Browsing by Author "Uygur, Hatice Kübra"
Now showing 1 - 19 of 19
- Results Per Page
- Sort Options
Article An Assessment Of Camel Plays Based On Animal Imitations(Selcuk Univ, inst Turkish Studies, 2019) Uygur, Hatice Kubra; Uygur, Hatice Kübra; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBeneath the surface of Anatolia's history lies a well-established tradition of plays. If we go way back, it is known these plays have mystical and ritualistic aspects. Over time, these plays have turned into theatrical plays binding the society together, entertaining and providing them a good time. In this study, "camel plays" carrying traces of the culture of camel breeding in many parts of Anatolia will be exemplified. Lifestyle in Anatolia bounded by the land and animal breeding emerges in the cultural identity and memory of society. This influence is spread across all areas with life styles and its impact on vocabulary. It is possible to identify this influence in daily life, traditions and oral cultural artifacts. Among oral cultural artifacts, camel plays are living traditional plays. During onsite surveys on the culture of camel breeding conducted, it is seen that camels had their part in many areas of life in past but in time, their numbers decreased and function within life evolved into wrestling therefore they remained for entertainment purposes only. In many parts of Anatolia, especially during winter months, festivals or wedding ceremonies, camel plays based on animal imitations are performed. The remarkable point in this study is that camel plays still exist within collective memory of society even in places camel breeding has long started to fade. Contribution of camel plays on the sustainability of culture derived as a result of literature scanning will be assessed in this study.Article BİR KÜLTÜRÜN SON TEMSİLCİSİ: MIKSİYE (MUQSİYE) NASRA ŞİMMES HİNDİ- ܝܕܢܼܝ ܺܗܣ ܶܡܡܼܝ ܺܫܐܰܪܨܰܢܐܶܝܼܝܣܩܘܡ VE ARDINDA BIRAKTIKLARI(2017) Uygar, Hatice Kübra; Uygur, Hatice Kübra; Koyuncuokca, Ayşegül; Öz, Naime Didem; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiYazmacılık özel teknik ve ustalık gerektiren, kültürlerden gelen, düşünsel yaratıcılıkla gelişen, bu nedenle zanaatlardan ayrılan bir sanat alanıdır. Ancak yazmacılığın da teknik aşamaları zanaat yönünü geliştirmiştir. Halk sanatları içinde yer alan, topluma ait gelenek, görenek, zevk ve inançları en iyi şekilde yansıtan sanatlardan olan yazmacılığın üretimi yüzyıllardır devam etmektedir. Ancak gün geçtikçe gelişen bilimin ve üretim teknolojilerinin yanı sıra, iletişim konusundaki yeniliklere de bağlı olarak oluşan, bireylerin ihtiyaçlarındaki çeşitlilik ve değişim yüzünden gerilemeler yaşanmıştır. Korunması, saklanması güç olan bu tekstil ürünlerinin gündelik giyim, kuşam ve ev eşyası cinsleri arasında yer alması, büyük bir kısmının eskitilerek yok olmasına sebep olmuştur. Öte yandan gelişen teknoloji ve değişen estetik anlayışı doğrultusunda bu sanat dalına ilgi azalmıştır. Giderek bu dalda üretim yapan atölyeler kapanmış veya serigrafi yolu ile basma yolu tercih edilmiştir. Bu çalışmada Mardinli Süryani yazma ustası Mıksiye Nasra Şimmes Hindi’yi ve ait olduğu kültürü tanıtmak ve bu kültürün geleneksel sanatlar açısından kültürel miras olarak aktarılması için yapılması gerekenlere dikkat çekmek amaçlanmıştır. Geleneğin son temsilcisinin bu sanata katkıları ve Mıksiye Nasra Şimmes Hindi’nin ardından bu sanatın devam ettirilmesinin gerekliliğine dikkat çekmek de çalışmanın amaçları arasında yer almaktadır. Çalışmanın gerçekleşmesi için yöntem açısından gerekli araçlar olan alan araştırması, kaynak kişi görüşmesi ve literatür taraması teknikleri kullanılmıştır. Mıksiye Nasra Şimmes Hindi’yi kaybetmeden önce çekilmiş olan fotoğraflar ve vefatından sonra atölyesinde çekilen fotoğraflar ile Süryani yazmacılık sanatı ve son temsilcisi belgelenmiştir.Master Thesis Cengiz Dağcı'nın eserlerinde sembolik anlatım(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2021) Solmaz, Gülhan; Uygur, Hatice Kübra; Uygur, Hatice Kübra; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiCengiz Dağcı'nın eserlerinin ana teması, ömrü boyunca ayrı kaldığı ve hasretini çektiği dili, kültürü, insanı, yaşam tarzı ve coğrafyasıyla geniş bir anlam kazanan vatanı Kırım'dır. Cengiz Dağcı'nın eserleri, 1944 yılında vatanından sürülen ve vatanlarına bir daha dönemeyen Kırımlıların ve özelde kendisinin yaşadığı olayların birer özeti gibidir. Dağcı'nın gerçek olaylardan yola çıkarak oluşturduğu kurgusal eserlerinin temelinde Kırım sürgünü ve bu sürgünün yarattığı vatan hasreti yatmaktadır. Kırım savaşı, 1944 yılında Kırım'dan toplu bir şekilde sürgün