MAÜ GCRIS Standart veritabanının içerik oluşturulması ve kurulumu Research Ecosystems (https://www.researchecosystems.com) tarafından devam etmektedir. Bu süreçte gördüğünüz verilerde eksikler olabilir.
 

Muhammed Hulusî Usturumcavî’nin Bilinmeyen Bir Risalesi: Risâletü'l-Esmâi'l-İsnâ 'Aşere-Dâ'iretü’l Beyne'lCelvetîyye

Loading...
Thumbnail Image

Date

2020

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Mukaddime Mardin Artuklu Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü Dergisi

Open Access Color

OpenAIRE Downloads

OpenAIRE Views

Research Projects

Organizational Units

Journal Issue

Events

Abstract

İnsan-ı kâmil olma yönünde, riyazet, halvet, uzlet gibi tavırlarla nefsle mücahede etmeyi esas alan ve Kur’an ve sünneti bu mücahede sürecinde merkeze alan sufî hayat tarzı tasavvuf ve tarikat adları ile kurumsal bir hâl almış ve belirli bir sistematik içerisinde manevi eğitimin merkezleri haline gelmiştir. Her tasavvufî yolun yani tarikatın kurucu şeyhi, o yola tabi olanlara yolun âdâb ve erkânını içeren eserler kalem almışlar ya da yolun prensiplerine dair yaptıkları sohbetler daha sonra müntesipleri tarafından kaleme alınıp kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. Fıkıh, kelam, hadis, tefsir gibi temel İslamî disiplinlerin her birinin kendine ait ıstılahları vardır. Tasavvuf, duyu organlarının kifayet etmediği metafizik âleme kalp ile yapılan bir yolculuktur. Sufînin elde ettiği bu manevî bilgi doğrudan doğruya nâzil olan vahiyden farklı olarak perdelidir ve çoğu zaman tevile muhtaçtır. Bu manevi yolculukta sâlikin rehberi ve açılan her bir âlemin tevil edicisi onun pîri mürşid-i kâmilidir. Celvetî tarikatı da kulun rıza makamına ulaşması ve sâlikin insân-ı kâmil mertebesine ulaşması amacıyla ortaya çıkan manevi bir teşekküldür. Celvetîler de Lâ ilâhe illallah olan tevhid zikrinin yanı sıra diğer isimlere de temessük etmişlerdir. Celvetî şeyhlerinden İsmail Hakkı Bursevî bu yedi isme beş isim daha ilave ederek Celvetî sâliklerinin sülûkunun on iki isimle tamama ereceğini ifade etmektedir. Bu isimler Lâ ilâhe illallâh, Allah, Hû, Hak, Hayy, Kayyûm, Kahhâr, Vehhâb, Fettâh, Vâhid, Ahad, Samed isimleridir. İsmail Hakkı Bursevî’nin 18. yy’da bugünkü Kuzey Makedonya sınırları içerisinde yer alan Usturumca şehrinde yaşamış olan şeyh ve şair halifelerinden Muhammed Hulusî, Celvetî sâliklerinin kullandığı on iki isme dair “Risâletü'l Esmâi'l-İsnâ 'Aşere-Dâ'iretü’l Beyne'l-Celvetîyye" adlı Arapça risaleyi kaleme almış ve Celvetîler arasında kullanılan on iki isimle birlikte istiğfar, salâvat-ı şerif ve kelime-i tevhidin de şerhlerini yapmıştır. Her bir kelimenin lügat anlamının yanında, Arapça sarf ilmine göre kelimelerin nasıl türetildiğini ve nahv ilmine göre ise kelimelerin cümle içinde nasıl bir anlam kazandığını bu ilimlerin otoritelerinden referanslar sunarak aktarmıştır. Usturumcavî, Celvetî şeyhlerinin sâliklere hangi ismi neden zikretmesi gerektiğini ve sâlikin devam ettiği zikir sonucunda nasıl bir davranışa sahip olması gerektiğini eserinde zikretmektedir. Usturumcavî, şeyhi İsmail Hakkı Bursevî’den öğrendiği sülûk sistemini, kendinden sonra gelecek olan müritlere de izahlı bir şekilde aktarmıştır.
Sufi lifestyle, which is based on combating the nafs with attitudes such as desire, halvet, uzlet, and taking the Qur'an and Sunnah into the center of this struggle, has become an institutional form with the names of Sufism and within a certain systematic spiritual education has become centers. The founding sheikh of each sect wrote his works to his disciples containing the principles of the sect, or their conversations about the principles of the road were later written by his followers and passed down from generation to generation. Each of the basic Islamic disciplines such as fiqh, kelam, hadith, and tafsir have their own concepts. İsmail Hakkı Bursevî, one of the Celvetî sheikhs, adds five more names to these seven names and states that the phrases of the Celvetî sahaks will be completed with twelve names. These names are La ilahe illallah, Allah, Hû, Hak, Hayy, Kayyûm, Kahhâr, Vehhâb, Fettâh, Vâhid, Ehad, Samed. Muhammed Hulusî was a sheikh and poet who lived in the city of Usturumca in North Macedonia in the 18th century. He was the caliph of İsmail Hakkı Bursevi. He wrote the Arabic work titled “Risâletü'l Esmâi'l-İsnâ 'Aşere-Dâ'iretü'l Beyne'l-Celvetîyye.” In addition to the dictionary meaning of each word, he explained how the words were derived and how the words gained meaning in the sentence. Muhammad Hulusî explained the sect system he learned from the sheikh Ismail Hakkı Bursevi in detail to the followers who came after him.

Description

Keywords

Muhammed Hulusi Usturumcavî, Celvetîlik, Tasavvuf Risalesi, Tarikat, Zikir, Muhammed Hulusi Usturumcavî, Celvetî sect, Tractate of Sufism, Sects, Dhikr

Turkish CoHE Thesis Center URL

Fields of Science

Citation

WoS Q

Scopus Q

Source

Mukaddime Mardin Artuklu Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü Dergisi

Volume

11

Issue

1

Start Page

47

End Page

73