Psikoloji Bölümü Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/74
Browse
Browsing Psikoloji Bölümü Koleksiyonu by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 66
- Results Per Page
- Sort Options
thesis.listelement.badge Varoluşçu Yaklaşım Odaklı Sorumluluk Eğitimi Programının İlköğretim 8. Sınıf Öğrencilerinin Sorumluluk Düzeylerine Etkisi(Gaziantep Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2012) Acar, Muhammet CevatBu araştırmanın amacı „Varoluşçu Yaklaşım Odaklı Sorumluluk Eğitimi Programı‟nın ilköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinin sorumluluk düzeylerine etkisi olup olmadığının belirlenmesidir. Araştırmaya katılan öğrenciler, 2010- 2011 eğitim- öğretim yılında Mardin ili Merkez ilçesi Atatürk İlköğretim okulunda okuyan sekizinci sınıf öğrencileridir. Bu araştırma öntest- sontest kontrol gruplu modelden oluşan deneysel bir çalışmadır. Kontrol ve deney grubunu belirlemek amacıyla Sorumluluk Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Bu ölçekten alınan sonuçlara göre, öğrencilerle yapılan görüşmeler de göz önüne alınarak 13 kişi kontrol grubuna ve 13 kişi de deney grubuna seçilmiştir. Kontrol ve deney gruplarını belirlemek amacıyla kullanılan Sorumluluk Tutum Ölçeği, sorumluluk davranışının ölçüldüğü 41 maddeden oluĢmaktadır. Araştırmacı tarafından 94 öğrenci üzerinde yapılan güvenirlik çalışmasında iç tutarlılık katsayısı .87 olarak bulunmuştur. Bu güvenirlik katsayısı araştırmacı tarafından yeterli görülmüş ve ölçek güvenilir kabul edilmiştir. Kontrol ve deney gruplarının öntest ve sontest puanlarının analizi sonucunda kontrol ve deney grubunun öntestleri arasında anlamlı bir fark olmadığı; kontrol grubunun öntest- sontest sonuçları arasında anlamlı bir fark olmadığı; deney grubunun öntest- sontest puanları arasında anlamlı bir far olduğu ve son olarak kontrol ve deney gruplarının sontest puanları arasında anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır. Bu bulgulara dayanarak „Varoluşçu Yaklaşım Odaklı Sorumluluk Eğitimi Programı‟nın ilköğretim sekizinci sınıf öğrencileri üzerinde olumlu yönde etkisi olduğu sonucuna varılmıştır.Article İmam- Hatip Lisesi Öğrencilerinin Dinî Sorumluluk Düzeylerinin İncelenmesi: Bingöl Örneği(Bingöl Üniversitesi Sosyal Bİlimler Enstitüsü Dergisi, 2014) Acar, Muhammet CevatBu araştırmanın amacı İmam-Hatip Lisesi öğrencilerinin dinî sorumluluk düzeylerinin analiz edilmesidir. Araştırma 2013-2014 eğitim-öğretim yılında Bingöl ilindeki İmam-Hatip Liselerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya tabaka ve kümeleme örnekleme yöntemleriyle seçilen 364 öğrenci katılmıştır. İlişkisel tarama modeliyle yapılan bu çalışmada, Kaya (2000) tarafından geliştirilen Dinî Sorumluluk Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada dört değişken analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda öğrencinin okuduğu okulun kendi seçimi olup olmadığı ve okul türü değişkenlerinin öğrencilerin dinî sorumluluk düzeylerinde farklılaşmaya yol açtığı; cinsiyet ve sınıf düzeyi değişkenlerinin ise öğrencilerin dinî sorumluluk düzeylerinde farklılaşmaya yol açmadığı görülmüştür.Article Dindar eşcinsel bireyin manevi ve cinsel kimlik ikilemi: Müslüman gay ve biseksüel erkek örneklem(The Journal of International Social Research, 2014) Kıraç, FerdiBu çalışmanın amacı, cinsel yönelimi ve manevi kimliği ile yüzleşen dindar eşcinsel bireyin, manevi ve cinsel kimliği arasında bir ikilem yaşayıp yaşamadığını ortaya koymaktır. Eşcinsel bireylerin, eşcinsel yönelimin cinsel kimlik karmaşası olup olmadığı ve eşcinsel yönelimin heteroseksüel yönelime değiştirilip değiştirilemeyeceğine dair inançlarına göre, dindarlık ve hayatın anlamı puanlarının anlamlı olarak farklılaşacağı tahmin