Yüksek Lisans Tezleri - Karma

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12514/57

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 844
  • Master Thesis
    Nazzâm ve İbn Hazm Ekseninden Kümûn Teorisi
    (2025) Çokdoğan, Ümran; Şahinalp, Hacer
    Geçmişten bu yana âlemin yaratılması ve anlamlandırılması adına bazı çalışmalar yapılmış ve birtakım çıkarımlarda bulunulmuştur. Kelâm ilmiyle şekillenen teolojik merkezli âlem anlayışı, farklı ekoller ve düşünürler tarafından çeşitli yöntemlerle ele alınmıştır. Bu çalışmada, Nazzâm ile İbn Hazm'ın yaratılış yaklaşımları karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. İslâm kelâmında önemli bir yer tutan kümûn teorisinin daha iyi anlaşılması için, ''teceddüd-i emsâl'' ve ''halk-ı cedîd'' gibi kavramlar açıklanmıştır. Nazzâm'ın âlem tasavvuru ise, Allah'ın âlemi ilk kez yoktan yarattığını, ardından varlıkların kendi tabiatlarına uygun olarak, vakti geldiğinde ''zuhûr'' ettiklerini savunur. İbn Hazm ise Nazzâm'ın ilk yaratma fikrine katılır ancak, ilerleyen safhada yaratmanın sürekli ve bir dönüşüm sürecinde gerçekleştiğini savunmuştur. Her iki âlimin yaratma fikirlerinin daha da anlaşılır olması hasebiyle cisim, araz, cevher ve hareket mefhumları titizlikle analiz edilmiş ve bu bağlamda, kelâmî yaratılış kuramlarının tarihi ve ilerleme dizisi ele alınmıştır. Başvurulan materyal, klasik İslâm kaynakları ile çağdaş bilimsel araştırmaları birleştirerek metodolojik bir çerçevede sunulmuştur. Bulgular arasında, Nazzâm'ın kümûn kuramının oluşum ve işleyişiyle ilgili malumat verirken, İbn Hazm'ın ''halk-ı cedîd'' mefhumuyla Allah'ın sürekli yaratma fiiliyle objelerin dönüşüm unsuru ile vuku bulduğu söylemi hâkimdir. Nazzâm ile İbn Hazm'ın görüşleri, İslâm kelâmında yaratılışın sürekli oluşu ve anlamı üzerine önemli bakış açıları sunar. Aralarındaki farklılıklar açıkça görülürken, bu çalışma yaratılış felsefesine yeni ve özgün katkılar sağlamaktadır.
  • Master Thesis
    Di Gotinên Pêşiyan ên Kurdî de Navên Ajelan û Wateyên Wan.
    (2025) Kayran, Muhammed; Aslan, Mustafa
    Bir toplumu tanıtabilecek en temel eserler halk edebiyatı ürünü olan atasözleridir. Halkın binlerce yıllık denemeleri en çok iki üç yargılı bir tümceye dönüşerek içinden doğduğu toplumun kültürünü yansıtır. Kürt atasözleri de Kürt kültürünün ve dilinin aynasıdır. İnsanoğlunun tüm toplumları gibi Kürt halkı da kendi yaşamında bulunan her unsuru dil ürünü olan atasözlerine aktarmıştır. Doğada insan cinsi dışında insana en yakın varlıklar bitkiler ve hayvanlardır. Biz bu çalışmamızda içlerinde hayvan ismi barındıran Kürtçe atasözlerini zoolojik özelliklerine ve insan yaşamındaki konumlarına göre sınıflandıracağız. Sınıflandırmamızın ardından şu soruların cevaplarını arayacağız: Bu hayvanlar Kürt kültüründe nasıl tanımlanmıştır; nelere/kimlere nasıl benzetilmiştir veya neler/kimler onlara nasıl benzetilmiştir? bu hayvanlara hangi motifsel özellikler yüklenmiştir? Bu yanıtlara ulaşabilmek adına atasözleri derleme çalışması yapmak yerine basılı dergi ve kitaplardan ve internetten faydalandık. Çalışmamızı bu eserler üzerinden yürüttük. Bu eserlerde içeriğinde hayvan isimleri ihtiva eden binlere varan atasözüne rast geldik ancak aynı motif ve anlamları tekrarlamamak için bunlardan 820 tanesini seçtik. Çalışmamızda Kürt atasözlerinde geçen hayvan adlarının anlamlarını tespit edebilmek amacıyla atasözleri sözü edilen hayvanların zoolojik özelliklerine göre ve insan yaşamına olan uzaklık ve yakınlıklarına göre sınıflandırıldı. Atasözleri, her başlık altında kaynakçası, anlamı ve çıkarımlarıyla birlikte tablo içerisinde sunuldu. Hayvanların özellikleri ve değerlendirmelerimiz de her hayvan türü için ilgili başlık altında yorumlandı.
  • Master Thesis
    Taha Abdurrahman'ın Seküler Ahlak Eleştirisi
    (2025) Olcay, Hülya; Meçin, Mahmut
    Küreselleşerek dünyayı etkisi altına alan, salt araçsal akıl temelli, maddeci, benmerkezci ve sınırsız özgürlük anlayışına dayanan Batı merkezli modernite, bireyleri ve toplumları derin bir ahlakî çıkmaza sürüklemektedir. Bu ahlakî çöküşü ele alan Faslı çağdaş düşünür Taha Abdurrahman, insan mahiyetinin belirleyici yönünün akli değil, ahlakî olduğunu vurgulayarak seküler ahlak anlayışını köklü bir şekilde eleştirmekte ve bu krize karşı dinî ruhla yoğrulmuş özgün çözüm yolları önermektedir. Abdurrahman'ın seküler ahlak paradigmasına yönelik eleştirileri, ahlakın aşkın kaynağından ve dinî referans zemininden koparılması, Tanrı-insan ilişkisine dair indirgemeci ve parçacı tasavvurların hâkim kılınması, insan varlığının ontolojik ve ahlaki boyutlarının ihmal edilmesi ve modernliğin mutlaklaştırılmış değerlerinin ahlaki yozlaşmayı derinleştirmesi gibi tematik eksenlerde yoğunlaşmaktadır. Abdurrahman, seküler ahlakın tahribatına karşılık, İslam düşüncesine dayalı 'İlahi Emanet Paradigması'nı bütüncül bir yaklaşımla inşa ederek alternatif bir ahlakî model ortaya koyar. Bu çalışmanın amacı, seküler ahlakın çözüm üretmekte yetersiz kaldığı ahlakî sorunları, Taha Abdurrahman'ın eleştirel tespitleri çerçevesinde inceleyerek onun çözüm önerilerini ortaya koymaktır. Tezde, nitel araştırma yöntemleri esas alınmış; metin çözümlemeleri ve kavramsal yorumlarla Abdurrahman'ın düşünsel yaklaşımı değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, modernitenin neden olduğu ahlakî krizlerin ancak metafizik ve ilahi temelli bir ahlak anlayışıyla aşılabileceği ve Abdurrahman'ın paradigmasının bu yönde önemli imkânlar sunduğu ortaya konmuştur.
