Browsing by Author "Çiftçi, Erdal"
Now showing 1 - 16 of 16
- Results Per Page
- Sort Options
Article 19. Yüzyıl Vanı’nda Âyan Bir Aile: Timurpaşazâdeler(2022) Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışma 18. yüzyılın son çeyreğinden 19. yüzyılın ortasına kadar Van yönetiminde bulunan ve bu tarihten sonra da Van’da etkili olmaya devam eden ayan bir ailenin yerel siyasetteki rolüne odaklanmaktadır. Ayanlar çağı olarak bilinen 18. yüzyılda Osmanlı imparatorluğunda güçlenmiş olan ayanlarla ilgili literatüre mikro bir çalışma ile Van örneği üzerinden katkı sunulması amaçlanmaktadır. Van’da Timurpaşazadeler ismi ile ayanlaşan bir ailenin güçlenerek ortaya çıkışı, Tanzimat öncesi ve sırasında yaşanan tepkiler ve Tanzimat sonrasında bu ayan ailenin yeni düzen içerisindeki aktif yer alışı incelenmektedir. Tanzimat düzeninin bu gibi ayan aileleri yaptırımcı, tek taraflı ve üstten bir yaklaşımla izale ederek uygulamaya dökülebildiği görüşü son dönemlere kadar literatürün baskın tezlerinden biriydi. Fakat son dönemlerde yapılan yeni çalışmalardan ve Van örneğinden de görüleceği üzere Tanzimat merkezileşmesi yerel ayan ailelerin mülki idari güçlerine belirli oranda bir sınır uygulamış olsa da Timurpaşazadeler yeni düzenin uygulanmasında aktif rol oynamaya devam etmişlerdir. Timurpaşazadelerin bir eşraf olarak kendi rol ve çıkarlarını yeni düzen içerisinde aramaya devam ettikleri anlaşılmaktadır. Dersaadet’in Timurpaşazadeleri Van’dan kaldırmamış olması ve Timurpaşazadelerin bazı Van valileri ile yakın ilişkilerini sürdürmesi bu durumun önünü açan sebeplerden birkaçıdır.Master Thesis 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ve Şırnaklı Kıbrıs Gazileri(2024) Gözlek, Mevlan; Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKıbrıs Adası, jeopolitik konumu sebebiyle her daim stratejik bir öneme haizdir. Bu yüzden tarih boyunca egemenlik yarışına sahne olmuştur. 1571'den 1878 yılına kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalan adanın idaresi, 1878'de geçici olarak İngiltere'ye bırakılmıştır. İngilizlerin patronajlığında Rumlar ada yönetiminde etkin hale gelmişlerdir. Bunu tarihi fırsat olarak gören Rumlar, Enosis düşüncesiyle kurdukları EOKA gibi örgütlerin öncülüğünde adadaki Türklere baskı ve katliamlar yaptılar. Baskılara karşı Türkler de meşru savunma şuuruyla Türk Mukavemet Teşkilatı gibi örgütler kurdu. Adadaki İngiliz yönetimi 1960'da Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin öncülüğünde Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla sona ermiştir. Ancak bu yeni cumhuriyetin ömrü, Rumların tavırlarından ötürü kısa olmuştur. 1963-1967 yılları arasında; Tahtakale, Kanlı Noel, Boğaziçi ve Geçitkale olaylarıyla Türklere saldırıların yoğun olduğu bir süreç olmuştur. Kıbrıs'ta 15 Temmuz 1974 tarihinde Yunanistan destekli ve Enosis'in gerçekleşmesi için büyük adım olarak yorumlanan darbe yaşandı. Türkiye, Garanti Antlaşması ile elde ettiği müdahale yetkisine dayanarak Kıbrıs Adası'na 20 Temmuz 1974'te Türk Silahlı Kuvvetleri öncülüğünde Barış Harekâtı düzenlemiştir. Çalışmada, Kıbrıs Barış Harekâtı'na giden süreç ve harekâtta yer alan 22 Şırnaklı gazinin anlatımlarına yer verilmiştir. Gazilerin vermiş oldukları bilgiler ışığında harekâtı yeniden değerlendirmek, gazilerin yaşadığı deneyimler, tanıklıkları aracılığı ile harekâtın bilinmeyen yönleri aydınlatılmaktadır. Sözlü tarih metodunun kullanıldığı bu çalışma ile harekâtın ayrıntıları, psikolojik etkileri ve adada yaşanan