MAÜ GCRIS Standart veritabanının içerik oluşturulması ve kurulumu Research Ecosystems (https://www.researchecosystems.com) tarafından devam etmektedir. Bu süreçte gördüğünüz verilerde eksikler olabilir.
 

Melayê Cızîrî’nin düşüncesinde hakikat ve mecaz’ın ontolojik ve epistemolojik boyutu

Loading...
Thumbnail Image

Date

2013

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Open Access Color

OpenAIRE Downloads

OpenAIRE Views

Research Projects

Organizational Units

Organizational Unit
Department of Philosophy / Felsefe Bölümü
2009 yılında kuruluş hazırlıklarına başlanan Bölümümüz 2010-2011 eğitim yılında lisans düzeyinde öğrenim vermeye başlamıştır. Bölümümüz 2014 yılı Haziran ayında ilk mezunlarını vermiştir. Bölümümüzde 2013 Eylül ayından itibaren Yüksek Lisans programı kapsamında eğitim öğretim faaliyetleri başlamıştır. Doktora düzeyinde öğrenim ise 2021 Bahar Yarıyılında başlamıştır. Mardin Artuklu Üniversitesi Felsefe Bölümünde kadrolu 2 doçent, 3 doktor öğretim üyesi, 1 öğretim görevlisi ve 4 araştırma görevlisi bulunmaktadır. Mardin Artuklu Üniversitesi Felsefe Bölümü çalışma alanlarının zenginliği üç anabilim dalı içerisinde kendini göstermektedir. Akademisyenlerimiz, Sistematik Felsefe ve Mantık, Felsefe Tarihi ve İslam Felsefesi anabilim dalları altında çalışmalarını sürdürmektedir. Bu üç anabilim dalı altında hem Batı Felsefesinin temel tartışma konuları ve akımları derslere yansıtılırken hem de Doğu felsefe geleneği sistematik bir biçimde ortaya konulmaktadır. Bölümümüz bunu yaparken, temel felsefe derslerinin yanı sıra, zengin seçmeli ders olanağı ile öğrencilerin kendi ilgi ve gereksinimleri doğrultusunda düşünce dünyasını genişletmesine imkân vermektedir.

Journal Issue

Events

Abstract

17. yüzyıl İslam düşüncesinin önemli mutasavvıflarından olan Melayê Cizîrî, vahdetü’l-vücud teorisinin bir takipçisidir. Onun düşüncesine göre hakikat, varlığın mutlak hali iken, mecaz ise, mutlak varlığın belirlenimleridir. Mecazlar dünyası veya somut nesneler konsepti, hakikat karşısında ontolojik bir statüye sahip değildir. Ama epistemolojik açıdan mecazlar, hakikate giden yoldaki işaretler ve sembollerdir. Başka bir ifadeyle mecazlar olmadan hakikat idrak edilemez. Bu çalışmanın konusu hakikat ve mecaz konusunda Cizîrî’nin görüşünü analiz etmektir. Bu çerçevede onun hakikat ve mecaz hakkındaki görüşü tasavvuf felsefesinin meseleleri ışığında ele alınacaktır.
Melayê Cizîrî, one of the important sûfî thinkers of Islamic thought in the seventeenth century, is a follower to wahdat al-wujûd theory. In his opinion the actually is the status of absolute existence, the metaphor is the determination or viewof absolute existence. The world of metaphors or the concept of concrete objects is hasn’t any status corresponding to absolute existence. But in epistemological point, metaphors are signs and symbols on the way to truth. In other words truth can not be conceived without metaphors. The topic of this study is the analysis of thought of Cizîrî on truth and metaphor. In this context his thought about truth and metaphor will be discussed in the light of issues of philosophy of tasawwuf.

Description

Keywords

Malaye Jaziri

Turkish CoHE Thesis Center URL

Fields of Science

Citation

WoS Q

Scopus Q

Source

İslami İlimler Dergisi

Volume

8

Issue

1

Start Page

295

End Page

310