  • Master Thesis
    Spor Bilimleri Fakültesinde Eğitim Alan Öğrencilerin Stresle Başa Çıkma ve Öz Yeterlilik Düzeylerinin İncelenmesi
    (2025) Tütün, Hakan; Polatcan, İsmail
    Bu araştırma, spor bilimleri fakültesinde eğitim alan üniversite öğrencilerinin stresle başa çıkma tarzları ile öz yeterlilik düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamaktadır. Üniversite yaşamı, bireylerin akademik, sosyal ve psikolojik açılardan önemli geçişler yaşadığı bir dönemdir. Özellikle spor bilimleri fakültelerinde eğitim gören öğrenciler; akademik başarı baskısı, fiziksel performans beklentisi, antrenman yükü ve rekabet stresi gibi çok boyutlu stres kaynaklarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Bu bağlamda, bireylerin stresle başa çıkma stratejileri ve sahip oldukları öz yeterlilik düzeyleri, onların psikolojik dayanıklılıkları ve başarı motivasyonları üzerinde belirleyici rol oynamaktadır. Araştırmanın kuramsal temeli Bandura'nın Sosyal Bilişsel Kuramı'na dayanmaktadır. Öz yeterlilik, bireyin belirli bir görevi başarıyla tamamlayabileceğine dair inancını ifade ederken; stresle başa çıkma tarzları, bireyin stres yaratan durumlara yönelik bilişsel ve davranışsal tepkilerini kapsamaktadır. Bu bağlamda, yüksek öz yeterlilik düzeyine sahip bireylerin stresli durumları daha etkin yönetebildikleri ve problem odaklı başa çıkma stratejilerini daha sık kullandıkları literatürde belirtilmektedir. Çalışmada, demografik değişkenlerin (cinsiyet, yaş, sınıf düzeyi, spor yapma durumu vb.) stresle başa çıkma ve öz yeterlilik üzerindeki etkisi de incelenmiştir. Bulgular, spor bilimleri fakültesinde eğitim alan öğrencilerin öz yeterlilik düzeylerinin, stresle başa çıkma becerileriyle anlamlı bir ilişki içinde olduğunu göstermektedir. Ayrıca psikolojik dayanıklılık, motivasyon ve performans kaygısı gibi değişkenlerin de bu ilişkiyi etkileyen ara unsurlar olduğu vurgulanmaktadır. Araştırma sonuçları, spor bilimleri fakültesinde eğitim alan öğrencilere yönelik destekleyici psikolojik programların geliştirilmesine, öz yeterliliği artırmaya yönelik eğitimsel müdahalelerin planlanmasına ve bireylerin stresle başa çıkma becerilerinin güçlendirilmesine katkı sağlayacak niteliktedir.
  • Master Thesis
    2000 Yılından Günümüze Belediyecilikte Mimarlık ve İmar Faaliyetleri: Mardin Artuklu İlçesi Örneği
    (2025) Kuzu, Zelal; Çağlayan, Murat
    Belediyeler, kentlerin sağlıklı, estetik ve işlevsel bir şekilde gelişmesi için en önemli yerel aktörler arasında yer almaktadır. Özellikle 2000 yılından itibaren yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluk alanlarında yaşanan genişleme, belediyelerin kent planlama, mimari uygulamalar ve imar faaliyetlerinde daha aktif bir rol üstlenmesini sağlamıştır. Bu dönemde belediyecilik anlayışı yalnızca hizmet sunan bir yapıdan çıkmış; şehirleri şekillendiren, yaşam kalitesini artırmaya çalışan bir yönetime dönüşmüştür. Mimarlık ve imar uygulamaları, kentlerin kimliğini belirleyen, kültürel dokuyu koruyan ve geleceğe dönük vizyonlar üreten stratejik araçlara dönüşmüştür. Belediyecilik uygulamalarında 'iyi planlama, iyi yönetimdir' anlayışı giderek ön plana çıkmış; bu kapsamda kamu yapılarının tasarımı, çevre düzenlemeleri ve kentsel dönüşüm gibi alanlarda ciddi ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu tez çalışması, Mardin'in merkez ilçesi olan Artuklu 'da 2000 yılından günümüze belediyecilik anlayışındaki dönüşümün mimarlık ve imar faaliyetlerine nasıl yansıdığını incelemektedir. Artuklu'nun tarihi ve kültürel mirası göz önüne alındığında, bu süreçte gerçekleştirilen planlama faaliyetlerinin yerel kimlik üzerindeki etkisi ayrıca önem arz etmektedir. Çalışmada, Artuklu Belediyesi'nin uyguladığı imar planları, hayata geçirdiği mimari projeler ve kent estetiğine yönelik müdahaleler analiz edilmiştir. Ayrıca Türkiye'deki genel belediyecilik yapısının tarihsel gelişimi ile yerel uygulamalar arasındaki ilişki değerlendirilmiş; karşılaşılan yapısal sorunlara dikkat çekilmiştir. Tezin sonucunda, Mardin Artuklu örneğinden hareketle, belediyelerin mimarlık ve imar alanında daha etkili olabilmeleri için öneriler geliştirilmiş; yerel yönetimlerin kent mekânına dair karar alma süreçlerindeki rolü vurgulanmıştır.
