Fakülteler
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/14
Browse
Browsing Fakülteler by Author "03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi"
Now showing 1 - 20 of 44
- Results Per Page
- Sort Options
exhibition.listelement.badge 3. Uluslararası Jürili Milli Kültür Karma Sanat Segisi(2018) Aşılıoğlu, Emre; 03.01. Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi…Book Part Bellek, Yas ve Yeni Medya: Be Right Back(Nika Yayınevi, 2021) Kına, Sezer Ahmet; 03.01. Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBellek, Yas ve Yeni Medya: Be Right BackBook Black Mirror: Aynadan Yansıyanlar(Nika Yayınevi, 2021) Kına, Sezer Ahmet; 03.01. Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBlack Mirror: Aynadan Yansıyanlarexhibition.listelement.badge Buradan Nereye? Zaman Dışı Dokumlar(İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Sanat ve Kültür Yönetimi Programı, 2016) Aşılıoğlu, Emre; 03.01. Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi…Article CASPAR DAVİD FRİEDRİCH: BOŞLUĞUN KÖKENİ(Sobider Sosyal Bilimler Dergisi, 2019) Sarıalioğlu, Rahman Işık; 03.02. Department of Painting / Resim Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBoşluk, herhangi bir varolanı resmetmeye çalışan her ressamın karşılaştığı ilk sorundur. Sanatçının nesneleri resmedebilmesi için dünyayı şekillendiren boşlukla zorunlu bir ilişkiye girmesi kaçınılmazdır. Bu ilişki sonucunda; resmetme eylemi uzayda yer kaplayan bir maddeye ve o maddeye anlam katan ideolojik dile yönelir. Uygarlık için boşluk, her zaman dünyayı şekillendiren bir anlama doğru yönelmek zorundadır. Boşluğun, insanı ve nesneleri belirleyen böylesi bir ideolojik uzama dönüşebilme potansiyelinden dolayı ressamın boşluk ile kurduğu ilişki, yapıtın ideolojik dilini oluşturan boyutlardan biridir. Romantikler ise yapıtın özerkliği sayesinde uygarlığın sürekli bir anlama yönlendirdiği boşluğu, bir karşı uzama: Estetik deneyimin yarattığı boşluğa dönüştürür. Caspar Friedrich’in doğaya bakışındaki estetik deneyim; moderniteye karşı boşluk yaratmaya çalışan nostaljik ruhta gizlidir. Friedrich’in boşluğa bakışının nostaljik ve ideolojik anlamı; insanın ilk yaratıcı eyleminin kökenlerinin boşlukla kurduğu ontolojik ilişki de saklı olduğuna dair bir fikir yaratabilir.Article Comparison of Ottoman and British War Magazines in the Context of Propaganda in the First World War Period: The Case of "The War Illustrated" and "Harp Mecmuasi"(2022) Eşitti, Şakir; Işık, Mehmet; Işık, Mehmet; 03.01. Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesiİlk kitlesel savaş olan I. Dünya Savaşı’nda, kitle iletişim araçlarının propaganda amacıyla yoğun şekilde kullanıldığı görülmektedir. Savaş yılları boyunca basın sıkı bir denetim altında tutulmuş, bizzat devlet eliyle çıkarılan gazete ve dergilerle halka ve askerlere verilmek istenilen mesajlar doğrudan iletilmiştir. Bu dönemde çıkarılan “savaş dergileri” (war magazine) ya da “askeri dergiler” (military magazine), mesajların doğrudan hedef kitleye iletilmesi açısından önemli bir yere sahiptir. Mevcut literatürde Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı yıllarında yaptığı propaganda faaliyetleriyle savaştığı ülkelerdeki propaganda faaliyetlerini karşılaştırarak inceleyen çalışmaların sayısının oldukça yetersiz olduğu gözlenmektedir. Bu çalışmanın temel amacı I. Dünya Savaşı yıllarında, dönemin süper gücü konumundaki Büyük Britanya’nın ve Osmanlı Devleti’nin askeri dergilerdeki propaganda faaliyetlerini propaganda teknikleri açısından karşılaştırmalı olarak incelemek, bu yolla dönemin iki karşıt devletinin propagandalarındaki benzerlik ve farklılıkları ortaya koymaktır. Bu doğrultuda çalışmada, I. Dünya Savaşı yılarında Büyük Britanya’da yayınlanan The War Illustrated dergisi ile Osmanlı Devleti’nde çıkarılan Harp Mecmuası dergisinin içerik ve söylemleri propaganda teknikleri açısından karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Yapılan analizler sonucunda The War Illustrated dergisinde Domenach’ın güçlü propagandanın beş temel kuralına uygun bir propaganda kampanyası yürütüldüğü Harp Mecmuası’nda ise bu kurallara yeterince uyulmadığı sonuçlarına ulaşılmıştır.Article Darren Aronofsky’nin Mother Filmi ve Baba-nın- Adları(2019) Özcan, Şefik; 03.02. Department of Painting / Resim Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu yazı, Yönetmen Darren Aronofsky’nin Mother (Anne, Darren Aronofsky, 2017) filmindeki teolojik göstergeleri ve filmin bütünselliği içindeki mitolojik anlatıyı, Lacancı Psikanalitiğin kavramlarıyla çözümlemeyi amaçlamaktadır. Başlıkta geçen Baba-nın-Adları ifadesi, Lacan’ın 8 Temmuz 1953 ve 20 Kasım 1963 tarihlerinde on yıl arayla yaptığı ve görünüşte farklı türden konulara dair iki konuşmasına dayanan konferansının devamında, Baba-nın-Adları Semineri’nin adıdır. Makalenin böylesi bir başlıkla ele alınmasının nedenlerinden birini; Yönetmenin, filmin anlatısı içerisindeki yaratma sıkıntısı yaşayan yazarı, Pascal’ın Memorial adlı eserinin başına yazdığı gibi, “(…) filozofların ve bilginlerin Tanrı’sı –olarak- değil, İbrahim’in, İshak’ın, Yakup’un Tanrı’sı(…)” –olarak- tasvir edişi oluşturmaktadır(Pascal Blaise; 1654, s. 02). Diğer nedenlere gelince; Filmin anlatı örgüsünde bir Tanrı’yla gerçekte karşılaşılmıştır. Bir adım ötesinde bir Tanrı’yla birlikte yaşanmıştır. Ve buna rağmen her gerçek gibi, o da erişilmezdir. Ve bu erişilmezlik, aldatmayanla, yani; film boyunca hissettirilen ‘kaygı’ ile gösterilir. Filmin anlatısı içerisindeki simgeler, ‘simge’ adına layık bir şekilde işaretlenen cesetlerdir. Bir cesedin etrafında, insan türünü karakterize eden ilişkiler mevcuttur. Tam da bu ilişkiler dolayısıyla cesedin kendisi, yaşamış olduğu gerçeğini, apaçık bir şekilde, orada öylece duran bir ‘fazla’ olarak muhafaza eder. Bu insanileştiren bir şeye dönüşür. Filmin tamamı, Lacan’ın ‘aktarım’ dediği şeyi özetler gibidir. Bu nedenle filmin sonunda, hiçbir Ad’a sahip olmayana yapılan aktarımı vahşet dolu bir törensellik eşliğinde izleriz.Article Darren Aronofsky'nin Mother Filmi ve Babanın-Adları(MÜ GSF, 2019) Özcan, Şefik; 03.02. Department of Painting / Resim Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÖZ Geliş Tarihi/Received: 15.08.2019 Kabul Tarihi/Accepted: 06.09.2019 Yayın Tarihi/Published: 29.09.2019 Bu yazı, Yönetmen Darren Aronofsky’nin Mother (Anne, Darren Aronofsky, 2017) filmindeki teolojik göstergeleri ve filmin bütünselliği içindeki mitolojik anlatıyı, Lacancı Psikanalitiğin kavramlarıyla çözümlemeyi amaçlamaktadır. Başlıkta geçen Baba-nın-Adları ifadesi, Lacan’ın 8 Temmuz 1953 ve 20 Kasım 1963 tarihlerinde on yıl arayla yaptığı ve görünüşte farklı türden konulara dair iki konuşmasına dayanan konferansının devamında, Baba-nın-Adları Semineri’nin adıdır. Makalenin böylesi bir başlıkla ele alınmasının nedenlerinden birini; Yönetmenin, filmin anlatısı içerisindeki yaratma sıkıntısı yaşayan yazarı, Pascal’ın Memorial adlı eserinin başına yazdığı gibi, “(...) filozofların ve bilginlerin Tanrı’sı –olarak- değil, İbrahim’in, İshak’ın, Yakup’un Tanrı’sı(...)” –olarak- tasvir edişi oluşturmaktadır(Pascal Blaise; 1654, s. 02). Diğer nedenlere gelince; Filmin anlatı örgüsünde bir Tanrı’yla gerçekte karşılaşılmıştır. Bir adım ötesinde bir Tanrı’yla birlikte yaşanmıştır. Ve buna rağmen her gerçek gibi, o da erişilmezdir. Ve bu erişilmezlik, aldatmayanla, yani; film boyunca hissettirilen ‘kaygı’ ile gösterilir. Filmin anlatısı içerisindeki simgeler, ‘simge’ adına layık bir şekilde işaretlenen cesetlerdir. Bir cesedin etrafında, insan türünü karakterize eden ilişkiler mevcuttur. Tam da bu ilişkiler dolayısıyla cesedin kendisi, yaşamış olduğu gerçeğini, apaçık bir şekilde, orada öylece duran bir ‘fazla’ olarak muhafaza eder. Bu insanileştiren bir şeye dönüşür. Filmin tamamı, Lacan’ın ‘aktarım’ dediği şeyi özetler gibidir. Bu nedenle filmin sonunda, hiçbir Ad’a sahip olmayana yapılan aktarımı vahşet dolu bir törensellik eşliğinde izleriz.Book Dokuma Geleneğinin Sanata Evrilme Süreci(Palet Yayınları, 2022) Dikeç Ada, Bahar; Arslan, Sevim; 03.04. Department of Handicrafts / El Sanatları Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDokuma geleneğinin sanata evrilme sürecini şekillendiren sanatçılar, akımlar ve sergiler bu araştırmanın odak noktasını oluşturmaktadır. 