Enstitüler
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/10
Browse
Browsing Enstitüler by Author "02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü"
Now showing 1 - 20 of 32
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis A.Giddens sosyolojisinde gündelik hayatın inşası(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2023) Yanardağ, Merve; Yücedağ, İbrahim; Yücedağ, İbrahim; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSosyoloji geleneğinin yenilikçi ve özgün teorisyenlerinden A.Giddens, sosyoloji bilimine önemli katkılar sunmuştur. Klasik ve çağdaş teorisyenlerin eksik bıraktığı ve görmezden geldiği noktalara sentezci, analitik ve uzlaşımcı bir bakış açısıyla yaklaşan Giddens, başta toplum analizi ve toplumsal dönüşümlere katkısı bağlamında teorisinin ana hatlarını oluşturmuştur. Bu oluşumun devamında, pozitivist-hermeneutik açılımları, yapı-fail ikilemi ve yapılaşma teorisi önemli katkılar sağlamıştır. Sosyoloji disiplinin bir alt dalı olan gündelik hayat sosyolojisi, Giddens'da gündelik hayat sosyolojisinin gerçekliği ve bu gerçekliğin modernlik algısıyla ilişkiselliği, çalışmanın ana çerçevesini oluşturmaktadır. Son olarak gündelik hayat sosyolojisinde yapı-eylemin yerleşkesi ve kazanımları çalışmanın anlam ve bütünlüğüne uygun olarak tartışılmıştır. Bu çalışmada, Giddens teorisinin ana hatları ve gündelik hayat sosyolojisinin inşası, gündelik hayat sosyolojisinin kavramsal temelleri kapsamında anlamlandırılarak sosyolojik bir okumaya tabii tutulmuştur.Master Thesis Anadilini Kürtçe Olarak Belirten Üniversite Öğrencilerinin Etnik Kimlik Oluşumunda Sosyal Medyanın Etkisi: Dicle Üniversitesi ve Mardin Artuklu Üniversitesi Örnekleri(2024) Yıldırım, Serdar; Yıldırım, Serdar; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiGelişen ve yaygınlaşan sosyal medya platformları, milyonlarca kullanıcıya ulaşarak sosyal bilimlerde yeni bir araştırma alanı haline gelmiştir. Sosyal medya platformlarının işlevleri ve kitleleri harekete geçirme potansiyeli nedeniyle, bu platformlar yeni toplumsal mekânlar olarak değerlendirilmektedir. Toplumsal mekânlar, bireyler arası ilişkileri, kültürel ve toplumsal dinamikleri etkileyebildiği gibi bireylerin etnik kimlik algılarını da etkileyebilir. Bu bağlamda, günlük hayatımızda önemli bir yer edinen sosyal medya platformlarının bireylerin etnik kimlik algılarına etkileri araştırma konumuzu oluşturmaktadır. Araştırma nicel bir araştırma olup Mardin Artuklu Üniversitesi ve Dicle Üniversitesi'nde okuyan ve anadili Kürtçe olan öğrencilerle anket tekniği ile yapılmıştır. Çalışma, katılımcı öğrencilerin etnik kimlik ve sosyal medya pratikleri arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Bu ilişkiyi sağlıklı bir şekilde değerlendirebilmek amacıyla, katılımcılara etnik kimlik, sosyal medya kullanım amaçları, sosyal medyada kullandıkları dil, sosyal medya içerikleri ve siyasal görüşleri ile ilgili sorular yöneltilmiştir. Elde edilen veriler kategorize edilerek, Mardin Artuklu Üniversitesi ve Diyarbakır'da bulunan Dicle Üniversitesi'nde okuyan, anadili Kürtçe olan öğrencilerin etnik kimlik oluşumunda sosyal medyanın etkisine dair genel bir profil oluşturulmuştur. Bulgularımıza göre MAÜ'de kendini Kürt olarak tanımlayan katılımcılardan Kürtçeyi çok iyi bildiklerini belirtenlerin oranı %82.86 iken DÜ'de bu oran %55.08'tir. Bu veriler, başka kuruluşların sahada Mardin (%80.2) ve Diyarbakır'da (%64.4) Kürtçenin kullanımıyla ilgili yaptıkları tespitlerde uyumludur. MAÜ ve DÜ'de, Kürtçeyi çok iyi bildiklerini belirten katılımcıların %37.5'inin genellikle sosyal medyada kültürel kimlikleriyle ilgili paylaşımlar yaptıkları, %20'sinin yalnızca tarihsel veya özel günlerde, %25'inin çok nadir paylaşım yaptıkları ve %17.5'inin ise hiç paylaşım yapmadığı tespit edilmiştir. Katılımcıların genelinde sosyal medyada etnik kimlikleriyle ilgili paylaşımlar konusunda siyasi ve hukuki endişeler olduğu, 'fişlenme' kaygıları taşıdıkları görülmüştür. Katılımcıların yaklaşık yüzde sekseni etnik kimlik oluşumlarında aileyi başat faktör olarak görmektedir. Sosyal medyanın etnik kimliğin oluşumunda etkili olduğunu düşünenlerin oranının iki üniversitede (DÜ %17.4 ve MAÜ %45.7) farklı olduğu görülmüştür. DÜ'deki oran oldukça düşük kalmıştır. Çalışma, bunun sebebinin siyasal yönü ağır basan bir kent olan Diyarbakır'da etnik kimlikle ilgili dijital paylaşımların 'fişlenme' kaygıları nedeniyle az olmasına bağlamaktadır. Sosyal medyada az görünen kimliğin etkisi de az olmaktadır. Mardin'de ise hem şehrin daha küçük olması hem de siyasallaşmanın daha az olması nedenleriyle sosyal medyanın etkisinin daha yüksek olduğu düşünülmektedir. Anahtar Sözcükler: Mardin Artuklu Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Kürt kimliği, Etnisite, Sosyal Medya Anahtar Sözcükler: Mardin Artuklu Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Kürt kimliği, Etnisite, Sosyal MedyaMaster Thesis Avrupa'ya göç eden Süryanilerin habitusunun ve kültürel sermayesinin yeniden üretimi: Midyat Kafro Köyü örneği(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Akbaş, Esra; Pekasil, Tahir; Pekasil, Tahir; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiMardin İli Midyat İlçesine bağlı Kafro köyünden Avrupa'ya yapılan göç ve Avrupa'dan Kafro