Sağlık Bilimleri Fakültesi
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/221
Browse
Browsing Sağlık Bilimleri Fakültesi by Publication Category "Kitap Bölümü - Uluslararası"
Now showing 1 - 20 of 20
- Results Per Page
- Sort Options
Book Part Acil Servis Kalabalıklığı ve Yönetimi(Nobel Akademik Yayıncılık, 2023) Bütün, AhmetAcil servislere başvuru sayısı gün geçtikçe artmakta ve acil sevişlerde hasta yoğunluğuna sebep olmaktadır. Acil servis kalabalıklığı hem ülkemizde hem de dünyada kronik bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Acil servis kalabalıklığı, acil servislerin işleyişini ciddi bir şekilde etkileyen ve hâlâ çözülmemiş bir problemdir. Acil servis ziyaret sayısı giderek arttığı için bu sorun hem Türkiye’de hem de dünyada önemli bir halk sorunu hâline gelmiştir. Acil servislerin aşırı yoğunluğu, acil servis personelinin yaşadığı en büyük ve en önemli sorunlardan biridir. Acil servisler üzerindeki baskı, acil servis personeli, acil servis yöneticileri ve politika yapıcılar için dünya çapında önemli bir sorun olarak durmaktadır. Acil servislere yapılan ziyaretlerin önemli bir kısmını durumu acil olmayan hastalar oluşturmaktadır. Bu hastaların acil servislere başvuruları acil servislerde aşırı hasta yoğunluğuna yol açmaktadır. Böylece acil servislerde bekleme süreleri uzayabilmekte, ciddi hastalığı olan hastaların tedavileri gecikmekte, hasta memnuniyetsizliği artmakta, acil serviste genel bir karmaşa ve yetersizlik durumu ortaya çıkmaktadır. Acil servislerin aşırı yoğun olması, acil bakıma en çok ihtiyaç duyan hastaların tedavilerinde gecikmelere neden olmakta, verilen sağlık hizmetlerinin kalitesini düşürmekte ve sağlık hizmeti maliyetini artırmaktadır. Bu kitap bölümünün amacı acil servis kalabalıklığının sebeplerini tespit etmek ve bu kalabalıklığı azaltmaya yönelik çeşitli çözüm önerileri sunmaktır.Book Part Acil Serviste Hasta Güvenliği(Nobel Akademik Yayıncılık, 2023) Baran, LeylaÖzet Acil servis; acil sağlık hizmeti ihtiyacı olan hastalara sağlık hizmeti sunulan poliklinik ve yataklı servis işlevi görebilen sağlık tesisi bölümüdür. Tüm gün kesintisiz olarak acil sağlık hizmeti veren acil servisler doğal olarak hastane içinde en fazla karmaşanın olduğu yerlerdir. Acil servisler hasta güvenliği açısından oldukça riskli servislerdir. Tıbbi hata, hastaya sunulan sağlık hizmetleri sırasında ortaya çıkan herhangi bir olumsuzluğun nedeni olup sağlık kurumlarının ve çalışanlarının yetersiz bilgisi, beceri eksikliği, deneyimsizliği veya ilgisizliği sonucunda gerçekleştirdikleri, kabul gören uygulama standartlarının altında kalan tedavi ve işlemler sonucunda, hastanın zarar görmesine, yaralanmasına veya ölümüne neden olan, çoğunlukla mesleki ihmalle ortaya çıkmış zararlardır. Kontrol edilemeyen iş yükü, öngörülemeyen çok sayıda hasta, tedavi ve bakıma farklı disiplinlerden çok sayıda sağlık profesyonellerinin katılımı acil servislerde hata için risk faktörüdür. Hasta güvenliğinde temel hedef; sağlık hizmetleri sunumu sırasında tıbbi hataları engelleyerek hatalar nedeniyle hastayı olası zararlardan koruyacak ve hata olasılığını ortadan kaldıracak bir