Browsing by Author "Kutlu, İzzettin"
Now showing 1 - 20 of 48
- Results Per Page
- Sort Options
Article Afet Sonrası Acil Eylem Planı Olarak Eğitim Amaçlı Kullanılan Prefabrik Yapıların Sürdürülebilirliği(2024) Kutlu, İzzettin; Kutlu, İzzettin; Bekar, İremTürkiye’de 06 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem, etkili olduğu bölgelerde eğitim sistemini uzun süre aksatmıştır. Depremin ardından, bölgede eğitim amaçlı birçok prefabrik yapı kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmanın amacı, deprem sonrasında kurulan prefabrik eğitim yapılarının sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik öneriler sunmaktır. Güncel sürdürülebilirlik sertifikasyon sistemlerinin değerlendirme kriterleri ortaya konmuş ve Diyarbakır Bağlar Anadolu Lisesi örneği üzerinden prefabrik yapıların sürdürülebilirlik özellikleri incelenmiştir. Bu kapsamda binanın malzeme ve kaynak ve iç mekan ortam kalitesi kriterleri açısından ön plana çıktığı ancak özellikle enerji ve yenilik kriterleri açısından oldukça düşük bir değerlendirme puanına sahip olduğu söylenebilir. Bu gibi veriler doğrultusunda hem Diyarbakır Bağlar Anadolu lisesi özelinde hem de afet sonrası inşa edilen ve inşa edilecek prefabrik eğitim binalarına yönelik öneriler sunulmuştur.Article Akıllı Şehirlerde Markalaşma Stratejisi Olarak Akıllı Sağlık: Şehir Hastaneleri(Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, 2022) Aydın, Serdar; Şimşek, Deryanur; Kutlu, İzzettinTeknoloji odaklı küreselleşme ve kentleşme süreçleri dünya üzerinde hızla artarak yayılmaktadır. Görünen o ki, teknolojik küreselleşme sürecini geriden takip eden kentleri, büyük sıkıntılar beklemektedir.Article Anadolu’da Selçuklu ve Osmanlı Kent Yapısında Çarşının Konumu ve Mekânsal Kurgusu Üzerine Bir İrdeleme(Kent Akademisi (Online), 2021) Kutlu, İzzettin; Kutlu, İzzettinBirçok kent merkezinde çarşı unsuru, kentin en önemli parçalarından biri olmaktadır ve kent ekonomisinin nabzının attığı kamusal bir mekân olarak bilinmektedir. Çarşı, sadece ticari faaliyetlerin yapıldığı bir alan olmayıp aynı zamanda üretim yapılan ve birçok farklı işlevdeki sosyal tesisi de içinde barındıran bir sistemdir. Bu sistem, genellikle şehir hayatının merkezini oluşturmaktadır. Dolayısı ile kent araştırmalarında çarşı unsuru önemli bir değer taşımaktadır. Bu çalışma, Anadolu kentlerindeki çarşı unsurunun, tarihsel sürecini inceleyerek kent dokusunda çarşının ortaya çıkışı ve geçtiği evreleri ele almaktadır. Anadolu topraklarında çarşı değişim ve gelişimini belirgin özellikleri ile yansıtmak amacıyla; Selçuklu ve Osmanlı dönemleri olmak üzere Anadolu’da önemli eserler inşa eden iki dönem karşılaştırılmıştır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada, öncelikle Selçuklu kent sisteminde ticari merkezin oluşumuna ve çarşının bu merkezdeki önemine değinilmiştir. Selçuklu döneminin ardından, kentlerde ticari sistemin ve çarşı kültürünün Osmanlı devleti ile beraber uğradığı değişimler değerlendirilmiştir. Çarşı ve içinde bulundurduğu birimleri ve işlevlerini açıklamak adına üç örnek çarşı kısaca irdelenmiştir. İlk örnek, kuruluşunun temelleri Selçuklu dönemine dayanan, Konya kentinin merkezinde bulunan ve farklı dönemler içerisinde değişimlere uğramasına rağmen halen varlığını sürdüren Konya Kapalı çarşı ve bedestenidir. İkinci örnek, Bursa kentinde bulunan kapalı çarşıdır. Son örnek ise Osmanlı kent-merkez gelişimi bağlamında dünyanın en büyük çarşılarından biri olan İstanbul Kapalıçarşı’sıdır. Çalışmanın sonucunda, çarşı unsurunun Selçuklu kent morfolojisindeki yeri ve özellikleri ile birlikte Osmanlı döneminde geçirdiği sosyo-ekonomik evreler ortaya çıkarılmıştır. Dönem içerisinde değişimlerin karşılaştırıldığı çalışmada, geçiş süreçlerinde ticari merkez ve çarşı özelliklerinin nasıl etkilendiği tartışılmıştır.Conference Object Antakya Geleneksel Sivil Mimarisinde Özgün Durum/Mevcut Durum Analizi(2020) Kutlu, İzzettinÇalışmada antik dönemden birçok özelliği günümüze taşıyan Geleneksel Antakya kent dokusunda bulunan sivil mimari örnekleri incelenmektedir. Kent dokusu oluşumunda büyük öneme sahip sivil mimarinin; kullanıcı görüşleri ile beraber özgün geleneksel yapı elemanları olan avlu, mahzen, eşiklik, yüklük (mahmel) ve kuyular ele alınmaktadır. Antakya kent dokusu ile ilgili ‘tarihi, kullanıcı, fonksiyon ve zaman’ kavramlarına