edilmiştir. Çalışmaya, İslam dinine inanan üç yüz seksen iki Türkiyeli gay ve biseksüel erkek katılmıştır. Eşcinsel bireylerin, eşcinsellikle ilgili inançlarına göre iki temel grup ortaya çıkmıştır. Araştırma bulguları, birinci grubu oluşturan ve cinsel yönelimini kabul etme eğilimi gösteren eşcinsel bireylerin, dindarlık puanlarının düşük, hayatın anlamı puanlarının ise yüksek olduğunu göstermiştir. Diğer taraftan, ikinci gruptaki, cinsel yönelimini reddetme eğilimi gösteren eşcinsel bireylerin dindarlık puanları yüksek, hayatın anlamı puanları ise düşük bulunmuştur. Sonuçlar, Festinger’in Bilişsel Çelişki Kuramı bağlamında tartışılmıştırArticle PSYCHOMETRIC PROPORTIES OF THE PURPOSE IN LIFE SCALE: FACTOR STRUCTURE AND RELIABILITY(The Journal of International Social Research, 2015) Kıraç, FerdiThe aim of this study is to examine the factor structure and reliability of the Purpose in Life scale (PIL) in Turkish culture.1367 university students volunteered to participate in the study. A principle component analysis with promax rotation revealed that four items failed to meet a minimum criteria of having a primary factor loading of .4 or above and no-cross-loading of .3 or above. Excluding those four items, a principle component analysis with promax rotation with 16 items of PIL was conducted again. The result demonstrated that the Turkish version of PIL had three interpretable factors: Quality of Life, Meaning and Purpose, Freedom. A Cronbach’s alpha of .91and a split-half reliability of .92 were computed for the scale, indicating that the scale is satisfactorily reliable.Article The Critique of Capitalism in the Light of Qur'anic Verses(Sage Publications Ltd, 2015) Eliacik, IhsanThis paper argues that the Qur'an must be understood as an anti-capitalist text. The Qur'an contains many verses that declare unequivocally the accumulation of wealth and monopoly ownership, either by the one person or one group, to be highly problematic ethically and socially. Qur'anic verses attend frequently to the issues of ownership and the accumulation of wealth. In the first years of the revelation and particularly before the Prophet's migration to Mecca, the Qur'an discusses frequently the issue of ownership. Before the migration, the Qur'an taught mainly about the exploitative nature of the existing economic system while, in the post-migration era, the Qur'an laid the foundation of a new system in which the accumulation of wealth and ownership monopoly are central causes of ethical and social degeneration. The Qur'an regards the redistribution of wealth to be both a religious duty and an ethical obligation.Article Ability, Examination and Inclusive Education: Stretching the Hard Lines of the Educational System(2016) Sakız, HalisThe aim of this paper is to delve into the debate about the epistemological nature of ability and examination, which we have been continuously exposed to, but rarely scrutinized. In the paper, I refer to Turkey as a case and argue that the dominance of ability-based paradigm and its associated assessment and placement systems have created a new educational order which categorizes schools and students based on how they perform at a single point in time. What is more, I critically evaluate the construction of “abilities” and “disabilities” through the means employed in the education system, followed by a discussion of the examination culture as a product of an ability-based system. Finally, I propose inclusive education as a powerful means of transforming the education system to an equitable and educationally effective one in which all students are welcomed and provided with education of good quality that both enriches childhood and maximizes chances of leading a fulfilled adult