MAÜ GCRIS Standart veritabanının içerik oluşturulması ve kurulumu Research Ecosystems (https://www.researchecosystems.com) tarafından devam etmektedir. Bu süreçte gördüğünüz verilerde eksikler olabilir.
 

Apak, Hıdır

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Apak, H.
Apak, Hidir
APAK, HIDIR
Job Title
Doçent
Email Address
hidirapak@artuklu.edu.tr
Main Affiliation
Department of Social Services/ Sosyal Hizmet Bölümü
Status
Website
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

37

Articles

20

Citation Count

1

Supervised Theses

2

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 18
  • Article
    SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN EMPATİK EĞİLİMLERİ İLE ÖZGECİLİK DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ
    (2017) Apak, Hıdır; Acar, Muhammet Cevat
    Bu araştırmanın amacı, sosyal hizmet bölümü öğrencilerinin empatik eğilim ve özgecilik düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemek ve empatik eğilim ile özgecilik düzeylerinin cinsiyet, sınıf düzeyi, bölüme isteyerek gelip gelmeme ve sosyal çevre değişkenleri açısından anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini incelemektir. Empatik eğilim ve özgecilik sosyal hizmet disiplini ile doğrudan ilişkili temel değer ve beceriler olarak kabul edilmektedir. Ancak literatür incelendiğinde sosyal hizmet disiplini adına daha çok empati alanında çalışmaların olduğu, doğrudan özgecilik alanı ile empati ve özgecilik arasındaki ilişkiyi konu edinen çalışmaların azlığı dikkat çekmektedir. Literatürdeki bu boşluk ve bu becerilerin eğitim sürecinde geliştirilebileceği düşünüldüğünde sosyal hizmet öğrencilerinin empatik eğilimleri ile özgeci davranış düzeyleri arasındaki ilişki önem kazanmaktadır. Bu çalışmanın sonuçları, sosyal hizmet eğitimi için bir veri kaynağı sağlayabilir. Bu çalışma, tarama modelinin kullanıldığı nicel bir araştırmadır. Araştırmanın örneklemini Bingöl Üniversitesi sosyal hizmet bölümünde okuyan 459 öğrenci oluşturmaktadır. Bu çalışmada veri toplama aracı olarak; araştırmacılar tarafından hazırlanan sosyo-demografik veri formu, Dökmen (1988) tarafından geliştirilen Empatik Eğilim Ölçeği (EEÖ) ve Ümmet, Ekşi ve Otrar (2013) tarafından geliştirilen Özgecilik Ölçeği (ÖÖ) kullanılmıştır. Veriler Mann-Whitney U Testi, Kruskal- Wallis H Testi, Spearman Korelasyon Katsayısı ve Basit Doğrusal Regresyon ile analiz edilmiştir. Araştırmanın en önemli bulgusu sosyal hizmet bölümü öğrencilerinde özgeciliğin empatik eğilimin anlamlı bir yordayıcısı olduğudur. Araştırmanın sonuçlarına göre, öğrencilerin empatik eğilim ile özgecilik düzeyleri arasında orta düzeyde ve pozitif anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Ayrıca, öğrencilerin sınıf düzeyi ve sosyal çevrelerine göre empatik eğilim ve özgecilik düzeylerinde bir farklılık bulunmazken; cinsiyetlerine göre anlamlı derecede farklılık bulunmuştur. Sosyal hizmet bölümüne isteyerek gelen öğrencilerin empatik eğilim puanlarının, bu bölümü istemeyerek tercih eden öğrencilerin puanlarına göre daha yüksek olduğu ve özgecilik düzeylerinin diğer öğrencilerden anlamlı derecede yüksek olduğu görülmüştür. Sosyal hizmet bölümü öğrencilerinin empatik eğilimlerini ve özgecilik düzeylerini etkileyen daha kapsamlı nitel araştırmaların yapılması ve boylamsal çalışmaların yapılması yararlı bulgular sağlayabilir.
  • Article
    Sosyal Hizmetler Ön Lisans Eğitimi ve Müfredatında Karşılaşılan Sorunlar
    (OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 2020) Apak, Hıdır