yer verilmektedir. Antakya kentini ve kentin kullanıcı ile temasını irdelemek amacıyla; zamanla ihtiyaçların değişmesi ile kullanıcılar tarafından değiştirilen işlevler ve bu değişim sonucu özgün elemanlara yapılan müdahaleler analiz edilmektedir. Bununla birlikte çalışma kapsamında; Geleneksel Antakya konutlarında yaşayan kullanıcıların, yeni inşa edilen çok katlı konutlara göre memnuniyet durumlarını, yer ile kurdukları sosyokültürel özellikleri ve yere atfettikleri değerleri tespit etmek amaçlanmıştır. Kullanıcıların memnuniyet oranları, çevrede yaşadıkları olumsuzlukları, geleneklerini özgür bir şekilde halen devam ettirebilme durumları ve geçmişe özlem duymaları üzerine Hatay’ın Antakya merkez ilçesi Kantara Mahallesi ve çevresinde 100 farklı haneye girilerek çoktan seçmeli anket çalışması yapılmıştır. Anket çalışması yapılan konutlarda özgün yapı elemanları avlu, mahzen, eşiklik, yüklük (mahmel) ve kuyular yerinde tespit edilmiş; zamanla yapılan müdahaleler incelenerek özgün durum ve mevcut durum başlığı altında haritalara işlenmiştir. Analiz ve incelemeler sonucunda, Geleneksel Antakya konut mimarisinde yer alan ve kent kimliğine özgü yapı elemanlarının korunup korunmadığı değerlendirilmektedir.Article Artuklu Dönemi Mimarisinin Anadolu Cami Tipolojisindeki Etkilerinin İncelenmesi(2021) Kutlu, İzzettin; Soyluk, Asena1071 Malazgirt zaferinin ardından Anadolu’ya yerleşen Türkler, bu topraklarda çeşitli beylikler kurmuşlardır. Bu beyliklerden biri olan Artuklu Beyliği’nin sanat ve mimariye etkisi, Anadolu’da hüküm sürdüğü güneydoğu bölgesinde, XII. ve XIII. yüzyıllarda gelişmeye başlamış ve XV. yüzyıla kadar devam etmiştir. Artuklular’ın, özellikle Güneydoğu Anadolu coğrafyasındaki varlığı, Anadolu topraklarına Suriye ve İran kültürel etkisini yansıtan bir köprü vazifesi görmesi ile Anadolu Selçuklu döneminde de etkili olmuştur. O dönemde kazandıkları siyasi ve ekonomik güçlerini dini, sosyal, eğitim, sağlık, ulaşım, ticaret ve savunma yapılarıyla da göstermişlerdir. Uzun yıllar hüküm süren Artuklu Beyliği döneminde, inşa edilen cami ve medrese yapı türleri erken Anadolu Türk Cami mimarisindeki gelişim açısından önemli bir yere sahiptir. Yapılan çalışma iki aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada veri toplama yöntemi kullanılarak Artuklu dönemi mimarisinin önemli eserlerinden olan Harput Ulu Cami, Mardin Ulu Cami, Silvan Ulu Cami mekan dizilimi, plan şeması, taşıyıcı sistem ve malzemesi açısından değerlendirilmiştir. İkinci aşamada ise iz sürme yöntemi ile Artuklu mimarisinin özelliklerinin, Anadolu topraklarında Selçuklulardan başlayarak Osmanlı İmparatorluğu ve hatta Cumhuriyet dönemi camileri üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Sonuç olarak darüşşifa yapısının ortaya çıkması, açık avlulu plan tipi, mihrap önü kubbe gelişimi, enine gelişim gösteren dikdörtgen planlı harim mekânı ve çifte minarelerin ortaya çıkışı gibi mimari özelliklerin ilk defa veya vurgulanarak kullanıldığı görülmüştür. Yöreye özgü malzeme olan sarı kireç taşı ile kagir taşıyıcı sistemi en iyi biçimde kullanan Artuklu mimarisinin Osmanlı’nın cami tipolojisi gelişimine katkıda bulunduğu Edirne Üç Şerefeli Cami, İstanbul Sinan Paşa Cami gibi örneklerden anlaşılmaktadır. Ayrıca Cumhuriyet Dönemi sonrası yapılan çağdaş cami yapılarında da Artuklu Beyliği mimari mirasının izlerine rastlanmaktadır. Sonuç olarak geçmişle günümüz arasında önemli bir bağ kuran ve toplumsal bellekte önemli bir yer edinen Artuklu dönemi yapılarında ortaya çıkmış mimari kriterlerin araştırıldığı bu çalışmanın, literatüre önemli bir katkı sağlayacağı ve ileride yapılacak çalışmalara rehberlik edeceği düşünülmektedir.Conference Object Artuklu Dönemi Mimarisinin Anadolu Cami Tipolojisindeki Etkilerinin İncelenmesi(IKSAD Publishing, 2020) Kutlu, İzzettin; Soyluk, Asena1071 Malazgirt zaferinin ardından Anadolu’ya yerleşen Türkler, bu topraklarda çeşitli beylikler kurmuşlardır. Bu beyliklerden biri olan Artuklu Beyliği’nin sanat ve mimarisi, Anadolu’da hüküm sürdüğü güneydoğu bölgesinde, XII. ve XIII. yüzyıllarda gelişmeye başlamış ve XV. yüzyıla kadar devam etmiştir. Devlet yönetimi ve kurumsal yapıları ile Büyük Selçuklu kentsel tasarım anlayışını devam ettiren Artuklular’ın, özellikle Güneydoğu coğrafyasındaki varlığı, Anadolu Selçuklu döneminde ve sonrasında her alanda etkili