köyüne tersine göç sonucu meydana gelen mekân pratiklerini ve taktiklerini kültürel sermaye bağlamında yorumlamak, göçün ve tersine göçün sonuçlarını Bourdieu sosyolojisi ile anlamak bu çalışmanın temel amacıdır. Çalışma sahasında incelenen asıl kuşak (2. kuşak), 1980-2002 yılları arasında Kafro köyünden Avrupa'ya ve Avrupa'dan Kafro köyüne tersine göç tecrübesini en yoğun yaşayan kuşaktır. Araştırmada, farklı uzamlarla karşılaşan aktörlerin, sınıfsal konuma ve yatkınlıklara göre dinamik, dönüşen, üretken 'habitus pratikleri' ile alanlarda farklılaşan sermaye biçimlerinin ilişkisi ifade edilecektir. Bunun yanı sıra göç ve tersine göç sürecini tecrübe eden 2. kuşak habitusunun ve kültürel sermayesinin üretimi ve yeniden üretimi Bourdieucu bir perspektif ile aktarılacaktır. Avrupa habitusunda doğan 3. kuşak gençlerin 'oyuna illusio olma' süreci ise yorumlamacı bir perspektiften hareketle incelenecektir. Mekânın yeniden üretimi için aktörleri kurulan 'oyun'a illusio kılmak yolunda güdülen stratejileri ve başvurulan taktikleri göstermek ve oluşum halindeki alan-habitus-sermaye-oyun konfigürasyonlarını anlamak çalışmamızda ele alınan kuşaklar arasındaki ilişkiyi doğru yorumlayabilmek için önemlidir. Göçü ve tersine göçü konu alan araştırmamızda, üretimin / yeniden üretimin sosyal şartlarını düzenleyen dinamik, dönüştürücü bir 'makine' olan habitus ve uzamlardaki sermaye farklılaşmaları oluş halinde gözlemlenmeye çalışılacaktır. Bu nedenle çalışmanın göç sosyolojisi literatürüne önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Göç ve tersine göç süreçlerinin ardından habitusun ve kültürel sermayenin yeniden üretimi, gözlem ve mülakatlarla elde edilen veriler doğrultusunda, Bourdieucu perspektifle ilişkilendirilerek yorumlanacak ve kavramsal analiz yapılacaktır.Master Thesis Baudrıllard Perspektifinden Sosyal Medya ve İtibar İlişkisi: Black Mirror Dizisi Nosedıve Bölümü Örneği(2024) Karadeniz, Sıtkı; Karadeniz, Sıtkı; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBaudrillard, medyayı sınırsız sayıda üretilebilen, anlamlarını yitirmiş çıktılar olarak tanımlamaktadır. Düşünür, doğrudan sosyal medya üzerinden bir tahlilde bulunmamasına karşın, medya, kitle ve itibar ilişkilerini analiz etmiş; bu kavramları potlaç kültürü ile açıklamıştır. Moda, reklam gibi yeni yüzyılın öne çıkan iletişim kanalları aracılığıyla benlik oluşturmak, beraberinde bunun için ciddi bir fedakârlığı da getirmektedir. Kitlenin talepleri doğrultusunda elde edilecek benlik, medyanın ürettiği şeffaflıkla itibar veya itibarsızlaşmaya yol açacaktır. Şeffaflık, toplumun gündelik yaşam fenomenlerine eklemlenerek ânı yok etmekte ve gerçek olanı gerçeğe benzeyenle değiştirmektedir. Hızla gelişen dijital gösteri sektörüne popüler bir giriş yapan post apokaliptik dizilerden biri olarak Black Mirror, her bölümünde farklı bir tasarımın olduğu birer hipergerçek gelecek sunumu yapmaktadır. Dizinin Dibe Vuruş olarak çevrilen Nosedive bölümü; Baudrillardcı bir bakışla, simülakr yığını modern dünyanın itibar için yağmalanmaya hazır bireylerini yeni bir perspektif ile göstermektedir. Nosedive; toplumda bireyler yerine sanal kimliklerin yer aldığı, duyguların taklit ve senaryo ile performe edilmiş bir göstergeye bağlı olduğu dünyanın yansımasıdır.Master Thesis Bilge Olgaç sinemasında erkeklik temsilleri(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2021) Yigit, Ayşe; Çetin, Adnan; Çetin, Adnan; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu tez çalışması, Bilge Olgaç sinemasına toplumsal cinsiyet, erkeklik ve feminizm kavramları çerçevesinde odaklanmaktadır. Bilge Olgaç, erkek baskın bir alan olan Türk sinemasında varlık gösterebilmiş ve çok sayıda film yapmış kadın bir yönetmendir. Türk sineması gibi erkek egemen bir alanda bir kadının erkeklik ile ilgili ortaya koyduğu temsil biçimleri önemlidir. Bu çalışmada söylem analizi yöntemi kullanılarak bu temsil biçimlerinin çözümlenmesi amaçlanmıştır. Bu çerçevede öncelikle cinsiyet, toplumsal cinsiyet ve erkeklik kavramlarının analizi yapılmış ve bu kavramların birer toplumsal pratik olarak inşa edildikleri vurgulanmıştır. Çalışma kuramsal olarak R.W.Connel'in hegemonik erkeklik kavramı ile Pierre Bourdieu'nün eril tahakküm kavramlarına dayanmaktadır. Tarihsel bir perspektifle bu kavramların, Hollywood ve Türk sinemasında izleri sürülmüştür. Feminist sinema kuramı bağlamında Bilge Olgaç sinemasını incelediğimizde karşımıza farklılaşmış iki dönem çıkmaktadır. 1960'tan 1980'e kadar olan dönemde Türk sinemasındaki eril dilin Olgaç'ın sinemasında da hâkim olduğunu söyleyebiliriz. 