  • Master Thesis
    Suriye'nin Fransız İşgali Sırasında Suriyeli Kadınların Rolü 1918- 1946
    (2025) Mardenlı, Ahmad; Kadro, الأستاذ مساعد دكتور Narjes
    Bu araştırmayı, Fransız Mandası sırasında Suriyeli kadınların gerçek resminin net olmaması, Ayrıca Suriyeli kadınların siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel olarak Suriye toplumunda hayatın her alanında oynadıkları büyük rolün kasıtlı veya kasıtsız olarak zorla gizlenmesi nedeniyle seçmekteyim. Buna ek olarak, Suriyeli kadın konusunu çalışmada ele almak isteyecek kadar detaylı bir şekilde ele alan çalışmaların olmamasından kaynaklanmaktadır
  • Master Thesis
    Dionysios Bar Salīḇī'nin Orûᶜûto Luqbal Tayoye Adlı Eserinin 20-30 Arası Bölümleri: Çeviri, Tahlil, Tenkid
    (2025) Baydemir, Murat; Toprak, Mehmet Sait
    Bu çalışma, Süryani Ortodoks geleneğinin önde gelen ilahiyatçılarından Dionysios Bar Ṣalībī'nin Orûʿûṯo Luqbal Ṭayoye adlı reddiye türü eserinin 20 ila 30 arası bölümleri ve ferağ kaydını konu almaktadır. Çalışmanın temel amacı; bu önemli metnin Türkçe'ye kazandırılması ve tarihsel-teolojik açıdan incelenmesidir. Eser, Hristiyan-Müslüman ilişkilerinin Orta Çağ'da nasıl bir tartışma zemininde yürüdüğünü anlamak açısından kritik bir kaynak niteliği taşımaktadır. Tezin giriş kısmında, çalışmanın amacı ve önemi ortaya konmuş, Süryani reddiye edebiyatı içindeki yeri açıklanmıştır. Ardından Dionysios Bar Ṣalībī'nin hayatı ve eserleri tanıtılmış, yaşadığı dönemin siyasi, sosyal ve dini bağlamı değerlendirilmiştir. Bar Ṣalībī'nin reddiye yazma motivasyonu, Hristiyan inancının yanlış anlaşılmalarını düzeltmek ve kendi teolojik pozisyonunu savunmak şeklinde olduğu söylenebilir. Çalışmada kullanılan yöntem, karşılaştırmalı dinler araştırması kritiği ve metin çözümleme yöntemleridir. Çalışmada Süryanice orijinal metnin çevirisi yapılmış, metin Kur'an, İncil ve dönemin diğer teolojik metinleriyle karşılaştırılarak analiz edilmiştir. Üzerinde çalıştığımız 20–30. bölümlerinde; Hristiyanlığın temel dogmaları olan Teslis, İsa'nın tanrısallığı, kutsal kitapların güvenilirliği gibi konuların savunusu ve Kur'an'daki bazı ayetlerin eleştirisi öne çıkmıştır. Ayrıca cennet tasvirleri, kadınlarla ilgili hükümler, peygamberin çok eşliliği ve bazı İslam tarihi rivayetler hakkında getirilen eleştiriler incelenmiştir. Elde edilen bulgular, Bar Ṣalībī'nin İslam'a dair oldukça ayrıntılı bilgi sahibi olduğunu, savunma üslubunun güçlü bir polemik karakteri taşıdığını ortaya koymuştur. Bu durum, Orta Çağ Hristiyanlarının teolojik tartışmalarda hem kendi inançlarını koruma hem de karşı inançları eleştirme eğilimini yansıtmaktadır. Bununla beraber, Kur'an, Eski Ahit ve Yeni Ahit'teki kimi hususları çarpıtarak kendi lehine bağlamsız bazı yorumlara da başvurduğu görülmektedir. Sonuç olarak, bu tez Süryani literatüründen önemli bir eseri Türkçe'ye kazandırmıştır. Çalışma, Kur'an araştırmaları, tarih, teoloji ve dinler arası ilişkiler konularında önemli bir boşluğu doldurmakta ve gelecekte yapılacak karşılaştırmalı araştırmalar için bir temel oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler: Bar Ṣalībī, Kur'an, İslam'a Reddiye, İsa, İslam, Hristiyanlık.
  • Master Thesis
    İnsan Kaynakları Planlamasının İş Performansı Üzerindeki Etkisi (Mardin Artuklu Üniversitesi Örneği)
    (2025) İso, Beşvan; Almohammad, Dawoud
    Bu çalışma, insan kaynakları planlaması uygulamalarının Mardin Artuklu Üniversitesi çalışanlarının iş performansını artırmadaki etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışma, iş gücü planlaması, iş analizi ve tasarımı, kariyer yolu planlaması, halefiyet planlaması ve yetenek yönetimi gibi uygulamaların, üniversite çalışanlarının verimliliğini artırabilecek stratejik araçlar olduğu varsayımına dayanmaktadır. Araştırma betimsel-analitik nicel bir yaklaşımı benimsemiş ve üniversitenin fakülte ve bölümlerinde görev yapan akademik ve idari personele dağıtılan, geçerliliği test edilmiş bir anketten elde edilen verilere dayanmıştır. Veriler, ölçeğin güvenilirliği ve yapı geçerliliği doğrulandıktan sonra Yapısal Eşitlik Modellemesi (PLS-SEM) yöntemi ile analiz edilmiştir. Bulgular, insan kaynakları planlaması boyutlarının iş performansı üzerindeki etkisinin yön ve şiddet açısından farklılık gösterdiğini ortaya koymuştur. Özellikle, iş analizi ve tasarımı, kariyer geliştirme ve yetenek yönetimi gibi uygulamaların pozitif ve anlamlı bir etkisi olduğu belirlenmiş, bu da çalışanların yetkilendirilmesine, yetkinliklerinin geliştirilmesine ve kurumsal gelişime aktif katılımlarına odaklanan politikaların etkinliğini yansıtmaktadır. Buna karşılık, iş gücü planlamasının anlamlı bir etkisi bulunmamış, çalışanların bu süreci merkezi olarak yönetilen ve operasyonel şeffaflığı sınırlı bir uygulama olarak algıladıklarını düşündürmektedir. Öte yandan, halefiyet planlamasının negatif ve istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi tespit edilmiş, bu durumun söz konusu uygulamanın iş güvencesizliği kaynağı veya örtük kurumsal ayrımcılık olarak algılanmasından kaynaklanabileceği değerlendirilmiştir. Bu çalışma, bir Türk üniversitesi bağlamında insan kaynakları uygulamalarının uygulanma gerçekliğine ışık tutmakta ve bu uygulamaların daha kapsamlı ve katılımcı hale getirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca, gelecekteki analitik modellerde örgütsel güven veya iş tatmini gibi aracılık eden değişkenlerin dahil edilmesi önerilmekte, bu sayede İK planlaması uygulamaları ile performans arasındaki ilişkinin nedensel açıdan daha zengin bir biçimde anlaşılması sağlanabilecektir. Çalışmanın teorik katkısı, İK planlaması bileşenlerinin farklı etkilerini doğrulamasında; pratik katkısı ise karar vericilere daha etkili ve bütünleşik planlama uygulamalarına yönelmede rehberlik etmesinde yatmaktadır. Anahtar Kelimeler: İnsan Kaynakları Planlaması, İş Performansı, İş Analizi ve Tasarımı, Yetenek Yönetimi, Mardin Ertılığlu Üniversitesi, Türkiye.