sistemin kurulmasıdır. Hasta güvenliğindeki ortak eksiklikler; yetersiz iletişim, liderlik, ekip çalışması ve güvenlik süreçleri konusunda yetersiz bilgilendirmeler, advers olayların analizlerindeki ve raporlamadaki eksiklikleri içerir. Tıbbi hataların önlenmesinde hasta güvenliği kültürünün geliştirilmesi önemli faktörlerin başındadır. Sağlık kurumlarında güvenlik kültürü; bireysel ve ekip olarak sağlık profesyonellerinin hasta güvenliği konusunda bilinçlenmelerini ve hastaların zarar görmelerini önlemeyi/zarar veren durumların oluşmamasını hedeflemektedir. Sağlık hizmetlerinde meydana gelen hataların tanımlanmasını ve bu hatalardan dolayı hastaların zarar görmesinin engellenmesini sağlayan en önemli yöntem, tıbbi hataların raporlanması ve analizidir. Hasta güvenliği kültürünün oluşturulması ve yaygınlaştırılması, sağlık kurumlarında tıbbi hataları azaltacak organizasyonların oluşmasını sağlayacak ve bu şekilde hem sağlık çalışanları hem de hastaların zarar görmesi engellenmiş olacaktır.Book Part AİLE EĞİTİMİNDE GÜNCEL KONULAR(eğiten yayınevi, 2020) AYANOĞLU, MineAile katılımı, günümüzde bilgiyi paylaşma ve iletişim kurmayı gerektiren bir işleyiştir; çocukların öğretmen ve anne baba ile iç dünyaları arasında güvenli bir bağ oluşturur. Anne babalar, çocuklarıyla ilgili bilgi alış verişini öğretmen ile yaptıklarında, çocuklarının gelişimleri ile ilgili öneriler alıp destek aldıklarında eğitim süreci daha verimli sonuçlar doğurur. Erken çocukluk döneminde aile katılımı iyi sağlandığı zaman eğitimciler; çocuklar ve aileleri hakkında geniş bir bakış açısına sahip olacaklarından, çocukların ihtiyaçlarına psikolojik durumlarına göre daha temkinli davranıp, çocuk merkezli aktif bir eğitim ortamı hazırlamış olacaklardır. Eğitim sürecinde aile desteği alan çocuklar; aileleri ve çevreleri ile problem yaşamadan etkileşim kurabilmektedir, yabancı bir dili daha iyi öğrenmektedirler, temel haklar ile ilgili daha bilinçlidirler, sosyal veya eğitim yaşantılarında ortaya çıkabilecek problemleri başarı ile çözebilmektedirler, duygusal beceriler kazanabilmekte, özbakım, sağlık ve beslenme konusunda bilgi sahibi olabilmektedirler.Book Part Bebeklerde Dokunmanın Önemi(Anadolu Nobel Tıp Kitabevleri, 2023) İçke, Sibel; İçke, SibelDokunma genellikle en erken gelişen duyu olarak adlandırılır ve bir bebek ile bakıcısı (ebeveyn, vb.) arasında önemli bir temas ve iletişim aracıdır. Başta yenidoğan döneminde olmak üzere, sonraki dönemlerde de çocuğun çevresini tanımasında dokunmanın rolü büyüktür. Dokunma duyusu vücudun tümünde iyi gelişmiş olmasına rağmen özellikle alın, dil, kulak ve dudak bölgelerinde daha iyi gelişmiştir. Bebek için dokunma çevresini tanıması ve algılaması için görme ve işitmeden daha önemlidir. Beyindeki birçok sistem dokunma ile aktive olur ve bu sistemler olmadan optimum fizyolojik gelişim mümkün değildir. Ayrıca, dokunma ciltteki sinir uçlarının uyarılmasına, bu da yakınlık hissini artıran ve ebeveyn-çocuk bağlanmasını ve sosyal-duygusal uyumu kolaylaştıran, genelde aşk hormonları olarak bilinen “oksitosin” ve “endorfin” hormonlarının salınımını tetikler. Bu nedenle dokunma, gelişmekte olan bebek için önemli bir rol oynar.Book Part CYPRINUS CARPIO GONAT DOKUSU YAĞ ASIDI IÇERIĞININ MEVSIMSEL DEĞIŞIMİ(2021) Kaçar, Semra; Başhan, mehmetCyprinus carpio, dünyada hemen hemen her yerde bulunan hızlı büyüyen ve üreme yeteneği iyi olan, eti lezzetli tatlısu balığıdır. Sazan balığı göllerde, kanallarda ve sakin akan sularda yaşar. Hayvansal ve bitkisel besinlerle beslenir. 