1980'den sonraki süreçte ise kadın yönetmen kimliği ön plana çıkmış olup, feminist sinema yaklaşımına daha uygun bir üslup geliştirmiştir. Söz konusu ikinci dönemde kadın ve erkeğin farklılaşan toplumsal konumlarını sorunsallaştırdığını görmekteyiz. Bu çerçevede Olgaç'ın farklı dönemlerde çekilmiş Üçünüzü de Mıhlarım (1965), Linç (1970), Gülüşan (1985), İpekçe (1987) isimli dört filmi analiz edilmiştir.Master Thesis Birey, mekan, hafıza: Süryanilerin hafızasında Bahe Binebil(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Ülke, Sema; Çetin, Adnan; Çetin, Adnan; Çelik, Duygu; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu tez kapsamında, Mardin Süryanileri için önemli bir kişilik olan Bahe Binebil'in biyografisi toplumsal hafıza bağlamında incelenmektedir. Bu çalışmanın amacı, sosyolojik bağlamda hafıza ve yaşam öyküsü arasındaki ilişkinin incelenerek, Bahe Binebil'in yaşamına ilişkin toplumsal hafıza oluşumunun ve Süryanilerdeki karşılığının araştırılmasıdır. İlk bölümde; hafıza çalışmalarına dair kavramsal bir çerçeve çizilmektedir. Süryani olmayan Mardinlilerin hafızasında Mardin Süryanilerini saha araştırmasındaki verilere dayalı olarak araştıran ikinci bölümde; Süryanilere dair anlatılar analiz edilmekte, bireysel hafızalarında nasıl anlamlandırıldığı, nasıl yer aldıkları ve nasıl bir kimlik oluşturdukları üzerinde durulmaktadır. Ayrıca mekân hafıza arasındaki ilişki üzerinde durularak Bahe Binebil'in hafıza-mekân deneyimleri incelenmektedir. Üçüncü bölümde; bir hafıza mekânı olan Deyrulzafaran manastırında ömrünü geçiren Bahe Binebil'in, Mardin Süryanilerinin hafızalarında nasıl yer aldığı, taşındığı ve nasıl ortak hafıza oluşturduğu Binebil'in gündelik yaşantısına ve toplumsal deneyimlerine nasıl yansıdığı Süryani ortak hafızası bağlamında incelenmektedir. Mardinli Süryani olmayanların hafızasında Süryanilerin yeri ve ardından Süryanilerin hafızasında Bahe Binebil konusunda yapılan saha çalışmasının ortak noktaları belirlenerek bireysel, kültürel ve toplumsal hafızanın birbiriyle temas ettiği noktalar Bahe Binebil odağında analiz edilmektedir.Master Thesis Bourdieucu toplumsal ayrım pratiklerinin sosyal medyaya yansımaları: Facebook ve Instagram örneği(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2020) Ölçer, Hamit; Pekasil, Tahir; Pekasil, Tahir; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu araştırma, bireylerin toplumsal ayrım pratiklerinin Facebook ve Instagram sosyal medya platformlarındaki yansımalarına odaklanmaktadır. Bireyler, toplumsal yaşamda kendilerini başkalarından farklılaştırmada birtakım stratejiler kullanırlar. Bu stratejiler temelde habitus, alan ve sermaye ile yakından bağlantılıdır. Bireylerin habitusları onlara belirli alanlarda nasıl davranmaları gerektiğine ilişkin birtakım pratik yatkınlıkları sağlar. Öte yandan alanlar da belirli türden habitusların ortaya çıkmasını sağlar. Sermaye biçimi ise bireylerin farklı alanlardaki gücünü ve meşruiyetini pekiştirmektedir. Bu anlamda bireylerin devamlı bir iktidar mücadelesi içerisinde bulunduğu iddiası, Pierre Bourdieu'nun araştırmalarının merkezi konusunu oluşturmaktadır. Gündelik toplumsal ilişkilerde olduğu gibi bireyler, beğeni tercihleri ve sermaye çevrimi yoluyla sosyal medya platformlarında da kendilerini başkalarından ayırt edebilmektedir. Bu iktidar mücadelesi, birtakım kültürel beğeni kalıpları ve belirli alanlardaki sermaye çevrimi dolayımında tezahür etmektedir. Bu anlamda toplumsal yaşamda bireylerin kendilerini başkalarından ayırt etme pratiklerine başvurdukları kadar bu ayrım pratiklerinin sosyal medya platformlarına da yansıdığı söylenebilir.Doctoral Thesis Clinical Sociology: From a Sociology at the Margins To an Intervention Sociology(2025) Kara, Zülküf; Kara, Zülküf; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiToplumsalı anlama ya da açıklama biçimi olarak sosyoloji, klasik geleneğinden bu yana büyük epistemolojik birikimini kavramsal ve kuramsal bakiyesini de göz önüne alarak gündelik hayat sosyolojisindeki değişimlere odaklamış ve olası entelektüel çıkarımlarını yeni bir eksene doğru kaydırmış görünmektedir. Bu eksen, sosyolojik düşüncenin derinliğine ve çerçevesine büyük bir ivme kazandıracak gibi görünmektedir. Sosyolojik teoriyi toplumsal alandan başlamak üzere 'klinik' bir eksene oturtmaya çalışan bu yeni ivme, sosyal değişim parametrelerini beden, patoloji, müdahale ve travma bağlamında yeniden okumaya tabi tutmaktadır. Sosyolojinin epistemolojik çeperlerini genişletme gayesi taşıyan bu tezde, toplumsal sınırlarda dolaşan sosyolojinin bir klinik müdahale biçimi olarak teorik/pratik bir genişleme sağlayıp sağlamayacağı tartışma konusu yapılmıştır. Tartışma, sosyolojik bir kavram olarak kliniğin, toplumsal bedende patolojik olandan kesitler edinerek sorunun iyileşmesini sağlayan interdisipliner bir çabaya doğru evrilmiştir. Öyle ki klinik sosyolog, sorunlu davranışın istenen yönde değişimi için tek tek bireylerle, ailelerle, gruplarla, kurumlarla ve hatta uluslararası düzeyde bile faaliyet yürütebilmektedir. Dolayısıyla sınırdan bir sosyolojiden müdahale yapabilen ve bizzat alandan patolojik veriler toplayarak toplumsal, bireysel veya kurumsal tüm düzeylerde metodolojik bir iş birliğine imkân sağlayan yeni bir müdahale sosyoloji söz konusudur. Özetle bu çalışmadaki amaç, sosyolojik teoriyi kullanıma ve uygulamaya sokmaya çalışan klinik sosyolojiye dair detaylı bir literatür taraması yapmak ve klinik sosyolojiyi Türkiye sosyolojisine kazandırmaktır. Aynı zamanda klinik sosyolog etiketi altında, sosyolojinin güncel ve aktif kullanım alanlarının çeşitliliğini ortaya koymaktır.Master Thesis Dengbêjlik geleneği ve toplumsal hafıza: Batman örneği(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Orhan, Bayram; Çetin, Adnan; Çetin, Adnan; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiKürtçe sözlü edebiyat ve müzik tarihinde dengbêjlik geleneği olarak bilinen özel bir gelenek bulunmaktadır. Dengbêj, "deng-söz" ve "bêjtin-söylemek" kelimelerinden müteşekkil birleşik bir kelimedir. Dengbêjî (dengbêjlik), yapılan işi ifade ederken, dengbêj söz konusu işi icra edendir. Bazı araştırmacılar dengbêjleri hikâye anlatıcıları dengbêj eserlerini de hikâye olarak görürken, bazıları dengbêjleri şarkıcı ve dengbêj eserlerini de bir tarz şarkı olarak ele almaktadır. Dengbêjleri şair ve dengbêj eserlerini de şiir olarak görenler ve hatta dengbêjliğin teatral tarafına odaklananlar da bulunmaktadır. Bana göre, birçok sanat dalından özellikler barındıran dengbêjînin bir ya da birkaç kelime ile tanımlanması ve sınırlarının çizilmesi çok zordur; ama dengêjler ve dengbêjlik hakkında bir şeyler söyleyecek olursam şunu derim: Hem kilam hem stran (şarkı) söyleyen ve aynı zamanda çîrok (hikâye) anlatan dengbêjler icra ettikleri çok boyutlu dengbêjlik sanatıyla Kürt toplumunun kültürel ve etik değerlerini, gelenek ve göreneklerini, sosyo-politik ve tarihi olaylarını kuşağa aktararak insanlar arasında ortak bir kimlik inşa etmektedir. Dengbêjlik kültürü ve geleneği Kürtlerin yaşadığı her coğrafyada hayat bulmuştur; ama Kürtçenin Kurmanci lehçesinin koşulduğu yerlerde dengbêjlik geleneği ve kültürünün daha güçlü olduğu kabul edilmektedir. Karapetê Xaco gibi meşhur bir dengbêjin çıktığı ve hala onlarca dengbêjin yaşadığı; Filîtê Quto, Silêmanê Mistê, Emê Gozê, Eliyê Ûnis, Bavê Fexriya ve burada adını sayamayacağım birçok kilam ve stranın üretildiği ve azımsanmayacak bir alımlayıcı nüfusuna sahip yer olan Batman gelişkin ve müstakil bir dengbêjlik geleneğine sahip şehirlerden biridir. Buna rağmen Batman dengbêjliğini direkt olarak merkeze olan bir araştırma bulunmamaktadır. Konusu Batman dengbêjliği olan bu tez bu alandaki eksikliği kapatmayı ve dengbêjlik geleneği ile ilgili literatüre mütevazi bir katkı yapmayı amaçlamaktadır. Bu tez esas itibariyle 2017 ve 2018 yıllarında yapmış olduğum alan araştırmasına dayanmaktadır. Sahadaki güncel durumdan haberdar olmak için kendileriyle röportaj yaptığım dengbêjlerle iletişim halinde oldum. Ayrıca tezimde Batman şehir ve kültürel yaşamına yabancı olmayan bir araştırmacı olarak şahsi deneyim ve gözlemlerimden de faydalandım. Üç ana bölümden meydana gelen bu tez, ilk bölümde dengbêjlik nedir ve dengbêj kime nedir sorularına mevcut araştırmacılar, dengbêjler ve alımlayıcılar üzerinden cevaplar bulmaya çalışmaktadır. Yine bu bölümde dengbêj eserleri ve anlatılarının türleri örnekleriyle birlikle incelenmiştir. İkinci bölüm; Batman dengbêjliğinin özelliklerini, Batman'ın dengbêjlik geleneği ile ön plana çıkan bölgelerini, dengbêjliğin Batman'daki kamusal ve özel icra alanlarını ve Batmanlı dengbêjlerin sosyo-ekonomik durumlarını ve toplumsal profillerini konu edinmektedir. Üçüncü ve son bölümde ise, Batman dengbêjliği içinden seçilen altı dengbêj kilamı söylem ve içerik analizine tabi tutulmuş ve bu eserlerin nasıl bir söylem ürettiği irdelenmiştir. Ayrıca, bu kilamların ürettiği söylemin Batman toplumsal ve kültürel hafızasında nasıl bir yere tekabül ettiği üzerinde durulmuştur.Master Thesis Dijital feminizm: Sosyal medyada feminist söylem(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2018) Akan, Esma; Gürhan, Nazife; Gürhan, Nazife; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesiİletişim teknolojilerindeki hızlı değişimle birlikte insanların birbirleriyle iletişim ve etkileşime girme şekli değişime başlamıştır. Yeni iletişim teknolojileri (sosyal ağlar) bir zamanlar coğrafi olarak izole edilmiş toplulukları birbirine bağlarken, iş birliğinin hızını ve yoğunluğunu büyük ölçüde arttırmaktadır. Her ne kadar insanların tamamının internete erişimi sağlanmamış olsa da kullanan kişilerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bu nedenle topluluklar ve kültürler doğrudan bir şekilde sosyal ağlardan etkilenme ve toplumsal örgütlenmelerin doğasında değişim ve dönüşüme neden olmaktadır. Feminizm de toplumdaki eşitsiz iktidar ilişkilerini ve ataerkil düzene karşı yapılan mücadeleyi ifade etmekte ve kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmasını talep etmektedir. Enformasyon teknolojisiyle birlikte toplumsal ilişkiler ve örgütlenme biçimlerindeki değişime paralel olarak feminizmin de mücadele şeklinde radikal bir dönüşüm ortaya çıkmıştır. Toplumsal eylemlerin dijitale kaydığı ve feminist hareketler ile sosyal ağların kesiştiği yerde "dijital feminizm" veya "dördüncü dalga feminizm" kavramları ortaya çıkmıştır. Bu çalışma son yıllarda ortaya çıkan dijital feminizmin doğasını açığa çıkarmaya çalışmaktadır. Ayrıca çevrimiçi feminist topluluğunun ilgilendikleri konuları tespit etmek ve yaptıkları aktivizm türünü ele almak araştırmanın amaçlarından biridir. Sosyal ağlar aracılığıyla örgütlenen feminist hareketin kullanıcıları çevrimiçi ve çevrimdışı eylemlere katılmaya nasıl motive ettiklerinin açığa çıkarılması hedeflenmektedir. Araştırmada Instagram'da faaliyet gösteren ve mücadele alanını sosyal ağlara taşıyarak feministlerin taleplerine yer veren @unwomen, @womensmarch ve @dijitaltopuklar sayfaları incelenerek; sayfaların paylaşımları ile feminist hareketin söylemlerine odaklanılmaktadır. Aynı zamanda içerik analizi tekniğiyle sayfa analizleri yapılarak sayfalarda ön plana çıkan konu başlıkları tespit edilmeye çalışılmaktadır. Sonuçta yeni