Araştırma Çıktıları | TR-Dizin | WoS | Scopus | PubMed
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/1834
Browse
Browsing Araştırma Çıktıları | TR-Dizin | WoS | Scopus | PubMed by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 3469
- Results Per Page
- Sort Options
Article Osmanlı Devletinde Gayrimüslimlerin Hukuki Durumu ve Millet Sistemi(İbrahim Özcoşar, 2003) Özcoşar, İbrahim; 02.14. Department of History / Tarih Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiOsmanlı Devleti'nde, diğer İslam ve Türk devletlerinde olduğu gibi, hukuk esas itibariyle İslam hukukundan oluşmaktadır. Dolayısıyla Osmanlı Devleti'nin gayrimüslimlere uyguladığı hukuk, İslam hukukuna dayanmaktadır. Bu sebeple Osmanlı'da gayrimüslimlerin durumundan bahsetmeden önce, İslam hukukunun meseleye bakış açısı bilinmelidir.Article Osmanlı Devleti’nde Cizye Ve 19. Yüzyıla Ait Bir Cizye Defteri: Cizre Sancağı’nın Cizye Defteri (Cizye Defter Numarası:375)(2006) Özcoşar, İbrahim; 02.14. Department of History / Tarih Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiOsmanlı Devleti’nin gelirleri arasında önemli bir yer tutan cizye, 19. yüzyılda bazı değişikliklere uğramasına rağmen, 1855 yılına kadar aynı isimle varlığını devam ettirmiştir. Osmanlı arşiv belgeleri arasında cizye defterleri, ait olduğu dönem ve bölge açısından önemli bilgiler sunan kayıtlardır. Cizre Sancağı’na ait 375 numaralı Cizye Defteri, bu açıdan değerlendirildiğinde, ait olduğu dönemle ilgili sosyal ve iktisadi açıdan önemli bilgileriihtiva etmektedir.Article 19. Yüzyılda ABD Misyonerlerinin Mardin Süryanilerine Yönelik Faaliyetleri(İbrahim Özcoşar, 2006) Özcoşar, İbrahim; 02.14. Department of History / Tarih Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiOsmanlı topraklarında ABD misyonerlerinin çalışmaları 19.yy.da başlamıştır. ABD’nin geleceğe yönelik sömürgecilik faaliyetlerinin alt yapısını oluşturan bu çalışmaların ilk hedefi Ermeniler olmuştur. Zamanla Osmanlı coğrafyasında geniş bir alana yayılan bu çalışmalar Süryanileri de hedef kitlesi içine almıştır. Süryanilere yönelen ABD misyonlarının, Misyonerlik çalışmalarını da kullandıkları en etkin yöntem eğitim kurumları olmuştur. Bu amaçla Süryanilerin Osmanlı sınırındaki Mardin’de, büyük bir eğitim kompleksi kurulmuştur. Bu kompleks çatısında yapılan çalışmalar, Süryaniler arasında bir kısmının Protestanlaşıp cemaatin bölünmesine sebep olmuştur.Article Osmanlı Dönemi Mardin Ermenilerinde Dini Değişim(İbrahim Özcoşar, 2008) Özcoşar, İbrahim; 02.14. Department of History / Tarih Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiOsmanlı Devleti’nin gayrimüslim vatandaşlarını yönetme şekli olan “millet sistemi”, temel olarak cemaatlerin kendi dini ritüel ve teşkilatlarını korumasını öngören bir yapıya sahipti. Bu sayede Osmanlı hâkimiyetinde yüzyıllar boyu kendi cemaat yapılarını koruyan gayrimüslimler, Osmanlı Devleti’nin zayıflamasıyla birlikte Batı dünyasının misyonerlik faaliyetleri karşısında korumasız kalmışlardır. Batılıların misyonerlik faaliyetlerinin etkili olduğu alanlardan biri de Mardin Ermenileri olmuştur. 17. yüzyıla kadar sadece Gregoryen Ermenilerden oluşan Mardin Ermeni cemaati, misyonerlerin kararlı ve onların inanç sistemini değiştirmeyi amaçlayan çalışmaları neticesinde büyük bir değişime uğramıştır. Yaklaşık 200 yıl süren mücadele ve çatışma, 19. yüzyılın ortalarına gelindiğinde misyonerlerin kesin zaferiyle sonuçlanmıştır. Bu çalışmada, Mardin’de Gregoryen Ermenilerin tamamen ortadan kalktığı bu süreç değerlendirilmiştir.Article Mardin Kent Merkezinde 15 Yaş Üstü Kadınlarda Sigara İçme Sıklığı(2008) Saka, Günay; Ertem, Melikşah; Çifçi, Sema; Değer, Vasfiye; Keskin, Cumali; 09.01. Department of Nursing / Hemşirelik Bölümü; 21.02. Department of Medical Services and Techniques / Tıbbi Hizmetler ve Teknikleri Bölümü; 9. Faculty of Health Sciences / Sağlık Bilimleri Fakültesi; 21. Vocational School of Health Services / Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÖZET AMAÇ: Bu çalışmanın amacı Mardin kent merkezinde yaşayan 15 yaş üzerindeki kadınlarda sigara içiciliği sıklığı ve etkileyen faktörleri saptamaktır. YÖNTEM: Araştırma kesitseldir. Araştırma evrenini Mardin kent merkezindeki dört sağlık ocağı ve bir AÇS dispanseri bölgesinde yaşayan 15 yaş üstü 21 890 kadın oluşturmuştur. En az örnek hacmi Epi Info 2000 programında beklenen sıklık %22,1, kabul edilebilir %25 alınarak 759 bulunmuştur. Nisan –Mayıs 2005 tarihlerinde, Mardin Sağlık Yüksekokulu öğrencileri tarafından, her sağlık kurumundan rasgele seçilen 12 sokaktaki ilk 25 kadın alınarak toplam 1500 kadın ile yüz yüze görüşülmüştür. Eksik veri nedeniyle 29 anket değerlendirilmeye alınmamıştır. Sigara içme durumu hiç içmeyenler, içip bırakanlar ve halen içenler olarak sorgulanmıştır. Çapraz tablolarda halen sigara içtiğini söyleyenler sigara içenler olarak alınmış ve diğerleriyle (hiç içmeyenler ve bırakanlar) ile karşılaştırılmıştır. Veriler bilgisayar ortamında değerlendirilmiş, istatistiksel olarak yüzde, ki kare testi kullanılmıştır. BULGULAR: Kadınların %22,9’unun sigara içicisi, %3,9’ununn sigarayı bırakmış olduğu saptanmıştır. Sigara içiciliği en yüksek 25–34 yaş grubunda (%31,8) en düşük 55 yaş ve üzeri grupta (%10,0) bulunmuştur (p<0,01). Sigara içme sıklığı en yüksek “yüksek okul mezunu” grupta (%34,3) en düşük “okuryazar olmayan” grupta (%16,0) çıkmıştır (p<0,01). Sigara içiciliği eşinden ayrılmış kadınlarda %30,4 iken, evlilerde %24,4 ve bekârlarda %22,4 bulunmuştur (p<0,05). Sigara içiciliği çalışan kadınlarda (%40,2) çalışmayan yada ev hanımı olan kadınlardan (%21,7) daha yüksek çıkmıştır (p<0,001). SONUÇ: Mardin’de kadınlarda sigara içme prevalansı yüksektir ve önemli bir halk sağlığı surunudur. Genç yaştaki, eğitim düzeyi daha yüksek, eşinden ayrılmış ve çalışan kadınlar risk gruplarıdır. Bu gruplarda yönelik ayrıntılı çalışmalar yapılmalıdır ve sigara kontrolünde öncelikli gruplar olarak ele alınmalıdırlarArticle Gazali ' de niyetsel anlam tasavvuru ve teolojik uyarlanışı(2009) İbrahim Bor; 02.06. Department of Philosophy / Felsefe Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiFollowing the precedent kalamic scholars of Ehl-i Sunnah (Islamic Ortodoxy), al-Gazali explains meaning on the basis of the intention of the speaking subject. In his two famous works on the issue, al-lqtisatfi'l Vtiqad and al-Marifethu'l Aqliyyah, speech is defined as "meaning determined in mind". This definition treats the "word" as being identical to "meaning" and rests on an understanding of meaning as intentional fixed content. In this apprqach, lingiustic elements (the phonemes, morphemes, words etc)matter simply as vehicles to reflect mental contents. In al-Marifathu'I Aqliyyah, Gazali presents detailed and elaborate analysis of thought, word and speech/meaning. In his scheme of thought, speech builds upon thought and corresponds to a content that is shaped in mind and communicated through language. The word is that linguistic dimension of speech which enables communicaton. As a main theological conlusion, Gazali tries to adapt this semantic conceptual framework to the analysis of divine speech with attention to the ontological difference between God and human nature. In al-Ikhtisad, Gazali evaluates divine speech in a literal way, as a real and singular attribute such as God's will and knowledge. In al Marifethu'l-Akliyyah, however, he approaches al-Farabi's and Avesenna's views suggesting that speech is not an additional property to knowledge. God's speech is an essential property, so it is eternal and immuatable like God's essence. Its eternity comes from the meaning side which depends upon knowledge. While the word, that is that which is created, is temporary. , When God addresses human beings on the historical plane, he does so as a speaking subject. This (divine) act realizes in different forms of revelation depending upon the statue of his interlocutors, e.g. prophets or other some elected persons.Article İKTİSAT TARİHİ AÇISINDAN NÜFUS TEORİLERİ VE POLİTİKALARI(2009) Huseyin Hasimi Gunes; 17.07. Department of Accounting and Tax / Muhasebe ve Vergi Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiGelişmiş ülkelerde nüfus artış hızının durma noktasına gelmesi ve bileşiminde yaşlı nüfus oranının artması, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ise nüfus artış hızının yüksek ve eğitimsiz olması çeşitli iktisadi problemlere ve sosyal dengesizliklere neden olduğundan günümüzde önemli bir konu olarak yer almaktadır. Tarihsel süreç içinde klasik ve modern iktisatçılar farklı yaklaşımlar geliştirmişler. Klasikler, iktisadi yapı ve nüfus arasındaki ilişkiye; toplumsal yapı, teknolojik gelişme, coğrafi yapı ve dini inançlara bağlı olarak farklı teoriler geliştirmişler. Klasik iktisatçılar; sermaye-toprak nüfus oranı, ulusal savunma, sınırları koruma gibi kaygılarla ele alırken, modern iktisatçılar; sanayi devriminden sonra teknolojik gelişmeler ve insan hakları söyleminin güçlenmesiyle birlikte farklı şekilde ele almışlar. Dünyadaki tüm toprakların sahiplerini bulmuş olduğunu kabul ederek; sermaye-toprak/nüfus oranı küçülmüş olduğunu tarıma elverişli yeni toprakların üretime katılmasının mümkün olamayacağını, ulusal savunma için kara birliklerine fazla ihtiyaç duyulmadığını buna ek olarak insan hakları ve kadın hakları gibi paradigmalarla birlikte ele alan modern iktisatçılar genel anlamda “optimum nüfus” oranı yakalamak kaygısının öne çıktığı nüfus teorileri ve politikalar geliştirdiler.Presentation Denizli yöresinden derlenmiş masallar inceleme-metinler(2009) Çiğdem Akyüz; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi…Other Öğretmen adaylarının görüşleri açısından sosyal odaklılığın takım çalışması aracılığı ile yaşam doyumuna etkisi(2010) İbrahim Çankaya; Abdurrahman Ekinci; 02.04. Department of Educational Sciences / Eğitim Bilimleri Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu araştırmanın amacı öğretmen adaylarında sosyal odaklılığın takım çalışması aracılığı ile yaşam doyumuna etkisini incelemektir. Araştırmanın çalışma evrenini 2009-2010 bahar döneminde Elazığ Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim gören son sınıf öğretmen adayları oluşturmaktadır. Araştırmada örneklem seçimine gidilmemiş çalışma evreninde bulunan 380 öğretmen adayına ölçekler dağıtılmıştır. Öğretmen adayları tarafından doldurulan 154 ölçek değerlendirilmeye alınmıştır. Araştırmada sosyal odaklılık, takım çalışması ve yaşam doyumu olmak üzere üç ölçek kullanılmıştır. Araştırma verileri LISREL 8.51 paket programında değerlendirilmiştir. Sosyal odaklılığın yaşam doyumu üzerindeki etkisinin takım çalışması aracılığı ile azaldığı belirlenmiştir. Takım çalışmasının öğretmen adaylarının sosyal odaklılık özellikleri ile yaşam doyum düzeyleri arasında tam aracılık etkisi yaptığı saptanmıştır.Article Good Examples From Japan Education System To Turkish Education System;(2010) Ekinci, A.; 02.04. Department of Educational Sciences / Eğitim Bilimleri Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiJapan education system is one of the education systems which has been studied a lot on comparative education. Although lots of studies are done on education which is an important fundamental and certain dynamism on especially the Japan's process, the number of searches on especially Japan education and school system are quite inadequate. On this study, samples practices in education and school system and from historical development of Japan education system are taken place and the feasibilities are discussed aspects of Turkish education system. This study has been prepared by literature research and by benefiting from studies, observations made and experiences had on the invitation program made by Japan International Cooperation Agency (JICA) in Japan 2005 that the writer attended to make researches on Japan education and culture.Article EYLÜL ROMANINDA ESTETİZE EDİLMİŞ KİMLİKLER(2010) Kanter, Beyhan; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiEylül is a novel of which psychological analyses have been significantly carried out. In the novel, the psychological pres sure of an impossible love on the novel characters that experienced this love is being handled in the terms of place and human. While the inten tions and psychological conflicts which place creates in the inner world of individual being told, inner worlds of characters are being presented to the reader completely. Ethical fact is not ignored while novel characters' emotions are being told in an aesthetic ground. In this study, the love be tween Necip and a married woman Suat and the relationship between aes thetic and ethic wherein their inner are present will be discussed in depthOther İbn Sina'nın kelamcıların hudus görüşüne yönelttiği eleştiriler(2010) Muhammet Fatih Kılıç; 02.06. Department of Philosophy / Felsefe Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışma, kelâmcıların hudûs görüşüne İbn Sînâ’nın yönelttiği eleştirileri ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu amaçla öncelikle kelâmcıların hudûs görüşü, İbn Sînâ’nın eleştirilerine konu olan boyutları ön plana çı karılarak ele alınmıştır. Tanrı kanıtlamasına zemin ha zırlaması açısından âlemin sonradan yaratılmışlığı, bu çerçevede Tanrı’nın en belirleyici sıfatı olarak ezelîliğin ortaya çıkması ve sıfatlar probleminin hâdis âlem fikri ni anlamsız kılmayacak bir şekilde çözülmesine ilişkin gayret, kelâmcıların hudûs görüşünün bu çalışmada ele alınan boyutlarını oluşturmaktadır. İbn Sînâ’nın kelâm cıların hudûs anlayışına yönelttiği eleştiriler ise dört nok tada toplanmaktadır. İlk olarak âlemin hâdis olduğu dü şüncesi birbirini doğuran ve teselsüle yol açan bir zaman anlayışını ortaya çıkardığından mantıksal açıdan kesinlik ifade etmez ve dolayısıyla kabul edilemez. İkinci olarak âlemin hâdis olması, tek başına bizi onun bir muhdisi ol duğu sonucuna götürmez. Üçüncü olarak hudûs görüşü çerçevesinde kaldığımızda âlemin varlığının devamı hak kında muhdisin bir etkisinden bahsetmemiz imkânsızdır. Dördüncü olarak hudûs görüşü, Tanrı’nın yaratma fiilini sonraya bıraktığı için Tanrı’yı işlevsizleştirmektedir.Article Japon eğitim sisteminden Türk eğitim sistemine iyi örnekler(2010) Ekinci, Abdurrahman; 02.04. Department of Educational Sciences / Eğitim Bilimleri Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKarşılaştırmalı eğitim alanında en fazla çalışılan eğitim sistemlerinden biri Japon eğitim sistemi olmuştur. Özellikle Japon kalkınmasında temel ve belirleyici bir dinamik olarak kabul edilen eğitim, birçok ülke tarafından dikkatle incelenmiştir. Türkiye’de de bu bağlamda Japon eğitim sistemi üzerine birçok çalışma yapılmış olmasına rağmen, özellikle Japon eğitim ve okul sisteminden uygulamalara yer veren araştırma sayısı yetersizdir. Bu çalışmada ise, Japon eğitim sisteminin tarihsel gelişimiyle birlikte, eğitim ve okul sistemi içerisinde örnek uygulamalara yer verilmiş ve Türk eğitim sistemi açısından uygulanabilirlikleri tartışılmıştır. Çalışma, literatür taraması ve yazarın 2005 yılında Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (JICA), Japon eğitimi ve kültürü üzerine incelemeler yapmak üzere gerçekleştirdiği davet programı çerçevesinde Japonya’da yaptığı inceleme, gözlem ve deneyimlerinden yararlanılarak hazırlanmıştır.Article İlköğretim okullarında müfettişlerce yapılan rehberlik ve denetim çalışmalarının işlevselliği(EDAM, 2011) Ekinci, Abdurrahman; Karakuş, Mehmet; 02.04. Department of Educational Sciences / Eğitim Bilimleri Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiIn this study, it was aimed to determine to what extent the problems detected at the guidance and supervision reports could be solved and in this context, to what degree these visits were functional. So, with a qualitative research