  • Master Thesis
    Têkilîya Obje û Lêkerên Kurdiya Kurmancî
    (2025) Güler, Dilan Tayçur; Yonat, Mehmet
    Modern sözdizim ve anlambilim çalışmalarında nesne yalnızca dilbilgisel bir pozisyon değil, aynı zamanda fiillerle olan anlamsal ilişkisi bağlamında kavramsal bir çerçeveye de sahiptir. Bu bağlamda, nesne türleri, sözdizimsel davranışları ve anlamsal rolleri, güncel dilbilimsel araştırmaların önemli konuları arasında yer almaktadır. Kürtçede yapılan dilbilimsel çalışmaların büyük bir bölümü morfolojiye odaklanmıştır. Sözdizimi alanındaki araştırmalar ise genellikle ergatif yapıların kuramsal analizi ya da doğru yazım kuralları çerçevesinde şekillenmektedir. Bu nedenle, nesne kavramı ve fiillerle olan ilişkisi üzerine yapılan çalışmalar oldukça sınırlıdır. Bu boşluğu doldurmak amacıyla, bu tezde Kürtçede nesnelerin yapısı, türleri ve fiillerle olan ilişkileri ele alınmaktadır. Çalışma, nesne, sözdizimi ve anlambilim kavramları etrafında ilerleyerek gelişmektedir. Buna göre, nesne; fiilden etkilenen ve cümlenin anlamını tamamlayan temel bir öğedir. Sözdizimi, nesnenin cümle içindeki yerini ve diğer öğelerle olan yapısal ilişkilerini inceler. Anlambilim ise nesnenin fiille kurduğu ilişkinin anlamsal çerçevesini, yani temsil ettiği tematik rolleri analiz eder. Bu çalışma deskriptif bir nitelik taşımaktadır. Örnekler yazılı edebî metinlerden seçilmiş ve bu örneklerdeki fiiller, içsel anlamları ve tematik rolleri alma biçimleri açısından sınıflandırılmıştır. Analizlerde özellikle Event Structure kuramı temel alınmış; fiillerin olay türleriyle ilişkisi ayrıntılı biçimde ele alınmıştır. Sonuç olarak, özünde geçişli olmayan fiillerin belirli anlam grupları oluşturduğu görülmüştür. Bu fiillerin aldığı nesnelerin rollerinin de genellikle bu anlam gruplarına göre değiştiği fark edilmiştir. Bu çalışma, Kürtçenin sözdizimini daha iyi anlamamıza katkı sunmakta; özellikle sözcük dizimi, ergatif yapı ve farklı dilsel yapıların işleyişi açısından önemli veriler ortaya koymaktadır.
  • Master Thesis
    Taybetmendîyê Fekê Dewa kilîseyî ya şenguşî -Hetê morfolojîyê karan ra yew analîz-
    (2025) Akdağ, Serdar; Kırkan, Ahmet
    Bu tezde Çüngüş ilçesi ile Akbaşak (Kilise) köyünün tarihi, coğrafyası ve durumu hakkında bilgi verilmiştir. Fonoloji üzerine ve özellikle fiillerin morfolojisi ve isimler üzerine çalışma olmuştur. Bu çalışmanın amacı gramer açısından Akbaşak köyü ağzının özelliklerini analiz etmektir. Bu çalışmanın çerçevesi Kilise köyü ile sınırlıdır. Bu çalışmanın örnekleri ve yazılmış olan bütün fiiller yazılı folklorik (halkbilim) kaynaklardan ve roportajlardan alınmıştır ve bu çalışma örneklerle analiz edilmiştir. Tablo metodundan yararlanılmıştır. Fiil ve isimler derinlemesine analiz edilmiştir. Bu çalışmada gramatik cinsiyet üzerine çalışma olmuştur. Kelimelerde erillik ve dişillik üzerine çalışma olmuş ve her kelime ya eril ya dişil ya da çoğul yazılmıştır. Her isim ve her fiil erillik ve dişilliğe göre yazılmıştır. Bu çalışmada ek fiil ve ergatiflik üzerine bir çalışma olmuştur. Fiil ve isimlerin yapılışı üç bölümde analiz olmuştur. Basit isimler, türemiş isimler ve bileşik isimler birer birer analiz olmuştur. Basit fiiller, türemiş fiiler ve bileşik fiiller ayrı ayrı yazılmışlar ve bu fiiller kurallı fiiler ve kuralsız fiiller halinde yazılmışlardır ve bu fiiler geçişli fiiller ve geçişsiz fiillere göre birbirinden ayrılmışlar ve ayrı ayrı analiz olmuşlardır. Bütün fiillerin kökleri zaman ve kiplere göre birer birer yazılmıştır. Zaman ve istek kipleri detaylı bir şekilde yazılmışlar ve bütün zamanlar da yazılmıştır. Fiilerin örnekleri bütün zamanlara göre yazılmıştır. Zamanlara göre fiil kökleri nasıl yazılır; fiil kökleri zaman eklerini, kip eklerini ve şahıs eklerini nasıl alır bunun üzerine çalışma olmuştur. Bu çalışmada hatırladığımız her fiili yazmışız, bundan dolayı bu çalışmada fiil sözlüğü yazılmıştır.
  • Master Thesis
    Servet-i Fünûn Dergisinde Kadın (1896-1901)
    (2025) Öztop, Beyza Nur Sadık; Kanter, Beyhan
    Batılılaşma dönemi Türk edebiyatında yönlendirici bir role sahip olan Servet-i Fünûn, sadece edebiyat alanında faaliyet göstermekle kalmaz, toplumsal değerler, modernleşme süreci gibi temalar ekseninde ideolojik tartışmalara da bünyesinde yer verir. Bu tez çalışması, Servet-i Fünûn'un 1896-1901 yılları arasında yayımlanan sayılarında yer alan 'kadın' temalı metinleri incelemeyi amaçlar. Bu doğrultuda ise çalışmanın temel hedefi, söz konusu metinler çerçevesinde, Osmanlı'nın son dönemlerinde kadının kamusal alanda görünürlük kazanma çabalarını, kendisine çizilen sınırlarını ve bu süreçteki çelişkili modernleşme dinamiklerini açığa çıkarmaktır. Tez çalışması kapsamında dergide yayımlanan öğretici ve edebî metinler, tematik, söylemsel ve içerik odaklı bir yöntemle incelenmiştir. Öğretici metinlerde eğitim, kadın sağlığı, annelik, evlilik, toplumsal roller gibi temalara odaklanılarak kadının toplum içindeki konumunu ve işlevini şekillendiren didaktik söylemler ortaya konulmuştur. Bu metinlerde kadının, bireysel haklarının yanında aile ve toplumdaki düzeni güçlendiren bir araç olarak konumlandırıldığı görülmüştür. Şiir ve mensur şiirlere bakıldığında ise kadının aşk, özlem, hassasiyet, yalnızlık, güzellik gibi temalar ekseninde estetize edildiği ancak pasif bir nesne olarak sunulduğu tespit edilmiştir. Çoğunlukla erkek sanatçıların eserlerinde sınırlı kalan kadın teması, Nigâr Hanım'ın şiirlerinde önemli kırılmalar yaratmıştır. Edebî metinlerin yanı sıra tablo altı şiirlere ve görsel malzemelere bakılarak Batı etkisiyle biçimlenmeye başlayan moda anlayışına ve estetik değerlerin kadın bedeni üzerinden temsiline dikkat çekilmiştir. Bu bağlamda kadın bedeni, bir taraftan modernleşme ideallerinin aracı iken diğer taraftan denetlenen ve yönlendirilen bir görünürlüğü temsil etmiştir. Romanlarda ise kadın karakterlerin modernlik ve gelenek arasında sıkıştığı, görünür olma çabalarına rağmen geri planda kaldıkları görülmüştür. Bu tez çalışmasının sonuçları ise Servet-i Fünûn'da kadının temsili ile Osmanlı modernleşmesi arasındaki ikircikli ilişkiyi göstermiştir. Kadın, bir yandan yüceltilip görünür kılınırken bir yandan da toplumsal denetim mekanizmaları tarafından sınırlandırılmıştır. Bu noktada Nigâr Hanım, kadının temsilinde kırılmalar yaratmış ve kadın kimliğinin edebiyat içinde özneleşebildiğine dair önemli ipuçları sunmuştur. Sonuç olarak, Servet-i Fünûn'un bir edebiyat dergisi olmanın çok ötesinde, kadının toplumsal görünürlüğünü ve Osmanlı modernleşmesindeki çelişkili yapıyı yansıtan çok yönlü bir platform olduğu görülmüştür. Bu çalışma, kadın temsiline dair tespitler ve yorumlar aracılığıyla kadın temasına dair tespit ve yorumlar aracılığıyla Osmanlı toplumunda kadının konumunu anlamaya katkı sunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Servet-i Fünûn, kadın, Batılılaşma, edebiyat.
  • Master Thesis
    Yüksek Katılımlı İnsan Kaynakları Uygulamaları ve Kurumsal İkili Yeteneklilik Üzerindeki Etkileri: Türkiye'deki Uluslararası Kuruluşların Alan Araştırması
    (2025) Mahmoud, Fadi; Almohammad, Dawoud
    Karmaşık insan ortamlarında faaliyet gösteren kâr amacı gütmeyen kuruluşların karşılaştığı artan zorluklara yanıt olarak, bu çalışma, yüksek düzeyde bağlı İK uygulamalarının, özellikle sürekli iyileştirme, inovasyon ve değişkenlere uyumu dengeleme becerilerinde, organizasyonel beceriyi artırmada oynadığı rolü analiz etmeyi amaçlamaktadır. Çalışma, bu uygulamaların çalışan davranışlarını ve örgütsel performans dinamiklerini nasıl etkilediğini açıklamak için teorik bir temel olarak Yetenek-Motivasyon-Fırsat (AMO) modeline ve kaynak teorisine dayanmaktadır.Çalışma, Türkiye'de faaliyet gösteren bir dizi kâr amacı gütmeyen kuruluşun idari personeline yönelik kendi kendine doldurulmuş bir elektronik anket kullanılarak nicel bir metodolojiye dayanmış ve katılımcı sayısı çeşitli fonksiyonel düzeylerden 224 çalışana ulaşmıştır. Çalışma aracı, önceki literatürde daha önce doğrulanmış ve kanıtlanmış ölçümlere dayalı olarak tasarlanmış ve veriler yapısal eşitlik modellemesi (PLS-SEM) kullanılarak analiz edilmiştirAmaç, İK uygulamalarını üç gruba ayırdıktan sonra doğrudan ilişkileri test etmektir: yetenek artırıcı, motivasyon artırıcı ve fırsat artırıcı ve iki örgütsel beceri biçimi arasında: sömürücü ve keşfedici.Sonuçlar, fırsat artırıcı uygulamaların el becerisinin her iki yönü üzerinde de en büyük etkiye sahip olduğunu, diğer uygulamaların ise karışık etkiler gösterdiğini gösterdi. Bu bulgular, kâr amacı gütmeyen kuruluşların yenilenirken ve genişlerken operasyonel verimliliği korumalarını sağlayan temel girdiler olarak çalışan katılımını genişletmenin ve işbirlikçi ve esnek bir çalışma ortamını teşvik etmenin kritik önemini vurgulamaktadır.Bilimsel olarak çalışma, önceki çalışmalarda sıklıkla göz ardı edilen kâr amacı gütmeyen sektöre odaklanarak ve bireysel düzeyde İK uygulamalarının analizine dayanarak, örgütsel yetenek literatüründeki önemli bir araştırma boşluğunu doldurmaktadır. Çalışma ayrıca, kâr amacı gütmeyen çalışmaların doğasına uygun stratejik İK uygulamalarını benimseyerek organizasyonel uyumu ve sürdürülebilirliği teşvik etmede karar vericilere ve yöneticilere fayda sağlayabilecek pratik öneriler sunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Yüksek Katılımlı İnsan Kaynakları Uygulamaları, Örgütsel Yeterlilik, Uluslararası Örgütler, Türkiye.
  • Master Thesis
    Defterdar Sarı Mehmed Paşa'nın Hayatı, Eserleri ve Nesâyihü'l-vüzerâ Ve'l- Umerâ'da Ahlak Tasavvuru
    (2025) Çekiç, Rukiye; Polat, Ziya
    Siyasetnameler her ne kadar siyasi, sosyal, idari yanı ağır basan bir yazım türü olsa da aslında bir toplumun değerler sistemini, yani neye iyi ya da kötü denileceğini gözler önüne seren eserlerdendir. Onların temel aldığı ahlaki ilkeler toplum ve devleti şekillendiren bir etkiye sahiptir. Osmanlı Devleti'nin XVI. yüzyılda girdiği bozulma süreciyle birlikte siyasetnameler ahlaki yönü daha ağır basan nasihatname türü ile kaynaşarak yeni bir yazım geleneği oluşturmuştur. Her ne kadar bu eserler ahlak ilminin kaynakları arasında zikredilse de Osmanlı siyasetnameleri üzerinden ahlak konusu yeteri kadar incelenmemiştir. Bu bağlamda, Osmanlı Siyasetname-nasihatname türünden eser verenlerden biri de tarihçi, devlet adamı ve düşünür Defterdar Sarı Hacı Mehmed Paşa'dır. Onun hayatı, eserleri ve kaleme aldığı 'Nesâyihü'l-vüzerâ ve'l-ümerâ'da ahlak tasavvuru bu tezin konusunu oluşturmaktadır. Bu tez çözülme süreci Osmanlısında kaleme alınan 'Nesâyihü'l-vüzerâ ve'l-ümerâ' adlı eser üzerinden Defterdar Mehmed Paşa'nın ahlak tasavvurunu birey, toplum ve devlet ekseninde incelemeyi amaçlamıştır. Defterdar Mehmed Paşa'nın eserinde ahlak anlayışı, içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Bu çerçevede, başta İslam ve Osmanlı düşünürleri olmak üzere çeşitli ahlak ve siyasetname yazarlarının görüşleriyle mukayese edilmiştir. Metinler arası değerlendirmede karşılaştırma ve tartışma tekniklerinden yararlanılmıştır. Defterdar Mehmed Paşa'nın biyografik anlatısında, onun düşün dünyasını şekillendiren zengin yaşam tecrübesi yansıtılmıştır. Ahlak kavramı ise XVI. yüzyıl Osmanlısında birey, toplum ve devlet kapsamında ele alınmıştır. Bu çerçevede ahlak kavramının insan ve cemiyet ile olan ilişkisi padişah, veziriazam, devlet ricali, yeniçeri ocağı ve dâire-i adâlet kavramları göz önünde bulundurularak değerlendirilmiştir. Defterdar Mehmed Paşa, büyük oranda İslam Ahlak geleneğinin şekillendirdiği bir ahlak anlayışına sahiptir. Bununla birlikte devlet ahlakı bağlamında Türk düşünce geleneğinden yansımalar da bulunmaktadır. Defterdar Mehmed Paşa'da ahlak tasavvurunun, fizik ve metafizik boyutu içine alan, bireyin içte gerçekleşen niyetten eyleme kadar donandığı ve bu iyi hali yakın çevresinden başlayarak evrensel ölçekte bir etki ve sorumluluk düşüncesini barındırdığı, bütüncül bir ahlak anlayışı olduğu sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Siyasetname, Defterdar Mehmed Paşa, ahlak, birey, toplum, devlet.
  • Master Thesis
    حاشية المدابغي (ت1170ه) على (موصل الطلاب إلى قواعد الإعراب لخالد الأزهري) لحسن المدابغي (دراسة وتحقيق)
    (2025) Ali, Suha; Jankır, Aslam
    bn Hişam el-Ensari'nin 'el-İ'rab ila Kavaid el-İ'rab' adlı metni üzerine yapılan bu çalışma, Arap dilbilgisinde i'rab (cümle tahlili) yöntemleri ve niteliği üzerine teorik bir kitaptır. Halid el-Ezheri bu eseri 'Muvassıl et-Tullab' adıyla şerh etmiş, öğrencilere kolaylık sağlamak amacıyla orta ve kolay bir şerh sunmuştur. Daha sonra Şeyh Hasan el- Medâbigi gelerek bu şerh üzerine bir haşiye (dipnotlu açıklama) yazmış ve kendisinden önceki şarihlerin (şerh edenlerin) deneyimlerinden faydalanmıştır. Böylece, Medâbigi'nin haşiyesiyle her iki kitabın yapısı tamamlanmıştır. Bu önemi nedeniyle, 'Haşiyetü'l-Mâdabigi' (inceleme ve tahkik) benim tercihim olmuştur. Bu eseri, Arap kütüphanesini zenginleştirmek amacıyla el yazması dünyasından basılı dünyaya çıkarmayı hedefledim ve yüksek lisansımı tamamlamak için bu konuyu araştırma konum olarak belirledim. Araştırmamı üç bölüme ayırdım: bir giriş bölümü, bir inceleme bölümü ve bir tahkik bölümü. Birinci Bölüm: Medâbigi'nin dönemi ve hayatı hakkında bir giriş bölümüdür. İkinci Bölüm: İbn Hişam el-Ensari ve Halid el-Ezheri ile kitapları hakkında bir inceleme, ayrıca Medâbigi ve 'Haşiyesi' hakkında kapsamlı ve özlü bir inceleme içermektedir. Bu bölümde Medâbigi'nin adı, yetişmesi ve eserleri hakkında kısa bir bilgi, haşiyenin yöntemi, önemi ve kaynakları ile el yazmasının tanımı ve verileri yer almaktadır. Üçüncü Bölüm: Tahkik bölümüne ayrılmıştır. Bu bölümde, iki el yazması arasındaki karşılaştırmanın doğruluğuna özen gösterdim ve bilimsel tahkikin temel kurallarına ve prensiplerine riayet ederek, tahkik edilmiş metni doğru, sağlam ve hatasız bir şekilde sunmayı amaçladım.. vii Bu çalışma, Arap diline hizmet etmeyi ve klasik nahiv mirasına katkıda bulunmayı hedefleyen mütevazı bir ilmî gayrettir.
