Browsing by Author "Doru, Ömer"
Now showing 1 - 20 of 21
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Dış ticaret firmalarında mülteci istihdamının belirleyicileri: Gaziantep ili örneği(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Doru, Ömer; Doru, ÖmerGöç, insan ve insan topluluklarının bulundukları yaşam alanlarından geçici veya sürekli olarak farklı bölgelere gitmeleri ve yerleşmeleri suretiyle meydana gelen yer değiştirme hareketi olarak nitelendirilir. Tarihsel süreçte milyonlarca insan, yaşadıkları bölgeleri savaş, yoksulluk, kıtlık, salgın hastalıklar ve insan hakları ihlalleri gibi nedenlerden dolayı terk ederek farklı bölgelere göç etmek durumunda kalmıştır. Yaşanan göç hareketlerinde, asgari geçim koşullarının sağlanması için bireylerin istihdam edilmelerine yönelik politikalar ön plana çıkmaktadır. Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayan stratejik bir konumda olması ve Ortadoğu'da yaşanan siyasi çatışmaların yansıması nedeniyle Türkiye, son yıllarda önemli göç hareketlerine maruz kalmıştır. Bu göç hareketlerinde en çok etkilenen illerden biri de Gaziantep'tir. Bu çalışmada Gaziantep ilinde konumlanan dış ticaret firmalarında mülteci istihdamının belirleyicilerinin tespiti amaçlanmıştır. Bu kapsamda nitel araştırma yöntemi olan yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi kullanılmıştır. Görüşmeler sonucunda elde edilen bulgulara dayanarak işverenlerin mülteci istihdamında bulunma veya bulunmama nedenleri saptanmıştır. Genel olarak işverenlerin maliyet avantajı elde etmek için mülteci istihdam ettikleri görülmüştür. Düşük ücret, eğitim ve nitelik mülteci istihdamının olumlu belirleyicileri arasında yer alırken; güvenlik ve yasal prosedürler mülteci istihdamının olumsuz belirleyicileri arasında yer almıştır. Dil, teşvik ve yardımlar, verimlilik/fayda ve sosyokültürel farklılıkların da mülteci istihdamının hem olumlu hem de olumsuz belirleyicileri olduğu tespit edilmiştir.Article An Econometric Analysis on Factors Affecting Intra-Industry Trade in Turkish Automotive Industry(2022) Doru, Ömer; Örsan ÖzerPurpose: It is to empirically examine the factors affecting intraindustry trade in the automotive sector between Turkey and 24 OECD member trade partners. Design/Methodology: The determinants of intra-industry trade were tested with panel data analysis in the automotive sector. As a result of the test carried out to determine the model, regression analysis was performed with the Driscoll-Kraay standard error estimation method. Findings: The variables market size, development level, and trade openness have a positive impact on intra-industrial trade, while the variables market size difference, income inequality, and geographical distance have a reverse impact on intra-industry trade. Bulgular: Piyasa büyüklüğü, kalkınma düzeyi ve dışa açıklık değişkenleri endüstri içi ticareti pozitif yönde; piyasa büyüklüğü farkı, kalkınma düzeyi farkı ve coğrafi uzaklık değişkenleri ise endüstri içi ticareti zıt yönde etkilemektedir. Limitations: Export and import data for 2003–2019 are used in international trade figures in the 3-digit Standard International Trade Classification, SITC Revision-3. Originality/Value: Empirical application on the factors affecting intra-industry trade in the Turkish automotive sector is considered to be important and different in terms of subject.Article GEÇİŞ EKONOMİLERİNDE EKONOMİK KARMAŞIKLIK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: ÇEK CUMHURİYETİ ÖRNEĞİ(2022) Doru, Ömer; Düşünceli, FarukBir ülkenin üretim yapısında var olan üretken bilgi/beceriyi açıklamak üzere Hidalgo ve Hausmann (2009) tarafından “Ekonomik Karmaşıklık İndeksi (ECI)” geliştirilmiştir. Günümüz ekonomileri arasındaki gelir farklılıklarını açıklamada önemli bir yaklaşım olarak ön plana çıkmıştır. Bu çalışmada, Orta ve Doğu Avrupa geçiş ekonomilerinde en yüksek ekonomik karmaşıklık (EC) düzeyine sahip Çek Cumhuriyeti’nin ekonomik büyüme performansında ekonomik karmaşıklığın etkisinin ekonometrik yöntemlerle analizi amaçlanmıştır. Yapılan literatür taramasında Çek Cumhuriyeti özelinde yapılan bir çalışmaya rastlanılamamıştır. Çalışmada sabit sermaye yatırımı ve dış ticareti temsilen kontrol değişkenleri kullanılmıştır. Yapılan ARDL (Gecikmesi Dağıtılmış Otoregresif Model) Sınır Testi yaklaşımı sonuçlarına göre; kişi başına düşen gelir değişkeni ile ECI değişkeni ve kontrol değişkenleri olarak kullanılan sabit sermaye yatırımı ve dış ticaret değişkeni arasında eş-bütünleşme ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Yapılan diagnostik test sonuçları modelin istatistiki olarak doğru kurulduğunu göstermektedir. Elde edilen uzun dönem katsayılarına göre ise her üç bağımsız değişkenin kişi başına düşen GSYH değişkenini pozitif etkilediği ve istatistiki olarak anlamlı olduğuna dair bulgulara ulaşılmıştır.Article İHRACAT, ENERJİ VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: GELİŞMİŞ VE GELİŞMEKTE OLAN DÜZEY 2 BÖLGELERİ İÇİN NEDENSELLİK ANALİZİ(Doğuş Üniversitesi Dergisi, 2022) Doru, Ömer; Atay Polat, MelikeBu çalışmanın amacı, Düzey 2 bölgelerinde ekonomik büyüme, ihracat ve enerji arasındaki nedensellik ilişkilerini tespit etmektir. 26 alt bölgenin farklı gelişme düzeyine sahip olmalarından dolayı analizler gelişmiş ve gelişmekte olan bölgeler olarak ikiye ayrılarak yapılmıştır. Gelişmiş Düzey 2 bölgelerinde ekonomik büyümeden ihracata ve ekonomik büyümeden elektrik tüketimine doğru tek yönlü ve ihracat ile elektrik tüketimi arasında ise çift yönlü nedensellik ilişkisine rastlanmıştır. Böylece, gelişmiş bölgelerde koruma hipotezi desteklenmiştir. Gelişmekte olan Düzey 2 bölgelerinde ise ihracattan ekonomik büyümeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi bulunmuş ve ihracata dayalı büyüme hipotezinin geçerliliği ispatlanmıştır.Article İHRACAT, ENERJİ VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: GELİŞMİŞ VE GELİŞMEKTE OLAN DÜZEY 2 BÖLGELERİ İÇİN NEDENSELLİK ANALİZİ(2022) Doru, Ömer; Atay Polat, MelikeBu çalışmanın amacı, Düzey 2 bölgelerinde ekonomik büyüme, ihracat ve enerji arasındaki nedensellik ilişkilerini tespit etmektir. 26 alt bölgenin farklı gelişme düzeyine sahip olmalarından dolayı analizler gelişmiş ve gelişmekte olan bölgeler olarak ikiye ayrılarak yapılmıştır. Gelişmiş Düzey 2 bölgelerinde ekonomik büyümeden ihracata ve ekonomik büyümeden elektrik tüketimine doğru tek yönlü ve ihracat ile elektrik tüketimi arasında ise çift yönlü nedensellik ilişkisine rastlanmıştır. Böylece, gelişmiş bölgelerde koruma hipotezi desteklenmiştir. Gelişmekte olan Düzey 2 bölgelerinde ise ihracattan ekonomik büyümeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi bulunmuş ve ihracata dayalı büyüme hipotezinin geçerliliği ispatlanmıştır.Article Kurumlar ve Uluslararası Ticaret İlişkisi: Geçiş Ekonomileri Üzerine Panel Veri Analizi ile Bir İnceleme(2020) Çuhadar, Pınar; Doru, ÖmerThe purpose of the paper is to analyze the impact of governance indicator as a measure of institutional quality on international trade over transitions economies for the period 1996-2016. The relationship between institutions and exports and total international trade has been evaluated according to cointegration tests with and without structural breaks. As a result of the empirical analysis, cointegration relationship is determined between the variables in tests that did not consider structural breaks. When the relationship of the exports of goods with the governance indicators is analyzed by CCE and the Baltic countries and the CIS separately, a significant positive relation is found between the export level of goods and the governance indicators of CEE and Baltic States.Master Thesis Mardin İlinde Çiftçilerin Mercimek Üretim Kararına Etki Eden Sosyal ve Ekonomik Faktörler(2024) Doru, Ömer; Doru, Ömer; Acıbuca, VeysiMardin ilinde kırmızı mercimek üreticilerinin üretim kararına etki eden faktörleri ve üretim memnuniyetini belirlemek amacıyla yapılan bu çalışma, çiftçilerin mercimek üretim kararını etkileyen faktörlerin incelenmesi neticesinde hem işletmeler hem de gelecekte yapılacak akademik çalışmalar için öneriler sunmayı amaçlamaktadır. Bu amaçlarla, oransal örnek hacmi kullanılarak hesaplanan 186 üreticiyle yüz yüze anket çalışması yapılmıştır. Veriler tanımlayıcı analizler ve yapısal eşitlik modeli (YEM) kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar neticesinde üreticilerin yaş ortalaması 43,2, ortalama hane halkı sayısının 5,7 olduğu ve %46,8'inin lise mezunu olduğu belirlenmiştir. Mercimek üretilen arazilerin ortalama büyüklüğü 51,4 dekar olarak tespit edilmiştir. YEM analizi neticesinde mercimek üretim kararına sadece finansal faktörler gizil değişkeni etki etmiş olup söz konusu değişkendeki bir birimlik artış mercimek üretim kararı niyetini 0,89 birim arttırmakta, aynı şekilde finansal faktörler gizil değişkenindeki bir birimlik artış üretim memnuniyetini 0,45 birim arttırmaktadır. Araştırmaya katılan üreticilerin % 34,4'ü mercimek üretiminden memnun olduğunu ifade etmiştir. Üreticilerin en önemli sorunları arasında işgücü yetersizliği, arazilerin makineli tarıma elverişli olmaması ve desteklemelerin yetersiz olmasıdır. Sonuç olarak; üreticilerin mercimek üretime devam etmelerini sağlayacak uzun vadeli tarım politikaların uygulanması, söz konusu üründe her bölgeye uygun verimi yüksek kaliteli çeşitlerin geliştirilmesi ve ülkenin tamamında kırsal ve kentsel alanlar arasındaki sosyal ve ekonomik gelişmişlik farkının en alt seviyeye düşürülmesini sağlayacak uygulamaları hayata geçirecek politikaların uygulanması suretiyle sürdürülebilirliğin sağlanması gerektiği önerilmiştir.Article MERKEZİ VE DOĞU AVRUPA GEÇİŞ EKONOMİLERİ İÇİN AB EKONOMİLERİYLE GELİR YAKINSAMASI ANALİZİ(2023) Doru, Ömerülkelerin refah seviyesine ulaşmak gelmektedir. Temeli Solow büyüme modeline dayanan yakınsama hipotezi, düşük gelirli ülkelerin yüksek gelirli ülkelere göre daha hızlı ekonomik büyüme performansı gerçekleştireceğini varsaymaktadır. Bu çalışmanın amacı Merkezi ve Doğu Avrupa geçiş ekonomilerinin Avrupa Birliği (AB) ortalamasına yakınsamasını analiz etmektir. Bu amaçla 1995-2021 dönemi için kişi başına düşen GSYH verisi kullanılarak panel CADF birim kök testi ile Lee ve Strazicicih (2003; 2004) yapısal kırılmalı birim kök testleri uygulanmıştır. CADF birim kök testi bulguları panel geneli için serinin durağan olduğunu dolayısıyla yakınsama hipotezinin geçerli olduğunu göstermektedir. Ülke bazındaki sonuçlarına göre ise; Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Letonya, Litvanya, Makedonya, Polonya, Sırbistan ve Slovenya serilerinin seviye düzeyinde durağan olduğunu dolayısıyla yakınsama hipotezin geçerli olduğu diğer ülkeler için ise geçerli olmadığı görülmektedir. Ülke bazında hipotezin geçerliliği yapısal kırılmaya izin veren Lee ve Strazicicih (2003; 2004) birim kök testi ile test edilmiştir. Test bulguları Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Hırvatistan, Estonya, Macaristan, Letonya, Polonya, Romanya, Sırbistan ve Slovenya verileri için hipotezin geçerli olduğunu göstermektedirBook MÜLTECİ İSTİHDAMI(2023) Doru, Ömer; Durmaz, FatihBu çalışma; 2022 yılında Mardin Artuklu Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, İktisat Anabilim Dalında “Dış Ticaret Firmalarında Mülteci İstihdamının Belirleyicileri: Gaziantep İli Örneği” ismi ile kabul edilen yüksek lisans tezinin güncellenmiş halinden oluşmaktadır.Article Seçilmiş Ülkelerde Yüksek Teknolojili Ürün İhracatı ve Ekonomik Büyüme İlişkisi(2021) Dabakoğlu, Mehmet; Doru, Ömerİthal ikameci politikaların terkedilip, yerine ihracata dayalı büyüme politikaların benimsenmesiyle beraber dünya hızla küreselleşmeye başlamış ve dış ticaret yoğunluğu artmıştır. Artan dış ticaret beraberinde rekabeti getirmiş ve dolayısıyla ihracata konu olan malların katma değeri de önem kazanmaya başlamıştır. Yaşanan bu gelişmeler karşısında ekonomik büyümede katma değeri yüksek olan yüksek teknolojili ürünler ihraç etmenin önemi ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada 1995-2018 dönemi için AB’ye üye olan 11 geçiş ekonomisinde yüksek teknolojili ürün ihracatı, brüt sabit sermaye oluşumu ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki panel veri analizi ile test edilmiştir. Analiz sonucunda, değişkenler arasında eş-bütünleşme ilişkisi olduğu görülmüştür. Yapılan AMG eş-bütünleşme tahmincisi yardımıyla yüksek teknolojili ürün ihracatı ve brüt sabit sermaye oluşumunun ekonomik büyümeyi pozitif etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.Article SEÇİLMİŞ ÜLKELERDE YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ÜRÜN İHRACATI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ(2021) Doru, Ömer; Dabakoğlu, Mehmetİthal ikameci politikaların terkedilip, yerine ihracata dayalı büyüme politikaların benimsenmesiyle beraber dünya hızla küreselleşmeye başlamış ve dış ticaret yoğunluğu artmıştır. Artan dış ticaret beraberinde rekabeti getirmiş ve dolayısıyla ihracata konu olan malların katma değeri de önem kazanmaya başlamıştır. Yaşanan bu gelişmeler karşısında ekonomik büyümede katma değeri yüksek olan yüksek teknolojili ürünler ihraç etmenin önemi ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada 1995-2018 dönemi için AB’ye üye olan 11 geçiş ekonomisinde yüksek teknolojili ürün ihracatı, brüt sabit sermaye oluşumu ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki panel veri analizi ile test edilmiştir. Analiz sonucunda, değişkenler arasında eş-bütünleşme ilişkisi olduğu görülmüştür. Yapılan AMG eş-bütünleşme tahmincisi yardımıyla yüksek teknolojili ürün ihracatı ve brüt sabit sermaye oluşumunun ekonomik büyümeyi pozitif etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.Doctoral Thesis Tr10 ve Trc1 Bölgelerinin İhracat Sofistike Değerlerinin Karşılaştırmalı Analizi(2025) Dabakoğlu, Mehmet; Doru, Ömer; Doru, Ömer; Hüseyni, İbrahimİhracat, hem gelişmekte olan ülkelerin kalkınma süreçlerinde hem de gelişmiş ülkelerin ekonomik büyümelerinde kritik bir rol oynamaktadır. Ancak sürdürülebilir büyüme için yalnızca miktar artışı yeterli görülmemekte, yüksek katma değerli sofistike ürünlerin ihracatının artırılması da önem taşımaktadır. Bu tür ürünlerin ihracatındaki artış, bölgesel kalkınmayı desteklemenin yanı sıra ülkelerin rekabet gücünü de artırmaktadır. Bu çalışma, TR10 (İstanbul) ve TRC1 (Gaziantep, Kilis, Adıyaman) bölgelerinin ihracat sofistike değerlerinin karşılaştırmalı analizi üzerine odaklanmaktadır. Çalışmanın üç temel amacı bulunmaktadır: Birinci amaç, bölge ve illerin üretiminde karşılaştırmalı üstünlüğe sahip oldukları ürün gruplarının belirlenmesidir. İkinci amaç, bölgelerin ve illerin karşılaştırmalı üstünlüğe sahip oldukları ürün grupları arasında hangilerinin sofistike nitelik taşıdığının tespit edilmesidir. Üçüncü amaç ise ilk iki amaç doğrultusunda bölgelere ve illere önerilen karşılaştırmalı üstünlüğe sahip sofistike ürün gruplarında Türkiye'nin potansiyel pazarlarının belirlenmesidir. Araştırmada, bölge ve bölgelere bağlı illerin karşılaştırmalı üstünlüğe sahip ürün gruplarını belirlemek için açıklanmış simetrik karşılaştırmalı üstünlükler endeksi kullanılmıştır. Ardından, ürün gruplarının sofistike düzeyi PRODY endeksiyle, ihracatın toplam sofistikeliği ise EXPY endeksi aracılığıyla ölçülmüştür. Araştırmanın sonuçlarına göre TR10 bölgesinde karşılaştırmalı üstünlüğe sahip ürün grubu sayısı 2002 yılında 486 iken 2022 yılında 490'a yükselmiş; buna karşın, TRC1 bölgesinde ise bu sayı 145'ten 138'e gerilemiştir. Diğer yandan, TR10 bölgesinde sofistike ürün gruplarının toplam ihracat içindeki payı %40 seviyesinde iken, TRC1 bölgesinde bu oran %14 olarak belirlenmiştir. Bu bulgu, her iki bölgenin ihracat kalitesindeki farkı ortaya koymaktadır. Ayrıca bölgelerin üretimine ve ihracatına odaklanılması önerilen karşılaştırmalı üstünlüğe sahip sofistike ürün grubu sayısı TR10 bölgesi için 20, TRC1 bölgesi için ise 10 olarak tespit edilmiştir. İhracatın toplam kalitesini gösteren EXPY endeksi 2022 yılında TR10 bölgesi için 27.501, TRC1 bölgesi için ise 23.049 olarak hesaplanmıştır. Bu sonuç, sofistike ürün gruplarının ihracat içindeki payına paralel olarak TR10 bölgesinin ihracatının daha yüksek kaliteye sahip olduğunu ve uluslararası pazarlarda daha rekabetçi bir konumda bulunduğunu göstermektedir. Çalışmada son olarak, bölgelerin ve bunlara bağlı illerin karşılaştırmalı üstünlüğe sahip oldukları sofistike ürün gruplarında Türkiye'nin potansiyel pazarları, ihracat yoğunluk endeksi yardımıyla belirlenmiştir. Bölgelerin ve illerin potansiyel pazarlarına yönelik ihracatın teşvik edilmesinin, söz konusu bölgelerin ve illerin kalkınmasına önemli katkılar sağlayacağı vurgulanmıştır.Article Türkiye İle Türk Cumhuriyetleri Arasındaki Ekonomik İlişkiler: Dış Ticaret, Turizm Ve Yatırım Açısından Bir Değerlendirme(Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019) Doru, Ömer; Aslan, Mehmet BarışBu çalışmada Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasındaki ekonomik ilişkiler dış ticaret, doğrudan yabancı yatırımlar ve turizm bağlamında değerlendirilmiştir. Türkiye ile olan tarihsel bağın yanında son dönemlerde doğal kaynakların pazarlanmasından doğan gelir artışları bölgenin Türkiye için önemli bir dış ticaret potansiyeli olduğunu göstermektedir. Bundan yola çıkarak hazırlanan çalışmada; Türkiye’nin bu ülkelerin dış ticaretlerindeki rolü, yapmış olduğu doğrudan yabancı yatırımlar ve karşılıklı gelen turist sayıları tarihsel süreç içerisinde düzenlenerek, ülke gurubu ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişki ortaya konulmuştur. Bunun yanında Türk Cumhuriyetlerinin ekonomik faaliyet guruplarına göre yapmış oldukları ihracat ve ithalat miktarlarında Türkiye’nin payı ortaya konularak sektör bazında mevcut durum belirlenmiştir. Sonuç olarak Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasındaki ekonomik ilişkilerin son dönemlerde artmasına rağmen istenilen seviyeye ulaşmadığı görülmüştür.Master Thesis Türkiye otomotiv sektöründe endüstri içi ticareti etkileyen faktörler üzerine ekonometrik bir analiz(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2021) Doru, Ömer; Doru, ÖmerÜlkelerin aynı ürün kategorisindeki benzer malların eşzamanlı karşılıklı ticareti olarak nitelendirilen endüstri içi ticaret, yarım yüzyıldan fazla bir süredir dünya ticaretinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Bu çalışmada Türkiye'nin OECD üyesi seçilmiş 24 ülke arasında otomotiv sektörü endüstri içi ticareti Grubel-Lloyd endeksi hesaplanarak, endüstri içi ticaretin belirleyicileri panel veri analizi ile test edilmektir. Dış ticaret rakamlarında, Standart Uluslararası Ticaret Sınıflaması SITC Revizyon-3, 3 basamaklı düzeyde ürün sınıflandırmasına göre 2003-2019 yılları ihracat ve ithalat verileri kullanılmıştır. Panel veri analizinde model belirlemek üzere yapılan testler neticesinde Driscoll-Kraay Standart Hata Tahmincisi yöntemi ile regresyon analizi gerçekleştirilmiştir. EİT'i etkileyen seçilmiş değişkenlerden piyasa büyüklüğü dışındaki diğer değişkenler, istatistiki olarak anlamlıdır. Ampirik bulgular beklentilere uygun sonuçlanmış olup piyasa büyüklüğü, kalkınma düzeyi ve dışa açıklık değişkenleri endüstri içi ticareti pozitif yönde; piyasa büyüklüğü farkı, kalkınma düzeyi farkı ve coğrafi uzaklık değişkenleri ise endüstri içi ticareti negatif yönde etkilemektedir.Presentation Türkiye ve Polonya için Uluslararası Ticaretin Belirleyicileri Üzerine Ampirik Bir İnceleme(10. Sosyal Bilimler ve Spor Kongresi, 2018) Doru, Ömer; Çukadar Özdemir, PınarÜlkelerin uluslararası ticaretteki payı ve ürettiği ürünlerin nitelikleri, ülkelerin refah düzeyleri üzerinde etkili olan en temel unsurlardandır. Uluslararası ticaret alanında yapılan araştırmalar, klasik dış ticaret teorisinin ötesine geçmiştir. Bu kapsamda uluslararası iktisat alanında; endüstriler arası ve endüstri içi ticaret, ihracata konu olan ürün grupları, doğrudan yabancı yatırımların ve kurumsal faktörlerin ihracat üzerindeki etkilerini inceleyen çok geniş bir literatür oluştuğu görülmektedir. Bu çalışmanın amacı 21. yüzyılın başında benzer ihracat rakamlarına sahip olan Polonya ve Türkiye’nin zaman içinde farklılaşan ihracat performanslarının nedenlerini irdelemektir. Polonya, kumanda ekonomisinden liberal ekonomiye geçen Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkelerinden biridir. 1989 yılında komünizmin yıkılması ile ekonomik, siyasi ve sosyal şoklara maruz kalan Polonya, 2004 yılında Avrupa Birliği (AB) üyesi olmuştur. Polonya’ya ait ihracat verileri incelendiğinde 1990-96 döneminde yaptığı reformlarla birlikte günümüzde AB-15 ülkelerine yakınsadığı görülmektedir. Türkiye ise 1980 sonrası ithal ikamesine dayalı kalkınma stratejisini terk ederek ihracata dayalı bir model benimsenmiş; 1980’lerden itibaren serbest piyasa ekonomisinin kurum ve kurallarına tam işlerlik kazandırmıştır. 1960’lı yıllardan bugüne AB üyesi olma çabası içerisindeki Türkiye’nin ihracat yapısı ve ihraç ürünlerinin niteliği önemli bir tartışma alanıdır. İki ülkenin ihracatında belirleyici olan unsurları tespit etmek için yapılan ampirik analizde 1990-2017 yılları için yapısal kırılmaları dikkate alan Lee-Strazicich birim kök testi ve Gregory-Hansen eşbütünleşme testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre; Polonya’nın ihracat başarısı araştırma geliştirme harcamaları, ihraç ürünlerinin niteliği ve yatırımcı güvenini etkileyen kurumsal faktörlerle uzun dönem ilişkiye sahipken, Türkiye’nin ihracatı araştırma geliştirme harcamaları ve doğrudan yabancı yatırımlarla uzun dönem ilişkiye sahip görülmektedir.Book Part TÜRKİYE’DE CARİ İŞLEMLER AÇIĞININ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ(2023) Doru, ÖmerBu çalışmanın amacı Türkiye’nin 2008 küresel finans krizi sonrası dönemi için cari işlemler açığının sürdürülebilirliğini incelemektir.Master Thesis Türkiye'de ekonomik büyüme, ihracat ve beşeri sermaye ilişkisi(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2021) Doru, Ömer; Doru, ÖmerBu tezde Türkiye'de ekonomik büyüme ile beşeri sermaye ve ihracat arasındaki ilişkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada 1980-2019 yılları arasındaki dönemde büyümeyi temsilen kişi başına GSYH, beşeri sermayeyi temsilen yükseköğretim mezun sayısı, ihracatı temsilen mal ihracatı tutarları ve nüfusu temsilen işgücü sayısı yıllık verileri üzerinden ARDL sınır testi ile eş bütünleşme sınaması yapılmış ve sonrasında Toda-Yamamoto nedensellik testi uygulanmıştır. Yapılan testler sonucunda değişkenler arasında eş bütünleşme olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Uzun dönem ilişkisi açısından hem ihracatın hem de beşeri sermayenin ekonomik büyümeyi pozitif yönde etkilediği saptanmıştır. Toda-Yamamoto nedensellik testine göre ise ihracattan ve beşeri sermayeden ekonomik büyümeye doğru nedensellik ilişkisi olduğu tespit edilmiştir.Article TÜRKİYE’DE EKONOMİK KARMAŞIKLIK İNDEKSİ (ECI) VE DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM İLİŞKİSİ(2022) Doru, ÖmerBu çalışmada, Türkiye ekonomisinde ekonomik karmaşıklık ve doğrudan yabancı yatırım (DYY) girişleri arasındaki ilişkinin analizi amaçlanmıştır. 1995-2020 yılları arasındaki dönemin baz alındığı çalışmada eş-bütünleşme ve nedensellik analizi yapılmıştır. Değişkenler arasında eş-bütünleşme ilişkisi tespit edilmiş olup uzun dönem katsayıların tespiti için FMOLS, DOLS ve CCR analizleri yapılmıştır. Buna göre DYY girişlerinin, ticari açıklık oranının ve patent başvuru sayılarının ekonomik karmaşıklık üzerinde pozitif ve istatistiki olarak anlamlı etkisi olduğu tespit edilmiştir. Granger nedensellik analizi sonuçları ise ekonomik karmaşıklık değişkeninden DYY değişkenine doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğunu göstermektedir.Article TÜRKİYE’DE TİCARİ DIŞA AÇIKLIK VE ENFLASYON İLİŞKİSİ: ARDL SINIR TESTİ VE NEDENSELLİK ANALİZİ(KAFKAS ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ ve İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2021) Doru, Ömer; Düşünceli, Faruk1990’lı yıllarda artan küreselleşme eğilimleri ile beraber gelişmekte olan ülkeler yüksek enflasyon oranları ile karşılaşmaya başlamışlardır. Bu dönemde başlamak üzere, dışa açıklık ve enflasyon ilişkisi ekonomi literatüründe önemli yer edinmeye başlamıştır. Tartışmalar, gelişmekte olan ülkelerde ticari dışa açıklığın enflasyon üzerindeki negatif etkisini savunan Romer hipotezi ekseninde oluşmuştur. Bu çalışmanın amacı 2002 yılından sonra yüksek enflasyon olgusundan kurtulan Türkiye ekonomisinde Romer hipotezini ekonometrik yöntemlerle test etmektir. 2003Q1-2020Q3 dönemi çeyreklik verilerin kullanıldığı çalışmada, ARDL sınır testi yaklaşımı ve Toda Yamamoto nedensellik testleri uygulanmıştır. Çalışma sonucunda, eş-bütünleşme ilişkisi ile beraber ticari dışa açıklıktan enflasyona doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir.Article Türkiye’de Yurt İçi Üretici ve Tüketici Fiyatları Üzerindeki Döviz Kuru Geçişkenliğinin İncelenmesi(İstanbul İktisat Dergisi, 2021) Emek, Ömer Fazıl; Düşünceli, Faruk; Doru, ÖmerBu çalışmanın amacı, Türkiye ekonomisinin 2005:1-2020:4dönemi için nominal döviz kuru değişimlerinin fiyat düzeyleri(TÜFE, ÜFE) üzerindeki etkisini ekonometrik yöntemlerle analizetmektedir. Bunun için 2005-2020 yılları arası Türkiye’ninçeyreklik enflasyon, döviz kuru, sanayi üretimi ve ithalat birimdeğer endeksi arasındaki kısa ve uzun dönemli eş bütünleşmeilişkileri analiz edilmiştir. Enflasyon oranını temsilen tüketici fiyatendeksi (tüfe) ve üretici fiyat endeksi (üfe) değişkenleri baz alınarakiki farklı model oluşturulmuştur. ARDL sınır testi sonuçlarına göreuzun dönemde ilk modelde, sanayi üretim endeksi, nominaldöviz kuru ve ithalat birim değer endeksindeki %1’lik bir artışsırasıyla tüketici fiyatlarında %0,37, %0,69 ve %0,58’lik artışa nedenolmaktadır. Diğer modelde ise nominal döviz kuru ve ithalat birimdeğer endeksindeki %1’lik bir artış sırasıyla üretici fiyatlarında%0,82 ve %0,73’lük artışa yol açmaktadır. Elde edilen bu bulgularagöre Türkiye’de yurtiçi tüketici fiyatları üzerinde döviz kuru, sanayiüretimi ve ithal fiyatların; yurt içi üretici fiyatları üzerinde ise dövizkuru ve ithal fiyatların anlamlı ve etkili olduğu tespit edilmiştir.Yine bu bulgular, döviz kurlarından hem yurt içi üretici hem deyurt içi tüketici fiyatlarına geçişkenliğin varlığını göstermektedir.Çalışmanın sonuçları konu hakkında yapılan literatüre paralellikgöstermektedir.