olmuştur. O dönemde kazandıkları siyasi ve ekonomik güçlerini dini, sosyal, eğitim, sağlık, ulaşım, ticaret ve savunma yapılarıyla da göstermişlerdir. Uzun yıllar hüküm süren Artuklu Beyliği döneminde, inşa edilen cami ve medrese yapı türleri erken Anadolu Türk Cami mimarisindeki gelişim açısından önemli bir yere sahip olmuştur. Yapılan çalışmada veri toplama ve iz sürme yöntemleri kullanılarak Artuklu dönemi mimarisinin önemli eserlerinden olan Harput Ulu Cami, Mardin Ulu Cami, Silvan Ulu Cami’nin mekan dizilimi, taşıyıcı sistem ve malzeme açısından benzerlikleri ve ayrışmaları çözümlenmiştir. Bu çözümlemeler ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da uzun yıllar hüküm sürmüş bu uygarlığın Anadolu’da farklı topraklardaki cami mimarisinin gelişimindeki rolü ile ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. Yapılan analizler bu üç caminin kurgusal olarak Selçukludan başlayarak Osmanlı İmparatorluğu ve hatta Cumhuriyet dönemi camilerini bile etkilediğini göstermiştir. Kültürel mirasın bir uygarlığın bilişsel birikiminin en önemli ögesi olduğu ve bu ögenin en önemli kaynaklarından biri olan mimari eserlerin toplumsal bellekteki yerinin gözler önüne serildiği bu çalışmanın literatüre önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Book Part An Assessment of the Reflection of Traditional and Computer Assisted Architectural Designing Periods on Buildings Through Hyperbolic Paraboloid Forms(DAKAM, 2021) Kutlu, İzzettin; İlerisoy, Zeynep Yeşim; Soyluk, AsenaThis study examined the changes and developments in the designs and practices regarding the hyperbolic paraboloid surfaces, which have been more popular after the designs of Felix Candela during the architectural period of 20th century. Tracer method was utilized to compare the periods before and after the computerassisted designing instruments were added to the architectural education curriculum. A comparison table was formed for the difference between the periods, and the variable traits that may change in years such as materials, method of practice or span were specified and presented in a chronological order. Assessments indicated that hyperbolic paraboloids used for different purposes could be used as designing elements as well as for passing wide spans, and that they were utilized in different continents during the same periods. It was understood that this form span could be used to reach and pass greater spans through the support provided by using computer-assisted architectural designing instruments. During 1950s, issues related to heating, illumination and ventilation emerged on the hyperbolic surfaces constructed with concrete materials. With the computer-assisted architectural designing instruments, solutions were found on these issues following the trials on the model. As people started to use computers as designing instruments, differences emerged in practices. Instead of buildings that were constructed through on-site concreting procedure with molds during the period of traditional drawing instruments, the panelization systems were able to be produced with the help of computer models and mounted accordingly. Furthermore, with the development of steel industry after 1990, steel was used more often in the construction of hyperbolic paraboloids. This study revealed the contribution of computer-assisted designing instruments which enable designing, analyzing and building complicated geometries to the constructability of hyperbolic paraboloid surfaces, and it demonstrated the current status of these instruments within designing-related processes following the technological advancements. The impact of computer-assisted designing instruments on the relationship between the architectural designing and load-bearing system designing was explained through the examples regarding integrated designing processes. Examining the architectural changes and developments in the hyperbolic paraboloid surfaces, this study indicated that using advanced computer technologies caused radical changes and that the designers were granted new horizons and became more liberal upon the searches for architectural form with the algorithms becoming producible in the digital environment.Editorial Çağdaş Kentlerin Kurumsuzlaştırılması ya da Yeniden Kurumsallaştırılması(İdealkent Yayınları, 2023) Kutlu, İzzettin; Çölgeçen, Ahmet