edilen Kırım halkı ve bu sürgünün yarattığı sorunlar; Cengiz Dağcı'nın ömrü boyunca vatanı Kırım'ı anlatmasına neden olur. Çok uzun yıllar vatanından uzak kalan ve vatanına bir daha dönemeyen yazar için Kırım'ı ve yaşatılanları anlatmanın tek yolu ise yazmak olur. Cengiz Dağcı'nın eserleri incelendiğinde, eserlerinin ana temasını oluşturan "Kırım, vatan, sürgün ve hasret" kavramlarının ön plana çıktığı ve bu kavramların sembolik anlatımın olanağından yararlanılarak aktarıldığı fark edilmiştir. Bu bağlamda Cengiz Dağcı'nın daha çok bu kavramlar etrafında şekillendirdiği eserleri ele alınıp çalışmaya dahil edilmiştir. Böylece Cengiz Dağcı'nın eserlerinde kullanmış olduğu sembolik anlatım dili incelenmeye değer görülmüş, sembolik anlatımın hangi kavramlar üzerinden hangi değerlere karşılık geldikleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Cengiz Dağcı'nın eserlerinde kullanılan sembolik anlatımın incelenmesini esas alan çalışmamız giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Her üç bölümde de geniş bir literatür çalışması yapılarak Cengiz Dağcı ile ilgili yapılan tüm çalışmalar incelenmiş, konuyla örtüşen kaynaklar çalışmaya dahil edilmiştir. Bunun yanında sembolik anlatımın ne olduğu ve Dağcı'nın eserlerine nasıl yansıdığı incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda eserlerde sembolik anlatımıyla ön plana çıkan kavramlar üzerinden o kavramla bağlantılı kültürel, dini, mitolojik, sosyolojik ya da toplumsal olgular ortaya konmaya çalışılmıştır.Master Thesis Cizre Halk Hekimliği(2024) Özen, Leman; Uygur, Hatice Kübra; Uygur, Hatice Kübra; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSağlık, canlılar için büyük önem teşkil etmektedir. Bu sebeple insanoğlu asırlardır sağlığını korumak için çözüm arayışı içindedir. Bazen modern tıpta bazen geleneksel hekimlikte bazen de geleneğine, hastalığına ya da yaşadığı yere bağlı olarak her ikisinde de çare aramıştır. İnsanların hastalıkları tedavi ederken zaman içerisinde edindiği tecrübeler sayesinde 'halk hekimliği' olarak adlandırılan kültürel yapı ortaya çıkmıştır. Modern tıp ve bilimdeki gelişmeler ve insan hayatının değişmesiyle beraber insanların modern hekimliğe daha kolay ulaşabilmeleri nedeniyle halk hekimliği uygulamalarında eskiye nazaran bir azalmanın olduğu görülmektedir. Bu geleneksel yöntemlerin unutulmaması adına uygulamaların kayıt altına alınması önem arz etmektedir. Bu çalışmada da Şırnak'ın Cizre ilçesi halk hekimliği uygulamaları derlenmiştir. Araştırmanın sınırı Cizre'nin mahalleleri ve önem teşkil eden bazı köylerini oluşturmaktadır. Dicle Nehri'nin kıyısında bulunan Cizre ilçesinin geçmişi Nuh Tufanı öncesine kadar dayanıp Botan bölgesinde yer alan Cizre ilçesi, jeopolitik konumunun etkisiyle zamanla daha da önem kazanmıştır. İsmail Ebul-iz El Cezeri ve Melayê Cizîrî gibi âlimlerimizin yurdu olan Cizre, zengin kültürünün varlığı hasebiyle halk hekimliği alanında da araştırılmaya değer bulunmuştur. Sahada katılımlı gözlem ve görüşmelerle yapılan mülakatlar sonucu elde edilen veriler, işlevsellik bağlamında değerlendirilmiştir. Etik kurallar gereği ilgili yerlerden alınan izinler doğrultusunda kaynak kişi görüşmeleri yapılmıştır. Çalışmada, halk hekimliğinin tanımı, toplumdaki uygulamaları ve Türk halk hekimliği hakkında bilgiler verildikten sonra çalışmanın çıkış noktası olan Cizre'nin halk hekimliğiyle ilgili yöredeki yaygın ve geleneksel tedavi yöntemlerinden söz edilmiş, yöre halkının kültürel varlıkları ile ilgili yazılı ve sözlü kaynaklardan yararlanılmıştır. Tezin giriş bölümünde araştırma alanı olan Cizre tanıtılmış ve araştırma konusu ile ilgili daha önce yapılmış çalışmalardan söz edilmiştir. İkinci bölümde halk hekimliğinin tarihsel gelişimi ve Türk kültüründe halk hekimliğinin öneminden söz edilmiştir. Üçüncü bölümde derlenen uygulamalar belirli bir düzen içerisinde çalışmaya eklenmiştir. Tespit edilen kültürel varlıklar hastalıklar ve uygulamada kullanılan yöntem baz alınarak başlıklandırılmış olup ayrıca tablolaştırılarak okunabilirliği kolaylaştırmak amaçlanmıştır. Yöre halkının çoğunlukla bitkisel ve dinsel yöntemlere başvurduğu ve şifacıların genelinin kadınlardan oluştuğu görülmüştür. Bu araştırma ile yörede halk hekimliğine rağbet edildiği ve buna sıkı sıkıya bağlı olunduğu tespit edilmiştir.Article Devecilik Kültüründe Havut Hayrının Ritüelistik Uygulamaları(2019) Uygar, Hatice Kübra; Uygur, Hatice Kübra; koyuncu Okca, Ayşegül; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiDevecilik, bünyesinde birçok uygulama ve ritüeli barındıran Türk kültürünün önemli bir değeridir. Deveciliğin bir yaşam şeklini aldığı yöreler deveye, deveciliğe ve deve