feminist hareketin dijital ortamlarda örgütlenerek talep ve söylemlerini sosyal mecralarda dile getirdiğini söylemek mümkündür.Master Thesis Dijital toplumlarda benlik sunumu(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2019) Gözüaçık, Sultan; Yücedağ, İbrahim; Yücedağ, İbrahim; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDijital toplumlarda, teknolojik gelişmelerin gündelik hayatı dönüştürmesiyle beraber sosyal medya aracılığıyla ünlenerek şöhretleri artan fenomenler ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, örneklem olarak ele alınan Instagram fenomeni Kerimcan Durmaz'ın benlik sunumu analiz edilmiştir. Dramaturjik kuramı çerçevesinde Instagram profilindeki fotoğraf paylaşımları incelenen Kerimcan Durmaz'ın benlik sunumunu nasıl gerçekleştirdiği tartışmaya açılmıştır. Bu ilişki bağlamında, sosyal medya araçlarından biri olan Instagram'dan benlik sunumunun toplumsal düzlemde nasıl tezahür ettiği ele alınmıştır. Dijital toplumları anlamak için içinde cereyan eden gelişmeleri de anlamak gerekir. Bu amaçla benlik kavramının sosyal bilimler düzlemindeki kavramsallaştırmaları, dijital toplumda sosyal medya kavramı, araçları, özellikleri ele alınıp açıklanmıştır. Burada örneklem olarak ele alınan Kerimcan Durmaz'ın Instagram gönderileri üzerinden benlik sunumunun nasıl toplumsal bir boyut kazandığı, dijital toplumdaki değişimi anlamak açısından önemlidir. Böylece araştırma boyunca benlik algısının dijital toplumlardaki dönüşümü Goffman'ın dramaturji kuramı çerçevesinde içerik çözümlemesi ve göstergebilim yöntemi ile anlamlandırılacaktır.Master Thesis Doğal Afetlerin Seçmen Davranışı Üzerindeki Etkisi: 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimleri Adıyaman Örneği(2024) Yıldırım, Serdar; Yıldırım, Serdar; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSerbest seçimler yoluyla iktidarın belirlenmesi demokrasinin en temel unsurlarından biridir. Genel oy ilkesinin dünyaya daha çok yayılmasıyla, belli bir yaşın üstündeki hemen herkes seçmen olmuş ve seçimlerde yarışan partilerin 'ikna etmesi' gereken insan sayısı birçok ülkede on milyonlarla ifade edilir olmuştur. Bu da beraberinde seçmenlerin davranışlarını nelerin etkilediği ile ilgili araştırmaları getirmiştir. Çalışmamız da seçmen davranışı literatürüne, büyük bir afetten hemen sonra yapılan seçimlerdeki seçmen tercihlerini inceleyerek katkı sunmayı amaçlamıştır. 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerde en çok zarar gören yerleşim birimlerinden biri de Adıyaman Merkez ilçesi olmuştur. Çalışmamız, yaşanan büyük yıkımın Adıyaman Merkez ilçede ikamet eden seçmenlerin Mayıs 2023 Genel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı Seçimlerindeki tercihlerini etkileyip etkilemediği sorusu üzerinden doğal afetle gelen yıkımın seçmen davranışını ne ölçüde etkilediğini incelemiştir. Çalışma, Mayıs 2023 seçimlerinde Adıyaman Merkez ilçesindeki kayıtlı seçmenler arasından Basit Rastgele Örnekleme yöntemi ile seçilen 411 katılımcıyla anket tekniği kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın bulguları, AK Parti'nin yeniden inşa ile ilgili vaatleri büyük oranda inandırıcı bulunmamış olduğu halde en çok da evi tamamen yıkılan grubun iktidara oy verdiğini göstermiştir. Ev hanımları ve özel sektör çalışanları depremden en çok etkilenen kesim olarak öne çıkarken bu kesimde de iktidar lehine oy kullanma yüksek çıkmıştır. Bulgular, muhalefetin vaatlerinin daha da az inandırıcı bulunduğunu ve seçmenin rasyonel tercih kuramı ile uyumlu hareket ettiğini göstermiştir. Seçmen, iki rakip tarafın da yeniden inşaya dair vaatlerini inandırıcı bulmamış ve değişimin getireceği belirsizlik ve risklerden kaçınarak, önceki seçimlerdeki tutumuyla uyumlu olarak da, yine iktidar partisine ve adayına oy vermiştir. Mayıs 2023 seçimleri ile ilgili saha çalışmaları tamamlandıktan sonra yapılan Mart 2024 Yerel Seçimlerinde, Adıyaman'da 2023 seçimlerinden çok farklı bir tablo ortaya çıkınca, tezimizin kapsamı içinde bulunmadığı halde, yerel seçimlerle ilgili 38 kişilik mini bir anket de çalışmaya eklenmiştir. Bu rakamın iki seçim arasında birebir karşılaştırma yapmaya imkân vermediğinin farkındayız. Lakin vakit darlığı nedeniyle 2023 ile aynı ölçekte bir çalışma gerçekleştirilememiş ve yerel seçimleri tamamen dışarıda bırakmak ile mini bir anketle sınırlı bir değerlendirmeyi teze eklemek arasındaki tercih ikinciden yana kullanılmıştır. Bulgular, yerel seçimlerde 2023 AK Parti seçmeninden önemli oranda, HDP seçmeninden de belli bir oranda CHP'ye yönelme olduğunu göstermiştir. Bu yönelme özellikle, depremle gündelik hayatı en çok alt-üst olmuş kesim olan ev hanımları arasında diğer tüm gruplardan yüksek seyretmiştir. İktidar seçmeninin önemli bir kısmı aradan geçen 10 ayda depremin etkilerini daha çok hissetmeye başlamış ve oyunun yönünü değiştirmişken, HDP seçmeni de kazanabileceğini düşündüğü muhalefet adayına yönelmiştir.Master Thesis Emek piyasasına katılan Suriyeli göçmen kadınların toplumsal cinsiyet rollerindeki dönüşüm: Mardin örneği(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2023) Deniz, Çağlar; Gürhan, Nazife; Gürhan, Nazife; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu araştırma, 2011 yılında Suriye'de başlayan iç savaş nedeniyle Türkiye'ye zorunlu göç