20. yüzyılda geleneksel yapısının dışında yeni biçim ve içerik üreten, teknik ve malzemenin kullanım alanını genişleterek çağdaş sanatın içinde kendisine yeni bir alan açan sanat disiplini ve gelişim parametreleri incelecektir. Uluslararası literatürde fiber art (lif sanatı), Textile art (tekstil sanatı) olarak tanımlanan bu sanat en temelinde sanat ve zanaatın birleştiği uygulamalı sanatlar olarak tarif edilebilir. Lif sanatının çıkış noktası dokuma sanatı olduğu bilinmektedir. Dokuma geleneğinin sanata alan açacak çok fazla veri barındırması bu süreçte çok etkili olduğu düşünülmektedir. Bu oluşum batıdan başlamıştır. İlk etkilerden biri tapestry tekniğini kullanarak o dönemin sanatçılarının eserlerinin dokunması ile başladığını görmekteyiz. 15.ve 18. yüzyıllarda en popüler dönemini yaşayan tapestrylere olan ilgi 19.yüzyılda sanayi devrimi ile birlikte azalmıştır. William Morris’in öncülüğünde başlayan Arts and Crafts ve devamı niteliğinde ortaya çıkan Art Nouveau hareketleri ile Bauhaus Okulu açılmasıyla tapestry üretimi tekrardan canlanmıştır. Bu hareketlenmelerin, dokuma resim sanatının başlangıcı olduğu düşünülmektedir. 20.yüzyılın en önemli tapestry sanatçısı kabul edilen Jean Lurçat’ın girişimleriyle tapestrylerin modern sanatla yeniden gündeme geldiğini görmekteyiz. Yaşanan tüm bu süreçlerin lif sanatının temellerinin atılmasında etkili olduğu yapılan araştırmalar sonucunda söylenebilir. Bu sürece Doğu Avrupalı sanatçıların katkısının büyük olduğunu ve lif sanatının uluslararası arenada yer alması, lif sanatçılarının bir araya geldiği ve izleyici ile buluşulan etkinlikler, lif sanatının çağdaş sanattaki varlığı açısından oldukça önemli olduğu görülmektedir.Article Extreme Nationalist Discourse In The Early Period Of The Turkish Republic And Its Reflection To The Turkish Media: The Case Of Gök-Börü Journal(Siyasal: Journal of Political Sciences, 2018) Işık, Mehmet; Işık, Mehmet; 03.01. Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSince its emergence, nationalism has been maintaining its influence on societies and media has enabled the re-production of nationalist ideologies, rituals, symbols, myths and discourses. Nationalism has changed and transformed both over time and among different political regimes and societies. Therefore, in order to fully understand the current state of nationalist ideologies, it is important to examine the historical development of nationalism and its reflections in media. This article examines the emergence and early period of Turkish nationalism and its reflections in the Turkish media. After the establishment of the Turkish Republic, particularly during the period between 1923 and 1950, new notions and institutions settled into the society. One of the most important notions during that time was nationalism given that the new Turkish Republic was established as a nation state. Turkish nationalism is mostly affected by political and social changes of the external world. Between the two world wars, extreme nationalist ideologies were popular all around the globe. This atmosphere of the external world also affected Turkish nationalist discourse and its reflections in the media. “Gök-börü” Journal is an important example of extreme Turkish nationalist discourse. The Journal was published in the Autumn of 1942 when Germany was pushing through Russia. This period was also a time when extreme nationalism and racism was occurring in the world and in Turkey, both were popular concepts. The journal can be differentiated from the other Turkic magazines published during the same period by its harsh rhetoric and ideas about blood nationalism.Article Citation - WoS: 2From sacrificing sister to star sister: the history of queer celebrity in Turkey(Taylor & Francis Online, 2022) Duyan, Yektanurşin; 03.01. Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiThis article investigates the relationship between celebrity and queerness in Turkey by examining the social media celebrities Kerimcan Durmaz, Selin Ciğerci, and Murat Övüç. Although they resemble lesbian, gay, bisexual, and transgender (LGBT) celebrities from earlier periods, queer Turkish celebrities on digital platforms like Instagram can enrich our understanding of general changes to queer celebrity in modern Turkey. While the secular nature of the Turkish Republic is revered by many, Islam is often regarded as the essence of Turkish culture. In this context, queerness is stringently repressed by religiously informed national norms, with the stage representing the sole avenue for tacitly accepted queer expression.1 For this reason, most queer artists make use of Islamic discourse. For example, they emphasise their Muslim identity and make frequent references to Allah in conversations, interviews, performances, and songs. In essence, they emphasise that they are Muslims in all circumstances and under all conditions. Any attempt to analyse and understand queer celebrity and conservative discourse in Turkey calls for a reflection on Islam and secularism. Examining these connections will be the task of this studyArticle Galeri, Müze ve Kurumsallık Karşıtı Direnişler Bağlamında Sanatçının Özerkliği(2016) Özcan, Şefik; 03.02. Department of Painting / Resim Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiPlatonun ideal devlet anlayışında sanat/ sanatçı, her türlü siyasetten bağımsız olma hakkını içeren özerk yapılanmadan uzaktır ve sanat tümüyle iyi yurttaşların eğitimine bağımlı bir görev yüklenmelidirler. Bu durum, antik Yunan dünyasından modern zamanlara kadar, sanatçılarla filozoflar arasında, devlet yönetimindeki üst düzey siyasi kararlarda söz hakkına sahip olma konusunda bir uzlaşmazlık zemini olarak var olagelmiştir. Ancak, Aydınlanmayla birlikte gelişen Modernist düşünüden itibaren sanat ve siyaset, sürekli bir ilişki içerisinde olmuştur. Modernist derken, modern anlamda siyasetin oluşmasıyla başlayan dönemi kastediyoruz, yani ulus-devlete dayalı iktidar tarzının yerleştiği dönem. Bu dönemde sanat, ulus-devletlerin kimlik inşasında etkili bir araç olmasıyla başlar. Böylelikle birbirini izleyen üç sanat-siyaset rejiminden söz edilebilir ki, bu rejimler aynı zamanda galeri ve müzelerin ideolojik karakterini oluşturur. Sanat ve siyaset ilişkisine dair bu üç model şu şekilde ifade edilebilir: Ulus-devlet modeli, Özerklik ve Avangard.Modern anlayışta ilk model, Platoncu yaklaşımı tekrar eder. Sanata devletin haşmeti nakşedilir ve böylece devletin muazzam gücünü temsil edecek ideal bir ulus yaratılır ve sanat bu mükemmeliğin kanıtlayıcısı olur. İkinci model, bu uzlaşmazlık zemini üzerinde var olagelen gerilimi, yani sanat ile siyaset arasındaki gerilimi, her birini kendine göre kuralları olan ayrı alanlar haline getirerek çözme yoluna girmiştir. Sanat estetik özerklik kategorisi içinde tanımlanıp, yeni modern yaşam için, bağımsız, kendi içine kapalı bir -görme rejimi- olarak siyasetten ayrılır, modern zamanların tinsel aynası mertebesine yükseltilir. Üçüncü modelde, sanat kendisine bahşedilen bu kutsi özerklik içerisinde yaşamdan kopuk olduğu gerekçesiyle eleştirilir.Yeniden toplumsallıkla, hayatla bütünleştirilmesi gayesiyle siyasetle birlikte anılmaya başlar. Bu durum Avangardizmin başlangıcını oluşturur. Sözü edilen bu her üç sanat-siyaset rejimine bağlı olarak galeri, müze ve