approach, data were obtained at two stages and analyzed through NVivo 7 software. At the first stage, the guidance and supervision reports of 2007-2008 academic year were obtained from Education Supervisors Board and were analyzed comparatively for forty primary schools which were randomly selected from the schools in the city center of Yozgat. At the second stage, ten education supervisors were interviewed. The results of the research showed that there were some problems unsolved at each of the six categories (physical situation, instructional situation, clerical works, student affairs, personnel affairs and affairs of budget and movable goods). Especially the physical problems that necessitate pecuniary resource and instructional problems that require some competencies related to the new curriculum were revealed to remain unsolved in most of the schools. It was recommended for schools to be allocated a sufficient budget and for school administrators and teachers to be equipped with necessary competencies to solve problems.Article Yunus Emre'de şiirsel imkânın görüngübilimi(2011) Habip Türker; 02.06. Department of Philosophy / Felsefe Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu makale, Yunus Emre'nin şiirlerini görüngübilimsel bir perspektiften şiirsel bir imkan olarak okumayı denemektedir. Bizi varlık, hakikat ve zamansallık başlıkları altında Yunus Emre'nin felsefi-şiirsel dünyasında bir yolculuğa çıkarmaktadır. Yunus'a göre, varlıkta değişme değil, ancak tecelli söz konusudur. Bununla beraber varlık-oluş karşıtlığı yoktur; hatta varlık, oluşun imkanının temelidir. Tanrı, Varlık ve Aşk özdeştir. Varlığa duyulan bir aşk olan yokluk Yunus Emre için olumsuz bir anlam içermez. Onda zamansallık bir "orada-bulunmadurumu/ kesiti" değil, fakat bir "oradangeçmehali"dir. Bu yüzden zamansallık insanda bir yokluk, bir yaşanmamışlık hissi olarak belirir. İnsanda yokluk ve yaşanmamışla hissi olarak zamanlılık temelde insanın varolma tarzıdır.Article Yeni Sosyal Hareketler İçinde Sınıfın Yeri(2011) Ertürk. Devrim; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiYeni sosyal hareketler, bir önceki dönemin sınıf üzerinden işleyen örgütlenmeleri yerine kültür üzerinden yükselen kimlik ve farklılık temelli örgütlenmeler temelinde ortaya çıkmıştır. Bu değişime bağlı olarak da sınıfın etkisini kaybettiği, ortadan kalkmaya başladığı yönünde teoriler ortaya atılmıştır. Endüstri toplumunda yaygın olarak kullanılan toplumsal sınıf kavramının yerine “farklı yaşam tarzını seçenler”, “bireysel yaşam tarzları”, “tanınma talebinde bulunan gruplar” gibi ifadeler kullanılmaya başlanmıştır. Siyaset üretimi, toplumsal sınıflara yönelik olmaktan ziyade, daha parçalı düzlemde gerçekleşmeye başlamıştır. Bu makalede sınıf olgusunun toplumsal hareketler içerisindeki yeri ele alınacak ve yeni sosyal hareketler içerisinde sınıfın neden etkisini kaybettiğini üzerinde durulacaktır.Article Lise son sınıf öğrencilerinin depresyon düzeylerini yordayan sosyo-demografik değiskenlerin belirlenmesi(2011) Mürside Emiroğlu; Mehmet Murat; Recep BindakBu çalısmanın amacı lise son sınıf öğrencilerinin depresyon düzeyini etkileyen sosyo-demografik değiskenleri belirlemektir. Arastırma grubunu Gaziantep İsmetpasa lisesine devam eden 146 (%46kız, %54 erkek) lise son sınıf öğrencisi olusturmustur. Veri toplama aracı olarak Beck depresyon Ölçeği ve anket kullanılmıstır. Veriler asamalı (stepwise) çoklu lineer regresyon ile analiz edilmistir. Arastırmanın bulgularına göre, öğrencilerin kendi algısına göre sosyo ekonomik durumu, uyku sorunu olup olmama, kendi sağlık durumunu nasıl algıladığı, kardes sayısı ve cinsiyet değiskenleri lise son sınıf öğrencilerinin depresyon düzeyini anlamlı sekilde yordamaktadır. Öğrencilerde baska ne tür psikolojik ve/veya psikiyatrik bozuklukların bulunduğunun incelenmesi, bu bozuklukların bu çalısmada ele alınmayan değiskenlerle iliskisinin ortaya konulması, arastırmaya değer bir konu olarak önerilebilir.Article İbni Sina'nın hudis yorumu(Mustafa Çevik, 2011) Kılıç, Muhammet Fatih; 02.06. Department of Philosophy / Felsefe Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiIn this article, I shall deal with the concept of huduth (origination) as contextualized by CU Avicenna, which emerges in the context of relation between God and the world, while relating the coming into existence of the world with temporality. Avicenna discusses that there are two kinds of origination according to his classification of the celestial and sublunary world in ontology. Rational beings, celestial souls and bodies, heavenly motion and time depend on this motion are known as essential coming into existence (huduth dhdti). These things are eternal from the point of view of temporality. There is no time difference between them and God who is the ultimate cause of them. The sublunary world consists of matter and bodies of generation and corruption. The various movements of these bodies and the time that depends on the movements are of the topic: temporal coming into existence (huduth zamani).Article Okul Müdürlerinin Sosyal Sermaye Liderliği Davranışlarının Öğretmenler Arasındaki Sosyal Sermaye Düzeyine Etkisi(2011) Ekinci. Abdurrahman; Karakuş. Mehmet; 02.04. Department of Educational Sciences / Eğitim Bilimleri Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu araştırmanın amacı, okul müdürlerinin sosyal sermaye liderliği davranışları etkisinin belirlenmesi ve okulda sosyal sermayenin oluşmasında okul müdürünün liderlik davranışlarının öneminin belirlenmesidir.Ankete dayalı betimsel tarama deseninin kullanıldığı bu araştırmanın verileri, 2009–2010 eğitim-öğretim yılında Batman il merkezindeki 39 ilköğretim okulu arasından yansız olarak seçilen 12 ilköğretim okulunda çalışmakta olan toplam 436 öğretmene uygulanan anketlerden elde edilmiştir. SPSS programıyla basit ve hiyerarşik çoklu regresyon analizleri ve t-testi yapılmış, farklılaştırıcılık testleri ise ModGraph programıyla yapılmıştır. Sonuçlara göre, okul müdürlerinin sergiledikleri sosyal sermaye liderliği davranışları, öğretmenler arasındaki sosyal sermayenin hem genel puanlarını hem de sosyal sermayenin bütün boyutlarını anlamlı şekilde yordamaktadır. Kadın öğretmenler, erkek öğretmenlere kıyasla okul müdürlerinin sosyal sermaye liderliği davranışlarını daha olumlu şekilde değerlendirmektedirler. Öğretmenlerin okulda çalışma süreleri, sosyal sermayenin alt boyutlarından bağlılık ve tolerans boyutlarını anlamlı olarak yordamaktadır. Okul müdürlerinin sergiledikleri sosyal sermaye liderliği davranışları ile öğretmenler arasındaki sosyal sermaye düzeyi arasındaki ilişkide, öğretmenlerin cinsiyetinin ve bulundukları okulda çalışma sürelerinin farklılaştırıcılık etkileri anlamlı çıkmamıştır.Other Popper and the theory of evolution(2011) Musa Duman; 02.06. Department of Philosophy / Felsefe Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu makale, evrim teorisinin bilimsel statüsü hakkında, bu teorinin gerçek anlamda bilimsel bir karaktere sahip olup olmadığı hakkında Popper’ın ortaya koyduğu fikirleri incelemektedir. Önce Popper’ın bilimsel olma iddiasındaki bir bilgi türünün karşılaması gerektiğini düşündüğü kriterlere ilişkin bakış açısını sunuyorum. Devamında, Popper’ın bilim felsefesi alanındaki temel savlarını ve bu savların evrim teorisinin epistemolojik yapısına yönelik imalarını tartışıyorum. Evrim teorisinin biyolojik gerçekliğe ilişkin temel konumu, evrimci argümantasyonunun yapısını ortaya çıkarma gayesiyle betimlenmektedir. Popper’ın, 1977’ye dek, evrim teorisinin “metafizik bir araştırma izlencesi” olduğunu, ve verimli ve kapsamlı bir izlence olduğunu, öne sürdüğünü, ama geç dönem düşüncesinde bu iddiasından vazgeçtiğini ve evrim teorisine bilimsel bir statü kazandırmaya giriştiğini, ancak bunun da tüm bir yanlışlamacı stratejinin mantığı açısından, beraberinde getirdiği bazı gerilimlerin bulunduğunu not ediyorum