Ertan; Şimşek, Deryanur; Kutlu, İzzettin; Kırmızı, Meriç; Aydın, SerdarÇağdaş kentlerdeki kurumlar hızla değişip, yeni gereksinimlere yanıt ararken, ya ortadan kaldırılıyorlar ya da yeniden biçimlendiriliyorlar. Kimi eleştirel kent kuramcıları kent yaşamının aşırı derecede kurumsallaştığını ve buna bağlı olarak, bürokratikleştiğini ileri sürerler ki bu da onlara göre, esnekliğin ve kentin gereksinimlerine duyarlılığın yitirilmesine yol açar. Ancak bu çalışma çağdaş kentlerdeki kurumsuzlaştırmanın yalnızca, aşırı bürokratikleşmeye bir tepki olmadığını ortaya koymaktadır. Tersine, kurumsuzlaştırma toplumsal yaşamın pek çok yönünde yaygın bir bozulma olarak kendini gösterir ve politika, yönetim, ekonomi, araştırma ve bilgi üretimi, kültür, gündelik yaşam ve etik gibi kentsel topluma ilişkin birçok alanı etkiler. Bu bağlamda, bu ortak çalışmada kent toplumu için güvenilir ve düzgün işleyen kurumların varlığı ve kalıcılığının önemi vurgulanmaktadır. Çağdaş kentlerdeki kurumsuzlaştırmayı anlamak amacıyla derlenen bu kitapta konu geniş bir çerçevede ele alınmaktadır. Bunun için, eser Türkiye’deki ve dünyanın başka kentlerindeki kurumsuzlaştırma ve yeniden kurumsallaştırma dinamiklerini inceleyen çeşitli kuramsal ve deneysel katkıları bir araya getirmektedir. Bu sayede kentsel yapısal değişiklikleri ve bunda çeşitli aktörlerin oynadığı rolleri aydınlatmayı hedeflemektedir. Kentlerde kurumsuzlaştırma karmaşık bir dizi biçimde ortaya çıkabilmektedir. Bu biçimler arasında örneğin, insanların ve kurumların kentte yer değiştirdikleri banliyöleşme, üretimden tüketime geçiş, tarihsel kurum ve mekânların yok edilmesi, kamu arsalarının özelleştirilmesi, küresel kentler karşısında başka kentlerin göz ardı edilmesi ve kentlerin kaynakları ve mekânları üzerindeki ayrı yönetim düzeyleri arasındaki güç çatışmaları yer almaktadır. Bu biçimler, aynı zamanda, kentsel çalışmalarda ağırlıklı olarak, mekânsal değişim çevresinde dönen bir çözümleme çerçevesiyle ele alınsa da, kentlerin dayandığı kurumlarla olan etkileşimlerinin daha çok araştırılması gerekliliğine, bu kitapta dikkat çekilmektedir. Çalışmanın çok yönlü yaklaşımı hem kentlerin yaşayanları hem de politikacıları ve araştırmacıları için, kent ve kurum ilişkisini anlamaya yönelik bilimsel ipuçları barındırmaktadır.Conference Object Compact City As A Sustainable Urban Form Case Of Yazd City Iran(Güven Plus Grup A.Ş. Yayınları, 2021) Kutlu, İzzettin; Eray, Saide SelinUrban sprawl has become a noteworthy characteristic of urban development worldwide inthe last decades. Recently the "compact city" model has come to agenda as an antithesis for urban sprawlin order to reduce the economic, environmental and social disadvantages of urban sprawl. Although theconcept of compact city seems as a new issue in field of city planning, scrutinizing historical fabric ofsome cities reveals critical clues about the roots of this concept. Yazd city located in central part of Iranwith a rich historical and cultural background and an idiosyncratic architecture and city fabric is a significant example of compact city. The city has always been known for its unique compact urban fabric and adaptability of its architecture and city planning to the region`s hot and arid climate. The city, however, has gradually misplaced its consistency in its physical and social context because of the rapid population growth and uncontrolled urbanization which has led to urban sprawl and loss of compact urban form within several decades. The resulting urban sprawl has caused various problems that are still unsolved. This study aims to analyze the characteristic of the city`s historical fabric to extract successful urban design principles adopted based on deep knowledge about the climatic and natural features of theregion. The findings of this research reveal how traditional urban patterns can inspire planners to makecities more sustainableArticle A comparative approach to using photogrammetry in the structural analysis of historical buildings(2024) Kutlu, İzzettin; Soyluk, AsenaFinite element method (FEM) provides the numerically solving differential equations arising in engineering and mathematical modeling of physical systems. This process begins by determining the assignment of a theoretical node. A node is a single point on a frame, shell, or solid element and each element can be programmed with its location's material and structural data. Programming with the FEM is quite time-consuming for complex geometry such as historical buildings. This study aims to examine a low-cost and time-saving technology to build a FEM model using photogrammetry. In accordance with this aim, classical modeling techniques and photogrammetric modeling techniques were discussed. The results demonstrated that similar values were revealed in stress and deformation values. Consequently, the study emphasizes the potential of photogrammetry technology as an integrated approach for bringing together the disciplines of architecture and engineering that usually require two distinct expertise in analysing the structural behavior of historical buildings.Article A Comparitive Study of Space Syntax Analysis between Traditional Antakya Houses and Social Housing Complexes by TOKI(Mimarlık Bilimleri ve Uygulamaları Dergisi, 2022) Kutlu, İzzettin; Kutlu, İzzettin; Kılınç, CemreSpace syntax analysis method is used to define the regions, cities, built environments, building groups, spatial models, and indoor organizations at different scales and to examine their interaction with social structure. This study aimed to analyse the spatial organization of traditional atria by using the space syntax method and to reveal the socio-cultural effect of atria. The spatial morphology and behavioural models regarding the traditional Antakya houses and social houses built by the Housing Development Administration of the Republic of Turkey, the institution that has the largest share in the construction of high-rise buildings in Turkey, were compared and analysed through the space syntax method As a result of the study, it has been determined that the privacy of family and women directly affects the design in traditional Antakya houses. On the other hand in TOKI buildings has been observed that individual privacy was given more importance and it has been determined that this was not created by building design decisions, but by the entrance doors of the rooms.Article COVİD-19 SONRASI OFİS MOBİLYALARINDAKİ DEĞİŞİMİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BAĞLAMI(Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2022) Kutlu, İzzettin; Kutlu, İzzettinİnsanlığın sosyal ve ekonomik büyümesi, yıllar boyunca yaygın ve benzersiz krizlere neden olan bir dizi olumsuzluğu da beraberinde getirmiştir. Çin’in Wuhan kentinde 2019 yılının son aylarında ortaya çıkan Covid-19 salgını, 21.yüzyılda tüm dünyayı etkisi altına alarak kriz yaratmış ve kısa bir zamanda tüm dünyada yayılmıştır. Çalışmada, Covid-19 salgını sonrası ofis mobilyaları tasarımında, üretiminde ve detaylarında yaşanan değişimi ortaya çıkarmak ve değişiklikleri sürdürülebilirlik bağlamında değerlendirmek amaçlanmaktadır. Bu kapsamda, üç aşamadan oluşan çalışmanın ilk aşamasında, literatür taraması yoluyla sürdürülebilir mobilya özelliklerine ilişkin kavramlar ortaya konmuştur. İkinci aşamada öncelikle salgının ofis ortamı ve mobilya tasarımına etkisi ele alınmıştır. Bu doğrultuda yurtiçi ve yurt dışı ofis mobilya tasarımlarında gözlemlenen değişiklikler ile tasarımcıların ve mobilya üreticilerinin pandemide tasarım yönelimlerine yönelik yaptığı açıklamalar üzerinden takip edilmiştir. Beraberinde en yoğun ve ortak odaklanılan konular olarak mobilyanın işlev, malzeme, bölücü eleman ve teknolojik açıdan uğradığı değişimler örnekler üzerinden açıklanmıştır. Üçüncü aşamada ise ofis mobilyalarında gözlemlenen değişimler, sürdürülebilir mobilya özellikleri bağlamında değerlendirilmiştir. Bu çalışma, ortaya konan verilerin dünya çapında tasarımcıların ofis ve mobilya tasarımı için yeni normale nasıl hazırlandıklarını göstermiştir. Çalışmanın sonucunda, mobilya tasarımlarında gözlemlenen değişimlerin işlev, malzeme ve teknolojik kriterler bağlamında sürdürülebilir mobilya özelliklerini büyük oranda karşıladığı ve salgın sonrası kullanımının devam edebileceği sonucuna varılmıştır.Article Critical analysis and digital documentation of the transformations of heritage buildings(2024) Kutlu, İzzettin; Kutlu, İzzettinTrabzon Hagia Sophia Mosque symbolizes significant cultural heritage with its historical diversity and distinctive architectural features. Today, this building is remarkable for its cultural transformation and historical layers. The study aims to address the transformation processes of the Hagia Sophia Mosque in the light of international conservation criteria, to understand the history of the building and to reveal the digital perspectives of this historical place. The study comprises a four-stage process: (1) investigating the building’s history through a literature review, (2) obtaining visual and technical data through fieldwork, (3) conducting a transformation analysis and generating a three-dimensional measured model, and (4) providing evaluations and recommendations on the building’s transformation and digital modeling in alignment with conservation criteria. The digital model of the building as a result of the study will be part of the preservation of such an important piece of cultural heritage for future generations. The study emphasizes the need for more effective integration of digital modeling techniques in conservation and documentation studies, extending from Hagia Sophia to various cultural heritage sites.Article DEKONSTRÜKTİVİZM AKIMININ FRANK GEHRY ÖRNEKLEMİ ÜZERİNDEN MİMARLIK ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ(Atlas Journal, 2018) Kutlu, İzzettin; Kutlu, İzzettinBu çalışmada malzemeyi ve formları yenilikçi bir tarzda kullanan, 21.yüzyıl mimarisini etkileyen ünlü Amerikalı mimar Frank Gehry’nin ürettiği eserler strüktür, malzeme ve tasarım ilişkisi açısından ele alınmaktadır. Gehry’nin tasarladığı geniş açıklıklar ve farklı formlarla bir araya gelen eserlerinin, tasarım yapılan alanın çevresel ve fiziksel özellikleri, yapının işlevi, mekansal kurgusu, strüktürü ile uyumu dikkat çekmektedir. Dikkat çeken tasarımları ile beraber özellikle farklı bir form oluşturma ve teknolojik arayışının doruk noktası olarak görülen Guggenheim vakfına ait 5 müzeden biri olan eseri Guggenheim Bilbao Müzesi ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir. Strüktürü ve yapı malzemesini bir dahi olarak kullanan Gehry’nin eserlerinin mimarlık öğrencileri üzerinde bıraktığı etkiler, açık uçlu ve yorumlama sorularından meydana gelen anket çalışması ile araştırılmıştır. Elde edilen veriler ile öğrencilerin mimari tasarımı yorumlamada, ifade etmede ve kendi fikirlerini üretmekte yaşamış oldukları zorluklar görülmektedir. Ayrıca Gehry’nin eserlerinin taşıyıcı sisteminin kusursuz olması, malzeme ile taşıyıcı sistemi bütünleştirmesi gibi özelliklerinin hala “estetik” hissi uyandırmayabildiği; bazı insanlarda “karmaşıklık” hissettirdiği de görülebilmektedir.Conference Object Digital Approach to Documenting Cultural Heritage Dynamics in Hasankeyf(2023) Kutlu, İzzettin; Şimşek, DeryanurThe history of humanity has a rich and diverse history with numerous civilizations and cultures. Cultural heritage sites preserve this heritage as an urban memory that can be passed on to future generations. However, rapidly increasing urban development, unpredictable natural disasters and complex socio-political dynamics are serious risks that threaten the sustainability of these heritage assets. Hasankeyf, with its thousands of years of history and hundreds of archaeological sites, has been one of the cultural treasures under risk. The major change in the city due to the Ilısu Dam project has aroused widespread repercussions at the international level and it has reminded that the preservation of cultural assets should include not only tangible assets, but also historical memory and knowledge. Therefore, documenting and archiving historical and cultural assets in detail is crucial before their permanent transformations. In this study, photogrammetric models of Hasankeyf were created with Metashape software using old drone images. Then, a photogrammetric model of the area was created using the latest drone images in order to make a process evaluation. Then, the transformation of Hasankeyf was examined through the models obtained and the transformation was visualized. The interaction between cultural heritage and technology has gained great importance in preservation studies in the digital age of rapidly developing technology. This study highlights the possibilities that digital technologies can present in the preservation of cultural heritage and demonstrates the increasing necessity of documenting historical values. It also provides a framework for