  • Master Thesis
    Küresel Değer Zincirleri ve Jeopolitik Risklerin İhracat Performansına Etkisi: Türkiye Üzerine Bir İnceleme
    (2025) Uygur, İskender; Doru, Ömer
    Küresel ekonomideki yapısal dönüşümler, üretim ve ticaret süreçlerini daha karmaşık ve coğrafi olarak dağınık hale getirerek Küresel Değer Zincirleri 'nin (KDZ) önemini artırmıştır. Üretim artık tek bir ülke sınırında değil, birçok ülkenin katkısıyla gerçekleşmekte; bu durum ara mal ticaretini ve ihracat amaçlı ithal girdi kullanımını yaygınlaştırmaktadır. KDZ'ler, ülkelerin farklı üretim aşamalarında uzmanlaşarak katma değer yaratmasını sağladığından, özellikle gelişmekte olan ülkeler için ihracat kapasitesi ve teknolojik yetkinlik açısından kritik bir rol oynamaktadır. Ancak, son yıllarda artan jeopolitik riskler, uluslararası ticaret ve makroekonomik göstergeler üzerinde baskı oluşturarak ticaret hacmini daraltmakta ve yatırım kararlarını olumsuz etkilemektedir. Türkiye gibi jeopolitik açıdan hassas konumdaki ülkelerde bu risklerin ihracat performansı üzerindeki etkileri daha belirgin hale gelmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'nin KDZ'ler ve jeopolitik risklerin ihracat performansı üzerindeki etkilerini 1990-2018 dönemine ait yıllık veriler kullanılarak ARDL modeli ile analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisi bulunmuştur. Uzun dönem katsayı tahminini tespit etmek amacıyla FMOLS, DOLS ve CCR yöntemleri kullanılmış ve değişkenler arasında pozitif ilişki belirlenmiştir Anahtar Kelimeler: Küresel Değer Zincirleri, Jeopolitik Risk, İhracat, ARDL
  • Master Thesis
    Türkiye ve Fransa'da Yükseköğretim Yönetimi: Farklılıkların ve Benzerliklerin Analizi
    (2025) Saidoğlu, Rıfat; Ağalday, Bünyamin
    Bu çalışma, Türkiye ve Fransa'daki yükseköğretim sistemlerini karşılaştırmalı olarak inceleyerek, benzerlikleri ve farklılıkları sistematik biçimde ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırmada nitel veri toplama tekniklerinden doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Bu minvalde bilgi toplamak için yazılı materyaller sistematik olarak incelenmiş, özellikle resmi belgeler, akademik kaynaklar ve kurumsal raporlar içindeki bilgiler temel alınmıştır. Araştırmada, Türkiye ve Fransa'daki yükseköğretim sistemleri çok yönlü olarak ele alındığından, karşılaştırmalı durum çalışması modeline göre hareket edilmiştir. Çalışmada, her iki ülkenin yükseköğretim sistemlerinin tarihsel gelişimi, kurumsal yapıları, idari düzenlemeleri, akademik derecelendirme kademeleri, üniversiteye giriş sistemleri, merkezi örgüt sistemleri, finansal yapıları, özerklik seviyeleri ve yönetici atama şekilleri gibi temel unsurlar ele alınmıştır. Araştırma bulguları, Türkiye'ye göre Fransa'nın daha köklü ve özerk bir yükseköğretim yapısına sahip olduğunu; Türkiye'nin yükseköğretim yönetiminin Fransa'ya göre daha merkeziyetçi olduğunu, Bologna Süreci'ne uyumlu reformlarla gelişim gösterdiğini ortaya koymuştur. Fransa'daki 'Grandes Écoles' sisteminin Türkiye'de doğrudan bir karşılığının bulunmaması da dikkat çekici bir farklılık olarak öne çıkmıştır. Bu çalışma neticesinde politika yapıcılar için, günümüz şartlarına hitap edebilecek, ulusal ve uluslararası alanda rekabet edebilecek, toplumun hem bilimsel bilgi hem de yetişmiş insan gücünü karşılayabilecek, finans kaynakları daha geniş, özerk yapıları daha fazla, yönetici belirleme biçimlerinin daha katılımcı bir uygulamaya sahip olacağı, merkezi yetkilerin yanında üniversite özelindeki yetkilerin de arttırıldığı bir yükseköğretim yönetimi modeli önerisi sunulmuştur.
  • Master Thesis
    Hamas'ın Gazze Yönetimi: İslami Hükümler ve Siyasal Adaptasyon Stratejileri (2006-2023)
    (2025) Alalı, Fahad Alsalama; Kadad, Mustafa
    Bu çalışma, 2006-2023 yılları arasında Gazze Şeridi'ni yöneten İslami Direniş Hareketi (Hamas) deneyimini, çağdaş İslami yönetim bağlamında İslami Hükümler ile siyasal Adaptasyonluk arasındaki ilişkiyi tartışan özgün bir model olarak ele almaktadır. Araştırmada betimleyici analitik yöntem kullanılmış; Hamas'ın siyasi düşüncesinin evrimi, kurumsal ve toplumsal politikaları ile iç ve dış baskılara uyum yeteneği, birincil kaynaklar ve akademik çalışmalar ışığında analiz edilmiştir. Sonuçlar, Hamas'ın temel İslami hükümlerine özellikle direniş, İslami kimlik ve İsrail'i tanımama konularındabağlı kalmayı başardığını, ancak karmaşık bir ortamda varlığını sürdürebilmek için adaptasyon siyasi ve idari araçlar geliştirdiğini göstermektedir. Bununla birlikte, deneyim, İslami referans ile gerçeklik gereksinimleri arasında denge kurmada yapısal zorluklar ortaya koymuş; söylem ile uygulama arasında çelişkiler ve kuşatma, bölünme ve savaşların yol açtığı ekonomik ve sosyal baskılar artmıştır. Araştırma, Hamas'ın yönetim modelinin ideolojik bağlılık ile siyasi pragmatizmi birleştiren karmaşık bir yaklaşım sunduğu ve deneyimin sürdürülebilirliği için politikaların gözden geçirilmesi ile toplumsal katılım ve bütünleşme mekanizmalarının geliştirilmesinin gerekliliğine işaret etmektedir.
  • Master Thesis
    Zemahşerî'nin El-Keşşâf'ında Kinayenin Kullanımı ve Amaçları
    (2025) Bozan, Abdulhamid; Akçay, Halil
    Kinaye, Arap dilinde belagat sanatlarından biridir. Buna bağlı olarak Kur'an'da geçen kinayeler de zihinsel, duyusal ve dolaylı bir anlamın ifadesidir. Zira duyulara ve vicdana hitap, ruha en yakın ve tesir gücü en kuvvetli yoldur. Bu çalışmada Kur'an'da yaygın bir şekilde kullanılan kinaye üslubu, Zemahşerî'nin el-Keşşâf tefsiri esas alınarak ele alınmıştır. Tefsiri, ehl-i sünnet arasında da büyük bir kabul gören ancak Mutezileden kabul edilen bir âlimin görüşüne göre kinayenin nasıl yorumlanıp ele alındığı, merak konusu olmasının yanı sıra ayetlerin doğru anlaşılması açısından da ehemmiyet arz etmektedir. Araştırma, Zemahşerî'nin el-Keşşâf'ı doğrultusunda, Kur'an'da kullanılan kinayelerin amaç ve anlam açısından kullanma yöntemlerini ortaya koyması ve kinayenin işlevsel ve davranışsal yönlerine ışık tutması bakımından önceki çalışmalardan ayrılmaktadır. Buna göre çalışmada Zemahşerî'nin hayatı ve el-Keşşâf'ı kısaca ele alındıktan sonra belagatte kinaye konusu işlenmiştir. Ayrıca kinaye içeren ayetler, el-Keşşâf bağlamında değerlendirilmiş ve buna göre kinayenin ayetlerin anlamı üzerindeki etkisi ortaya konmuştur. Araştırma, pek çok önemli neticeye varsa da en önemlileri arasında, kinayeli ifadelerin toplumsal, ahlaki ve psikolojik olmak üzere çeşitli yönlere işaret ettiği, Yüce Allah'ın mu'ciz ifade kudretini ve mutlak ilmini gösterdiği ve çoğu ayetlerde tehdit, korkutma, arkadaşlık, bağışlama ve merhameti ifade ettiği yer almaktadır. Zemahşerî'nin, kinayeyi Mu'tezile mezhebine hizmet edecek şekilde kullandığı da çalışmada varılan neticeler arasındadır.