güreşlerine ait pek çok uygulama ve ritüeli günümüze kadar taşımışlardır. Geçmişte Yörüklerin yaşam biçimi içerisinde aktif rol alan develer günümüzde güreşler sayesinde varlığını sürdürmektedir. Güreş develerini özel kılan havut giydirme işlemine “havutlama” adı verilmektedir. Akabinde gerçekleştirilen “havut hayrı” deve güreşlerinde ritüel uygulamalara sahne olan parçasıdır. Bu çalışmada “havut hayrı”nın ritüelistik uygulamalarının devecilik açısından önemi üzerinde durulacaktır. Çalışmanın amacı havut hayrı uygulamalarında gerçekleştirilen ritüellerin devecilik kültürü bağlamında toplum yaşamına olan etkisinin ortaya konulmasıdır. Çalışmanın gerçekleşmesi için öncelikle literatür taraması ve saha çalışması yapılmıştır. Güney Marmara’dan Akdeniz Bölgesine kadar deve sahipleri ve bu işi meslek haline getirmiş kaynak kişiler ile derinlemesine mülakat gerçekleştirilmiştir. Havut hayrı ritüellerinin doğru bir şekilde algılanması için kaynak kişilerin izinleri doğrultusunda kayıt ve belgeleme işlemi gerçekleştirilmiştir.Master Thesis Diyarbakır Yemek Kültürü: Tören Yemekleri ve İçecekleri(2024) Ekinci, Aslı Ece; Uygur, Hatice Kübra; Uygur, Hatice Kübra; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesiİnsanoğlunun var oluşundan bugüne kadar gösterdiği yaşam mücadelesinde hayatının devamını sağlayan ve yaşam kalitesini gösteren olgu beslenmedir. İnsanlık tarihinde gözlenen değişim ve gelişmeler neticesinde bu olgu kültürel desenleriyle hayatımızda yer almıştır. Yemek kültürü de diğer birçok kültür gibi coğrafik şartlara, iklime ve inanışlara göre şekillenmiştir. Yerleşik hayatın başladığı ve tarımın insan eliyle ilk defa yapıldığı topraklar olarak bilinen Mezopotamya bölgesi birçok yemek kültürüne sahiptir. Güneydoğu Anadolu'nun 'Bereketli Hilal' olarak adlandırılan bölgede yer alması, tarihi birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olması, bölgenin yemek kültürünün zengin olmasına zemin hazırlamıştır. Bu bereketli topraklar üzerinde kurulan ve kervanların geçiş noktası olan Diyarbakır'da yemek kültürü, bu zenginlikten nasibini almıştır. Bu çalışmada birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Diyarbakır'ın özel günlerde ön plana çıkan yemek ve içecekleri işlevsel yönüyle incelenmiştir. Bu araştırmanın sonucunda, Diyarbakır'da özel günlerde yapılan, yapılma şekli, ikramı ve tüketilmesi gelenek haline dönüşen ve günümüze aktarılan yiyecek ve içeceklerin Diyarbakır halk kültüründeki önemi ve işlevi verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Diyarbakır, Yemek Kültürü, Tören Yemekleri ve İçecekleri, Yemek FolkloruArticle Citation - WoS: 1Citation - Scopus: 1Functional Evaluation of Ankara Ferfene Days in the Context of Gender(Geleneksel Yayincilik Ltd Stl, 2019) Uygur, Hatice Kubra; Uygur, Hatice Kübra; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSocial life is rewarding in terms of traditional entertainments which involve many elements as laugh, catering, music that enable people from the rush of daily life. Almost all regions have some specific inherent ways of entertainment. Entertainments in traditional societies are not independent from society's world vision and historical memorial perception. Traditional entertainments tie relationships between society and ritual. The spirit of solidarity increases and the communication is strengthened in societies where identity and history are emphasized. Daily changes in today's society reshapes the concept of entertainment and rituals, Generally, traditional entertainments and specifically "Ferfene Days", collective concept of regions and all practices regarding the tradition have been considered a functional portion of cultural identity. In this study, Ankara Ferfeneleri, which is an Anatolian traditional entertainment, has been approached from functional perspective in terms of gender. In traditional entertainments, the diversity of appropriate actions which change according to gender are shaped pursuant to multi-variables such as economic situation, marital status, education level. That fact causes a distinction and stereotype within traditions. Potential causes of the differences regarding gender gap have been discussed in this study where appropriate. Traditional entertainment platforms are important in terms of female socialization and distribution of roles in society. Causes of gender discrimination in entertainment may be listed and based on social, economic, religious, and psychological factors. Hence the subject here has been examined based on social doctrine. Influence of importance, contribution, modification and transformation of traditional entertainments to traditional