Emek, Ömer Fazıl
Loading...
Name Variants
Emek, Omer Fazil
Emek, Ö.F.
Emek, Ö.F.
Job Title
Doç. Dr.
Email Address
ofemek@gmail.com, omerfazilemek@artuklu.edu.tr
Main Affiliation
Department of Foreign Trade/ Dış Ticaret Bölümü
Status
Current Staff
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Sustainable Development Goals Report Points
SDG data could not be loaded because of an error. Please refresh the page or try again later.

Scholarly Output
14
Articles
10
Citation Count
0
Supervised Theses
0
14 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 10 of 14
Article An Analysis of the Relationship between Public Sector Borrowing Requirement (PSBR), Money Supply and Inflation Rate in Türkiye(2023) Bayar, İlyas; Emek, Ömer Fazıl; Department of Office Services and Secreteriat / Büro Hizmetleri ve Sekreterlik Bölümü; Department of Foreign Trade/ Dış Ticaret BölümüThe objective of this study is to examine the correlation between the public sector borrowing requirement, inflation rate, and money supply in Türkiye, utilizing yearly data spanning the period from 1975 to 2020. In this study, the authors employ the unit root tests with multiple structural breaks proposed by Zivot and Andrews, Lumsdaine and Papell, as well as the Maki cointegration tests with multiple structural breaks, to analyze the data. Subsequently, the application of the fully modified ordinary least squares (FMOLS) approach was utilized to ascertain the presence of a long-term association between the variables. The results indicate a positive correlation between inflation rates in Türkiye and both the public sector borrowing need and money supply over an extended period of time. Furthermore, a bootstrap causality analysis was undertaken by Hacker and Hatemi in order to investigate the causative relationship between the variables. Based on the findings pertaining to causation, it has been observed that there exists a unidirectional causal relationship from the money supply to inflation, as well as from the public sector borrowing demand to the money supplyBook Part G7 Ülkelerinde Karbon Emisyonu ile Ekonomik Büyüme İlişkisinin İncelenmesi(Özgür Yayınları, 2023) Atay Polat, Melike; Emek, Ömer Fazıl; Department of Economics / İktisat Bölümü; Department of Foreign Trade/ Dış Ticaret BölümüKüresel problemlerin başında gelen küresel ısınma ve iklim felaketlerinin karbon emisyon hacmini artırması ve bunun da ekonomik büyüme ile herhangi bir ilişkisinin olup olmadığı literatürde tartışılan konular arasındadır. Bu çalışmanın amacı, 1991 ile 2021 yılları arası gelişmiş 7 ülke (G7) için karbon emisyonu ile ekonomik büyüme arasındaki uzun dönem ilişkisini incelemektir. Değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkisi Durbin-Hausman panel eşbütünleşme testi ile belirlenmiştir. Eşbütünleşme testi doğrultusunda, kişi başı karbon emisyon miktarı ile kişi başı GSYH değişkenleri arasında eşbütünleşik ilişkinin varlığı saptanmıştır. Daha sonra uzun dönem katsayı tahmini için tam düzeltilmiş en küçük kareler (FMOLS) ve dinamik en küçük kareler (DOLS) tahmincileri kullanılmış ve elde edilen bulgulara göre değişkenler arasındaki ilişkinin negatif yönlü olduğu tespit edilmiştir. Bunun anlamı, G7 ülkelerinde ekonomik büyümenin karbon emisyon miktarını azalttığıdır. Bu sonuçlardan G7 ülkelerinde ekonomik büyümenin çevresel politikaların belirlenmesine engel olmayacağı anlaşılmaktadır. Ancak geleneksel ekonomik büyümenin yerine daha temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı bir ekonomik model oluşturmanın önemine vurgu yapmak gerekir.Article Gelir Eşitsizliği ile Enflasyon İlişkisinin Gelişmişlik Düzeyine Göre Heterojen Panel Veri Modelleri ile Analizi(T. C. Sosyal Güvenlik Kurumu, 2020) Emek, Ömer Fazıl; Yerdelen Tatoğlu, Ferda; Department of Foreign Trade/ Dış Ticaret BölümüGelir eşitsizliğini etkileyen makroekonomik faktörlerin tespit edilmesi ve buna uygun bir gelir dağılımı politikası oluşturulması geçmişten günümüze tartışılan konulardandır. 1955 yılında Kuznets’in gelir eşitsizliği ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin “ters-U” şeklinde bir seyir izlediği yönündeki iddiası pek çok çalışmada sınanmıştır. “Kuznets hipotezi” ismiyle anılan bu çalışma, gelir eşitsizliğinin belirleyicilerinin neler olduğu yönündeki araştırmalara ön ayak olmuştur. Bu belirleyicilerden birisinin de enflasyon olduğu düşünülmekte ve gelir eşitsizliği ile enflasyon arasındaki ilişkinin incelenmesi konu hakkındaki literatürde önemli bir yer tutmaktadır. Enflasyonun sıklıkla alt gelir gruplarının alım gücünü düşürdüğü veya finansal piyasalarda geliri alt gelir gruplarından üst gelir gruplarına doğru yeniden dağıttığı kabul görmektedir. Oysaki enflasyonun artış hızına, gelirin eşik değerine, incelenen dönem aralığına, ele alınan ülke grubuna ve ülkelerin gelişmişlik düzeyine göre farklı sonuçlarla karşılaşmanın da mümkün olduğu düşünülmelidir. Bu bilgilerden yola çıkarak bu çalışmanın amacı, öncelikle gelir eşitsizliği ile enflasyon arasındaki ilişkinin farklı gelişmişlik düzeyindeki ülkelere göre varlığını sınamak, böyle bir ilişkinin varlığı halinde yönünü ve işaretini tespit etmek, ayrıca enflasyonun geliri, hangi kanallar üzerinden yeniden dağıttığını belirlemektir. Bu kapsamda 58 ülke ve 1991-2018 yıllarına ait verilerle gelişmişlik düzeylerine göre heterojen panel veri analizi yapılmış ve elde edilen bulgulara göre gelişmekte olan ülkelerde enflasyon oranının gelir eşitsizliği üzerindeki etkisinin negatif ve anlamlı olduğu tespit edilmiştir.Article Citation - WoS: 1Türkiye’de Yurt İçi Üretici ve Tüketici Fiyatları Üzerindeki Döviz Kuru Geçişkenliğinin İncelenmesi(İstanbul İktisat Dergisi, 2021) Emek, Ömer Fazıl; Düşünceli, Faruk; Doru, Ömer; Department of Foreign Trade/ Dış Ticaret Bölümü; Department of Economics / İktisat BölümüBu çalışmanın amacı, Türkiye ekonomisinin 2005:1-2020:4dönemi için nominal döviz kuru değişimlerinin fiyat düzeyleri(TÜFE, ÜFE) üzerindeki etkisini ekonometrik yöntemlerle analizetmektedir. Bunun için 2005-2020 yılları arası Türkiye’ninçeyreklik enflasyon, döviz kuru, sanayi üretimi ve ithalat birimdeğer endeksi arasındaki kısa ve uzun dönemli eş bütünleşmeilişkileri analiz edilmiştir. Enflasyon oranını temsilen tüketici fiyatendeksi (tüfe) ve üretici fiyat endeksi (üfe) değişkenleri baz alınarakiki farklı model oluşturulmuştur. ARDL sınır testi sonuçlarına göreuzun dönemde ilk modelde, sanayi üretim endeksi, nominaldöviz kuru ve ithalat birim değer endeksindeki %1’lik bir artışsırasıyla tüketici fiyatlarında %0,37, %0,69 ve %0,58’lik artışa nedenolmaktadır. Diğer modelde ise nominal döviz kuru ve ithalat birimdeğer endeksindeki %1’lik bir artış sırasıyla üretici fiyatlarında%0,82 ve %0,73’lük artışa yol açmaktadır. Elde edilen bu bulgularagöre Türkiye’de yurtiçi tüketici fiyatları üzerinde döviz kuru, sanayiüretimi ve ithal fiyatların; yurt içi üretici fiyatları üzerinde ise dövizkuru ve ithal fiyatların anlamlı ve etkili olduğu tespit edilmiştir.Yine bu bulgular, döviz kurlarından hem yurt içi üretici hem deyurt içi tüketici fiyatlarına geçişkenliğin varlığını göstermektedir.Çalışmanın sonuçları konu hakkında yapılan literatüre paralellikgöstermektedir.Article 5. GENİŞLEME SÜRECİ VE SONRASI AB’YE ÜYE OLAN ÜLKELER İLE TÜRKİYE’NİN EKONOMİK ETKİNLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI: VERİ ZARFLAMA ANALİZİ (VZA)(Artuklu Kaime Uluslararası İktisadi ve İdari Araştırmalar Dergisi, 2019) Emek, Ömer Fazıl; Department of Foreign Trade/ Dış Ticaret BölümüBu çalışmanın amacı, AB’ye aday konumunda olan Türkiye’nin, 5. Genişleme süreci ve sonrasında AB’ye üye olan ülkeler ile karşılaştırmalı ekonomik etkinliğini tespit etmek ve etkin konumunu belirlemektir. Yapılacak ekonomik performansın ölçümünde yöntem olarak Veri Zarflama Analizi (VZA) kullanılmıştır. Yapılan çalışmada Karar Verme Birimleri (KVB), 5. Genişleme süreci ve sonrasında AB’ye üye olan ülkelerle birlikte aday ülkeler, potansiyel aday ülkeler ve adaylıktan geri çekilen İzlanda dahil olmak üzere toplam sayısı 21’dir. Bu ülkelerin etkinlik sonuçları, girdi odaklı CCR ve BCC metotları ile ölçülmüş olup etkin olmayan ülkeler için istatistiksel olarak potansiyel iyileştirme oranları hesaplanmıştır. CCR-BCC model sonuçlarının tamamında etkin olan ülkelerin: Türkiye, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Estonya, Karadağ, Kosova ve İzlanda; hiçbirinde etkin olmayan ülkelerin ise: Macaristan, Letonya, Litvanya, Malta, Güney Kıbrıs, Bulgaristan, Hırvatistan, Makedonya, Sırbistan ve Bosna Hersek olduğu tespit edilmiştir.Article Enerji Tüketimi, Küreselleşme ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki: Seçilmiş Yükselen Piyasa Ekonomileri İçin Bir Nedensellik Analizi(İktisat Politikasi Araştırmaları Dergisi, 2022) Emek, Ömer Fazıl; Atay Polat, Melike; Department of Economics / İktisat Bölümü; Department of Foreign Trade/ Dış Ticaret BölümüYapılan bu çalışmanın amacı, enerji türlerine göre ayrıştırılan yenilenemez ve yenilenebilir enerji tüketimi, küreselleşme ve ekonomik büyüme ilişkisini 1990-2018 yılları arası yükselen 15 piyasa ekonomisi ülkeleri için incelemektir. Bu değişkenler arasında herhangi bir ilişkinin varlığını tespit etmek adına panel veri analizi teknikleri kullanılmıştır. Dumitrescu ve Hurlin (2012) nedensellik testinden elde edilen bulgulara göre (i) yenilenebilir enerji tüketimi ile ekonomik büyüme (ii) yenilenemez enerji tüketimi ile ekonomik büyüme ve (iii) küreselleşme ile ekonomik büyüme arasında çift yönlü nedenselliğin varlığı tespit edilmiştir. Örneklem olarak ele alınan yükselen piyasa ekonomisi ülkelerinde enerjinin, gerçekleştirilen üretim ve hizmet faaliyetlerinden doğan ekonomik büyümenin önemli bir girdisi olduğu, aynı zamanda ekonomik faaliyetler sonucunda ortaya çıkan ekonomik büyümenin de enerji tüketimini artırdığı tezini desteklemektedir. Ayrıca bu ülkelerde artan küreselleşme eğilimi ekonomik büyümeyi, ekonomik büyüme de daha fazla küreselleşmeyi tetiklemektedir. Genel olarak bu çalışmadan türlerine göre enerji tüketimi, küreselleşme ve ekonomik büyümenin birbirlerinin nedeni ve sonucu olduğu yönünde bir çıkarım yapmak mümkündürArticle Citation - Scopus: 0Investigation Of Causality Relations Between Developments İn Participation Banking And Economic Growth İn Turkey: Toda-yama-moto Approach;(Hitit University, 2021) Emek, Ömer Fazıl; Department of Foreign Trade/ Dış Ticaret BölümüThe contribution and impact of developments in banking and finance to economic growth has been discussed in the literature for many years and various empirical analyzes are made regarding this. Four different theoretical approaches have been developed on the subject, which are stated as supply-oriented, demand-driven, interdependence and neutrality hypothesis. The analyzes carried out to test these theoretical approaches give different results due to different conditions. For this reason, an agreed approach has not been formed. However, the general trend is that financial development and deepening have some effects on economic growth. Islamic banks, which are described as alternative or complementary, operating in the financial sector, are likely to yield similar results. It is observed that empirical studies that examine the effects of developments in the field of participation banking on economic growth in Turkey have started to gain importance especially in recent years. The period range dealt with in these studies generally covers time series data starting from the 2000s. It is noteworthy that the variables taken into account in this type of bank are mostly deposits collected and loans granted. In addition to these, it was tested whether variables such as total assets, own funds, net operating profits have a significant relationship on economic growth. In these studies, which tests such as Johansen cointegration, ARDL boundary test, Vector error correction models (VECM) and Granger causality, it has been investigated whether there is a short / long-term relationship and causality between the developments in participation banking and economic growth. According to the results obtained, again, the general trend is that the developments in the participation banking field have a positive effect on economic growth and there is a causal relationship between them. It can be easily said that these types of banks in Turkey are still in the development phase and that the restructuring in this area will contribute to sustainable economic growth. Considering the empirical studies that examine the relationship between the developments in Islamic banking and economic growth on the basis of other country and country groups, it is seen that the literature has started to take shape in recent years. Studies on countries such as Malaysia, Indonesia, and Pakistan, where activities in Islamic banking are concentrated, are gaining weight. In these studies, the short / long term effects of the total loans, which are mostly granted, on the GDP and the causality relations are examined. Similar to the findings obtained in Turkey, meaningful relationships have been determined that the activities in the field of Islamic banking have a share in economic growth. In this respect, studies on Turkey and other countries give almost compatible results. The increase in activities in Islamic banking and the effort to gain a significant place in financial development necessitate the examination and questioning of the effects of these types of banks in every field. In this respect, it is expected that the activities in the field of Islamic banking will become increasingly popular among the fields of study. It should be noted that the literature on the effects of Islamic banking activities on economic growth compared to traditional banks is much more recent. Studies based on the effects of its activities in Turkey are extremely limited. It is expected that this study, conducted in the case of Turkey, will contribute to this gap in the literature. The aim of this study is to examine the causality relationship between funds collected and loans granted in Turkey between 2010 and 2020, representing the developments in the field of Islamic banking, with economic growth. For this, Toda-Yamamoto causality test was used, which allows analysis according to all kinds of stationarity levels of the series among various causality tests, and the findings obtained were interpreted. According to the findings obtained from the Toda-Yamamoto causality test, the existence of a one-way causality from total consumer loans to GDP was determined. However, no causality relationship could be determined between real person participation accounts and GDP. Considering that the weighted variable used to represent the developments in Islamic banking in the literature is “total loans offered to the private sector and consumers”, the existence of causality from the total consumer loans identified in the study to GDP is shows the effect of consumer loans on economic growth. Copyright © Published by Hittite Journal of Theology New Issue - Hitit University Divinity Faculty, Çorum, Turkey. All rights reserved.Book GELİR DAĞILIMI POLİTİKALARININ OLUŞUMUNDA ENFLASYONUN ÖNEMİ(İKSAD Publishing House, 2020) Emek, Ömer Fazıl; Department of Foreign Trade/ Dış Ticaret BölümüGelir dağılımı eşitsizliği konusu ile ilgili yapılan kantitatif çalışmalarda gelir eşitsizliği ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi inceleyen Simon Kuznets'in ve bu ilişkinin "ters-U" şeklinde bir eğri olduğunu iddia eden Kuznets eğrisi hipotezinin akademik yazında yadsınamaz bir önemi vardır. Bu hipotez ekonomik büyüme arttıkça gelir eşitsizliğinin de belirli bir seviyeye kadar artacağını, bu seviyeden sonra tersine dönerek azalmaya başlayacağını iddia etmektedir. Kuznets yapmış olduğu bu çalışma ile gelir eşitsizliğini etkileyen diğer unsurların da ele alınmasına önayak olmuştur. Yapılan araştırmalarda ekonomik büyüme, temel değişkenlerden biri olmakla beraber pek çok değişkenin de gelir eşitsizliği üzerindeki etkisi incelenmektedir. Bunlardan biri de enflasyondur. Başta fiyat istikrarını bozan, öngörülebilirliği ortadan kaldıran, yatırımları engelleyen, yoksullar üzerinde tehlike arz eden ve pek çok olumsuz koşulun ortaya çıkmasının nedeni olarak gösterilen enflasyonun aynı zamanda gelir dağılımını da bozarak eşitsizliği artırdığı sürekli dile getirilmektedir. Literatürdeki genel eğilim de bu yöndedir. Ancak enflasyonun ülkelerin gelişmişlik düzeyine, artış hızına, eşik değerine ve dönem aralığına bağlı olarak gelir eşitsizliğini farklı yönlerde etkileyebileceği; farklı kanallar aracılığıyla geliri yeniden dağıtabileceğini de düşünmek gerekir. Bu doğrultuda yapılan araştırmada, ideal bir gelir dağılımı politikasının oluşturulmasına katkı sağlamak amacıyla gelir dağılımı eşitsizliği üzerinde enflasyon ve diğer makroekonomik faktörlerin varlığı, etkisi ve yönü ampirik olarak analiz edilmiş ve enflasyonun hangi kanallar üzerinden geliri yeniden dağıttığı belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca enflasyonun dikkate alınması gereken bir unsur olup olmadığına ilişkin analiz bulguları paylaşılmış; gelir eşitsizliği ile enflasyon arasındaki ilişkiyi belirleyen katsayı derecesi ve işareti teorik bilgiler bağlamında irdelenmiş ve yorumlanmıştır.Article Türkiye’de İhracat ile Ekonomik Büyüme İlişkisinin İncelenmesi: Fourier Toda-yamamoto Granger Nedensellik Testi(2024) Emek, Ömer Fazıl; Department of Foreign Trade/ Dış Ticaret BölümüÇalışmanın amacı, Türkiye'de 2016:1 ile 2023:12 dönemleri arası ihracat ile ekonomik büyüme arasındaki nedensel ilişkiyi ihracata dayalı büyüme hipotezinin geçerliliği bağlamında incelemektir. Aylık verilerden derlenen toplam ihracat ile sanayi üretim endeksinden oluşan değişkenlerle Nazlıoğlu, Gormus ve Soytas (2016) tarafından geliştirilen Fourier Toda-Yamamoto Granger Nedensellik Testi uygulanmıştır. Elde edilen bulgular, her iki değişkenin de birbirlerinin nedeni olduğu yani aralarında çift yönlü bir nedenselliğin varlığı tespit edilmiştir. Bu bulgu, Türkiye'de belirtilen dönemlerde ihracata dayalı büyüme hipotezinin geçerli olduğunu göstermektedir. Konu hakkında yapılan diğer çalışmalar karşılaştırıldığında bu çalışmanın bulgusu literatürle büyük oranda örtüşmektedir. Türkiye'de ihraç ürünlerinde ithal ara malının kullanım oranlarının düşürülmesi ihracat ile ekonomik büyüme arasındaki nedensel bağın daha sağlıklı bir zemine oturtulmasına katkı sağlayacaktır.Book ALTERNATİF BİR FİNANS KURULUŞU OLAN KATILIM BANKALARI VE ETKİNLİK ANALİZİ(2020) Emek, Ömer Fazıl; Department of Foreign Trade/ Dış Ticaret BölümüBu çalışmanın amacı, farklı bir banka türü olan katılım bankaları hakkında kavramsal ve teorik bilgi edinmek, örnek bir katılım bankasının bazı şubeleri hakkında uygulamalı bir çalışma yapmaktır. Bunun için Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz Bölgelerinde faaliyet yürüten 16 şube seçilmiş olup bu şubelerin kredibilitelik, piyasa payı ve karlılık gibi kriterler baz alınarak etkinlik/performans ölçümleri yapılmıştır. Teknik olarak etkinlik ölçme yöntemlerinden biri olan Veri Zarflama Analizi (DEA) ve temel Veri Zarflama Analizi (DEA) modellerinden BCC yaklaşımı kullanılmıştır.