3-30 o C sıcaklıkta yaşarlar. Kışın toplu olarak kendilerini çamura gömerler ve kış uykusuna yatarlar. Nisan-haziran ayları arasında yumurtlarlar (Geldiay ve Balık 1996). Kimyasal yapısı itibariyle, balık eti mükemmel bir gıdadır. Esansiyel amino asitlerini dengeli bir şekilde bulundurması, vitamin ve mineral bakımından zengin olması, kolesterol içeriğinin düşük olması, balık etinin önemini artırmaktadır. Bununla birlikte beslenme açısından balık etinin önemini artıran en önemli özellik; balık yağının yağ asidi içeriği özellikle de omega-3’ten kaynaklanmaktadır (Ackman ve Ratnayake 1989). Balık yağlarında bulunan omega-3 serisi yağ asitlerinin, kalp ve damar, depresyon, hipertansiyon, mafsal iltihabı ve kanser gibi bazı önemli rahatsızlıklarda faydalı olduğunun anlaşılmasından sonra balıkların yağ asitleri kompozisyonuna olan ilgi son yıllarda giderek artmıştır. Balıklar, lipitleri yağ dokusunda depo eden memelilerin aksine, daha çok iskelet kası ve karaciğer dokusunda depo ederler (Neuhaus ve Halver 1969). Balıklarda depolanan bu lipitlerin bir kısmı hayvanın fizyolojik durumu ve çevre koşullarında meydana gelen değişmelere göre gereksinim duyulan kısımlara nakledilir (Johansson ve ark. 2000). Balıkların yağ asidi bileşimindeki mevsimsel değişim; besin, sıcaklık gibi birçok faktörle ilgili olmasına rağmen en belirgin değişim üreme döneminde görülmektedir. Gamet oluşumu ve gelişimi için kullanılacak lipidin büyük kısmı üreme evresinden önce balık türüne göre kas, karaciğer ve karın gibi yerlerde depo edilmektedir (Kiessling ve ark. 1989). Üreme, adaptasyon, büyüme ve gelişme gibi besleme ve balık biyolojisi ile ilgili konular üzerine çalışırken de balığın yağ asidi bileşimini bilmek oldukça önemlidir. Bu çalışmada Atatürk Baraj Gölü’nden toplanan C. carpio’nun gonat dokusu total lipit, fosfolipit (PL) ve triaçilgliserol (TAG) yağ asitleri içeriğinin mevsimsel değişimlerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.Book Part Enteral Beslenme Uygulamaları(Akademisyen Kitabevi, 2021) Baran, LeylaAMAÇ: Nazogastrik tüp uygulamasında aşağıdaki amaçlar yer almaktadır: Mideye doğrudan bazı maddeler vermek; • Besin alımında sorun olan, ancak sindirim ve emilim bozukluğu olmayan bireyleri tüp aracılığıyla beslemek (gavaj), • Mide kanamasını durdurmak için buzlu su vermek, • Zehirli maddeleri nötralize etmek için ilaç ya da su vermek, • Kontrast madde vermek, Mide içeriğini boşaltmak; • Kaza ya da kasıtlı olarak alınan zehirli maddeleri veya aşırı dozda alınan ilacı dışarı çıkarmak, mideyi yıkamak (lavaj), • Majör travma ya da cerrahi sonrası aspirasyonu önlemek için mide içeriğini dışarı almak, • Kardiyopulmoner resusitasyon sırasında midede biriken havayı çıkarmak, • Bulantı ve kusmanın önlenmesi