Tarih Bölümü
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/44
Browse
Browsing Tarih Bölümü by Publication Category "Diğer"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Presentation BEDİRHAN BEY ve KÜRDİSTAN EYALETİ (1847-1867)(2015) Ülke, CemalBu çalışmamızın amacı, Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunan Kürdistan Eyaleti’ne dair belgeleri analiz ederek; 19. yüzyılın ikinci yarısında Bedirhan Bey isyanı sonrasında Diyarbekir Eyaleti ile Van, Muş, Hakkâri sancaklarının Cizre-Bohtan ve Mardin kazaları ile birleştirilip Kürdistan Eyaleti’nin kurulmasıyla başlanan süreci ele almaktır. Osmanlı Devleti, 17. yüzyılın ortalarından itibaren Kürt beylerine verdikleri ayrıcalıkları azaltarak bölgeyi doğrudan merkeze bağlamaya çalıştı. Tanzimat Fermanı’nın (1839) ilan edilmesinden sonra Kürdistan’da uygulanmasına yönelik idarî alanda yeni düzenlemelere gidildi. Fakat özerk durumunda olan Kürt beyliklerinin sindirilememesi Kürdistan’da kanunsuzluğa ve düzensizliğe neden oldu. Devletin, Kürdistan’ın ulaşılamaz yerlerine nüfuz edememesi, Kürdistan’ın idari sistemini kontrol edemez hale getirdi. Tanzimat’ın yürürlüğe konması ile birlikte hükümete karşı büyük isyan hareketleri baş gösterdi. Kürdistan’da Tanzimat’a karşı ilk ciddi tepki, Han Mahmud ve Bedirhan Bey önderliğindeki isyan hareketleridir. Osmanlı Devleti bu durumu düzeltmek amacıyla kanunsuzluğa ve düzensizliğe yol açan “emirleri” cezalandırmak üzere seferlere çıktı. Seferler sonucunda Bedirhan Bey ve Han Mahmud’un sürgünü ile son bulan 1846-47 Osmanlı-Kürt Savaşları, Osmanlı Belgelerinde “Kürdistan’ın yeniden fethi” olarak yer almıştır. Kürt Emirlerin sürgününden hemen sonra bölgede nizamın sağlanması için Tanzimat’la gelen yeni yaklaşımlar ışığında yeni bir yapılandırmaya gidilmiştir.Book Review Byzantium in the Iconoclast Era, c.680-850: A History(OXFORD UNIV PRESS, 2012) Krausmüller, DirkAlthough the title refers to the period between 680 and 850 as the ‘Iconoclast era’, the main aim of this book is to demonstrate that previous scholarship has exaggerated the importance of the controversy about religious images. The authors argue, firstly, that Iconoclasm was only one aspect in a much broader process of transformation, and secondly, that Iconoclasm itself was less significant than Iconophile sources would have us believe. The book is clearly intended to be a comprehensive treatment of the period. Owing to the specialisations of the two authors, the focus is on art history and on social, economic and administrative history, whereas literature is barely mentioned.Book Review Debating the Saints' Cult in the Age of Gregory the Great(OXFORD UNIV PRESS, 2014) Krausmüller, DirkThe topic of this book is a debate about the supernatural powers of saints and about the afterlife that took place during the late sixth and early seventh centuries. Chapters One and Two are devoted to Books II and IV of Gregory the Great’s Dialogi. In the former of these books Gregory explains how the miracles and prophecies of saints come about, and in the latter he deals with the afterlife and the efficacy of masses for the dead.Book Review John of phoberos, a 12th-century monastic founder, and his saints: Luke of mesembria and symeon of the wondrous mountain(Societe des Bollandistes, 2016) Krausmüller, DirkLe moine Jean, abbé du monastère de Phoberos et auteur d’une règle monastique, tenait deux saints en haute estime, à savoir son prédécesseur Luc de Messembria et le stylite et abbé Syméon le Jeune (VIe s.). Si son rapport avec Luc peut se comprendre aisément, la vénération de Jean pour Syméon est, quant à elle, plus surprenante. Elle s’explique probablement par les activités littéraires des moines de la Sainte-Montagne, près d’Antioche, qui firent tout pour promouvoir leur saint patron.Presentation OSMANLI İDARESİNİN HAKKÂRİ’DE TESİSİ(HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI, 2018) Ülke, CemalOsmanlı-İran sınırında yer alan Hakkâri, Yavuz Sultan Selim’in (1514) Çaldıran Seferi’nden sonra tam olarak Osmanlı hâkimiyetine girmemişti; ancak Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılan ikinci İran seferiyle, Hakkâri ve çevresi 1548 yılında fethedilerek Osmanlı hâkimiyetine girdi. Osmanlı idari sistemine hükümet sancağı olarak dâhil olan Hakkâri’nin yönetimi Hakkâri Beylerine verildi ve bu durum 19. yüzyılın ortasına kadar devam etti. Osmanlı merkezî yönetiminin zayıflamasıyla birlikte İranlılar, Hakkâri’nin bir kısım yerlerini ele geçirdi ve bir süreliğine de olsa Hakkâri Beyleri de İran’a tabi oldu. Buna karşılık Osmanlılar Hakkâri Beylerini kontrol altına almaya ve bölgedeki hükümranlık haklarını İranlılara kabul ettirmeye çalıştı. Bu çalışmada, Osmanlı Arşiv Belgelerinden yola çıkılarak, Hakkâri’nin Osmanlı hâkimiyetine girme süreci ve Hakkâri emirliği ele alındı.