life.Article Göçmen çocuklar ve okul kültürleri: Bir bütünleştirme önerisi(Göç Dergisi, 2016) Sakız, HalisBu makale, Türkiye’de yoğun göç almakta olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki okullarda, göçmen çocukların okullara dâhil edilmesine yönelik olarak idarecilerin düşünce, inanç ve tutumlarını inceleyen nitel bir araştırmanın sonuçlarını bildirmektedir. Araştırma özelde, okul yöneticilerinin göçmen çocukların kendi okullarında eğitilmesine yönelik tutumlarını, bu eğitimin önünde duran ve okul ikliminden kaynaklanan engelleri ve göçmen çocukların kendini ait hissettikleri bütünleştirici okul iklimleri inşa edilebilmesi için eğitim sistemindeki mevcut fırsatları ortaya koymayı amaçlamıştır. Araştırmada, 18 okul yöneticisinden nitel araştırma yöntemlerinden olan yarı- yapılandırılmış görüşmeler kullanılarak veri toplanmış ve bu veriler tematik analiz yöntemiyle çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda (i) okul yöneticilerinin göçmen çocuklara ayrıştırılmış ortamlarda eğitim verilmesini desteklediği ve kendi okullarında eğitim görmelerine dair olumsuz tutumlar beslediği, (ii) yapısal yetersizliklerin ve düşük toplumsal kabul düzeyinin göçmen çocukların eğitimine yönelik olumsuz tutumları önemli ölçüde etkilediği ve (iii) bütünleşik okul kültürlerinin oluşması için paydaşların psiko-sosyal ve yapısal anlamda desteklenmesi gerektiği ortaya çıkmıştır.Article The Role of Religiosity in Satisfaction With Life: A Sample of Turkish Gay Men(Journal of Homosexuality, 2016) Kıraç, FerdiIn this study, we investigated the role of religiosity in satisfaction with life in a sample of Turkish gay men. A one-way analysis of covariance (ANCOVA) revealed that the religiosity had a significant effect on life satisfaction of gay men. Extrinsically religious gay men displayed significantly higher life satisfaction scores than both intrinsically religious and nonreligious gay men. Moreover, intrinsically religious and nonreligious gay men did not significantly differ in terms of life satisfaction. Based on the findings of the study, we concluded that the role of a committed religiosity in enhancing satisfaction with life as documented by the overwhelming majority of previous research was reversed in the case of Turkish Muslim gay menArticle Establishing an Inclusive Psychology of Migration: An Alternative Model(GÖÇ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2016) Sakız, HalisDünya üzerinde artan göç olgusu göçmenler, mülteciler ve yerel toplumlar arasında, huzursuzluk, acıma ve olumlu kabul gibi farklı psikolojik reaksiyonlara neden olmuş- tur. Bu makalenin amacı, göçü kaotik, düzensiz ve olumsuz yanlarını öne çıkaran ku- ram ve yaklaşımların aksine, bütünleştirici bir psikolojik anlayış içerisinde değerlendir- mektir. İyi yönetilmediği durumlarda göç hareketlerinin neden olabileceği muhtemel zorlukların var olduğunun kabul edildiği bu yazı, göçün topluluklar arasında olumlu psikolojik tepkiler verilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine yönelik bir etkisi olduğunu göstermeyi amaçlamaktadır.Article An Evaluation of Teachers’ Opinions about the Servant Leadership Behaviours of School Principals(Educational Process: International Journal, 2016) Ekinci, Abdurrahman; Sakız, Halis; Ekinci, Abdurrahman; Sakız, HalisThe aim of this study was to determine the servant leadership behaviors that were displayed, or expected to be displayed, by principals towards the teaching staff at their schools, from the teachers’ perspectives. The data was collected during focus group discussion with 12 teachers who were in service in primary and secondary schools. The teachers were chosen using the snowball sampling method. The data obtained from the participants