman zaman edebî eserlerde yer alarak kalıcı hâle getirildiği görülür. Bu edebî eserlerden biri Yaşar Kemal’in Bebek adlı hikâyesidir. İncelemeye esas alınan ve ağız unsurlarının tespit edilmeye çalışıldığı Yaşar Kemal’in Bebek adlı hikâyesi ses, biçim ve söz varlığı yönünden ele alınmaktadır. Çalışmada Yaşar Kemal ve eseri hakkında genel bilgilerin verildiği giriş bölümünden sonra eserde dikkat çeken ses ve biçim özellikleri ile bölgesel ağza ait söz varlığı üzerinde durulmaktadır. Elde edilen bulguların değerlendirildiği sonuç bölümü ile çalışma tamamlanmaktadır.