  • Master Thesis
    Turistlerin Otantiklik Algılarının Memnuniyet Düzeyi ve Yeniden Ziyaret Etme Niyeti Üzerine Etkisinin Belirlenmesi: Mardin Örneği
    (2025) Güngör, Aslı Çelikel; Serçek, Gülseren Özaltaş
    Mardin yıllar boyunca ev sahipliği yaptığı toplumların etkisi ile birçok açıdan otantik olarak nitelendirilebilecek bir şehir olarak görülmektedir. Şehir hem mimarisi hem de kültürel özelikleri bakımından birçok çekicilik unsuruna sahiptir. Turizm sektörünün önemli bir parçası olan yiyecek ve içecek işletmelerinin bazıları Mardin'in tarihi mekanlarında hizmet vermektedir. Çalışma kapsamından ilin önemli gelir kaynaklarından biri olan tarihi mekanlarda bulunan yiyecek ve içecek işletmelerinin ziyaret eden turistlerin otantiklik algıları (fiziki çevrenin otantikliği, yemeğin otantikliği ve müziğin otantikliği), memnuniyet düzeyleri ve yeniden ziyaret etme niyetleri belirlenmiştir. Çalışma kapsamında söz konusu işletmelerden hizmet alan 404 turiste anket uygulanmıştır. Katılımcıların demografik özelikleri incelendiğinde kadın ve erkek katılımcı sayılarının birbirine yakın olduğu, yaklaşık yarısının lise mezunu olduğu, büyük bir kısmının özel sektörde çalıştığı ve %92.33'ünün gelir seviyesinin 40000TL'nin altında olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların eğitim durumu değişkeni ile fiziki çevrenin ve yemeğin otantiklik algısı arasındaki farkın anlamlı olduğu belirlenmiştir (p<0,05). Ayrıca ankete katılanların meslek ve gelir durumu değişkenleri ile fiziki çevrenin, yemeğin ve müziğin otantiklik algısı arasındaki farklılığın anlamlı olduğu tespit edilmiştir (p<0,05). Otantiklik algısının tüm boyutlarının memnuniyet ve yeniden ziyaret etme niyeti üzerinde pozitif ve anlamlı etkisinin olmadığı saptanmıştır (p>0,05). Sonuç olarak tarihi mekanlarda hizmet veren yiyecek ve içecek işletmelerin ziyaretçiler tarafından otantik olarak algılandığı ancak bu unsurların memnuniyet ve yeniden ziyaret etme niyeti üzerinde etkisinin olmağı bulunmuştur.
  • Master Thesis
    Fesleğen (Ocimum Basilicum L.) Bitkisinin Nikel Stresi Altında Fizyolojik, Biyokimyasal ve Fitoekstraksiyon Etkilerinin Belirlenmesi
    (2025) Kılıç, Semra Demir; Eren, Abdullah
    Bu araştırmada, artan dozlarda nikel (Ni) uygulanmış topraklarda yetiştirilen fesleğen (Ocimum basilicum L.) bitkisi üzerindeki bazı fizyolojik, biyokimyasal ve fitoekstraksiyon etkilerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Kontrollü koşullarda, üçer kilogramlık toprak içeren saksılarda yapay olarak kirletilen ortamlarda, fesleğen bitkileri 45 gün boyunca üç tekerrürlü olarak yetiştirilmiştir. Nikel metalinin farklı dozlarda (0, 50, 100, 200 ve 400 mg Ni kg-1) uygulanmasının; yaş ağırlık, kuru ağırlık, bitki boyu, makro elementler (N, P ve K), mikro elementler (Cu, Fe, Mn ve Zn) ile bitkilerdeki Ni konsantrasyonu ve toplam Ni içeriği üzerindeki etkileri araştırılmıştır. İstatistiksel analizler sonucunda, yaş ağırlık, kuru ağırlık, bitki boyu, N, P, K, Cu, Fe, Mn, Zn elementleri ile Ni konsantrasyonu ve Ni içeriği üzerinde P≤0.01 düzeyinde anlamlı farklar olduğu belirlenmiştir. Bitkilerde yaş ve kuru ağırlık ile boyda, kontrol grubuna göre 50 ve 100 mg Ni kg-1 uygulamalarında artış, 200 ve 400 mg Ni kg-1 uygulamalarında ise azalma gözlenmiştir. Azot konsantrasyonu 50 mg Ni kg-1 dozunda artarken, P konsantrasyonu tüm uygulamalarda azalmıştır; K ise 100 ve 200 mg Ni kg-1 dozlarında artış göstermiştir. Demir (Fe) konsantrasyonlarında 50, 100 ve 200 mg Ni kg-1 uygulamalarında; Mn ve Zn'de ise 50 ve 100 mg Ni kg-1 uygulamalarında artış gözlenmiştir. Bakır (Cu) konsantrasyonları tüm uygulamalarda azalma göstermiştir. Uygulamalar sonucu en düşük N, P, K, Fe, Mn ve Zn konsantrasyonları 400 mg Ni kg-1 dozunda olduğu belirlenmiştir. Bitkilerdeki Ni konsantrasyonu (mg Ni kg-1) ve toplam Ni içeriği (μg bitki-1), kontrol grubuna göre artış göstermiştir. Anahtar Kelimeler: Feslegen (Ocimum Basilicum L.), Fitoekstrakiyon, Toprak Kirliliği, Ağır Metaller