    Bu çalışma, ön lisans sosyal hizmetler programlarında görevli öğretim elemanlarının sosyal hizmetler eğitiminin sorunlarını, müfredat durumunu ve önerilerini derinlemesine ortaya koymayı amaçlamaktadır. Ön lisans mezunu sosyal hizmetler yardımcıları çalışacakları alanlarda büyük bir boşluğu dolduracaklardır ancak tartışılması gereken asıl konu bu bireylerin nasıl daha iyi eğitilmeleri gerekliliğidir. İşte bu çalışma bu soruya öğretim elemanları gözüyle bir katkı sağlamaya çalışmıştır.Araştırmada öğretim elemanlarının sosyal hizmetler eğitimi ile ilgili deneyimlerini ve düşüncelerini anlama ve tanımlamayı içerme gereksinimi duyulduğu için nitel yöntem tercih edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu farklı meslek yüksekokulları sosyal hizmetler programlarında görevli öğretim elemanlarından gönüllü olarak çalışmaya katılmak isteyen 10 öğretim görevlisi oluşturmuştur. Araştırmanın veri toplama aracı araştırmacı tarafından hazırlanmış olan yapılandırılmış görüşme formudur. Nitel görüşmeler bittikten sonra veri analizine geçilmiş ve ilk olarak görüşmeler ve notlar temize geçirilmiştir. Elde edilen notlar içerik analizi tekniği ile incelenmiştir. Elde edilen verilerin kodlanması sonucu, toplamda üç genel tema ortaya konulmuştur. Bu genel temalar; sosyal hizmetler eğitimiyle ilgili karşılaşılan temel sorunlar, sosyal hizmetler müfredatına yönelik görüşler ve sosyal hizmetler eğitim kalitesinin artırılmasına yönelik öneriler şeklindedir.
  • Article
    How Job Satisfaction Is Associated with Psychological Well-Being among Social Workers in Turkey: The Mediating Role of Meaning in Life
    (Routledge, 2023) Apak, Hıdır; Kılıç, Adem; Apak, Hıdır; Koçak, Orhan
    The job satisfaction of social workers working with disadvantaged groups plays a crucial role in providing quality service. Social workers derive their psychological wellbeing by finding meaning in their work, which is essential in their work with clients. This study aimed to examine the mediating role of meaning in life and the moderating role of spiritual orientation in the relationship between job satisfaction and psychological wellbeing among social workers. The study was conducted online, using a quantitative cross-sectional design with 303 social workers in Turkey. The researchers utilized scales measuring job satisfaction, psychological wellbeing, meaning in life, and spiritual orientation. Confirmatory factor analysis, correlation, direct, indirect, and moderation analyses were performed using AMOS, SPSS, and Process Macro programs. The results showed that job satisfaction had a positive relationship with meaning in life and psychological wellbeing, and meaning in life mediated the relationship between job satisfaction and psychological wellbeing. The study also found that spiritual orientation moderated the relationship between job satisfaction and psychological wellbeing among social workers. Further examination of these factors in future studies may shed light on the preparation of more comprehensive interventions and policies for social workers.
  • Book Part
    Uyum, Geri Dönüş ve Gelecek: Mardin Artuklu Üniversitesi’ndeki Suriyeli Öğrenciler
    (Çigzi Kitapevi, 2022) Bütün, Ahmet; Apak, Hıdır; Karadeniz, Sıtkı
    Bu bildiri, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde öğrenim gören Suriyeli öğrencilere yönelik durum tespiti yapmak üzere hazırlanan bir projeden üretilmiştir. Projede öğrencilerin gerek akademik alanda gerekse sosyal alanda karşılaştıkları sorunlar; eğitimin niteliği ve işlevselliği; öğrenciler ve akademisyenler arasındaki iletişim, sosyalleşme ve kültürel alışveriş; özellikle öğrencilerin üniversite eğitimi ve sonrasındaki meslekî beklentileri; üniversite, şehir ve genel olarak Türkiye ile ilgili algı ve tutumlarına ilişkin sorun alanlarının tespitini yapmak amaçlanmaktadır. Bu çalışma tanımlayıcı tipte tasarlanmıştır. Suriye uyruklu 336 öğrenciye Survey Monkey aracılığı ile online anket uygulanarak veriler toplanmıştır. Toplanan veriler tanımlayıcı istatistik metodu ile analiz edilmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgular ise şu şekilde detaylandırılabilir: Katılımcıların %80.87’sinin (n=296) geçici koruma statüsüne sahip olup %54.9’u (n=201) Mardin ilinde yaşamaktadır. Büyük çoğunluğu Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (%28.1, n=103) ve İşletme (%28.1, n=103) bölümlerinde okuyan öğrencilerin %80.33’ü (n=294) %100 Arapça eğitim veren bölümlerde kayıtlıdır. Eğitim dili %100 Arapça olan bölümleri tercih edenlerin oranı %47.62 (n=140) şeklinde iken; %58.90’u (n=86) iş fırsatlarının daha da artacağına inandığı için Türkçe eğitim veren bölümleri tercih edebileceğini belirtmiştir. Katılımcıların %32.51’i (n=119), Türkiye’ye gelmeden önce Suriye’de bir üniversitede eğitim aldığını ve eğitiminin yarıda kaldığını ifade etmiştir. Üniversite tercihlerinde belirleyici etkenlerden biri ise, ailenin yaşadığı şehirdir ve bu oran katılımcılar için %45.36 (n=166)’dır. Öğrencilerin %67.21’inin (n=246) üniversite kayıt sürecinde herhangi bir sorun yaşamadıkları; %39.89’unun (n=146) okudukları bölümlerde başarılı oldukları; %56.56’sının (n=207) üniversite ve okudukları bölüm hakkındaki bilgileri sosyal medya öğrenci gruplarından takip ettikleri; ve %53.83’ünün (n=197) okuduğu bölümden çok memnun oldukları belirlenmiştir. Bu çalışmadan elde edilen bilgiler hem politika yapıcılara hem de sosyal aktörlere, üretecekleri politikalarda başvurabilecekleri bir kaynak potansiyeli taşımakta, ayrıca alanda çalışmakta olan akademisyenler için de ilk elden bir veri oluşturmaktadır.
  • Article
    SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL ÇALIŞMACI KAVRAMINA YÖNELİK METAFORLARI
    (Toplum ve Sosyal Hizmet, 2020) Apak, Hıdır
    Bu araştırmanın temel amacı, sosyal hizmet bölümü öğrencilerinin sosyal çalışmacı kavramına ilişkin sahip oldukları algıları metaforlar aracılığıyla ortaya çıkarmak ve bu metaforları derinlemesine incelemektir. Çalışma Bingöl Üniversitesi Sosyal Hizmet bölümünde öğrenim gören 172 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri her öğrencinin, “Sosyal çalışmacı/ … gibidir/benzemektedir. Çünkü,…” cümlesini tamamlamasıyla elde edilmiştir. Veriler içerik analizi tekniğiyle çözümlenmiştir. Bu araştırmanın sonuçlarına göre, öğrenciler sosyal çalışmacı kavramına yönelik olarak 72 farklı metafor üretmişlerdir. Bu metaforlar üzerinden ortak özellikleri dikkate alınarak altı farklı tema belirlenmiştir. Bu temalar; ‘tedavi edici’, ‘dayanak noktası ve koruyucu’, ‘yol gösteren’, ‘yardımsever ve kurtarıcı’, ‘şefkat ve sevgi kaynağı’ ve ‘çok yönlü’ şeklindedir. Öğrencilerin sosyal çalışmacı için kullandıkları metaforlar genellikle sosyal çalışmacıların müracaatçı ile ilişkisi üzerinden yapıldığı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca metaforlar genellikle sosyal çalışmacıların amaçları, rol ve işlevleri üzerinden kurgulanmıştır.
  • Article
    Adaptation and Future Expectations of Syrian Refugees Living in Mardin: Comparison Between 2014 and 2021
    (2022) Apak, Hıdır
    The aim of this study is to reveal the changes to the adaptation process for Syrian refugees over the years and to determine their future expectations. The study represents a quantitative research effort in which the survey model was used. In this study, the integration and future expectations of Syrian refugees were examined comparatively for two samples showing similar characteristics in two different time periods. The research is descriptive in order to understand and make sense of the change in Syrian refugees' adaptation, and their future expectations. The study sample consists of 178 Syrian refugees living in Mardin, Turkey since 2013. It was determined that the majority did not have difficulties adapting to Mardin, Turkey and there has been a negative change in their adaptation status over the years. The main result of the study with regard to future expectations is that the majority of the participants complained about the "uncertainty" they experienced, let alone drawing a positive picture of what kind of future awaits them. It has also been determined that this uncertainty has increased compared to 2014. The present study is valuable in that it reveals various results within a relational analysis model.
  • Article
    Sosyal Hizmet Uygulamasında Din ve Maneviyatın Rolü (SHUDMR) Ölçeğinin Türkçeye Uyarlanması: Güvenirlik ve Geçerlik Çalışması
    (İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2018) Apak, Hıdır
    Bu araştırma, Sheridan (2000) tarafından geliştirilen Sosyal Hizmet Uygulamasında Din ve Maneviyatın Rolü (SHUDMR) Ölçeğinin Türkçe uyarlamasını ve geçerlik-güvenirlik analizlerini içermektedir. Ölçeğin amacı, sosyal hizmet uygulamasında dinin veya maneviyatın rolü hakkındaki katılımcıların görüşlerini saptamaya çalışmaktadır. Çalışma grubunu 730 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Ölçeğin yapı geçerliliğinin saptanmasında Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) ve Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) kullanılmıştır. AFA sonrasında 16 madde ve tek boyut oluşmuştur. Ölçeğin açıkladığı toplam varyans oranı %30,10 ve öz değeri %4,81’dir. AFA’ya ilişkin modelin doğrulanması için DFA yapılmıştır. DFA sonucu 3 madde ölçekten çıkarılmıştır. Ölçeğin bir faktörden oluştuğu ve uyum endekslerinin uygun olduğu saptanmıştır (x²/sd (176,252/300=1,592), RMSEA .71, GFI .92, AGFI .89, IFI .91 ve CFI .91). Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen uyum indeksleri, ölçeğin tek faktörlü bir yapıda olduğunu doğrulamıştır. Ölçeğin güvenirlik çalışması ise Cronbach Alpha katsayısı .82 olarak hesaplanmıştır. Bu sonuçlar, ölçeğin Türkçeye uygun geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermektedir.
  • Master Thesis
    Evde Bakım Hizmeti Sunan Bireylerin Sağlık Okuryazarlığı Düzeylerinin ve İlişkili Faktörlerin Belirlenmesi
    (2024) Apak, Hıdır; Apak, Hıdır
    Bu araştırma 18 yaş üstü evde bakım hizmeti sunan bireylerin sağlık okuryazarlığı düzeylerinin ve ilişkili faktörlerin belirlenmesi amacıyla yapılan tanımlayıcı nitelikte bir araştırmadır. Çalışmanın örneklemini Mardin ili Artuklu ilçesinde ikamet eden 200 bakım hizmeti veren birey oluşturmuştur. Araştırma verileri, katılımcılarla birebir görüşmeler yapılarak anket formları aracılığıyla toplanmıştır. Anket formu evde bakım hizmeti sunan bireylerin ve hastaların genel ve sağlık bilgileri, bakım verme yeterliliği ölçeği, sağlık okuryazarlığı ölçeği-kısa form, e-sağlık okuryazarlığı ölçeği ve yaşam doyum ölçeğinden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri SPSS paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Ortalama yaşları 43,2±10,1 yıl olan bireylerin sağlık okuryazarlığı 26,2±7,3, e-sağlık okuryazarlığı 21,1±8,7, bakım verme yeterliliği 11,0±2,5 ve yaşam doyumu 11,5±4,6 puan olarak bulunmuştur. Bireylerin eğitim seviyesi arttıkça bakım verme yeterliliklerinin, sağlık ve e-sağlık okuryazarlık düzeylerinin ve yaşam doyumlarının arttığı saptanmıştır. Sağlık hizmetlerinden memnun olduğunu belirtenlerin oranı düşük iken, katılımcıların yarısından fazlasının bu hizmetlere erişimde zorluk yaşadıkları saptanmıştır. Bakım vericilerin büyük çoğunluğu kendi veya hastalarının sağlığı konusunda sağlık çalışanlarından yardım aldığını ve söylenenleri anlamada zorluk yaşadığını belirtmiştir. Sağlıkla ilgili eğitim alma durumu ile sağlık okuryazarlığı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Sağlık çalışanlarının söylediklerini anlamada ve sağlık hizmetlerine erişmede zorluk yaşayan bakım vericilerin ortalama ölçek puanlarının azaldığı belirlenmiştir. Regresyon analizlerine göre, bakım verenlerin sağlık okuryazarlık düzeyleri en çok bakım verme yeterliliğinden, e-sağlık okuryazarlık düzeyinden ve bakım verenin eğitim düzeyinden etkilenmektedir. Bu nedenle, bakım vericilere sağlık ve bakım verme ilgili eğitim programlarının sunulması ve sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan zorlukların azaltılması için destekleyici adımların atılması önerilebilir.
  • Article
    Sosyal Hizmet Uygulamasında Din ve Maneviyatın Rolü ile Manevi Yönelim arasındaki İlişkinin İncelenmesi
    (OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 2020) Apak, Hıdır; Acar, Muhammet Cevat
    Bu araştırmanın amacı, sosyal hizmet bölümü öğrencilerinin maneviyat düzeylerinin ve sosyal hizmet uygulamasında din ve maneviyatın rolüne ilişkin görüşlerinin belirlenmesi ve cinsiyet ile sınıf düzeyi değişkenlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığının ortaya konulmasıdır. Araştırmanın bir diğer amacı da sosyal hizmet bölümü öğrencilerinin maneviyat düzeylerinin sosyal hizmet uygulamasında din ve maneviyatın rolüne ilişkin görüşlerini etkileyip etkilemediğini belirlemektir. Araştırmanın amaçları doğrultusunda 242 öğrenciye Kasapoğlu tarafından geliştirilen Manevi Yönelim Ölçeği ile Sheridan tarafından geliştirilip Apak tarafından Türkçeye uyarlanan Sosyal Hizmet Uygulamasında Din ve Maneviyatın Rolü Ölçeği uygulanmış ve elde edilen veriler t testi ve basit doğrusal regresyon ile analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda öğrencilerin manevi yönelim düzeylerinin ve sosyal hizmet uygulamasında din ve maneviyatın rolüne ilişkin olumlu bakış açılarının yüksek olduğu belirlenmiştir. Cinsiyet ve sınıf düzeyi değişkenlerinin öğrencilerin manevi yönelim düzeyleri üzerinde anlamlı bir farklılaşmaya yol açtığı; ancak sosyal hizmet uygulamasında din ve maneviyatın rolüne ilişkin görüşleri açısından anlamlı bir farklılaşmaya yol açmadığı belirlenmiştir.
  • Article
    Üniversite Öğrencilerinde Psikolojik Sağlamlık İle Ayrımcılık Algısı Arasındaki İlişki Üzerine Bir Araştırma
    (2023) Apak, Hıdır; Acar, Muhammet Cevat; Acar, Muhammet Cevat
    Bu çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinin psikolojik sağlamlık düzeylerinin ayrımcılık algısını nasıl etkilediğini ve psikolojik sağlamlık ile ayrımcılık algısı düzeyleri arasındaki ilişkinin sosyodemografik değişkenlerle nasıl farklılaştığını belirlemektir. Nicel bir araştırma olarak, bu çalışma ilişkisel tarama modelini kullanmaktadır. Araştırmanın örneklemini, Mardin Artuklu Üniversitesi'nde farklı fakültelerde okuyan 494 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından hazırlanan sosyo-demografik veri formu, Yetişkin Psikolojik Sağlamlık Ölçeği ve Öğrencilerin Ayrımcılık Algısı Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın temel bulgusu, öğrencilerin psikolojik sağlamlığın ayrımcılık algısını azaltan bir etkiye sahip olduğudur. Bu, psikolojik sağlamlığın ayrımcılık algısını önleyebilecek önemli bir faktör olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin cinsiyet ve sınıf düzeylerine göre psikolojik sağlamlık ve ayrımcılık algı düzeylerinde bir farklılık bulunmamıştır. Ancak, psikolojik sağlamlık düzeyi açısından fakülteler arasında anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir. Bu araştırmanın sonuçları, sağlık hizmeti sağlayıcıları, eğitimciler ve diğer profesyonellerin, ayrımcılığın ruh sağlığı ve esenliği üzerindeki potansiyel etkilerinin farkında olmaları gerektiğini göstermektedir. Ayrıca, ayrımcılık algısı ile psikolojik sağlamlık arasındaki ilişkinin doğasını ve farklı gruplar ve bağlamlar arasında nasıl değişebileceğini daha iyi anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Bu çalışmanın sonuçları, benzer çalışmalar için önemli bir temel oluşturabilir.