gelişmelere değinilecektir. Belge analiz tekniği yöntemi ile olay bizzat tanıkların gözüyle tartışılmıştır. Bu amaçla çalışma hazırlanırken akademik kaynaklar, İslam ansiklopedisi, meclis tutanakları, arşiv belgeleri, yerel ve ulusal gazetelerden istifade edilmiştir.Master Thesis 3739 Numaralı Mardin Kazası Nüfus Defterinin Transkripsiyon ve Değerlendirilmesi(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2023) Erkar, Emre; Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiNüfus, bir ülkenin veya bir bölgenin durumunu anlatabilecek en önemli kaynaklardan biridir. Günümüzde olduğu gibi geçmişte de devlet yöneticileri hakimiyeti altındaki halk hakkında bilgi sahibi olmak istemişlerdir. Osmanlı Devleti incelenen çalışma gibi birçok bölgede çeşitli araçlar ve amaçlarla sayımlar yapmıştır. Tahrir veya avarız kayıtları buna örnek olarak verilebilir. Günümüzdeki amaçlar kısmen benzer olsa da önceki dönemlerde yapılan tahkikatlar ülkenin asker, vergi ve tarıma olan bağlılığı sebebi ile yapılmıştır. İncelenen Mardin Müslim Nüfus Defteri miladi 1845 yılında Osmanlı Devleti'nin Mardin Sancağındaki Müslüman nüfusunu ortaya çıkarmak için yapılmıştır. Bu defter içerisinde kişilerin aile fertleri ile beraber fiziki özellikleri, meslekleri, lakapları ve yaşı gibi bilgilere ulaşabilmekteyiz. Yapılan sayım, sadece Müslüman erkekleri içerdiği için kadınlar veya gayrimüslim tebaa hakkında bilgi içermez. Bu çalışma ile beraber Mardinde yaşayan Müslüman nüfusun hangi mahallede, nasıl bir yoğunlukta bulunduklarını ve Müslüman erkek sayısını ortaya çıkarmaktadır.Article Administrative Structures in the Upper Ottoman Kurdistan During the 18th Century(Nubihar Akademi, 2015) Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi…Book Part Bir Hamidiye Aşiret Alayı Örneği: II. Abdülhamid Devrinde Heyderan Aşireti(Kitap Yayınevi, 2017) Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi…Article Deve, Aşiret ve Devlet: Osmanlı Madencilik ve Ordu Lojistiğinde Aşiret Develerinin Rolü(2023) Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiOsmanlı Devleti’nde aşiretler ile ilgili çalışmalar çoğu zaman eşkıyalık ile sınırlı kalmıştır. Bu tartışmalar aşiretlerin ve dahili oldukları geçmişin dar bir perspektifle ele alınmasından neşet etmiştir. Fakat son dönem araştırmalar aşiretlerin Osmanlı sosyal, ekonomik ve siyasi gelişmelerinin uzağında olmadığını ortaya koymuştur. Bu çalışmada da aşiretlerin Osmanlı madencilik ve ordu lojistiğindeki yeri ve fonksiyonunu ele alarak onların bu iki önemli sahadaki kritik rolleri incelenmiştir. Aşiretlerin bu önemli fonksiyona sayıca yüksek sayıdaki develeri ile sahip oldukları anlaşılmaktadır. Osmanlı toplumunda yüksek sayıda deveye sahip olan zümreler aşiretler olduğundan madenlerden çıkarılan ham maddelerin kalhanelere ve Baruthane-i Amire’ye ulaştırılmasında ve burada üretilen mühimmatın da ordu ve cephelere aktarılmasında çoğunlukla aşiret develerinden yararlanılmıştır. Bunun yanı sıra zahire ve peksimet gibi yiyecek malzemelerinin de taşınmasında aşiret develeri kullanılmıştır. Osmanlı Devleti’nin sona erdiği dönemlere kadar aşiret develeri engebeli bölgelerde daha hızlı ve ekonomik taşımacılığı sağladığından sıklıkla istihdam edilmişlerdir. Bu çalışma Osmanlı arşiv kayıtlarından yararlanılarak aşiretlerin bazı madenler ve Osmanlı kara ordusu lojistiğindeki taşımacılık faaliyetlerinde devamlılık arz eden kritik faaliyetlerini analiz etmektedir.Book Part Devlet-Aşiret Arasındaki Simbiyotik İlişki: 19.Yüzyıl'da