için mide içeriğini boşaltmak, • Midedeki sıvı ve gazları boşaltarak mide basıncını azaltmak (dekompresyon), • Mide kanamasında mide içeriğini boşaltmak, • Bağırsak tıkanıklığında ve diğer gastrointestinal hastalıklarda gerginliği azaltmak, Mide işlevini ya da içeriğini test etmek; • Laboratuvar incelemesi için mide içeriğinden numune almak (gastrik analiz/ mide tubajı), • Mide basıncını veya motor sistemin etkinliğini test etmek.Book Part Evaluation of Children’s Usage of Emergency Departments in Turkey(Gece Kitaplığı, 2021) Bütün, Ahmet; Linden, Mark; Lynn, Fiona; McGaughey, JenniferEmergency Departments (EDs) provide immediate and emergency care for patients with life-threatening medical conditions, trauma or injuries – they should not treat minor illnesses or provide primary care (Chamberlain & Carraccio, 1994; Chande et al., 1996; Liu et al., 1999). However, the American College of Emergency Physicians (1990) stated that increasing visits with medically non-urgent conditions is something which greatly concerns healthcare professionals and administrators because of the medical and economic implications.Book Part Gebelik ve Diyabet(İstanbul Tıp Kitabevi, 2023) İçke, SibelEndokrin sistem, vücudun kalorileri hücrelere ve organlara güç veren enerjiye dönüştürme de dahil olmak üzere birçok önemli vücut fonksiyonunu kontrol etmeye yardımcı olan hormonları üreten ve salgılayan bir bezler ağıdır. Kalp ritmini, kemiklerin ve dokuların büyümesini, hatta üreme yeteneğini bile etkilemektedir.Book Part Gebelikte Diğer Endokrin Hastalıkları(İstanbul Tıp Kitabevi, 2023) İçke, SibelTiroid bezi, erişkinlerde yaklaşık 20 gr ağırlığında olan vücudumuzun en büyük endokrin bezidir. Yerleştiği alan itibariyle boynun ön tarafında, larinksin hemen aşağısında ve trakeanın önünde yer almaktadır. Anatomisine bakıldığında, tiroid bezinin sağında ve solunda loblar ve bu lobları birbirine ortada bağlayan isthmus adı verilen bir parçası bulunmaktadır. Bazen bunlara ek olarak, triglossal duktus’un bir kalıntısı olan piromidal lob da olabilmektedir. Sağ ve sol loblar sternohyoid ve sternotiroid kasları tarafından örtülmektedir. Tiroid bezi, kendi ağırlığının 5 katı kadar yüksek kan akımı sağlayan gelişmiş bir damarlanmaya sahiptir. Tiroid bezi içinde iki tane endokrin organ vardır. Bunlar; tiroid bez ve paratiroid bezdir.Book Part İnternet Güvenliği Ve Öğrencilerin Güvenli İnternet Kullanımı(2023) İş, Enginİçinde bulunduğumuz, bilgi çağı olarak adlandırılan bu çağın en önemli araçları; bilişim teknolojileridir. İnsanların hayatlarının her anında her türlü kaynak ve bilgiye ulaştığı araçlar olmuştur. Bu teknolojik araçlar sayesinde bireyler hızlı bir şekilde bilgiye kolay ulaşma, bilgi üretme, bu bilgileri paylaşma ve depolama imkânına kavuşmuştur. Bütün bu olgular, günlük yaşantımızı da değiştirerek bir bilişim kültürünü oluşturmuştur. İnternet, 20. yüzyıl dünyasının bilgi çağında meydana gelen en önemli gelişmelerin başında olup, insanların hayatlarında vazgeçilmezlerinden bir unsur haline gelmiştir. Bu bakımdan internetin gelişimi, yaşadığımız bilgi çağına damgasını vuran en önemli sistemdir.Book Part