entertainments in terms of notion of culture and entertainment have been also embraced in this study. Nevertheless, ferfenes which have existed as multifunctional entertainment have been evaluated as causes for achievement of individuals, social solidarity, entertainment and learning on multi-layer basis from folkloric perspective.Book Part GELENEKSEL TOPLU EĞLENCELERİN MEKÂN DÖNÜŞÜMÜ: ANKARA FERFENELERİ(2017) Uygur, Hatice Kübra, Gülden Altıntop; Uygur, Hatice Kübra; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiGeleneksel toplu eğlenceler, Anadolu kültüründe halkın bir araya gelerek eğlenmesine, öğrenmesine olanak sağlayan ortamlardır. Kültürün önemli bir parçası olan geleneksel eğlenceler, kişilerin bağlı oldukları grup ve çevre ile ilişki kurmanın kendine özgü bir yolu olarak varlığını sürdürmektedir. Halkın kültürünü, bir gruba ait olma duygusunu, kendine özgülüğünü kültür ve mekân odağında Ankara Ferfeneleri özelinde incelemek bu çalışmanın konusudur. Toplumsallaşmanın mekânı olan geleneksel eğlenceler, bünyelerinde barındırdıkları işlevsellikleri ile ön plana çıkmaktadır. Gelenek ve toplumsal hafıza, bu mekânlarda yaşatılır. Ritüelleri ve icralarıyla geleneksek eğlenceler, geçmişten günümüze sürdürülmeye çalışılmaktadır. Ancak toplu eğlencelere ev sahipliği yapan mekânlar, günümüzde yapısal ve işlevsel değişimler geçirmektedir. Geleneksel eğlenceler, geleneksel mekânlarından uzaklaştıkça içeriksel ve işlevsel dönüşümlere uğramaktadır. Bu nedenle eğlence ve mekânın birbirinden bağımsız bir seyre sahip olmadığını söylemek mümkündür. Mekânın korunmasının günümüz şartlarından bağımsız olmadığı düşünüldüğünde geleneğin sürdürülebilmesi için mekânın varlığının önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Eğlencenin bünyesinde yaşanan değişim, mekânı; mekânda yaşanan değişim de eğlenceyi etkilemektedir. Eğlence ve mekân arasındaki diyalektik ilişki bu çalışmada Ankara Ferfeneleri’nin yaşadığı değişim ve dönüşümle birlikte işlevsel olarak tartışılacaktır.Article HAYVAN BENZETMECELERİNE DAYALI DEVE OYUNLARINA DAİR BİR DEĞERLENDİRME(2019) Uygar, Hatice Kübra; Uygur, Hatice Kübra; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiAnadolu’nun geçmişinde köklü bir oyun geleneği yatmaktadır. Çok daha eskilere gidilirse bu oyunların mitik ve ayinsel yönlerinin olduğu bilinmektedir. Bu oyunlar zamanla toplumu bir arada tutan onların iyi vakit geçirmelerini sağlayan, eğlendiren seyirlik oyunlara dönüşmüştür. Bu çalışmada Anadolu’nun pek çok yöresinde devecilik kültürünün izlerini taşıyan ‚deve oyunları‛ örneklendirilecektir. Anadolu’nun toprağa ve hayvancılığa bağlı yaşam tarzı toplumun kültürel kimliğinde, hafızasında belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Bu etki hayatın hemen her alanına yaşam tarzıyla, söz varlığıyla sirayet etmektedir. Gündelik hayattan, geleneklere, sözlü kültür ürünlerine kadar bu etkiyi tespit etmek mümkündür. Deve oyunları da sözlü kültür ürünleri arasında yaşayan, geleneksel oyunlar arasındadır. Devecilik kültürüne dair yapılan saha çalışmalarında geçmişte develerin hayatın pek çok alanında yer aldığı zamanla sayılarının azaldığı, gündelik hayat içindeki işlevlerinin güreşlere doğru evrildiği bu sayede deveciliğin zamanla eğlence odaklı olduğu tespit edilmiştir. Anadolu’nun pek çok bölgesinde özellikle kış aylarında, bayram günlerinde, düğünlerde pek çok köy seyirlik oyunu özellikle hayvan benzetmecesine dayalı deve oyunları oynanmaktadır. Bu çalışmada dikkat çekici olan durum deve oyunlarının deveciliğin azalmaya başladığı yörelerde oyunlar yoluyla toplumun hafızasında sürdürüldüğü yönündeki tezdirArticle KANLI KOCA OĞLU KAN TURALI KARİKATÜR BANDININ GÖSTERGEBİLİMSEL BİR ÇÖZÜMLEMESİ(Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2020) UYGUR, Hatice Kübra; Uygur, Hatice Kübra; ALTINTOP TAŞ, Gülden; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışmada, Dede Korkut boylarından “Kanlı Koca oğlu Kan Turalı” hikâyesi, Umut Sarıkaya’nın Naber dergisinin 2015/3 numaralı sayısında yayımlanmış olan “Kanlı Koca oğlu Kan Turalı” hikâyesinin karikatür bandı, esas alınarak göstergebilimsel bir yaklaşımla ele alınacaktır. Dede Korkut hikâyelerinin Dresden nüshasının 6. sırasında yer alan destansı hikâye, sözlü kültürden yazılı kültüre ve ardından karikatür-çizgi boyutuna taşınmıştır. Metnin yeni bir bağlamda karikatürize edilerek anlatılması ve bir mizah metnine dönüştürülmesi üzerinden karşılaştırma yapılması ardında da metne bu yöntemin uygulanması amaçlanmaktadır. Makalede “Kanlı Koca oğlu Kan Turalı”nın mizahi bağlamdaki dönüşümü ise metin içinde ayrıca ele alınmaktadır. Karikatürize edilen metnin mizahının anlaşılabilmesi için ana metni bilmenin ve kültürel kodlara sahip olmanın önemi değerlendirilme konusudur. Günümüzde anlatıların aktarımında yaşanan dönüşümlerin sürekliliği sağladığı yönündeki savdan hareketle söz konusu metnin karikatür bandında uğradığı değişimler göstergebilimsel bağlamda tespit edilmektedir. Dede Korkut boylarının, Türk milletinin kültürel kodlarına sahip en önemli eserlerinden biri olduğu tezinden yola çıkarak metnin kendisine yapılacak göstergebilimsel bir okumayla kültüre dair pek çok açık ve örtük anlamı ve işlevi açığa çıkarmak amaçlamaktadır. Bu sebeple yapılacak çözümlemelerde kültürel kodları temel alarak yorumlamalarda bulunmak büyük önem taşımaktadır. Ele alınan karikatür bandının Türk kültürü ve edebiyatı açısından önemi düşünüldüğünde metnin yapısındaki mizahi değişimleri bu yöntemle okumanın önemi bu çalışmanın değerlendirme konusudur.Master Thesis Mardin masallarının işlevsel açıdan değerlendirilmesi(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Mungan, Hayriye Sema; Uygur, Hatice Kübra; Uygur, Hatice Kübra; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiMezopotamya'nın kuzeyinde bulunan Mardin, tarihte birçok uygarlık ve kavme ev sahipliği yapmış, zengin bir halk kültürüne sahiptir. Bünyesinde barındırmış olduğu çeşitlilik, Mardin'in sözlü kültürüne, gelenek ve göreneklerine yansımıştır. Sözlü kültürün en önemli türlerinden biri olan masallar da kozmopolit bir yapıya sahip Mardin ilinde geçmişten bugüne farklı dillerde anlatılarak sürdürülmektedir. Kişilere müşterek bir kültürel şuur sunan masallar, evrensel olmakla kalmayıp bir toplumun yaşayışı, inancı, düşüncesi ve yaşam felsefesini yansıtmaktadır. Mardin, son zamanlarda masalla ilişki kurularak "masal şehir, bir masalın ilk cümlesi" şeklinde ifadelerle anılmaktadır. "Peki, masal şehrin masalları nerede?" araştırma sorusuyla başlayan çalışmada, Mardin masalları derlenerek kayıt altına alınmıştır. Analiz edilen elli masalla birlikte çalışmanın kuramsal çerçevesini "İşlevsel Halkbilim Kuramı" oluşturmaktadır. Mardin'den derlenen Süryanice, Kürtçe ve Arapça masallar, Türkiye Türkçesine aktarılmıştır. Aktarılan masallar, "Hoş Vakit Geçirme, Eğlenme ve Eğlendirme İşlevi, Değerlere, Toplum Kurumlarına ve Törelere Destek Verme İşlevi, Eğitim veya Kültürün Gelecek Kuşaklara Aktarılması İşlevi, Toplumsal ve Kişisel Baskılardan Kurtulma İşlevi" olarak bilinen William Bascom'un "folklorun dört işlevi"nin yanı sıra tespit edilen "Halkbilimsel Unsurları Aktarma İşlevi, Dili Koruma ve Dilsel Öğeleri Aktarma İşlevi, Yöre Tanıtımına Katkı Sağlama İşlevi, Bir Araya Gelme İşlevi, Sanala Yaklaşma-Sanaldan Uzaklaşma İşlevi, Bağlam Hakkında Bilgi Verme İşlevi, Anlatıcı Hakkında Bilgi Verme İşlevi, Süreklilik Sağlama İşlevi, Estetik İşlev ve Örtük İşlev" olmak üzere on ayrı işlev açısından incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Kültürel anlamda toplumları ve bireyleri yansıtan masalın birden fazla işleve sahip olması, artık geri plana atılmış, unutulmaya yüz tutmuş bu türün sürdürülmesinin önemini göstermektedir.Article MARDİN'DEN DERLENEN KELOĞLAN MASALINA ARKETİPSEL BİR YAKLAŞIM(Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi,, 2021) Uygur, Hatice Kübra; Uygur, Hatice Kübra; Mungan, Hayriye Sema; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiSözlü anlatı geleneğinin en önemli yapı taşlarından biri olan masal, içerisindebarındırdığı olağan ve olağan dışı unsurlarla toplumların düşünüş, inanış ve hayat tarzınıyansıtan sembolik bir anlatı türüdür. Geçmişten günümüze önce dilden dile ardından yazıyaaktarılan masal, günümüzde çeşitli masal anlatıcıları tarafından dijital ortamlardasürdürülmektedir. Yeni bağlamının yanı sıra doğal ortamında da sürdürülen masal gündelikhayat içerisinde kişilere ortak bir kültür ve kültürel şuur sunar. Sözlü gelenekte önemli yeresahip masallar, kolektif bilinçaltının arketiplerini barındırmaktadır. Carl Gustav Jung’un DörtArketip adlı kitabında bahsettiği arketipler insanlığın ortak bilinç dışında yer alır. Bilinç vebilinçdışının ürünü olan masal ortaklığın yanı sıra anlatıldığı bağlamda yenidenşekillenmektedir.Bu çalışmada Türk masal tiplerinde önemli bir yere sahip olan Keloğlan masalı,Mardin’in merkez Artuklu ilçesinden derlenmiştir. Keloğlan tipi yöre Arapçasıyla “Il akra’a” “kelkişi” diye adlandırılmakta ve bilinmektedir. İncelenen masalda başkişi olan Keloğlan zeki,uyanık, güldüren, külyutmaz cesur vb. özelliklere sahip Keloğlan tipi özellikleri taşımaktadır.Buözellikler evrensel olmanın yanı sıra bir toplumun karakterini yansıtmaktadır. ÇalışmadaArtuklu’dan derlenen Keloğlan masalı Jung’un bahsetmiş olduğu ve Joseph Campbell’ıngeliştirdiği arketipsel sembolizm bakış açısıyla ele alınmıştır. Tespit edilen arketipler; animaanimus, gölge, persona, aşama, yeniden doğuş, kahraman, yüce birey-yaşlı bilge, hilebaz vebaba arketipleri olmak üzere dokuz alt başlıkta incelenmiştir. Masalda var olan sembollerinçözümlemesi yapılarak tablo halinde sunulmuştur.Article MARDİN’İN GELENEKSEL EĞLENCESİ: LEYLİ GECESİ(Milli Folklor, 2014) Uygur, Hatice Kübra; Uygur, Hatice Kübra; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÇok kültürlü geleneğe sahip yörelerde geleneğin aktarımı, bireyleri bir arada tutan kültürel kodları taşımalarını sağlamaktadır. Mardin yöresi, farklı dine ve dile sahip insanların bir arada yaşadığı ve ortak bir kültür oluşturabildikleri bir şehirdir. Mardin’de insanları bir araya getiren kültürel mirasın izleri, eğlence ritüellerinde de görülmektedir. Böylece yörenin geleneksel eğlencesi olan Mardin Leyli Gecelerinin işlevsel yönü ortaya çıkmaktadır. Geçmişten günümüze kültürün taşınmasını sağlayan eğlenceler, modern ile gelenek arasında yaşatılmaktadır. Geleneksel eğlenceler, bu yönüyle köprü vazifesi görmektedir. Mardin yöresinin kültür hayatını ve eğlence hayatını günümüze taşıyan Leyli Geceleri, kültürel zenginliğini, yöreye ait eğlence biçimlerine yansıtmaktadır. Mardin Leyli Gecelerinin bir diğer özelliği ise, geçiş dönemi eğlenceleri içinde yer almasıdır. Yörenin kültür ve eğlence pratiklerinin temel öğelerini barındıran kına, düğün, sünnet gibi geçiş dönemi eğlenceleri içerisinde geçmişte önemli yere sahip olan gece, günümüzde mekânsal olarak uğradığı değişimin sonucunda işlevsel ve yapısal değişime uğramıştır. Mardin Leyli Geceleri, müzik aracılığıyla iletişimin yaşandığı mekânlardır. Çok dilli ve kültürlü yapıya sahip olan yörenin, müziğine ve eğlencesine, bu çeşitlilik yansımıştır. Günümüzde gecenin bağlamından ve yerel dokusundan uzaklaşarak kazandığı yeni görünüm, gece ve ritüelleri açısından çalışmada tartışılaşacaktır. Mardin Leyli Gecelerinin turistik formda geçirdiği değişim ve dönüşümler, gelenek içinde yaşatılmaya çalışılan eğlence ile birlikte kültür aktarımı, çalışmada tartışılacaktır. Leyli Geceleri ise geleneksel bağlamında yaşadığı bu değişim ile öne çıkmaktadır. Mardin eğlence kültüründe önemli bir yere sahip olan “Leyli Gecesi” eğlenceleri, ritüelleri, icrası ve toplu çalma-söyleme geleneklerinin tanıtılması bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çok kültürlü geleneğe sahip yörelerde geleneğin aktarımı, bireyleri bir arada tutan kültürel kodları taşımalarını sağlamaktadır. Geçmişten günümüze kültürün taşınmasını sağlayan eğlenceler, modern ile gelenek arasında yaşamaya çalışmaktadır. Geleneğin yaşatıldığı ortamlar olan geleneksel eğlenceler, bu yönüyle köprü vazifesi görmektedir. Mardin yöresinin kültür hayatını ve eğlence hayatını günüArticle Mardin’in geleneksel eğlencesi: Leyli gecesi(2014) Hatice Kübra Uygur; Uygur, Hatice Kübra; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiÇok kültürlü geleneğe sahip yörelerde geleneğin aktarımı, bireyleri bir arada tutan kültürel kod- ları taşımalarını sağlamaktadır. Mardin yöresi, farklı dine ve dile sahip insanların bir arada yaşadığı ve ortak bir kültür oluşturabildikleri bir şehirdir. Mardin’de insanları bir araya getiren kültürel mi- rasın izleri, eğlence ritüellerinde de görülmektedir. Böylece yörenin geleneksel eğlencesi olan Mar- din Leyli Gecelerinin işlevsel yönü ortaya çıkmaktadır. Geçmişten günümüze kültürün taşınmasını sağlayan eğlenceler, modern ile gelenek arasında yaşatılmaktadır. Geleneksel eğlenceler, bu yönüyle köprü vazifesi görmektedir. Mardin yöresinin kültür hayatını ve eğlence hayatını günümüze taşıyan Leyli Geceleri, kültürel zenginliğini, yöreye ait eğlence biçimlerine yansıtmaktadır. Mardin Leyli Ge- celerinin bir diğer özelliği ise, geçiş dönemi eğlenceleri içinde yer almasıdır. Yörenin kültür ve eğlence pratiklerinin temel öğelerini barındıran kına, düğün, sünnet gibi geçiş dönemi eğlenceleri içerisinde geçmişte önemli yere sahip olan gece, günümüzde mekânsal olarak uğradığı değişimin sonucunda iş- levsel ve yapısal değişime uğramıştır. Mardin Leyli Geceleri, müzik aracılığıyla iletişimin yaşandığı mekânlardır. Çok dilli ve kültürlü yapıya sahip olan yörenin, müziğine ve eğlencesine, bu çeşitlilik yansımıştır. Günümüzde gecenin bağlamından ve yerel dokusundan uzaklaşarak kazandığı yeni görü- nüm, gece ve ritüelleri açısından çalışmada tartışılaşacaktır. Mardin Leyli Gecelerinin turistik formda geçirdiği değişim ve dönüşümler, gelenek içinde yaşatılmaya çalışılan eğlence ile birlikte kültür akta- rımı, çalışmada tartışılacaktır. Leyli Geceleri ise geleneksel bağlamında yaşadığı bu değişim ile öne çıkmaktadır. Mardin eğlence kültüründe önemli bir yere sahip olan “Leyli Gecesi” eğlenceleri, ritüelle- ri, icrası ve toplu çalma-söyleme geleneklerinin tanıtılması bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çok kültürlü geleneğe sahip yörelerde geleneğin aktarımı, bireyleri bir arada tutan kültürel kodları taşımalarını sağlamaktadır. Geçmişten günümüze kültürün taşınmasını sağlayan eğlenceler, modern ile gelenek arasında yaşamaya çalışmaktadır. Geleneğin yaşatıldığı ortamlar olan geleneksel eğlenceler, bu yönüyle köprü vazifesi görmektedir. Mardin yöresinin kültür hayatını ve eğlence hayatını günümüze taşıyan Leyli Geceleri, bu kültürel zenginlikleri, yöreye ait eğlence biçimlerine yansıtmaktadır.Article Sağaltımda Çoğulculuğun Roy Porter’ın Üç Tür Otoritesi Bağlamında İncelenmesi(2021) Uygur, Hatice Kübra; Uygur, Hatice Kübra; Keskin, Hatice Şimşek; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiBu çalışmaya geleneksel, tamamlayıcı ve alternatif tıp (GETAT) uygulamalarının ortaya çıkışına dair çalışmalar derlenerek başlanacaktır. Daha sonra çalışmada tıbbî bilginin epistemolojik değerine dair mantıksal ve etik bir sorgulamaya doğru halkbilimsel bir yaklaşımla gidilecektir. Temel amaç tıbbî paradigmadaki değişimle ortaya çıkan modern tıbbın, geleneksel hekimlik bağlamında kadim sağaltım tecrübeleriyle iş birliğinin imkânını sorgulamaktır. Bu amaca yönelik olarak öncelikle geleneksel ve modern hekimlik anlayışlarından kesitler verilecektir. Geleneksel tıbbın ortaya çıkışının tasvir edileceği bölümden sonra ünlü tıp tarihçisi Roy Porter’ın öne sürdüğü üç tür otorite kavramsallaştırılması temel alınarak farklı sağaltım ekollerinin bilgi dayanakları ya da popülerlik sebepleri ortaya konacaktır. Roy Porter’ın kavramsallaştırdığı üç tür otoritenin mantıksal sağlamlığı ve etik olarak kabul edilebilirliği farklıdır. Bu fark ortaya konularak geleneksel tecrübeye karşı mesafeye dönüşen mesleki reflekslerin yumuşatılması ve farklı görme biçimlerinin ortaya çıkması, kavramların netleştirilmesi suretiyle suistimale yol vermeden iş birliği yolları aramak mümkün olabilir. Sonuç olarak yöntem ve plasebo çalışmalarına ağırlık verilebileceği söylenebilir..Master Thesis Siirt halk kültürünün şifa dağıtıcıları: Kutsal unsurlar(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2022) Çara, Can; Uygur, Hatice Kübra; Uygur, Hatice Kübra; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu Üniversitesiİnsanoğlunun yaşamını sürdürdüğü dünyada ilkel zamanlardan günümüze kadar muhtelif birçok sorun ve hastalıkla karşılaşılmıştır. Bireysel veya toplumsal olarak insanın yaşamındaki en önemli unsurlardan biri sağlıktır. Hastalıklar sebebiyle yaşanılan sorunlar, hastalık-tedavi ilişkisini gerekli kılmış ve çeşitli çözüm yolları üretmeye çalışan insanın yaşam sürecinde alternatif tedavi yöntemleri oluşturulmuştur. Geçmişten bugüne tedavi yöntemleri bağlı olduğu kültürün bir yansımasıdır ve değişen inanç sistemleri, geçiş dönemleri, karşılaşılan milletler, yaşanılan göçler neticesinde de şekillenerek mevcut kültürün bir parçası haline getirilmiştir. Asırları bulan nesilden nesile aktarılan bu bilgi ve deneyimler bir toplumun mirası ve yaşanmışlığının ürünüdür. Siirt halk kültüründe kutsallık barındıran şifa unsurları ve dağıtıcıları bu mirasın bir parçası ve çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Eski Türk inanç sisteminde yer alan; atalar, ateş, ağaç, su, taş/kaya, gibi kutsal kabul edilen kült unsurlarla günümüzde çeşitli şifa arama yöntemlerine başvurulmaktadır. Geçmişten bugüne çeşitli ritüellerle şifa arayışında kültler tedavinin doğrudan veya dolaylı olarak bir parçası olmayı sürdürmüştür. Siirt ili evliyalar diyarı olarak adlandırılmakta ve şehrin muhtelif birçok noktasında türbeler yer almaktadır. İnsanlar karşılaştıkları kimi hastalıklar için bu türbelere gitmekte ve oranın kutsallığından şifa aramaktadır. Siirt yöresinde dinsel-büyüsel sağaltımlar yapan ve geleneksel tedavi yöntemlerini uygulayan şifacılara da tedavi amaçlı gidilmektedir. Kötülüklere ve hastalıklara karşı şifa bulunacağı inancıyla işlevsel birçok durum için geçmişten bugüne dinsel-büyüsel tedaviler gerçekleştiren şifacılara başvurulmaktadır. Gözlem ve görüşme yöntemi kullanılarak Siirt il merkezi ve ilçelerinde yer alan şifa unsurları ve dağıtıcıları üzerine alan çalışması gerçekleştirilmiştir. Aynı zamanda doküman analizi yöntemiyle Siirt sahasında araştırma konusunu içeren daha önce yapılmış çalışmalar incelenmiştir. Alan çalışması neticesinde; 112 kaynak kişi ile görüşülmüş, 53 türbe, 7 şifacı ve birçok kült unsur tespit edilmiştir. Çalışma kapsamında tespit edilen