ettikten sonra iş yerleri açarak ücretli çalışma yaşamına katılan Suriyeli kadınların deneyimlerini incelemektedir. Bu bağlamda göçmen kadınların zorunlu göç sonrası kadınlık kimliğinde yaşanan dönüşümleri konu alan bu araştırma kadınların göç sürecini erkeklerden farklı deneyimlediği temelinden hareket etmekte ve göç sürecindeki toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini görünür kılmayı amaçlamaktadır. Araştırmada kadın-göç ilişkisi, uluslararası göç teorileri ve toplumsal cinsiyet kavramı temelinde incelenmiştir. Araştırma, Mardin kentinin Artuklu ve Kızıltepe ilçelerinde iş yeri açan, zorunlu göçten önce ev kadını olarak yaşamını sürdürmüş 13 Suriyeli göçmen kadınla yapılmıştır. Nitel araştırma yöntemiyle yapılan bu araştırmada derinlemesine mülakatlarla toplanan anlatılar yorumlanmıştır. Bu bağlamda kadınların zorunlu göç süreciyle birlikte dönüşen toplumsal cinsiyet rolleri, ev dışı ücretli çalışmanın bu dönüşüm üzerindeki etkilerinin neler olduğu tartışılmıştır. Feminist bir perspektifle görüşmelerden edinilen bilgilerle bir yandan göç sürecinde kadınların maruz kaldıkları mağduriyetler görünür kılınmaya çalışılırken bir yandan da kadınların göç sürecindeki aktif konumlarına dikkat çekilmiştir. Ayrıca zorunlu göç ve uyum konusunda toplumsal cinsiyet rolü, söz konusu dönüşümlerin etkisiyle sunulmuştur. Dolayısıyla zorunlu göç sürecinde değişen kültürel ve ekonomik koşullara bağlı olarak kadınlık kimliğinin çeşitli dönüşümler geçirdiği ve bu dönüşümlerin kadınların uyum süreçlerine olumlu katkılarda bulunduğunu söylemek mümkündür. Araştırma, göç sürecinin kadınların özgül deneyimleri bağlamında toplumsal cinsiyet ve cinsiyet dinamikleri tarafından doğrudan yapılandırıldığını ortaya koyarak ilgili literatüre katkı sağlamayı amaçlamaktadır.Master Thesis Emile Durkheim'ın sosyolojik düşünceye katkısı(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2021) Aktürk, Yağmur Duyan; Yücedağ, İbrahim; Yücedağ, İbrahim; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSosyolojinin kurucu isimlerinden Emile Durkheim'ın sosyolojik düşünceye katkılarına odaklanan bu çalışma, üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, çalışmanın amacı, önemi, yöntemi ve sınırlılıkları gibi metodolojik problemler ele alınmıştır. İkinci bölümde Durkheim'ın yaşamına ve yaşadığı dönemin toplumsal özelliklerine yer verilmiş ve dönemin düşünsel ikliminin Durkheim'ın epistemolojisinin ve metodolojisinin oluşmasına nasıl etki ettiği tartışılmıştır. Çalışmanın ana eksenini oluşturan üçüncü bölümdeyse Durkheim'ın temel çalışmaları ele alınmış ve bu çalışmaların eleştirel bir değerlendirmesi yapılmıştır. İşbölümünden organik ve mekanik dayanışmaya, intiharın toplumsal neden, sonuç ve türlerinden sosyolojinin konusunun neliğine, toplumsal olgu tanımından bu olguların nasıl incelenmesi gerektiğine ve din tartışmalarına kadar birçok problem derinlemesine analiz edilmiştir. Sonuç kısmında da tüm bu tartışmalardan elde edilen sonuç ortaya konmaya çalışılmış ve Durkheim'ın sosyolojiye kazandırdığı perspektif izah edilmiştir.Master Thesis Engelli kardeşi olmak: Mardin örneği(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Toson, Yasemin Birinci; Çetin, Adnan; Çetin, Adnan; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışma, engelli kardeşi olan bireylerin yaşantılarına ilişkin durumların anlaşılması, yaşadıkları sosyal sorunların ve güçlüklerin belirlenerek engellilik sosyolojisi bağlamında değerlendirilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmada öncellikle, engellilik sosyolojisi üzerine kavramsal ve kuramsal bir çerçeve yer almaktadır. Burada verilenkuramsal bilgilerle aynı zamanda tartışma kısmı desteklenmektedir. Çalışma amacına uygun olarak nitel yöntemle gerçekleştirilmiştir. Araştırma için Mardin Artuklu Üniversitesi öğrencileri arasından engelli kardeşi olan kişiler seçilerek, bu kişilerden yarı yapılandırılmış görüşmeler ve gözlem tekniği yoluyla bulgular elde edilmiştir. Elde edilen veriler çalışmanın "bulgular" kısmında analiz edilerek değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeler sonucunda engelli kardeşi olan kişilerin yaşantılarında birçok güçlük yaşadıkları ortaya çıkmıştır. Bu güçlüklerin yaşanmasında, bu bireylere yüklenen sorumlulukların fazla olmasının ve çevrenin "ötekileştirici" "dışlayıcı" tavrının etkisi olduğu anlaşılmıştır. Bunun yanı sıra engelli kardeşi olan bireylerin yaşadıkları bu sorunlarla baş etmede herhangi sosyal destek almadığı ve bu durumla baş etmede yalnız kaldığı ortaya çıkmıştır. Çalışmanın sonucunda yaşanan sorunların çözümlenmesine ilişkin olarak, "sosyal model" perspektifinde değerlendirilmeler yapılmış ve bu yönde öneriler ortaya koyulmuştur.Master Thesis Erken evlilik Türkyedeki Suriyeli mülteciler için nedenleri ve etkileri (Diyarbakır da Suriyeli mülteci kadın örnekleminde bir saha çalışması)(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Almohammad, Amal; Alfares, Mohamed; Alfares, Mohamed; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiErken evlilik olgusu, çoğu toplumda yaygın olan eski toplumsal olgulardan biridir. Son zamanlarda sadece Arap ülkelerinde değil, Batı toplumlarında da dikkatleri üzerine çekmiştir İkincisi, bu fenomeni incelemek için çalışan araştırmacılar tarafından