KONJENİTAL HASTALIKLAR İLE İLGİLİ CERRAHİ GEÇİREN HASTALARDA BAKIM(Ankara Nobel Tıp Kitabevleri, 2023) Tanrıverdi, SeherTek yumurta ikizleri hariç, insanlar tıpatıp birbirine benzemezler, aralarında bazı farklılıklar vardır. Farklılıkları göze çarpar şekilde belirgin olmayan ve fonksiyon bozukluğu yapmayan değişiklikler, biyolojik varyasyon olarak değerlendirilir. Eğer sapmalar belirgin ve fonksiyon bozukluğu yapmakta ise buna doğumsal deformite veya anomali adı verilir. Ülkelerin gelişmesiyle insan sağlığına verilen önemin artması, paradoksal bir durum yaratarak anomalili çocuklara sahip olmalarını sağlamıştır. Fazla ilaç kullanma, çevre kirliliği, radyolojik madde ve X- ışınlarının günlük yaşamımıza girmesi doğumsal anomalilerin gittikçe artmasının diğer başlıca nedenleridir. Doğuştan deformiteler prenatal dönemde primer veya sekonder olarak oluşur. Primer anomaliler daha sık olarak görülmektedir. Bunları oluşturan nedenler genetik ve genetik olmayanlar olarak ikiye ayrılır. Genetik olmayan nedenler, beslenme ve endokrin bozuklukları, vitamin eksiklikleri, anoksi, radyasyon ve virütik hastalıklardır. Sekonder anomaliler önceleri normal olan fetus üzerine, intrauterin yaşam döneminde, ekstra embriyonik olarak gelen etkilerle oluşmaktadır. Amnios sıvı azlığına bağlı anormal basınçların neden olduğu anormaliler bu gruptadır. Bu etkiler genellikle gebeliğin son iki trimestrinde oluşmaktadır.Book Part Mardin İlinde Üzüme Dayalı Gıda Sanayisini Geliştirme Olanakları(Mardin Artuklu Üniversitesi Yayınları, 2022) Doğan, Yusuf; Korkmaz, AzizBu bölümde tespit edilen sorunlar ve bunlara önerilen çözümlerin benzerleri, bağcılıkla ilgili ülkemiz geneli veya başka bölgelerimiz için daha önce gerçekleştirilmiş birçok çalışma, forum, çalıştay veya araştırmada da dile getirilmiştir. Mardin özelinde, üzüme dayalı yöresel ürün sanayisinin geliştirilmesine dönük önerilen çözümler, genel olarak teknik ve mali başlıklar altında sınıflandırılabilir. Bu çözümlerden bir kısmı işletmecileri de ilgilendirmekle beraber bunların çoğu kamu kurumları sorumluluğundadır. Dolayısıyla, kırsal kalkınma planlamalarımızda veya ilgili yatırım programlarımız bünyesinde öncelikle bu önerilere hizmet edebilecek uygulama stratejilerinin geliştirilmesi esastır. Aksi halde, bu çözüm önerileri tavsiye olmaktan öteye geçemeyecektir.Book Part Mardin’e Ait Yerel Bir Potansiyeli Harekete Geçirme; Derik Zeytinciliğini Geliştirme Eylem Planı(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2023) Korkmaz, Aziz; Atasoy, Ahmet FeritDerik ilçesi başta olmak üzere Mardin’in birçok yerinde zeytinin ve zeytinyağının uzun bir geçmişi bulunmaktadır. Ancak, günümüzde burada zeytincilikte yeteri kadar katma değer oluşturulamamaktadır. Zeytincilik, Derik özelinde yerel kurumların koordinasyonu ve desteğiyle başlatılacak uygun hamlelerle kırsal kalkınmaya önemli katkılar sağlayabilecek bir potansiyeli barındırmaktadır. Bu bölümde Derik zeytininin; üretimi, işlenmesi, markalaşması ve yanı sıra ilçedeki çiftçilerin örgütlenmesi ile ilgili sorunlar tespit edilmekte ve bunlara yönelik çözüm önerilerinde bulunulmaktadır. Söz konusu