was analyzed using content analysis. When the findings were evaluated, it was determined that the principals were not qualified enough to display servant leadership behaviors. Moreover, the teachers stated that principals should display servant leadership behaviors that are oriented towards community building, sharing, empathy, active listening, humility, and altruism. In this respect, it can be suggested that principals should receive servant leadership education through instructional programs that should be developed.Article Thinking Change Inclusively: Views of Educational Administrators on Inclusive Education as a Reform Initiative(Journal of Education and Training Studies, 2016) Sakız, HalisThis paper is an attempt to delve into the debate about educational change and evaluate this concept around the paradigms introduced by inclusive education. The paper embarks on views of 27 educational administrators working in different educational institutions in Turkey. Participants are asked to provide their views on educational change and the role which the movement of inclusive education in Turkey can play within this context. Several key themes emerged out of the interview survey: (a) participants had various conceptualizations of educational change; (b) inclusive education was conceived as an opportunity (though difficult to implement) to realize educational change towards educational improvement; and (c) the current competitive and centralized system left little space to utilize inclusive education to catalyze positive educational change. Findings are discussed in relation to relevant literature and suggest that future educational reforms oriented with principles of inclusive education can lead to constructive educational change.Article Öğrenme Güçlüğünde Yaşanan Zorlukların Eğitsel Çerçevede İncelenmesi(Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2016) Sakız, Halis; Ekinci, Abdurrahman; Ekinci, AbdurrahmanBu araştırmanın temel amacı, ilk ve ortaokullarda eğitim görmekte olan ve öğrenme güçlüğü (ÖG) tanısı almış çocukların yaşamış oldukları sorunları eğitsel alan çerçevesinde incelemektir. Araştırmanın ikinci amacı, belirlenen zorluk alanlarının cinsiyet ve okul kademesi açısından farklarını ve boyutlarının birbiri ile ilişkisini incelemektir. Araştırmada, Rehberlik ve Araştırma Merkezleri’nde tanılanmış ve kaynaştırma yoluyla eğitim uygulaması yapan okullarda bireyselleştirilmiş eğitim programı kapsamında eğitim gören 261 çocuğun öğretmenlerinden Öğrenme Bozukluğu Belirti Tarama Testi kullanılarak veri toplanmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin testin tüm boyutlarında sorun yaşadığı, en sık sorun yaşanan alanların, ‘akademik başarı’, ‘yazma’, ‘sosyal-duygusal’, ‘aritmetik’, ‘sıralama’, ‘organize olma’, ‘okuma’, ‘dikkat’, ‘motivasyon’ ve ‘çalışma alışkanlığı’ olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bazı alanlarda hem cinsiyet, hem de okul seviyesi (ilkokul ve ortaokul) açısından öğrenme güçlüğü belirtilerinde anlamlı farklılıklar bulunmuş; ölçeğin boyutları arasında da anlamlı ilişkiler belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarının ÖG olan çocukların sorun alanlarının tespitine ve uygun okul stratejileri ve öğretmen uygulamalarına rehberlik edeceği öngörülmektedir.Article Mediator Role of Metacognitive Awareness in the Relationship between Educational Stress and School Burnout among Adolescents(2017) Sakız, Halis; Çelik, İsmail; Sakız, HalisMetacognition is accepted as a process that affect learning of students directly and is composed of metacognitive skills such as planning of learning, use, regulation and evaluation of learning strategies as well as information on the individual, duty and strategy variables. Educational