Osmanlı-İran Sınır Bölgesinde Heyderan Aşireti(Bağlam Yayınları, 2019) Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi…Article İngiliz Seyahatnameleri ve Osmanlı Arşiv Kaynakları Işığında Geç Dönem Osmanlı Anadolu’sunda Konar-göçer Kadın(2023) Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKonar-göçer kadınlar ile ilgili antropolojik ve sosyolojik çalışmaların varlığı söz konusu olsa da Osmanlı tarihi çalışmalarında aynı derecede zengin bir literatür yoktur. Bu çalışmada tarih yazımında geri planda kalmış olan konar-göçer kadın temsiliyetleri ile ilgili bazı ender bilgiler çerçevesinde literatüre mütevazı fakat önemli bir katkı sunulmuştur. Osmanlı arşivi kaynakları, konar-göçer kadın temsiliyeti ile ilgili araştırmacılara sınırlı bir veri sunabilmesine rağmen, ender de olsa bazı arşiv belgeleri konumuzu aydınlatıcı ve yön gösterici olmuştur. Ayrıca, oryantalist ve modernist önyargılarına rağmen, doğrudan gözlemler olması açısından, önemli kaynaklardan biri olan İngiliz erkek seyyahların Anadolu coğrafyasında sosyal yaşama dair sundukları veriler ışığında da konar-göçer kadın temsiliyetinin çok yönlülüğü ile ilgili bazı veriler paylaşılmıştır. İmparatorluğun son dönemlerine ait bu seyahatnameler ve yine bu döneme ait bazı Osmanlı arşiv kayıtları çerçevesinde konar-göçer topluluklarda kadının aşiret içerisindeki idari ve sosyal statülerinin çeşitliliğine ve çok yönlülüğüne değinilmiştir. Bu verilerin kritiği ve analizi çerçevesinde genellemeden kaçınarak konar-göçer kadınlar ile ilgili yapılacak sonraki çalışmalara katkı sunulması amaçlanmaktadır.Article Citation - WoS: 1Citation - Scopus: 1The Karapapaks and their shifting loyalties on the imperial borderlands during the nineteenth century(Taylor & Francis Online, 2022) Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiThe Karapapaks were one of the less known native Turkish ethnic groups of the Transcaucasia, who overwhelmingly took refuge in the Ottoman and Qajar Empires in the late 1820s, after the expansion of Tsarist Russia into their homelands. This paper analyses how the literature regarding Karapapak movements and society was overwhelmingly shaped by selective, essentialist, and anachronistic approaches by some historians in Turkey and Iran. While the former determined that they were a loyal pro-Ottoman and pro-Sunni Karapapak society, the latter constructed an opposing pro-Iranian and pro-Shiite narrative. This paper deconstructs both approaches, and asserts that the collective ethnic and sectarian identities of this society played a secondary role in regards to influencing their cross-border movements. This paper argues that the approach of the current literature cannot explain this borderland society’s perpetual, multiple and multi-directional cross-border movement. Instead, the Karapapaks often manoeuvred the frontiers of the empires, and defected to another empire when it was necessary to, first and foremost, satisfy the needs of their own society, over those of any imperial allies.Master Thesis Maarif Nezareti Salnamelerine Göre Erzurum Vilayeti'nde Eğitim(2025) Kara, Selamet; Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi19.yüzyılda Osmanlı Devleti'nde yayınlanan maarif salnameleri eğitim ile ilgili pek çok bilgiyi barındırmaktadır. Özellikle Tanzimat'tan sonra Osmanlı eğitim ve kültür tarihi açısından çok zengin bir içeriğe sahip olan maarif salnamelerinde; öğretmenler, öğrenciler, memurlar, okullar, kütüphaneler, matbaalar ve gazeteler