çoğu araştırma denedi Çeşitli hükümetlerde yasaklayan kararlar çıkarmak için bu tür evliliğin zararlarını göstermek. Erken evlilik Suriye toplumunda yaygın bir olguydu, çünkü yasalar bunu yasaklamamıştı ama yapıldı. Son zamanlarda kızların koltuklara katılması için zorunlu çalışma nedeniyle bu fenomenin azaltılmasıştır Ancak bu çalışma kısa sürede Suriye krizi sırasında özellikle sığınma yapılan ülkelerde yayıldı. Ailenin evlenmesi için Suriyelilerin sığındıkları mahalle (Ürdün, Lübnan, Irak ve Türkiye gibi) bu statünün (mülteci) kendilerine dayattığı koşullar nedeniyle kız çocukları erken yaşta.Bu araştırma, kız çocuklarının erken yaşta evlenmesini, nedenlerini ve mülteci kadınlar üzerindeki etkilerini incelemektedir. Türkiye'deki Suriyeli kadınlar, Diyarbakır ilindeki Suriyeli kadın sığınmacılar örneklemi üzerine bir saha araştırmasıdır Diyarbakır, Türkiye Erken yaşta evliliğin aile ve kız çocuğu üzerindeki etkisini ve sonuçlarını araştırmak için, başlangıç sorusuna dayalı olarak, Erken evlilik sağlıklı mı yoksa sağlıksız bir olgu mu? Evliliğin olumlu ya da olumsuz etkileri var mı? Önceden bir algı olmadan, bu olgunun gerçekliğini görmek ve toplum üzerindeki etkisi içindir. Sosyolojinin amacı, sosyal fenomenlerin doğasını ve toplumdaki işlevlerini keşfetmektir. Araştırmanın örneklemi (60) aileden oluşmakta olup, üçünün de cevaplarının eksik olması ve cevap vermeyi reddetmeleri nedeniyle yetindik. Suriye savaşı sırasında erken yaşta evlendirilen 57 kız çocuğu vakası incelenerek, Birçok insan öldürüldü ve birçoğu komşu ülkelere sığındı. O ve dünya ve ben anlaştık Araştırma, anne babaların kızlarını bu yaşta evlendirmeye iten sebepler ve bu sebeplerin araştırmaya katılan kızlar üzerindeki etkisine değinildi. Türkiye. Perspektif bir çalışma yapmadık çünkü bu tür çalışmalar çok sayıda ve dışarıda mevcut. Bu konuda Birleşmiş Milletler resmi istatistikleri, ancak bu araştırmada bir vaka çalışması denedik. Evli kadınların evliliğin incelikleri ve deneyimleri, sorunları ve yararları ve bununla ilgili neler olduğu ,hakkında bilgi edinmeleri. Bu araştırma, kız çocuklarının erken yaşta evlenmesini, nedenlerini ve mülteci kadınlar üzerindeki etkilerini incelemektedir. Türkiye'deki Suriyeli kadınlar,Diyarbakır, ilindeki Suriyeli kadın sığınmacılar örneklemi üzerine bir saha araştırmasıdır Diyarbakır, Türkiye Araştırma, en önemlileri olan birkaç sonuca ulaştı: 1- Suriye'de erken yaşta evlilik sadece kırsal kesimde yaşayanlarla sınırlı kalmamış, kentlilere de yayılmıştır. 2- Anne ve babaların üniversite eğitimleri, kız çocuklarını küçük yaşta evlendirmelerine engel olmamıştır. kendilerine uygulanan sığınma koşulları. 3- Gelenek ve görenekler erken evliliklerin başlıca sebepleri arasındadır. 4-Düşük ekonomik koşullar erken yaşta evliliğe yol açan nedenler arasında yer alıyor. 5- Savaş ve iltica koşulları erken yaşta evlilik nedenleri arasındadır. Erken evlilik isteğe bağlı değildi ve evlenme kararı aile tarafından verildi. 6-Sıklıkla 7 - İyi bir yüzde erken evliliği destekliyor, ancak Tablo 14'te gösterildiği gibi bunun sorumluluk içerdiğini kabul ediyor 8- Erken evlilik, reşit olmayan kız çocuğunun sağlığını hem fiziksel hem de psikolojik olarak olumsuz etkileyerek ona ömür boyu sürecek yükler yükler. Erken (15 yıldan az evliyken bu durumu fark ettik). 9- Erken evlilik kendi başına kızlar üzerinde olumsuz bir etki yaratmadı. Eşlik eden diğer değişkenler, örneğin karı koca arasındaki büyük yaş farkı, yardımcı olmuyor Her iki taraftaki ebeveynler hayatın her detayına müdahale etti. Bazen evin yükü kocaya düşer. Onların sırrı, daha çok Evliliklerinin nedeni bir sorun değildi. 10-Erken evlenen kadınların çoğu Diğer maddi koşullar ve sosyal görünüm ebeveynler tarafından belirlenir. 11- Erken evlilik bazen genç erkekleri ve kadınları günaha düşmekten korur. 12 - Araştırmacı, görüşmeler ve araştırma sonucunda şu sonuca varmıştır: Evlilik için uygun yaş, Yirmili yaşların sınırları, böylece sorunları azaltır, kıza ve delikanlıya bağışıklık kazandırır ve olgunlaşırlar. fikirlerini çevre ve ebeveynlerle uyum sağlayabilecek şekilde ifade eder. 13- Eşler arasındaki yaş farkı ne kadar kısaysa evliliğin sonucunun o kadar yüksek olduğunu buldukMaster Thesis Etiketli bedenler: Sakatlık üzerine sosyolojik bir değerlendirme(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2013) Aydın, Halime; Kara, Zülküf; Kara, Zülküf; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSakatlık toplumsal bir tanımlamadır. Engelli bireye atfedilen kültürel anlamlar etkileşim sürecinde kazanılır. Kültürel anlamlar toplumdan topluma değişiklik gösterir. Bireyin fiziksel özelliği, aslında onun içinde yaşadığı toplumun bir parçası olmasının engelleyicisi değildir, ancak engeline yüklenen anlamlar onun etiketlenerek engellenmesini yaratandır. Engelli bireylere ilişkin bakış açısı, engelli bireylerin sosyal konumunu ve kültürel görünürlülüğü konusunda belirleyici olduğundan, engelli bireylere toplum tarafından atfedilen anlamları incelemek önemlidir. Özürlü olmanın temelinde bio-fiziksel faktörlerin olduğu gerçekliği var olsa da özürlülük sosyal olarak inşa edilmektedir. Tarihsel süreç içinde özürlü bireylerin karşılaştıkları engellerle sistemli mücadele hareketlerinin gelişimine paralel olarak özürlü olma sadece medikal söylemde değil, sosyal olarak inşa edildiği kabul edilen sosyal söylemde de ele alınmaya başlamıştır. Çalışmada sosyal model çerçevesinde gelişen özürlü kimlik söylemi ve sosyal inşa içinde önemli bir süreç olan ?etiketleme? söylemi tartışmaları ele alınmıştır. Elde edilen sonuçlar engellilere yönelik toplumsal algının son derece olumsuz ve önyargılı olduğunu, engellilerin aileleriyle birlikte toplum tarafından dışlandığını, bundan dolayı engelli çocuğu olan ebeveynlerin de mümkün olduğu kadar toplum içine çıkmamayı tercih ettiğini ortaya koymuştur. Sağlıklı bedenin, etiketli bedeni ?ucube? olarak algılamasında toplumun sağlıklı beden algısının rolü olduğunu düşünmekteyiz. Bundan ötürü bedenin herhangi bir uzvunun sakat olması, toplumsal bedenin kültürel olarak nasıl inşa edildiği ile yakından ilgili görünmektedir.Master Thesis Felsefeye beden katmak: Deleuze düşüncesinde beden ve kapitalizm sorunsalı(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2019) Demir, Sercan; Kara, Zülküf; Kara, Zülküf; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışmamızda beden-kapitalizm sorunsalını, Deleuze'in beden sosyolojisi alanına kazandırmış olduğu felsefi kavramlar eşliğinde tartışmaya çalıştık. Beden sosyolojisi alanında organsız beden, arzu, affect, şizoanaliz vb. kavram repertuarıyla artık toplumsallık yeni düşünme biçimleriyle kurulmaktadır. Deleuze'ün birey ve toplumsal yapı arasında kurulan bedensel bağlantıları, yapı ve aktör hakkında gerçekçi veri dokümanlarının elde edilmesinde yeni bir felsefi bakış sunmaktadır. Deleuze bedeni, köken olarak düalist karmaşadan kurtararak dünyadaki diğer güç aktörlerle ve diğer bedenlerle ilişki kurabilen sürekli oluş içerisinde değişebilen, yenilenebilen aktif bir süreç olarak görür. Deleuze hem epistemolojik hem de sosyal teori açısından yeni kavramlaştırma önerilerinde bulunurken aynı zamanda da beden sosyolojisinin sınırlarını oldukça genişletmiş gözükmektedir. Aslında bu felsefi ilgi, sosyo-kültürel ve tarihi varyasyonlarıyla birlikte beden etrafındaki ontolojik ve epistemolojik sorulara henüz metodolojik açıdan yeterli bir cevap sağlamasa da çalışmamızın, beden sosyolojisi literatürüne naçizane bir katkı sağladığını düşünmekteyim.Master Thesis Fenomenolojik sosyoloji: Temel tartışmalar(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Aydınlık, Bilal; Kara, Zülküf; Kara, Zülküf; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışmadaki amacımız, fenomenolojik sosyolojinin imkân ve kapsamını ele alacağımız bir araştırma ortaya koymaktır. Fenomenolojik sosyoloji yaklaşımı, ülkemizin sosyal bilimcileri tarafından yeterince tartışılmış ve kavramları analiz edilmiş değildir. Bu açıdan çalışmamız, ilk olarak fenomenolojik sosyolojinin kuramsal yönlerine ağırlık vermeyi hedeflenmektedir. Yaklaşımın öncüsü ve kurucusu Alfred Schutz'tur. Schutz sonrası Luckmann, Berger ve Garfinkel gibi isimler yaklaşımın hem tanıtılmasında hem de geliştirilmesinde önemli rol oynamışlardır. Bu çerçevede çalışmada ilk olarak yaklaşımın kuruluşu ve gelişim aşaması ele alınmaktadır. Çalışmanın devamında yaklaşımın imkanlarını sınamak adına toplumsal benlik kavramı üzerinden değerlendirmeler bulunmaktadır.Master Thesis Food Phenomenon in Diyarbakır in the Context of Conspicuous Consumption(2025) Gürhan, Nazife; Gürhan, Nazife; 02.12. Department of Sociology / Sosyoloji Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiGünümüzde tüketim toplumunda ortaya çıkan tüketim tarzlarından biri olan gösterişçi tüketim, bir tüketicinin sosyal sınıfının tüketim kalıplarından ayrılarak üst sınıfın tüketim kalıplarını taklit etmeye yönelik tüketim faaliyetlerinde bulunmasıdır. Gösterişçi tüketim davranışına sahip tüketiciler çeşitli sembollerin kendilerini daha varlıklı ve daha seçkin gösterecek bir üst sınıfa yaklaşmalarını sağladığına inanmaktadır. Üst sınıftan ve seçkin gösterecek sembollerden biri de yeme içme faaliyetleridir. Yemek bireyin hayatını devam ettirmesi için gerekli olan fiziksel bir ihtiyaçtan öte içerdiği toplumsal ve kültürel anlamlarla tüketicinin kimlik inşa sürecini de belirler. Yemek kendisini tüketeni 'kim' yapar. Bireyin toplumsallaşma sürecinde yemeği onun kimliğini tanımlamasında simgesel anlamlar verir. Yiyecek tercihleriyle, yediği mekânlarıyla beraber birey etrafındakilere kimliğini tanıtır. Lüks bir semtte ve haliyle lüks restoranda yemek ile ayaküstü sokak satıcısında yemek aynı anlamları vermez. Bu çalışmada gösterişçi tüketim ve yemek kavramları ilişkilendirilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Araştırma, Diyarbakır ili bazında nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik yaklaşım ve yüz yüze derinlemesine mülakat tekniği ile yürütülmüştür. Bu bağlamda farklı kafe ve restoranlara giden farklı yaş, farklı meslek ve cinsiyetten 30 kişi ile görüşülmüştür. Sonuç olarak bireyin ait olduğu sınıfı ve kimliğini hem yediğin yemek hem de gittiği yemek mekânları görünür hale getirir. Çünkü yemek gösterişçi tüketimin açıkça sergilendiği alanlardan biridir. Bireyler sahip olmak istediği sosyal statüye ve prestije uygun olacak yüksek statü içeren yemeklerin sunulduğu mekânları tercih etmekte; gösterişçi tüketimi yemek üzerinden inşa etmektedir. Anahtar Kelimeler: Gösterişçi tüketim, Yemek, Kimlik, Mekân