documentation of similar historical heritages.Book Part Evaluation of Structural Elements in the Conservation of Historical Buildings on Mardin Architectural Heritage(IKSAD Publications, 2024) Kutlu, İzzettinHistorical buildings are the basic elements that form the cultural and architectural identity of a society. Carrying the traces of the past, these buildings not only offer an aesthetic value, but also provide important information about historical processes, social life styles and technological developments (Harrison, 2013). They also fulfill an important function of transferring information between the past and the present, and between the present and the future. In this context, Anatolian lands have a rich historical heritage as a meeting point of different civilizations and cultures. Many civilizations, from the Hittites to the Byzantines, from the Seljuks to the Ottoman Empire, have left their mark on this geography and each has developed its own unique architectural techniques. Each architectural technique contains important data about the period in which it was built. Therefore, the protection of these heritages is of vital importance in terms of both cultural continuity and social memory (Tatoğlu, 2023; Viejo-Rose, 2015).Conference Object From Idea to Design: An Interdisciplinary Examination of the Creative Process(2024) Kutlu, İzzettin; Bekar, İrem; Kutlu, İzzettinSince the beginning of time, people have always tended to produce new ideas in line with various purposes and needs in every area of life. An idea first arises from a need and is supported by creativity. Ideas are at the core of the creative process in every field of art and design. Every product is born from an idea, and that idea plays a key role in the development of the product from beginning to end. The aim of the study is to investigate the creative processes extending from idea to design in the fields of art and design and to reveal the similarities and differences of this process between different disciplines. For this purpose, the study is structured in three stages. In the first stage, the concept of ideas in the fields of music, literature, painting, sculpture and architecture was explained through examples. Based on this data, in the second stage, how ideas affect and direct the creative processes for each field was evaluated in items. In the third stage, the similarities and differences in the effects of ideas on creative processes in the fields of music, literature, painting, sculpture and architecture were revealed. As a result of the study, it was revealed that although disciplines such as music, literature, painting, sculpture and architecture have different creative processes, ideas have common and different roles in these processes in terms of functionality, aesthetics, semantics and technique. While the differences between disciplines reveal the richness and diversity of art and design, the common denominator of all, creativity and originality, strengthens the universal value of art.Article Geleneksel Anadolu Yapılarında Ahşap Üst Örtü Gelişiminin Değerlendirilmesi(2020) Kutlu, İzzettin; Ergün, RuşenBirçok medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu’da oluşan kültür birikimi, bölgenin mimarisini de zenginleştirmiştir. Ahşabın kolay erişilebilirliği, yapı malzemesi olarak kullanımını kolaylaştırmış ve birçok yapı tipolojisinde kullanılmıştır. Bu bağlamda çalışma da; tek bir yapı türünde sınırlandırılmamıştır. Ahşabın kullanım alanının geniş olması, birçok yapı elemanın da kullanılmasına olanak tanımıştır. Öncelikle ahşabın yapı malzemesi olarak kullanım alanları değerlendirilen çalışmanın amacı, ahşap çatılardaki kullanımı ve gelişiminin tespit edilmesidir. Belirlenen amaca yönelik, Anadolu’da ahşap çatının kullanımı ve gelişimi, literatür taramaları sonucu iz sürme yöntemiyle kronolojik olarak değerlendirilmiş, yaygınlaşması ve gelişimindeki kriterler saptanmıştır. Sonuç olarak, ahşap çatının, bölgelerin iklim ve bitki örtüsüne göre değişen küçük farklılıklar dışında, günümüzde yeni kullanımlarında da ilk kullanımına benzer özelliklerin bulunduğu tespit edilmiştir. Bu çalışma, Anadolu’da ahşabın üst örtü olarak kullanımındaki değişiklikleri, farklı yapı türleri ile tespit değerlendirmesinden dolayı arşiv niteliği taşımaktadır. Çalışmanın, Anadolu’daki tarihi