sorunların-çözümlerin, bu ürünün geliştirilmesine yönelik etkili projelerin geliştirilmesinde referans olarak kullanılabileceği öngörülmektedir. Ayrıca bölüm sonuçlarının, yerel tarım ürünlerine ilişkin politika belirleyicilerine ve/ya karar vericilere de yol gösterici olabileceği düşünülmektedir.Book Part N-3 and -6 fatty acids in fish: a focus on non-marine species(2019) Kaçar, SemraThe high content of omega-3 fatty acids in fish oil is beneficial for important disorders such as heart disease, depression, hypertension, and cancer. This knowledge has increased interest in and the consumption of fish in recent years. Omega-3 fatty acids are essential for the development and functioning of the myocardium, the retina, the brain, and the spermatozoa and the many physiological processes in which they are regulators. In general, the ω3 FAs (α linoleic acid, eicosapentaenoic acid, and docosahexaenoic acid) have beneficial effects on growth, development, blood lipids, and lipoprotein levels in particular. When there are deficiencies in them, disorders such as skin diseases, anemia, visual disturbances, and susceptibility to infection emergeBook Part Özel Gereksinimli Çocuklarda Oyun(Eğiten Kitap Yayıncılık, 2023) Karadaş, HalilÖzel gereksinimli çocuklar, akranlarına göre daha yavaş öğrenen ve çabuk unutabilen, sınıf içi etkinliklerde çabuk sıkılabilen ve yönergeleri kavramakta zorluklar yaşayan bir yapıya sahiptirler. Bu sebeple özel gereksinimli çocukların akademik ve sosyal yaşantılarında oyun etkinliklerinin çok önemli bir yeri vardır. Bu çalışmada oyun etkinliklerinin teorik ve uygulama bütünlüğünde sunacağı katkılar detaylı olarak ifade edilmeye çalışılmıştır. Böylece oyun etkinliklerinin sınıf içi etkinliklerde kullanılarak özel gereksinimli çocukların öğrenmelerine ve kavramakta zorlandıkları yönergeleri izlemede faydası olacağı düşünülmektedir. Sonuç olarak bu çalışmada ifade edilen oyun etkinliklerinin özel gereksinimli bireylerin akademik ve sosyal yaşantılarını kolaylaştırmaya katkı sunması beklenmektedir.Book Part PERİMENOPOZAL UTERİN KANAMALAR(Akademisyen Yayınevi, 2022) Gündüz, Ülkin; Kurt, NurayKadın hayatının önemli evrelerinden biri olan menopoz, yaşamın doğal ve sağlıklı bir sürecidir. Menopoz, overlerin aktivitesinin durması ile 12 aylık amenoreyi takiben tespit edilen, hormonal ya da patolojik sebeplerle açıklanamayan menstrüasyonun tamamen sonlanmasıdır. Overdeki morfolojik ve fonksiyonel değişmelere bağlı hormonal dengenin bozulması, özellikle östrojen eksikliği sonucu fizyolojik bir olayın, yaşamı ve yaşam kalitesini bozan patolojik bir döngüye girmesine sebep olmaktadır.Book Part PRETERM EYLEM(AKADEMİSYEN YAYINEVİ, 2023) Gündüz, Ülkin; Kurt, NurayGebelik, yaşamın normal bir evresi olarak kabul edilir. Gebelikte oluşabilecek komplikasyonların annenin ve yenidoğanın sağlığını tehdit etmeden kontrol altına alınabilmesi, ana-çocuk sağlığı hizmetlerinin başarı göstergesidir. Bu hizmetlerde sağlık profesyonellerinin rolü, risk durumlarının gebeliğe getireceği zararları önlemek için riski en erken evrede tanılamak ve alınabilecek tedbirlerle maternal-fetal sağlığı korumak olmalıdır. Sağlık profesyonelleri antenatal dönemde bakım sunarken, risklere ilişkin bilgileri tanımlayabilmeli, değerlendirebilmeli ve uygun yöntemleri planlayabilmelidirBook Part The Professional Motivation In Senior Nursing Students.(2018) ÇİFTÇİOĞLU GülcanÖZET Amaç: Bu çalışmanın amacı, hemşirelik son sınıf öğrencilerinin mesleki güdülenme düzeylerini belirlemektir. Yöntem: Araştırmanın tasarımı kesitsel tanımlayıcı tiptedir. Araştırmanın örneklemini araştırmaya katılmayı kabul eden 201 hemşirelik son sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri Şubat- Nisan 2018 tarihleri arasında, Güdülenme Kaynakları ve Sorunları Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde verilerin normal dağılıma uygunluğu Shaphirowilk testi ile test edilmiş. Grupların özellikleri için ise Kruskal Wallis testi ve Allpairwise çoklu karşılaştırma testi kullanılmıştır. İstatistiksel analizler için SPSS Windows version 24.0 paket programı kullanılmış ve P<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Öğrencilerin içsel güdülenme puan ortalaması 36.31±7.71 dışsal güdülenme puan ortalaması 16.30±3.80 olumsuz güdülenme puan ortalaması 26.33±4.76 ve Güdülenme Kaynakları ve Sorunları Ölçeği puan ortalaması 78.95±13.67 olarak saptanmıştır. Ölçeğin toplam Cronbach alfa değeri 0.85 olarak belirlenmiştir. Ölçek puanları arasındaki korelasyonlarda ise; İçsel güdülenme ölçeği ile dışsal güdülenme ölçeği arasında pozitif yönde güçlü bir anlamlı korelasyon saptanmıştır (r=-0,627, P=0,001). Sonuç: Hemşirelik öğrencilerinin içsel güdülenme düzeyleri dışsal güdülenme düzeylerinden yüksek olması, hemşirelik hakkındaki olumlu düşüncelerin öğrencilerin güdülenme düzeylerinde anlamlı şekilde etkili olduğu sonucuna ulaşıldıBook Part TOR GRYPUS KARACIĞER DOKUSU YAĞ ASIDI IÇERIĞININ MEVSIMSEL DEĞIŞIMI(2022) kaçar semra; başhan mehmetGiriş Yurdumuzda Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve civarlarında (Dicle ve Fırat Nehirlerinde) yaşayan ve halk arasında şabut, şabot veya sore ismiyle bilinen şabut balığı (Tor grypus) Fırat Nehri’nin Atatürk Barajı ve mansap sularında görülen, eti sevilerek tüketilen endemik balık türlerden biri olup, hızlı akan sığ suları sever, avlanması zor, cüsseli bir tatlı su balığı türüdür. Bu balık, büyük pullarla örtülü olup vücudu yanlardan yassılaşmıştır. İki çift bıyık bulunur. Kuyruk yüzgeci derin çatallı olup, her iki lobu da sivrileşmiştir. Rengi sırtta koyu kahverengi, yanlarda esmer, kahverengi, karın bölgelerinde ise kirli sarıdır. Anal ve kuyruk yüzgeçleri koyu, diğer yüzgeçleri açıktır. Nisan-mayıs-haziran aylarında yumurta bıraktığı bildirilmektedir (Geldiay ve Balık 1996, Epler ve ark., 2001). Balık yağı ve yağ asidi bileşimi, ekolojik faktörler ve balığın fizyolojik durumuna göre en fazla değişime uğrayan biyokimyasal bileşiklerdir. Balıklarda toplam yağ oranı ve yağ asidi bileşimleri türlere, cinsiyete, mevsime, beslenme ortamına, besin farklılığına, su sıcaklığına, su kirliliğine ve türün kültür ya da doğal formda olmasına bağlı olarak değişmektedir. Farklı balık türlerinde yağ ve yağ asitleri yapısal farklılık gösterir. Aynı türe ait balıklar farklı coğrafik bölgede yaşıyorlarsa yine yağ asidi çeşitliliği yönünden farklılık gösterebilir. Bu farklılık aynı zamanda balığın değişik organlarında da görülmektedir (Crowford ve ark., 1986, Suzuki ve ark., 1986, Yılmaz ve ark., 1995). Üreme, adaptasyon, büyüme ve gelişme gibi besleme ve balık biyolojisi ile ilgili konular üzerine çalışırken de balığın yağ asidi bileşimini bilmek oldukça önemlidir. Bu çalışmada Atatürk Baraj Gölü’nden toplanan Tor grypus’un karaciğer dokusu total lipit, fosfolipit (PL) ve triaçilgliserol (TAG) yağ asitleri içeriğinin mevsimsel değişimlerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.Book Part Uyum, Geri Dönüş ve Gelecek: Mardin Artuklu Üniversitesi’ndeki Suriyeli Öğrenciler(Çigzi Kitapevi, 2022) Bütün, Ahmet; Apak, Hıdır; Karadeniz, SıtkıBu bildiri, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde öğrenim gören Suriyeli öğrencilere yönelik durum tespiti yapmak üzere hazırlanan bir projeden üretilmiştir. Projede öğrencilerin gerek akademik alanda gerekse sosyal alanda karşılaştıkları sorunlar; eğitimin niteliği ve işlevselliği; öğrenciler ve akademisyenler arasındaki iletişim, sosyalleşme ve kültürel alışveriş; özellikle öğrencilerin üniversite eğitimi ve sonrasındaki meslekî beklentileri; üniversite, şehir ve genel olarak Türkiye ile ilgili algı ve tutumlarına ilişkin sorun alanlarının tespitini yapmak amaçlanmaktadır. Bu çalışma tanımlayıcı tipte tasarlanmıştır. Suriye uyruklu 336 öğrenciye Survey Monkey aracılığı ile online anket uygulanarak veriler toplanmıştır. Toplanan veriler tanımlayıcı istatistik metodu ile analiz edilmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgular ise şu şekilde detaylandırılabilir: Katılımcıların %80.87’sinin (n=296) geçici koruma statüsüne sahip olup %54.9’u (n=201) Mardin ilinde yaşamaktadır. Büyük çoğunluğu Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (%28.1, n=103) ve İşletme (%28.1, n=103) bölümlerinde okuyan öğrencilerin %80.33’ü (n=294) %100 Arapça eğitim veren bölümlerde kayıtlıdır. Eğitim dili %100 Arapça olan bölümleri tercih edenlerin oranı %47.62 (n=140) şeklinde iken; %58.90’u (n=86) iş fırsatlarının daha da artacağına inandığı için Türkçe eğitim veren bölümleri tercih edebileceğini belirtmiştir. Katılımcıların %32.51’i (n=119), Türkiye’ye gelmeden önce Suriye’de bir üniversitede eğitim aldığını ve eğitiminin yarıda kaldığını ifade etmiştir. Üniversite tercihlerinde belirleyici etkenlerden biri ise, ailenin yaşadığı şehirdir ve bu oran katılımcılar için %45.36 (n=166)’dır. Öğrencilerin %67.21’inin (n=246) üniversite kayıt sürecinde herhangi bir sorun yaşamadıkları; %39.89’unun (n=146) okudukları bölümlerde başarılı oldukları; %56.56’sının (n=207) üniversite ve okudukları bölüm hakkındaki bilgileri sosyal medya öğrenci gruplarından takip ettikleri; ve %53.83’ünün (n=197) okuduğu bölümden çok memnun oldukları belirlenmiştir. Bu çalışmadan elde edilen bilgiler hem politika yapıcılara hem de sosyal aktörlere, üretecekleri politikalarda başvurabilecekleri bir kaynak potansiyeli taşımakta, ayrıca alanda çalışmakta olan akademisyenler için de ilk elden bir veri oluşturmaktadır.