gibi eğitimle ilgili çeşitli bilgiler bulunmaktadır. Bu salnamelerden Erzurum Vilayeti eğitim faaliyetleri araştırılmıştır. Yıllıklar olarak bilinen salnamelerde Erzurum Vilayeti eğitim faaliyetleri ile ilgili Müslim-Gayrimüslim tebaa çocuklarının eğitim gördüğü ibtidai, rüşdi ve idadi okulların sayısı, bu okullarda eğitim veren muallimlerin isim ve sayıları, okulların dereceleri ile tarihleri bulunmakta; ayrıca bu okulların ruhsatlı-ruhsatsız, ücretli-ücretsiz, leyli(yatılı)-gündüzlü vb. zengin bilgiler içermekte olup bu bilgilerden yararlanılmıştır. Osmanlı Devleti eğitim alanında kız öğrencilerin de mahrum kalmaması için İnas (kız) rüşdiyeler açmıştır. Ayrıca sosyal ve kültürel alanda matbaa, gazete ve kütüphaneler ile ilgili bilgiler yine salnamelerden ulaşılmıştır. Araştırmamıza konu olan 1316-1317-1318-1319 ve 1321 salnamelerden yararlanılarak Erzurum'da yapılan eğitim faaliyetlerine ulaşılmıştır.Article Migration, memory and mythification: relocation of Suleymani tribes on the northern Ottoman–Iranian frontier(Middle Eastern Studies, 2018) Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi…Article Citation - WoS: 1Negotiating empire in the Middle East: Ottomans and Arab Nomads in the modern era, 1840- 1914(Taylor & Francis Online, 2021) Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiHistorians of the Ottoman Empire have overwhelmingly undermined the roles that tribes played and marginalized them without having sufficient focus on their activities in their studies. The current literature approaches the nomads of the empire as absolute losers of the modernizing period of the Tanzimat and later periods.Article Ottoman Policy in the Ottoman-Iranian Borderland during the late 19th Century: The Case of Ebeğe(2016) Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÇoğu Osmanlı Tarihi çalışmalarında, aşiret ve aşiretsel konfederasyonlar sesleri ve yüzleri olmayan ve temsiliyetleri bulunmayan gruplardır. Çoğu antropolojik çalışma bu metodolojik eksikliği vurgulamıştır fakat bazı Osmanlı tarihçileri bu konuda çalışmalarında halen direnç göstermektedirler. Bu çalışmada aynı bölgenin iki rakip aşiretleri incelenmiştir. Devlet-aşiret ilişkileri sorgulanmış ve modernist-pozitivist görüş kritiğe tabi tutulmuştur. Çalışılan mekânın sınır bölgesi olmasından dolayı bu çalışmamız aynı zamanda sınır çalışmalarının da pratik bir örneğidir. Spesifik olarak Haydaran ve Celali aşiret konfederasyonları hakkında ve onların iki imparatorluk olan Osmanlı ve Qajar İran ile olan politikekonomik ilişkileri 19. yüzyılın sonları çerçevesinde tartışılmıştır. Birlikte var olma ve bir diğerine güç kazandırma Osmanlı-İran sınır bölgesindeki merkez-çevre ilişkisinin doğasını oluşturmaktadır. Bu çalışmada aşiretler ilkel sosyal gruplar değil, politik-bölgesel güçlerdir. Sonuç olarak 19. yüzyılın sonlarında Osmanlı İmparatorluğu'nun kendi toprak kazanımlarını artırma noktasında aşiretleri araç olarak kullandığı savunulmaktadır. Aynı zamanda aşiretlerin devlet ile birlikte çalışması bu aşiretlere güç kazandırmıştır. Bu yüzden merkez-çevre ilişkileri modernist yaklaşımların belirttiği gibi daima karşıtlık üzerine dayalı olmamıştır. Osmanlı hükümeti her ne kadar vilayet yönetimlerini merkezileştirmeye çalışmış olsa da, Osmanlı-İran sınır bölgesinin kuzey bölgeleri de-sentralize olarak kalmaya devam etmiştir. Bu, merkezi yönetimin bir güç kaybına uğradığı anlamını taşımadığı gibi, tam tersine devlet olmayan bir gücün bölge yönetimini dolaylı olarak