kült unsurlar ve türbeler hastalıklar özelinde sınıflandırılarak değerlendirilmiştir. Şifacılardan elde edilen saha verileri ise her bir şifacı özelinde aktarılmıştır.Article Citation - WoS: 5Citation - Scopus: 4Tradational Mardin's Entertainment: Leyli Night's(Milli Folklor Dergisi, 2014) Uygur, H.K.; Uygur, Hatice Kübra; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiTransmission of tradition provides bondage between generations in multi cultural societies by means of the transmission of cultural codes between generations. Cultural heritage of Mardin which bonds people from different lingual and religious backgrounds can be traced back in entertainment practices. These practices convey past to present with its traditional character. The traditional entertainment ritual in Mardin is called "Leyli Nights". They provide the basic elements of Mardin's culture and entertainment practices. Leyli Nights are also significant for being a part of transition rituals such as bridal and circumcision ceremonies. Nevertheless as these ceremonies take place in different locations due to the change in life styles; Leyli nights' character also changed especially in places where it became a tourist attraction. This shift in its context and authenticity will be discussed. Our study is a folkloric one which takes music in Leyli Nights as means of communication. In addition, the multi lingual and multi religious structure of the region is reflected in these entertainments. Rituals and practices of Leyli Night entertainments, (both traditional and touristic) which is an important phenomenon in Mardin's entertainment culture, and introduction of collective singing practices are subject of this study.Article Tradational mardin's entertainment: Leyli night's [Mardi·n'i·n geleneksel eglencesi·: Leyli· gecesi·](Milli Folklor Dergisi, 2014) Uygur H.K.; Uygur, Hatice Kübra; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiTransmission of tradition provides bondage between generations in multi cultural societies by means of the transmission of cultural codes between generations. Cultural heritage of Mardin which bonds people from different lingual and religious backgrounds can be traced back in entertainment practices. These practices convey past to present with its traditional character. The traditional entertainment ritual in Mardin is called "Leyli Nights". They provide the basic elements of Mardin's culture and entertainment practices. Leyli Nights are also significant for being a part of transition rituals such as bridal and circumcision ceremonies. Nevertheless as these ceremonies take place in different locations due to the change in life styles; Leyli nights' character also changed especially in places where it became a tourist attraction. This shift in its context and authenticity will be discussed. Our study is a folkloric one which takes music in Leyli Nights as means of communication. In addition, the multi lingual and multi religious structure of the region is reflected in these entertainments. Rituals and practices of Leyli Night entertainments, (both traditional and touristic) which is an important phenomenon in Mardin's entertainment culture, and introduction of collective singing practices are subject of this study.Article Understanding new consumer trends in Turkey through coffee production and consumption in Mardin(Anthropological Notebooks, 2022) Cengiz, Alim Koray; Uygur, Hatice Kübra; Uygur, Hatice Kübra; 02.15. Department of Turkish language and Literature / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 02. Faculty of Letters / Edebiyat Fakültesi; 01. Mardin Artuklu University / Mardin Artuklu ÜniversitesiCoffee which helps us to learn about the cultural practices of a society, is an important consumption commodity not only in Turkey but also in the world. In this study, various specialty coffees produced by coffee producers in Artuklu, the historical district of Mardin, the rapid change of cafes and the purchasing practices of consumers have been examined. Ethnographic interviews have also been conducted with coffee producers, cafe owners and consumers. Coffee producers produce various coffees such as Turkish, Assyrian, Kurdish, Dibek and cardamom reflecting the multicultural structure of the city. Cafe owners and producers use expressions and images that emulate antiquity in their brands and logos. The cafes as “third place” become flamboyant spacious spaces leaving their traditional appearance. The consumption of new products by visitors of Mardin, an important place for domestic tourists, indicates a new class that seeks pleasure and experience in Turkey.