sanat kurumlarının görme-gösterme stratejileri, bağımlılıklar geliştirme üzerine kuruludur. Günümüzde sanat-kültür kurumları aynı bağımlılıkları geliştirme yönünde inceltilmiş stratejilerle yollarına devam etmektedirler. Sanatın- sanatçının bağımsızlık içeren talebi nasıl ortaya konulacaktır? Sanatçının özerkliği meselesini, modernizmin demokratikleştirilmesiyle ele birlikte almak, anlamlı bir çağdaş zaman ve mekanın inşasında gerekli bir değer olarak ufuk açıcı olabilir.Article GEZGİN VE EVE DÖNÜŞ(Sobider Sosyal Bilimler Dergisi, 2023) Sarıalioğlu, Rahman Işık; 03.02. Department of Painting / Resim Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDoğaya yönelim romantiklerin düşüydü. Bir anlamda Modernite çağında doğa, romantikler için politik gizil anlamlar içermekteydi. Doğaya bakış; salt biçimsel bir bakışın da ötesinde, zamanın ruhuna karşı bir bakışa, zamana direnişi içeren bir estetik ifadeye dönüştürülmüştür romantikler tarafından. Bu makalede, Caspar David Friedrich’in “Sis Denizinin Üstünde Gezgin” adlı tablosundan hareket edilerek romantik bireyin ve doğanın muğlak imgesinin yarattığı gizil politik anlamların izi sürülecektir. Ve bu gizil politik anlamın boşlukla olan ilişkisi Caspar David Friedrich’in tablosu üzerinden okunmaya çalışılacaktır. Böylesi fantazyaları yaratabilen boşluğun; Modernitenin karşısında yapıtın açtığı karşı bir uzam olduğunu söyleyebilmekte mümkün. Arzuları doğuran belirsiz bir uzamın Caspar David Friedrich ile birlikte birçok romantiğin evi olduğu da söylenebilir. Ayrıca, boşluk kavramı üzerinden yapılan politik bir doğa yorumu okuyucuyu Romantizm ve sanatın özerkliği kavramları üzerine bir daha düşünmeye sürükleyebilir.exhibition.listelement.badge GözArdı (Karma Segi)(2018) Aşılıoğlu, Emre; 03.01. Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi…Article İletişim Çağında Yalnızlığa Özlem: Post-Apokaliptik Sinema ve Bird Box(2019) Aşılıoğlu, Emre; Özcan, Şefik; 03.01. Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03.02. Department of Painting / Resim Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiGünümüzde kıyamet sonrası dünya tasvirlerinin yapıldığı ve bu apokaliptik sonralarda, sürekli çatışma halindeki distopik toplumsal düzenlerin kurulduğu içeriklere sahip sinema filmlerinin sayısının giderek arttığı gözlemlenmektedir. Bunun nedenlerini, kapital sistemin küresel çapta içine düştüğü ekonomik, ekolojik krizlerle, küresel ısınmanın artık gözle görülür etkileriyle, bölgesel savaşların, çatışmaların artmasıyla ve bu eksende silahlanma yarışlarının tüm 20. Yüzyılda olduğu gibi hız kesmeden devam etmesiyle, kitle iletişim araçları aracılığıyla, ‘bilgi’ye dair dezenformasyon ve manipülasyonun aşırı uçlarda seyretmesiyle ilişkili olarak ele alabiliriz. Yine bilimsel-teknolojik gelişmelerin aldığı seyir, laboratuvarlarda geliştirilen, ne türden etkilerinin olacağı henüz kestirilemeyen virüs türleri de, bu nedenlerle ilişkili olarak ele alınabilir. İnsan türünün gelişim arzusu, diğer yüzünde kendi kendinin sonunu da getirme şeklindeki fantazileri de beslemektedir. Bu araştırma bu nitelikte yapımların temelini oluşturan kültürel ve tarihsel derinliği incelerken, bu türe dahil edilen edebiyat uyarlaması ‘Bird Box’ adlı yapım bu temellendirme ile analiz edilmiştir.Article İlköğretim İkinci Kademe Görsel Sanatlar Dersi Programının Sanat Eğitimi İlkelerinin İncelenmesi(Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2012) Aşılıoğlu, Emre; 03.01. Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi…Conference Object Katılımcı Hipermetinsel Sözlüklerin Haber Medyası İçeriğindeki İzdüşümü: Ekşi Sözlük Örneği(II. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi (USBİK 2019 NEVŞEHİR), 2019) Kına, Sezer Ahmet; 03.01. Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiThe user-generated content which created in the new media environments that emerged with Web 2.0 has become a source of news intelligence, a source of interpretation, and an echo universe from which opinions can be formed towards the social response of what is reported. Unlike in other new media environments, the contents produced in the collaborative hypertext dictionaries are grouped under the thematic classification and titles. The content about social, political, economic, cultural and daily facts that are created in the dictionaries, have easy structure and operation for following and scanning content for employees of the news media. This situation makes it important that focusing the content of the dictionaries in the context of its relationship with the content produced in the news media, and hereby a discussion on the transformation of journalism. In this study, the answer to the basic question about how does the content produced in Ekşi Sözlük affect the content of the news media texts is sought. For the sake of high representation rate of research universe, as of internet news portals such as sabah.com.tr which has the highest visitor traffic in Turkey, hurriyet.com.tr as being important representative of mainstream news media, yenisafak.com addressing to conservative audience, sozcu.com.tr having a nationalist-Kemalist publishing line have been selected as the sample. The content analysis has been done to the media texts which has been published in the last three years and which have the word of Ekşi Sözlük in the context of the relationship with the content of genre, subject and the content of Sözlük. With reference to findings, the structure of the content of Sözlük which enables both gathering intelligence and screening on available data has been seen an important supportive factor for employees of the news media in the context of media texts which are analysis units. Consequently, the possible reasons and the results of usage of the content which is produced in the new media environments in the news media and the historical background and structural imperatives of this form of journalism scope of which is not field has been explained.Article Kısa Filmlerin Uzun Etkilerini Mardin’de Hissetmek(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2019) Kına, Sezer Ahmet; 03.01. Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu değini yazısının amacı, geride bıraktığımız üç yılda Kısa Film Platformu tarafından düzenlenen yarışmalarda ödüle layık görülen filmlere ve bu filmlerin Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi Dilek Sabancı Sanat Galerisi evsahipliğinde Mardinli sanatseverlerin ilgisine sunulduğu 20 Eylül 2019 tarihli etkinliğe ilişkin anekdotlar paylaşmaktır.Book Part Kriz Dönemlerinde İç Siyasal İletişim(Paradigma Akademi, 2019) Kına, Sezer Ahmet; 03.01. Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiArticle “Lale Film Stüdyolarında Seslendirilmiştir”: Necip Sarıcı ile Türk Sinemasında Seslendirme Üzerine Bir Görüşme(ARTS: Artuklu sanat ve beşeri bilimler dergisi (Online), 2022) Işık, Mehmet; Aşılıoğlu, Emre; Işık, Mehmet; Aşılıoğlu, Emre; 03.01. Department of Radio, Television, and Cinema / Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü; 03. Faculty of Fine Arts / Güzel Sanatlar Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiNecip Sarıcı, Türk Sinemasının en önemli isimlerinden biridir. 1949 yılında, henüz on beş yaşındayken, makinist çırağı olarak girdiği sinemaya yetmiş yılı aşkın süredir hizmet etmeye devam etmektedir. Üç yüz elliden fazla filmi seslendirmiş, bu filmlerin seslerini kaydetmiş ya da ses mühendisi olarak altyapısını düzenlemiştir. Bunun yanı sıra yapımcılık ve yönetmenlik koltuklarına da oturmuştur. 1979 yılında Lale Film’i satın alarak değerli arşivinin korunmasını sağlamıştır. Bu görüşme hem Sarıcı’nın zengin geçmişine hem de onun anlatımıyla Türk Sinemasında seslendirmenin yolculuğuna odaklanmaktadır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »