Akçe, İslam
Loading...
Name Variants
Akce, Islam
Akçe, İ.
Akçe, İ.
Job Title
Öğretim Görevlisi
Email Address
islamakce@artuklu.edu.tr
Main Affiliation
Department of Social Services / Sosyal Hizmetler Bölümü
Status
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Sustainable Development Goals Report Points
SDG data could not be loaded because of an error. Please refresh the page or try again later.

Scholarly Output
5
Articles
5
Citation Count
8
Supervised Theses
0
5 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 5 of 5
Article Citation - WoS: 0Citation - Scopus: 0The Role of Self-Compassion in the Relationship of Posttraumatic Stress Disorder With Posttraumatic Growth in Kahramanmaraş Earthquakes Survivors: a Year on(Springer, 2025) Akçe, İslam; Akce, Islam; Department of Social Services / Sosyal Hizmetler BölümüPosttraumatic stress disorder (PTSD) and posttraumatic growth (PTG) are two common posttraumatic reactions that may co-exist in individuals exposed to or witnessing an earthquake. There are a limited number of studies examining some mediating variables, such as self-efficacy and resilience in the relationship between PTSD and PTG in individuals exposed to traumatic experiences. However, these studies were not carried out with earthquake survivors, and self-compassion was not considered as a mediating variable. Therefore, in order to close this gap in the literature, the current study aims to reveal the mediating role of self-compassion in the relationship between PTSD and PTG in Kahramanmara & scedil; earthquakes survivors. The data of the study were collected from 317 survivors of the February 6 earthquakes in Turkey (78.2% females), aged 18 and 52 (Mean = 24.12 +/- 6.28). The results have indicated that PTSD was negatively correlated with self-compassion, whereas positively correlated with PTG. Self-compassion was found to be positively associated with PTG. More importantly, the findings have also revealed the mediating effect of self-compassion in the relationship between PTSD and PTG after controlling for gender, age, educational level, and marital status. The findings shed light on our understanding that self-compassion may not only play a protective role against the negative consequences of traumatic events, but also may be an effective mechanism in the transformation of PTSD into PTG. Moreover, the findings of the study have suggested that focusing on self-compassion may be functional for intervention programs aiming to prevent PTSD symptoms and increase PTG in earthquake victims.Article Citation - Scopus: 8The Mediating Role of Peritraumatic Stress in the Relationship Between Childhood Psychological Maltreatment and Optimism and Pessimism Among Earthquake Survivors in Turkey(SIPISS- Edizioni FS Publishers, 2023) Akçe, İslam; Akçe, İ.; Aziz, I.A.; Rizzo, A.; Nucera, G.; Bragazzi, N.; Yildirim, M.; Department of Social Services / Sosyal Hizmetler BölümüIntroduction: People encounter many events across their life span. However, some life experiences cause negative psychological outcomes. One of them is earthquakes. Therefore, in this study, it was aimed to examine the mediating role of peritraumatic distress in the relationship between childhood psychological maltreatment and optimism and pessimism among earthquake survivors. Methods: Using a snowball sampling technique with a cross-sectional research design, the sample comprised 311 adults who survived earthquake survivors in Turkey. Participants ranged in age between 18 and 61 years (mean age = 27.57±8.03). Of the participants, 231 (74.3%) were females and 80 (25.7%) were males, and they completed the Psychological Maltreatment Questionnaire–Short Form, Peritraumatic Distress Inventory, and Optimism and Pessimism Questionnaire. Results: The findings showed that childhood psychological maltreatment was positively related to peritraumatic distress and pessimism, and negatively related to optimism. Similarly, peritraumatic distress was positively related to pessimism and negatively related to optimism. More importantly, peritraumatic distress mediated the relationship between childhood psychological maltreatment and optimism and pessimism. These findings highlight the importance of addressing peritraumatic distress as an important factor in improving individuals' perspectives on life. Discussion: Implementing tailored interventions to mitigate peritraumatic distress could lead to a more optimistic mindset and reduced levels of pessimism. By providing individuals with effective coping strategies and support systems, such interventions may empower them to overcome the challenges posed by stressful situations and cultivate a more positive outlook on life. Take-home message: Childhood psychological maltreatment has significant implications for earthquake survivors' mental well-being, impacting their levels of optimism and pessimism. Peritraumatic distress plays a crucial mediating role in this relationship. Addressing peritraumatic distress through tailored interventions can foster a more optimistic mindset, reduce pessimism, and empower individuals to cope effectively with stress and improve their overall life outlook. © 2023 by the authors.Article Sosyal Hizmet Öğrencilerinin Yoksulluğa İlişkin Tutumlarının İncelenmesi(2024) Akçe, İslam; Akçe, İslam; Buz, Sema; Department of Social Services / Sosyal Hizmetler BölümüYoksulluk çağımızın önemli sorunlarındandır. Çok boyutlu yapısı nedeniyle farklı değişkenler temel alınarak açıklanmakta ve ölçümü için çeşitli yöntemler geliştirilmektedir. Sosyal çalışmacılar yoksul müracaatçılara yönelik çalışmalarıyla yoksullukla mücadeleye katkı sunmaktadır. Ancak yoksulluğun nedenleri hakkında yapılan araştırmaların eksikliği ve sosyal hizmet öğrencilerinin yoksullukla ilgili tutumlarının belirlenmemesi, gelecekteki mücadele çabalarını önemli oranda etkilemektedir. Dolayısıyla araştırmanın amacı sosyal hizmet öğrencilerinin yoksulluğun nedenlerine yönelik tutumlarını incelemektir. Araştırma, Türkiye'de sosyal hizmet lisans eğitimi alan öğrencilerle yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini 25.10.2022 tarihinde Yükseköğretim Bilgi Sistemi (YÖKSİS) verileri kullanılarak Ankara ve Eskişehir illerindeki üniversitelerde okuyan 232 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmada sosyo-demografik özelliklere dair \"Kişisel Bilgi Formu\" ile \"Yoksulluğa İlişkin Nedensel Atıflar Ölçeği\" kullanılmıştır. Araştırmada, öğrencilerin yoksulluğun nedenlerine yönelik algılarının çoğunlukla yapısal düzeyde ve yoksullara yönelik sosyal hizmet uygulamalarının hak temelli yürütülmesi gerektiği düşüncesinin yaygın olduğu görülmüştür. Katılımcıların gelir düzeyi arttıkça yapısal atıf yapma düzeylerinin azaldığı, kadınların erkeklere göre yoksulluğun nedenlerine daha fazla yapısal atıfta bulunduğu, dünya görüşlerine göre yapısal atıf yapma eğilimlerinin değiştiği belirlenmiştir. Sosyal hizmet mesleğinin yoksulluğun önlenmesinde önemli konumda olduğuna ve sosyal yardımların arttırılması gerektiği görüşüne katılan katılımcıların, yapısal atıf düzeylerinin ağırlıklı olduğu saptanmıştır. Sosyal çalışmacılar, insan hakları temelli yaklaşımla müdahalelerini gerçekleştirmelidir. Dolayısıyla düşünce, tutum ve davranış düzeyinde yoksulluğa ilişkin yaklaşımları bilmek yoksullukla etkili mücadele açısından büyük önem taşımaktadır.Article İntihar ve Sosyal Hizmet: İnternet Haberleri Üzerine Bir İnceleme(2020) Akçe, İslam; Doğan, Hüseyin; Department of Social Services / Sosyal Hizmetler BölümüBu çalışmanın amacı, intihar davranışı konusunda sosyal hizmet perspektifi ile farkındalık oluşturmak, haber dilinin intihar davranışı üzerindeki etkisini araştırmak ve intiharın haber diline yansımasını irdelemektir. Elde edilen bulgular ve taranan literatür çerçevesinde konuyla ilgili ortaya çıkan sonuçlara yönelik koruyucu önleyici önerilerde bulunmak çalışmada hedeflenen bir diğer amaçtır. Yapılan çalışma, nitel araştırma yöntemi kullanılarak içerik analizi tekniğine dayalı yapılan tepkisiz bir araştırmadır. Bu çalışmanın örneklemini Google Haberler Arama Motoru üzerinden bazı filtrelemeler yapılarak elde edilen 200 haber içeriği oluşturmaktadır. Elde edilen bulgular Maxqda 18.0 nitel veri programına işlendikten sonra temalar ve alt temalar şeklinde kodlanmıştır. Ayrıca bulguların yorumlanma sürecinde anlamın güçlendirilmesi amacıyla birebir alıntılar da yapılmıştır. Yapılan araştırma neticesinde, erkeklerin kadınlara göre daha çok risk altında olduğu, aile içi geçimsizlik ve yoksulluk faktörlerinin intihar davranışının en önemli nedenleri arasında yer aldığı, kesici alet ve ateşli silahlar intiharlarda en çok kullanılan araç gereçler olduğu, taranan haberlerin büyük çoğunluğunun içeriklerinin DSÖ tarafından yayınlanan kılavuzdaki standartları karşılamadığı saptanmıştır. Bunun yanı sıra intihar davranışının haberlerde yer almasının makro düzeyde etkilerinin olduğu belirlenmiştir. Bu açıdan değerlendirildiğinde yayınlanan haberlerle ilgili denetim mekanizmalarının artırılması gerektiği açıktır. Bununla birlikte alanda aktif olarak yer alan sosyal çalışmacıların intihar konusunda mezzo ve makro düzeyde çalışmalar yapması gerektiği düşünülmektedir.Article Cinsel İstismara Maruz Kalmış Çocuklar Üzerine Bir Değerlendirme(Sosyal Çalışma Dergisi, 2020) Akçe, İslam; Doğan, Hüseyin; Department of Social Services / Sosyal Hizmetler BölümüÇocuk cinsel istismarı ülkemizde ve dünyada gün geçtikçe artan bir eğilim göstermektedir. Bu durum çocuklara yönelik çalışmalar yapan disiplinlerin göz ardı etmemesi gereken bir gerçekliktir. Çocuğun yüksek yararı misyonu ile hareket eden sosyal hizmet mesleği bu disiplinlerden bir tanesidir. Bu çerçevede araştırmanın amacı; Türkiye İstatisik Kurumu (TÜİK) 2014-2017 ham veri seti kapsamında çocuklara yönelik cinsel istismarın boyutlarını ve istismara etki eden risk faktörlerini sosyal hizmet disiplini bakış açısıyla analiz etmektir. Betimsel analizler SPSS v.22 paket programı ile analiz edilmiştir. Elde edilen veriler; yaş, cinsiyet, eğitim, ikametgah ve birlikte yaşanılan kişi/yer gibi sosyodemografik özelliklerin çocukların cinsel istismara maruz kalmasında birer risk faktörü olduğunu göstermektedir. Bu risk faktörlerinin olası sonuçlarına karşı mikro, mezzo ve makro boyutlarda koruyucu ve önleyici uygulamaların yapılması elzemdir.