Osmanlı tarafına kazandırmış olması anlamına gelmektedir. Merkezi hükümet aynı zamanda aşiretlerin askeri kabiliyetlerini de bu şekilde kullanmış olmaktadır. Bu Osmanlı hükümetinin marjinal bir pratiği olmasının tersine, merkez-çevre ilişkilerinin daha gerçekçi doğasını sergilemektedir.Article Ottoman Policy in the Ottoman-Iranian Borderland during the late 19th Century: The Case of Ebeğe(History Studies, 2016) Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesi…Article Şecâat’ten Fesede’ye: Dağıstan Muhaciri Karapapak Hasan ve Hüseyin Bey Kardeşler Olayı (1880)(İçtimaiyat (Online), 2022) Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışmada muhacir bir sınır boyu topluluğu olan Karapapak eşrafından iki kardeş Dağıstanlı Hasan ve Hüseyin Bey’in 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Osmanlı tarafına sundukları katkılarına ve sonrasında İzmit bölgesinde 1880 yılında gerçekleştirdikleri ahaliyi isyana teşvik etme, gasp ve alıkoyma gibi eylemlerine değinilmektedir. Bu kardeşlerin savaş sırasında şecâat (yiğitlik) olarak nitelendirilen bir konumdan birkaç yıl içerisinde fesede olarak adlandırılan isyancılara evirilmelerindeki süreç aydınlatılmaktadır. Hasan ve Hüseyin Bey’in bu eylemi neden gerçekleştirdiklerine, şiddet eylemlerini hangi amaçla araçsallaştırdıklarına ve tutuklanmaları sonrasında yaşanan sürgün edilme süreçlerine odaklanılmaktadır. Bu süreçte merkezi hükümet görevlilerinin onları kahramanlıktan eşkıyalığa evirilmelerindeki itici rolüne değinilmektedir. Bir sınır boyu topluluğu mensubu olarak Hasan ve Hüseyin Beylerin hem isyana teşvik aşamasında hem de sürgün kararı sonrasında var olan koşulları manipüle edici yönleri ayrıca tartışılmaktadır.Article ULUS-DEVLET İNŞASININ TAHTACILARA YANSIMALARI: İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİ’NİN TAHTACI ALEVİLERİ RAPORU(e-Şarkıyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 2020) Çiftçi, Erdal; 17.06. Department of Architecture and Urban Planning / Mimarlık ve Şehir Planma Bölümü; 17. Vocational Higher School / Meslek Yüksekokulu; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışma İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) tarafından Adana-Mersinbölgesinde yaşayan Tahtacı Alevileri hakkında 1918 yılında hazırlatılmış bir rapor çerçevesinde İTC’nin Tahtacı Alevileri ile ilgili yaklaşımlarını irdelemeyi amaçlamaktadır. İmparatorluktan ulus-devlete dönüşümün yaşandığı süreçteortaya çıkmış baskın milliyetçi fikrîmülahazaların ve İTC yönetiminin Türkleştirme siyasasının Tahtacı Alevilerinin sosyal, kültürel, dini ve kimliksel yönleri ile ne derecede örtüşüp örtüşmediği tartışılacaktır. Anadolu’nun Türklüğün son kalesi olarak yeniden inşasında yaşananhomojenizasyon sürecinin sıklıkla farklı etnik yapılar üzerinden tartışmaya açıldığı görülmektedir. Bu çalışmadaayrıcaİTC’nin temel endişelerininfarklı bir etnik yapı olmayan bir topluluğa yansıması konu edilmektedir. Etno-dinsel bir topluluk olan Tahtacıların Alevi kimliğine ilişkindüşüncelerinİTC tarafından hazırlatılmış bir rapora nasıl yansıdığı irdelenecektir. Çalışmada Tahtacılar hakkında kısaca bazı bilgiler paylaşılması akabinde Tahtacılar ile ilgili var olan literatürüntemel argümanlarına değinilecektir. SonrasındaİTC’nin zihin dünyası hakkında ve konumuzu aydınlatıcıbazı bilgiler paylaşılacaktır. Son olarakTahtacılar raporunun hazırlandığı yıllardaki Tahtacı nüfusu hakkında bazı bilgiler paylaşıldıktan sonra Tahtacılar Raporunun ayrıntılarına inilecektir.