yapılarda ahşap kullanımı üzerine yapılacak olan çalışmalar için toplu ve detaylı bilgilerin yer aldığı bir kaynak olacağı düşünülmektedir.Article GELENEKSEL ANTAKYA KONUT MİMARİSİNDE ÖZGÜN DURUM VE MEVCUT DURUM ANALİZİ; KANTARA MAHALLESİ ÖRNEĞİ(Asos Journal, 2018) Kutlu, İzzettinBu çalışmada Geleneksel Antakya konut mimarisinin oluşumunda ve işlev kazanmasında büyük öneme sahip özgün geleneksel yapı elemanları olan avlu, mahzen, eşiklik, yüklük (mahmel) ve kuyular ele alınmaktadır. Antakya kenti ile ilgili ‘geleneksel yapı, işlev ve zaman’ incelemelerine yer verilmektedir. Antakya kentini ve kentin temasını irdelemek amacıyla; zamanla konutlara kullanıcılar tarafından yüklenen işlevler, bu yükleme işlevler sonucu yapılan yanlış müdahalelerin özgün elemanlara etkisi incelenmektedir. Çalışma kapsamında; Eski Antakya konut dokusunda yaşayan kullanıcıların, yer ile kurdukları sosyo-kültürel özellikler ve yere atfettikleri değerler doğrultusunda Antakya kenti Kantara Mahallesi'nde 100 farklı haneye girilerek çoktan seçmeli anket çalışması yapılmış, mahalle analiz edilmiştir. Kent dokusu içerisindeki konutlarda zamanla yapılan müdahaleler, özgün durum ve mevcut durum başlığı altında ayrılan haritalara işlenmiştir. Analiz ve incelemeler sonucunda, Kantara Mahallesi konut mimarisinde yer alan ve kent kimliğine özgü yapı elemanlarının günümüze kadar korunup korunmadığı değerlendirilmektedir.Conference Object Geleneksel Midyat Yapıları ve Güncel Restorasyon Problemleri Üzerine Değerlendirme(CUKUROVA 7th INTERNATIONAL SCIENTIFIC RESEARCHES CONFERENCE, 2021) Kutlu, İzzettin; Eray, Saide SelinTarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Mardin şehri, Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olmuştur. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan Mardin’in, ikinci kalabalık nüfusa sahip ve merkeze 60 km uzaklıkta bulunan ilçesi Midyat bu çalışmanın içeriğini oluşturmaktadır. Midyat ilçesi Tur Abdin bölgesinin merkezinde bulunmaktadır ve tarihte birçok ticaret yolu kentin merkezinden geçmektedir. Bu sebeple Midyat, bölgedeki civar ilçelere oranla daha hızlı gelişmiş ve dolayısı ile daha fazla tarihi değerleri içinde barındırmıştır. Bu duruma paralel olarak sosyokültürel değerleri ve kültürel miras varlıkları bakımından ilçede çeşitlilik artmıştır. Tarihi yapı çeşitliliğinin fazla olması, Midyat’ın çok çeşitli bir kültüre sahip olması ve bu kültürlerin günümüze kadar bir arada gelmesi ile ilişkilendirilebilmektedir. Zaman içerisinde bölgede değişen yaşam koşulları ve teknolojik gelişmeler, pek çok kültürel varlık niteliğinde olan yapının özgün işlevinde kullanılamaması ve yapının terk edilerek işlevsiz kalması sonucunda harap duruma gelmesine neden olmuştur. Bu duruma engel olmak amacıyla zamanla tarihi yapıları koruma kavramı gündeme gelmiş ve özgün işlevlerini yitiren yapıların yeniden işlevlendirilmeleri koruma-restorasyon çalışmalarının en önemli konuları arasında yer almıştır. Günümüzde, doğru analizlerin ve müdahalelerin yapılamaması sonucunda tarihi değerlere uygulanan restorasyon teknikleri, özgün değerlerin nesiller arası aktarımında en büyük sorunlarından biri olabilmektedir. Bu çalışmada, 2021 yılına kadar olan süreçte Midyat’taki anıtsal ve sivil mimari yapılarında rastlanılan restorasyon problemlerine yer verilmektedir. Bu problemlerin zamanla geleneksel kent dokusunda ne tür sorunlar oluşturabileceğine değinmek ve kentin karşılaşabileceği sorunlara çözüm önerileri getirmek hedeflenmektedir. Belirlenen hedef doğrultusunda Midyat’ta anıtsal mimari yapı olarak Mor Gabirel Manastırı, Ortaçarşı Mahallesi’nde bulunan sivil mimari örneği ve kent dokusunu değerlendirmek amacıyla İzbırak Mahallesi ayrı ayrı incelenmiştir. Yapılan incelemeler kapsamında, yapı gruplarının özgün dokusu göz önünde bulundurularak yapılan müdahalelerde zarar, katkı ve uyum kriterleri doğrultusunda değerlendirilmiştir. Çalışmanın bulgularında, Geleneksel Midyat yapılarının özgün olan değerlerinin yanlış müdahaleler ile gelecek nesillere aktarılma durumuyla karşı karşıya kaldıkları görülmüştür. Sonuç olarak yapılan çalışma ile ele alınan yapı gruplarının özgün değerleri arşiv belgeleri ve güncel fotoğraflar ile ortaya çıkarılmış, özgün olmayan müdahalelere yönelik farkındalığın arttırılmasına katkı sunulmuştur.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »