Mühendislik-Mimarlık Fakültesi
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/16
Browse
Browsing Mühendislik-Mimarlık Fakültesi by Language "tr"
Now showing 1 - 20 of 184
- Results Per Page
- Sort Options
Article 1950’lerde Ankara: Namık Kemal Mahallesi’nde Gündelik Hayat(2019) Paköz, Aslıhan Ece1946-1975 yılları arasında Namık Kemal Mahallesi’nde yaşamış olan mimar Nihal Çetintürk ile yapılan söyleşi onun özellikle 1950’li yıllardaki Namık Kemal Mahallesi’ne ait çocukluk anılarının bir derlemesi. Türkiye’de fiziksel çevreye ilişkin anıları içeren dar repertuara bir katkı.Article Afet Sonrası Acil Eylem Planı Olarak Eğitim Amaçlı Kullanılan Prefabrik Yapıların Sürdürülebilirliği(2024) Ergün, Ruşen; Kutlu, İzzettin; Bekar, İremTürkiye’de 06 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem, etkili olduğu bölgelerde eğitim sistemini uzun süre aksatmıştır. Depremin ardından, bölgede eğitim amaçlı birçok prefabrik yapı kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmanın amacı, deprem sonrasında kurulan prefabrik eğitim yapılarının sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik öneriler sunmaktır. Güncel sürdürülebilirlik sertifikasyon sistemlerinin değerlendirme kriterleri ortaya konmuş ve Diyarbakır Bağlar Anadolu Lisesi örneği üzerinden prefabrik yapıların sürdürülebilirlik özellikleri incelenmiştir. Bu kapsamda binanın malzeme ve kaynak ve iç mekan ortam kalitesi kriterleri açısından ön plana çıktığı ancak özellikle enerji ve yenilik kriterleri açısından oldukça düşük bir değerlendirme puanına sahip olduğu söylenebilir. Bu gibi veriler doğrultusunda hem Diyarbakır Bağlar Anadolu lisesi özelinde hem de afet sonrası inşa edilen ve inşa edilecek prefabrik eğitim binalarına yönelik öneriler sunulmuştur.Article Akıllı Şehirlerde Markalaşma Stratejisi Olarak Akıllı Sağlık: Şehir Hastaneleri(Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, 2022) Aydın, Serdar; Şimşek, Deryanur; Kutlu, İzzettinTeknoloji odaklı küreselleşme ve kentleşme süreçleri dünya üzerinde hızla artarak yayılmaktadır. Görünen o ki, teknolojik küreselleşme sürecini geriden takip eden kentleri, büyük sıkıntılar beklemektedir.Article AKTÖR AĞ TEORİSİ İLE VERNAKÜLERE BAKMAK(2020) Paköz, Aslıhan EceBu çalışma, “ilişkisellik” kavramından yola çıkarak “vernaküler” kavramını tartışmaktadır. Bunu yapmak için teorik çerçeve olarak “Aktör Ağ Teorisi” (Actor Network Theory-ANT) benimsenmiştir. Bilindiği gibi modernite; doğa ile toplumu, özne ile nesneyi ayırmaya dayalıdır ve buna göre özne aktif, nesne pasiftir. ANT’ne göre ise, insanlar için doğa ile toplum ayırımı olmadığı gibi saf doğa ya da saf toplum da yoktur. Toplumsallık sadece insanlardan oluşan bir şey değildir ve nesneler olmadan düşünülemez. Böylece ANT’nde toplumsallığın tanımı; sosyal, söylemsel ve nesnel öğelerin bir arada olması olarak yapılır. Her şey bu öğeler arasındaki melez ilişkilerden ibarettir. Bu çalışmada “ilişkisellik” kavramıyla anlatılmak istenen de bu üç öğe arasındaki melez ilişkilerdir. Toplumsal ilişkilere ve bu ilişkilerde nesnelerin rolüne bakmak, mimarlık dünyasındaki bazı kavramsal sorunları anlamak için de bir yol olabilir. ANT çerçevesinden mimarlık alanına bakınca öncelikle disiplinlerin sınırlarının geçirgen olduğunu görülür. Başka bir deyişle saf doğa ya da saf toplum olmadığı gibi saf mimarlık da yoktur. ANT’nde toplumsallık için tanımlanan; sosyal, söylemsel ve nesnel öğeler arasındaki ilişki, toplumsallığı oluşturan öğelerden biri olan mimarlık için de bir aradadır. Bu çalışmada ele alınan vernaküler için de aynı durum söz konusudur. Vernaküler söylemlerde farklı disiplinlerden birçok konu ile ilişki kurularak, mimarlığın disipliner sınırları esnetilmekte ve vernaküleri, bu ilişkileri inşa etmektedir.Article Anadolu’da Selçuklu ve Osmanlı Kent Yapısında Çarşının Konumu ve Mekânsal Kurgusu Üzerine Bir İrdeleme(Kent Akademisi (Online), 2021) Eray, Saide Selin; Kutlu, İzzettinBirçok kent merkezinde çarşı unsuru, kentin en önemli parçalarından biri olmaktadır ve kent ekonomisinin nabzının attığı kamusal bir mekân olarak bilinmektedir. Çarşı, sadece ticari faaliyetlerin yapıldığı bir alan olmayıp aynı zamanda üretim yapılan ve birçok farklı işlevdeki sosyal tesisi de içinde barındıran bir sistemdir. Bu sistem, genellikle şehir hayatının merkezini oluşturmaktadır. Dolayısı ile kent araştırmalarında çarşı unsuru önemli bir değer taşımaktadır. Bu çalışma, Anadolu kentlerindeki çarşı unsurunun, tarihsel sürecini inceleyerek kent dokusunda çarşının ortaya çıkışı ve geçtiği evreleri ele almaktadır. Anadolu topraklarında çarşı değişim ve gelişimini belirgin özellikleri ile yansıtmak amacıyla; Selçuklu ve Osmanlı dönemleri olmak üzere Anadolu’da önemli eserler inşa eden iki dönem karşılaştırılmıştır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada, öncelikle Selçuklu kent sisteminde ticari merkezin oluşumuna ve çarşının bu merkezdeki önemine değinilmiştir. Selçuklu döneminin ardından, kentlerde ticari sistemin ve çarşı kültürünün Osmanlı devleti ile beraber uğradığı değişimler değerlendirilmiştir. Çarşı ve içinde bulundurduğu birimleri ve işlevlerini açıklamak adına üç örnek çarşı kısaca irdelenmiştir. İlk örnek, kuruluşunun temelleri Selçuklu dönemine dayanan, Konya kentinin merkezinde bulunan ve farklı dönemler içerisinde değişimlere uğramasına rağmen halen varlığını sürdüren Konya Kapalı çarşı ve bedestenidir. İkinci örnek, Bursa kentinde bulunan kapalı çarşıdır. Son örnek ise Osmanlı kent-merkez gelişimi bağlamında dünyanın en büyük çarşılarından biri olan İstanbul Kapalıçarşı’sıdır. Çalışmanın sonucunda, çarşı unsurunun Selçuklu kent morfolojisindeki yeri ve özellikleri ile birlikte Osmanlı döneminde geçirdiği sosyo-ekonomik evreler ortaya çıkarılmıştır. Dönem içerisinde değişimlerin karşılaştırıldığı çalışmada, geçiş süreçlerinde ticari merkez ve çarşı özelliklerinin nasıl etkilendiği tartışılmıştır.Article Anılar Aracılığıyla Kentin İnşası: Yeni-Moda Eczanesi(2021) Paköz, Aslıhan EceBir mikro-tarih denemesi olan bu çalışmada, Moda Caddesi’nde Yeni-Moda Eczanesi'nin tarihçesi anlatılıyor.Article Ankara'nın İnşasında Bir Mimar: Arif Hikmet Koyunoğlu(2016) Günenç, Ömer FarukBu çalışma, metinsellik ve görsellik gibi birbiri ile ilişkisi gerilimli olan iki alan özelinde mimar Arif Hikmet Koyunoğlu’nu tartışmaya açmayı hedefliyor. Ankara’nın kuruluş yıllarında aldığı pozisyonu, milliyetçilik bağlamında ürettiği yapılarla ve çeşitli zamanlarda yayınladığı mimarlık yazılarıyla beraber yeniden anlamlandırmak istenilmektedir. Çocukluk ve gençlik yıllarını sefalet içerisinde geçiren bir bireyin, Ankara’ya taşındıktan sonra kısa bir zamanda Cumhuriyet elitleri sınıfına yükselişi dikkat çekmektedir. Aynı zamanda toplumsallığı biçimlendiren bir dispozitif olarak mimarlığa temsiliyet alanında yüklenen anlamları, mimarın metinlerinde ve yapılarında aramak anlamlı duruyor. Çünkü Ankara gibi yeni kurulan başkentte, simgesel değerler üretilen bir zamansallıkta Koyunoğlu, hızlı bir biçimde iktidarın mimarı olabilecek bir pozisyona yükselmektedir. Özetle, burada yapılmak istenen Arif Hikmet’in çeşitlenebilir "yüz"lerini eleştirel ve söylemsel olarak yeniden üretmektir.Article Anlatılarda Kızıltepe(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2021) Aksoy Işık, RojatBir şehrin tarihini, mimarisini incelerken, şehrin sahip olduğu isimlerin etimolojisi ilk araştırılan konulardandır. Şehrin isimlerindeki değişimler; kentin sosyolojik, ekonomik ve mimari yapısıyla ilgili birçok veri barındırır. Bu yüzden şehir isimlerinin etimolojisi, şehir için tarihi, mimari araştırmada önemli olmaktadır. Bu isimlerin bazen şehrin en iyi tanımlayıcısı konumunda oldukları, şehrin tarihi ile ilgili önemli bilgileri barındırdıkları görülmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda bu isimlerin çoğu zaman sözlü kültürün bir parçası olan efsanelerde vb. gizli oldukları görülmektedir. Efsaneler; şehrin sahip olduğu sözlü kültürü yansıtır, şekillendirir. Şehir ile ilgili araştırmalarda daha net bir bilgiye ulaşmak için yazılı kültürün çoğu zaman yeterli olmadığı ve sözlü kültüre başvurulduğu bilinmektedir. Bu bağlamda Mardin’in bir ilçesi olan Kızıltepe ile ilgili yapılan araştırmalarda, şehrin isimlerinin etimolojisi ile ilgili bilgilere ulaşmada sözlü kültürün bir parçası olarak söylenegelen efsanelerin etkisinin yoğun olduğu görülmektedir. Çalışmada, Kızıltepe’nin bugüne kadar kullanılmış olan bazı isimleri örneklem çerçevesinde etimolojik olarak ele alınıp elde edilen bulguların şehrin yapısı üzerine bir değerlendirmesi yapılmıştır.Conference Object Antakya Geleneksel Sivil Mimarisinde Özgün Durum/Mevcut Durum Analizi(2020) Kutlu, İzzettinÇalışmada antik dönemden birçok özelliği günümüze taşıyan Geleneksel Antakya kent dokusunda bulunan sivil mimari örnekleri incelenmektedir. Kent dokusu oluşumunda büyük öneme sahip sivil mimarinin; kullanıcı görüşleri ile beraber özgün geleneksel yapı elemanları olan avlu, mahzen, eşiklik, yüklük (mahmel) ve kuyular ele alınmaktadır. Antakya kent dokusu ile ilgili ‘tarihi, kullanıcı, fonksiyon ve zaman’ kavramlarına yer verilmektedir. Antakya kentini ve kentin kullanıcı ile temasını irdelemek amacıyla; zamanla ihtiyaçların değişmesi ile kullanıcılar tarafından değiştirilen işlevler ve bu değişim sonucu özgün elemanlara yapılan müdahaleler analiz edilmektedir. Bununla birlikte çalışma kapsamında; Geleneksel Antakya konutlarında yaşayan kullanıcıların, yeni inşa edilen çok katlı konutlara göre memnuniyet durumlarını, yer ile kurdukları sosyokültürel özellikleri ve yere atfettikleri değerleri tespit etmek amaçlanmıştır. Kullanıcıların memnuniyet oranları, çevrede yaşadıkları olumsuzlukları, geleneklerini özgür bir şekilde halen devam ettirebilme durumları ve geçmişe özlem duymaları üzerine Hatay’ın Antakya merkez ilçesi Kantara Mahallesi ve çevresinde 100 farklı haneye girilerek çoktan seçmeli anket çalışması yapılmıştır. Anket çalışması yapılan konutlarda özgün yapı elemanları avlu, mahzen, eşiklik, yüklük (mahmel) ve kuyular yerinde tespit edilmiş; zamanla yapılan müdahaleler incelenerek özgün durum ve mevcut durum başlığı altında haritalara işlenmiştir. Analiz ve incelemeler sonucunda, Geleneksel Antakya konut mimarisinde yer alan ve kent kimliğine özgü yapı elemanlarının korunup korunmadığı değerlendirilmektedir.Article ANTITOKSIK EKOLOJIK SPOR KÖYÜ TASARIMI: KOCAELI SARISU ÖRNEĞI(Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, 2020) Şimşek, Deryanur; Karatoprak, Duygu; İnce, Işıl; Özdemir, MineSarısu Çayı ve çevresi konum olarak İstanbul, Kocaeli, Bursa gibi büyük şehirlere yakınlığı, sahip olduğu doğal alanların, yerli turist ağırlaması, diğer önemli varlıklarının yanı sıra; bu alanın turizm potansiyelini de öne çıkarmaktadır. Bölgenin sahip olduğu tarım, hayvancılık gibi potansiyeller doğrultusunda bölgenin “Ekoköy” konsepti ile tasarlanması, sürdürülebilir ve doğaya en az müdahale ile alanın fiziksel ve sosyal olarak yeniden kazanılmasını sağlayacaktır. Alanın dönemsel turist ağırlamasının ötesinde her sezon canlı kalmasını sağlayacak bir tasarım geliştirmek, amaçlardan biridir. Ayrıca tarım faaliyetleri agroturizm ile desteklenerek hem katılımcı odaklı tarım hem konaklamanın bir arada olduğu bir anlayış benimsenerek proje alanını ekonomik olarak da güçlendirecek tasarımlar yapılması kararlaştırılmıştır. Alanda mevcutta yapılan kano, balıkçılık, dağ yürüyüşleri gibi sporlar desteklenerek bu alanın “Ekolojik Spor Köyü” olması hedeflenmiştir. Bu alanda yapılacak tasarımın çıkış noktası olarak düşünülen ve kullanıcının tüm kötü enerjisinden arındığı, üretime katıldığı, sağlıklı beslendiği, temiz bir nefes aldığı, doğaya karşı değil doğaya temas ederek yaşadığı; sürdürülebilir, sıfır atık temelli, kendi içinde kendine yetebilen toksinlerinden arınmış bir mekân yapma olgusuyla proje “Antitoksik Ekolojik Spor Köyü” başlığı altında gelişmeye devam etmiştir.Article Artuklu Dönemi Mimarisinin Anadolu Cami Tipolojisindeki Etkilerinin İncelenmesi(2021) Kutlu, İzzettin; Soyluk, Asena1071 Malazgirt zaferinin ardından Anadolu’ya yerleşen Türkler, bu topraklarda çeşitli beylikler kurmuşlardır. Bu beyliklerden biri olan Artuklu Beyliği’nin sanat ve mimariye etkisi, Anadolu’da hüküm sürdüğü güneydoğu bölgesinde, XII. ve XIII. yüzyıllarda gelişmeye başlamış ve XV. yüzyıla kadar devam etmiştir. Artuklular’ın, özellikle Güneydoğu Anadolu coğrafyasındaki varlığı, Anadolu topraklarına Suriye ve İran kültürel etkisini yansıtan bir köprü vazifesi görmesi ile Anadolu Selçuklu döneminde de etkili olmuştur. O dönemde kazandıkları siyasi ve ekonomik güçlerini dini, sosyal, eğitim, sağlık, ulaşım, ticaret ve savunma yapılarıyla da göstermişlerdir. Uzun yıllar hüküm süren Artuklu Beyliği döneminde, inşa edilen cami ve medrese yapı türleri erken Anadolu Türk Cami mimarisindeki gelişim açısından önemli bir yere sahiptir. Yapılan çalışma iki aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada veri toplama yöntemi kullanılarak Artuklu dönemi mimarisinin önemli eserlerinden olan Harput Ulu Cami, Mardin Ulu Cami, Silvan Ulu Cami mekan dizilimi, plan şeması, taşıyıcı sistem ve malzemesi açısından değerlendirilmiştir. İkinci aşamada ise iz sürme yöntemi ile Artuklu mimarisinin özelliklerinin, Anadolu topraklarında Selçuklulardan başlayarak Osmanlı İmparatorluğu ve hatta Cumhuriyet dönemi camileri üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Sonuç olarak darüşşifa yapısının ortaya çıkması, açık avlulu plan tipi, mihrap önü kubbe gelişimi, enine gelişim gösteren dikdörtgen planlı harim mekânı ve çifte minarelerin ortaya çıkışı gibi mimari özelliklerin ilk defa veya vurgulanarak kullanıldığı görülmüştür. Yöreye özgü malzeme olan sarı kireç taşı ile kagir taşıyıcı sistemi en iyi biçimde kullanan Artuklu mimarisinin Osmanlı’nın cami tipolojisi gelişimine katkıda bulunduğu Edirne Üç Şerefeli Cami, İstanbul Sinan Paşa Cami gibi örneklerden anlaşılmaktadır. Ayrıca Cumhuriyet Dönemi sonrası yapılan çağdaş cami yapılarında da Artuklu Beyliği mimari mirasının izlerine rastlanmaktadır. Sonuç olarak geçmişle günümüz arasında önemli bir bağ kuran ve toplumsal bellekte önemli bir yer edinen Artuklu dönemi yapılarında ortaya çıkmış mimari kriterlerin araştırıldığı bu çalışmanın, literatüre önemli bir katkı sağlayacağı ve ileride yapılacak çalışmalara rehberlik edeceği düşünülmektedir.Conference Object Artuklu Dönemi Mimarisinin Anadolu Cami Tipolojisindeki Etkilerinin İncelenmesi(IKSAD Publishing, 2020) Kutlu, İzzettin; Soyluk, Asena1071 Malazgirt zaferinin ardından Anadolu’ya yerleşen Türkler, bu topraklarda çeşitli beylikler kurmuşlardır. Bu beyliklerden biri olan Artuklu Beyliği’nin sanat ve mimarisi, Anadolu’da hüküm sürdüğü güneydoğu bölgesinde, XII. ve XIII. yüzyıllarda gelişmeye başlamış ve XV. yüzyıla kadar devam etmiştir. Devlet yönetimi ve kurumsal yapıları ile Büyük Selçuklu kentsel tasarım anlayışını devam ettiren Artuklular’ın, özellikle Güneydoğu coğrafyasındaki varlığı, Anadolu Selçuklu döneminde ve sonrasında her alanda etkili olmuştur. O dönemde kazandıkları siyasi ve ekonomik güçlerini dini, sosyal, eğitim, sağlık, ulaşım, ticaret ve savunma yapılarıyla da göstermişlerdir. Uzun yıllar hüküm süren Artuklu Beyliği döneminde, inşa edilen cami ve medrese yapı türleri erken Anadolu Türk Cami mimarisindeki gelişim açısından önemli bir yere sahip olmuştur. Yapılan çalışmada veri toplama ve iz sürme yöntemleri kullanılarak Artuklu dönemi mimarisinin önemli eserlerinden olan Harput Ulu Cami, Mardin Ulu Cami, Silvan Ulu Cami’nin mekan dizilimi, taşıyıcı sistem ve malzeme açısından benzerlikleri ve ayrışmaları çözümlenmiştir. Bu çözümlemeler ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da uzun yıllar hüküm sürmüş bu uygarlığın Anadolu’da farklı topraklardaki cami mimarisinin gelişimindeki rolü ile ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. Yapılan analizler bu üç caminin kurgusal olarak Selçukludan başlayarak Osmanlı İmparatorluğu ve hatta Cumhuriyet dönemi camilerini bile etkilediğini göstermiştir. Kültürel mirasın bir uygarlığın bilişsel birikiminin en önemli ögesi olduğu ve bu ögenin en önemli kaynaklarından biri olan mimari eserlerin toplumsal bellekteki yerinin gözler önüne serildiği bu çalışmanın literatüre önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Article Aydınlanma Karşıtlığı: 18. Yüzyılda Mimarlık ve Pitoresk(İDEALKENT, 2023) Işıker, Figen18. yüzyıl Aydınlanma dönemini inşa eden paradigmalar, birçok alanda eş zamanlı olarak gerçekle- şir. Bu paradigmalar kavramların sınırlı içermelerle tartışıldığı, bilgi alanlarının disiplin rejimlerini üretmesine imkân vererek oldukça tanımlı bir çerçeve içinde ortaya konmalarına aracılık eder. Mi- marlıkta epistemolojik söylemin inşası da benzer bir kavrayışla gerçekleşir. 18. yüzyılda arkeolojik alanların kazılmaya başlanması ve deniz aşırı seyahatlerin yapılması “başka” mimarlıkların farkına varılmasını sağlar. Ancak bu türden karşılaşmalar Antikite üzerine inşa edilen mimarlık bilgi alanı- nın temellerini sarsar. Bu mimarlıkların belgelenmesi, durmadan çoğalan bilgi üretimini ve daha önce tartışılmamış pek çok konuyu kurumsal/kuramsal alanlarda da gündeme taşır. Verimli sayıla- bilecek hararetli tartışmalar yapılsa da bu karşılaşmalar kaçınılmaz olarak mimarlıkta paradokslar üreterek mevcut alışkanlıkları ve geleneksel söylemleri krize uğratır. Bu çalışma mimarlık içinde za- man-mekân paradoksu üretmiş ve bu nedenle anti-Aydınlanma olarak ifade edilebilecek durumlara neden olan örnekler etrafında şekillenir. Bu metinde yer alacak örnekler Alexander Pope, manzara bahçeleri ve folly özelinde bir tartışma yürütür. Sözkonusu örnekler Aydınlanma ideolojisi ile tutarlı bir alan olarak inşa edilmeye çalışılan mimarlığı, bütünüyle sterilize etmek için mimarlık tarihyazı- mında çok kısıtlı bir çerçevede konuşulmasına neden olur. Sözgelimi bu çalışmanın kuramsal altlı- ğını oluşturan ve 18. yüzyıl mimarlık tarihyazımı içinde önemli bir yere sahip Pitoresk meselesi üze- rine sayısız metin üretilmiş olsa da içindeki paradoksal durumlarla ilgili anlamlı tartışmalara pek rastlanmaz. Bu durum tesadüfi olmayacak biçimde mimarlığı belirli kurallar bütününün oluştur- duğu bir alanda sınırlı bir bakışla görmeye neden olur. Oysa bu durumların da epistemolojisini an- lamaya çalışmak, mimarlığı başka türlü konuşabilmenin yollarını aramak için oldukça önemlidir.Other Ayran İçip Fuko Okuyoruz(XXI Mimarlık, Tasarım ve Mekan Dergisi, 2019) Atmaca, Yuvacan; Ataş, Zeynep; Atmaca, YuvacanMimarlık eğitiminde en tartışmalı konulardan birisi; mimarlığın evrensel kabul edilen bilgisinin güncel değişimlerle ilişkisi ve farklı, yeni araçlar ve deneyimlerle karşılaşmasında oluşan hesaplanamaz gerilim. Yerel verilerin paralelinde, öğrencilerin, yürütücülerin kişisel ve akademik birikimleriyle evrensel bilgi ve araçların karşılaşması. Bu bakış açısıyla 2018-2019 dönemi yürütülen birinci sınıf stüdyosu işlerini tartışmaya açmak ve yeniden ele almak hedeflenmiştir.Book Conference Object BATMAN MOR KURYAKOS (DERA QİRA) MANASTIRI 2. ETAP RESTORASYONUNA DAİR GÖZLEMLER(Batman Üniversitesi, 2022) Aksoy Işık, RojatGeçmişten günümüze ışık tutan tarihi yapılar zamanla birçok nedenden dolayı maalesef bozulmalara maruz kalmaktadırlar. Bu yüzden tarihi yapıların günümüzde varlıklarını devam ettirmeleri, yeniden işlevlendirilmeleri için çoğu zaman geçirdikleri veya geçirecekleri restorasyon uygulamaları büyük önem taşımaktadır. Bu uygulamalar, yapının ilk olarak kullanıldığı veya başka amaçla kullanılacağı işlevine göre değişkenlik göstermektedir. Bu bağlamda zamanla birçok tahribata maruz kalmış, dolayısıyla restorasyona ihtiyacı olan tarihi yapılardan biri de Batman Beşiri ilçesinin Ayrancı köyünde bulunan ve yapıldığı dönemde Süryani cemaatine bağlı kilise ve dini eğitimlerin verildiği Mor Kuryakos (Dera Qira) manastırıdır. Çalışma, Mor Kuryakos manastırının günümüzdeki (2022) restorasyon uygulamasına dair gözlemleri içermektedir. Bu gözlemler, yapının geçirdiği restorasyon evrelerini göstermektedir. Yapının günümüzdeki durumunun literatüre kazandırılması çalışmanın amaçlarındandır. Yapının mimari proje aşaması (Rölöve+Restitüsyon+Restorasyon projeleri) 2017 tarihinde bitirilmiş olup restorasyon uygulamalarına ise 2019 yılında başlamıştır. Günümüzde 2. Etap restorasyon uygulamaları devam eden yapının, 2017 yılındaki mevcut halinin fotoğraflarıyla yapıda hangi uygulamaların yapılmış olduğu görülmektedir.Article Belirsizlik mıntıkası ya da daimi istisna hali olarak sınır: Güneydoğu kampı içinde Mardin-Kızıltepe ikiz kampları(2014) Tuncer Gürkaş, EzgiSınır bölgeleri, tehlike potansiyelleri nedeniyle, egemen iktidarın yasaklı ve istisna haline getirdiği, çıplak hayatlar ve bedenler ürettiği belirsizlik mıntıkasında duruyor. Bu anlatımda, Agamben’in izinden giderek sınır bölgelerinin, egemenin hem dışladığı hem de hala içeride tuttuğu, istisna halinin kronikleştiği ‘kamp’lara dönüştüğü öngörülmektedir. Ne var ki, bu kamplarda deneyimlenen aidiyetin ve temsiliyetin sınırlarının, harita üzerinde belirlenmiş olandan farklı bir coğrafi algıya işaret ettiği iddia edilecektir. Bu nedenle, modern ulus-devletin kurguladığı ve dayattığı yapay bölünmeler yerine, toplumsal belleğin oluşturduğu kültürel ve mekânsal geçiş alanına bakmaya niyetlenen bu makale, Türkiye Güneydoğu sınır coğrafyasında de- neyimin ve belleğin ürettiği sınır tahayyülüne, bu algının nitelendirdiği ‘Bölge’ye, bir başka deyişle, olağanüstü halin olağanlaştığı Güneydoğu ‘kamp’ına odaklanıyor. Bu kamp içinde yer alan ikiz kamplar, Mardin merkez ve Kızıltepe ilçesi, bu sınır algısının mekânsal temsilleri üzerinden okunacaktır.Conference Object Bellek Haritaları Üzerinden Kent Okumaları(2013) Işıker, FigenBu çalışma, sözlü anlatılardan oluşturulmuş kent haritalarının yaşanmışlıklarla nasıl şekillendiğini ortaya koyar. Kızıltepe’nin morfolojik gelişimini mevcut belgeler ve haritalar üstünden kent okuması yapmak yerine kişisel anlatılarla oluşturulan haritalar üzerinden yapayı hedefler. Çalışmada, kentte yaşamakta olan ve farklı yaşlara sahip kişilerin kendi zihnindeki Kızıltepe’yi kabaca anlatmaları istenir. Bu anlatılar ışığında hazırlanan haritalar, farklı dönemlerdeki kent haritalarını ortaya koyarken diğer taraftan da kişisel tarih anlatılarıyla kentin geçmişine değip, kentin bu günkü halini almasındaki önemli olayları açığa çıkarır. Kızıltepe’nin son bir yüzyıllık tarihini anlatan görüşmeciler; özellikle burada kimlerin yaşadığına ve kentin nasıl şekillendiğini, yaşanan bazı kırılma noktalarının kendi zihinlerindeki mütekabiliyetlerinin ne olduğunu anlatmışlardır.Article Beşiktaş’ın 19. Yüzyıldaki Kentsel Dönüşümüne Bir Bakış(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2020) Çağlayan, MuratThe nineteenth century is an important period for the modernization of the Ottoman Empire. Undoubtedly, concrete evidence of westernization started to appear first in the capital of the state, Istanbul. Besiktas has an important place in the context of modern urbanism practices with beyoglu. The fact that Besiktas was a royal administrative center in this century makes it different from other districts. Undoubtedly, what happened before the nineteenth century was instrumental in preparing the environment in this period. Likewise, what happened in this century gave the direction to the Besiktas’s of the republican period. For this reason, the article also addresses the historical developments before the republican period and nineteenth-century before Besiktas's understanding of the transformation in the nineteenth century. Urbanization and social transformation started in Besiktas with the transfer of the royal administration society and ruling, civil servant class to the district. The aim of the study is to examine the transformations that occurred in Beşiktaş district at this period by the cause-effect relationship. The changes in the general landscape of Istanbul and Beşiktaş have experienced rapid transformations with the court case. In this century, a cyclical process that affects urban transformations, architecture, and therefore social structure and economic situation can be defined. In other words, the economic power and social life of the rich people who came to Beşiktaş with the palace were reflected in architecture, urban and social fabric.contribution-to-periodical.listelement.badge Bienalin Mardin hali ya da kıraathane ahalisi dönüp duran video enstalasyondan sıkılınca(2012) Işıker, FigenMardin'den Figen Işıker, 21 Eylül-21 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen Mardin Bienali izlenimlerini aktarırken, bir yandan da Mardinlilerin bienalle, sanatçıların ise Mardin'deki gündelik hayatla imtihanlarını anlatıyor. Eserlerin maruz kaldıkları müdahaleler sonucunda ortaya çıkan yeni performanslar, Mardin Bienali’nin en hoş sürprizi.