stress is defined as reactions given by all individuals in the school to the problems they encounter as they carry out their duties and it has an impact on their success both at and outside of school. School burnout is handled in the dimensions of exhaustion against school demands, scornful attitude towards school and the inadequacy felt as a student. The aim of this study is to investigate the relationship between metacognition, educational stress and school burnout and the mediator role of metacognitive awareness in the relationship between educational stress and school burnout. The sample of 303 students was selected from 7th, and 8th grade students who were at 13, 14 and 15 years old at middle schools in Ağrı, Turkey. The Junior Metacognitive Awareness Inventory, the Educational Stress Scale and the School Burnout Scale were used for data collection. Pearson Product Moment Correlation Analysis was applied in order to determine relationship between the variables and simple, multiple/stepwise regression analysis were used to determine predictor roles of metacognition and educational stress on the school burnout. In correlation analysis, there are statistical significant correlations between metacognition, educational stress and school burnout. In stepwise regression analysis, metacognition is a mediator in relationship between educational stress and school burnout, and educational stress was strongest predictor of school burnout.Conference Object MÜLTECİLERDE ÇOCUK SAHİBİ OLMA VE OLUMLU YAŞANTILARIN TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU (TSSB) VE DEPRESYON DÜZEYLERİNE ETKİSİ(2017) Ergün, NaifGiriş: Savaş gibi travmatik bir olayda maruz kalınan şiddet kişide travma sonrası psikolojik roblemler yarattığı gibi mülteci olmak ve göç etmek de bu problemlere neden olabilmektedir. Bu tür travmatik olaylardan sonra hayatta kalanların bir kısmında travma sonrası stress bozukluğu (TSSB), depresyon, anksiyete ve madde kullanımında artış gibi travma sonrası psikolojik rahatsızlık gelişirken büyük bir kısmında ise herhangi bir psikolojik rahatsızlığın gelişmediği görülmektedir. Aynı olaya maruz kalmalarına rağmen neden herkesin aynı şekilde psikolojik rahatsızlık geliştirmediği farklı değişkenler açısından incelenmiş ve kadın olma, geçmişte yaşanan psikiyatrik bir bozukluk, travmatik olayın türü, yaş, travmatik bir olayda kayıp yaşama, sosyal desteğin olmaması gibi durumların travma sonrası psikolojik rahatsızlıklara neden olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Travma sonrası psikolojik bozukluk yaşama riskinin farklı değişkenler açısından ele alınabilir bir olgu olduğu ve bu duruma ilişkin detayların incelenmesi gerektiği fark edilmiştir. Bundan dolayı bu çalışma kapsamında cinsiyet faktörü içinde çocuk sahibi olmanın ve göç edilen kültürde yaşanan olumlu ve olumsuz yaşantıların TSSB ve depresyon ile ilişkisi incelenmiştir. Amaç: Suriye savaşından kaçıp Türkiye’nin Mardin şehrine yerleşen Suriyeli mültecilerin yaş, cinsiyet, göç anında çocuklu olup olmama, savaş öncesi travmatik deneyim ile göç öncesi, göç anı ve göç sonrası yaşantılarının travma sonrası stress bozukluğu (TSSB) ve depresyon düzeyleri ile ilişkisi ele alınmıştır. Kapsam: Araştırmanın çalışma grubu, Mardin’in Kızıltepe ilçesine ve Mardin şehir merkezine göç eden 184 Suriyeli mülteciden oluşmuştur. Sınırlıklar: Bu araştırma Mardin’in Artuklu (merkez ilçe) ve Kızıltepe ilçelerinde ikamet eden 184 Suriyeli mülteciden elde edilen verilerle ve bu verileri toplamak için kullanılan ölçek ve sorularla sınırlıdır. Yöntem: Katılımcılar 18-63 yaş aralığında olup katılımcıların yaş ortalaması 31.12 olarak hesaplanmıştır. Araştırma verileri demografik bilgi formu, Harvard Travma Belirti Ölçeği (HTBÖ) (Arapça uyarlanması Irak’ta yapılmıştır), Depresyon Değerlendirme ölçeği (DDÖ) (Arapça çevirisi mevcuttur) kullanılarak toplanmıştır. Çalışma kapsamında SPSS 23 programıyla çoklu varyans analizi (MANOVA) ve varyans analizi (ANOVA) test teknikleri kullanılmıştır. Bugular: MANOVA öncesi yapılan analizler veri setinin grup örneklem sayısının eşit olduğunu, normal dağılım gösterdiğini ve doğrusallık varsayımını karşıladığını göstermiştir. Box’s test değeri reddedilememesine rağmen normal dağılım ve örneklem grubundaki sayının eşit olması ile Box’s test değerinin .001’den küçük olması göz önünde bulundurularak işleme devam edilmiş ve test sonucu doğru kabul edilmiştir. Yapılan MANOVA analizi grubun TSSB ve Depresyon (Pillai’s Trace = 0.16, F(6, 360)= 5.17, p<.001) puanının bazı değişkenler açısından anlamlı farklılıklar içerdiğini göstermiştir. Buna ek olarak, grubun TSSB ve Depresyon puanları açısından anlamlı farklılıklar gösterdiği [TSSB, F(3,180)=6,39, p<.001 ve Depresyon, F(3,180)=10.53, p<.001] belirlenmiştir. Post Hoc testine bakıldığında, çocuk sahibi kadınların TSSB düzeyleri ile çocuk sahibi olmayan kadınların TSSB düzeyleri arasında anlamlı bir farklılığın (p=.001) olduğu aynı farklılığın Depresyon düzeyleri arasında da görüldüğü tespit edilmiştir (p<.001). Buna ek olarak, Post Hoc test sonuçlarına göre, çocuk sahibi kadınların TSSB düzeyleri çocuğu olmayan erkek grubun TSSB düzeyinden de anlamlı farklılık göstermektedir (p=.004). Bu iki grup arasındaki anlamlı farklılık depresyon düzeylerinde de görülmektedir (p<.001). Analizler sonucunda anlamlı çıkan bir diğer sonuç da göç sonrası yaşanan olumsuz durumlar düzeyi ile TSSB ve depresyon düzeyi arasındaki ilişkidir. MANOVA öncesi yapılan analizler veri setinin normal dağıldığını ve doğrusallık varsayımını karşıladığını göstermiştir. Ayrıca Box’s test değerinin de .03 değeri ile ret edilemediği ve Levene’s değerinin de .05 değerinden küçük olduğu görülmüştür. Göç sonrasında sahip olunan pozitif durum ve yaşantı değişkeninin TSSB ve Depresyon (Pillai’s Trace = 0.10, F(6, 360)= 3.26, p=.004) etkisi değişkenler açısından anlamlı derecede farklılık göstermiştir. Buna ek olarak, gruba TSSB ve Depresyon puanlarının farklılığı açısından bakıldığında ANOVA testi sonucunda TSSB, F(3,180)=6,44, p<.001, ve Depresyon, F(3,180)=3.71, p=.013 gruplar arası farklılıkların olduğu görülmüştür. Sonuç: Çocuk sahibi kadınların diğer üç gruba (çocuk sahibi olmayan erkek ve kadınlar ile çocuk sahibi erkek) göre daha yüksek TSSB ve Depresyon düzeyine sahip olduğu görülmektedir. Ayrıca göç sonrası olumsuz yaşantıları çok olanların az olanlara göre TSSB ve Depresyon düzeyleri yüksek bulunmuştur.Other ‘‘Öğrenilen başarısızlık’’: Türkiye’de okul sınıflandırması ve öğrencilerin akademik öz-yeterliği algıları ile(Anı Yayıncılık, 2017) Sakız, Halis; Baş, Güldest; Kıraç, Ferdi…Article Does disability matter in counselling? Views of counsellors with visual disabilities and their clients(British Journal of Guidance & Counselling, 2017) Sakız, Halis; Sarıçalı, Mehmet; Türküm, Ayşe SibelThis study investigated the case of disability from the perspective of counsellors with visual disability (CWVD) and their clients by focusing on the counselling skills of CWVD, the relationships with their clients and the perspectives of their clients in relation to their counselling experiences. 15 CWVDs and 11 clients (n=26) were interviewed and data were analysed thematically. Findings showed that CWVDs used their entire set of skills effectively to build trustworthy therapeutic relationships through genuineness, established here and now relations in therapeutic encounter effectively and produced meaningful outcomes. Findings of this research indicate the need to re-consider the field of counselling around pluralist, inclusive and multicultural paradigms.Article Including Students with Visual Difficulty withinHigher Education: Necessary Steps(ExceptionalityA Special Education Journal, 2017) Sakız, Halis; Sarıçalı, MehmetThe aim of this research study was to investigate the inclusion of students with disabilities studying in Turkish universities. Students with visual difficulty were selected as a case from 24 different universities. A survey with seven dimensions was administered to 73 students, and 12 students were inter- viewed. Survey and interview findings revealed both progress and, to a larger extent, dissatisfaction with (i) the physical and psychosocial environment of universities; (ii) the way diversity and disability were viewed; (iii) the way support was planned and delivered; (iv) the level and quality of communica- tion and collaboration; (v) the teaching and learning processes; and (vi) the way higher education policy was made and implemented. Findings highlight the need for prioritizing university cultures that are inclusive of students with diverse backgrounds and translation of the inclusiveness into effective prac- tice of providing pedagogical and material support to these students.Article Okul Yöneticilerinde Algılanan Yaşam Kalitesi(Gaziantep University Journal of Social Sciences, 2017) Ekinci, Abdurrahman; Sakız, Halis; Bindak, RecepBu makale Türkiye’de Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görev yapmakta olan 127 okul yöneticisinin yaşam kalitesini çeşitli değişkenler açısından inceleyen bir araştırma bulgularından yola çıkılarak yazılmıştır. Araştırmada okul yöneticilerinin yaşam kalitesine dair kendi görüşleri, Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Ölçeği (WHOQOL-BREF) Türkçe formu kullanılarak alınmıştır. Araştırmada nicel desen kullanılmış ve analizler betimsel istatistik ve fark testleri (t-testi) ve korelasyon testi (Pearson) kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulguları, (i) okul yöneticilerinin yaşam kalitelerinin hem toplamda hem de çevresel, psikolojik, fiziksel ve sosyal ilişkiler alanlarında ortalamanın üstünde olduğunu, (ii) yaşam kalitesi puanlarının medeni durum, deneyim, çalışılan okulların öğrenci ile öğretmen sayıları gibi değişkenlere bağlı olarak anlamlı farklılıklar içerdiğini ve (iii) yaşam kalitesi alanlarının tümünün birbiriyle anlamlı ilişkilere sahip olduğunu göstermiştir. Araştırma sonucunda, okul yöneticilerinin okullarında nitelikli eğitim sunulması sürecini yönetmeleri için kendi yaşam kalitelerinin düzeyini anlama ve ihtiyaç duyulan alanlarda iyileştirilmesinin bir gereklilik olduğunu savunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Okul yöneticileri, yaşam kalitesi, tarama çalışması, demografik değişkenlerResearch Project Article Ümit Horozcu, Kutsal Açlık Yeme Riyazeti ve Anoreksiya Nervoza(2017) Demirdağ, Muhammed EminDin psikolojisi, psikoloji biliminin ruhi yaşayış ve davranışlar içerisindeki dinî nitelik taşıyan her belirtiyi, psikolojik açıdan inceleyen önemli bir birimidir. Ancak, bütün ehemmiyetine rağmen, uzun bir süre psikoloji araştırmalarının büyük ölçüde taşrasında kalmıştır. Din psikolojisi tanımı; dinî davranışlar, dinî davranışların psikolojik nedenleri ve bu davranışların psikolojik sonuçları olmak üzere üç ana eksen üzerinden yapılmaktadır. Literatür incelendiğinde en fazla çalışmanın, dinî davranışların psikolojik sonuçlarına dair yapıldığı; psikolojik nedenlere yönelik çalışmaların -belki biraz daha zorlu olması nedeniyle- daha az sayıda olduğu görülmektedir. Dinî davranışların kendisi ise, tek başına din psikolojisi araştırması için yeterli olmadığından; ya nedenler ya da sonuçlarla bir arada çalışılmıştır.